• Sonuç bulunamadı

Şanlıurfa ve Konya illerinin inanç turizmi potansiyelleri ve halkın inanç turizmine bakışı açısından iki ilin karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şanlıurfa ve Konya illerinin inanç turizmi potansiyelleri ve halkın inanç turizmine bakışı açısından iki ilin karşılaştırılması"

Copied!
219
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI

TURİZM İŞLETMECİLİĞİ BİLİM DALI

ŞANLIURFA VE KONYA İLLERİNİN İNANÇ TURİZMİ

POTANSİYELLERİ VE HALKIN İNANÇ TURİZMİNE BAKIŞI

AÇISINDAN İKİ İLİN KARŞILAŞTIRILMASI

Levent Selman GÖKTAŞ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Mehmet SAĞIR

KONYA-2016

(2)

i

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu Tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tezin içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

Öğrencinin Adı Soyadı Levent Selman Göktaş

(3)
(4)

iii

ÖNSÖZ

“Şanlıurfa ve Konya İllerinin İnanç Turizmi Potansiyelleri ve Halkın İnanç Turizmine Bakışı Açısından İki İlin Karşılaştırılması” başlıklı bu tez çalışması Şanlıurfa ve Konya illerinin inanç turizm destinasyonları ve inanç turizm potansiyeli hakkında detaylı değerlendirme içermektedir. Çalışma boyunca verdiği bilgi ve desteklerinden dolayı tez danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Mehmet Sağır’a teşekkürü borç bilirim.

Levent Selman GÖKTAŞ KONYA-2016

(5)

iv

ÖZET

Şanlıurfa’da ve Konya’da inanç turizmini konu edinen bu tez çalışması ülke turizmine önemli katkılar sağlayacak olan inanç turizmin değerlerini yansıtmak, Şanlıurfa ve Konya illerinin sahip olduğu inanç turizm değerlerini tanıtmak ve değerlendirilmesini sağlamayı hedeflemiştir.

Araştırmanın dayandığı kavramsal temelleri ortaya koymak için öncelikle turizm ve inanç turizmi konularında literatür taraması yapılmıştır. Daha sonra Şanlıurfa ve Konya ilinin tarihi ve kültürel boyutları ele alınarak turizm sektöründe ne kadar etkili olduklarına değinilmiştir. Şanlıurfa ve Konya ilinin sahip olduğu önemli inanç turizm varlıkları hakkında detaylı literatür taraması sonucu elde edilen veriler ışığında inanç turizm potansiyelleri hakkında bilgiler verilmiştir.

Tezin son bölümünde Şanlıurfa ve Konya halkına inanç turizmine bakış açılarını ölçmek amacıyla anket çalışması yapılmıştır. İnanç turizm destinasyonlarını barındıran iki şehire gelen turistlerinde aynı şekilde düşüncelerini ölçmek amacıyla anket çalışması yapılarak çıkan sonuçlar yorumlanmıştır.

Araştırmanın sonuçları doğrultusunda, her iki şehir halkının ortak görüşü turizm sayesinde ekonominin canlanacağı, istihdamın artacağı ve şehrin rekabetçi bir konuma ulaşacağı yönündedir. Şanlıurfa ve Konya’ya gelen turistler ise, alt ve üst yapı çalışmalarının daha özverili yapılması kaydı ile daha çok ziyaretçinin bölgeyi ziyaret edeceği yönündedir. Bu duruma ek olarak halkın ziyaretçiler üzerinde ki tutum ve davranışlarında olumlu yönde önemli değişiklikler söz konusu olursa ziyaretçiler daha mutlu ayrılacak ve çevresine gezilmesi gereken destinasyon olarak Şanlıurfa ve Konya’yı göstereceklerdir.

Anahtar kelimeler: Şanlıurfa, Konya, Turizm, İnanç, İnanç Turizmi, Turizm Çeşitleri

Ö

ğr

enc

ini

n Adı Soyadı Levent Selman GÖKTAŞ

Numarası 134260001006 Ana Bilim /

Bilim Dalı Turizm İşletmeciliği / Turizm İşletmeciliği

Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet SAĞIR

Tezin Adı

Şanlıurfa ve Konya İllerinin İnanç Turizmi Potansiyelleri ve Halkın İnanç Turizmine Bakışı Açısından İki İlin

(6)

v

SUMMARY

The thesis study that mentions about religious tourism in Konya and Sanlıurfa, aims to represent values of religious tourism which contributes important things to country’s tourism and to introduce values of religious tourism in Konya and Sanlıurfa. İn addition to, it aims to evaluate these values.

Firstly, a literature review has been made about departments of tourism and religious tourism for revealing cognitive foundations that is based on research. After that, it is mentioned about How Sanliurfa and Konya are effective in tourism industry with the help of history and cultural dimensions. As a result of detailed literature review about important values of tourism in the light of data.

