• Sonuç bulunamadı

Konya-Selçuklu ilçesi yeşil alanlarında uygulanan sulama sistemleri ve Sancaktepe parkı örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Konya-Selçuklu ilçesi yeşil alanlarında uygulanan sulama sistemleri ve Sancaktepe parkı örneği"

Copied!
108
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

KONYA-SELÇUKLU ĠLÇESĠ YEġĠL ALANLARINDA UYGULANAN SULAMA

SĠSTEMLERĠ VE SANCAKTEPE PARKI ÖRNEĞĠ

Selman KAYA YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı

Ocak–2013 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)

TEZ KABUL VE ONAYI

... tarafından hazırlanan “………..” adlı tez çalıĢması …/…/… tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ………... Anabilim Dalı‟nda YÜKSEK LĠSANS/DOKTORA TEZĠ olarak kabul edilmiĢtir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Unvanı Adı SOYADI ………..

DanıĢman

Unvanı Adı SOYADI ………..

Üye

Unvanı Adı SOYADI ………..

Üye

Unvanı Adı SOYADI ………..

Üye

Unvanı Adı SOYADI ………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. ……. …….. FBE Müdürü

(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Selman KAYA Tarih: 31.01.2013

(4)

iv

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

KONYA-SELÇUKLU ĠLÇESĠ YEġĠL ALANLARINDA UYGULANAN SULAMA SĠSTEMLERĠ VE SANCAKTEPE PARKI ÖRNEĞĠ

Selman KAYA

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı

DanıĢman: Prof.Dr. Mehmet KARA 2013, 99 Sayfa

Jüri

Prof. Dr. Mehmet KARA Yrd. Doç. Dr. Mehmet ġAHĠN Yrd. Doç. Dr. Ahmet Tuğrul POLAT

Su, gerek peyzaj gerekse diğer alanlarda özellikle de insan hayatında vazgeçilmez bir öğedir. Bitkilerin su ihtiyacı doğal yağıĢlarla karĢılanamıyor ise o bölgede sulama gereklidir Sulamada temel amaç bitkinin ihtiyaç duyduğu suyu miktar ve süre olarak en uygun sistemle bitkiye ulaĢtırmaktır. Sulama, peyzaj mühendisliği çalıĢmalarında temel altyapı sistemlerinden biri olarak büyük önem taĢımaktadır. Gün geçtikçe önemi artan suyun, bütün alanlarda etkin bir Ģekilde kullanılması zorunludur. Konya ili gibi su varlığı az olan bölgelerde, özellikle sulama suyu ihtiyacının büyük bir çoğunluğunun Ģehir içme suyu Ģebekesinden sağlanan yeĢil alanların sulanmasında kullanılan suyun azaltılması ve su kayıplarının ortadan kaldırılması için iyi bir sulama programı gerekmektedir.

Bu araĢtırmada Konya ili Selçuklu ilçesindeki yeĢil alan miktarı tespit edilerek bu alanların sulanmasında kullanılan sulama yöntemleri ve oranları belirlenmiĢtir. Bunun yanı sıra kent parklarından biri olan Sancaktepe parkında infiltrasyon testi ve analizler yapılarak otomatik sulama projesi hazırlanmıĢ, aplike edilmiĢ ve sulama programları yapılmıĢtır. Ayrıca çalıĢmada pasif yeĢil alanlar ve çim alanların sulanmasında kullanılan yöntemler kıyaslanmıĢ, sulamada karĢılaĢılan sorunlar ve sulama sistemleri için öneriler sunulmuĢtur.

Sonuç olarak; Selçuklu ilçesi yeĢil alan varlığının 2011 yılı sonu itibari ile 11.980.849 m2, kiĢi baĢı düĢen aktif yeĢil alan miktarının da 15,79 m2 olduğu belirlenmiĢtir. Bu alanlarda uygulanan sulama yöntemlerinin; alanın konumu, büyüklüğü, ilk tesis masrafı, iĢçilik, bitki örtüsü ve su kaynağı durumuna göre tercih edildiği gözlemlenmiĢ ve ilçede daha çok modern sulama sistemlerinin kullanıldığı tespit edilmiĢtir. Ayrıca pasif yeĢil alanlar için damla sulama, çim alanlar için elektrikli (zaman ayarlı) sabit yağmurlama sulama yönteminin diğer yöntemlere göre daha avantajlı olduğu belirlenmiĢtir.

Sancaktepe parkının bitki, toprak, su özellikleri ile iklim faktörleri dikkate alınarak hesaplanan veriler sonucunda her iĢletme biriminde bulunan baĢlık tiplerine göre kontrol ünitelerinde sulama süreleri ayarlanmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: Bitki Su Tüketimi, Çim, Sulama, Sulama Sistemleri, Toprakaltı Damla Sulama, YeĢil Alanlar

(5)

v

ABSTRACT

MS THESIS

THE IRRIGATION METHODS APPLIED TO THE GREEN FIELDS OF SELCUKLU DISTRICT, KONYA AND SAMPLE OF SANCAKTEPE PARK

Selman KAYA

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN AGRICULTURAL ENGINEERING

Advisor: Prof.Dr. Mehmet KARA

2013, 99 Pages

Jury

Prof. Dr. Mehmet KARA Asst. Prof. Dr. Mehmet ġAHĠN Asst. Prof. Dr. Ahmet Tuğrul POLAT

Water is one of the most important components in landscaping field and other fields especially for human life. If the water needs of plants are not met with natural rains, irrigation is necessary. The main purpose of irrigation is to transfer appropriate amount of water at the appropriate time. Irrigation, which is one of the fundamental components of landscape engineering, is very important. It is a must to use the water that is getting more important day by day efficiently in all fields. In cities that have less water stock such as Konya, a good program is necessary to decrease the water amount, which is provided from main water system and used for green area irrigation, and water losses.

In this study, total green area of Selcuklu district of Konya, irrigation methods applied in this district and irrigation rates are determined. In addition, automatic irrigation project of Sancaktepe public garden, which is one of the urban parks in Konya, is designed, applied and irrigation program is prepared by doing infiltration tests and analyzes. The methods used to irrigate passive green areas and grass areas are compared, the problems encountered in irrigation are discussed and some suggestions are given.

As a result, the total green area of Selcuklu district and active green area amount per person are determined as 11.980.849 m2 and 15,79 m2, respectively by the end of 2011. It is obtained that the irrigation methods used in this areas are chosen by considering factors such as size of the area, plant cost, workmanship, plant cover and water source, and it is obtained that modern system are used in the district. In addition, it is obtained that drip irrigation is better for passive green areas and electrical (time adjusted) fixed sprinkling is better for grass irrigation compared to other methods.

The irrigations times in controllers are planned by considering the sprinklers pop-up type and the plants, soil, water proportions, climate factors of Sancaktepe public garden.

Keywords: Evapotranspiration, Grass, Green Areas, Irrigation, Irrigation Systems, Subsurface Drip Irrigation

(6)

vi

ÖNSÖZ

Estetiği ve sağlıklı bir ortam oluĢturması yeĢil alanları cazip kılan unsurlardan bazılarıdır. Artan sanayileĢme, kentleĢme, insanların sevdikleri ile birlikte hoĢ vakit geçirecek ferah ortamlar aramaları ve bunu yerel yönetimlerden talep etmeleri yeĢil alan miktarının giderek artacağını göstermektedir.

Kentlerde yeĢil alan ihtiyacı nüfus artıĢı ile doğru orantılıdır. Kentsel yaĢam kalitesi ve kentlerin geliĢmiĢlik düzeyi incelenirken, kentin sahip olduğu yeĢil alan miktarıyla beraber kiĢi baĢına düĢen yeĢil alan miktarına da bakılmaktadır. Konya ili hızla büyümekte olduğu için nüfusun ve yerleĢimin artıĢına paralel olarak yeĢil alan miktarı da giderek artmaktadır. Bununla birlikte kullanılacak olan su miktarının da bugün kullanılandan daha fazla olacağı tahmin edilmektedir..

Suyun ve sulamanın öneminin giderek arttığı bugünlerde yeĢil alanlarda kullanılan sulama yöntemlerinin de önemi artmakta, ideal bir sulama yönteminin tercih edilmesi gerekmektedir. Yöntemin yanı sıra projeleme, uygulama ve sistemin optimum Ģekilde iĢletilmesi diğer önemli unsurlardandır. Bu unsurlarda yapılacak hata fazla su tüketimine neden olarak hem maddi hem de ülke su kaynaklarında kayıplara neden olacaktır. Bu hususları dikkate alarak seçtiğim tez konumda gerekli çalıĢmaları yapmıĢ olduğumu ümit ediyorum.

Bu araĢtırmada Konya ili Selçuklu ilçesi yeĢil alan varlığı tespit edilerek bu alanların sulanmasında kullanılan sulama yöntemleri ve oranları belirlenmiĢtir. Bunun yanı sıra kent parklarından biri olan Sancaktepe parkının otomatik sulama projesi hazırlanmıĢ, sulanması irdelenmiĢ ve değiĢik sulama debisine sahip sabit yağmurlama baĢlıklarının bulunduğu istasyonların debilerine göre Konya Ģartlarına uygun olarak kontrol ünitesinden sulama dakikaları belirlenmiĢtir. Ayrıca çalıĢmada diğer yeĢil alanlardaki kullanılan yöntemlerle kıyaslamalar yapılmıĢ, sulamada karĢılaĢılan sorunlar ve sulama sistemleri için öneriler sunulmuĢtur.

ÇalıĢmanın oluĢumu, yürütülmesi ve her aĢamasında değerli katkılarını esirgemeyen Selçuk Üniversitesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi DanıĢman Hocam Prof. Dr. Mehmet KARA‟ya, bölüm baĢkanı hocam Prof. Dr. Nizamettin ÇĠFTÇĠ‟ ye, kaynak araĢtırmasında ve verilerin toplanmasında yardımlarını esirgemeyen hocam Yrd. Doç. Dr. Mehmet ġAHĠN‟e yeĢil alanlarla ilgili verilerin toplanmasında ve düzenlenmesinde destek olan Selçuklu Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Ziraat Mühendisi Murat CAN‟a ve Ziraat Mühendisi Hüseyin BAK‟a, araĢtırmanın düzenlenmesinde ise bana destek olan hocalarım ArĢ. Gör. Dr. Sinan SÜHERĠ, ArĢ. Gör. Dr. Duran YAVUZ ve ArĢ. Gör. Nurcan ÇĠVĠCĠOĞLU‟ na teĢekkürlerimi sunarım.

