• Sonuç bulunamadı

Meslek Liselerinde modüler öğretim programının uygulanması sürecinde yaşanna yönetimsel sorunlar hakkında yönetici görüşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Meslek Liselerinde modüler öğretim programının uygulanması sürecinde yaşanna yönetimsel sorunlar hakkında yönetici görüşleri"

Copied!
55
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PRO

Y

MESLEK

GRAMIN

YÖNETİM

Y

ĞİTİM Bİ

ÜKSEK L

K LİSEL

NIN UYG

MSEL SO

M

PR

YRD. DO

LİMLERİ

LİSANS P

LERİNDE

GULANM

ORUNLAR

GÖRÜŞ

MUSTAF

ROJE DAN

OÇ.DR. TU

EDİRNE

İ ANABİL

ROJE ÇA

E MODÜL

MASI SÜR

R HAKKI

ŞLERİ

A GANİ

NIŞMAN

UNCER B

E 2010

LİM DAL

ALIŞMAS

LER ÖĞR

RECİNDE

INDA YÖ

NI

BÜLBÜL

LI

I

RETİM

E YAŞAN

ÖNETİCİ

NAN

İ

(2)

Projenin Adı : Meslek Liselerinde Modüler Öğretim Programının Uygulanması Sürecinde Yaşanan Yönetimsel Sorunlar Hakkında Yönetici Görüşleri

Hazırlayan : Mustafa GANİ

ÖZET

2006-2007 eğitim öğretim yılında tüm yurtta meslek liselerinde uygulamaya konulan modüler öğretim programı mesleki eğitim sisteminde önemli değişimleri beraberinde getirmiştir. Bu süreç içerisinde birtakım sorunların çıkması muhtemeldir. Bu çalışmanın amacı, meslek lisesi yöneticilerinin modüler öğretim programı uygulamaları sürecinde ne tür sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını belirlemek ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunabilmektir.

Araştırma 2009-2010 eğitim öğretim yılında Edirne il merkezinde ve Uzunköprü ilçesinde yer alan ve çalışma grubu olarak seçilen 8 meslek lisesinde görev yapan 11 yönetici ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verilerinin toplamasında “yarı yapılandırılmış görüşme tekniği” kullanılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi kullanılarak yorumlanmıştır.

Araştırmada elde edilen sonuçlar okul yöneticilerinin karar ve planlama sürecinde yaşadıkları sorunlara ilişkin sonuçlar ve okul yöneticilerinin uygulama sürecinde yaşadığı sorunlara ilişkin sonuçlar olarak iki başlık altında toplanmıştır.

Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin modüler öğretim programının uygulanması sürecinde okullarında; planlama, öğretim faaliyetlerinin yürütülmesi, fiziki imkanlar ve materyal temini gibi konularda sorun yaşadıkları araştırma sonucunda elde edilen önemli bulgular arasında yer almaktadır.

Anahtar Sözcükler: Yönetim, okul yönetimi, yönetimsel sorunlar, modüler öğretim.

(3)

Name of Project : Managers Opinions on Administrative Problems in the Process of the Implementation of the Modular Curriculum in Vocational High Scools

Prepared by : Mustafa GANİ

ABSTRACT

In Academic Year 2006-2007, the modular curriculum implemented in the vocational in all vocational high schools in Turkey has brought significant changes in the vocational education system. In this process, some problems may appear.

The purpose of this study, is to identify the problems that vocational school administrators come face to face and to make proposals for the solution of this problem.

The research was conducted in Edirne and Uzunköprü in academic year 2009-2010 with 11 managers selected as the working group in 8 vocational schools. In the study, as a method of data collection, “semi-structured interview technique” was used. Data in the study were interpreted by using descriptive analysis method.

The results at the end of the research were grouped under two sub-headings as the results about the problems of managers in the process of managers decisions and planning and the results of managers in the process of application.

In the process of application of modular curriculum, it has gained that managers have some problems such as planning, education activities, physical facilities and material supply.

Key Words: Management, school management, administrative problems, modular education.

(4)

ÖNSÖZ

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Birliği (AB) arasında, 4 Temmuz 2000 tarihinde, Türkiye'deki Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesinin (MEGEP) anlaşması (DG1A-D/MEDTQ/04-98) imzalanmıştır. Proje ile iş piyasasının gereksinimlerini çözümleyebilmek, iş piyasasının ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda meslek standartlarını sürekli gözden geçirmek, yaşam boyu öğrenme politikası oluşturmak, modüler programlar hazırlamak, ulusal yeterlilik sistemini kurmak gibi önemli gelişmeler amaçlanmaktadır.

Bu amaçlar doğrultusunda Mesleki ve Teknik Öğretimin, Modüler Öğretim ilkeleri esas alınarak esnek, AB ülkeleri ile akreditasyona uyumlu, çağdaş bir yapıya kavuşturulması planlanmaktadır.

Proje çerçevesinde 2006-2007 öğretim yılında ülke genelinde meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarında uygulanmaya başlanan modüler öğretim sisteminin getirdiği yenilikler birçok uygulamada değişimi ve dönüşümü gerektirmiştir. Bu süreç içerisinde de birtakım sorunların çıkması muhtemeldir. Okul yöneticisini bir öğretim lideri olarak algıladığımızda öğretim ile ilgili hizmetlerin yürütülmesi sürecinde yaşanabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olmalı ve bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapmalıdır.

Bu çalışmada MEGEP çerçevesinde meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarında uygulanmaya başlanan modüler öğretim sisteminin uygulanması sürecinde okul yöneticilerinin karşılaştıkları sorunların tespiti ve bu sorunlara çözüm önerilerinin bulunması amaçlanmıştır. Bu çalışmanın, okullarımızdaki eğitim, öğretim ve yönetim sürecine katkı sağlamasını diler; çalışmanın meydana gelmesinde desteğini esirgemeyen danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Tuncer BÜLBÜL’e en içten saygı ve teşekkürlerimi sunarım.

(5)

İÇİNDEKİLER Sayfa No Özet ……… I Abstract ………. II Önsöz ………. III İçindekiler ……….. IV I. BÖLÜM ………..……… 1 GİRİŞ ... 1 1. Problem ………. 2 2. Amaç ………. 3 3. Alt Amaçlar ……….. 4 4. Önem ………. 4 5. Sayıltılar ………. 4 6. Sınırlılıklar ………. 5 7. Tanımlar ……… 5 8. İlgili Araştırmalar ……….. 7 II. BÖLÜM ……… 9 İLGİLİ ALANYAZIN ... 9

1. Mesleki Eğitim Kavramı ………. 9

2. Mesleki Eğitimin Amacı ……….. 10

3. Mesleki Eğitimin Önemi ………. 11

4. Türkiye’de Mesleki Teknik Eğitimin Modernizasyonu …….. 12

5. METGE Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Projesi ……. 13

6. MEGEP Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi ………... 14

7. Modüler Öğretim Sistemi ……… 17

8. Modüler Öğretimin Temel Nitelikleri………. 18

9. Modüler Öğretim Yöntem ve Teknikleri……… 19

(6)

III. BÖLÜM ………. 23 ARAŞTIRMA YÖNTEMİ ………... 23 1. Çalışma Grubu ………. 24 2. Verilerin Toplanması ………. 24 3. Verilerin Çözümü ……… 26 IV. BÖLÜM ………. 27 BULGULAR VE YORUM ……… 27

A. Okul Yöneticilerinin Karar ve Planlama Sürecinde Yaşadığı Sorunlara İlişkin Bulgular ve Yorum……… 27

B. Okul Yöneticilerinin Uygulama Sürecinde Yaşadığı Sorunlara İlişkin Bulgular ve Yorum……….. 33

V. BÖLÜM ………. 39

SONUÇ VE ÖNERİLER ……….. 39

1. Sonuçlar ………. 39

A. Okul Yöneticilerinin Karar ve Planlama Sürecinde Yaşadığı Sorunlara İlişkin Sonuçlar………. 39

B. Okul Yöneticilerinin Uygulama Sürecinde Yaşadığı Sorunlara İlişkin Sonuçlar……… 40

2. Öneriler ………. 41

KAYNAKÇA ... 43

EKLER Ek-1 Yönetici Görüşme Formu ..……… 46

(7)

I. BÖLÜM

Bu bölümde problem durumu, amaç, önem, sayıtlılar, sınırlılıklar, tanımlar ve ilgili araştırmalar yer almaktadır.

GİRİŞ

Teknoloji ve endüstri, günümüz toplum kültürünün ayrılmaz öğeleri haline gelmiştir. Bu oluşum; eğitim sistemlerini de etkilemektedir. Endüstriyel gelişim ile birlikte meslekî ve teknik eğitim de gelişime uğramakta, yapısında değişimler yaşanmaktadır.

Meslekî ve teknik eğitim ile endüstri bütünlüğünün sağlanması; yetiştirilecek bireylere, sektörel gelişime uygun olarak hazırlanmış öğretim ortamlarının ve programlarının sunulmasıyla mümkün olacaktır. Bu esastan hareketle; 2006-2007 eğitim ve öğretim yılından itibaren meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarında modüler öğretim programı uygulamaya konulmuştur.

Modüler programlama, öğrenme-öğretme etkinliklerinin, kendi kendine öğrenme imkânı sağlayacak tarzda, kendi içinde bütünlüğü olan ve birbirini işlevsel olarak tamamlayacak biçimde, bağımsız öğrenme elemanları şeklinde düzenlenmesidir. Bu yaklaşımda esas alınan öğrenme elemanına modül, bu öğrenme birikimine dayalı olarak düzenlenen öğretim programına da modüler program adı verilmektedir (Alkan, 1997: 197).

2006-2007 öğretim yılında ülke genelinde meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarında uygulanmaya başlanan modüler öğretim programının getirdiği yenilikler birçok uygulamada değişimi ve dönüşümü gerektirmiştir. Bu süreç içerisinde de birtakım sorunların çıkması muhtemeldir.