In the last part of thesis, With the purpose of evaluating people’s viewpoints in Konya and Sanlıurfa, survey study has been made. İn the same way; a survey study has been made and commented to evaluate the ideas of tourists who come in these two cities that keep destinations of religious tourism.

According to the results of the survey of public opinion in both cities people will revive the economy through tourism, to increase employment and to reach a competitive position in the direction of the city. The tourists from Sanliurfa and Konya, with lower and upper structure of selfless work done record is that more visitors will visit the region. In this case a significant positive changes in people's attitudes and behavior of visitors on additional visitors will leave happier if concerned and Sanliurfa as a destination to be visited and will show around Konya.

Key Words: Sanliurfa, Konya, Tourism, Belief, Religious Tourism, Types of Tourism

Ö

ğr

enc

ini

n Adı Soyadı Levent Selman GÖKTAŞ

Numarası 134260001006 Ana Bilim /

Bilim Dalı Turizm İşletmeciliği / Turizm İşletmeciliği

Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet SAĞIR

Tezin İngilizce Adı

Sanliurfa and Konya Countres Religious Tourism Potantials and The Comparison Of The Two Countries In

(7)

vi İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... İİİ ÖZET ... İV SUMMARY ... V İÇİNDEKİLER ... Vİ TABLOLAR LİSTESİ ... X RESİMLER LİSTESİ ... Xİİ GİRİŞ ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İNANÇ TURİZMİ 1.1. Turizm Kavramı ... 3

1.2. Turizmin Tarihsel Gelişimi ... 3

1.3. Turizm Çeşitleri ... 5

1.3.1. Ziyaret Edilen Yere Göre Turizm ... 5

1.3.1.1. İç Turizm ... 5

1.3.1.2. Dış Turizm ... 5

1.3.2. Katılanların Sayısına Göre Turizm ... 6

1.3.2.1. Bireysel Turizm... 6

1.3.2.2. Kitle Turizmi ... 6

1.3.2.3. Grup Turizmi ... 7

1.3.3. Katılanların Yaşlarına Göre Turizm ... 7

1.3.3.1. Gençlik Turizmi ... 7

1.3.3.2. Orta Yaş Turizmi... 8

1.3.3.3. Üçüncü Yaş Turizm ... 8

1.3.4. Katılanların Gelir Düzeyine Göre Turizm... 8

1.3.4.1. Sosyal Turizm ... 9

1.3.4.2. Lüks Turizm ... 9

1.3.5. Katılanların Amaçlarına Göre Turizm ... 9

1.3.5.1. Kültür Turizmi ... 9

1.3.5.2. Kongre Turizmi ... 11

1.3.5.3. Deniz Turizmi ... 13

1.3.5.4. Sağlık ve Termal Turizmi ... 14

1.3.5.5. Spor Turizmi ... 15 1.3.5.6. Av Turizmi ... 16 1.3.5.7. Dağ ve Kış Turizmi ... 16 1.3.5.8. Yayla Turizmi ... 17 1.3.5.9. İnanç Turizmi ... 17 1.4. İnanç Turizmi ... 18 1.4.1. İnanç Kavramı ... 18

1.4.2. İnanç ve Turizm ile İlişkisi ... 18

1.4.3. İnanç Turizmin Tanımı... 19

(8)

vii

1.4.3.2. Pasif İnanç Turizmi ... 20

1.4.4. İnanç Turizminin Özellikleri ... 20

1.4.5. İnsanların İnanç Turizmine Katılma Sebepleri ... 21

1.4.6. Dünyada İnanç Turizmi ... 22

1.4.7. Türkiye’de İnanç Turizmi ... 24

İKİNCİ BÖLÜM ŞANLIURFA İLİNDE İNANÇ TURİZMİ 2.1. Şanlıurfa İli ve Özellikleri ... 26

2.1.1. Şanlıurfa’nın Tarihsel Gelişimi ... 26

2.1.2. Coğrafik Özellikleri ... 27

2.1.3. Sosyal Özellikleri ... 28

2.1.4. Ekonomik Özellikleri ... 28

2.1.5. Şanlıurfa İlinde Ulaşım ... 29

2.1.6. Şanlıurfa Mimarisinin Özellikleri ... 29

2.1.7. Şanlıurfa İlinin Turizme Etki Eden Özellikleri ... 30

2.2. Şanlıurfa İli İnanç Turizm Potansiyeli ... 31

2.3. Şanlıurfa İlinde Kültürel ve Tarihi Değerlere Sahip Turizm Varlıkları ... 33

2.3.1. Kaleler ... 34 2.3.1.1. Urfa Kalesi ... 35 2.3.1.2. Harran Kalesi ... 36 2.3.1.3. Çimdin Kale ... 37 2.3.1.4. Birecik Kalesi... 38 2.3.1.5. Rumkale ... 38