Hayatımın her aĢamasında bana destek olan ve bu çalıĢmamda da bana desteklerini esirgemeyen, değerli aileme de sonsuz teĢekkürlerimi sunuyorum.

Saygılarımla,

Selman KAYA KONYA-2013

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii SĠMGELER VE KISALTMALAR ... ix 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 4

2.1. Toprak, Bitki ve Su ĠliĢkileri ... 4

2.2. Ġnfiltrasyon ... 5

2.3. Bitki Su Tüketimi ... 6

2.3.1. Gerçek bitki su tüketimi ... 7

2.3.2. Potansiyel bitki su tüketimi ... 8

2.3.3. Referans bitki su tüketimi ... 9

2.4. Kentsel YeĢil Alanlar ve Sulanması ... 12

2.5. Kentsel YeĢil Alanlarda Uygulanan Sulama Yöntemleri ... 14

2.5.1. Hortumla sulama yöntemi ... 17

2.5.2. Basınçlı sulama yöntemleri ... 18

3. MATERYAL VE METOT ... 23 3.1. Materyal ... 23 3.1.1. AraĢtırma alanı ... 23 3.1.2. Toprak özellikleri ... 25 3.1.3. Su kaynağı ve özellikleri ... 25 3.1.4. Ġklim özellikleri ... 26 3.1.5. Bitki örtüsü ... 26

3.1.6. Sancaktepe parkının genel özellikleri ... 28

3.1.7. Sancaktepe parkı otomatik sulama sisteminde kullanılan ekipmanlar ... 29

3.2. Metot ... 32

3.2.1. AraĢtırma alanı toprak ve su örneklerinin alınması ... 32

3.2.2. Toprağın su alma hızının ölçülmesi ... 33

3.2.3. Bitki su tüketiminin belirlenmesi ... 34

3.2.4. Uygulanacak sulama suyu miktarı ... 35

3.2.5. Sulama aralığı ve sulama süresi ... 35

3.2.6. Ġstasyon (iĢletme) birimlerinin oluĢturulması ... 36

3.2.7. Ana hat ve lateral hat boru çaplarının belirlenmesi ... 37

3.2.8. Polietilen borularda yük kayıpları ... 38

(8)

viii

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 40

4.1. Sancaktepe Parkının Toprak ve Sulama Suyu Özellikleri ... 40

4.2. Toprağın Su Alma Hızı Sonuçları ... 40

4.3. Bitki Su Tüketim Değerleri ... 41

4.4. Sulama Sisteminin Tasarımı ... 41

4.4.1. Uygulanacak sulama suyu miktarı ve sulama aralığı ... 41

4.4.2. Uygun yağmurlama baĢlıklarının seçimi ve düzeni ... 42

4.4.3. Ġstasyon (iĢletme) birimleri ... 44

4.4.4. Ana hat ve lateral hatların boru çapları ... 45

4.4.5. Ġstasyonlardaki baĢlık sayısı ve toplam debi ... 46

4.4.6. Kontrol ünitesi tipi ve istasyonların sulama dakikaları ... 46

4.5. Selçuklu Ġlçesi YeĢil Alan Varlığı ve Sulama Durumu ... 48

4.5.1. Selçuklu ilçesindeki kent parkları ve sulanması ... 51

4.6. Selçuklu Ġlçesi YeĢil Alanlarında Uygulanan Sulama Yöntemleri ... 51

4.6.1. Hortumla sulama yöntemi ... 52

4.6.2. Sabit yağmurlama sulama yöntemi ... 54

4.6.3. TaĢınabilir yağmurlama sulama yöntemi ... 56

4.6.4. Toprak üstü damla sulama yöntemi ... 57

4.6.5. Toprak altı damla sulama yöntemi ... 59

4.7. Selçuklu Ġlçesi YeĢil Alanlarında Uygulanan Sulama Yöntemlerinin Kıyaslanması ... 61

4.7.1. Ağaçlık alanların sulanmasında kullanılan yöntemlerin kıyaslanması ... 61

4.7.2. Çim alanların sulanmasında kullanılan yöntemlerin kıyaslanması ... 62

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 65 5.1. Sonuçlar ... 65 5.2. Öneriler ... 67 KAYNAKLAR ... 69 EKLER ... 74 ÖZGEÇMĠġ ... 99

(9)

ix SĠMGELER VE KISALTMALAR Simgeler atm : Atmosfer bar : Bar cm : Santimetre cm3 : santimetre küp dk : Dakika g : Gram h : Saat kg : Kilogram

kPa : Kilo paskal

MJ : Megajoule m : Metre m2 : Metre kare m3 : Metre küp mm : Milimetre mm2 : Milimetre kare s : Saniye 0 C : Santigrad derece ~ : YaklaĢık % : Yüzde Kısaltmalar

ASCE : American Society of Civil Engineers CU : Christiansen eĢ su dağılım katsayısı ET : Evapotransprasyon

ETc : Gerçek bitki su tüketimi ETr – Eto : Referans bitki su tüketimi

FAO : Food and Agriculture Organization FAO PM : FAO-Penman-Monteith yöntemi

HDPE : High density Poli Etilen, yüksek yoğunlukta Poli Etilen Kc : Bitki katsayısı

LDPE : Low density Poli Etilen, düĢük yoğunlukta Poli Etilen PE : Poli etilen

SN : Solma noktası

TK : Tarla kapasitesi vb. : ve benzeri

(10)

1. GĠRĠġ

YeĢil alanlar kentlerde olmazsa olmaz yaĢam alanlarından biridir. ġehir hayatından bir nebze uzaklaĢmak isteyen insanların bu alanlarda stresten uzak bir Ģekilde dinlenmesi, temiz hava alıp dolaĢması, hoĢ bir vakit geçirmesi ve huzurla dolması yeĢil alanların önemini arttırmaktadır.

Kentsel yerleĢim alanlarında yeĢil alan ihtiyacı, insanın doğaya olan bağımlılığının bir sonucudur. YeĢil alanlar, estetik ve sağlıklı bir ortam oluĢturması, hava kirliliğine neden olan bazı gazların etkilerinin azaltılması açısından kentlere büyük katkılar sağlar (ġahin, 2005).

GeliĢen sanayileĢme, nüfus artıĢı ve kentleĢme, toplumsal, ekonomik ve kültürel dengesizliklerle beraber, açık mekânların yok olmasına, kentlerin insan yaĢamı için sosyal, kültürel ve biyolojik anlamda yetersiz bir çevre haline gelmesine neden olmaktadır. Sağlıklı bir çevre elde edilmesi, kent halkının rekreasyonel gereksinimlerinin karĢılanması, kentin fiziksel yapısının iyileĢtirilmesi, insan-toplum-doğa iliĢkilerinin düzenlenmesi ve ekolojik dengenin sağlanması, iyi bir açık yeĢil alan sisteminin oluĢturulmasına bağlıdır (Güngör, 1996).

Kentlerde yeĢil alan ihtiyacı nüfus artıĢı ile doğru orantılıdır. Kentsel yaĢam kalitesi ve kentlerin geliĢmiĢlik düzeyi incelenirken, kentin sahip olduğu yeĢil alan miktarıyla beraber kiĢi baĢına düĢen yeĢil alan miktarına da bakılmaktadır. Konya ili hızla büyümekte olduğu için nüfusun ve yerleĢimin artıĢına paralel olarak yeĢil alan miktarı da giderek artmaktadır. Bununla birlikte kullanılacak olan su miktarının da bugün kullanılandan daha fazla olacağı tahmin edilmektedir.

Yeryüzünde en fazla bulunan madde 1.38 milyar km3

ile sudur. Bunun, ancak 4 milyon km3 kadarı tatlı su kaynaklarını oluĢturur. Su yenilenebilir ve tükenmeyen doğal bir kaynak sayılsa bile, bölgesel olarak sonlu bir kaynak durumundadır. Yeryüzündeki su miktarı hemen hemen aynı kalmasına karĢın, hızlı nüfus artıĢı ve geliĢen endüstri, kentsel ve endüstriyel kullanımı artırmıĢ, kaynakların tükenmesine ve kirlenmesine neden olmuĢtur. Bunu sonucu olarak, tatlı su kaynaklarında kısıntı artmıĢ, tarıma ayrılan su azalmıĢtır (Ünlü, 2000).

Su, gerek tarım gerekse diğer alanlarda özellikle de insan hayatında vazgeçilmez bir öğedir. Bu derece önemli olan suyun, bütün alanlarda etkin bir Ģekilde kullanılması zorunludur. Bunun için hidrolojik dengenin çok iyi planlanması gerekir. Hidrolojik dengenin en önemli parametresi ise bitki su tüketimidir. Özellikle sulama suyu

(11)

gereksiniminin belirlenmesi ve sulama sistemlerinin planlanması için bitki su tüketiminin (Evapotransprasyon) bilinmesi zorunludur. Bitki su tüketimi sulama projelerinin geliĢtirilmesiyle de yakından ilgilidir.

Sulama kısaca bitkilerin geliĢmesi için gerekli olan suyun doğal yağıĢlarla karĢılanamayan kısmının bitkilere verilmesidir. Peyzaj alanlarının projelendirilmesinde ve yaĢatılmasında sulama büyük önem taĢımaktadır. Bitkilerin yaĢayabilmesi için gerekli olan miktarda suyun bir sistem aracılığı ile bitkilere ulaĢtırılması gerekmektedir. Bu sistemin tercihinde alanın konumu ve bitkisel tasarım dikkate alınmaktadır. YanlıĢ veya uygun olmayan sistem tercihi suyun israf edilmesine yol açabilmektedir.

Sulama suyu kullanımının tahmininde, sulama programının hazırlanmasında ve sulama sistemlerinin planlanmasında bitkilerin su tüketimlerinin bilinmesi Ģarttır. Bitkilerin gerçek su tüketimleri, sulama suyu ihtiyaçları, sulama zamanı ve sulama aralığı tespit edildikten sonra ay ve mevsimlere göre sulama suyu ihtiyaçları hesaplanmalı ve en uygun sulama yöntemi seçilerek sulama yapılmalıdır (ġahin, 2005).