Uygulanan programların aksaklıkları ve eksiklikleri giderilerek, bilimsel ve teknolojik gelişmelere uygun olarak yeniden düzenlenip geliştirilmesi ile eğitimin

(8)

kalitesinin artması beklenmektedir. Okul yöneticisini bir öğretim lideri olarak algıladığımızda öğretim ile ilgili hizmetlerin yürütülmesi sürecinde yaşanabilecek sorunlara karşı hazırlıklı olmalı ve bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalar yapmalıdır. Bu süreç içerisinde eğitim-öğretim sistemli ve verimli sürdürülebilmesinde okullarımıza ve okul yöneticisine çok önemli görevler düşmektedir.

1. Problem

Okul yönetimi eğitim yönetiminin bir alt uygulama alanıdır. Okul yönetiminde, devletin belirlediği eğitim politikalarını, eğitimin ve okulun genel ve özel amaçlarını gerçekleştirmek hedeflenir. Eğitim örgütlerinin amaçlarını gerçekleştirmesi de her kademe ve konumdaki yöneticinin insan ve madde kaynaklarından en uygun şekilde yararlanmasına, işbölümü yaparak çalışanlarla işbirliği ve iletişim içinde olmasına bağlıdır.

Başaran’a (2000: 142) göre okul yöneticisinin asıl işlevi, okulun eğitim programını yönetmektir. Öğrenci, işgören ve parasal kaynakların, genel hizmetlerin yönetimi, eğitim programının ekili uygulamasına ortam hazırlayan, destek veren işlevlerdir.

Okulun temel amacı öğrencilerin eğitimsel gereksinimlerine hizmet etmek olduğuna göre öğretim lideri olarak okul yöneticilerinin, aktif öğretim yöntemleri ve amaca uygun ölçme ve değerlendirme çalışmaları yapılması, öğretmenleri denetleme ve geliştirme, personel gelişimi programlarını eşgüdümlenmesi ve öğretmenler arasında grup olarak ilişkiler yaratılması yeterliklerini geliştirmesi beklenmektedir. Böylelikle yöneticilerin, okuldaki zamanın çoğunu öğretimsel etkinliklerle geçirmesi ve programları uygulamada ortaya çıkabilecek sorunlara çözümler üretmesi önem taşımaktadır (Can, 2005: 85).

Bir okul, küçük ya da büyük birçok sorunla karşı karşıya kalır. Bu sorunlar çözülmedikçe, okulun amaçlarını gerçekleştirmesi, planlanan düzeye ulaşmaz. Okul

(9)

açısından sorun, okulun amaçlarını gerçekleştirmesini durduran, yavaşlatan ya da saptıran engeldir. Yönetim, bu engelleri ortadan kaldırmak amacıyla uğraştığında, sorun çözme sürecine girer. Okulun sorunlarla karşılaşması süreklilik gösterdiğinden, bu sorunu çözecek olan yönetime gereklilik de süreklidir (Başaran, 2000: 86).

Eğitim sistemimizde, öğretim süreçleri ile ilgili yapılan değişikliğin okullarda uygulanabilir hale gelmesinde en önemli görev okul yöneticisine düşmektedir. Programla birlikte yapılan değişikliklerin ve programın temelinde bulunan dinamiklerin benimsenmesi ve uygulanmasında yönetsel olarak okul yöneticisinin rolü büyüktür. Okul yöneticileri meslek liselerinde uygulanmaya başlanan modüler öğretim programının uygulanması sürecinde bir takım sorunlarla karşılaşabilirler. Kanun, yasa ve yönetmelikler çerçevesinde iş gören okul yöneticilerinin yönetsel faaliyetlerde yeni programın uygulanması ile ilgili sorunlara hazırlıklı olması çok önemlidir.

Mesleki eğitim sistemimizde yapılan değişikliğin meslek liselerinde uygulanabilir hale gelmesinde, okul yöneticilerimizin yönetim süreçlerine dair yaşadıkları sorunların tespit edilmesi ve çözümlenmeye çalışılması, mesleki eğitim sistemimizin niteliğinin arttırılması açısından önemli katkılar sağlayacak bir konudur.

Mesleki eğitimde yeni bir yaklaşım olarak hayata geçirilen modüler öğretim programının uygulanması sürecinde meslek lisesi yöneticilerinin karşılaştıkları yönetimsel sorunlar bu araştırmanın problemini oluşturmaktadır.

2. Amaç

Bu araştırmanın amacı, meslek lisesi yöneticilerinin, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP) çerçevesinde yeniden yapılandırılan mesleki eğitim programının uygulanması sürecinde karşılaştıkları sorunları belirlemek ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunabilmektir.

(10)

3. Alt Amaçlar

1. Okul yöneticilerinin, karar ve planlama sürecinde yaşadığı sorunları belirlemek.

2. Okul yöneticilerinin, uygulama sürecinde yaşadığı sorunları belirlemek. 4. Önem

Bu araştırmada toplanacak olan veriler doğrultusunda, meslek lisesi yöneticilerinin modüler öğretim programının uygulanması sürecinde okul yönetiminde ne gibi sorunlarla karşılaştıklarının belirlenmesi ve bu sorunların nedenleri üzerinde değerlendirmelerin yapılması mümkün olacaktır.

Araştırma modüler öğretim yaklaşımına göre yeniden yapılandırılan mesleki eğitim programının eksik ve aksak kalmış yönlerinin araştırılması gereğine dikkat çekeceği gibi, bu tür araştırmaların yapılmasında ve bu programların değerlendirilmesine de katkı sağlayabilir. Bunların dışında Milli Eğitim Bakanlığı’nca yürütülen çalışmalarda ve modüler öğretim yaklaşımıyla yeni programların hazırlanmasında yardımcı veri olarak kullanılabilir.

5. Sayıltılar

Bu araştırmada aşağıdaki sayıtlılardan hareket edilecektir.

1. Meslek lisesi yöneticileri, modüler öğretim programını uygularken okul yönetiminde birtakım sorunlarla karşılaşmaktadır.

2. Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin görüşmelerde soruları doğru ve samimiyetle yanıtladıkları kabul edilmiştir.

3. Katılımcıların, meslek liselerinden modüler öğretim programının uygulanmaya başlamasından önce yaşanan yönetimsel sorunlar hakkında bilgi sahibi olduğu ve görüşmede yer alan sorulara cevap verecek düzeyde mesleki yeterliliğe sahip olduğu kabul edilmiştir.

(11)

6. Sınırlılıklar

1. Bu araştırma, 2009-2010 öğretim yılıyla sınırlıdır.

2. Bu araştırma, örneklem olarak seçilen meslek liselerinde görevli yöneticilerin, modüler öğretim programının uygulanması sürecinde okul yönetiminde karşılaştıkları sorunlar ile ilgili ifade ettikleri görüşlerle sınırlıdır.

7. Tanımlar

Atölye: Kurumlarda örgün, çıraklık ve yaygın mesleki ve teknik eğitim programlarının gerektirdiği uygulamalı derslerde; bilgi, beceri ve davranışların kazandırılması amacıyla gerekli donatımı yapılmış eğitim-öğretim, uygulama ve/veya üretim yapılan ortam (Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği, 2002: 5). İşletmelerde Mesleki Eğitim (İşletmelerde Beceri Eğitimi): Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerinin beceri eğitimlerini işletmelerde, teorik eğitimlerini ise mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumlarında veya işletme ve kurumlarca tesis edilen eğitim birimlerinde yaptıkları eğitim uygulamaları (Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği, 2002: 4).

Laboratuar: Kurumlarda örgün, çıraklık ve yaygın mesleki ve teknik eğitim programlarında yer alan derslerle ilgili iş, işlem, deney, gözlem, inceleme, araştırma, geliştirme ve benzeri uygulamaların yapılması amacıyla gerekli donanıma sahip eğitim, öğretim, uygulama ve/veya üretim yapılan ortam (Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği, 2002: 5).

Meslek Alanı: Ortak özelliklere sahip birden fazla meslek dalını içeren; bilgi, beceri, tutum, davranış ve istihdam olanağı sağlayan alandır. (Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği, 2002: 4).

(12)

Meslek Dalı: Bir meslek alanı içinde yer alan ve belirli konularda uzmanlaşmaya yönelik bilgi, beceri, tutum, davranış gerektiren ve istihdam olanağı sağlayan iş kollarından her biridir. (Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği, 2002: 4).

Modül: Bir meslek alanının öğretim programında, kendi içinde bir bütün olan, tek başına öğretilebilir içeriğe sahip kendi alanındaki diğer programlarla bütünleşerek daha geniş meslekî işlevler grubu oluşturma özelliği gösteren program birimidir. Her modül bireye bir yeterlik kazandırmaktadır (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 79).

Modüler Öğretim: Eğitim programının modüllerden oluşmasıdır. Modüllerin bölümleri hiyerarşiktir veya belirli bir sıra takip eder. Her modül ile bir yeterliğe yönelik bilgi ve beceriler kazandırılır. Modüllerin bir bütünlük ve sıra içinde gruplanması ile modüler programlar oluşturulur (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 79).

Sektör: Birbiri ile ilişkili birçok meslek alanını kapsayan meslekler bütündür (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 78).

Usta Öğretici: Ustalık yeterliğini kazanmış; aday çırak, çırak, kalfa ile mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerinin iş yerindeki eğitiminden sorumlu, mesleki eğitim tekniklerini bilen ve uygulayan kişi (Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği, 2002: 5).

Yönetici: Bu araştırmada yönetici meslek lisesi müdür ve müdür yardımcılarını kapsamaktadır.

(13)

8. İlgili Araştırmalar

Berk ve Adıgüzel (2009), ”Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde Yeni Arayışlar: Yeterliğe Dayalı Modüler Sistemin Değerlendirilmesi” isimli çalışmalarıyla, modüler sistem uygulamalarını öğretmen görüşleri doğrultusunda değerlendirilmiştir. Çalışmada modüler sisteme ilişkin sorunlara ve olası çözüm önerilerine yer verilmiştir.

