Uluslararası "Tarihte Adana ve Çukurova" Sempozyumu Bildirileri Kitabı (17-19 Nisan 2015 Adana - Türkiye)
International Symposium of "Adana and Çukurova in History" Proceeding Book (17-19 April 2015, Adana/Turkey)
TARİHTE
ADANA VE ÇUKUROVA
CİLT I
İLKÇAĞ'DAN ORTAÇAĞ'A
ADANA VE ÇUKUROVA
Editörler
Prof. Dr. Yılmaz KURT
M. Fatih SANSAR
TARİHTE ADANA VE ÇUKUROVA CİLT I
ÎLKÇAĞ’DAN ORTAÇAĞ’A ADANA VE ÇUKUROVAEditörler
Prof. Dr. Yılmaz KURT M. Fatih SANSAR
Takım ISBN: 978-605-9354-62-2 ISBN: 978-605-9354-63-9
Yayına Sertifika N o : 25465
Yayın Koordinatörü : Yasin DİLMEN
Di! Editörü : Yrd. Doç. Dr. Ömer Tuğrul KARA Yabancı Dil Editörü : Özge Gül ZEREY Mizanpaj : Ayşe ÇÖMEZ
Kapak : Rahime DİLMEN
Baskı ve Cilt : Özyurt Matbaacılık, ANKARA/Nisan 2016
2016 AKADEMİSYEN A.Ş Halk Sk. 5/A Yenişehir/ANKARA Tel: 0312 431 16 33
www.akademisyen.com
Bu kitabın y a yın hakkı AK A D E M İSYE N KİTABEVİ’ne aittir. 5846 ve 2936 sa yılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Gereği herhangi bir bölümü, resm i veya yazısı, yazarların ve yayınlayıcısının y a zılı izni alınm adan tekrarlanamaz, basılamaz, kopyası çıkarılam az, fotokopisi alınam az veya kopya anlam ı taşıyabilecek hiçbir işlem yapılam az. Yazıların içerikleri yazarları bağlamaktadır.
Dağıtım Adresi
Akademisyen Kitabevi
Halk Sk. 5/A Yenişehir/ANKARA Tel: 0312 431 16 33
www.akademisyen.com
SEMPOZYUM KURULLARI LİSTESİ / HEAD OF SYMPOSIUM LIST
SEMPOZYUM BAŞKANI / SYMPOSIUM PRESIDENT
Hüseyin SÖZLÜ Adana Büyükşehir Belediye Başkanı / Adana metropolitan municipality mayor
YÜRÜTME KURULU / EXECUTIVE COUNCIL
Prof. Dr. Yılmaz Kurt Prof. Dr. Hasan Babacan
Ankara Üniversitesi / Ankara University, Turkey
Mehmet Akif Ersoy Ünv. / Mehmet Akif Ersoy University, Turkey Çukurova Üniversitesi / Çukurova University, Turkey
Doç. Dr. Faruk Yıldırım
Yrd. Doç. Dr. Ömer Tuğrul Kara Çukurova Üniversitesi / Çukurova University, Turkey
BİLİM KURULU / SCIENCE COUNCIL
Prof. Dr. Ahdulkadir Donuk, İstanbul Üniversitesi, Türkiye / İstanbul University, Turkey Prof. Dr. Abdulkadir Yuvalı, Erciyes Üniversitesi, Türkiye / Erciyes University, Turkey Prof. Dr. Abdullah Gündoğdu, Ankara Üniversitesi, Türkiye / Ankara University, Turkey Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Atatürk Üniversitesi, Türkiye / Atatürk University, Turkey Prof. Dr. Altan Çetin, Gazi Üniversitesi, Türkiye / Gazi University, Turkey
Prof. Dr. Bülent Çukurova, Çukurova Üniversitesi, Türkiye / Çukurova University, Turkey Prof. Dr. Cüneyt Kanat, Ege Üniversitesi / Ege University, Turkey
Prof. Dr. Ema Miıjkoviç, Nis Üniversity / SIRBİA
Prof. Dr. İbrahim Yılmazçelik, Fuat Üniversitesi, Türkiye / Fırat University, Turkey Prof. Dr. Kemal Çiçek, İpek Üniversitesi, Türkiye / İpek University, Turkey Prof. Dr. Maria-Claude Tremouille, Rome / İTALY
Prof. Dr. Mehmet İnbası, Erciyes Üniversitesi, Türkiye / Erciyes University, Turkey