Peyzaj projeleri yapılırken sulama sistemlerinin planlanmasında bitki deseni (bitkilendirme planı), su miktarı, su kalitesi ve toprak özellikleri iliĢkisi iyi etüd edilerek teknik bir sulama programı ve projesi hazırlanmalıdır. Sulama yönünden peyzaj alanlarını diğer tarım alanlarından ayıran önemli özelliklerden birisi de, sulamada verilecek suyun bir defada değil, belirli aralıklarla verilmesidir. Bu nedenle, hem iĢçilik maliyeti hem de pratik olması dikkate alınarak bu alanların sulanmasında basınçlı sulama sistemleri tercih edilmektedir.

Su kaynaklarının az olmasının yanında yağıĢın da az olduğu kentimizde yeĢil alanların sulanması için gerekli su çoğu zaman Ģehir Ģebekelerinden karĢılandığı için kullanılacak suyun her damlası önem arz etmektedir. Bu yüzden sulama yöntemini dikkatle seçmek ve seçilen yönteme uygun sulama programı yapmak gerekmektedir. Selçuklu Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, yeĢil alanlarda kullanılan sulama yöntemlerinin tamamını uygulamaktadır. Uygulanacak sulama yöntemi parkın konumu, büyüklüğü, ilk tesis masrafı, iĢçilik, bitki örtüsü ve su kaynağı durumuna göre belirlenmektedir. Hortumla sulamada iĢçilik maliyetinin fazla ve randımanının az olması, belediyeleri sabit yağmurlama sulama yöntemine yöneltmektedir. Elektrikli kontrol üniteleri kullanılarak otomasyona geçilmekte, hem iĢçilik maliyetleri asgariye indirilmekte hem de belediye Ģartlarında yüksek randımanlı sulama yapılmaktadır.

Bu araĢtırmada Konya ili Selçuklu ilçesi yeĢil alan varlığı tespit edilerek bu alanların sulanmasında kullanılan sulama yöntemlerinin irdelenmesi amaçlanmıĢtır.

(12)

Uygulanan sulama yöntemlerinin uygunluğu, su tasarrufu ve iĢçilik maliyetleri açısından kontrol edilecek ve çeĢitli öneriler geliĢtirilecektir. Detaylı olarak Selçuklu ilçesindeki kent parklarından biri olan Sancaktepe Parkı incelenip, otomatik sulama projesi hazırlanarak karĢılaĢılan sorunlara çözüm önerileri getirilmeğe çalıĢılacaktır. Parkın sulama programları hazırlanırken daha önce ġahin (2005) tarafından bölgede yapılan çalıĢmada tespit edilen bitki katsayısı değerleri ile Cropwat programı yardımıyla hesaplanan referans bitki su tüketimi değerleri göz önünde bulundurulacaktır. Bulunan değerlere göre her istasyonun sulama sayısı ve süresi yağmurlama baĢlıklarının tiplerine göre kontrol ünitelerinde programlanacak ve bundan sonraki yapılacak olan parklarda da kullanılacaktır. Ayrıca yeĢil alanların sulanmasında kullanılan yöntemler kıyaslanıp, elde edilen sonuçlar ıĢığında bundan sonraki yapılacak parklarda göz önünde bulundurulması gereken hususlar ortaya konulmağa çalıĢılacaktır.

(13)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

2.1. Toprak, Bitki ve Su ĠliĢkileri

Canlılarda metabolizma olayları akıĢkan bir ortamda gerçekleĢir. Bu akıĢkan ortamı sağlayan madde sudur. Bu nedenle canlılarda canlı olmayı sağlayan en önemli unsur sudur, susuz hayat düĢünülemez (Kara, 2005).

Su; karbonhidratlar, yağlar, proteinler ve benzeri karıĢık moleküllerin olduğu gibi yaĢamın da temel unsurudur. Su, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak bütün yaĢamsal olaylar ve bütün kimyasal olaylarda gereklidir (Treshow, 1970).

Bitkiler normal geliĢmelerini sürdürebilmeleri için kökleri aracılığıyla topraktan devamlı su alırlar. Alınan suyun bir bölümü topraklardan terleme yoluyla atmosfere verilir. Bir bölümü bitki dokularında su olarak kalır ve bir bölümü de parçalanarak bitkide çeĢitli bileĢiklerin yapımında kullanılır. Bu nedenle toprakta bitki kök bölgesinde yeterli düzeyde nemin bulunup bulunmaması, bitki geliĢmesini diğer etmenlere göre daha fazla etkilemektedir. Kök bölgesinde gereğinden az nem bulunursa, hücrelerin bölünmesi, çoğalması ve bazı hayati faaliyetler olumsuz yönde etkilenmekte, terleme miktarını karĢılayacak düzeyde su alınmaması durumunda bitki ölmektedir. Bitki geliĢmesi için bitkisel üretimde olduğu gibi rekreasyon alanlarında sulama gereklidir (Çakmak, 1992).

Bitkilerin büyüme mevsimi boyunca kök bölgesinde yeterli düzeyde nemin bulunması gerekmektedir. Bu nemi sağlayan kaynaklardan ilki doğal yağıĢlardır. Nemli bölgelerde bitki büyüme mevsimi boyunca düĢen yağıĢların miktarı ve dağılımı genellikle bitki su ihtiyacını karĢılayacak düzeyde olmaktadır. Ancak kurak ve yarı kurak iklim bölgelerinde bitki büyüme mevsimi boyunca düĢen yağıĢlar hem miktar hem dağılım açısından yetersiz kalmakta ve bitki su ihtiyacını karĢılayamamaktadır. Dolayısıyla, bitki kök bölgesindeki eksik nem sulama suyu ile tamamlanmaktadır (Güngör, 1996).

Sulama; bitkilerin geliĢmesini sürdürebilmesi için gerekli olan, ancak doğal yağıĢlarla karĢılayamayan suyun bitkilere ölçülü ve kontrollü biçimde verilmesi Ģeklinde tanımlanmaktadır. Sulamada temel amaç; bitki geliĢimi için gerekli olan suyun kök bölgesinde her noktada eĢit olarak depolanmasıdır. Bunun için suyun bitki kök bölgesine en uygun biçimde verilmesi gerekir. Bitkilerin normal geliĢimlerini sürdürebilmeleri için büyüme mevsimi boyunca bitki kök bölgesinde yeterli nemin

(14)

bulunması Ģarttır. Nemli bölgelerde bitkilerin su ihtiyaçları çoğunlukla yağıĢlardan karĢılanırken, yağıĢın yeterli olmadığı bölgelerde kök bölgesindeki nem açığını kapatmak için sulama yapmak zorunludur (Kara, 2005).

Peyzaj alanlarının estetik güzelliğini korumak için, bu alanların çoğunda, onları canlı tutmak için doğal yağıĢa benzer sulama uygulanır. Eğer bu yapılmazsa çevremizdeki parkların, yeĢil alanların çoğu kaybedilebilir. Su kaynaklarının etkili kullanılarak bu alanların sulanması ile peyzaj alanlarının geniĢlemesi umut edilmektedir (Smith, 1997).

Peyzaj alanlarında bitkisel tasarım çeĢitlilik gösterdiğinden dolayı bu alanların sulama sistemlerinin tasarımında zorluklarla karĢılaĢılmaktadır. Tasarımda her bitkinin su ihtiyacı düĢünülmekte ve sistem en çok suya ihtiyacı olan bitkinin su ihtiyacını karĢılayacak Ģekilde projelendirilmektedir.

2.2. Ġnfiltrasyon

Toprağın su alması (infiltrasyon) kısaca suyun toprak yüzeyinden toprak içerisine düĢey doğrultuda girmesine denilmektedir. Ġnfiltrasyon hızı ise birim zamanda toprağa giren su miktarıdır ve cm/h veya mm/h olarak ifade edilmektedir. Ġnfiltrasyon hızı genellikle kumlu topraklarda yüksek, killi topraklarda ise daha düĢüktür. Toprağın su alma hızını toprak bünyesi, toprağın yapısı, topraktaki tuzların cinsi ve miktarı, toprağın iĢlenme ve sıkıĢma durumu, toprakta mevcut olan nem miktarı ve toprak yüzeyindeki su yüksekliği gibi faktörler etkilemektedir (Kara, 2005).

Toprağın su alma hızı (infiltrasyon hızı) sulama yöntemlerinin projelendirilmesinde en önemli toprak özelliklerinden birisidir. Özelikle, rekreasyon alanlarının sulanmasında yaygın olarak kullanılan yağmurlama sulama yönteminde baĢlık debisi ve tertip aralığını, damla sulama yönteminde ise damlatıcı aralığı ve tertip aralığının, ayrıca tüm sulama yöntemlerinde sulama süresini saptayıcı özelliğe sahiptir. Tüm tarım alanlarında olduğu gibi rekreasyon alanları sulama projesi hazırlanırken çift silindir infiltrometre aracı ile toprağın su alma hızının mm/h olarak belirlenmesi projenin baĢarısı açısından önemlidir (Güngör ve Yıldırım, 1989).

(15)

2.3. Bitki Su Tüketimi

Bitki su tüketimi; sulama suyu ihtiyacının belirlenmesi, su yapılarının projelenmesi, drenaj sistemlerinin planlanması ve hidrojeolojik araĢtırmalar açısından, hidrolojik döngünün en önemli parametresidir (Hatfield, 1988).

Sulama sistemleri, yağıĢ ve toprağın nem depolama kapasitesindeki sınırlılıklar nedeniyle meydana gelen bitki su gereksinimini karĢılamak için planlanır ve inĢa edilirler. Sulama suyu gereksiniminin belirlenmesi ve sulama sistemlerinin planlanması için bitki su tüketiminin (evapotransprasyon) bilinmesi zorunludur (Hansen ve ark 1979; Kanber 1997).

Topraktaki faydalı su; toprak yüzeyinden doğrudan ve bitkilerin terlemesi sonucu gövde ve yapraklardan buharlaĢarak, iki yoldan eksilir. Toprak yüzeyinden doğrudan buharlaĢmaya evaporasyon, bitkilerin kökler vasıtasıyla aldıkları suyu yapraklardaki stomalar aracılığıyla atmosfere vermesine ise transprasyon denir. Teorik olarak bitki su tüketimi transprasyona eĢittir. Ancak, evaporasyon ve transprasyon birbirlerini etkilediklerinden ve pratikte birbirlerini ayırmak güç olduğundan ikisi birlikte değerlendirilir. Böylece uygulamada bitki su tüketimi, evapotransprasyon olarak kabul edilir (Kara, 1983).