Araştırma verilerinin analizleri, modüler sisteme geçişte birçok sorunun yaşandığını göstermiştir. Analizler yaşanan bu sorunlar doğrultusunda derinleştirildiğinde, dört temel sorun alanı saptanmıştır. Bu alanlar:

1. Modüler öğretim programlarında modüllerin yapısından kaynaklanan sorunlar (% 38),

2. Modüler sisteme yönelik bilgilendirmenin yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar (% 29),

3. Modüler sisteme geçişte yapısal düzenlemelerin yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar (% 21),

4. Modüler sisteme geçişte fiziki olanakların yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar (% 12) olarak belirlenmiştir.

Seçilmiş ve Ünlüönen (2009), “Modüler Öğretim Sisteminin Getirdiği Uygulamaların Değerlendirilmesi: Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liselerinde Bir Alan Araştırması” isimli çalışmalarıyla modüler öğretim sisteminin işlevlerinin tam olarak ortaya konabilmesi için yapılması gereken uygulamaların tam olarak yerine getirilip getirilmediğini tespit etmeyi amaçlamışlardır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan anket formu okul müdürlerine ve turizm meslek dersi öğretmenlerine ulaştırılarak veriler toplanmıştır.

Araştırma sonuçlarına göre; Okulda eğitimi verilecek alan ve dallar, çevrenin eğitim ihtiyaçlarına ve sektörün istihdam olanaklarından ziyade okulun donanım ve öğretmen durumuna göre belirlenmektedir. Alan ve dalların açılmasında öğrencilerin istek ve ihtiyaçları genelde göz ardı edilmektedir. Dal dersleri ve

(14)

derslerin süreleri belirlenirken çerçeve öğretim programı, program içerikleri ve yeterlik tabloları incelenmektedir. Mesleki Eğitim Kanunu, Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği, Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği, Öğrenci Nakil ve Geçiş Yönergesi gibi konu ile ilgili mevzuat modüler öğretim sistemine uygun olarak değiştirilmediğinden bazı sorunlar meydana gelmektedir. Özellikle sınıf geçme ve nakil konularında sıkıntılar yaşandığı düşünülmektedir.

Dursun (2008), mesleki ve teknik eğitim kurumlarında görev yapan yönetici ve öğretmenlerin MEGEP’in mesleki yeterlikler, sanayi-eğitim işbirliği, modüler eğitim, eğitim araç-gereç desteği ve hizmet içi eğitim boyutlarının etkililiğine ilişkin görüş ve önerilerini saptamayı amaçladığı, “Yönetici ve Öğretmen Görüşleri ile Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesinin (MEGEP) Etkililiğinin Değerlendirilmesi” isimli çalışmasında, MEGEP ile belirlenen 6 çalışma bölgesinde 18 mesleki eğitim kurumunda bulunan toplam 410 yönetici ve öğretmene ulaşarak elde ettiği veriler ışığında ulaştığı sonuçları şöyle özetlemektedir;

Araştırma sonuçlarına göre; yöneticiler tarafından, proje kapsamında hazırlanan mesleki yeterlikler, modüler eğitim uygulamaları ve yürütülen Hizmet İçi Eğitim (HİE) etkinliklerini etkili bulurken, sanayi-eğitim işbirliği ve sağlanan eğitim araç gereçleri ise yeterli etkililiğe sahip olmadığını belirlenmişlerdir. Öğretmenler ise proje kapsamında hazırlanan mesleki yeterlikler, sanayi-eğitim işbirliği, modüler eğitim, sağlanan eğitim araç gereç desteği, hizmet içi eğitimi, yeterli etkililiğe sahip olmadığını belirtmişlerdir. Yönetici ve öğretmenler arasında mesleki yeterlikler, modüler eğitim, hizmet içi eğitim boyutuna ilişkin aralarında anlamlı fark olduğu bulunmuştur. Proje kapsamında yapılan bu çalışmaların etkililiğinin az olmasının önemli nedeni HİE etkinliklerin geç sağlanması ya da az sağlanmasından kaynaklanmaktadır. Programlarda yapılan eksiklikler projenin başlangıçtaki etkililiğinin az olmasına neden olmuştur (Dursun, 2008).

(15)

II. BÖLÜM İLGİLİ ALANYAZIN

Bu bölümde araştırmanın kavramsal çerçevesini oluşturan konular başlıklar halinde ele alınmıştır.

1.Mesleki Eğitim Kavramı

Eğitim, “Bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci” olarak tanımlanmaktadır (Ertürk, 1979:12).

Ferdin iş hayatındaki belirli bir meslek alanında üretici olarak herhangi bir statü ile yer alabilmesi için gerekli asgari yeterliliğe ve genel meslek kültürüne sahip olmasını mümkün kılan eğitime mesleki eğitim denir. Teknik eğitim ise; ileri seviyede fen ve matematik bilgisi ile tatbiki kabiliyetler kazanmış mühendislik, tarım, sağlık, ticaret, beslenme vs. gibi her alanda yer alabilecek insanı yetiştiren eğitimdir (Ünsür, 1998: 23).

Alkan ve diğerlerine göre; mesleki ve teknik eğitim genel anlamda, bireysel ve toplumsal yaşam için zorunlu olan belirli bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve pratik uygulama yeteneklerini kazandırarak bireyi zihinsel, duygusal, sosyal, ekonomik ve kişisel yönleriyle dengeli biçimde geliştirme sürecidir. Mesleki ve teknik eğitim; birey, meslek ve eğitim boyutlarının dengeli bir biçimde bir araya getirilmesinden oluşmuş bir eğitim sürecidir ve bireyin tüm yönleriyle gelişimini esas almaktadır. Mesleki ve teknik eğitim topluma dönük, istihdama dayalı, tüm eğitim kademelerini kapsayan, kuram ile uygulama ve iş ile eğitimi bütünleştiren bir nitelik taşımaktadır (Alkan, Doğan ve Sezgin, 1996: 3).

Doğan'a göre ise; Milli Eğitim sisteminin bütünlüğü içinde endüstri, tarım ve hizmet sektörleriyle birlikte her türlü mesleki ve teknik eğitim hizmetlerinin

(16)

planlanması, araştırılması, geliştirilmesi, organizasyonu ve eşgüdümü ile yönetim, denetim ve öğretim etkinliklerinin bütünüdür (Doğan, Ulusoy ve Hacıoğlu, 1997: 3). 2. Mesleki Eğitimin Amacı

Mesleki ve teknik eğitimin başlıca amacı, ferde iş piyasasında geçerliliği olan bir işe girebilmesi ve bu işte ilerleyebilmesi için gerekli olan temel davranışları kazandırmaktır (Sezgin, 1994: l).

Doğan’a göre mesleki teknik eğitimin esas amacı; endüstride kullanılan insan gücünü hazırlamaktır. Endüstride kullanılan üretim metotları, araç ve gereçler değiştikçe, yetiştirilen insan gücünün özellikleri de değişmektedir. Bu bakımdan mesleki ve teknik eğitim, teknoloji ve bilimsel çalışmalar arsında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır (Doğan, Ulusoy ve Hacıoğlu, 1997: 3).

Temel mesleki eğitim iş hayatının talebi ile uyumlu olarak bir meslek alanında işe giriş için gerekli asgari mesleki davranışları kazandırmayı amaçlar. Temel mesleki eğitimde derinlik değil, mesleki genişlik esastır. Mesleki derinlik bireyin bir dalda uzmanlaşmasını ifade etmektedir. Mesleki uzmanlık eğitimi, çağdaş mesleki eğitim sistemlerinde ileri meslek eğitiminin işlevi olarak kabul edilmektedir. Bireyin bir dalda eğitimi bilimin ve teknolojinin hızlı değişmesine dayalı olarak istihdamda ve bireyin değişime uyumunda güçlükler yaratmaktadır. Bireyin bir meslek alanında temel mesleki yeterlilikleri kazanması ona istihdamda esneklik ve değişikliklere uyum gücü kazandırmaktadır (TİSK, Mesleki Eğitim Sistemimiz ve İşletmelerdeki Beceri Eğitimi Sorunlar ve Çözüm Önerileri Raporu, 2005).

Mesleki ve teknik eğitim bireyi etken bir yaşama hazırladığına göre insan kaynaklarını yararlı toplumsal amaçlar için değerlendirmekte ve bu yolla kültürel, ekonomik, bireysel gelişmeye hizmet etmektedir. Demokratik bir ortamda gençleri yasama hazırlamada mesleki ve teknik eğitimin esas aldığı üç ana hedef vardır;

1. Uygun öğrenme ortamını sağlamak, 2. Gerekli becerileri geliştirmek,

(17)

3. İstenilen davranışları oluşturmak (Alkan, Doğan ve Sezgin, 1996: 7). 3. Mesleki Eğitimin Önemi

Dünya'da teknoloji ve hizmetler alanında çok hızlı bir değişim yaşanmaktadır. Bu alanlarda ülkeler arası ve iç piyasalarda kıyasıya bir rekabet mevcuttur. Bu acımasız ortamda ayakta kalabilmek için daha seri ve daha kaliteli üretime ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni teknolojiler üretmek için de, mevcut teknolojileri en prodüktif şekilde kullanabilmek için de emeğin vasfının geliştirilmesi gerekmektedir. Bu ise mesleki eğitimle mümkündür. Ucuz, vasıfsız işgücü ile düşük maliyetle üretim yaparak ayakta kalabilmenin dönemi artık gerilerde kalmıştır. Bu nedenle mesleki eğitim ayrıca önem arz etmektedir (Ünsür, 1998: 25).

Çağımızda bir ülke ekonomisinin uluslar arası piyasalarda sahip olduğu konum, sunduğu ürün ve hizmetlerin kalitesi ile doğrudan ilişkilidir. Ürün ve hizmetlerin kalitesi ise, üretimden pazarlamaya kadar görev alan personelin eğitim ve kalifiye eleman olmaları ile yakından bağlantılıdır. Bu da iş piyasaları ile mesleki eğitim arasındaki doğrudan ve zorunlu ilişkiyi ortaya çıkarmaktadır. Aynı zamanda işletmelerin rekabet gücü açısından vazgeçilmez bir faktör haline gelen mesleki eğitimin önemi, 21. yüzyılın işletmelerinde daha belirgin bir görünüm kazanacaktır (Karauçak, 1992: l).

