• Sonuç bulunamadı

KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KAMU DENETİMİ:TR82 BÖLGESİ ÖRNEĞİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KAMU DENETİMİ:TR82 BÖLGESİ ÖRNEĞİ"

Copied!
69
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI

KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KAMU

DENETİMİ:TR82 BÖLGESİ ÖRNEĞİ

(YÜKSEK LİSANS TEZİ)

BEKİR YÜKSEL

DANIŞMAN

DR. ÖĞR. ÜYESİ AYKUT ŞİMŞEK

(2)

T.C.

KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ

ANABİLİM DALI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KAMU DENETİMİ:TR82

BÖLGESİ ÖRNEĞİ

BEKİR YÜKSEL

Danışman Dr. Öğr. Üyesi Aykut ŞİMŞEK Jüri Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Emre ÇILESIZ Jüri Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Salih YILDIZ

(3)

TEZ ONAYI

Bekir YÜKSEL tarafından hazırlanan " KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KAMU DENETİMİ-TR82 BÖLGESİ ÖRNEĞİ” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri üyeleri önünde savunulmuş ve oy birliği/oy çokluğu ile Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü̈ İşletme Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

Danışman Dr. Öğr. Üyesi Aykut ŞİMŞEK ... Kastamonu Üniversitesi

Jüri Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul ÇAVDAR ...

Jüri Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Yusuf ESMER ...

…./09/2019

(4)

TAAHHÜTNAME

Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü̈ ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildirir ve taahhüt ederim.

İmza

(5)

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KAMU DENETİMİ- TR82 BÖLGESİ ÖRNEĞİ

Bekir Yüksel Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği Anabilim Dalı Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Aykut Şimşek

Otel işletmeleri konukların öncelikli olarak konaklama, kısmen yiyecek, içecek ve eğlenmek gibi gereksinimlerini karşılayan kar amaçlı kuruluşlardır. Otel endüstrisinin tarihi gelişimi incelendiğinde, bu endüstrinin doğuda ve batıda farklı biçimde oluştuğu ve farklı amaçlar taşıdığı görülmektedir. Zaman içerisinde değişen şartlar ve gelişen teknoloji ile birlikte işletmelerde de değişiklikler meydana gelmiştir. Günümüzde, rekabetin de etkisiyle hizmet anlayışı değişen otel işletmeleri, bünyelerine çeşitli restoranları, barları, alış-veriş, güzellik-gençlik merkezlerinin yanı sıra kongre ve toplantı salonlarını almalarıyla her türlü gereksinimi karşılayan çağdaş işletmelere dönüşmüşlerdir. Bunun yanı sıra kalitede standartlar oluşmaya başlamıştır. Standartların sabit ve sürdürülebilir olması açısından denetim zorunluluğu meydana gelmektedir. Bu bağlamda işletmelerin ilk başta kendi kendilerini denetlemeleri daha sonra kamu tarafından denetlenmelerinin yapılması önemli olmaktadır. Araştırmanın amacı TR82 bölgesinde bulunan konaklama işletmelerinde kamu denetiminin uygulanıp uygulanmadığını ortaya koymaktır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olan görüşme tekniği uygulanmıştır. Veri toplama tekniği olarak görüşme yöntemlerinden olan yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Elde edilen bulgularda betimsel analiz tekniği uygulanmıştır. Bu analizler sonucu konu hakkında öneriler sunulmuştur.

Anahtar Kelime: Konaklama İşletmeleri, Denetim, Kamu Denetimi, TR82 Bölgesi, Kastamonu, Sinop, Çankırı.

(6)

ABSTRACT

M.Sc. Thesis

PUBLİC İNSPECTİON OF ACCOMMODATİON ESTABLİSHMENTS: TR82 REGİON EXAMPLE

Bekir Yüksel Kastamonu University Social Sciences Institute Department of Tourism Management Supervisor: Assit. Prof. Aykut Şimşek

Hotel businesses are primarily for-profit organizations that meet the needs of guests primarily for accommodation, catering and entertainment. When the historical development of the hotel industry is examined, it is seen that this industry is formed in different ways in the east and west and carries different purposes. With the changing conditions and developing technology in time, changes have occurred in the enterprises. Nowadays, hotel businesses, whose service concept has changed with the effect of competition, have turned into modern enterprises that meet all kinds of needs by purchasing various restaurants, bars, shopping, beauty and youth centers as well as congress and meeting halls. Besides, quality standards have started to form. Auditing is required to ensure that standards are stable and sustainable. In this context, it is important for enterprises to inspect themselves first and then to be audited by the public. The aim of the study is to determine whether public supervision is applied in accommodation establishments in Tr82 region. Interview technique, which is one of the qualitative research methods, was applied in the study. Structured interview technique which is one of the interview methods was used as data collection technique. In the findings, descriptive analysis technique was applied. As a result of these analyzes, suggestions were made about the subject.

KEYWORDS: Accommodatıon Busıness, Audit, Public Audit, TR82 Region, Kastamonu, Sinop, Çankırı.

(7)

ÖNSÖZ

Konaklama işletmeleri turizmin gelişmesi ve ilerlemesi açısından önemli kompleksler olmaktadır. Bu gelişmeyi devam ettirebilmek adına işletmelerin bazı denetimlere tabi tutulması gerekmektedir. Denetimlerin işletmeler kendi içlerinde yapabilecekleri gibi kamu tarafından da yapılabilmektedir. Bu bağlamda çalışmada TR82 bölgesinde bulunan konaklama işletmelerinde kamu denetimi gerçekleşip gerçekleşmediğini tespit etmek amaçlı çalışmamız yürütülmüştür.

Çalışmanın amacı; bu bölgede bulunan konaklama işletmelerinde kamu denetiminin uygulanıp uygulanmadığını ortaya koymaktır. Diğer bir yandan bu alanda yapılan herhangi bir çalışma yapılmamasından dolayı diğer çalışmalara örnek olması amaçlanmaktadır.

Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde konaklama işletmeleri ile ilgili kavramlara ve tanımlamalara yer verilmiştir. İkinci bölümde kamu denetimi ve TR82 bölgesi olan Kastamonu, Çankırı, Sinop şehirleri hakkında ilgili tanımlar, kavramlar açıklanmıştır. Üçüncü bölümde ise araştırmanın amacı, önemi, sınırlılıkları, örneklemi, yöntem ve modeli son olarak da katılımcılar ile yapılan görüşmelerin analizi yer almaktadır.

Çalışmada danışman hocam Dr. Öğr. Üyesi Aykut Şimşek’e, destekleriyle bu süreçte beni hiç yalnız bırakmayan Dr. Öğr. Üyesi Aydoğan Aydoğdu hocama, değerli arkadaşım Yaşarcan Erdoğan’a ve her daim destekçim olan eşim Emel Yüksel’e yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum.

Bekir YÜKSEL

(8)

KISALTMALAR DİZİNİ

DDK: Devlet Denetleme Kurulu T.C. : Türkiye Cumhuriyeti

TBMM: Türkiye Büyük Millet Meclisi

TBMMİT: Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı M.Ö: Milattan önce

(9)

İÇİNDEKİLER

TEZ ONAYI... i TAAHHÜTNAME ... i ÖZET... i ABSTRACT ... ii ÖNSÖZ ... iii KISALTMALAR DİZİNİ ... iv İÇİNDEKİLER ... 1 ŞEKİLLER DİZİNİ ... 4 TABLOLAR DİZİNİ ... 5 GİRİŞ ... 6 BİRİNCİ BÖLÜM ... 8

1.KONAKLAMA İŞLETMELERİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR ... 8

1.1.Konaklama İşletmelerine Genel Bir Yaklaşım ... 8

1.1.1.Konaklama İşletmelerinin Tanımı... 8

1.1.2. Konaklama İşletmelerinin Özellikleri ... 9

1.1.3. Konaklama İşletmelerinin Sınıflandırılması ... 10

1.1.3.1. Gelişme aşamaları bakımından sınıflandırma ... 10

1.1.3.2. Karşılaştıkları konaklama gereksinimine göre sınıflandırma ... 11

1.1.3.3. Büyüklükleri bakımından sınıflandırma ... 12

1.1.3.4. Faaliyet süreleri bakımından sınıflandırma ... 13

1.1.3.5. Sahiplik bakımından sınıflandırma ... 14

1.1.3.6. Ulaştırma araçlarıyla olan bağlantısı bakımından sınıflandırma ... 14

1.1.3.7. Hukuki durumları bakımından sınıflandırma ... 15

(10)

İKİNCİ BÖLÜM ... 20

2. KAMU DENETİMİ (OMBUDSMANLIK) ve TR82 BÖLGESİNE GENEL BİR BAKIŞ ... 20

2.1.Kamu Denetimi İle İlgili Genel Kavramlar ... 20

2.1.1.Kamu Kavramı ... 20

2.1.2.Kamu Yönetimi Kavramı ... 20

2.1.3.Kamu Hizmeti ve Kamu Yararı Kavramı ... 21

2.1.4.Kamuoyu Kavramı ... 21

2.1.5.Denetim Sistemi ... 22

2.1.5.1.Denetim Kavramı ... 23

2.1.5.1.1.Denetimin Tarihsel Gelişimi ... 24

2.1.5.1.2.Denetimin Aşamaları, Amaçları ve Kapsamı ... 25

2.1.5.1.3.Denetimin Etkileri ve Denetim Çevresi ... 25

2.1.5.1.4.Denetimin İlkeleri ... 26

2.1.6.Kamu Denetimi Kavramı... 27

2.1.6.1.Tarihçesi ... 27

2.1.7.Türk Kamu Yönetiminde Denetimin Sınıflandırılması ... 27

2.1.7.1.İdari Denetim ... 28

2.1.7.1.1. İç Denetim ... 28

2.1.7.1.2.Dış Denetim ... 29

2.1.7.2.İdarenin Yargı Yoluyla Denetimi... 30

2.1.7.3.Siyasi Denetim ... 31

2.1.8.Dünyadaki Kamu Denetimi Uygulamaları ... 32

2.1.9.Türkiyedeki Kamu Denetimi Uygulamaları ... 34

2.2.TR82 Bölgesine Genel Bir Bakış ... 35

2.2.1 Kastamonu ... 38

(11)