Prof. Dr. Mehmet Ali Ünal, Pamukkale Üniversitesi, Türkiye / Pamukkale University, Turkey Prof. Dr. Metin Ayışığı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Türkiye / Yüzüncü Yıl University, Turkey Prof. Dr. Mihai Maxim, Bükreş Üniversitesi, Romanya / Bukres University, Romania Prof. Dr. Mirko Novak, Bern Üniversity / SWITZERLAND
Okutman M. Fatih Sansar Halil Avşar
Mehmet Ali Arslan Hacı Ahmet Yıldırım
Adana Büyükşehir Belediyesi / Adana Metropolitan Municipality Adana Büyükşehir Belediyesi / Adana Metropolitan Municipality Adana İnsanına ve Kentine Hizmet Vakfı / Adana Human and Urban Development Foundation
Doç. Dr. Ahmet Gündüz, Mustafa Kemal Üniversitesi, Türkiye / Mustafa Kemal University, Turkey Doç. Dr. Bekir Koçlar, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Türkiye / Yüzüncü Yıl University, Turkey Doç. Dr. Çelil Arslan, Erciyes Üniversitesi, Türkiye / Erciyes University, Turkey
Doç. Dr. Cevdet Kırpık, Erciyes Üniversitesi, Türkiye / Erciyes University, Turkey Doç. Dr. Christopher Miller, Texas Üniversitesi ABD / Texas University, the USA
Doç. Dr. Duygu Saban Okesli, Çukurova Üniversitesi, Türkiye / Çukurova University, Turkey Doç. Dr. Gözde Ramazanoğlu, Çukurova Üniversitesi, Türkiye / Çukurova University, Turkey Doç. Dr. Kemal Çelik, Başkent Üniversitesi, Türkiye / Başkent University, Turkey
Doç. Dr. Mustafa Aksoy, Marmara Üniversitesi, Türkiye / Marmara University, Turkey Doç. Dr. Mustafa Alkan, Gazi Üniversitesi, Türkiye / Gazi University, Turkey Doç. Dr. Salim Gökçen, Erzincan Üniversitesi, Türkiye / Erzincan University, Turkey Doç. Dr. Tamer Balcı, Texas Üniversitesi, ABD / Texas University, the USA
Doç. Dr. Yusuf Ziya Bildirici, Pamukkale Üniversitesi, Türkiye / Pamukkale University, Turkey Doç. Dr. Zübeyde Güneş Yağcı, Balıkesir Üniversitesi, Türkiye / Balıkesir University, Turkey Doç. Dr. Zafer Gölen, Mehmet Akif Ersoy Ünv., Türkiye / Mehmet Akif Ersoy University, Turkey Yrd. Doç. Dr. Ebru Güher, Korkut Ata Üniversitesi, Türkiye / Korkut Ata University, Turkey Yrd. Doç. Dr. Erdem Çanak, Çukurova Üniversitesi, Türkiye / Çukurova University, Turkey Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer, Çukurova Üniversitesi, Türkiye / Çukurova University, Turkey Yrd. Doç. Dr. Süleyman Hatipoğlu, Mustafa Kemal Ünv., Türkiye / Mustafa Kemal Unv., Turkey
DESTEK VEREN KURUMLAR Kültür ve Turizm Bakanlığı
Adana Valiliği
Çukurova Üniversitesi
Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Adana İnsanına ve Kentine Hizmet Vakfı
ÖNSÖZ
I. Uluslararası Tarihte Adana ve Çukurova Sempozyumu 17-19 Nisan 2015'te Adana’nın görkemli bir otelinde yurt içinden ve yurt dışından gelen 170’den fazla akademisyenin katılımı ile gerçekleştirildi. Sempozyuma akademisyen ve araştırmacılar büyük ilgi göstermiş ve 300'den fazla bildiri özeti gönderilmişti. Bu bildirilerin çok azı akademik yetersizlikten, bir çoğu ise imkanlar nedeniyle elenmek zorunda kalındı. 150 farklı bildiri kabul edilerek bildiri sahipleri Adana'ya davet edildiler. Fakat bazı katılımcılar son anda mazeret bildirerek katılmadıklarından 135 farklı bildiriyle iki gün boyunca 4 ayrı salonda ve ek olarak tarihi Kız Lisesi binasında yapıldı.