Bitki tarafından kullanılan suyun çoğu (% 98-99) transprasyonla su buharı olarak atmosfere verilir. Ayrıca su, toprak yüzeyi ıslak olduğu zaman, topraktan evaporasyonla da kaybedilir. Bitkilerin kullandığı toplam su miktarı, büyüme için kullanılan suyu da kapsar. Ancak, ifade edilen su miktarı, bitkilerin evapotransprasyonunun belirlenmesi sırasında yapılan hatanın içerisine dahil edilecek kadar azdır. Bu nedenle, bitkiler tarafından kullanılan su miktarı, genel bir tanımla, evapotransprasyonla (ET) tüketilen su olarak tanımlanmaktadır (Steduto, 1999).

Bitki su tüketimi, iklim (solar radyasyon, sıcaklık, hava nemi, rüzgâr, güneĢlenme süresi), bitki (tür, geliĢme devresi, büyüme mevsimi), toprak (toprak suyu, toprağın iĢlenme durumu) ve iĢletme biçimi (bitkili, çıplak) gibi çok sayıda faktörün etkisindedir (USDA-SCS, 1967). Anılan faktörlerin etkisi, zamana ve yere göre farklılıklar gösterdiğinden dolayı genel bir kavram olan bitki su tüketimi içerisinde gerçek, potansiyel ve referans bitki su tüketimi kavramları ortaya atılmıĢtır (Doorenbos ve Pruitt 1977, Kanber 1977, Burman ve Pochop 1994, Ünlü 2000).

(16)

2.3.1. Gerçek bitki su tüketimi

Bir bitkinin herhangi bir iklim koĢulunda tükettiği su miktarı, büyük ölçüde toprakta mevcut nem oranına bağlıdır. Toprak nemi azaldıkça, bitkinin su almak için harcadığı enerji artacağı için, iklim koĢulları aynen devam etse bile bitki su tüketimi giderek azalır. Buna göre, bitkinin herhangi bir iklim ve toprak koĢulunda belirli zaman diliminde, tükettiği su miktarına gerçek (aktüel) su tüketimi denir (ġahin, 2005).

Kanber (1997), gerçek bitki su tüketimini, yalnızca iklimsel etmenlerle değil, elveriĢli suyun varlığına, bitkinin türüne, yaprak ve kök yapısına bağlı olarak meydana gelen tüketim olarak tanımlamıĢtır.

Turner ve Burch (1983), bitkilerin gerçek su tüketimini, iklim, toprak ve stoma direnci gibi etmenlerin birleĢik etkisiyle oluĢan temel bir olgu olarak belirtmiĢlerdir (Ünlü 2000).

Doorenbos ve Pruitt (1975), bitki su tüketimi ile eksilen suyun belirlenmesindeki en önemli faktörün iklim olduğunu vurgulamıĢlardır. Ancak, bunun yanında bitki cinsinin ve yetiĢme karakteristiklerinin de önemli olduğunu belirtmiĢlerdir. Ayrıca, çevresel faktörler, toprak bünyesi, toprağın nem durumu, gübreleme, entomolojik ve fitopatolojik etkenler, tarımsal faaliyet Ģekli ve sulama uygulamaları ile diğer faktörler bitki su tüketimini etkilemektedir ki, buna gerçek su tüketimi denmektedir.

Kneebone ve ark. (1992), çim bitkisinin cinsine bağlı olarak, tipik su kullanımının, sulama mevsimi boyunca 2.5-7.5 mm/gün arasında değiĢtiğini, maksimum 12 mm/gün olduğunu belirlemiĢlerdir (BaĢtuğ, 1999).

Ġlbeyli ve ark. (2004), Ankara koĢullarında çim bitkisi su tüketimini, tartılı lizimetrede saptamak ve referans bitki su tüketimi tahmin yöntemleriyle karĢılaĢtırmak üzere üç yıllık bir araĢtırma yapmıĢlardır. AraĢtırmanın ilk iki yılında, etkili kök derinliğinin yüksek alınması sonucu, çim bitkisinin su tüketimleri yüksek değerlerde bulunmuĢtur. Üçüncü yılda, etkili kök derinliğinin düĢürülmesi sonucu, çim bitkisinin su tüketimini aylık 63.5-183.2 mm ve mevsimlik ise 879.5 mm olarak bulmuĢlardır.

Çim bitkileri su tüketimi konusunda, tarla ve bahçe bitkilerine oranla daha az sayıda araĢtırma yapılmıĢtır. Bu araĢtırmaların sonuçları; Tovey ve ark. (1969), Rgowsky ve Jacoby (1977), Bira ve ark. (1981), Danielson ve ark. (1981), Younger ve ark. (1981), Fairborne (1982) ve Kim ve Beard (1988)‟de yer almaktadır. Bu araĢtırıcılar denedikleri çim çeĢidi ve deneme yerlerinin iklim özelliklerine göre çimin

(17)

su tüketimini 4.0-12.6 mm/gün arasında değiĢen değerlerde bulmuĢlardır (Yıldırım, 1994).

ġahin (2005), Konya kent merkezinde çim bitkisi su tüketimi üzerine araĢtırma yapmıĢ ve çizelge 2.1 de verilen sonuçlara ulaĢmıĢtır.

Çizelge 2.1. Aylara göre bulunan çim su tüketimi ve sulama suyu ihtiyacı (mm)

2.3.2. Potansiyel bitki su tüketimi

Potansiyel bitki su tüketimi, toprakta bitkilerin kısıtsız olarak istedikleri kadar su kullanımlarını sağlayacak miktarda suyun bulunması durumunda meydana gelecek evapotransprasyondur. Bu, doyma noktasına yakın toprak Ģartlarındaki evapotransprasyon olarak da tanımlanabilir, zira ona denk bir değerdir (Kara, 1983).

Potansiyel evapotransprasyon (ETp), suyun büyümeyi sınırlamadığı koĢullarda sağlıklı biçimde büyüyen, dik duran, toprağı tamamen gölgeleyen, aynı boylu türdeĢ bitki topluluğundan atmosfere aktarılan maksimum su buharı miktarıdır. Tanımdan da anlaĢılacağı gibi, ETp tamamen iklim faktörlerinin etkisiyle meydana gelmektedir (Burman ve ark, 1980, Doorenbos ve Pruitt 1992, Ünlü, 2000).

Allen ve ark (1998), standart koĢullar altındaki bitki su tüketimini; hastalıksız, iyi gübrelenmiĢ, ideal mevcut su koĢullarında ve en iyi ürünün alındığı iklim koĢullarında meydana gelen evapotransprasyon olarak belirtmiĢlerdir.

Potansiyel bitki su tüketimini en kapsamlı biçimde Penman (1948) tanımlamıĢtır. Buna göre; suyun sınırlı olmadığı koĢullarda, toprağı tamamen gölgeleyen, etkin büyüyen ve 8-15 cm yüksekliğinde türdeĢ boylu çayır otlarından oluĢan yoğun, yeĢil bir yüzeyden meydana gelen maksimum su tüketim miktarıdır (Doorenbos ve Pruitt 1977).

Aylar Bitki su tüketimi Etkili YağıĢ Net Sulama Suyu Ġhtiyacı Ölçülen Rand. (%) Toplam Sulama Suyu Ġhtiyacı Mayıs 117,7 20 91,1 85 107,18 Haziran 143,42 26,5 112,42 85 132,26 Temmuz 173,09 11,5 158,53 85 186,51 Ağustos 153,43 16 138,69 85 163,16 Eylül 115,18 0 115,21 85 135,54 Ekim 68,49 0 66,88 85 78,68 Toplam 771,31 74 682,83 85 803,33

(18)

ETp için baĢka yaklaĢımlar da vardır. Örneğin, serbest su yüzeyinden meydana gelen buharlaĢma da ETp olarak değerlendirilmektedir. Fakat buharlaĢma miktarı, kullanılan buharlaĢma havuzunun ölçülerine göre değiĢir. Penman (1948), ıslak toprak yüzeyinden meydana gelen buharlaĢmanın, açık su yüzeyinden meydana gelen buharlaĢmanın yaklaĢık % 90‟ı kadar olduğunu belirmiĢtir (Jensen ve ark. 1990).

Kneebone ve Pepper (1984), Bermuda çiminin (Cynodon spp.), aĢırı sulanması (364 mm/hafta sulama suyu) durumunda yıl boyunca ortalama 8 mm/gün su kullandığını saptamıĢlardır (BaĢtuğ 1999).

2.3.3. Referans bitki su tüketimi

Bitkilerin potansiyel su tüketimlerini birbirleriyle karĢılaĢtırabilmek ve ölçülen iklim değerleri dıĢındaki çevre koĢullarının su tüketimine etkisini belirlemek için referans bitki su tüketimi geliĢtirilmiĢtir. Buna kıyas bitki su tüketimi de denir. Aynı iklim ve toprak nemi koĢullarında, bitkinin farklı büyüme devrelerindeki potansiyel su tüketimi farklı olduğu gibi, yine aynı koĢullarda bitkiler arasında yaprak Ģekli ve stoma özellikleri ile bazı toprak özellikleri farkından dolayı potansiyel su tüketimi farklı oluĢmaktadır.

Potansiyel bitki su tüketiminde bitki ve toprak özelliklerinin etkisi vardır; aynı iklim koĢullarında bitkiye ve iklim dıĢı çevre koĢullarına göre değiĢebilir. Referans bitki su tüketimi, potansiyel bitki su tüketimindeki bu sınırlamalara karĢı geliĢtirilmiĢ bir kavramdır. Referans bitki su tüketimi, potansiyel evapotransprasyonun aerodinamik pürüzlülük ve yüzey yansıtma katsayısındaki farklardan dolayı bitkiden bitkiye; gizli ve duyumsanır ısı iletimindeki farklardan dolayı da yöreden yöreye değiĢtiğinden ötürü daha çok tercih edilmektedir (Kanber, 1997).

Allen ve ark. (1998), referans bitki su tüketiminin (ETo), atmosferin buharlaĢma gücünün bir sonucu olarak, toprak ve bitki yüzeyinden meydana gelen buharlaĢma olduğunu ve yalnızca iklim değerlerinden etkilendiğini belirtmiĢlerdir.