2.2.3 Sinop ... 40

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 42

3. KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KAMU DENETİMİ TR 82 BÖLGESİ .... 42

3.1.ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ ... 42

3.2.ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ ... 43

3.2.1 Araştırmanın Evreni ve Örneklemi ... 43

3.2.2 Veri Toplama Yöntemi ve Aracı ... 43

3.2.3. Görüşme Formunun Geliştirilmesi ... 44

3.3.BULGULAR ... 44

3.3.1. Araştırmaya katılan kişilerin demografik özelliklerine ilişkin bulgular .. 44

3.3.2. Araştırmaya katılan kişilerin görevlerine ait bulgular ... 44

3.3.3. Araştırma yapılan konaklama işletmelerinin sınıflarına ilişkin bulgular 46 3.3.4. Konaklama işletmelerinde kamu denetimi ile ilgili yapılan görüşmelerin analizi ... 46

3.3.5 Dünyada Yapılan Kamu Denetimi ÖrnekleriHata! Yer işareti tanımlanmamış. SONUÇ ÖNERİLER VE TARTIŞMA ... 48

KAYNAKLAR ... 50

KAYNAK ŞAHISLAR ... 59

EKLER ... 60

EK.1.Görüşme Formu ... 60

(12)

ŞEKİLLER DİZİNİ

ŞEKİL 1Düzey 2 Bölgeleri Haritası... 36 ŞEKİL 2TR82 Bölgesi'nde Sosyal Altyapı Durumu ... 36 ŞEKİL 3TR82 Bölgesi'nde Turizm Çeşitliliği ... 37

(13)

TABLOLAR DİZİNİ

TABLO 1 Araştırmaya Katılan Kişilerin Demografik Özelikleri 44

TABLO 2 Araştırmaya Katılan Kişilerin Görevleri 44

TABLO 3 Araştırma Yapılan Konaklama İşletmelerinin Sınıfları 46 TABLO 4 İç Denetim Mekanizma Sistemi Bulunan İşletmeler 47

(14)

GİRİŞ

Otel işletmeleri konukların öncelikli olarak konaklama, kısmen yeme-içme ve eğlence gereksinimlerini karşılayan kar amaçlı kuruluşlardır. Çok çeşitli türleri bulunan bu işletmeler çeşitli bakımlardan sınıflandırılmaktadır. Günümüzde irili ufaklı birçok konaklama işletmesi bulunmakta ve insanlara hizmet vermektedir. Konaklama işletmelerinde üretim ve tüketim aynı anda olduğundan dolayı hassas bir yapıya sahip olmaktadır. Buradan yola çıkarak konukların şikâyetleri ve onlardan gelen geri bildirimler ile bu işletmeler kendi içlerinde bu eksikliklerini giderme çabası içinde olmalıdırlar. Aynı zamanda bu eksiklikler denetlenmeli ve devamı sağlanmalıdır. Denetleme bu şekilde kendi içerisinde yapılabileceği ve uygulanabileceği gibi kamu tarafından da denetleme yapılmaktadır. Bu yapılan denetlemelerde bulunan eksikliklerde cezai işlem uygulandığından dolayı yaptırım gücü de daha fazla olmaktadır.

Çalışmada kamu denetiminin hangi sıklıkla ve hangi alanlarda yapıldığını görmek amacı ile TR82 bölgesi olan Kastamonu, Çankırı ve Sinop illerinde bulunan konaklama işletmelerinde yürütülmüştür. Bu bölge tarihi, doğal, dini ve daha birçok turizm çeşitli ile ön plana çıkmaktadır. Burada bulunan konaklama işletmelerine gelen konukların her zaman aynı hizmet kalitesinde hizmet alması tekrar ziyaretlerinde önemli olmaktadır. Kamu denetiminde caydırıcı işlemler uygulandığından dolayı önemli sayılmaktadır.

Buradan yola çıkarak çalışmada bu bölgede bulunan konaklama işletmelerinde denetimlerin var olup olmadığını ortaya koymak hedeflenmiştir. Bu sayede konaklama işletmelerinde kamu denetiminin ne denli önemli olduğu ortaya çıkacaktır.

Çalışma üç kısımdan oluşmaktadır. İlk bölümde konaklama işletmeleri ile ilgili kavramlara ve tanımlamalar hakkında detaylı olarak açıklamalar yapılmıştır. İkinci bölümde kamu denetimi kavramı derinlemesine irdelenmiş konu ile alakalı olan başlıklar açıklanmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda TR82 bölgesi olan Kastamonu, Çankırı, Sinop şehirleri hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde ise

(15)

araştırmanın amacı, önemi, sınırlılıkları, örneklemi, yöntem ve modeli son olarak da katılımcılar ile yapılan görüşmelerin analizi yer almaktadır. Bu analizler sonucunda araştırmamız için önerilerde bulunulmuş ve çalışma sonlandırılmıştır.

(16)

BİRİNCİ BÖLÜM

1.KONAKLAMA İŞLETMELERİ İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

1.1.Konaklama İşletmelerine Genel Bir Yaklaşım

Daimi olarak yaşadığı alanı kısa süreliğine terk eden bireyin karşılamak zorunda olduğu ihtiyaçlarının başında konaklama gelmektedir. Geçici süreliğine asıl yaşam alanını terk eden turistin geçici olarak ihtiyaç duyduğu konaklama gereksinimini karşılayabilmesi için gerekli teknik donanımlara sahip işletmelere, tesislere konaklama işletmeleri adı verilmektedir. Konaklama işletmeleri turistin arz ve taleplerine göre isim farklılıkları altında değişik hizmetler sunmaktadır. Konaklama işletmeleri; oteller, moteller, pansiyonlar gibi turistlerin konaklama ihtiyaçlarını karşıladıkları tesislerdir (Keskin,2013).

Kişilerin sürekli olarak yaşadıkları bölgeden belli sebeplerin doğrultusunda yeni yerler keşfetmek ve farklılıkların getirdiği kazanımları yaşamak için terk etmek istemeleri geçmişten günümüze dek bizlerle var olmuştur. İnsanların ilk zamanlarda yaşadıkları alanları terk etmelerinin sebebi; yiyecek bulma, kıtlık sorunu yaşamamak gibi sebeplerden dolayı verimli toprakları keşfetmek için gerçekleştirmişlerdir. İlerleyen zaman dilimi içerisinde gelişmelerin yaşanmasıyla birlikte insanoğlunun çeşitli gereksinimleri ortaya çıkmış, birlikte yaşadıkları bölgeleri bırakarak başka yerlere gitme konusunda daha çok mecbur durumda kalmışlardır. Sürekli seyahat halinde bulunan insanoğlunun geçici de olsa konaklama gereksinimini karşılayabileceği bir tesise veya yere ihtiyaç duyulmuştur. Kısacası insanoğlunun yaşam koşullarının zorlaşmasından dolayı ortaya çıkan seyahat eylemi kendisiyle birlikte konaklama gereksinimini de ortaya çıkarmıştır (Yılmaz;2015: 3).

1.1.1.Konaklama İşletmelerinin Tanımı

İnsanların turizm olgusu ile ilgili olarak hem üretim hem de aynı anda tüketim ihtiyaçlarının karşılandığı diğer bir yandan çeşitli aktiviteler ve barınma ihtiyacını karşılayan işletmelere konaklama işletmeleri denir (Bakan;2015: 24).

(17)

Konaklama işletmeleri, insanların, farklı ihtiyaçlar doğrultusunda yaşadıkları yerler dışına yaptıkları seyahatlerinde onlara konaklama, yeme-içme ve çeşitli yan hizmetler sunan (Yıldız;2018: 4) daha sonra eğlenme ve bir takım sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla turistik ürünleri belli maddi karşılık doğrultusunda hazırlayan ve stoklayamadan satışını gerçekleştirerek kar payını elde eden tesislerdir (Öztürk, 2018).

1.1.2. Konaklama İşletmelerinin Özellikleri

Konaklama işletmeleri turizm sektörünün önemli bir dalı olarak faaliyet göstermektedirler. Turizm sektörünün yapı taşlarından birini oluşturan konaklama işletmelerinde, konukların ağırlandığı gibi toplantı, konferans, eğlence ve iş görüşmeleri vb. faaliyetlere imkânlar sunulmaktadır. Ayrıca konaklama işletmeleri yapısı bakımından üretim ve tüketimin aynı anda yapıldığı turizm sektörünün nadir kollarından bir tanesidir. Bu durum konaklama işletmelerini tüketicisiyle olan bağını bir hayli önemli konuma getirmektedir (Yıldız;2018: 4).

Turizmin temelini ve yapı taşını konaklama işletmeleri oluşturmaktadır. Konaklama işletmelerinin sunmuş olduğu hizmetler gelen turistin o bölgeden memnun ayrılması ve ekonomisine katkıda bulunması açısından önemlidir. Turistleri turizm faaliyetlerinin içine çekebilmek, konaklama işletmelerinin sunmuş olduğu hizmetin kalitesi ve çevresel faktörler ile ilgili olmaktadır (Baldemir ve Bozkurt; 2012: 28).

Konaklama işletmelerinin özelliklerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Oral; 2005: 19):

 Konaklama işletmeleri hizmet sektörü içerisinde olması dolayısıyla insan odaklı bir sektördür. Emek-yoğun işgücünden dolayı işletmelerde sosyal sorunlar daha fazla olmaktadır.

 Konaklama işletmeleri hizmet odaklı işletmeler olmaktadır. Üretilen hizmetler üretildikleri anda tüketime tabidirler ve bu hizmetlerin stoklanması mümkün olmamaktadır.

(18)

 Konaklama işletmelerinin turizmle ilgili çevresel faktörlerden etkilendiğinden riski artmaktadır.