2.3.2. Harran Kümbet Evleri ... 39

2.3.3. Sıra Gecesi ... 40

2.4. Şanlıurfa İlinde İnanç Turizm Değerlerine Sahip Turizm Varlıkları ... 41

2.4.1. Tek Tanrılı Dinler Öncesi Şanlıurfa’da İnanış ... 42

2.4.1.1. Nevali Çori ... 42

2.4.1.2. Göbeklitepe ... 43

2.4.1.3. Soğmatar Antik Şehri ... 45

2.4.2. Hristiyanlara ve Yahudilere Ait Kutsal Mekânlar ... 46

2.4.2.1. Şuayb Şehri Harabeleri ... 47

2.4.2.2. Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi ... 47

2.4.2.3. Deyr-i Yakub (Yakup Manastırı) ... 48

2.4.2.4. Germuş Kilisesi ... 49

2.4.2.5. Tella (Viranşehir) Martyrionu... 50

2.4.3. Müslümanlara Ait Kutsal Mekânlar ... 51

2.4.3.1. Fırfırlı Camii (Oniki Havari Kilisesi-Aziz Havariler Kilisesi) ... 51

2.4.3.2. Selahaddin Eyyubi Camii (Aziz Johannes Prodromos Addai Kilisesi) ... 52

2.4.3.3. Halil-ür Rahman Camii ... 53

2.4.3.4. Mevlevihane Camii ... 54

2.4.3.5. Rızvaniye Camii ... 54

2.4.3.6. Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara ve Mevlid-i Halil (Dergah) Camii55 2.4.3.7. Hasan Padişah Camii ... 56

(9)

viii

2.4.3.9. Dabakhane Camii ... 58

2.4.3.10. Ulu Camii (Kızıl Kilise) ... 58

2.4.3.11. Nimetullah Camii ... 59

2.4.3.12. Harran Ulu Camii ... 60

2.4.3.13. Balıklıgöl (Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Gölü) ... 61

2.4.3.14. Hazret-i Eyyub Türbesi, Mağarası ve Kuyusu ... 62

2.4.3.15. Ayn-El Arus ... 63

2.4.3.16. Hz. Elyasa Peygamber Türbesi ... 64

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KONYA İLİNDE İNANÇ TURİZMİ 3.1. Konya İli ve Özellikleri ... 65

3.1.1. Konya’nın Tarihsel Gelişimi ... 65

3.1.2. Coğrafik Özellikleri ... 66

3.1.3. Sosyal Özellikleri ... 67

3.1.4. Ekonomik Özellikleri ... 67

3.1.5. Konya İlinde Ulaşım ... 68

3.1.6. Konya Mimarisinin Özellikleri ... 68

3.1.7. Konya İlinin Turizme Etki Eden Özellikleri ... 69

3.2. Konya İli İnanç Turizm Potansiyeli ... 70

3.3. Konya İlinde Kültürel ve Tarihi Değerlere Sahip Turizm Varlıkları ... 73

3.3.1. Hanlar ve Saraylar... 76

3.3.1.1. Kubadabad Sarayı ... 76

3.3.1.2. Zazadin Hanı ... 77

3.3.1.3. Obruk Han ... 78

3.3.2. Şeb-i Arus (Vuslat Törenleri) ... 79

3.4. Konya İlinde İnanç Turizm Değerlerine Sahip Turizm Varlıkları ... 79

3.4.1. Tek Tanrılı Dinler Öncesi Konya’da İnanış ... 80

3.4.1.1. Sille Antik Kenti ... 81

3.4.1.2. Çatalhöyük ... 82

3.4.1.3. İvriz Kaya Anıtı ... 84

3.4.2. Hristiyanlara Ait Kutsal Mekânlar ... 84

3.4.2.1. Kilistra Antik Kenti ... 85

3.4.2.2. Sille Aya Eleni Kilisesi ... 87

3.4.2.3. Sille Ak Manastır Kilisesi ... 88

3.4.2.4. Sille Mağara Kiliseleri ... 89

3.4.2.5. Konya-Aziz Pavlus Kilisesi ... 89

3.4.3. Müslümanlara Ait Kutsal Mekânlar ... 90

3.4.3.1. Alaaddin Camii ve Selçuklu Sultanlar Türbesi ... 91

3.4.3.2. Selimiye Camii ... 92

3.4.3.3. Şems-İ Tebrizi Camii ve Türbesi ... 93

3.4.3.4. Karapınar II. Selim Camii... 94

3.4.3.5. Hacıveyiszade Camii ... 95

3.4.3.6. Mevlana Müzesi Kompleksi ... 96

3.4.3.7. Nasreddin Hoca Türbesi ... 99

3.4.3.8. Şerafettin Camii ... 100

(10)

ix

3.4.3.10. İnce Minareli Medrese ... 102

3.4.3.11. Sırçalı Medrese ... 103

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ŞANLIURFA VE KONYA’DA YEREL HALKIN VE TURİSTLERİN İNANÇ TURİZMİNE OLAN İLGİLERİNİ BELİRLEMEYE YÖNELİK ARAŞTIRMA 4.1. Araştırmanın Amacı ... 104