Tarihte Adana ve Çukurova Sempozyumu'nu yapmaktaki asıl amacımız, yıllardır yeterince araştırılmayan şehir ve bölge tarihini, en eski devirlerden günümüze kadar bir bütünlük içinde "Adana ve Çukurova Tarihi"m ele alan kapsamlı bir eser ortaya çıkarmaktı. Sempozyumda, Çukurova arkeolojisi, ilkçağlarda Adana, Roma-Bizans-Haçlılar dönemi, Çukurova'nın fethi ve Türkleşmesi, Ramazanoğullan dönemi, Osmanlı döneminde Adana, Milli Mücadele'de Adana, Cumhuriyet döneminde Adana, mimarlık tarihi, sanat tarihi, kültür vb. konularda birbirinden kıymetli bildiriler sunuldu. "Söz uçar yazı kalır" deyişinde olduğu gibi asıl önemli olan sempozyumda sunulan bildirilerin yazılı metinlerinin toplanması, akademik bir incelemeden geçirilerek kitap halinde basılması hepsinden daha önemliydi.
Adana sempozyumunda sunulan bildiriler kitapta listesi görülen "Bilim ve Hakem
Kurulu"ha gönderilerek titiz bir inceleme yapılmış, bir kaç makale akademik yetersizlikten
dolayı elenmiştir. Dolayısıyla sempozyum bildiri kitabında yer alan makaleler "uluslararası
hakemli" bir yayın olarak tescillenmiştir. Bildiri kitabını 2-3 ay içerisinde yayımlanmasını
hedeflemiştik. Ancak makalelerin hakem inceleme sürecinin uzaması ve teknik bazı sorunlar nedeniyle biraz gecikmeli de olsa yayma hazır hale geldi. Eser başta söz verdiğimiz gibi 4 cilt halinde, yaklaşık 2.500 sayfalık bir "Adana ve Çukurova Tarihi Külliyatı" Adanalı hemşehrilerimize ve tarihçilere ulaştırılmış oldu.
Eserin genel editörlüğünü Prof. Dr. Yılmaz Kurt ve M. Fatih Sansar üstlendi. Ayrıca Arkeoloji ve Eskiçağ Tarihi editörlüğünü Yrd. Doç. Dr. K.Serdar Girginer, Ortaçağ Tarihi Editörlüğünü Prof. Dr. Cüneyt Kanat, Yeniçağ Osmanlı Tarihi editörlüğünü Prof. Dr. Orhan Kılıç ve Prof. Dr. Yılmaz Kurt, Yakınçağ Osmanlı Tarihi editörlüğünü Prof. Dr. Haşan Babacan ve Prof. Dr. Salim Gökçen, Cumhuriyet Tarihi editörlüğünü Prof. Dr. Kemal Çelik, Adana ve Çukurova Kültürü editörlüğünü Doç.Dr. Faruk Yıldırım hocalarımız üstlendiler.
Adana'da tarih sempozyumu yapılması ve sempozyum bildiri kitabının yayınlan masında emeği geçen Akademisyen Yaymevi’ne, Adana Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına, Adana İnsanına ve Kentine Hizmet Vakfı Başkam Hacı Ahmet Yıldınm'a teşekkür ederiz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Sözlü’nün değerli himayeleri olmasaydı bu sempozyum hiçbir şekilde gerçekleşmezdi. Sempozyuma hayat veren ise uzak ve yakından davetimize icabet ederek katılım sağlayan değerli bilim insanlarının göz nurları ve alın terleri oldu. Adana’ya böylesine değerli bir eseri kazandıranların isimleri bu eserle birlikte sonsuza kadar yaşayacaktır. Selam ve saygı ile.