1.1.3. Konaklama İşletmelerinin Sınıflandırılması

Konaklama işletmeleri, konukların yeme-içme, eğlenme, konaklamalarını sağlama ve sosyal diğer ihtiyaçlarını karşılayan tesislerdir. Turizmin gelişmesi ve kişilerin zevk ve ihtiyaçlarının değişmesi ile zaman içerisinde değişkenlik göstermiştir. Kişilerin ihtiyaçlarının değişiklik göstermesi sebebi ile konaklama işletmeleri de çeşitlilik göstermektedir. Kişilerin zevklerinin, ihtiyaçlarının ve sosyal yapılarının farklı olması onlara hizmet sunan işletmelerinde farklı olmasına neden olmaktadır. Konaklama işletmelerinin sınıflandırılması da bu sebeple çeşitli ölçütler de olmaktadır (Eraslan; 2004: 1).

Konaklama işletmelerinin sınıflandırılması konusunda her ülke kendi işletmelerinin özellikleri bakımından ölçütler kullanmaktadır. Bu nedenle konaklama işletmelerinin sınıflandırılmasında ortak bir şablon bulunmamaktadır (Gökdeniz; 2003: 12).

1.1.3.1. Gelişme aşamaları bakımından sınıflandırma

İnsanların zaman içerisinde değişen zevk ve gereksinimleri ile birlikte konaklama işletmeleri de bu değişikliklere zamanla ayak uydurarak gelişme sağlamışlardır (Sarı; 2012: 27).

Lüks Oteller (Hotel de Luxe): Lüks oteller olarak adlandırılan otel sınıfları 19.

yüzyılın ortalarında ortaya çıkmıştır. 19. yüzyıl ortalarından 1.Dünya savaşına kadar seyahat eden insanların gelirlerinin yüksek olması dolayısıyla bu döneme tahsis edilen oteller lüks özellikler taşımaktadırlar (Olalı ve Korzay; 1993: 31).

Vasat Konaklama İşletmeleri (Hotellerie Moyenne): 20. yüzyılının başlarından

sonra insanların yaşam standartlarında ki olumlu gelişme sonucunda gelir düzeyi az olan insanın da kolaylıkla konaklama yapabileceği orta düzey konaklama işletmeleri inşa edilmiştir (Yıldırım; 2006: 8).

Yardımcı Konaklama Tesisleri ( Para- Hotellerie): 2. Dünya savaşından sonra

(19)

de kapasite sıkıntısı yaşamasına sebep olmuştur. Bunun sonucunda asıl konaklama işletmelerinin yakınlarına yardımcı yani tamamen ek yatak veya ek kapasite oluşturulması için konaklama işletmeleri inşa edilmiştir (Sarı; 2012: 28).

1.1.3.2. Karşılaştıkları konaklama gereksinimine göre sınıflandırma

Merkezi Oteller: Şehrin merkezine yakınlığı ve ulaşım yönünden sıkıntı yaşanmayan

konaklama işletmeleridir. Bu konaklama işletmelerinin konukları genellikle iş amaçlı kısa süreliğine şehir değiştiren kişiler olmaktadır (Toker; 2006: 7).

Resort Oteller (Tatil Otelleri): Bu tür oteller genel olarak turizmin vazgeçilmez

doğal ürünleri olan deniz, kum, güneş etmenlerinden yararlanmak için seyahat ederek konaklama işletmelerine gelen turistleri ağırlamaktadır. Bu tür işletmeler çoğunlukla deniz kıyılarında görülmektedir. Uzun ve yoğun çalışma temposundan kurtularak dinlenmek amacıyla tatile çıkan turistlerin tercih ettikleri otel çeşitlerinin ilk sırasında resort oteller yer almaktadır (Megep; 2011:6).

Moteller (Karayolu Yolu Otelleri):Karayolları güzergâhları üzerinde şehir

merkezleri dışında araçları ile seyahat edenlerin kısa süreliğine konaklama, yeme-içme gibi ihtiyaçlarını karşılayan tesislerdir (Akıncı; 2010: 20).

Şehir Dışı Oteller: Bulunduğu şehrin dışında inşa edilen oteller net bir tanım veya

açıklama içerisinde kendilerini turistlere tanıtamamaktadır. Bu durumun nedeni ise diğer otel türlerinde hem hizmet hem de inşa edilme süreleri açısından farklılık göstermesidir. İkinci dünya savaşı sonuçlandığında büyük ülke ekonomileri gelişerek dünya ekonomisine yön vermişlerdir. Ekonominin gelişmesiyle birlikte arsa ve konut fiyatlarında azalma söz konusu olmuştur. Seyahat kavramının da gelişme gösterdiği bu yıllar içerisinde daha ucuz maliyetle işletme açmak isteyen kişiler şehir dışlarını tercih etmelerinden dolayı şehir dışı otellerin diğer otel çeşitlerine göre geçmişi daha önceki yıllara dayanmaktadır (Sarı;2012: 29).

Kıyı Otelleri: Çalışma süreleri bakımından diğer otel çeşitlerinden farklılık gösteren

kıyı otelleri turistlere mevsimlik (dönemlik) olarak hizmet sunmaktadır. İş hayatının yoğun temposundan uzaklaşmak isteyen turistlerin tercih ettikleri kıyı otelleri doğal

(20)

manzaraları bakımından da üstünlük yaratan yapısıyla uzun sürelerde konaklama yapan turistlere ev sahipliği yapmaktadır.

Kaplıca Kür Otelleri: Turizm türleri içerisinde turistleri yoğun olarak ilgisini çeken

sağlık turizmi içerisinde yer alan kaplıca kür otelleri ülkemizin çeşitli yerlerinde yer almaktadır. Belli başlı sağlık sorunlarına iyi gelmesiyle bilinen şifalı sular bulunduran işletmeleri tercih eden turistlerin konaklama sürelerinin genel olarak uzun olduğu görülmektedir. Turistlerin talepleri doğrultusunda sundukları hizmet açısından farklılık gösteren bu işletmelerde yapısal farklılıklarda da mevcut durumdadır. İşletmeyi tercih eden turist profili incelenerek genel olarak eklem rahatsızlıkları, solunum yolu sorunları yaşayan turistlerin ağırlıklı olarak geldikleri tespit edilmiştir. Türkiye sınırları içerisinde birçok kaplıca kür otelleri yer almaktadır. Özellikle Denizli-Karahayıt ve Afyon illerinde yer alan işletmeler hizmetlerinden oldukça söz ettirerek tanınmışlık düzeylerini artırmışlardır (Demirtaş; 2010: 33).

Kongre Amaçlı Konaklama İşletmeleri: İlerleyen zamanla birlikte insanların hizmet

alma konusunda ki kriterleri değişiklik göstermektedir. Bu doğrultuda işletme yönetimleri tarafından yapılan incelemeler sonucunda toplantı ve kongre salonlarının turistler tarafından ilgi gördüğü tespit edilmiştir. Mevcut işletmeler büyütülerek veya yeni alanlar oluşturularak toplantı, kongre, konferans ve geniş kapasiteli salonlar oluşturulmuştur. Oluşturulan salonlar sadece toplantı yapmak amacı dışında çok amaçlı salonlar olarak birçok aktiviteye ev sahipliği yapabilecek şekilde tasarlanmıştır (Karasu,1990).

1.1.3.3. Büyüklükleri bakımından sınıflandırma

Turistlerin talepleri doğrultusunda sundukları hizmet bakımından işletme kapasiteleri ve boyutları birbirinden farklılık göstermektedir. Öncelikli olarak gelen turistin konaklama ve yeme – içme gereksinimlerini karşılamak üzere inşa edilen işletmeler gelişen teknolojiyle birlikte organizasyon ve faaliyet ağını geliştirerek büyüme kaydetmiştir. (Sarı; 2012: 26).

Küçük Konaklama İşletmeleri: Bu tür işletmelerin genel olarak mevsimlik

(21)

sigortalı çalışanın yer aldığı işletme türüdür. Oda sayısı bakımından sigortalı çalışan ile paralellik gösteren işletmede 25’ten az sayıda oda ile misafirlerini ağırlamaktadır (Karakaş;2012: 25).

Orta Büyüklükteki Konaklama İşletmeleri: Oda sayısı ortalama 75-150 arası olan

oteller bu sınıfa dâhil edilirler. Bu otel işletmelerinde de personel sayısı azdır. Turistlere hizmet sunmakla görevlendirilmiş sigortalı çalışan sayısı 25 – 50 arasında değişmektedir (Emir;2007: 25).

Büyük Konaklama İşletmeleri (Endüstriyel Konaklama İşletmeleri): Büyük Ölçekli

Konaklama İşletmeleri: Oda sayısı 100 veya daha yüksek olan ve konaklama potansiyeli asgari 160 yatak olan konaklama işletmeleridir (Toker;2006: 6).

1.1.3.4. Faaliyet süreleri bakımından sınıflandırma

Bu tür işletmeler hizmet verme süreleri bakımından gelen turistlere sunulan hizmetin zaman olarak karşılığı ele alınarak incelenmiştir. Bu tür işletmeler içerisinde hizmet sunma dilimleri bakımından işletmelerin açık olduğu zamanlar ifade edilmiş olup mevsimlik (dönemlik) veya devamlı (sürekli) olarak hizmet sunan işletmeler olarak iki alt başlıkta incelenmiştir (Yılmaz;2015: 8).

Devamlı Konaklama İşletmeleri: İşletmeye gelen turiste 7/24 zaman dilimi

içerisinde hizmet sunan ve turistlerin talepleri doğrultusunda her zaman hizmet sunmaya açık olan işletme türüdür.

Mevsimlik Konaklama İşletmeleri: Kuruluş yerlerindeki iklimsel veya dönemsel

şartlardan dolayı birkaç aylık iş döneminde hizmet sunan turizm işletmeleridir. Genellikle sahil bölgelerinde ve kış sporlarının yapıldığı bölgelerde yoğunluktadırlar. Uzun süreli konaklama ve tatil amacıyla tercih edildiklerinden dolayı müşteri memnuniyetinin üst düzeyde tutulması ve müşteri beklentilerinin iyi karşılanması gerekmektedir (Demirtaş;2010: 32).

(22)

1.1.3.5. Sahiplik bakımından sınıflandırma

Otel işletmeleri mülkiyetleri bakımından aşağıdaki gibi üç grupta toplanabilir (Cihangir;2016: 18);

Özel Otel İşletmeleri: İşletmede gerçekleşen tüm etkinliklerin aynı zamanda üretilen

hizmetlerin özel kişiliklere ait olduğu türdür.