4.2. Araştırmanın Yöntemi ... 105

4.3. Verilerin Kodlanması, Düzenlenmesi ve Analizi ... 107

4.4. Araştırmaya Katılanlar Hakkında Genel Bilgiler ... 107

4.4.1.Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizminin Ekonomik Boyutuna İlişkin Beklentileri ... 116

4.4.2. Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizminin Fiyat Boyutuna İlişkin Beklentileri ... 117

4.4.3. Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizminin Sosyal Hayata Olumlu Etkisine İlişkin Beklentileri ... 118

4.4.4. Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizmi İle Ahlaki ve Kültürel Bozulma Etkisine İlişkin Beklentileri ... 120

4.4.5. Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizminin Doğa ve Çevreye Olumlu Etkisine İlişkin Beklentileri ... 121

4.4.6. Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizmine Duyulan Endişe Hakkında ki Düşünceleri ... 122

4.4.7. Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizminin Olumlu Katkıları Hakkında ki Düşünceleri... 123

4.4.8. Hipotezler ve Testleri ... 125

4.5. Araştırmanın İkinci Bölümü: Şanlıurfa ve Konya’da Turizm ve İnanç Turizmine Yönelik Turistlerin Bakışına İlişkin Anket Çalışması... 148

4.5.1. Araştırmaya Katılan Ziyaretçilerin Demografik Özellikleri ... 148

4.5.2. Araştırmaya Katılan Ziyaretçilerin Şanlıurfa ve Konya İle İlgili Seyahat Özellikleri... 151

4.5.3. Araştırmaya Katılan Ziyaretçilerin Şanlıurfa ve Konya Ziyareti Sırasındaki Tatmin Düzeyleri... 158

SONUÇLAR VE TARTIŞMALAR ... 165

KAYNAKÇA ... 176

(11)

x

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Türkiye Genelinde Tescilli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Tablo 2: Dünya’da En Çok Ziyaret Edilen Kutsal Mekânlar

Tablo 3: İnanç Turizm Amaçlı Türkiye’ye Gelen Turist Sayısı Tablo 4: Şanlıurfa’da Konaklayan Yerli ve Yabancı Turist Dağılımı

Tablo 5: Şanlıurfa’ya 2015 Yılında Gelen Yabancı Turistlerin Konaklama Dağılımı (T.C ve T.C Olmayan)

Tablo 6: Şanlıurfa İlinin SWOT Analizi

Tablo 7: Şanlıurfa İli Müze ve Ören Yerlerinin Yıllık Ziyaretçi Sayısı Tablo 8: Şanlıurfa İlinde Tescilli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları

Tablo 9: Konya İlinde Bulunan Müze ve Ören Yerlerinin Yıllık Ziyaretçi Sayısı Tablo 10: Konya’da Konaklayan Yerli ve Yabancı Turist Dağılımı

Tablo 11: Konya’ya 2015 Yılında Gelen Yabancı Turistlerin Konaklama Dağılımı (T.C ve T.C Olmayan)

Tablo 12: Konya İlinin SWOT Analizi

Tablo 13: Konya İlinde Tescilli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Tablo 14: Konya İlindeki Kültür ve İnanç Turizmi Açısından Çekicilikler

Tablo 15: Şanlıurfa ve Konya’da Ankete Katılan Yerel Halkın Demografik Özellikleri

Tablo 16: Şanlıurfa ve Konya’da Ankete Katılan Halkın Mesleklerine Göre Dağılımı Tablo 17: Şanlıurfa ve Konya’da Ankete Katılan Halkın Siyasi Görüşüne Göre Dağılımı

Tablo 18: Ankete Katılan Halkın Şanlıurfa ve Konya’da İkamet Etme Süresi

Tablo 19: Şanlıurfa ve Konya’da Ankete Katılan Halkın Turistik Amaçlı Yaptıkları Gezi Dağılımı

Tablo 20: Şanlıurfa ve Konya Halkının Turizmin Ekonomik Boyutuna İlişkin Beklentileri

(12)

xi

Tablo 22: Şanlıurfa ve Konya Halkının Sosyal Hayat Boyutuna İlişkin Beklentileri Tablo 23: Şanlıurfa ve Konya Halkının Turizmin Ahlaki ve Kültürel Bozulma Boyutuna İlişkin Beklentileri

Tablo 24: Şanlıurfa ve Konya Halkının Turizmin Doğa ve Çevreye Olumlu Etkisi Boyutuna İlişkin Beklentileri

Tablo 25: Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizmine Duyulan Endişe Boyutuna İlişkin Düşünceleri

Tablo 26: Şanlıurfa ve Konya Halkının İnanç Turizmine Olumlu Katkıları Boyutuna İlişkin Düşünceleri

Tablo 27: Şanlıurfa ve Konya’da Ankete Katılan Ziyaretçilerin Demografik Özellikleri