Editörler Prof. Dr. Yılmaz KURT
İÇİNDEKİLER
Sempozyum Kurulları Listesi
Adana Büyükşehir Belediye Başkam Hüseyin Sözlü’nün Takdim Yazısı Önsöz
İçindekiler
I. BÖLÜM
İLKÇAĞ’DA ADANA VE ÇUKUROVA
Bölüm Editörü
Yrd. Doç. Dr. K. Serdar GİRGİNER
1. Prof. Dr. Mustafa H. Sayar,
Çukurova Eskiçağ Tarihi Araştırmaları ... 11
2. Prof.Dr. Mirko Novak - Doç.Dr. Ekin Kozal,
Ovalık Kilikya Bölgesi: Yeni Kronoloji ... 55
3. Prof. Dr. Alparslan Ceylan ve diğerleri,
Osmaniye İli Tarihi ve Arkeolojik Araştırmalar ... 63
4. Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer,
Tatarlı Höyük Kazılan ve Kizzuvatna Arkeolojisindeki Yeri ve Önemi... 91
5. Dr. Deniz Yasin Meier,
Sirkeli Höyük'ün Adana Tarihindeki Yeri ve Önemi ... 109
6. Yrd. Doç. Dr. Muhammet Fazıl Himmetoğlu,
Eskiçağ Çukurovası'nm Halkları ... 117 7. Prof. Dr. Murat Durukan,
Anazarbus, Aegeai ve Tarsus Kentlerinin Ticaret Yollanyla Bağlantısı ... 127
8. Prof. Dr. Güngör Karauğuz,
Hititler Döneminde Adana ve Çevresi Üzerine Kısa Bir Dğerlendirme ... 137
9. Yrd.Doç.Dr. Cemil Bülbül,
Çukurova Bölgesi 'ndeki Antik Kentler ... 151
10. Yrd.Doç.Dr. Haşan Buyruk,
Çukurova'yı Orta Anadolu'ya Bağlayan Kuzey Kervan Yolu ... 161
11. Yrd. Doç. Dr. Nurgül Yıldırım,
Yeni Asur Kral Yıllıklan Işığında Que (Çukurova) Tarihi ... 183
12. Yrd. Doç. Dr. Pınar Bülbül,
Eskiçağ'da Adana ve Çevresinde Ekonomik Faaliyetler ... 193
13. Yrd. Doç. Dr. Sinan Mimaroğlu,
Adana Müzesi'nde Bulunan Geç Antik Dönem Ticarî Amphoralan ... 203
14. Yrd. Doç. Dr. Hacı Çoban,
Eskiçağ Antik Çukurova Tarihinde Kizuwatna-Que-Hilakku Krallıklanmn,
Atlı Göçebe Bozkır Kavimlerinden İskit-Kimmerlerle İlişkileri... 235
15. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Üstün,
Hunlar Anadolu’da: Bir Seferin Dört Edebiyattaki İzleri ... 251
16. Dr. Fatih Erhan,
II. BÖLÜM ORTAÇAĞ'DA ADANA VE ÇUKUROVA
Bölüm Editörü
Prof. Dr. Cüneyt KANAT
1. Prof. Dr. Mustafa Demirci,
Abbasîler Dönemine Adana ve Çukurova'nın İskânı ve Islamlaştınlması ... 309
2. Prof. Dr. Ilyas Gökhan-Okt. Mehmet Yusuf Çelik,
Harun Reşid ve Oğullan Döneminde Adana ve Çevresi (786-842) 325
3. Yrd. Doç. Dr. Emin Kırkıl,
İslam Coğrafyacılarına Göre Sugur-Avasım Bölgesi ve Çukurova'da Türkler ... 353
4. Doç. Dr. Ünal Taşkın,
Vahram Kroniği'ne Göre Çukurova'nın Siyasî Durumu ... 361
5. Prof. Dr. Muammer Gül,
Ermenice Kaynaklara Göre Moğollann Kilikya Ermenileri İle Stratejik İttifakı ... 377
6. Prof. Dr. Mehmet Ersan,
I. Haçlı Seferi Sürecinde Çukurova ... 393 7. Yrd. Doç. Dr. Gürhan Bahadır,
Antakya Haçlı Prensliği İle Kilikya Ermeni Baronluğu
Arasındaki İlişkiler (1098-1130) ... 403 8. Prof. Dr. Cüneyt Kanat,
Ramazanoğlu Beyliği'nin Kurulmasında Memluk Devletinin Rolü Var mıydı? ... 421 9. Prof. Dr. Altan Çetin,
Çukurova'nın Türkleşmesine Memlûk Katkısı:
Kilikya Ermeni Baronluğu'nun Ortadan Kaldırılması ... 431
10. Yrd. Doç. Dr. Fatma Akkuş Yiğit,
Doğu Akdeniz'in Önemli Liman-Kalesi: Ayas ... 451
11. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Alican,
Ortaçağ Arap Kaynaklarına Göre Misis ... 469
12. Prof. Dr. Nusret Çam,