Referans bitki su tüketimi birçok araĢtırmacı tarafından tanımlanmıĢtır. Cuenca (1989), referans bitki su tüketimini çim ve yonca bitkileri için belirlenmiĢ olan

potansiyel su tüketimi olarak tanımlamıĢtır (Ünlü, 2000). Bitki örtüsü bulunan bir ortamda buharlaĢma gerçekleĢirken oluĢan su buharı,

yüzeyi terk ederken bitki yapraklarının morfolojik ve stoma özelliklerine göre bir dirençle karĢılaĢır. Bu dirence taç aerodinamik direnç denir ve bitkiden bitkiye değiĢir.

(19)

Ayrıca, bitki ve toprak yüzeyine gelen radyasyonun yansıması da bitki ve toprak özelliklerine göre değiĢir. Bu farklılıklar da yansıma katsayısı olarak ifade edilir. FAO tarafından yapılan en geniĢ kapsamlı tanıma göre ise; belli iklimsel koĢullar altında ve yeteri kadar sulanan, sağlıklı bir Ģekilde büyüyen ve toprağı tam olarak gölgeleyen, 12 cm yüksekliğinde, taç aerodinamik direncin 70 S/m, yüzey yansıtma katsayısının 0.23 olduğu çim örtüsünden oluĢan maksimum su tüketim miktarı, referans bitki su tüketimi olarak tanımlanmıĢtır (Allen ve ark 1998).

Pratikte, gerçek bitki su tüketimini (ETc) tahmin etmek, öncelikle potansiyel veya referans ET hesaplamak ve daha sonra da uygun bitki katsayısını (Kc) uygulayarak mümkün olur (Jensen ve ark. 1990). Bitki katsayılarının oluĢturulması için hem çim hem de yonca bitkilerine iliĢkin referans ET tahmini konusunda çok sayıda yöntem geliĢtirilmiĢtir (Burman ve ark.,1980, Doorenbos ve Pruitt 1992, Wright 1982, Kanber ve ark. 1999). Eğer bitki olarak çim ele alınıyorsa ETo, yonca ele alınıyorsa ETr kullanılmaktadır. Referans bitki su tüketimi (ETr veya ETo) terimi, bitki katsayılarına daha sistemli bir Ģekilde yaklaĢılmak üzere önerilmiĢtir (Doorenbos and Pruitt 1975, Wright 1982). Çünkü bitki katsayıları, güvenilir bitki su tüketim değerlerinin hesaplanması için gerekli olan sürekli verilerdir.

Mecham‟ın (1996), Colorado‟nun kuzeyinde Nisan-Ekim ayları arasında, soğuk iklim çimlerinin gerçek ve referans bitki su tüketimlerini ve ilgili bitki katsayılarını belirlemek amacıyla lizimetre ile yapmıĢ olduğu ve amprik eĢitliklerle hesaplanan su tüketimleri ile ilgili araĢtırma sonuçları çizelge 2.2 de görülmektedir.

Çizelge 2.2. Gerçek ve referans bitki su tüketim değerleri (mm) Yıl Lizimetre Ölçümü Penman Monteith FAO Blaney Criddle Modifiye Penman Monteith Bitki su tüketimi (mm) 1993 738 778 908 950 1994 725 782 932 968 1995 745 796 918 1000 Ortalama 736 785 919 973

Çizelgeden de görüldüğü üzere, FAO Penman Monteith yöntemi diğer metotlara oranla gerçeğe en yakın tahmin yöntemidir. Benzer bir çalıĢma ġahin (2005) tarafından yapılmıĢtır. Bu çalıĢmanın sonuçları Çizelge 2.3 de gösterilmiĢtir.

(20)

Çizelge 2.3. 2005 yılında Konya ilinde meteorolojik yöntemler ile hesaplanan aylık çim referans su tüketimleri

AYLAR Su Tüketimi (mm) Referans Bitki Su Tüketimi(mm)

FAO PM FAO BC FAO Pan Blaney-Criddle Mayıs Ort. gün(mm/gün) Toplam (mm/ay) 129,58 139,50 104,65 104.27

4,18 4,50 3,38 3,36

Haziran Toplam (mm/ay) 147,30 177,00 125,20 162,05

Ort. gün(mm/gün) 4,91 5,90 4,17 5,40

Temmuz Toplam (mm/ay) 178,25 223,20 151,20 187,17

Ort. gün(mm/gün) 5,75 7,20 4,88 6,04

Ağustos Ort. gün(mm/gün) Toplam (mm/ay) 151,90 204,60 140,80 167,94

4,90 6,60 4,54 5,42

Eylül Ort. gün(mm/gün) Toplam (mm/ay) 115,80 162,00 108,35 122,49

3,86 5,40 3,61 4,08

Ekim Toplam (mm/ay) 68,51 99,20 68,35 87,15

Ort. gün(mm/gün) 2,21 3,20 2,20 2,81

Toplam Toplam (mm/ay) 791,34 1005,50 698,55 831,06

Ort. gün(mm/gün) 4,30 5,46 3,80 4,51

Çakmak (1990), Çankaya ilçesi parklarının sulama sorunları isimli araĢtırmasında; Modifiye Penman Monteith‟e göre hesapladığı, çim bitkisi su tüketiminin en yüksek değerini 8.5 mm/gün ile haziran ayında, en düĢük değeri ise 1.4 mm/gün ile kasım ayında tespit etmiĢtir. Aynı çalıĢmada, çim bitkilerinin Penman yöntemine göre aylık (Nisan-Kasım) bitki su tüketim değerlerini ise aylara göre sırasıyla; 135, 1767, 255, 244.9, 244.9, 159, 86.8, 42 mm olarak belirlemiĢtir. Hesaplamalarda Kc katsayıları Doorenbos ve Pruitt (1977)‟e göre alınmıĢtır.

Ankara koĢullarında yapılan bir araĢtırmada farklı referans bitki su tüketimi tahmin yöntemi ile elde edilen çim bitkisi su tüketimlerinin, lizimetrede ölçülen gerçek değerlerle karĢılaĢtırılması sonucunda, hem kısa hem de uzun dönem tahminleri yönünden FAO Penman-Monteith yönteminin en iyi sonuç verdiği, FAO Pan buharlaĢma yönteminin düĢük, diğer yöntemlerin ise yüksek değerde olduğu belirtilmiĢtir (Ġlbeyli ve ark. 2004).

American Society of Civil Engineers (ASCE) tarafından 11 bölgede yapılan ortak araĢtırmada, 20 farklı metodtan elde edilen referans bitki su tüketim değerleri ile lizimetreden elde edilen değerler karĢılaĢtırılmıĢtır. Ayrıca bu çalıĢmanın önemli sebeplerinden birisinin de, metodların farklı iklim koĢullarına adaptasyonunun belirlenmesi olduğu belirtilmiĢtir. Benzer bir çalıĢma da Avrupa Birliği tarafından yapılmıĢtır. Bu araĢtırma sonucunda; Modifiye Penman Monteith yöntemi ile elde edilen değerlerin diğer metodlarla elde edilen değerlerden yaklaĢık % 20 fazla

(21)

olduğunu, FAO Penman Monteith yönteminin ise hem kurak hem de nemli bölgelerde tüm iklim koĢullarında gerçeğe yakın sonuçlar verdiği belirtilmiĢtir (Allen ve ark. 1998).

Amerika BirleĢik Devletlerinde ve daha birçok ülkede yapılan araĢtırmalar; Penman-Monteith metodlarının, radyasyon ve iklim metodlarına oranla daha çok tercih edildiğini ortaya koymuĢtur (Jacobs, 2001).

Yıldırım (1994), çim bitki su tüketiminin, iklim verilerinden tahmin yöntemleri ile hesaplanmasının daha pratik olacağını ve bu amaçla geliĢtirilen eĢitlikler içerisinden, Penman-Monteith yöntemi ile kap buharlaĢması yönteminin FAO modifikasyonlarının Türkiye koĢulları için kabul edilebilir düzeyde olduğunu vurgulamıĢtır.

2.4. Kentsel YeĢil Alanlar ve Sulanması

Ġnsanların ruhsal ve fiziksel performansını geliĢtirmek için kentsel geliĢmenin bilinçli ve planlı bir biçimde düzenlenmesinde yeĢil elemanların ve bu elemanları oluĢturan yeĢil alanlarını yapı elemanlarıyla birlikte kullanıldığı alanlar yeĢil alan olarak tanımlanmaktadır (Önder, 1997).

Eker ve Ersoy (1981)‟ a göre açık ve yeĢil alanlar “aktif yeĢil alanlar” ve “pasif yeĢil alanlar” olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Aktif yeĢil alanlar; park, dinlenme alanları, çocuk bahçeleri, spor ve oyun alanlarından, pasif yeĢil alanlar ise; orman alanları, ağaçlandırılacak alanlar, makilik, fundalık ve çalılık alanlar, fuar, panayır ve festival alanları ile mezarlıklardan oluĢmaktadır.

YeĢil alanlarda iki tür materyal kullanılarak tasarım ve planlama yapılır. Bunlar canlı ve cansız materyallerdir. Cansız materyaller olarak; döĢeme elemanları, duvarlar, çitler, havuzlar, doğal taĢlar, demir ve ahĢap malzemeler, kapılar, yollar, sulama kanalları, drenaj tesisleri aydınlatma elemanları ve fıskiyeler sayılabilir. Canlı materyaller ise; ağaçlar, çalılar, yer örtücüleri, çim bitkileri, çiçekler, su, bataklık ve sahil bitkileri, iç mekânda kullanılan bitkiler ve süs bitkileri sayılabilir. Çim bitkisi park ve yeĢil alanlarda en çok kullanılan canlı materyaldir. Yapı çevrelerinde olduğu kadar, spor ve oyun alanlarında da çim bitkisi, üstlendiği fonksiyonlarla birlikte kentsel ortama estetik yönden güzel ve zengin görünümler sunar. Çünkü kent yeĢil alan sistemi içerisinde çim alanlar; estetik güzellik sağlama, üzerinde spor yapma, oyun oynama ve dinlenmeye olanak sağlayan yeĢil bir örtü oluĢturur. Çim alanlar, güzel düzenlenmiĢ yollar, kent meydanları ve yaya bölgeleri içerisinde kentsel yeĢil dokusunun temel

(22)

yapısını oluĢtururlar. Diğer yandan; Ģehir içi ve çevre yollarının banket ve orta refüjlerinde, bölgesel park ve piknik alanlarında çim alanlar hem estetik hem de fonksiyonel iĢlevlere sahiptir (Uzun 1989).