Kamu Özel İşletmeleri: Gerçekleştirdikleri bütün hizmetlerin bir kamu kuruluşu

tarafından sağlanan ve sundukları hizmetlerin gerçek faaliyetlere dayandığı işletmelerdir.

Karma Otel İşletmeleri: İşletmenin oluşturulmasında hem özel sektör hem de kamu kuruluşlarının payının olduğu işletmelerdir. Bu otel işletmeleri aşağıdaki gibi gruplandırılabilirler.

 Bir işletmeciye sahibi tarafından kiralanmış olan otel işletmeleri,  Zincir bir otel tarafından işletme hakkı ve mülkiyetine sahip olunan otel

işletmeleri,

 Sahibi tarafından bağımsız işletilen oteller,

 Bir zincirin imtiyaz hakkını (franchising) alarak bireysel veya bir grup tarafından işletilen otel işletmeleri,

 Bir zincir tarafından işletilen ve bağımsız bir yatırımcı veya grup tarafından sahip olunan otel işletmeleri olmak üzere sınıflandırılabilir (Cihangir;2016: 19).

1.1.3.6. Ulaştırma araçlarıyla olan bağlantısı bakımından sınıflandırma

Bu grupta bulunan otel işletmeleri için aşağıdaki şekilde bir sınıflandırma yapılmaktadır.

Havaalanı Konaklamaları: Bulundukları konum itibari ile havaalanlarına yakın

kurulan işletmelerdir. Büyük veya küçük olmalarından ziyade bulundukları konum itibari ile iş amaçlı farklı şehirlerden gelen turistlerin kısa süreliğine konakladıkları işletmelerdir. Bünyesinde barındırdıkları kısa süreli konaklama yapan turistler sayesinde sürekli farklı farklı turistleri ağırlamaktadır (Karakaş;2012: 27).

Karayolları Kavşak Konaklamaları: Havaalanı konaklama çeşidine benzemekte olan

karayolları kavşak konaklama çeşitleri bulundukları konum sebebiyle bu isimle adlandırılmaktadır. Konum itibariyle karayolları üzerinde bulunan kesişme

(23)

noktalarına inşa edilen işletmelerdir. Bu işletmeler gelen turistlerin temel gereksinimlerini gidermenin dışında araçlarının bakımlarını da yaptırabilecekleri ve güvenli şekilde bırakabilecekleri otopark hizmeti de sunmaktadırlar. Bu tür işletmelerde az sayıda oda bulunmasıyla birlikte gelen turistlere hizmet sunan personel sayısı da azdır. Genel olarak misafir edilen turistler iş için başka şehirden gelmiş ve kısa süre konaklayacak olan turistlerdir (Sarı;2012: 31).

İstasyon Konaklamaları: Türkiye’de çok yaygın olmasa da gelişmiş ülkelerde klasik

otel şeklidir. Genellikle her şehirde istasyon veya otobüs terminali yakınında kurulmuş olan tesislerdir. Ülkeler arası geçişlerde yolcuların kullandığı, detaylara fazla önem verilmeyen ve gerekli ihtiyaçları karşılamaya yönelik kurulmuş olan işletmelerdir (Karakaş;2012: 27).

Kent Merkezindeki Konaklamalar: Gelişen teknolojiyle birlikte iş alanlarında daha

fazla istihdam yaratılması durumu iş sahalarının daha fazla şehir merkezlerine kaymasını sağlamıştır. Bu durum sonucunda şehir merkezlerinde yer almak üzere konaklama işletmeleri kurulmuştur. İş amacıyla geldiği şehrin merkezinde konaklamak isteyen turiste yönelik oluşturulmuş olan işletmelerin ağırladıkları turist sirkülasyon hızı yüksektir. Oda sayısının fazla olmasıyla birlikte iş merkezlerine de yakınlıkları diğer işletmelere göre farklılık yaratmaktadır (Sarı; 2012: 31).

Liman Konaklamaları: Büyük liman şehirlerinde kurulan konaklamalardır. Özellikle

denize yakın olmaları, ticaret yapan kişiler tarafından tercih edilmelerini sağlayan en önemli nedendir (Emir;2007: 26).

1.1.3.7. Hukuki durumları bakımından sınıflandırma

Otellerin hukuki özelliklerine göre sınıflandırma, kanunlarda belirtilen niteliklere göre çeşitli simgelerle yapılmaktadır. Bu sınıflandırma ile tur operatörleri ve seyahat acentelerine ait yayınlanmış reklâmları gören kişiler, gidecekleri yerde konaklayacakları işletmelerin beklentilerini karşılama yeterliliği ile ilgili bilgi sahibi olabilmektedirler. İnsanların tatil planlarını yaparken maddi olanaklarının analizi yapılarak gidilebilecek olan işletmeler tespit edilebilir. Yapılan sınıflandırma ile

(24)

işletmelerin aynı koşula sahip olmamalarına rağmen yapabilecekleri haksız rekabetin önüne geçilir (Cihangir;2016: 19).

Otellerin hukuki özelliklerine göre sınıflandırılmasının yukarıdaki gibi faydaları olmakta ve bu sınıflandırmada oteller, Turizm işletme belgeli oteller ve Belediye belgeli otel işletmeleri olmak üzere iki ayrı gruba ayrılmaktadır:

Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesisleri: Turizm işletme belgeli işletmeler

yıldızları bakımından ayrılan işletmelerdir. Bir yıldız otel işletmelerinden başlayarak beş yıldızlı otel işletmelere kadar sürmektedir.

Turizm teşvik yasası yönetmeliğine göre otel işletmeleri şu şekilde sınıflandırılmaktadır; (Keskin;2013: 22).

Bir yıldızlı oteller: En temel hizmetleri sunan gösterişsiz ve en az on odalı

işletmelerdir. Odalar küçük olmakla birlikte odada yatak, dolap, komodin ve lavabo bulunmaktadır. Banyo odanın dışında olabilmektedir. Telefon hizmeti resepsiyondan sağlanmaktadır.

İki yıldızlı oteller: Odaları da küçüktür. Yine bir yıldızlı oteller de bulunan

mobilyalara ek odada banyo, telefon ve tv bulunmaktadır. Fiyatlarının içerisinde kahvaltı ücreti de dâhildir. Konaklayan kişiler için park yeri de bulunmaktadır.

Üç yıldızlı oteller: Odalarında temel mobilyaların yanı sıra banyo, televizyon, telefon

ve klima bulunmaktadır. Bu otel işletmelerinde havlular ve çarşaflar her gün değişmektedir. Bu otellerde otopark, restoran, çamaşırhane, eğlence ve dinlenme araçları gibi hizmetler sunulmaktadır.

Dört yıldızlı oteller: Yüksek standartlara sahip işletmelerdir. Odalarda konaklayan

misafirlerin konforu için rahat mobilyalar tercih edilmektedir. Bu işletmelerde konferans salonu, spor salonu, güzellik salonu ve restoran gibi hizmetlerin sağlandığı bölümler bulunmaktadır.

(25)

Beş yıldızlı oteller: Lüks hizmetlerin yanında en kaliteli hizmeti sunmaktadır. Bu

işletmeler şehir merkezlerinde ve iş merkezi yakınlarında bulunmaktadır. Otelde standart odaların dışında geniş suitler bulunur. Odalarda konaklayan kişilere ait park yeri bulunmaktadır. Oda servisi 24 saat çalışır ve resepsiyon personeli en az iki yabancı dil konuşur.

Belediye Belgeli Konaklama İşletmeleri: Bu işletmeler bulundukları bölgedeki

belediyeler tarafından denetlemesi yapılmaktadır. Belediye belgeli otel işletmeleri olarak sınıflaması yapılan oteller turizm otel işletmesi belgesine sahip değillerdir. Bu sınıflama içerisine giren otel işletmelerinin sınıflanması, denetimi ve fiyatlandırması bulunduğu yerdeki yerel yönetimler tarafından belirlenmektedir (Şener; 2001: 24). 1.1.4. Konaklama İşletmelerinin Örgüt Yapısı

Konaklama işletmelerinin yapısal nitelikleri dikkate alındığında yönetim şu şekilde tanımlanabilir: Kuruluşların hedeflenen amaçlara ulaşması, verimliliğin artırılması, iş gören ile işletmenin hedeflerini birleştirerek sosyal çevrede olumlu bir imaj çizmek için yapılacak etkinliklerin planlanması, organize edilmesi, yöneltilmesi, koordinasyonu ve kontrolü ile ilgili olarak yapılan faaliyetlerin bütünüdür (Akıncı,2010).

Konaklama işletmesinin örgüt yapısını ortaya çıkaran iki etmen bulunmaktadır. Bu etmenler işletmenin içerisinde reel olarak faaliyette bulunan departman ile asıl faaliyetlerin arkasında yer alan yardımcı faaliyet departmanlarıdır. Somut faaliyetlerin yer aldığı ilk etmen işletmeye kar elde etmesini sağlamaktadır. Bu etmen içerisinde işletmeye direkt olarak maddi destek sağlayacak olan unsurlardır. Gelen turistlere resepsiyon görevlisi tarafından satılan odalar, restorana giriş yapan turiste hizmet sunan servis departmanı çalışanının ana yemek satışından gelen gelirler işletmeye maddi kazanç sağlamaktadır. Bunlar faaliyet departmanının işletmeye olan katkılarıdır. Faaliyet departmanına destek olacak diğer departmanlar ise işletmenin içerisinde bulunmasına rağmen turist ile iletişim kurmalarının mümkün olmadığı departmanlardır. Bu departmanların turist ile iletişim halinin söz konusu olmamasına rağmen turist memnuniyetini oluşturmak için önem arz

(26)

etmektedir. Bunlar alım satım, teknik ekip, kuru temizleme departmanlarından oluşmaktadır (Keskin;2013: 27).

Konaklama işletmelerinin faaliyetleri ile ilgili bölümler hakkında aşağıda kısaca bilgiler verilmiştir.