Tablo 28: Ankete Katılan Ziyaretçilerin Meslek Dağılımı

Tablo 29: Ankete Katılanların Şanlıurfa İle İlgili Seyahat Özellikleri Tablo 30: Ankete Katılanların Konya İle İlgili Seyahat Özellikleri

Tablo 31: Araştırmaya Katılan Ziyaretçilerin Şanlıurfa ve Konya Ziyareti Sırasındaki Tatmin Düzeyleri

Tablo 32: Araştırmaya Katılan Ziyaretçilerin Şanlıurfa ve Konya Ziyareti Sırasındaki Genel Tatmin Düzeylerinin Cinsiyete ve Eğitim Durumuna Göre Karşılaştırılması Tablo 33: Şanlıurfa ve Konya’da Araştırmaya Katılan Ziyaretçilerin Tatmin Düzeylerinin Ziyaret Yerlerine Göre Karşılaştırılması

(13)

xii

RESİMLER LİSTESİ

Resim 1: Urfa Kalesi Resim 2: Harran Kalesi Resim 3: Çimdin Kale Resim 4: Birecik Kalesi Resim 5: Rumkale

Resim 6: Harran Kümbet Evleri Resim 7: Nevali Çori

Resim 8: Göbeklitepe

Resim 9: Soğmatar Antik Şehri Resim 10: Şuayb Şehri Harabeleri

Resim 11: Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi Resim 12: Deyr-i Yakub (Yakup Manastırı) Resim 13: Germuş Kilisesi

Resim 14: Tella (Viranşehir) Martyrionu

Resim 15: Fırfırlı Camii (Oniki Havari Kilisesi-Aziz Havariler Kilisesi)

Resim 16: Selahaddin Eyyubi Camii (Aziz Johannes Prodromos Addai Kilisesi) Resim 17: Haili-ür Rahman Camii

Resim 18: Mevlevihane Camii Resim 19: Rızvaniye Camii

Resim 20: Mevlid-i Halil (Dergah) Camii Resim 21: Hasan Padişah Camii

Resim 22: Eski Ömeriye Camii Resim 23: Dabakhane Camii Resim 24: Ulu Camii (Kızıl Kilise) Resim 25: Nimetullah Camii Resim 26: Harran Ulu Cami

Resim 27: Balıklıgöl (Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha Gölü) Resim 28: Hazret-i Eyyub Mağarası

Resim 29: Ayn-El Arus

(14)

xiii Resim 31: Kubadabad Sarayı

Resim 32: Zazadin Hanı Resim 33: Obruk Han Resim 34: Sille Antik Kenti Resim 35: Çatalhöyük Resim 36: İvriz Kaya Anıtı Resim 37: Kilistra Antik Kenti Resim 38: Sille Aya Eleni Kilisesi Resim 39: Sille Ak Manastır Kilisesi Resim 40: Sille Mağara Kiliseleri Resim 41:Konya-Aziz Pavlus Kilisesi

Resim 42: Alaaddin Camii ve Selçuklu Sultanlar Türbesi Resim 43: Selimiye Camii

Resim 44: Şems-İ Tebrizi Camii ve Türbesi Resim 45: Karapınar II. Selim Camii Resim 46: Haciveyiszade Camii Resim 47: Mevlana Müzesi Kompleksi Resim 48: Nasreddin Hoca Türbesi Resim 49: Şerafettin Camii

Resim 50: Karatay Medresesi Resim 51: İnce Minareli Medrese Resim 52: Sırçalı Medrese

(15)

GİRİŞ

Turizmin ülke ekonomisindeki yeri ve önemi gün geçtikçe artmaktadır. Bu durum ülkemizde sadece ekonomik katkı olarak düşünülmemeli aynı zamanda sosyo-kültürel anlamda da uluslararası düzeyde farklı toplumları bir arada dostça yaşamalarına sevgi, saygı ve hoşgörü beslemelerine de yardımcı olmakta ve barışa hizmet etmektedir.

Son yıllar da önemi hızla artan ve ülke tanıtımlarına önemli katkılar sunan turizm çeşitlerinden biri de inanç turizmidir. Ülkemizde inanç turizminin canlanmasına katkı sağlayacak turistik destinasyon sayısı oldukça fazladır. Fakat bu destinasyonların tamamı özverili bir şekilde restore edilerek turistik canlılık kazandıracak seviyeye ulaştırılamamıştır. Bu zengin inanç turizmi değerlerine sahip destinasyonlar özverili şekilde korunur ve tanıtımı sağlandığı zaman ülkenin ekonomi lokomotifi görevini görebilecek değere ulaşabileceklerdir.