Adana’daki Ramazanoğlu Mimari Eserlerinde Çeşitli Tesirler ... 483
13. Yrd.Doç.Dr. Halil Sözlü,
Kilikya Bölgesi Kalelerinden İki Ömek; Ceyhan Yılan Kale ve Silifke Kalesi ... 519
14. Doç. Dr. Duygu Saban Ökesli,
Adana Kalesi'nin Tarihçesi ... 545
15. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş,
İlhanlılann Çukurova Politikaları ve Moğol Valilerin
Adana Bölgesindeki Uygulamaları ... 561
16. Uzm. Çiğdem Kıranşan,
Çukurova Türkmen Emir'ül Ümeralığının Kuruluşu:
I. BÖLÜM
İLKÇAĞ’DA
ADANA VE ÇUKUROVA
Bölüm Editörü
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
TATARLI HÖYÜK KAZILARI VE KİZZUWATNA
ARKEOLOJİSİNDEKİ YERİ YE ÖNEMİ
K. Serdar GİRGİNER*
Özet:
Tatarlı Höyük kazılarına 2007yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Çukurova Üniversitesi tarafından başlanmıştır. 7 yıllık çalışmalarla Yukarı ile Aşağı Şehir ve Nekropolüyle muazzam bir Hitit-Kizzuwatna kenti, tapınaklarıyla, rampalı ve taş döşemeli kapılarıyla ve gösterişli ve kuvvetli savunma sistemleriyle açığa çıkmaya başlamıştır.
Tatarlı Höyük kazıları özellikle Adana ’nın tanıtımında da büyük bir rol oynamaya başlamıştır.
A nahtar Kelimeler: Tatarlı Höyük, Kizzuwatna Lawazontiya. Abstract:
The excavations in Tatarlı Höyük has stanked in 2007 by courtesy o f The Ministry o f Culture and Tourism, General Directorate fo r Cultural Heritage and Museums and Çukurova Univesirty. After seven archaeological seasons, an enormous Hittite- Kizzuwatna city has been unearthing with its Upper and Lower Cities, necropolis, temples, gateways with ramps and pavings, tremendous and spectacular defense systems.
Excavations in Tatarlı Höyük particularly plays an important role in introducing Adana.
Keyword: Tatarlı Höyük, Kizzuwatna Lawazontiya.
* Yrd. Doç. Dr., Çukurova Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı, Balcalı Kampusü, 01330 Sarıçam/Adana.
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Giriş:
M.Ö. II. Binyılda Orta Anadolu’da ilk kez devlet kuran Hititlerle çağdaş Güney Anadolu’da da Kizzuwatna Ülkesi bulunmaktaydı. Hititler Kizzuwatna üzerinde siyasi hâkimiyetten ziyade eşitlik esasına dayanan devlet antlaşmalarıyla ilişkilerine her zaman önem vermiştir. Kizzuvvatna’nın M.Ö. II. binyıldaki halkının Hurri kökenli olduğu bilinmektedir. Aynı dönemlerde özellikle Mezopotamya uygarlıklarının her türlü özelliği Kizzuwatna topraklan üzerinden Orta Anadolu’ya aktarılmaktaydı. Kizzuwatna Ülkesinde yapılan kısıtlı kazılarda yerli çivi yazılı tabletlere, yani arşivlere henüz rastlanılmamıştır. Kizzuwatna ile ilgili bilgileri hep Orta Anadolu ve Kuzey Suriye merkezlerinden ele geçirilen tabletlerden öğrenebilmekteyiz.
Tatarlı Höyük ile aynı yerleşim olduğu düşünülen Lawazantiya, Hitit krallarının bayramlarım ve törenlerini kutlamak için geldikleri bilinen Anadolu’nun en önemli kutsal kentlerinden birisidir. Lawazantiya aynı zamanda Hitit İmparatorluk Çağında Hitit kraliçesi olan III. Hattusili’nin eşi Puduhepa’nm da yaşadığı şehir olarak bilinmektedir. Kent, Hitit yazılı belgelerinde 7 Pınarlı Kent olarak anılmaktadır.