Önbüro Bölümü

Önbüro otelin bir anlamda merkezi olup, müşteriyle işletme arasındaki ilişkiyi kurmakta bir köprü görevi yapmaktadır. Müşterilerin otel hakkında olumlu veya olumsuz izlenim oluşmasında önbüro önemli bir bölümdür. Önbüronun fonksiyonları şu şekilde sıralanabilir:

- Odaların satışı, müşterilerin kayıtları ve odaların tahsisi, - Turistik yerler, tiyatrolar ve özel günler ile ilgili bilgi vermek, - Konaklayan kişilere ait olan posta, telgraf ve haberleri ulaştırmak, - Doluluk oranlarını arttırmak üzere planlar yapmak,

- Üst yönetime önbüro ile rapor hazırlamak (Sarı;2012: 36).

Kat Hizmetleri Bölümü

Otelin temizliği, görünümü ve bakımı gibi hizmetleri sağlayan bölümüdür. Otel mutfağı hariç müşteri odalarının temizliğinin yanı sıra otelde bulunan diğer alanlarında temizliğinden sorumlu olan bölümüdür (Keskin;2013: 29).

Kat hizmetleri, konuk odalarının ve ortak kullanım alanlarının hijyenik olarak temizlik, bakım ve düzeninin sağlanmasından sorumludur. Diğer bir yandan fiziksel yatırım unsurlarının korunması amacıyla, ilgili insan gücünün ve diğer kaynakların en uygun şekilde planlanması, örgütlenmesi, diğer birimlerle eşgüdümlü olacak şekilde çalıştırılmasının sağlanmasında öncelikli role sahiptir (Bakan;2015: 77).

Yiyecek ve İçecek Bölümü

Yiyecek ve içeceklerin satın alınması, bunların depolanması, yiyecek-içeceklerin hazırlanması bunların servis hizmetlerini sağlayan bölümdür. Modern otel işletmeleri müşterilerine sundukları konaklama hizmeti yanında, yemek ve içki servisi de yaparlar. Bu nedenle, yemek ve içki gelirleri toplam gelirler içinde büyük miktarda yer kaplar. Yiyecek ve içecek departmanı, kendi içinde iyi bir organizasyon şeması ile çalışmalarını sürdürmelidir. Diğer bir yandan bu departmanın otelin diğer bölümleri ile uyum içerisinde olması gerekmektedir. Bu bölümde kullanılan yiyecek ve içecek malzemelerinin fiyatları bunların ödenmesi ile ilgili muhasebe birimi,

(27)

konaklama departmanıyla temizlik işlerinde, teknik işler ile de restoranın ve barların ısınma ve aydınlanma konusunda işbirliği içerisinde olmalıdır(Sarı; 2012: 38).

Muhasebe Bölümü

İşletmelerin içerisinde belge ve dokümanların dosyalandığı, gelir-gider tablolarına göre ileride yer alacak projelerin bulunduğu işletme için kasa görevini üstlendiği bölümdür. İşletme sahibi veya yöneticilerin plan ve programları dahilinde maddi konuları danıştıkları muhasebe departmanı işletme geleceği açısından önemli bir yere sahiptir. Muhasebe departmanı işletmenin ekonomi ağıdır. İşletme içinde veya dışında yapılan her türlü gelir-giderlerin çizelge ve raporlarla sunulması, dosyalanması ve saklanmasını sağlayan departmandır (Aytaç;2016: 21).

(28)

İKİNCİ BÖLÜM

2. KAMU DENETİMİ (OMBUDSMANLIK) ve TR82 BÖLGESİNE GENEL BİR BAKIŞ

2.1.Kamu Denetimi İle İlgili Genel Kavramlar

2.1.1.Kamu Kavramı

Kamu denilince akla gelen ilk kavram, genellikle devlet olmaktadır. Kamu ile devlet sanki eş anlamlıymış gibi anlaşılmaktadır. Ancak kamu kavramı her ne kadar devletle iç içe geçmiş bir durum akla getirse de aynı zamanda toplumu da ifade etmektedir (Çakmak; 2008: 17-18).

Kamu kavramı, devleti temsil etmesi ve devletin hakim olduğu alanlarda kendi kurallarını koyduğu yer anlamına gelmesinin yanı sıra herkese açık olan alan olarak da tanımlanabilmektedir (Özer;2015: 10).

2.1.2.Kamu Yönetimi Kavramı

Yerel ve ulusal düzeyde toplumsal taleplerin şekillendirdiği hizmetlerin tasarlanma ve uygulanmasına yönelik bir yönetim sürecine kamu yönetimi denilmektedir. Bu sürecin temel amacı, toplumsal taleplere cevap verebilmek olduğu kadar toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak faaliyetleri de düzenlemeyi kapsar (Şen; 2014: 8).

Kamu yönetimi bir ülkede yaşayan tüm insanları ilgilendiren bir yönetim tarzı ve sistemidir. Toplumun devletle arasındaki bağı kuran, ihtiyaçlarını karşılayan ve muhatap olunan bir örgüt olması gereklidir. İşte bu birim kamu yönetimidir. Söz konusu bu örgüt geliştirdiği politikalarla kişi ve kurumları sevk ve idare eder, yapılması gerekli olan hizmetleri yerine getirir (Mil;2013: 11).

Kamu yönetiminin fonksiyonel ve yapısal yönleri olup, fonksiyonel kavram olarak, tüm kuralları ve kamu siyasalarının uygulama süreci olarak görülmekte, kaideler aracılığıyla bireysel vakaların hallerine ait özel kararlara dönüşmektedir. Kamu yönetimine kamu politikalarının tespiti ve uygulanma süreci de denilebilir. Yapısal

(29)

kavram olarak kamu yönetimi devletin örgütsel açıdan görünümüdür. Örgütlerin amacı anayasa ve kanunlarla belirlenen kuruluş amaçları doğrultusunda görevlerini yerine getirmektir. Hükümetler, bu örgütler vasıtasıyla program ve politikalarını gerçekleştirirler (Şen;2010: 7).

Kamu yönetimi anlayışlarını 1980 yılı dönüm noktası olmak üzere öncesine geleneksel kamu yönetimi, sonrasına da yeni kamu yönetimi anlayışı olarak değerlendirilebilir. Modernleşme (sanayileşme, milliyetçilik, şehirleşme) akımlarının ortaya çıkması kamu yönetimi örgütü ve faaliyetleri; özellikle yeni kamu yönetimi anlayışının getirdiği süreç yerine sonuç, girdi yerine çıktı, risk alma, hesap verilebilirlik, şeffaflık, etkililik, verimlilik ve performans prensipleri ve dünyada yaşanan krizler ile yeni bir boyut ve ivme kazanmış, değişime aday hale gelmiştir (Mil, 2013:12).

2.1.3.Kamu Hizmeti ve Kamu Yararı Kavramı

Esnek ve çok yönlü bir kavram olmasından dolayı kamu hizmeti kavramının farklı anlamlarda kullanıldığı görülmektedir. Kamu hizmetini tanımlamak gerekirse “devlet ve diğer kamu tüzel kişileri tarafından veya onların denetim ve gözetimi altında halkın ortak ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak üretilen ve sunulan mal ve hizmetlerdir.” Kamu hizmeti kamu görevlileri tarafından emanet olarak yerine getirilen ve halka sunulan bir hizmettir (Yılman;2017: 17).

Kamu yararı, kişilerin bir arada yaşayıp oluşturmuş oldukları toplumun varlığını sürdürmesi ile ilgili çıkardır. Kamu düzeni, toplumu meydana getiren kişilerin çıkarlarının her durumda korunmasını hedefleyen bir sistemdir (Kurucu,2008).

2.1.4.Kamuoyu Kavramı

Kamuoyu, toplumun tamamının ya da belli bir kesiminin savunduğu düşünceyi özgürce dile getirebildikleri ve karşıt durumda yer alan diğer bireylerle müzakere ederek sonuca bağladıkları alan olarak belirtilmiştir. Kamuoyu, aynı düşünce yapısındaki bireyler ile bu fikirde olmayan karşıt düşünceye sahip bireylerin fikirlerini karşılaştırarak doğrunun arandığı alandır (Yağmur;2015: 39).

Kamuoyu ortaya çıkacak sorun ve sorunlar karşısında bir araya gelerek bir düşünce toplumu olarak meydana gelebilmektedir. Bu sorunlar hakkında aynı düşünce

(30)

yapısına sahip bireyler kitle iletişim araçları ile bir araya gelmektedirler. Problemler karşısında fikirleri aynı olan gruplar olabileceği gibi aynı toplum içerisinde birçok grupta kamuoyunu oluşturabilir.

2.1.5.Denetim Sistemi

Yönetimin her kademesinde yapılan iş ve işlemler, hiyerarşik yapıdan dolayı bir üst otoriteye bağımlıdır. Bu bağımlılık idareye en üst düzeyde yön veren ve yapılacak işleri ve hedefleri belirleyen siyasi otoriteye kadar uzanmaktadır. Üst otorite konumundaki yönetim, kendisine bağlı olarak yürütülen hizmetlerin öngörülen ve gerçekleşmesi istenen duruma uygunluk derecesini denetim yoluyla araştırır ve varsa sapmaları tespit eder (Örnek, 1994’den aktaran, Mil,2013: 14). Denetim işlevi, söz konusu bu tespitlerle birlikte yönetimin işleyişindeki eksiklik ve hataları ve bunların nedenlerini ortaya koyar.

Genel olarak denetim, “Yönetimin amaçları doğrultusunda planlanan ve yapılması istenen faaliyetlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne kadar doğru, etkin ve verimli yapıldığını, yapılmamış ise neden yapılmadığını görmek ve öğrenmektir” (Aydın;2011: 68). Denetim sayesinde planlardan herhangi bir sapma olup olmadığı tespit edilebilir, eğer bir sapma olmuşsa düzeltici ve uyarıcı işlemlerle bu sapmalar giderilmeye çalışılır (Ergun;2004: 113). Kısacası, denetim bir tespit, değerlendirme, düzeltme ve geliştirme sürecidir.

Denetim sisteminin özelliklerini şu şekilde sıralanabilir : (Boztepe;2012: 35).  Denetim, bir süreçtir ve birbirini izleyen evrelerden oluşmaktadır.

 Denetim, işletmenin iddiası niteliğindeki finansal tabloları önceden saptanmış ölçütlerle karşılaştırarak, bu ölçütlere göre doğruluk ve güvenilirliğine karar verir.