Eğitim, özellikle mesleki teknik eğitim, insanımızın mevcut potansiyelini ve kabiliyetini geliştiren, ona üretkenlik vasfı kazandıran etkin bir araçtır. Ferdin ve toplumun gelişmesinin sağlanması ve ekonomik kalkınmanın desteklenmesi bakımından mesleki teknik eğitim, ülkemizin geleceği için stratejik bir önem taşımaktadır (Kaykı, 2008: 57).

Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda mesleki ve teknik eğitimin önemi vurgulanmakta ve şu ifadelere yer verilmektedir;

• Nitelikli insan gücü yetiştirilecek ve mevcut işletmelerde çalışanların mesleki ve teknik niteliklerinde iyileştirmeye yönelik çalışmalar desteklenecektir.

(18)

• Mesleki ve teknik eğitimde modüler ve esnek bir sisteme geçilecek, yükseköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki mesleki eğitim, program bütünlüğünü esas alan tek bir yapıya dönüştürülecek, mesleki eğitimde, nitelikli işgücünün yetiştirilmesinde önemli yeri olan uygulamalı eğitime ağırlık verilecektir.

• Meslek standartlarına dayalı yeterliliklerin geliştirilmesi, belgelendirilmesi, belge ve eğitim veren kuruluşların akreditasyonu gibi temel işlevleri içeren Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemine ilişkin çalışmalar tamamlanacak ve bu sisteme duyarlı bir mesleki eğitim yapısı geliştirilecektir.

• İş bulma ile ilgili hizmetlerin daha fazla kişiye sunularak hizmetlerin kalitesi yükseltilmeye çalışılacaktır. İstihdam garantili programlar, mesleki eğitim kursları yaygınlaştırılacaktır. Aktif iş gücü programları, piyasanın ihtiyacı doğrultusunda düzenlenecektir. Kadınların da ekonomik ve sosyal hayata katılımlarını artırmak için mesleki eğitim imkânları geliştirilerek istihdam edilebilirlikleri artırılacaktır.

• Meslek yüksekokulları ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumları arasında program bütünlüğü adına iş bölümü ve işbirliği sağlanacaktır. Sanayi ile işbirliği içinde gerçekleştirdikleri uygulamalı eğitim güçlendirilecek ve yaygınlaştırılacaktır.

4. Türkiye’de Mesleki Teknik Eğitimin Modernizasyonu

Meslekî ve teknik eğitim; sanayileşmenin ön koşulu olması, üretime doğrudan etkisi ve yüksek öğretim önündeki yığılmayı fonksiyonel olarak önlemesi nedeni ile ülkemizin kalkınmasında en etkili araçtır. Sanayileşmenin temel öğelerinden biri nitelikli ara insan gücüdür. Teknolojik gelişmelere paralel olarak nitelikli insan gücü yetiştirmek için eğitim politikalarının yenilenmesi ve modernizasyonun sağlanması gerekmektedir (Karadeniz, 2008: 30).

Ülkemizde mesleki eğitimin güncellenmesi ve verimliliğinin artırılması için yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar ile değişen ihtiyaçların ve taleplerin

(19)

karşılanmasına yardımcı olacak mesleki eğitim programının geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu hedef çerçevesinde ülkemizde yapılan çalışmaları özetleyecek olursak (Erhun ve Alpan, 2004);

1975–79 (MEB) Endüstriyel Eğitimi Geliştirme ve İşlevsel Yetişkinler Eğitimi Projesi

1979–82 (MEB Eğt. Bil. Fak.) Okul Sanayi Ortaklaşa Eğitimi OSANOR projesi 1989- (ILO+SEGEM) İstihdam Edilebilir Beceri Modülleri ISEBEM

1990–1991 (MEB) Lise Mezunlarına Meslek Edindirme LİMME Projesi

1990–1993 (ILO+ Turizm Bakanlığı) Otelcilik İkram ve Turizm Eğitimi Projesi 1992-KOSGEB Sanayi Eğitim Projesi

1993 MESS Eğitim Vakfı Çalışmaları

1993–2002 (MEB Kız Teknik Öğretim Genel Md.) Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme METGE Projesi

1995 Fırat Ü. Teknik Eğitim Fakültesi Öğretmen Yetiştirme Modül Serisi

1999–2001 İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Md. Polis Meslek Yüksek Okulları Modüler Meslek Eğitimi Projesi

2002–2007 (MEB ve AB) Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (MEGEP)

5.METGE Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Projesi

Milli Eğitim Bakanlığı ve Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından 1993 yılında planlanan METGE projesi 10 yıllık bir proje olup, projenin finansmanı Genel Bütçe Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonundan sağlanmıştır. Başlangıçta 7 ilde 7 pilot okulda uygulanan proje, 2003’de 33 ilde, toplam 57 okulda uygulanmıştır.

METGE Projesi’nin Amaçları;

• Yerel ihtiyaçlara duyarlı, okul yapısı ve öğretim sistemi geliştirmek, • Çevrenin katılım ve iş birliğini sağlamak,

(20)

• Belirlenen ihtiyaçlara yönelik modüler öğretim programları geliştirmek, • Eğitim sisteminde çağdaş teknolojiyi uygulayabilmek,

• Mesleğe yönelik standartları öğretime taşımak,

• Kaynak materyaller ( modül, bilgisayar destekli öğretim için yazılım ) hazırlamak,

• Öğrencileri iş hayatı ve istihdam olanakları hakkında bilinçlendirmek, • Ürün, hizmet ve eğitim satarak kaynak yaratmak,

• Okulların kapasite ve donanımını artırmayı amaçlamaktadır.

Proje doğrultusunda; sektörlerle ve çeşitli kurum ve kuruluşlarla program geliştirme çalışmaları yapılarak bireysel öğretime dayalı materyaller geliştirme çalışmaları yapılmıştır (Karadeniz, 2008: 31).

6. MEGEP Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi Küreselleşme sürecinde, ekonominin sektörel dengeleri hızla değişmekte ve buna paralel olarak meslek yapıları ve işgücü profilleri dönüşüme uğramaktadır. Bu dönüşüme ayak uydurabilmek için, sanayinin ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerilerle donatımlı, nitelikli ara elemanlar yetiştirmek yaşamsal öneme sahiptir. Bu durum ülkemizin Avrupa Birliği’ne giriş balgamında daha da anlamlı bir hale gelmiştir. 2000 yılı itibariyle, AB destekli eğitim projeleri, AB’nin gençlik ve eğitim programları diğer aday ülkelerle birlikte Türkiye’nin de katılımına açılmıştır (Karadeniz, 2008: 31).

Bu yöndeki ilk adım olarak, 4 Temmuz 2000 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Birliği arasında Türkiye'deki Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesinin (MEGEP) anlaşması (DG1A-D/MEDTQ/04–98) imzalanmıştır (Karadeniz, 2008: 32).

MEGEP projesinin başlangıç tarihi 30 Eylül 2002 ve Proje süresi 5 yıldır. Projenin genel amacı; Türkiye’de ki mesleki teknik eğitim ve öğretim sistemini

(21)

sosyoekonomik gereksinimler ve yaşam boyu öğrenme ilkeleri doğrultusunda güçlendirmektir (Karadeniz, 2008: 32).

MEGEP kapsamında; mesleki ve teknik eğitim programları yaklaşık 50 alanda toplanmıştır. Bunlardan; 17 alanda ve 64 dalda çerçeve öğretim programı geliştirilmiştir. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından onaylanarak 2005-2006 öğretim yılından itibaren tüm mesleki ve teknik eğitim kurumlarında kademeli olarak uygulamaya konulmuştur. 2006-2007 eğitim öğretim yılından itibaren Türkiye genelinde uygulanmaya başlanmıştır (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 12).

MEGEP çerçevesinde;

1. Ulusal ve uluslararası temel yeterliklere sahip meslek elemanları yetiştirmek, 2. Yabancı dil bilen ve meslekî gelişmeleri izleyebilen meslek elemanları ve

bireyler yetiştirmek,

3. Kurum ya da okul türü ayrımı yapılmaksızın tüm meslekî ve teknik eğitim kurumlarının hepsinde mesleğin gerektirdiği yeterlikleri kazandırmak,

4. Bölgesel farklılıklar ve ihtiyaçlara cevap verecek esnek bir program yapısı oluşturmak,

5. Bireylerin farklılıklarına ve özelliklerine uygun seçenekler sunan program yapısı geliştirmek,

6. Öğrencilere yatay ve dikey geçiş olanakları tanıyan esnek bir program yapısı tasarlamak,

7. Meslekî yeterlikleri ve akademik yeterlikleri yüksek olan öğrencilerin yüksek öğrenime geçişlerine olanak tanımak,

8. Sektör beklentilerine cevap veren meslekî yeterliklere sahip meslek elemanları yetiştirmek,

9. Yaşam boyu öğrenme ilkesi doğrultusunda bireylere farklı koşullara göre seçenekler sunan programlar geliştirmek,

10. Uluslararası geçerliği olan meslekî ve teknik eğitim programları geliştirmek, 11. Her yaşta ve her düzeydeki bireye meslekî ve teknik eğitim olanakları sunan

(22)

12. Bireylerin yetenekleri, ilgileri, tercihleri ve kariyer beklentilerine yönelik imkânlar tanıyan programlar geliştirmek hedeflenmiştir (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 10-11).

Bu hedefler doğrultusunda programlar;

• Geniş tabanlı ve alan/dal ve sertifika esasına göre,

• Alan ve dal programları arasında esnek geçişleri imkân veren,

• Örgün eğitimle birlikte yaygın eğitimde ve hayat boyu eğitimde de etkili olarak kullanılabilme esnekliği olan,

• Yeterliğe göre değerlendirme ve yeni teknolojik gelişmeleri modüler öğretim programları sayesinde kısa sürede öğretime yansıtabilme özelliğine sahip, • Öğrenci merkezli, öğrenciye daha aktif olma ve kendi hızına göre öğrenme

olanağı tanıyan,

• Program geliştirme sürecinde iş piyasasının ve sosyal ortakların aktif katılımına da yer verilerek geliştirilmiştir (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 11).