Konum:
Tatarlı Höyük1 Adana’mn doğusunda yer alan Ceyhan ilçesinin 35 km. do ğusundaki Mustafabeyli Mahallesi’nin 5 km. kuzeyinde bulunan Tatarlı (eski adı:
Yedigöz / Yedioluk) köyünün girişinde yer almaktadır (Resim: 1).
Höyük yaklaşık 300X180 m.’lik boyut ve 37 m. yüksekliğiyle Kilikya böl gesinin en büyük bir-iki yerleşiminden birisidir (Resim: 2). Günümüz Tatarlı kö yünün üzerinde bulunduğu alan ve Bucak Mevki de dâhil Aşağı Şehir yerleşimleri Sitadel’in en az 8 katı büyüklüğündedir. Dolayısıyla Tatarlı Höyük M.Ö. II. Binyıl da muazzam bir metropol kent olarak karşımıza çıkmaktadır (Resim: 3).
Doğu Çukurova’da Yanardağ Konileri:
Höyüğün yaklaşık 750 m. doğusunda yer alan Senozoyik (Kuvaterner) dö nemde püskürmüş olan volkan konisi olan ve Üçtepeler olarak bilinen oluşumların bazalt yayılımı çok geniştir (Resim: 4). Höyük de bu oluşumların üzerinde yer almaktadır.
1 Kazı öncesi yüzey araştırmalarımız ve kazılarla ilgili yayınlarımız için bkz:
https://cukurova.academia.edu/KSerdarGirginer ve https://cukurova.academia.edu/KGirginer
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Çukurova’nın En Sulak Alanı:
Yine bu jeolojik oluşumların bir sonucu olarak höyüğün yakın çevresinde 7 adet tatlı su pınarı tespit edilmiştir (Resim: 5). Günümüzde dahi bu pınarlardan, örneğin birisi olan Camigözü Pınarı tek başma 22 köy ve 2 beldenin su ihtiyacmı karşılamaktadır.
Sitadelin kuzeybatısında, Aşağı Şehrin ise batısında yer alan alan olasılıkla bir göl olmalıydı. Eğer böyleyse o çağların Anadolu’daki en sulak alanları içinde Tatarlı Höyük yakın çevresinin de sayılması gerekecektir (Resim: 6-10).
Bu göl alanı dışında höyüğün yakın çevresinde bahsedilen Kaynargöz’ün dışında yer alan 6 pınarın akan sulan ise (Çınaraltı I ve II, Kaynargöz, Meleğin
Gözü, Küçük Kocagöz ve Değirmen Ocağı-Büyük Kocagöz Pınarı) Sitadel ile Aşa
ğı Şehir’i ortadan ayırarak Beynamazı Deresini (Hit. Tarmana?) oluşturmakta ve daha sonra da Mercin Deresi adıyla Ceyhan Nehri’nin önemli bir kolu haline gel mektedir. Ceyhan Nehri höyüğün yaklaşık 10 km. kuzeyinden akmaktadır.
Hititler ve Kuş Falcılığı:
Kilikya her döneminde yabani hayvanlar açısından çok zengindi. Özellikle Hititler kuş falcılanm, Kilikya’daki kuşların uçuşlarım veya toy kuşunda (HURRI) olduğu gibi iç organlarını inceleyip kehanette bulunmak üzere buralara kadar gön derirlerdi. Araştırmacılara göre bu kuş tıpkı bir koyun gibi kesilip iç organlarına bakılabiliyordu. Yapılan gözlemlere göre toy kuşunun büyüklüğü kazm dört misli olabilmektedir. Sayısız delta, bataklık, sazlık ve ormanla kaplı bölge omitolojik açıdan büyük bir çeşitliüğe sahiptir. Buna bir de bölgenin göçmen kuşların güzergâhı üzerinde bulunması eklendiğinde, bölgenin bir kuş cenneti olduğunu belirtmek gerekmektedir (Resim: 11).
Höyük Amanos Dağ Geçitlerinin Hemen Batı ve Kuzey Çıkışında Yer Alıyor:
En eski çağlardan beri yerleşilen Tatarlı Höyük aslında çok önemli yol gü zergâhlarına hâkim bir konumdadır (Resim: 12-16). Amanoslann hemen batı çıkı şında yer alan ilk büyük yerleşimdir. Amanoslan doğuya doğru Hasanbeyli-Fevzi- paşa veya Bahçe-Nur dağları yolları ile aşarak İslahiye Ovasma; güneye Belen geçidi aşılarak Amik Ovası’na, yani Kuzey Suriye’ye ulaşmak mümkündür.