 Denetim, konu ile alakalı yazılı, sözlü belgelerin elde edilerek incelendiği yöntemi benimsemektedir.

 Denetim, konu ile alakalı bilirkişilerin ve söz konusu konuyu savunan kişilerin bir araya gelmesiyle eyleme geçirilmektedir.

 Denetim çalışmalarının tümü sonuç raporlarının oluşturularak sunulmasıyla son bulmaktadır.

(31)

2.1.5.1.Denetim Kavramı

Denetim, bir olay ya da olay örgüsünün gerçekleşmesine ait zaman diliminin ve elde edilen sonuçların önceden beklenilen sonuçlar ile karşılaştırılması yapılarak uygunluk ölçümleri tespit edilmesi, sonuçların taraf seçmeden topluma duyurulması konusunda çalışma gösteren alandır (Yıldız;2013: 5).

Denetim kavramı, bir geri besleme (feedback) hareketi olup, süreç ve sonuçlarıyla doğrudan yönetimin merkezine vurgu yapar. Yönetim veya bir alt başlık olarak kamu yönetiminin kalitesi denetimin kalitesi ile doğru orantılıdır. Bu ikisi birleşik kaplar gibidir, bir türlü birbirine bağlantılıdır. Örgütsel işleyişte, denetim hayati öneme sahiptir. Bir örgüt yönetiminde gerçekleştirilen iş ve işlemler ile ortaya çıkan gelişmelerin arasındaki oranın ölçülmesi zorunludur (Mil;2013: 15).

Denetim, denetimi yapılacak ögelerin önceden belirlenmiş kurallara bağlı olarak incelenmesi, bu incelemenin ardından delil toplanması ve elde edilen bulguların derlenip raporlanması faaliyetlerinden oluşan sistematik bir süreçtir (Karaca, 2013:1).

Denetim, daha geniş bir tanımlama ile ifade etmek gerekirse, “gerçekleşmiş sonuçlar üzerinde önceden belirlenen amaç, kriter ve standartlar temelinde analiz yapmak ve ölçmek suretiyle kanıtlara dayanarak değerlendirmede bulunmak, olabilecek hataların önlenmesine yardımcı olmak, kişi ve kuruluşların gelişimine, mali yönetim ve kontrol sistemlerinin güvenilir, geçerli ve tutarlı olmasına katkıda bulunmak, verimlilik, tutumluluk ve etkinliğin sağlanmasına rehberlik etmek ve elde edilen sonuç ve bulguları ilgililere duyurmak için uygulanan sistemli, planlı, programlı bir süreç” olarak ifade edilmektedir (Demirol;2011: 15).

Denetimin temel amacı, herhangi bir örgütün güçlü ve zayıf yönlerini tespit ederek ortaya çıkarmak ve bu bağlamda olanı olması gerekene yaklaştırmaktır (Odyakmaz vd;2013: 1).

Denetim sonucunda düzenlenen raporlar şeffaf olmalı ve kamuoyunun bilgisine sunulmalıdır. Kamuoyu bu raporlara istediği zaman herhangi bir engelle karşılaşmadan elde edebilmelidir. Denetim sonucunda elde edilen bilgiler ışığında

(32)

hukuka aykırı işlem ve eylemlerin varlığı halinde veya herhangi bir yolsuzluğun tespit edilmesi durumunda ilgili kişi ya da kurumlara yönelik yaptırım uygulamasına gidilmesi, denetimin etkinliğini ve başarısını etkileyen en önemli faktör olarak ortaya çıkmaktadır (Eryılmaz;2014: 379-380).

2.1.5.1.1.Denetimin Tarihsel Gelişimi

Denetim kavramının ortaya çıkması M.Ö. 3500 yıllarına kadar uzanmaktadır. Bu kavram ile ilgili ilk kanıtlara Mezopotamya topraklarında rastlanmaktadır. (Aydın;2011: 7). Denetim sistemine benzeyen ve Antik Roma da, uygulanan soruşturma sistemi bunun kanıtlardandır. Soruşturma sistemi memurların kendine ait olan kayıtlar ile başka memurlara ait kayıtları karşılaştırdığı bir hesap sorgusudur. Bu sistem sonucunda denetim anlamına gelen ‘Audit’ kavramı kullanılmaya başlanmıştır. Denetimin ilk örneklerine Mısır medeniyetinde rastlanmaktadır (Bayramin;2010: 10). Bu dönemde firavunlara teslim edilecek olan vergi miktarının belirlenmesi ve incelenmesi amacıyla konu hakkında özel yetiştirilen kişiler tarafından bu denetimler yapılmaktaydı. Daha sonraki yıllarda ise Atina’da maliyede görev yapan kişilerin tahsil defterlerini inceleyerek yolsuzlukların nedenini ortaya çıkaran kuruluşların olduğu görülmektedir (Aydın;2011: 7).

Denetleme alanında yapılan ilk örgütlenme yapı 1581’de Venedik’te kurulmuştur. Avrupa’da günümüzde ki muhasebe sistemi gibi kayıtların incelenmesi, dosyaların oluşturulması ve denetim süreçlerini barındıran sistemler oluşturulmaya başlanmıştır. Bu sistemin kullanımı daha sonra yaygınlaşarak Kuzey Amerika’ya kadar ilerlemiştir. 1850’li yılların başında ‘İskoçya Fermanlı Muhasebeciler Enstitüsü’ muhasebenin yazılı olarak ilk kaynağını oluşturmuştur. 1886 yılında İngiltere’den Amerika’ya gitmek zorunda kalan zamanın muhasebecileri New York’ta Diplomalı Kamu Muhasipleri Kanununu çıkarmışlardır (Özdemir, 2015).

Yirminci yüzyılın başlarında küresel gelişimleri takip eden birçok işletme ortaya çıkmıştır. İşletme sayısının artmasıyla birlikte denetim alanında yaşanılan gelişimlerde de artma gözlemlenmiştir. Bu durumun sonucunda uluslararası alanda denetim fonksiyonunun önemi artmış ve gelişimi sürmüştür.

(33)

2.1.5.1.2.Denetimin Aşamaları, Amaçları ve Kapsamı

İşletme içerisinde denetim eyleminin gerçekleşebilmesi için üç ana etmen gerekmektedir. İlk etmen olarak ele alınan koşul, geçerliliği onaylanmış plan veya projenin olmasıdır. İkinci etmen ise geçerliliği onaylanmış plan veya programın yürütülmesi ve sonucunda başarı elde edilmesi için gerekli faaliyet alanının var olması gerekmektedir. İlk iki etmenin mevcut olması halinde aranacak olan son etmen ise söz konusu denetim eylemini gerçekleştirerek sonuçlandıracak olan bireyin ya da personelin aktif olarak çalışıyor olmasıdır. Aynı zamanda da denetim eyleminin gerçekleşebilmesi için belli çalışma programlarının var olması, yürütülen işlerin takibini yapan personellerin bulunması ve uygun çalışma alanının mevcut durumda olması gerekmektedir (Boztepe;2012: 38; Akkoca;2013: 10)

Denetimlerde esas gaye, grup hedeflerinin başarılı olma düzeyleri tespit edilerek, faaliyet alanının etki boyutunu arttırmak ve diğer faaliyetler için gelişimlerini sağlamaktır (Sağlam;2012: 2). Denetimin, kurumun amaç ve politikasına ayna tutmak, amaca ulaşmada ilgililere yol göstermek ve rehberlik etmek, yapılan çalışmaların halkın gereksinimlerini sağlayacak bir şekilde kalkınmasına olanak oluşturacak, işletmeyle ilgili değişimler ve gelişmelerin uygunluğu yönünden yönetime önemli katkılar sağlamak gibi amaçları da vardır (Savaşkan;2015: 8).

Denetimin kapsamını; denetimi oluşturacak olan konu, kimlerin kimi denetleyeceği hangi amaçlarla denetleneceği gibi kavramlar oluşturmaktadır. İşyeri seçimi, yerleşim planının oluşturulması, zamanın kullanımı gibi konular denetim kapsamında değerlendirilen diğer kavramlar olmaktadır (Yılman;2017: 25).

2.1.5.1.3.Denetimin Etkileri ve Denetim Çevresi

Denetimin etkisi iki türlü olmaktadır. İlk etki kamu çalışanlarının üzerinde varlığını hissettirmesi ve onların davranışlarını düzeltmesini sağlamasıdır. Denetimin şekli ve yaptırıma yönelik olması ikinci etkiyi oluşturmaktadır. Bu etki yapılan denetimin sonrasında oluşan raporlarda ve bunların sonuçlarında görülmektedir (Ertekin;1998: 497).

Denetimde ortaya çıkan sorunlardan biri örgüt yapılarının büyümesi, kişi sayısında gelen artışla birlikte yöneticilerin yaptığı denetimlerde güçlük çekmeleridir. Denetim

(34)

çevresi ya da denetim alanı olarak ifade edilen bu durum yönetsel hiyerarşinin tüm kademelerinde karşımıza çıkmaktadır (Akkoca;2013: 13).

2.1.5.1.4.Denetimin İlkeleri

Denetim etkinliğinin gerçekleştirileceği yönetim birimine ve yapılacak olan denetimin konusuna göre bazı özel denetim ilke ve yasaları söz konusu olmaktadır. İlke ve yasalar haricinde ilk olarak denetim eyleminin gerçekleştirilmesinde uyulması, yapılması gereken başlıca kurallar yer almaktadır. Bahsedilen kurallar bağımsızlık, yasallık, nesnellik ve dürüstlüktür (Akkoca;2013: 15).

Bağımsızlık ilkesi: Yapılacak denetimde denetleyicinin uyması gereken en önemli

ilke bağımsızlıktır. Bağımsızlık denetim elemanlarının yanı sıra denetlenenler için de geçerli bir ilkedir. Bağımsızlığın olmadığı bir denetim sürecinde objektif sonuçlar elde etmek mümkün değildir. (Savaşkan;2015: 11).