MEGEP Uygulanması İle Birlikte;

• Okul ve Kurumlarda ( genel liseler ile meslek liselerin 9. sınıfında ) aynı program uygulanmasına geçilmiştir.

• Öğretim süresi 4 yıl olacak şekilde planlanmıştır.

• 9. Sınıf ortak sınıf (tanıtım ve yönlendirme) olarak planlanmıştır. • Yatay ve dikey geçişlere elverişli alt yapı oluşturulmuştur. • Alan ve dal eğitimi esas alınmıştır.

• Öğrenci; eğitim süresinin sonunda, alanda diploma ile birlikte, seçmiş olduğu dalda 3. seviye sertifika alacaktır. (Mesleklerin uluslararası sınıflandırılması 1’den 7’ye kadardır. Bu seviyelerden 1. 2. ve 3. seviyeler meslekî orta öğretimde, 4.ve 5. seviyeler meslek yüksek okulu seviyesinde, 6. ve 7. seviyeler ise üniversite düzeyinde uygulanmaktadır.)

• Sistemden ayrılan öğrenci, yeterliliklerine karşılık gelen 1. veya 2. seviye sertifika alabilecektir.

(23)

• Örgün ve yaygın meslekî ve teknik eğitim kurumlarında aynı alanda aynı modüler öğretim programları uygulanacaktır.

• Diploma ve sertifika programlarında geliştirilen modüller ortak olarak kullanılacaktır.

• Her yaşta ve düzeydeki bireye yönelik hayat boyu öğrenme esas alınmıştır (Karadeniz, 2008: 35).

7.Modüler Öğretim Sistemi

Modüler öğretim; öğrenci merkezli, bireyselleştirilmiş bir öğrenme öğretme yaklaşımıdır. Esnek bir yapıda olması yaşam boyu öğrenme ilkesi ile örtüşmektedir. Modüler öğretim, modüler programlar doğrultusunda modüler bir sistemi gerektirmektedir. Modüler sistem, eğitim programının modüllerden oluşmasıdır. Modül; bireysel öğretime dayalı, başlangıcı ve sonu olan, kendi içinde bütünlük gösteren, sistematik bir çerçevede düzenlenmiş öğretim yaşantılarından oluşmaktadır. Modüller belirli bir sıra ile takip edilir (Karadeniz, 2008: 35).

Modüler programlama, öğrenme-öğretme etkinliklerinin, kendi kendine öğrenme imkânı sağlayacak tarzda, kendi içinde bütünlüğü olan ve birbirini işlevsel olarak tamamlayacak biçimde, bağımsız öğrenme elemanları şeklinde düzenlenmesidir. Bu yaklaşımda esas alınan öğrenme elemanına modül, bu öğrenme birikimine dayalı olarak düzenlenen öğretim programına da modüler program adı verilmektedir (Alkan, 1997: 197).

Sonuç olarak modüler öğretimi, herhangi bir öğretme-öğrenme sürecinde, içeriğin belirli analizlere dayanılarak, kendi içinde küçük bütünler olarak düzenlendiği, bireysel öğrenmeye ve yeterlik geliştirmeye dayalı bir eğitim ortamı oluşturmayı amaçlayan, öğretim yaklaşımı olarak tanımlamak mümkündür (Külahçı ve Taşpınar,1993: 24).

(24)

8. Modüler Öğretimin Temel Nitelikleri

Modüler öğretim bu özellikleri ile diğer bazı öğretim yaklaşımlarından farklı özellikler taşımaktadır. Alkan, genel hatları ile modüler öğretim yaklaşımının temel niteliklerini aşağıdaki gibi ifade etmektedir:

• Program içeriği bireylerin farklı durumlarına ve gereksinimlerine uygulanabilir esneklikte düzenlenebilir.

• Bireye ilgi ve isteğine göre seçme şansı tanınır.

• Farklı programlar arasında geçiş yapma olanağı vardır. • Bireysel öğretime olanak tanımaktadır.

• Örgün ve yaygın eğitim kurumları arasında geçiş yapma olanağı söz konusudur.

• Eğitim uygulamalarına farklı bir anlayış kazandırmaktadır.

• Modüler öğretimi hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimde uygulamak mümkündür.

• Hazırlanan öğrenme modüllerini bilgisayar destekli öğretim, uzaktan öğretim gibi sistemlere uyarlamak mümkündür.

• Farklı zamanlarda ve değişik durumlarda yapılan öğrenimin bir derece veya diploma programında değerlendirilmesinde etkin bir şekilde kullanılabilir. Özellikle mesleki ve teknik eğitim sisteminde, işgücü eğitimini hızlandırma, sürekli eğitimi sağlama, işbaşında eğitim ve kendi kendine eğitim imkânı verme, sistemi yaygınlaştırma, teknolojik gelişmeler uyarlanabilme, eğitim istihdam arası ilişkileri güçlendirme, kalite ve standart yükseltme gibi etkin bir işleve sahiptir (Alkan, 1989: 16).

Modüler öğretimin niteliklerini incelediğimizde modüler öğretim yönteminin çağdaş bir öğretim yöntemi olduğu görülmektedir. Program içeriğinin esnek olması bireylerin farklı durumlarına ve gereksinimlerine uygulanabilir. Bireysel öğretime olanak sağlaması, farklı programlar arasında geçiş yapma olanağını vermesi ve en önemlisi teknolojik gelişmelere uyarlanabilmesi modüler öğretimi tutarlı bir öğretim yöntemi yapmaktadır (Kaykı, 2008: 14).

(25)

9. Modüler Öğretimde Öğretim Yöntem ve Teknikleri

Modüler öğretim, bireylerin kendilerine uygun öğrenme stillerine göre düzenlenebilecek öğrenme olanakları sağlamaya uygun esnek bir öğrenme yaklaşımı sunmaktadır. Modüler öğretim öğrenci merkezli olup, öğrenci, sınıf, atölye ve laboratuardaki çalışmaların merkezidir. Öğrenci hayat, iş, aile ve toplum ilişkilerini, ulusal ve kişisel ihtiyaçlara yönelik bazı temel kavram ve ilkeleri anlamak, kabullenmek zorundadır. Öğrenci, sağlam bir kavram ve kurallar temeline sahip olduğunda, yeni edindiği bilgileri özümseyerek yaşam boyu öğrenmeye katmış olacaktır (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 30-31).

Öğrenci merkezli eğitimin asıl amacı, öğrenciye kendi öğrenme profilini ve türünü keşfetmeyi sağlamak ve böylece öğrenmeyi öğretmek olmalıdır. Öğrenmenin etkinliğini artırabilmek için de eğitim, öğretim programları ya da öğretim tekniklerinden önce öğrenmenin kendisinden yola çıkılmalı diğer kavramlar bunun üzerinde yapılanmalıdır. Öğrenci merkezli eğitim uygulaması aşamasında aşağıdaki stratejilerin izlenmesi önerilmektedir.

• Öğrenci merkezli eğitim için uygun koşullar ve ortamlar sağlanmalıdır. • Öğrenci merkezli okul kavramını destekleyen anlayış benimsenmelidir.

• Öğrenci merkezli okul anlayışı planlanmış bir süreç sonunda gerçekleşmelidir.

• Öğrenci merkezli eğitimin gereği olarak programlar, ders kitapları, kılavuz kitaplar, modüller ve diğer öğretim materyalleri, öğretim yöntem ve teknikleri ile ölçme ve değerlendirme sistemi yeniden yapılandırılmalıdır.

• Öğrencilerin yaşam becerilerini kazanmaları, ders dışı etkinliklerle desteklenmelidir.

• Öğrenci merkezli eğitim uygulama modeli ve kılavuz kitapları geliştirilmelidir (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 31).

(26)

Öğrenci Merkezli Eğitim Yaklaşımını Esas Alan Yöntemler:

1. Simülasyon Yöntemi: Bu yöntemde; öğrenciler için gerçek yaşamdan örnekler oluşturulur (Örneğin; sınıfın bir büro hâline dönüştürülmesi gibi). Bu ortam içinde öğrencilere problem ya da görev verilir. İş yapma sürecinde öğrenciler kendi bilgi ve becerilerini öğretmen desteği ile kullanırlar.

2. Gösterme Yöntemi: Herhangi bir işlemin süreç ya da basamaklarının görsel sunumudur. Sözlü anlatım ve göstermeden oluşur. Öğretmen anlattıktan sonra bireysel olarak ya da grup şeklinde öğrencilere uygulama yaptırılır. Bir aracın ya da bir aletin nasıl kullanacağını, bir işlemin nasıl yapılacağını öğretmek için kullanılır.

3. Rol Yaptırma Yöntemi: Bu yöntemde öğrencilere gerçek yaşamdan durumlar verilir. Bu durumlarda yapması gereken bir görev ya da çözmesi gereken bir problem vardır. Seçilen görev/problem gerçek yaşamdan olmalıdır. İşi yapma süreci ya da problemi çözme yöntemleri öğrencilerin kendi bilgi ve becerilerine bağlıdır. Yöntem ve sonuç açık uçludur. Bu teknik için grup çalışması en uygun olanıdır.

4. Bilgisayar Destekli Eğitim: Bu öğretim yöntemi öğrencilerin bireysel öğrenmelerine yöneliktir. Ancak öğretmen tarafından hedefler belirlenip buna göre bir program oluşturulmalıdır. Okul tarafından hazırlanan ya da piyasadaki hazır eğitim programları bu amaca yöneliktir. Öğretmen bu programları inceleyip işletim sistemleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Bu şekilde öğrencilerin bireysel çalışmalarına destek olabilir (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 31).