M.Ö. II. Binyılda Metropol Bir Kent:
Tatarlı Höyük, Orta ve Geç Tunç çağlarında Kizzmvatna Arkeolojisi için çok önemli veriler vermektedir.
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Sitadel (Yukarı Şehir)’de yapılan kazı çalışmalarında Tatarlı Höyüğün tabakalanmasına dair önemli veriler elde edilmiştir. Buna göre Erken Bizans Mezarlığı (Sitadel Doğu Yamaç), Hellenistik Dönem, Geç Demir Çağı, Orta Demir Çağı (Geç Hitit Dönemi), Geç Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Erken Tunç Çağı taba kaları tespit edilmiştir.
Yukarı şehirde yer alan ve A Yapısı olarak adlandırılan ve bir Tapmak Komp leksi olan 21x20 m. boyutlarındaki 23 odalı yapı önemlidir (Resim: 17). Şu an için iki dönem (OTÇ-GTÇ) tespit edilen yapının kendi içinde tadilat evrelerinin de olduğu izlenebilmiştir. 2011 yılı çalışmalarında söz konu yapmm batısında daha önceki bir evresine ait olan (M.Ö. 17.-16.yy.) bir taş döşeme üzerinde ele geçen 8 adet ördek biçimli sunu kabı, halka biçimli sunu kabı ve bir boğa ritonu alanın dinsel bir işlevi olduğunu kanıtlar nitelikte buluntulardır (Resim: 18). Yine bu yapı ve yakın çevresindeki kazılarda Hitit, Suriye, Kıbrıs hatta Mısır ile ilişkili çok sayıda eser bulunmuştur.
Hitit Sur Sistemleri:
Sitadelin batısında yer alır ve buradaki çalışmalar 2009 yılında başlamıştır. Bu sistemler yerleşmenin Orta Tunç Çağı ve Geç Tunç Çağmda stratejik bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Sur duvarının iç ve dış hattını oluşturan taş sırası kiklopien bazalt taşlardan oluşmaktadır. Kuzeydoğu-güneybatı hattında 25 m. Tik bir hat çizen ve 2 m. kalınlığındaki duvar söz konusu hat boyunca iki kez doğuya çekilmek sureti ile duvara testere dişi özelliği kazandırılmıştır (Resim: 19).
Taş Döşeli Aşağı Şehir (Tören) Kapısı:
2012 kazı sezonunda ilk defa çalışılan alanda M.Ö. II. Binde Sitadelin ku zeydoğu köşesinde, su kaynaklarından Sitadel’e çıkılabilen bir yol ve kent girişle rinden biri tespit edilmiştir. Sitadel merkezine doğru yükselerek uzanan taş döşe menin etrafındaki eğim, rampalı bir girişe işaret etmektedir. Toprak harç kullanılarak, poligonal taşlarla örülmüş olan taş döşeme yaklaşık 5,5 m. genişliğindedir. Bu taş döşemeli ve rampalı giriş, M.Ö. II. bine tarihlenmektedir (Resim: 20).
Höyükte Diğer Dönemler:
Hellenistik Dönemde Zengin ve Atölyelerden Oluşan Şehir:
Tatarlı Höyük Sitadel’indeki en üst yerleşim Hellenistik Döneme aittir. Tatarlı Höyük bu dönemde olasılıkla yakınlarda yer alan Kastabala-Hierapolis antik kentinin ve/veya Anazarbos’un hinterlandında zengin bir atölye-üretim
Tarihte Adana ve Çuknrova - Cilt I
yerleşimi olarak görünmektedir. En önemli endüstriyel üretimi olarak, M.Ö. II. Binyıldan gelmesi olası olan tekstil konusu ön plana çıkmaktadır. Dokumacılıkla ilgili ele geçmiş olan çok sayıda ve çeşitli tiplerdeki tezgâh ağırlığı zengin bir kolleksiyonu oluşturmaktadır
(Resim: 21).
Bunun dışında Zeus Olybris kültüyle de ilişkili veriler elde edilmektedir.Demir Çağında Lusanda mı?