Yasallık ilkesi: Yasallık denetlemesi yapan kişi ya da kurumlar gerek yetki ve

sorumluluklarını yerine getirirken gerekse eylem ve işlemleri sırasında yasalarla belirlenmiş sınırlar dâhilinde kalmak zorundadırlar. Denetçilerin şartları ve durumları anayasa ve yasalar çerçevesinde belirlendiğinden yasallık ilkesi de yasalara yani hukuka uygunluğu kapsamaktadır. Denetçiler denetim görevlerini yerine getirirken hukuka uygun hareket etmelidirler. Aksi takdirde denetimin amacından sapmalar olabilir ve denetimin etkinliği ortadan kaybolarak denetim siyasi amaçlara alet edilebilir (Demirol;2011: 21).

Nesnellik İlkesi: Denetimde nesnellik ilkesi; denetim elemanının sadece olan biteni

göz önünde bulundurarak gerçekte olması gereken ile karşılaştırmasıdır. Denetim elemanının elde ettiği belge ve bilgileri değerlendirirken taraf tutmaması, herhangi bir etki altında kalmadan veya duyguları bir kenara bırakarak takdir yetkisini kullanmasıdır (Mil,2013; Savaşkan,2015).

Dürüstlük ilkesi: Denetçilerin görevlerini yürütürken uymak zorunda oldukları bir

diğer ilke dürüstlüktür. Dürüstlük, denetçilerin görevlerini yürütürken bağımsız ve tarafsız kalmaları, meslekleri gereği yüksek standartlı davranış biçimlerine bağlı kalmayı ve kamusal çıkarları en üst seviyede tutmaları anlamına gelmektedir (Demirol;2011: 21).

(35)

2.1.6.Kamu Denetimi Kavramı

Kamu denetimi devlet yönetimine karşı toplumu oluşturan bireylerin şikayetlerini inceleyen devletin aksayan hizmetlerini, kusurlu yanlarını ortaya çıkaran ve bu sorunları parlamentoya taşıyan ve halkın bilgilendiren bir sistemdir (Eryılmaz;2008: 318).

Ağır işleyen bürokrasi karşısında halkın ihtiyaçlarını karşılaması ve halkı korumayı amaçlayan bir kurum olmaktadır. Halk ile kamu kurumları arasında arabulucu görevi üstlenmektedir. Kamu denetimi kurumu devlet ve vatandaş arasında çıkan anlaşmazlıklarda başvurulan ve çözüm bulma yeri olan kurum olarak görülmektedir (Gökçe;2012: 205).

Kamu denetçisi, ilke itibari ile parlamento tarafından atanmaktadır. Yönetimin mağdur ettiği bireylerin şikâyetleri üzerine araştırma yapan, yapılan haksızlıkları ortaya çıkaran adaletin sağlanmasına katkı sağlamak gibi amaçları güden kamu görevlisidir (Kestane;2006: 132).

2.1.6.1.Tarihçesi

Kamu denetimi sisteminin ilk örneklerine İsveç’te zamanın kralı XII. Şarl tarafından uygulamaya konulduğuna rastlanmaktadır. İsveç Kralı’nın ülkede yer alan yöneticileri denetlemesi için 1713 yılında kamu denetçisini görevlendirmiştir. Bu kavramın ilk örneklerine İsveç’te rastlandığı bilgisi olmasına rağmen Osmanlı, Roma ve Çin’de kamu denetçiliği görevi yapan kurumlar olduğuna rastlanmaktadır (Özden;2010: 27).

İsveç’te ortaya çıkmasından sonra kamu denetçiliği kavramı İskandinav ülkelerine oradan da Avrupa ve sonrasında dünyaya yayılarak gelişimini sürdürmüştür. Kamu denetimi kavramı 20. yy.’dan sonra birçok ülkede yayılmaya başlamıştır. Finlandiya’da 1919 Danimarka’da 1955 yıllarında bu kavram uygulamaya konulmuştur (Doğan;2015: 30).

2.1.7.Türk Kamu Yönetiminde Denetimin Sınıflandırılması

Hukuk yapısının hâkim olduğu devletlerde kanun tarafından yapılan denetlemeler zorunlu durumdadır. Denetim süreci boyunca yönetimin kamu alanında yaptıkları

(36)

eylemlerin tamamı hukukun belirlediği nizama göre olmalıdır. Denetimler iki ana unsurdan oluşmaktadır. Bu unsurlar eylemlerin hukuka uygunluğu ve yerinde incelemelerin yapılması durumudur. Hukuka uygunluk denetimleri gerçekleştirilirken çalışan ekip oldukça geniş kadroya sahipken yerinde inceleme denetiminde ise daha özel kişilerin katıldıkları denetimdir (Yılman,2017).

İdarenin denetimi ülkemizde farklı mekanizmalar aracılığıyla gerçekleşmektedir. Bu denetim mekanizmaları şu şekilde sıralanmaktadır; Yargı Denetimi, İdari Denetim, Parlamento Denetimi (Fendoğlu;2011: 32).

2.1.7.1.İdari Denetim

İdari denetim genel olarak, idarenin gerek bizzat kendisi tarafından gerekse kendi mevcut yapısı dışında oluşturulan kurumlar tarafından yönetsel usuller çerçevesinde denetlenmesidir (Özdemir;2012: 7).

Yönetsel yapı içerisinde yer alan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının kendi içlerinde oluşturdukları denetim birimleri dışında denetim birimleri tarafından denetlenmesidir (Muradova;2013: 39).

İdari denetim, işletmenin içerisinde oluşturulan mekanizmalarla sağlanabileceği gibi ayrı bir kamu işletmesi tarafından da eyleme geçirilebilmektedir. İşletmenin içerisinde kendini denetleme eylemi faal yani iç denetim olarak adlandırılır, farklı bir kamu işletmesi tarafından yapılan denetleme faaliyetlerine ise dış denetleme olarak adlandırılır. İç denetleme yapılması işletme içerisinde astların üstleriyle olan ikili ilişkilerini inceleyerek gerçekleştirdikleri eylemlerde ki başarılarını gözlemler. Dış denetleme yönetim birimlerinin kendilerini denetleyemeyeceğinden dolayı, bu denetleme işleminin başka denetleme ekiplerince gerçekleştirilmesidir (Sağlam;2015: 39).

2.1.7.1.1. İç Denetim

İç denetim yönetimin bünyesinde bulunan ve tüzel kimliği bulunan işletmelerin kendi mevcut denetleme uzmanları tarafından denetlenmesi ve incelenmesine denilmektedir (Demir;2012: 27).

İç denetim, işletmelerde gerçekleştirilmekte olan faaliyetlere ait işletim prosedürlerinin yürütme etkinliğinin tespit edilmesi amacıyla yapılmaktadır. İç

(37)

denetimin gerçekleştiricisi olan iç denetçiler, üst yönetime bağlı olarak kurum bünyesinde daimi personel statüsünde çalışmaktadırlar (Gürkan;2009: 15).

İşletmeler, kurum kültürü ve hedefleri doğrultusunda hazırlanan prosedür ve yönetmeliklere uygunluğun tespit edilmesine ihtiyaç duydukları için iç denetimleri gerçekleştirmektedirler. Bu denetimlerle, işletmenin sahip olduğu kaynakların doğru ve etkin kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmektedir (Sezal;2006: 17).

İç denetim kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır. Bunlar hiyerarşik denetim ve idari teftiştir.

Hiyerarşik Denetim:Hiyerarşi, kuruluşta görev ve yetkilerin ast üst ilişkisine göre

belli sıraya göre düzenlenmesi ve sınıflandırılmasıdır. Hiyerarşi, yetkili durumunda bulunan kişilere kurum içerisinde düzene dair kararlar alma, bunları değiştirme, denetleme, gerektiğinde ceza ve ödül hakkı vermektedir. Hiyerarşik ilişkide üstlere karşı itaatsizlik kabul edilemez. Aynı zamanda üst konumda olan memurun almış olduğu kararlara karşı çıkma yetkisi bulunmamaktadır. Hiyerarşik düzende olan memurların kendi kişilik hakları dışında başka konularda idari yargıya başvurmaları mümkün değildir (Yıldırım,2005).

Hiyerarşik yapı içinde üstlerin astların yaptıkları işleri usulüne, gereğine ve hukuka uygun yapıp yapmadıklarını denetlemesine hiyerarşik denetim denir (Önen;2015: 158).

İdari Teftiş:İdari teftiş, her kademede bulunun memurların en üst kademedeki

yürütmeden sorumlu yönetici adına denetlenmesine denmektedir. İdari teftişte denetim bir denetim birimi ve burada görev yapan müfettişler tarafından yapılmaktadır. Müfettişler kurumdaki memurların yasal mevzuata aykırı iş ve işlemleri hakkında inceleme ve soruşturma yapmakla görevlidirler. Yapılan inceleme ve soruşturma sonucu hazırlanacak olan rapor kurumun en üst amirine sunulmaktadır. En üst amir rapor sonucuna göre hakkında soruşturma yapılan kişi ile ilgili raporda belirtilen önerilere göre işlem yapmakla yetkilidir (Savaşkan;2015: 19-20).

2.1.7.1.2.Dış Denetim

Kamu kurum ve kuruluşlarının yönetim birimlerinin kurum dışından başka bir kurum tarafından denetlenmesine dış denetim adı verilmektedir. Kaynakların etkin

(38)

kullanımını sağlamak, bütünlük oluşturmak ve tek merkezden yönetim gerçekleştirmek amaçlı kullanılan denetim şeklidir. Dış denetimin kendi içerisinde iki türü bulunmaktadır, bunlar idari vesayet denetimi ve özel denetimlerdir (Sağlam, 2012)

İdari Vesayet Denetimi:İdari vesayet, bir kamu tüzel kişisinin kendi kadroları dışındaki bir otorite tarafından kamu yararının korunması amacıyla denetlenmesidir. Yetki genişliği ilkesinin tersi olarak işlem gören bu denetim türü yerinden idare kuruluşlarının iş ve işlemleri üzerinde kullanılır. Vesayet denetiminde yerinden yönetim ile yönetilen kuruluşların işlemlerini onaylama, bozma veya uygulanmasını geciktirme şeklinde kullanmakta ve paranın nerelere gittiğini incelemektedir. Vesayet denetiminde kamu yararı sağlamak gibi hizmet sağlamasının dışında güvenlik aracı olarak da hizmet etmektedir (Mil;2013: 33-34).