İnanç turizmi ile ilgili ilk çalışmalar ülkemizde 1965 yılında Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından yapılan anket ile başlamış ve daha sonra inanç turizmi destinasyonlarının haritası oluşturularak ulusal ve uluslararası kamuoyunda paylaşılmıştır. Dünya’da farklı inançların simgesi haline gelmiş destinasyonların her yıl artan ziyaretçi sayıları inanç turizminin gelişimini devam ettirdiğinin göstergesidir. TURSAB’ın 2014 yılında yapmış olduğu araştırma sonucunda ilk 10 sıra içerisinde 5 adet Japonya’da bulunan inanç turizmi destinasyonları yer almaktadır ve toplam yıllık ziyaretçi sayıları 104,5 milyon ’dur. İlk 10 içerisinde ülkemizden ne yazık ki hiçbir inanç turizmi destinasyonu yer almamıştır. Sultanahmet Camii 20. sıradan ve Ayasofya 29. sıradan listeye girebilmiştir.

Ülkemize inanç turizmi amacıyla gelen turistlerin istatistiki verileri incelendiği zaman her yıl dalgalanma yaşandığı görülmektedir. 2007 yılında 143.969 kişi ile zirveyi gören inanç turizmi daha sonraki yıllar da bu sayıya ulaşamamıştır. 2015 yılında inanç turizmi amacıyla ülkemize gelen turist sayısı sadece 75.908’dir. Bu dalgalanmalar ülkemizin her yıl inanç turizmine yeterli özveriyi sağlayamadığını gösterdiği gibi dalgalanmaların sadece bu duruma bağlanması da yanlıştır. Komşu ülkelerde ki siyasi karmaşa ve savaş ülkemize gelmek isteyen turistleri olumsuz

(16)

etkilemektedir. Şanlıurfa’da Türkiye’nin güney sınırını oluşturduğu için bu olumsuzlukları en yüksek düzeyde yaşayan şehirlerin başında gelmektedir.

Türkiye’nin en önemli inanç turizm destinasyonlarını bünyesinde barındıran iki il Şanlıurfa ve Konya’dır. Geçmiş medeniyetlere ev sahipliği yapmış bu güzide illerimiz tarihsel ve kültürel dokusunu günümüze taşıyarak inanç turizminin her iki bölgede gelişmesini sağlamışlardır. Bu çalışmanın temel amacı da Şanlıurfa ve Konya illerinin inanç turizmi destinasyonlarını ele alarak detaylı açıklamak, her iki şehirde yaşayan insanların inanç turizmine bakış açıları ve inanç turizminden beklentilerini açığa çıkarmaktır.

Araştırmanın birinci bölümünde, turizm kavramı ve çeşitleri ile inanç turizminin tarihsel gelişimi ve günümüzde ki durumu detaylı şekilde açıklanmıştır. İkinci ve üçüncü bölümde, Şanlıurfa ve Konya illerinin genel yapısı, kültürel ve tarihsel değerleri ve tek tanrılı dinler öncesinden başlanarak günümüzde önem arz eden üç semavi dinin inanç turizmi potansiyeli taşıyan destinasyonları detaylı bir şekilde aktarılmıştır.

Dördüncü bölümde, konu bütününde anlatılan kavramsal çerçevenin Şanlıurfa ve Konya illerinde ki halkın inanç turizminden beklentisini ölçmek ve Şanlıurfa ve Konya’ya gelen turistlerin geliş amaçlarını, tatmin düzeylerini ve destinasyonlar da ne tür değişiklikler olması gerektiği hususunda anket sorularına cevap vermeleri istenmiş ve bu sonuçlar daha sonra analiz edilerek yorumlanmıştır.

(17)

BİRİNCİ BÖLÜM

İNANÇ TURİZMİ

1.1. Turizm Kavramı

Turizmin kelime kökenine indiğimiz zaman Latince ’de “Tornus” sözcüğüne rastlamaktayız. “Tornus” dönme hareketini ifade etmektedir ve İngilizce ’de ki “Tour” , “Tourism” sözcüklerinin kökenini teşkil etmektedir. Tour, şehir ziyaretlerini, iş ve eğlence amaçlı yapılan seyahatlerin bütününü ifade etmektedir. Touring ise zevk için yapılan eğitsel ve kültürel özellik gösteren seyahatleri kapsamaktadır (Ünüvar, 2009: 376).

Turizm genel olarak sürekli yaşanılan yer dışında tüketici olarak tatil, dinlenme, eğlenme vb. ihtiyaçların giderilmesi amacıyla yapılan seyahatler ve geçici konaklama hareketlerinin bütününü ifade etmektedir (Yıldız, 2011: 55).

Hunziker ve Krapf turizmi şöyle tanımlamaktadırlar; turizm devamlı yerleşme şekline dönmemek ve para kazanma amacına dayanmamak şartı ile bölge yabancılarının seyahat ve konaklamalarından doğan olaylar bütünüdür (Gökdeniz, 1994: 3).