Öğretmen – Öğrenci Etkileşimli Yöntemler:

1. Beyin Fırtınası: Bir problem, konu ya da soru hakkında ilk akla gelen söylenmelidir. Burada önemli olan herkesin fikirlerini açıkça ve istediği kadar söyleyebilmesidir. Fikirlerin niteliği değil niceliği önemlidir. İyi ya da kötü fikir yoktur. Her fikir kabul edilebilir. Bu teknik; karar vermede, problemlere farklı yaklaşımlarla çözüm bulmada, yeni bir konunun veya kavramın tanıtımında, çok faydalıdır. Maksimum öğrenci katılımını sağlar. Fikirleri eleştirip geliştirilme durumunda olmadıkları için çekingenlik ve

(27)

sınırlama engeli yoktur. Yeni fikirlerin ortaya çıkmasını ve yaratıcılığı teşvik eder. Öğrencilerin potansiyelini ortaya çıkarır.

2. Soru Sorma Tekniği: Bu teknikte öğrenciler bir konunun uzmanına ya da okudukları bir yazıyla ilgili olarak soru sormak durumundadırlar. Mümkün olduğunca meslekten kişiler eğitim ortamına davet edilir. Bu kişiler gerçek meslek yaşantılarından örnekler getireceklerdir. Bu aktivite ile ilgili olarak öğrenciler bilgilendirilir ve soru sormaları istenir.

3. Tartışma Tekniği: Genellikle yeni bir konunun ya da kavramın tanıtımından sonra yapılır. Tanıtım bizzat öğretmen tarafından anlatım yöntemi ile yapılır veya okuma metninin hemen ardından yapılabilir. Öğrencilerin düşünmesini ve yorum yapmasını sağlayacak sorular yöneltilir. Grup çalışması bu yöntem için uygundur. Gruptan çıkan fikir ve yorumlar eğitim ortamında tartışılabilir. 4. Grup Çalışması: Sınıf ve atölye içinde ya da okul dışındaki görevler için

kullanılır. Gruplar en az üç en fazla altı kişiden oluşmalıdır. Araştırma ve proje çalışmalarında grup çalışmalarından verim alınmaktadır. Bu yöntem öğrencilere ekip hâlinde çalışma alışkanlığı kazandırmaktadır (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 32).

10. Modüler Öğretimde Ölçme ve Değerlendirme

Ölçme ve değerlendirme öğrencinin performansının yanı sıra eğitim süreci için gerekli geri bildirimler sağlayan süreçtir. Ölçme ve değerlendirme genellikle öğrencilerin kazanımlarına dayanır. Öğrencilerin performansının niteliği ile ilişkilidir ve öğrenci için sonuçları vardır. Okullarda yapılan ölçme ve değerlendirme çalışmaları daha çok iki amaca yöneliktir. Bunlar öğrenci başarısının ölçülmesi ve değerlendirilmesi ile bir eğitim programının amacına ulaşıp ulaşmadığının değerlendirilmesidir. Öğrenci başarısının ölçülmesi amacıyla uygulanan sınavlar amacına göre, farklı isimler alabilmektedir;

• Hazır Bulunuşluk Düzeylerini Belirleme Sınavları: Planlanan bir öğrenme birimine öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyi olarak ne kadar hazır olup olmadıklarını belirlemek amacıyla yapılan sınavlardır.

(28)

• İzleme Sınavları: Bu tür sınavlar öğrencinin bir konu veya ünite ile ilgili öğrenme eksiklerini ve güçlüklerini belirlemek amacıyla yapılan sınavlardır. • Düzey Belirleme: Bir eğitim sürecinin belli dönemlerinde veya eğitim

sürecinin sonunda yapılan, öğrencinin başarısını ve durumunu ölçmeye ve değerlendirmeye yönelik sınavlardır.

Modüler öğretim uygulayan öğretim kurumlarında öğrencilerin; • Modüllerin sonunda kazandığı yeterlik ölçülmelidir

• Dersin sonunda modüller ile kazandıkları tüm yeterlikler ölçülmelidir

• Okulda, işletmede ve kendi kendilerine yaptıkları tüm öğrenim faaliyetleri değerlendirilmelidir.

Bu amaçla öğrenciler, modüldeki faaliyetlerde kazandıkları bilgi ve becerileri bu bölümde yer alan ölçme araçları ile;

• Ölçme soruları ile bilgiye dayalı kazanımlarını ölçerler.

• Uygulamalı testler ile de öğrenme faaliyetindeki uygulamalarda kazandıkları becerileri ölçerler.

• Ölçme sonucunda öğrenciler faaliyetlerin sonundaki kazanımlarını belirlerler. • Değerlendirme sonucunda öğrenciler bir sonraki faaliyet veya modüle

geçerler.

• Öğretmenler gerekli gördüğü takdirde öğrencilere yeni ölçme ve değerlendirme araçları hazırlayarak uygulayabilirler.

Öğretmenler;

• Öğrencilerin, cevaplarını modülün arkasındaki cevap anahtarı ile karşılaştırarak kendi kendilerini ölçmelerine rehberlik eder

• Öğrencilerin, yanlış ve doğru cevapların sayısına göre kendini değerlendirmelerine yardımcı olur.

• Öğrencilerin, eksik olduğu noktaları tamamlamalarını sağlar. Öğrencileri, başarılı ise bir sonraki faaliyet veya modüle geçmeleri için yönlendirir (Öğretim Programları ve Modüler Öğretim Uygulama Kılavuzu, 2006: 33).

(29)

III. BÖLÜM

Bu bölümde araştırma yöntemi, çalışma grubu, verilerin toplanması ve verilerin analizi konularında bilgi verilmiştir.

ARAŞTIRMA YÖNTEMİ

Bu araştırma, meslek liselerinde modüler öğretim programının uygulanması sürecinde yaşanan yönetimsel sorunlar hakkında yönetici görüşlerini belirlemeye yönelik tarama modelinde nitel bir araştırmadır.

Nitel araştırma, gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle nitel araştırma, kuram oluşturmayı esas alan bir anlayışla sosyal olguları çevre içerisinde araştırmayı ve anlamayı ön plana alan bir yaklaşımdır (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 39).

Nitel araştırmaların genel karakteristiği, araştırma öznelerinin bakış açılarını, anlam dünyalarını ortaya koyma ve dünyayı, araştırma öznelerinin gözleriyle görmedir. Bu nedenle görüşülenlerin, anlam dünyalarını, duygu ve düşüncelerini anlamak, nicel görüşmelerden farklı olarak yüzeysel değil, daha derin bilgi edinmek esastır (Kuş, 2003: 87).

Nitel araştırmalar psikolojik ölçümler ve sosyal olaylarla ilgili nicel araştırma yöntemlerine göre daha derinlemesine bilgi sağlarlar. Nitel araştırmalar, geleneksel araştırma yöntemleriyle ifade edilmesi zor olan sorulara cevap bulmak için gereklidir (Frankel ve Devers, 2000; Akt: Büyüköztürk, Çakmak, Akgün, Karadeniz, Demirel, 2008: 200).

(30)

1. Çalışma Grubu

Araştırmanın çalışma grubunu 2009-2010 eğitim öğretim yılında Edirne ili resmi meslek liselerinde görevli okul yöneticileri oluşturmaktadır. Örneklem olarak Edirne il merkezinde ve Uzunköprü ilçesinde yer alan her türdeki meslek lisesinden birer okul seçilerek bu okulların yöneticilerine ulaşılmaya çalışılmıştır. Örneklem olarak seçilen 8 meslek lisesinde görevli toplam 11 yönetici ile görüşme yapılmıştır. Araştırmada ulaşılan 11 okul yöneticisinin görev yaptıkları okullar Tablo 1’de yer almaktadır.

Tablo 1. Araştırmada Ulaşılan Meslek Liseleri

Okulun Adı Okul

Müdürü

Müdür Yardımcısı

Edirne Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi 1 1

Uzunköprü Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi 1 1

Edirne Serhat İMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi 1

Uzunköprü Kız Teknik ve Meslek Lisesi 1

Edirne Milli Piyango Ticaret Meslek Lisesi 1

Uzunköprü M.Arif Dilmen Ticaret Meslek Lisesi 1

Edirne Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi 1

Uzunköprü Hüseyin Çorum Sağlık Meslek Lisesi 1 1

Toplam 8 3

   

2. Verilerin Toplanması

Veri toplama yöntemi olarak “yarı yapılandırılmış görüşme” tekniği kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşmede sorular önceden belirlenir ve bu sorularla veriler toplanmaya çalışılır. Bu yöntem ne tam yapılandırılmış görüşmeler kadar katı ne de yapılandırılmamış görüşmeler kadar esnektir. İki uç arasında yer alır (Karasar, 1995: 165).

(31)

Görüşme ile elde edilen verilerin kaydedilmesinde izlenen iki temel yöntem vardır; cihaz ile kaydetme ve not alma. Kayıt cihazı ile kaydedilen görüşmeler, araştırmacı açısından önemli avantajlara sahiptir. Öncelikle araştırmacının not alma sorunu önemli ölçüde ortadan kalkmış olur. Kayıt cihazı kullanmanın mümkün olmadığı durumlarda ise araştırmacı; soru sorma, dinleme, gerektiğinde görüşülen bireyi yönlendirme ve not alma işlemlerinin tümünü bir arada yapmak zorundadır. Araştırmacının hızlı not alması gerekeceği için, sık sık kısaltmalar kullanması ve belki bazı işaretler geliştirmesi gerekebilir (Yıldırım ve Şimşek, 2005).

Bu araştırmada veriler, meslek liselerinde modüler öğretim programının uygulanması sürecinde yaşanan yönetimsel sorunlar hakkında yönetici görüşlerini belirlemek üzere, araştırmacı tarafından yarı yapılandırılmış olarak geliştirilen Yönetici Görüşme Formu kullanılarak toplanmıştır.