Özel Denetim:Özel denetim, denetleme görevi ile kurulmuş olan Sayıştay ve Devlet

Denetleme Kurulu gibi kurumlarca yapılan denetim türüdür (Akkoca, 2013). Sermaye Piyasası Kurulu tebliğlerine göre denetim yaptırma zorunluluğu bulunan şirket ve yardımcı kuruluşlarının kurula başvurarak talep ettikleri Menkul Kıymetlerin halka arz izni, birleşme, devir, tasfiye kararlarına dayanarak oluşturulacak finansal tabloların bir denetim şirketince denetlenmesidir (Demir;2016: 22).

2.1.7.2.İdarenin Yargı Yoluyla Denetimi

Yargı denetimi, idari denetimlerin tamamlayıcısı konumundadır. Yargı denetimi, idare tarafından hak ve menfaatleri ihlal edilmiş olanların haklarını aramak için başvurdukları, haklarının objektif olarak değerlendirileceğine inandıkları ve denetim sonucu çıkan kararın kişilere güvence verdiği bir denetim çeşididir. Denetim sonucunda idare haksız bulunursa idare hakkında yaptırım uygulanır ve hakkı ihlal edilen kişilere tazminat ödemeye mahkum edilebilmekte veya verdiği kararın bozulması söz konusu olabilmektedir (Mil;2013: 34).

İdarenin yargı organları tarafından denetlenmesinde iki farklı yargı kolu mevcuttur. Birincisi idari yargı diğeri ise adli yargı organlarıdır. Adli yargı organları ise ilk

(39)

derece hukuk mahkemeleri, ilk derece ceza mahkemeleri, Bölge Asliye Mahkemeleri, Yargıtay ve Askeri Yargıtay’dan oluşmaktadır. Yönetimin yargısal denetimi, hukuk kurallarına uygun davranan ve saygı gösteren bir toplum oluşturulmasını, mevcut toplum düzenini bozmadan toplum içindeki bireylerin çıkarlarının korunmasını sağlamak amacıyla yapılmaktadır (Savaşkan;2015: 20).

2.1.7.3.Siyasi Denetim

Siyasi organlar tarafından yapılan ve kamu üzerinde uygulanan en önemli denetim şeklinden biridir. Anayasal sistemin olduğu toplumlarda siyasi kurum ve kişiler halkı temsil etme yetkisine sahiptir. Kamu bürokrasi yetkisine sahip bu kişilerin kullandığı yetkiler, kendine ait değildir. Bu yetkiler onlara, demokratik rejimlerde anayasaya bağlı olarak temsili siyasi organlarca verilmiştir (Eryılmaz;2013: 380). Yasama organının bürokrasi üzerindeki denetimi doğrudan değil, dolaylıdır. Parlamento bürokrasiyi, hükümet vasıtasıyla denetlemeye çalışır. Vatandaşların dilekçe hakkını kullanarak müracaatı ile parlamento idareyi dolaylı olarak denetler (Kestane;2006: 130).

Siyasal denetim soru, meclis araştırması, gensoru, genel görüşme ve meclis soruşturması yöntemleriyle denetleme yetkisini kullanmasıdır (Kulukçu; 2006: 6).

Genel Görüşme:Herhangi bir siyasal partinin veya belli sayıda milletvekilinin devlet

faaliyetlerinin mecliste görüşülmesini önermesi sonucunda hükümetin halka hesap vermesini zorlayan ve konu hakkında halkın ilgisini çeken denetim yoludur

(Akpınar; 2006: 63).

Meclis Araştırması:Meclis araştırması, herhangi bir konuda bilgi edinmek için yapılan inceleme ve araştırmalardır. Soru ve genel görüşmede olduğu gibi meclis araştırmasında da asıl amaç, belli bir konuda bilgi edinmektir. Ancak soru ve genel görüşmeden farklı olarak meclis araştırmasında söz konusu inceleme ve araştırmayı hükümet veya bakanlar değil genel kurulun genel hükümlere göre seçeceği özel komisyonlar yapar (TBMMİT, 1973: madde 104-105).

Gensoru:Gensoru, genel olarak hükümetin veya bir bakanın siyasal sorumluluğuyla

sonuçlanan, doğuracağı sonuçlar itibariyle son derece etkili olabilen bir denetim aracıdır. Diğer bir ifadeyle; hükümetin istikrarının sağlanması için duygusallıktan

(40)

uzak tamamen rasyonel çerçevede oylamanın yapılmak istenmesidir (Özbudun; 2005: 302).

Hükümetin veya bir bakanın gensoru yoluyla düşürülmesi ancak meclis salt çoğunluğuyla olabilmektedir. Ayrıca gensoru önergesiyle ilgili herhangi bir konu sınırlaması bulunmamaktadır. Bu yüzden gensoru önergeleri çok farklı konulardan ve farklı alanlardan beslenebilmektedir. Gensoru nitelik itibariyle diğer denetim yollarından daha etkili olabilmektedir. Gensorunun gündeme gelmesine sebebiyet verecek herhangi bir fiil ve davranışın tartışılması bile kamuoyunda geniş etkiler yaratabilmektedir. Bu durum mevcut hükümetin işlem ve eylemlerinde daha dikkatli olmasını sağlamaktadır (Asya; 2017: 14)

TBMM Dilekçe Komisyonu: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan siyasi

denetim parti grupları veya milletvekillerinin isteği üzerine yapılabildiği gibi vatandaşların başvurusu üzerine de yapılmaktadır (Ünal;2014: 19).

TBMM Dilekçe Komisyonu’na yapılan her başvuru işleme alınmaz. Yargı sürecinde olan ve bu karara istinaden yapılan başvurular, yasa teklifi veya tasarısı gerektiren konulardaki başvurular kabul edilmez. Komisyon tarafından uygun bulunan başvurular ön değerlendirmenin ardından ilgili birimlere gönderilir. Başvuruları olumlu olarak sonuçlanan başvurular ön değerlendirme sonrasında ilgili birimlere gönderilir. Başvuru yapan dilekçe sahibine şikâyetiyle ilgili işlem başladığına dair belge gönderilir. İşleme alınan dilekçe ile ilgili olarak yapılan incelemelerin ardından konu muhatabı bakanlık tarafından yapılan inceleme ve bulgular Karma Komisyon Başkanlığı’na 60 gün içerisinde yazıyla bildirmek zorundadır. Bu komisyon konuyu gerekli gördüğünde Meclis Genel Kurulu’na taşıyabilir (Demir; 2012: 161)

Dilekçe aracılığıyla meclis tarafından verilen kararlar hükümeti ve yönetimi bağlamaz. Dolayısıyla kamu kurumlarının meclis tarafından verilen bir karara uymamaları kendileri için herhangi bir hukuki veya cezai işlemi ortaya çıkarmaz (Asya;2017: 15).

2.1.8.Dünyadaki Kamu Denetimi Uygulamaları

İsveç Kralı 12. Şarl, ülkesindeki yolsuzlukların önlenmesi amacıyla Osmanlı’daki Ahilik kurumundan esinlenerek 1809 yılında kamu denetçiliği (ombudsmanlık)

Şekil

Şekil 2TR82 Bölgesi'nde Sosyal Altyapı Durumu
Şekil 3TR82 Bölgesi'nde Turizm Çeşitliliği
Tablo 1 Araştırmaya Katılan Kişilerin Demografik Özelikleri
Tablo 3 Araştırma Yapılan Konaklama İşletmelerinin Sınıfları  İşletmelerin Sınıfları  İşletme Sayısı  %
+2

Referanslar

Benzer Belgeler

SICAK SU, TEMİZLİK İŞLEMİNDE TEK BAŞINA ÖNEMLİ BİR YARDIMCI OLABİLDİĞİ GİBİ, ÖZELLİKLE PROTEİN KALINTILARI İÇEREN ORTAMLARDA "KİRLERİN

İŞTE KİRLERİ TAMAMEN ORTADAN KALDIRDIKTAN SONRA KALAN M.O.LARI AZALTMAK VEYA YOK ETMEK AMACIYLA UYGULANAN İŞLEMLERE DEZENFEKSİYON (=SANİTASYON),

AŞAMA: ÖN YIKAMA (ÖN ÇALKALAMA): BÜYÜK PARÇALAR VE KİR KALINTILARI UZAKLAŞTIRILDIKTAN SONRA GERİ KALAN KABA KİRLERİ EN AZA İNDİRMEK AMACIYLA SU İLE

-MEKANİZE TEMİZLEME ÜNİTESİ İLE ELLE TEMİZLEME YÖNTEMİNDEN DAHA ETKİLİ BİR ŞEKİLDE KİR YÜZEYLERDEN UZAKLAŞTIRILIR.. • GIDA İŞLETMELERİNİN TEMİZLEME VE

• İNSAN SAĞLIĞI İÇİN ZARARLI PARAZİTLER, PATOJENİK M.O.LAR YADA ZEHİRLİ, ÇÜRÜMÜŞ VEYA YABANCI MADDELERLE BULAŞIK ŞÜPHESİ OLAN HİÇBİR HAMMADDE, YARI MAMUL VEYA

• HERHANGİ BİR İŞLEM UYGULANMADAN ATIK SULARDAKİ ORGANİK MADDELERİN AEROBİK M.O.LAR TARAFINDAN PARÇALANMASI İÇİN 1 LİTRE VE 20°C'DEKİ SUDA BULUNAN OKSİJENİN 5

• 1.DOĞAL YOLLA HAVA SAĞLANMASI: İŞLETME İÇİ HAVA İLE DIŞ KISIMDAKİ HAVA ARASINDA OLUŞAN SICAKLIK FARKININ YARATTIĞI BASINÇ SONUCU DOĞAL BİR HAVA

• GIDA KALİTESİ, GÜVENLİĞİ VE DAYANIKLILIĞININ GELİŞTİRİLMESİ VE BUNUN SONUCU OLARAK DA HEDEF DOĞRULTUSUNDA ÜRÜN ELDESİ İÇİN TEMEL OLAN HİJYENİK