Bir diğer tanıma göre turizm; Turistleri ve diğer ziyaretçileri ağırlama süreci içerisinde turistler ile turizm işletmeleri, ev sahibi devlet ve toplumlar arasında ki etkileşimler sonucu oluşan ilişkileri ifade etmektedir (Sezgin ve Ünüsan, 2007: 17).

Bu tanımlara ek olarak UNWTO’nun turizm tanımı, gelir getirici hiçbir uğraşta bulunmamak ve sürekli kalışa dönüşmemek şartı ile bireylerin geçici konaklamalarından doğan olaylar bütünüdür (http://www.unwto.org/).

1.2. Turizmin Tarihsel Gelişimi

İnsanlık tarih boyunca seyahatler gerçekleştirmiş ve keşifler yapmıştır. İlk zamanlarda avcı, toplayıcı durumunda olan insanlar yaşamak ve yiyecek ihtiyacı için bu seyahatleri gerçekleştirmişlerdir. Daha sonra yerleşik hayata geçen insanlar seyahat amacını ticaret olarak değiştirmiş ve dünyayı keşfetmeye başlamışlardır (Eralp, 1983: 1-10).

(18)

Roma ve Yunan imparatorlukları dönemlerinde başlayan olimpiyat oyunları önemli bir seyahat etme nedeniydi. Farklı şehirlerden oyunları izlemek isteyenler ve oyunlara katılmak isteyenler sürekli oyunların yapıldığı şehirlere seyahat etmekteydiler (Öter, 2001: 17).

Hristiyanlığın ortaya çıkmaya başladığı dönemlerde Roma imparatorluğunun dini Pagandı ve Roma imparatorluğu Hristiyanlığa karşı bir tutum sergiliyordu. Bu durum havarilerin gizli bir şekilde Hristiyan dininin yayılmasını sağlamak amacıyla seyahat etmelerine neden olmuştur. Bu seyahatler tam anlamıyla günümüz turizm olgusunu oluşturmasa da ileri ki dönemlerde Hristiyanların güçlenmesi ve Kiliselerin gücünün artmasıyla insanlara buyurdukları kutsal şehirlere seyahatleri başlatmış ve bu durum günümüz turizm olgusu ile örtüşmeye başlamıştır. Hristiyanların Kudüs kentine hacı olmak için gittikleri Orta Çağda, İslamiyet dini ortaya çıkmaya başladı ve Müslümanlarda dini amaçlı seyahatlerini gerçekleştirmeye başladılar (Eykay, 2013: 8).

İstanbul’un fethinden sonra Bizans’taki bilginler Roma’ya sığınmış ve Romalılara Yunancayı öğretip antik kültüre sempati duyulmasını sağlamışlar ve bu durum sonucu Roma’daki antik eserlere ilgi artmış ve seyahatler başlamıştır. Böylelikle dünyada ekonomi, spor, inanç ve kültür turizminin adımları atılmış oldu. 1492 yılında Vasco de Gama’nın gemi ile Hindistan’a ulaşması, 1519 yılında Macellan’ın dünya seyahatlerine başlaması insanların bilmedikleri yerleri görmek ve tanımak nedeniyle yapmış oldukları yolculukların temelini oluşturmuştur (Yıldız, 2011: 56-57).

XVIII. ve XIX. Yüzyıllarda Avrupa’da özgürlük ve demokrasi havasının esmesi kitleleri etkilemiştir. Kuşkusuz özgürlük ve demokrasi düşüncesinin yayılmasının en önemli sebebi Fransız ihtilalidir. Daha sonra Avrupa’da sosyal, ekonomik ve siyasal alanlarda değişimler ortaya çıkmış ve yeni burjuva sınıfı ve zenginler uzak ülkelere seyahat etmek, oraları görmek ve tanımak istemiştir. Bu istek turizm hareketini önemli ölçüde etkilemiştir (Usta, 2014: 32). Yeni Çağ’da da turizm faaliyetleri, bilim, teknik, kültür ve ticaretin gelişmesiyle hareketlenmiştir. Osmanlı Devletinin karayolları üzerine inşa ettiği hanlar, kervansaraylar seyahatlerin kolay ve güvenilir olmasını sağlamıştır. XVIII. Yüzyıl Avrupa’sında buharlı gemi ve trenlerin

(19)

gelişmesi ile seyahatler hız kazanmış ve bunun sonucunda 1841 yılında Thomas Cook 750 kişilik bir kafileyi tren seyahati ile bir kentten başka bir kente götürerek ilk toplu taşıma seyahati gerçekleşmiş oldu (Şahiner, 2012: 9).

1.3. Turizm Çeşitleri

Turizm kapsamlı birçok bilim dalı ve faaliyetlerle ilişki içerisinde olduğu için turizm çeşitleri artmıştır. Turizm çeşitleri ve sınıflandırılması çok çeşitli kriterlere göre yapılmaktadır. Konumuz bakımından turizm çeşitlerini kısaca açıklamakta yarar bulunmaktadır.