Ülkemiz iklim koĢullarında, rekreasyon alanlarında sulama uygulamaları Mart-Nisan aylarında baĢlayıp, Ekim ayı içerisinde tamamlanabilir. Sıcak yaz aylarında sulama zamanı ve uygulanacak sulama suyu miktarının dikkatlice belirlenmesi gerekmektedir. Özellikle, sıcak günlerde, buharlaĢma kayıplarını ve bitki hastalıklarını azaltmak için sulama suyu uygulamalarının serin saatlerde yapılması önemlidir. Çim alanlarında sulama toprak yüzeyinin 2-3 cm derinliğine kadar nemini kaybettiği zaman yapılmalıdır. Ayrıca, uygulanacak sulama suyunun, çimin etkili bitki kök derinliği olarak alınabilecek 15-30 cm derinliğine kadar ulaĢması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, hatalı sulama suyu uygulamaları çim bitkisinin kök geliĢimini ve dolayısıyla çim dayanımını olumsuz Ģekilde etkilemektedir. Çim bitkisinin ilk susuzluk belirtileri yapraklarının canlılığını kaybetmesiyle baĢlamaktadır. Kuraklığın sürmesi durumunda yaprak rengi değiĢerek parlak yeĢilden mat gri-yeĢile doğru, daha ileriki dönemlerde ise sarıya ve kahverengiye dönmektedir (Yazgan ve ark., 2003).

Çim alanlar, yağıĢın yeterli ve eĢ dağılımlı olduğu nemli bölgelerde, ancak nisbeten kurak geçen periyotlarda çim rengini muhafaza etmek amacıyla destekleyici nitelikte sulanmaktadır. Bu tip bölgelerde bir sezondaki sulama sayısı oldukça azdır. Kurak ve yarı kurak bölgelerde ise, tüm sezon boyunca, sık aralıkla ve her defasında az miktarda su uygulayarak sulama yapmak zorunluluğu vardır. Tarla ve bahçe bitkilerine oranla çim alanların sulanması daha karmaĢıktır. Bunun nedenleri arasında; çim alanlar içerisinde değiĢik kök derinliğine ve farklı su ihtiyacına sahip ağaç, ağaççık, çalı, yer örtücü bitkiler, çiçekler vb. bitkilerin bulunabilmesi, farklı çim çeĢitlerinin kullanılabilmesi, alan içerisinde toprak özelliklerinin farklılık gösterebilmesi, genellikle eğimli ve dalgalı arazinin söz konusu olması ve alan içerisinde sulanmayacak bölgelerin bulunabilmesi sayılabilir (Yıldırım, 1994).

Bitki su gereksinimi, belirli bir verimi sağlayabilmek için gerek duyulan yağıĢ ve sulama suyu olarak tanımlanabilir. Ancak çim alanlarda su gereksinimi, verimden çok kalite ve performans standartlarını karĢılamak için gerekli olan suyu ifade eder (Kneebone ve ark. 1992, BaĢtuğ 1999).

Çoğu zaman çim alanlarda istenilen kalite ve fonksiyonu sağlamak için doğal yağıĢa ek olarak sulama yapmak gerekmektedir. Sulama, çimin su kullanımını etkileyen

(23)

diğer kültürel uygulamalarla etkileĢim içindedir. Yaygın kabul gören çim yönetim önerisi, derin ve sık olmayan sulama biçimindedir (Carrow ve ark. 1990).

Rekreasyon alanlarının uzun süre ve etkin bir Ģekilde kullanılabilmesi için gerekli koĢul; bu alanların uygun bir sulama yöntemiyle tekniğine uygun bir Ģekilde sulanabilmesi, gerektiğinde fazla suların drene edilmesi ve bu alanlarda sulama sistemlerinin gerek tesis gerekse iĢletiminin yeterli teknik bilgiye sahip elemanlarca yapılmasıdır (Çakmak ve Aküzüm 1992).

2.5. Kentsel YeĢil Alanlarda Uygulanan Sulama Yöntemleri

Çim alanların sulanmasında yağmurlama ve sızdırma sulama yöntemleri uygulanabilmektedir. Bu alanların sulanmasında en uygun sulama yöntemi ise yağmurlama sulama yöntemidir. Sızdırma sulama yöntemi özellikle dar Ģerit biçimindeki çim alanların sulanmasında kullanılabilmektedir. Bunun yanında, çim alanlarda bulunan diğer bitkilerin, özellikle çiçeklerin, sulanmasında damla sulama yöntemi de kullanılmaktadır (Yıldırım, 1994).

Peyzaj sulamasında, bu alanların sulanması konusunda projelemeye geçmeden önce sulamaya iliĢkin bazı planlama kararlarının alınması gereklidir. Bunlardan ilki ve en önemlisi, alanda kullanılması öngörülen sulama yöntem ya da yöntemlerine karar vermektir. Bu kararı verecek planlama grubu içinde yer alan sulama mühendisleri ve peyzaj mimarları farklı seçim kriterleri kullanırlar. Örneğin, bir sulama mühendisi sulama yöntemine karar verirken yalnızca sulama uygulamasının gereklerini tam olarak yerine getirecek bir yöntem ararken, peyzaj mimarları bunun yanında yöntemin gerektirdiği sulama sisteminin estetik görünümüne, sulama uygulamasının alan kullanımını ne kadar etkilediğine, bitkilerin yerleĢiminin ve tasarım özgürlüğünün ne kadar kısıtlanacağına göre karar verir. Bu nedenle, her iki meslek grubunun da birbirlerinin konuları hakkında bilgi sahibi olmaları iyi bir peyzaj alanı oluĢturulmasında önem içermektedir (Haroğlu, 2000).

Sönmez ve ark. (1980) parkların sulanmasında en uygun sulama yönteminin seçilmesi amacıyla göz önüne alınabilecek temel ilkeleri; az bir su debisiyle geniĢ bir alanın sulanması, farklı bitkilerin ihtiyaç duyduğu suyun zamanında ve eĢ dağılımlı bir biçimde karĢılanması, sulamanın yapılmasında iĢçilik ihtiyacının az olması, toprakta sulama nedeniyle drenaj sorunu yaratılmaması ve sistemin bir bütün olarak peyzaj planına uygun bir görünüm sağlaması biçiminde altı madde altında toplamıĢlardır. Park

(24)

ve bahçelerde, topraktaki nem miktarının azalmasına karĢı çok duyarlı olan çiçekler ve çim bitkileri bulunduğu gibi, topraktaki nem azalmasına dayanıklı olan ağaçcık ve ağaçlar da bulunmaktadır. Bu nedenle, sistem iĢletimine esas olacak sulama parametrelerinin hesaplanmasında, alanda suya karĢı en hassas olan çim bitkilerinin esas alınabileceğini belirtmiĢlerdir (Çakmak, 1990).

Rekreasyon alanı sulama projesinde tek basına döner baslık (rotor) veya püskürtücü baslık (sprey) kullanmak yerine, bu baslıkların değiĢik kombinasyonlarının kullanılması daha avantajlı olabilir. Bunun yanı sıra, sprey baslıklar küçük ve düzensiz alanlar için uygundur ve ilk yatırım masrafları daha fazladır. Öte yandan, rotor tipi baslıklar özellikle futbol ve golf alanları gibi geniĢ alanlarda tercih edilir ve ilk yatırım masrafları daha azdır (Smith, 1997).

Uygun yağmurlama baslığının seçimi yapılırken, değiĢik baslık tiplerinin farklı ıslatma çaplarına ve ideal çalıĢma basınçlarına sahip olduğu dikkate alınmalıdır. Çok yüksek ve düĢük basınç altında uygun üniform su dağıtımı elde edilmemektedir. Ayrıca, iĢletme basıncının yanı sıra, sulama alanına uygun yağmurlama baslığının tipi ve büyüklüğü saptanırken, sulama alanının büyüklüğü ve sekli, mevcut su kaynağının debisi, toprağın su alma hızı, baslığın yağmurlama hızı, alandaki bitki türleri gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun yanı sıra, birim alanda ilk yatırım maliyeti ve kullandığı su miktarı açısından, öncelikle büyük ıslatma çaplı yağmurlama baslıklarının tercih edilmesi gerekmektedir (Smith, 1997).

Rekreasyon alanı sulama projelerinde uygun yağmurlama baslıkları seçildikten sonra, sulama alanı uygun sayıda iĢletme birimine ayrılmalıdır. ĠĢletme birimleri oluĢtururken, baslıkların birbirlerine yakınlığı, baslıkların yağmurlama hızları, baslıkların iĢletme basınçları, baslık debisi, sistem debisi ile estetik görünüm dikkate alınmalıdır. Bununla beraber, aynı iĢletme biriminde sprey ve rotor yağmurlama baslıklarının birlikte kullanılmasından kaçınılmalıdır. Aksi taktirde, farklı yağmurlama hızları ile birlikte üniform olmayan bir su dağılımı ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, aynı iĢletme biriminde farklı çalıĢma açılı baslıklar kullanılma durumunda ise; tüm baslıklarının yağmurlama hızlarının birbirlerine yakın olması gerekmektedir (Seçkin 2003).

Yeterli bir su dağılımı, her yağmurlama sistemi için ön koĢuldur. iyi bir sistem, bitkilerin gereksinimi olan su miktarını, oluĢabilecek kayıpları içerisine alacak Ģekilde belirli bir randıman düzeyinde karĢılayabilmelidir. Bu nedenle, baslıklar eldeki koĢullara uygun olarak seçilmelidir. Fakat yağmurlama sulama yöntemiyle es bir su

(25)

dağılımı sağlamak elde etmek çok mümkün değildir. Bunun nedeni olarak, boru hatlarındaki yük kayıpları ve arazi eğiminden dolayı yağmurlama baslıklarının basınçlarının, dolayısı ile debilerinin değiĢmesi gösterilebilir. Bu sorun, yağmurlama baslıklarının uygun aralıklarla yerleĢtirilmesi ve optimum iĢletme basıncı sınırlarında çalıĢtırılması ile azaltılabilir (Yıldırım 2008).