Tatarlı Höyük, Demir Çağında mimarisi oldukça tahrip olmuş bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bunun en önemli nedeni ise üzerindeki Hellenistik dönem yapı temellerinin açılması esnasındaki derin temel çukurlan ve asıl Sitadel’in he men hemen her yerinde sıklıkla karşılaşılan Hellenistik dönemin çöp çukurlandır. Buna rağmen seramik ve diğer buluntulanyla ön plana çıkan önemli bir Que (Geç
Hitit) yerleşimi görüntüsündedir.
Geç/Yeni Assur kralı IH. Salmanassar’ın Kilikya seferleri arasında, saltanatının 20. yılında (M.Ö.839) Que’ye yönelik olarak yaptığı seferin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ama yine de III. Salmanassarvasal devletlerini tehdit eden Danuna=Que kralı Kate’ye karşı korumak için bu seferi düzenlemiş olmalıdır. Bu sefer sırasmda kral, Hamanu (Amanos) dağlarını geçtikten sonra karşısına çıkan ilk yerleşim olarak Lusanda kentini zikretmektedir. Lusanda’nın da M.Ö. II. binyılın ünlü kenti Lawazantiya ile aynı yerleşim olduğu kabul edilmektedir.
Tatarlı Höyük’te 2012 yılı çalışmalarında M.Ö. III. Binyıl buluntuları da açığa çıkmaya başlamıştır. Yüzey araştırmalarımız esnasında da Tatarlı Höyük’te Neoütik çağdan Hellenistik Çağa kadar kesintisiz bir iskânın varhğı tespit edilmiştir. Önümüzdeki yıllarda Aşağı Şehir kazılarının da başlaması planlanmaktadır. Çok geniş bir alana yayılan bu Aşağı Şehir kazılarıyla birlikte Tatarb Höyük insanlarının resmi yaşantıları dışında ilk kez günlük yaşam verilerine de rastlanılması planlanmaktadır.
Lawazantiya:
Lawazantiya kentinin, tüm M.Ö. II. binyılı boyunca Anadolu’da varlığını sürdürdüğü bilinmektedir. Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nda şehrin adı metinlerde genelde Luhuzatia / Luhuzutia, Luhazatia ve Luhusatia şekilleriyle karşımıza çıkmaktadır. Ticari içerikli metinlerden yola çıkılarak kentte bir ekallum 'un (saray) olduğu, Hurama şehrine olan yakınlığı, Assur’dan getirilen malların ilk kez bu kentte indirildiği, şehrin aynı zamanda bir dokuma merkezi de olduğunu belirtilmiştir. Şehir, Hitit döneminde karşımıza Lahuwazantiya veya Lawazantiya şeklinde çıkar ve Eski Hitit Çağı belgelerinde Ursu Kuşatması Metni’nde Luhuzzantiya olarak
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
görünür. Lawazantiya’nın geçtiği metinler göz önüne alındığında kentin kutsal nitelikler taşıdığı ortaya çıkar.
Lawazantiya’nm da Kizzuwatna topraklan içinde olması gerektiği konusunda bilim insanlan hem fikirdirler.
Epigrafik, jeomorfolojik ve en önemlisi arkeolojik veriler dikkate alındığında, Tatarlı Höyüğün Hitit dünyasının ünlü kutsal kenti Lawazantiya ile aynı kent olduğunu düşünmekteyiz. 7 sezonluk tüm veriler bu düşüncemizi destekler durumdadır.
Tatarlı Höyük kazısı Doğu Akdeniz dünyasında, özellikle de Kuzey Suriye, Kilikya ve Levant için M.Ö. II. ve I. Binyıl kronolojik sorunlarının çözümünde de anahtar roller üstlenecektir gibi görünmektedir (Resim: 22-26).
Bunların dışmda, ilerleyen yıllarda yapılması planlanan koruma çalışmaları ile de Tatarlı Höyüğün bölge turizmine önemli katkılar yapması beklenmektedir.
Resim 2
Tarihte Adana ve Çuknrova - Cilt I BUCAK MV SEKTÖR III SEKTOR II f i l ŞEHİR S EK TO R V S E K T O R I S E K TO R IV Resim 3 Resim 4 97
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 6
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 7
Resim 8
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 10
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 12
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 14
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 16
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 18
T arihti Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 19
Resim 20
Tarihte Adana re Çukurova - Cilt I
Resim 22
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 24
Tarihte Adana ve Çukurova - Cilt I
Resim 26