Yönetici Görüşme Formunun geliştirilmesinde, literatür taramasının sonucunda elde edilen bilgilerin yanı sıra, okul yöneticilerinden ön görüşme yapılarak elde edilen bilgilerden de yararlanılmıştır. Elde edilen bilgiler alan uzmanlarına gösterilerek yönetici görüşme formu geliştirilmiştir. Görüşme formundaki maddelerin her biri, modüler öğretim programının uygulanması sürecinde yaşanan yönetimsel sorunları betimleyecek şekilde düzenlenmiştir. Okul yöneticilerine yöneltilecek sorular belirlenirken, soruların kolay anlaşılan, ayrıntılı ve açıklamayı teşvik eden sorular olmalarına özen gösterilmiştir. Bununla birlikte araştırmanın amacına uygun mümkün olduğunca açık uçlu sorular yöneltilmeye çalışılmış, görüşme esnasında görüşmecinin yönlendirilmesinden kaçınılmış, tamamen yansız ve net sorular sorulmasına özen gösterilmiştir.

Veriler, görüşme esnasında not tutularak elde edilmiştir. Görüşmecilere kimliklerinin gizli tutulacağı hatırlatılmış, görüşme sonucu elde edilecek verilerle ilgili endişe duymamaları gerektiği izah edilmiştir.

(32)

3. Verilerin Çözümü

Bu çalışmada, elde edilen veriler betimsel analiz tekniği kullanılarak çözümlenmiştir.

Betimsel analiz, elde edilen verilerin, daha önceden belirlenen temalara göre özetlenip yorumlanmasıdır. Bu tür analizde amaç, elde edilen bulguları düzenlenmiş ve yorumlanmış biçimde okuyucuya sunmaktır. Bu amaçla elde edilen veriler, önce mantıklı ve anlaşılır bir biçimde betimlenir. Daha sonra yapılan betimlemeler yorumlanır, neden sonuç ilişkileri irdelenir ve bir takım sonuçlara ulaşılır (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 171-172).                                                            

(33)

IV. BÖLÜM

BULGULAR VE YORUM

Bu bölümde, meslek liselerinde görevli okul yöneticilerinden görüşme aracılığıyla elde edilen verilerin analizi sonucunda ortaya çıkan bulgular ve yorumlar yer almaktadır.

Araştırmada, meslek liselerinde modüler öğretim programının uygulanması sürecinde yaşanan yönetimsel sorunlara ilişkin elde edilen bulgular, aşağıda belirtilen başlıklar altında toplanarak yorumlanmıştır:

A. Okul yöneticilerinin karar ve planlama sürecinde yaşadığı sorunlara ilişkin bulgular ve yorumlar.

B. Okul yöneticilerinin uygulama sürecinde yaşadığı sorunlara ilişkin bulgular ve yorumlar.

A. Okul Yöneticilerinin Karar ve Planlama Sürecinde Yaşadığı Sorunlara İlişkin Bulgular ve Yorumlar

Bu bölümde araştırmaya katılan okul yöneticilerinin modüler öğretim programının uygulamalarına yönelik karar ve planlama sürecinde yaşadığı sorunları ortaya çıkarmaya yönelik sorulara verdikleri cevapların betimsel analiz yolu ile çözümlenmesi ile elde edilen bulgular yer almaktadır.

1. Modüler öğretim programı uygulamaları ile ilgili karar alma sürecinde yaşanan sorunlara yönelik bulgular:

Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin tamamı, modüler program uygulamaları ile ilgili kararlar alırken, sorun yaşamadıklarını ifade etmiştir.

Önemli bir sorun yaşamadık, bakanlığın açtığı hizmet içi eğitim semineri ile uygulamalar hakkında zaten önceden bilgi sahibi olmuştuk (03K).

(34)

Başlangıçta bazı konularda ufak sıkıntılar yaşadık, bazı konularda farklı yorumlarımız oldu, ancak bunlar önemli sorunlar değildi, ilgili makamlara danışarak sorunlarımızı çözdük (11K).

Okul yöneticileri, yeni programın başlangıcından önce uygulamalar ile ilgili hizmet içi eğitime katıldıklarını, program hakkında bilgi sahibi olduklarını ancak uygulama sürecinin başlarında bazı belirsizlikler ve yorum farklılıklarının ortaya çıktığını ifade ederek, ilgili birimlere danışma gereği duyduklarını belirtmişlerdir. Yöneticiler, yeni program ile ilgili bakanlığın belirlediği danışma birimlerinin olduğunu, bu birimlerden bilgi alarak sorunları çözdüklerini dile getirmişler, şu anda da bu konuda bir sıkıntılarının bulunmadığını ifade etmişlerdir.

Görüşler incelendiğinde görülüyor ki modüler öğretim uygulaması öncesinde bakanlık okul yöneticilerine yönelik eğitim çalışmaları yürütmüş, yöneticileri yeterli düzeyde bilgilendirip yetiştirmiştir. Ayrıca, uygulama esnasında ortaya çıkabilecek sorunlara karşı da önlemler alarak danışma birimleri oluşturmuştur. Yöneticilerin yeni program uygulamaları ile ilgili karar alma sürecinde ciddi sorunlar yaşamadığı söylenebilir.

2. Eğitim öğretim faaliyetlerini planlama sürecinde yaşanan sorunlara yönelik bulgular:

Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin tamamına yakını (9 yönetici) ilk yıl eğitim öğretim faaliyetlerini planlarken sorunlar yaşadıklarını ifade etmiştir.

Bu konuda sorunlar yaşadıklarını belirten okul yöneticileri, planlama aşamasındaki en önemli sorunlarının “fiziki mekan yetersizliği” ve “donanım eksikliği” olduğunu dile getirmişlerdir.

Planlama aşamasında binamızda yetersizlikler ortaya çıktı, yeni açılan dallar için atölye ve derslikler oluşturmamız gerekli oldu. Binanın uygun kısımlarında tadilatlar yaparak ihtiyaçları karşılamaya çalıştık. Ancak halen eksiklerimiz var (03K).

(35)

Planlamada bazı güçlüklerle karşılaşıyoruz, yeni derslikler ve laboratuarlar oluşturmamız gerekli. Mevcut laboratuarlarda iyileştirmeler gerekiyor. Bunların bir kısmını imkanlar dahilinde gerçekleştirdik, ancak yeterli değil eksiklerimiz var (08K).

Yöneticiler, yeni programla birlikte, daha önce eğitim verdikleri meslek alanlarının, dallara ayrılması nedeniyle, özellikle meslek dersleri için yeni dersliklere ve laboratuarlara ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir. Bu ihtiyaçları karşılamak üzere, imkanlar çerçevesinde okul binasında tadilatlar yaparak yeni derslikler ve laboratuarlar oluşturduklarını belirten yöneticiler, başlangıçtaki kadar sorunlar olmasa da bazı eksiklerinin halen devam ettiğini ve tamamlama çalışmalarının sürdüğünü dile getirmişlerdir.

Bu konuda sorun yaşamadıklarını belirten okul yöneticileri ise kendilerinin zaten METGE olarak bilinen Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme Projesi çerçevesinde eğitim programı uyguladıklarını, bu programın MEGEP’in getirdiği modüler öğretim programına çok benzediğini, alt yapılarının zaten hazır olduğunu dile getirmişler, bu nedenle de önemli sorunlar yaşamadıklarını belirtmişlerdir.

Görüşler değerlendirildiğinde görülüyor ki yeni program uygulamaları ile birlikte okullarda önemli alt yapı sorunları açığa çıkmıştır. Bu sorunlar okul yöneticilerinin eğitim öğretimi planlama görevlerini aksatmaktadır. Okul yöneticileri yeni programın uygulanması için okulların fiziki imkanlarının geliştirilmesi gerektiğini, yeni program için yeterli bir fiziki imkana ve donanıma sahip olmadıklarını belirtmişlerdir. METGE projesi uygulayan okulların alt yapılarının yeterli olduğu, bu nedenle bu okullarda eğitim öğretim faaliyetlerini planlama aşamasında sorunlar yaşanmadığı ancak diğer okullarla ilgili olarak bakanlığın gerekli alt yapı çalışmalarının yetersiz olduğu söylenebilir.

(36)

3. Okulun fiziksel durumu, laboratuarların/atölyelerin yapısı ve donanımı ile ilgili yaşanan sorunlara yönelik bulgular:

Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin tamamına yakını (9 yönetici) okullarının fiziksel durumunun ve donanımlarının yeterli olmadığını belirtmiştir.

Yöneticiler, özellikle ilk yıl ek dersliklere ihtiyaç duyduklarını, bu ihtiyaçlarını karşılamak üzere mevcut atölye ve dersliklerde tadilatlar yapmak zorunda kaldıklarını dile getirmişlerdir. Bazı okul yöneticileri gerekli düzenlemeleri imkanlar dahilinde gerçekleştirdiklerini belirtirken bazı yöneticiler ise halen bu konudaki çalışmalarının sürdüğünü belirtmişlerdir.

Fiziksel yapı yetersizliklerinin yanı sıra donanım yetersizliklerine de değinen okul yöneticileri bu konuda da sıkıntılı olduklarını ifade etmektedirler. Örneğin bu konu ile ilgili bazı okul yöneticileri;

Öncesinde zaten atölyelerimizde donanım ihtiyaçlarımız vardı, yeni program ile birlikte var olan ihtiyaçlarımız daha da önem kazandı üstelik yeni ihtiyaçlarımız da ortaya çıktı. Çalışmalarımız sürüyor (03K).

Yeni programa göre 10, 11 ve 12. sınıfların bazı uygulamalı derslerde gruplara ayrılması gerekiyor. Bu durumda bu gruplar için ayrı laboratuar ve araç gereç ihtiyacı ortaya çıkıyor. Eksiklerimiz nedeniyle bu uygulamayı gerçekleştiremiyoruz (08K).

şeklinde görüşlerini dile getirmişlerdir.

Bu görüşlerle birlikte bazı okul yöneticileri bu konularda sorunlarının olmadığını okullarının fiziksel yapısının, atölye ve laboratuar donanımlarının yeterli olduğunu belirtmişlerdir.