Rekreasyon alanlarının sulanmasında kullanılan diğer basınçlı sulama yöntemi ise damla sulama yöntemidir. Damla sulama yöntemi, rekreasyon alanlarında çim bitkilerinden daha çok çalı, ağaç ve diğer çiçeklerin sulanmasında kullanılır. Damla sulama sistemi alanda kurulan yağmurlama sisteminden ayrı bir sistem olarak planlanacağı gibi, yağmurlama sisteminin bir iĢletme birimi olarak da planlanabilir. Ancak, bu koĢullarda damla sulama iĢletme birimi baĢlangıcına bir kontrol biriminin yerleĢtirilmesi gerekmektedir (AĢılıoğlu, 2005).

Rekreasyon alanı sulama sistemleri mekanik (manuel) veya otomatik olarak kontrol edilebilirler. Manuel olarak iĢletilen sistemlerde, sistemi çalıĢtıracak kiĢilerin dikkatsizliği nedeniyle bitkilere uygulanacak su miktarının üniform olarak dağılmaması en büyük dezavantaj olarak söylenebilir. Diğer yandan otomatik sistemler; özellikle, sulama iĢletmesindeki tam bağımsızlık, zaman bakımından serbestlik, sulama programında süreklilik, su sarfiyatında ve isçilik giderlerindeki tasarruf gibi mekanik kontrol sistemine göre büyük üstünlüklere sahiptir. Bu veriler ıĢığında, etkili bir sulama programı sürekliliği ve uygulanan sulama suyu kontrolü için otomatik kontrolün kullanımı temel bir gereklilik haline gelmektedir. (Seçkin, 2003).

YeĢil alanların çoğunlukla kent merkezi ya da merkeze yakın yerleĢim alanlarında bulunması, bu alanlara verilecek sulama suyunun çoğunluğunun Ģehir içme ve kullanma suyu Ģebekesinden alınmasını gerektirmektedir. Bu da, bu alanlarda su kullanımının dikkatli ve kontrollü olmasını gerektirmektedir. Peyzaj projeleri yapılırken sulama sistemlerinin planlanmasında bitki deseni, su miktarı ve kalitesi, toprak özellikleri iliĢkisi iyi etüd edilerek, teknik bir sulama programı ve projesi hazırlanmalıdır. Sulama yönünden peyzaj alanlarını diğer tarım alanlarından ayıran önemli özelliklerden birisi de, sulamada verilecek suyun bir defada değil aralıklarla verilmesidir ( ġahin, 2005).

Günümüzün iyi tasarlanmıĢ ve programlanmıĢ otomatik sulama sistemleri, suyu çimin gerçek gereksinimine duyarlı biçimde uygulanma özellikleriyle su tasarrufu sağlarlar. Söz konusu sistemler tek merkezden denetim, suyu toprağın infiltrasyon ve

(26)

perkolasyon kapasiteleri ile uyuĢumlu olarak uygulama özelliklerine de sahiptirler (BaĢtuğ 1999).

Su kaynaklarının korunması ve sulama sistemlerinin yönetimi tüm araĢtırmacıların üzerinde yoğunlaĢtığı konulardan birisidir. Peyzaj alanlarında uygun sulama sisteminin seçilerek uygulanması ve sulamanın bir kontrol ünitesi yardımı ile yapılması su kaybını azaltarak randımanı artıracaktır (Smith 1996).

YeĢil alanların sulanmasında uygulanacak sulama yöntemi parkın konumu, büyüklüğü, ilk tesis masrafı, iĢçilik, bitki örtüsü ve su kaynağı durumuna göre belirlenmektedir. Hortumla sulamada randımanının az olması, belediyeleri sabit yağmurlama sulama yöntemine yöneltmektedir. Son zamanlarda elektrikli kontrol üniteleri kullanılarak otomasyona geçilmekte, hem iĢçilik maliyetleri asgariye indirilmekte hem de belediye Ģartlarında yüksek randımanlı sulama yapılmaktadır.

2.5.1. Hortumla sulama yöntemi

Hortumla sulama yöntemi kısaca su kaynağından alınan suyun hortum yardımıyla yeĢil alana ulaĢtırılmasıdır. Bu yöntem küçük yeĢil alanların sulanmasında ve belediyelerce geçmiĢ yıllarda yapılmıĢ, modern sulama sisteminin olmadığı yeĢil alanların sulanmasında kullanılmaktadır. Parklar olduğu gibi bazı orta refüjler de hortumla sulama yöntemi ile sulanmaktadır. Su kaynağı olarak Ģehir Ģebekesi kullanılmaktadır.

Hortumla sulama yönteminin üstünlükleri:

 Ġlk tesis maliyeti yüksek olan dar ve küçük yeĢil alanların sulanmasında tercih edilmektedir,

 Bitkilerin sık olarak dikildiği alanlarda yağmurlama sulama yöntemi kullanımı zor olduğu için hortumla sulama yapılabilmektedir,

 Sulama iĢçisi aynı zamanda mıntıkasının temizliğini yapabilmektedir,

 Alandaki borularda veya vanalarda her hangi bir arıza veya patlak durumunda iĢçi hemen müdahale edebilmektedir.

Hortumla sulamanın sakıncaları:

 Sulama homojen olarak yapılamamaktadır,  Sulama randımanı düĢük olmaktadır,

(27)

 ĠĢçinin suyu açık unutması veya su açıkken alandan ayrılması suyun taĢmasına sebep olmakta ve su israfına yol açmaktadır.

 Sulama iĢçisinin bir günde suladığı alan diğer yöntemlere göre daha az olmaktadır.

2.5.1.1. Arazözle suyun taĢınması ve hortumla ağaçların sulanması

Her ölçekteki ağaçlık alanların sulanmasında arazözler kullanılmaktadır. Bu yöntem su kaynağının olmadığı yerlerde; mahalle aralarında, koruluk alanlarda, orta refüjlerde ve kaldırımlarda bulunan ağaçların sulanmasında tercih edilmektedir. Su kaynağından arazözün deposuna doldurulan su hortum vasıtasıyla taĢınarak ağaçlara verilmektedir.

Bu yöntemin üstünlükleri:

 Herhangi bir sebepten dolayı su kaynağı veya sulama sistemi olmayan pasif yeĢil alanlarda ağaçlar susuz bırakılmamakta ve su ihtiyacı karĢılanabilmektedir.  Su kaynağı olmayan kaldırım üzerindeki ağaçların sulanması sağlanmaktadır.  Su kaynağı olmayan bir yere dikilen ağaçlara can suyu verilebilmektedir.

Bu yöntemin sakıncaları:  Maliyeti fazladır,

 Su kapasitesi sınırlıdır. Tankerler belirli bir kapasitede su taĢıyabilmektedir.  Kontrolü zordur. Arazözün suladığı yerleri günlük takip etmek gerekir. Ancak

son yıllarda teknolijinin geliĢmesi ile birlikte belediyeler araçlara uydudan takip sistemi taktırmaktadır. Bu sistem bir nebze de olsa kontrolü kolaylaĢtırmaktadır.

2.5.2. Basınçlı sulama yöntemleri

Sulama suyunun kapalı borularla belirli basınç altında bitkiye ulaĢtırıldığı sulama yöntemlerine basınçlı sulama yöntemleri denir. Basınçlı sulama yöntemleri, sistemin basıncı ve suyun dağıtım Ģekline göre ikiye ayrılır. Bunlar; yağmurlama sulama yöntemi ve damla sulama yöntemidir.

Park ve bahçeler, genellikle değiĢken eğimli bir topoğrafyaya sahip olmaları yanında sulama iĢletilmesinde temel alınan çim bitkilerinin yüzlek köklü olmaları

(28)

nedeniyle çok sık aralıklarla sulanırlar. Böyle alanlarda, peyzaj bütünlüğünü bozmayacak ekipmanlardan oluĢan sulama sistemlerini uygulama gerekliliği ile iĢgücü ve sulama suyundan tasarruf isteği gibi faktörler göz önüne alındığında, basınçlı sulama yöntemlerinin kullanılması uygun olmaktadır (Korukçu ve ÖneĢ 1981).

2.5.2.1. Yağmurlama sulama yöntemi

Sulama suyunun arazide kapalı borularla iletilip ve dağıtılarak belirli basınç altında mekanik püskürtücülerle atmosfere püskürtülüp doğal yağıĢ Ģeklinde toprağa verilmesini sağlayan sulama yöntemidir. Yağmurlama sulama yöntemi, tabii yağıĢlara benzediği ve üstelik yağıĢ Ģiddeti ayarlanabildiği için bitkiler açısından en uygun sulama yöntemi olarak düĢünülür. Suyun kapalı borularla iletilip dağıtılması ve yağıĢ Ģiddetinin ayarlanabilir olması, bu yöntemin her türlü topografya ve toprak koĢullarında uygulanabilir olmasını sağlar (Kara, 2005).

Çim alanların sulanmasında kullanılan yağmurlama sistemleri; denetim aygıtları, vanalar, yağmurlama baĢlıkları, bunların bağlandığı boru ve bağlantı parçaları ile gerekli durumlarda pompa biriminden oluĢmaktadır. Yağmurlama baĢlıkları, bağlantı borusundan basınçlı bir Ģekilde gelen suyu çim alana yöneltirler. Çim alanların sulanmasında yaygın olarak iki tip yağmurlama baĢlığı kullanılmaktadır. Bunlar sabit püskürtücü (sprey) tip ve dönen püskürtücü (rotor) tip yağmurlama baĢlıklarıdır. Sabit püskürtmeli baĢlıkların ıslatma yarıçapı 2-5 metre arasındadır ve suyu her doğrultuya yönlendirerek ıslattığı alanı sürekli olarak sulamaktadır. Bu baĢlıklar genellikle dar çim alanlar ve odunsu süs bitkilerinin bulunduğu yerler gibi küçük alanları sulamada kullanılmaktadır. Dönen baĢlıklar ise basınçlı suyu bir veya iki memeyle dönerek püskürtmektedirler. Dönen baĢlıkların ıslatma yarıçapı 5 metreden baĢlamakta ve geniĢ çim alanlarda daha büyük yarıçaplı modelleri kullanılmaktadır. YeĢil alanlarda daha çok tercih edilen dönen baĢlıkların yarı çapı genellikle 5-10 metre arasında değiĢmektedir.