Yöneticilerin görüşleri değerlendirildiğinde, okulların mevcut fiziksel durumlarının yetersiz olduğu, atölye ve laboratuar donanımlarında eksiklerin

(37)

bulunduğu, bu eksikliklerin yeni program ile ilgili planlama ve uygulamalarda sorunlara neden olduğu söylenebilir. Berk ve Adıgüzel (2009), ”Mesleki ve Teknik Ortaöğretimde Yeni Arayışlar: Yeterliğe Dayalı Modüler Sistemin Değerlendirilmesi” isimli çalışmalarında, okullarda fiziksel yapı eksikliklerinden kaynaklana sorunlar yaşandığına araştırma sonuçlarında yer vermişlerdir. Öncesinde METGE programı uygulanan okul yöneticilerinin bu süreçte sorun yaşamadıkları göz önüne alınırsa yeni programın etkin ve sorunsuz işleyebilmesi için ihtiyaçların giderilmesine yönelik bakanlıkça önlemler alınması gerekliliği önem kazanmaktadır. 4. Ders modüllerinin niteliği, temin edilebilirliği ve öğrencilere ulaştırılması ile

ilgili yaşanan sorunlara yönelik bulgular:

Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin tamamı ders modüllerinin bakanlık tarafından hazırlandığını ancak öğrencilere ulaştırılması konusunda sorun yaşadıklarını dile getirmişlerdir.

Okul yöneticileri modüllerin basımı ve öğrencilere dağıtımı için bakanlık tarafından kendilerine ödenek gönderildiğini, ancak bu ödeneğin çok yetersiz olduğunu, bu nedenle modül basımı ve öğrencilere dağıtımını ancak okul aile birliğinin olanakları ile gerçekleştirebildiklerini belirtmişlerdir.

Ayrıca yine okul yöneticilerinin tamamı, modül içeriklerinin yetersiz olduğu, bilgi hatalarının bulunduğu konusunda öğretmenlerden sıklıkla şikayetler aldıklarını belirtmişlerdir. Modüllerin gözden geçirilmesi gerektiği, sektör temsilcilerinin de fikirlerinin alınarak bilgi hatalarının giderilmesi gerektiği, yöneticiler tarafından önemle vurgulanmaktadır. Bu konuda okul yöneticileri;

Modül yazım komisyonları, mesleğinde kendini kanıtlamış, yeterli bilgiye sahip kişilerce ve sektör temsilcilerinin de katılımıyla kurulmalı (08K). Modüllerin temininde maddi sıkıntılar çekiyoruz, ayrıca içeriği yetersiz, bilgi hataları var, öğretmenlerimizin bu konuda yakınmaları oluyor (06K).

(38)

şeklinde görüşlerini dile getirmişlerdir.

Görüşler incelendiğinde görülüyor ki okul yöneticileri, modüllerin basımı ve dağıtımı ile ilgili kısmen maddi sorunlar yaşamaktadır. Modüllerde yer alan bilgi hataları da yöneticilere ulaşan bir diğer sorundur.

5. İşletmelerde beceri eğitimi planlama ve uygulamaları ile ilgili yaşanan sorunlara yönelik bulgular:

Araştırmaya katılan yöneticilerin tamamı işletmelerde beceri eğitimi planlama ve uygulamalarında çeşitli sorunlarla karşılaştıklarını dile getirmişlerdir.

Yöneticiler bu konudaki öncelikli sorunlarının yeterli nitelikte iş yeri bulmak olduğunu belirtmektedirler. Yeni açılan dallarda faaliyet gösteren işyeri bulmakta zorluklar yaşandığı yöneticiler tarafından ifade edilmektedir. Bu konuda;

Bazı meslek alanlarının bir tek dalında faaliyet gösteren işyeri sayısı az, bir dalda uzman olmuş, öğrencileri o dalda yetiştirebilecek işyeri bulmak zor. İşletme sahipleri, çevre şartlarına göre meslek alanları ile ilgili her türlü işi değerlendirmeye çalışıyor. Bu da öğrencilerin kendi dalları ile ilgili yeterli beceri eğitimi almalarını zorlaştırıyor (03K).

şeklinde görüşünü belirten bir okul yöneticisi aslında bir çok yöneticinin ortak görüşünü dile getirmektedir.

İşletmelerde beceri eğitiminde yaşanan diğer bir sorun ise öğrencilere yapılması gereken ödemeler ile ilgilidir. Yöneticiler, bu sorunun önceden beri var olduğunu; beceri eğitimine devam eden öğrencilere işletme tarafından yasalar gereği asgari ücretin %30’u oranında ödeme yapılması gerektiğini ancak bu konuda işletme sahiplerinin isteksiz davrandıklarını, çeşitli nedenlerle ödeme yapmaktan kaçındıklarını belirtmektedirler. Okul yöneticileri;

(39)

Beceri eğitimi ile ilgili sorunlarımız var. Uygun işyeri bulmakta zorlanıyoruz. Bulduklarımızın birçoğu da öğrencilere ödeme yapmak istemiyor, öğle yemeği bile vermek istemeyen işyerleri var. Önceden beri bu konuda sorunlarımız vardı, devam ediyor (01K).

İşyerleri ile ilgili mevcut sorunlarımız devam ediyor, bazıları ödeme yapmak istemiyor, bu işyeri yetkilileri ile görüşüyoruz çözüm bulmaya çalışıyoruz, bazı işyeri sahipleri olumlu yaklaşsa da bazıları “işlerimiz durgun, ödeme yapamayız, öğrenci kabul edemeyiz” diyorlar, bu durumda yeni işyeri bulmaya çalışıyoruz (05K).

şeklinde sorunlarını belirtmektedirler.

Görüşler incelendiğinde, sorunların bir kısmının bölgede bulunan işletmelerin genellikle sınırlı iş potansiyeline sahip küçük işletmeler olmasından kaynaklandığını söylemek mümkündür. Bununla birlikte işletme yetkililerinin mesleki eğitim sistemine yeterli ilgiyi göstermedikleri, modüler öğretim uygulamaları öncesinde de benzer sorunların yaşandığı, meslek kuruluşlarının konuya yönelik katkılarının yetersiz olduğu söylenebilir.

B. Okul Yöneticilerinin Uygulama Sürecinde Yaşadığı Sorunlara İlişkin Bulgular ve Yorumlar

Bu bölümde araştırmaya katılan okul yöneticilerinin modüler öğretim programının uygulanması sürecinde yaşadığı sorunları ortaya çıkarmaya yönelik sorulara verdikleri cevapların betimsel analiz yolu ile çözümlenmesi ile elde edilen bulgular yer almaktadır.

1. Eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütülmesi sürecinde yaşanan sorunlara yönelik bulgular:

Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin tamamına yakını (9 yönetici) bu konuda sorunlar yaşadıklarını ifade etmiştir.

(40)

Yaşanan sorunların başında, okulun fiziki yapısından kaynaklanan yetersizlikler ve donanım eksikleri yer almaktadır. Yöneticiler planlama aşamasında da benzer nedenlerden dolayı sorun yaşadıklarını, eksiklerinin eğitim öğretim kalitesini olumsuz etkilediğini, istenilen düzeye ulaşabilmek için bu eksiklerin giderilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır.

Sorun yaşamadıklarını belirten okul yöneticileri ise öncesinde METGE programını yürüttüklerini, bu nedenle yeni sisteme daha kolay adapte olabildiklerini, eklenen bazı farklılıklara da hizmet içi eğitim seminerleri sayesinde uyum sağlayarak sorun yaşamadıklarını dile getirmişlerdir.

Görüşler incelendiğinde, planlama sürecinde sorun teşkil eden alt yapı yetersizliklerinin eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütülmesinde de aksaklıklara neden olduğu söylenebilir. Bu durum eğitim öğretim kalitesini olumsuz etkilemektedir.

2. Okul harcamaları ile ilgili yaşanan sorunlara yönelik bulgular:

Araştırmaya katılan okul yöneticilerinin çoğunluğu (8 yönetici) yeni program ile birlikte, okul harcamalarında artış olduğunu ve ek ödeneğe ihtiyaçlarının olduğunu ifade etmiştir.

Okul yöneticileri, harcamalardaki artışın önemli bir kısmının yeni kurulan bölümlerin derslik/laboratuar ve donanım ihtiyaçlarından kaynaklandığını belirtmektedir.

Yöneticiler, bazı harcamalarda artış olduğunu, okul aile birliği katkılarının kısmen fayda sağlasa da ciddi harcamalar gerektiren konularda ödenek sorunları yaşadıklarını, yeni kurulan bölümler için ödenek gönderildiğini ancak yetersiz olduğunu şu sözlerle dile getirmektedirler;

Yeni kurulan bölümler için ödenek geliyor, ancak yetersiz, ek ödenek gerekiyor, bekliyoruz (02K).

Referanslar

Outline

Benzer Belgeler

Kemal Çiçek, İpek Üniversitesi, Türkiye / İpek University, Turkey Prof.. Maria-Claude Tremouille, Rome

Teaching grammar: In relation to the questionnaire items describing perceptions on teaching grammar we found that a high percentage of teachers thought that they kept up to date

Selin: We wrote thirteen instead of n. Fifty-two minus three is forty nine. Selin’s examination of the idea whether n+4 was suitable to be the general formula showed that she

The most commonly observed physical examination findings in tracheal rupture cases are respiratory insufficiency, subcutaneous emphysema, and hemoptysis.. The first diagnostic step

Devlet Hastanesinde uygulanan Potasyum klorunun etkisiyle ölmesi nedeniyle açılan dava ile ilgili olarak, idâre Hukukunun ilkeleri ve Danıştay’ın yerleşik

sınıf öğrencilerinin Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersine yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim

Yûsuf el-Esîr’in raddu’l-‘acuz ‘ale’s-sadr sanatını kullanımına dair yukarıda verilen örneklerden farklı olarak, şair kimi zaman da kelimenin iştikakını

Bu amaçla ülkemizde yaygın olarak kullanılan ancak bütün test kitleri ve cihazları ithal edilen jel kart yöntemi ile kan grubu belirleme sistemi incelenmiştir.. Tez