Yağmurlama sulama sisteminin avantajları;

 Suyu doğal bir yağıĢ gibi bitkilerin üzerine yağmurlayarak verir.  Sulanacak alanın her tarafına eĢ dağılımlı su uygulanır.

 Ġyi bir proje ve uygulama ile erozyona karĢı en uygun sulama yöntemidir.  Özellikle otomatik kontrollü sistemlerde sulama iĢçiliği azdır.

(29)

Yağmurlama sulama sisteminin dezavantajları;  Ġlk tesis maliyetleri yüksektir.

 Rüzgârın su dağılım hızına olumsuz bir etkisi vardır.

 Su basıncının yetersiz olduğu yerlerde pompaj için güç gereklidir. Sürekli masraflıdır.

 Parklarda çocuklar tarafından sürekli baĢlıkların açıları oynanıp kırılmakta ve ek masraf çıkarmaktadır.

2.5.2.1.1. Sabit yağmurlama (pop-up) sulama yöntemi

Günümüzde çim alanlarının sabit yağmurlama yöntemi ile sulanmasında sabit (pop-up) yağmurlama baĢlıkları kullanılır. Bu baĢlıklar, kapağı çimle aynı düzeyde olacak biçimde toprağa gömülü olup uzaktan fark edilemez. Sistem çalıĢtırıldığında basıncın etkisi ile yükselerek toprak yüzeyine çıkar. Sulama tamamlandığında basınç kalkacağından tekrar yuvasına iner. Söz konusu baĢlıklar dönerek veya sabit püskürten tipte olabilirler (Yıldırım 1994).

Günümüzün iyi tasarlanmıĢ ve programlanmıĢ otomatik sulama sistemleri, suyu çimin gerçek gereksinimine duyarlı biçimde uygulanma özellikleriyle su tasarrufu sağlarlar. Söz konusu sistemler tek merkezden denetim, suyu toprağın infiltrasyon ve perkolasyon kapasiteleri ile uyuĢumlu olarak uygulama özelliklerine de sahiptirler (BaĢtuğ 1999).

Sabit yağmurlama sulama sistemi kendi içinde ikiye ayrılmaktadır. Bunlar;  Tam otomatik sabit yağmurlama sulama sistemi

 Yarı otomatik sabit yağmurlama sulama sistemidir.

Tam otomatik sabit yağmurlama ile yarı otomatik sabit yağmurlama sulamanın tek farkı sistemin çalıĢtırılmasıdır. Tam otomatik sulama sisteminin çalıĢması için solenoid vanalar ve zaman ayarlı kontrol ünitesi gereklidir. Zamanı geldiğinde sulama kendiliğinden baĢlar. Yarı otomatik sabit yağmurlama sisteminde sulama yapmak için bir kiĢinin vanayı açması ve kapaması gerekir.

(30)

2.5.2.1.2. TaĢınabilir yağmurlama sulama yöntemi

Bu sistemde hortum, baĢlığın üzerine monte edilen ara aparat ve döner yağmurlama baĢlıkları kullanılır. Döner yağmurlama baĢlıkları düĢey eksen etrafında belirli bir hızla dönerek püskürtme yaparlar. Tek seferde baĢlığın özelliğine göre belirli bir çapta daire biçiminde bir alanı ıslatırlar. Bu alana ıslatma alanı denir.

Islatma alanının kesitine ise su dağılım eğrisi adı verilir. Su dağılım eğrisinde yağmurlama baĢlığının yakınına fazla su düĢmekte ve ıslatma alanının çeperine yaklaĢtıkça düĢen su miktarı da azalmaktadır. Bu yöntemde su kaynağındaki debi ve basınca göre aynı anda 4-6 yağmurlama baĢlığı çalıĢtırılabilmektedir. Park ve bahçelerin sulanmasında bu sistemin kullanılması hortumla sulamaya nazaran hem verim açısından hem de ekonomiklik açısından daha caziptir.

2.5.2.2. Damla sulama yöntemi

Borularla düĢük basınç altında iletilen sulama suyunun, bitki kök bölgesine basınçsız veya çok düĢük basınçla damlatılarak verilmesini sağlayan yönteme damla sulama yöntemi denir. Damlatma iĢlemi bitki sıklığına göre bitki gövdesi yakınına bir veya birkaç noktada yapılabildiği gibi, çok sık ekilen veya dikilen bitkilerde birden fazla bitkiyi içine alan bir bitki grubuna bir noktada damlatmada yapabilir (Kara, 2005).

Damla sulama yönteminde temel ilke, bitkide nem eksikliğinden kaynaklanan bir gerilim yaratmadan, her defasında az miktarda sulama suyunu sık aralıklarla yalnızca bitki köklerinin geliĢtiği ortama vermektir. Bu yöntemde bazen her gün hatta günde birden fazla sulama yapılabilmektedir. Damla sulama yönteminde arındırılmıĢ su, basınçlı bir boru ağıyla bitki yakınına yerleĢtirilen damlatıcılara kadar iletilir ve damlatıcılardan düĢüp basınç altında toprak yüzeyine verilir. Su buradan infiltrasyonla toprak içerisine girer, yerçekimi ve kapillar kuvvetlerin etkisi ile bitki köklerinin geliĢtiği toprak hacmi ıslatır. BaĢka bir deyiĢle, bu yöntemde genellikle alanın tamamı ıslatılmaz. Bitki sırası boyunca ıslak bir Ģerit elde edilir ve bitki sıraları arasında ıslatılmayan kuru bir alan kalır. Böylece, mevcut sulama suyundan en üst düzeyde yararlanılır. Damla sulama sistemi sabit sistem biçimindedir. Sistem unsuru sulama mevsimi boyunca aynı konumda kalır. Ancak, sulama mevsimi sonunda bazı unsurlar araziden kaldırılır. Bir damla sulama sistemi sırasıyla pompa birimi, kontrol birimi, ana

(31)

boru hattı, manifold boru hatları, lateral boru hatları ve damlatıcılardan oluĢur (Anonim, 2011).

Damla sulama yönteminin üstünlükleri Ģunlardır;

 Her türlü arazi ve topoğrafya Ģartlarında uygulanabilir.

 Sadece bitki kök bölgesi sulandığından yabancı ot fazla çıkmaz.  Randımanı diğer yöntemlere göre yüksektir.

 Su yavaĢ yavaĢ verildiği için yüzey akıĢı olmaz.

 Evaporasyonla doğrudan toprak yüzeyinden meydana gelen kayıplar azdır.  Ġlk tesis maliyeti yağmurlama sistemine göre daha düĢüktür.

 ĠĢ gücü ihtiyacı azdır.

 Gübrelemeyi kolaylaĢtırır. Sadece bitki kök bölgesine gübre verilir.

 DüĢük basınçta çalıĢabilmektedir. Enerji giderleri yağmurlamaya göre daha azdır  Ġstendiğinde boru ekleme ve çıkarma yapılabildiğinden kullanımı kolaydır.

Damlama sulama yönteminin dezavantajları ise;  Damlatıcılar tıkanmaktadır.

 Yıllık yağıĢ miktarı yetersiz olursa toprakta devamlı olarak tuz birikimi oluĢur.  DıĢ etkilerden kolay zarar görür.

 Ġlk kurulum için maliyet gerektirir.

(32)

3. MATERYAL VE METOT

3.1. Materyal

AraĢtırma Konya ili Selçuklu ilçesi sınırları içerisinde bulunan yeĢil alanlar ve Sancaktepe parkında yürütülmüĢtür.

3.1.1. AraĢtırma alanı

Selçuklu, nüfus ve geliĢmiĢlik bakımından Konya‟nın en büyük merkez ilçesidir. 529.514 nüfusuyla 56 il, 2 BüyükĢehirden daha büyük olan Selçuklu, Türkiye‟de en büyük 17. ilçedir. 55.000 hektarlık mücavir alanı ve 68 mahallesi bulunan Selçuklu‟nun toplam alanı 75.000 hektardır. Konya‟nın kuzeyinde yer alan Selçuklu; Sarayönü, Kadınhanı, Derbent, BeyĢehir, Güneydere, Meram ve Karatay ilçeleriyle sınırdır. Selçuklu bir göl tabanı olan ovada kurulmuĢtur. Hemen batısında Takkeli ve Loras dağları yükselmektedir (Anonim, 2012a).

(33)

Selçuklu ilçesi sınırları içerisindeki yeĢil alanlar: aktif yeĢil alanlar (parklar, çocuk oyun alanları vb.) ve pasif yeĢil alanlar (kent ormanı, refüjler vb.) olarak 2 ana gruba ayrılmaktadır. AraĢtırmada Selçuklu ilçesi yeĢil alan varlığı tespit edilerek bu alanların sulanmasında kullanılan sulama yöntemleri incelenmiĢtir. Detaylı olarak Sancak mahallesinde bulunan yaklaĢık 50.000 m2

olan Sancaktepe parkı (ġekil 3.2) ve sulanması irdelenmiĢtir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Furthermore, the proposed solver takes ad- vantage of its algebraic nature: distinct from kernel-dependent solvers, such as MLFMA, the solver based on H-matrices is effectively

Figure 6.8: Internal quantum efficiency (IQE) spectra of the CdTe NCs based PNS (red), CdHgTe NCs based PNS (green) and tandem CdTe CdHgTe NCs based PNS (blue) as a function of

Sami Baran’ın kendi yazılarında anlattığına göre, kente ilk ayak bastığı andaki duygularını tasvir eden bu satırlar aslında yazar arkadaşının kendi

ġekil 5.11‟deki planda; 1800 Mhz frekansında yapılan ölçüm değerleri kullanılarak baz istasyonlarındaki elektromanyetik alanın derecelerine göre sembolize edilmesi

Çalışma da kırsal alanda yaşayan diyabetli bireylerin öz-etkililik düzeylerinin orta düzeyde olduğu ve öz-etkililik ölçek toplam puanında erkeklerin, eğitim durumu

2009: 536). Bu çalışmalar da gösteriyor ki sözlük yapımında en önemli konu hiç şüphesiz sözlüğün amacının belirlenmesi ve bu doğrultuda bir planlama yaparak

Therefore, this study aims to help the language teachers who believe the importance of using literature, especially poetry, as a teaching resource in the language

haberleri saklayıp, gizlemeden aynıyla bildireceğini 28 (satır 32-33), Osmanlı hal- kından herhangi birisi devletine ihanet edip, Osmanlı kale veya şehirlerini ken- disine