1.3.1. Ziyaret Edilen Yere Göre Turizm

Turizm hareketleri turistin geldiği veya seyahat edilen turizm bölgesine göre “iç turizm” ve “dış turizm” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bazı kaynaklar ulusal sınırlar içinde ya da dışında olmasından dolayı “ulusal turizm” ve “uluslararası turizm” olarakta adlandırmaktadır.

1.3.1.1. İç Turizm

Bir ülke vatandaşının kendi ülke sınırları içerisinde turizm faaliyetleri içinde bulunmasına “iç turizm” denilmektedir. Bu turizm faaliyetlerinde bulunanların pasaport, vize, döviz alışverişi gibi işlemlere ihtiyacı yoktur (Görgün, 2011: 14). İç turizmin ekonomiye döviz getirisi yoktur ama ülkede bölgeler arası ekonomik dengeyi sağlayacak büyük bir etkendir. Ekonomik getirisinin yanı sıra iç turizm; katılan kişilerin kendi ülkelerinde ki doğal ve kültürel değerlerini öğrenmelerine ve kültürel değerlerini sevmelerine yardımcı olan, sosyal faydası yüksek ve iş yaşamında verimliliği arttıran önemli bir turizm şeklidir (Kozak, 2012: 20).

1.3.1.2. Dış Turizm

Dış turizm, katılımcının kendi ülke sınırları dışına çıkarak turistik faaliyette bulunması olarak tanımlanabilmektedir. Dış turizmde vize, pasaport ve döviz alışverişi işlemleri vardır. Dış turizmin büyük bir döviz getirisi bulunmaktadır ve dış turizm aktif ve pasif olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Dış aktif turizm yabancı kişilerin ülkemize gelmesi iken dış pasif turizm ise ülke vatandaşımızın yurt dışında

(20)

herhangi bir ülkeye turistik faaliyet amacıyla gitmesidir. Dış turizm sayesinde ülkeler arası barış ve kültürel kaynaşma sağlanır ve farklı kültürlere saygı duyma bilincinin oluşması ile toplumsal etki olumlu yönde ilerler (Kater, 2008: 9-10).

1.3.2. Katılanların Sayısına Göre Turizm

Katılanların sayısına göre turizm 3’e ayrılmaktadır. Bunlar, bireysel, kitle ve grup turizmidir. Kişilerin tek tek turizm hareketinde bulunmasına bireysel turizm, birbirleri ile bağlantıları olmayan büyük gruplardan oluşan turizm hareketine kitle turizmi ve aralarında bir takım ortak niteliklere sahip olanlara da grup turizmi denilmektedir.

1.3.2.1. Bireysel Turizm

Globalleşen dünyada sınırların yavaş yavaş ortadan kalkması bireysel turizm hareketlerinin artışında önemli bir etkendir. İnsanlar içinde yaşamış oldukları dünyayı tanımak arzusuyla bütün dünya kültürleriyle buluşmak istemektedirler ve bu bireysel turizmi tetiklemektedir (Boz, 2004: 74).

Bireysel turizme katılanların profilleri incelendiği zaman üst gelir grubunda yer alan gençler, öğrenciler ya da okulu yeni bitirmiş kimseler olduğu anlaşılmaktadır. Bireysel turizmine katılanların çoğu erkek iken şuanda kadınlarda bireysel turizm hareketi içerisinde yer almaktadırlar (Ongun, 2004: 17).

1.3.2.2. Kitle Turizmi

Kitle turizmi 1960’lardan sonra orta gelirli sınıfın öncülük etmeye başladığı bir turizm türü olmuştur. Sanayi devrimi ile gelir düzeyinde ki artış ve boş zaman fazlalığı özellikle havayolu taşımacılığının toplum kullanımına sunulmasıyla kitlelerin seyahat etmesi ve kitle turizminin kendine özgü bir organizasyon oluşturmasını sağlamıştır (Ovalı, 2007: 66). Kitle turizminin en belirgin özelliği katılanların daha çok paket turları tercih etmesidir. Kitle turizmine katılan grupların sürekliliği de söz konusudur (Ongun, 2004: 17).

(21)

1.3.2.3. Grup Turizmi

Çeşitli toplumsal grupların turizme birlikte katılmaları sonucu meydana gelen turizm türüdür. Öğrenci grupları, meslek organları ve dernek üyeleri grup turizmi hareketine katılanlar arasından örnek olarak gösterilebilirler. Bir turizm hareketinin Grup turizmi olabilmesi için katılan sayısının 11 ile 16 kişi arasında olması gerekmektedir. Grup turizmini kitle turizminden ayıran nokta kişi sayısı aralığının belli olması ve katılan grupların sürekliliğinin olmaması gerekmektedir (Kozak, 2012: 20).

1.3.3. Katılanların Yaşlarına Göre Turizm

Turizm hareketlerine katılımda etkili bir diğer unsur da insanların yaş durumudur. İnsanların yaş durumu ile turizm hareketlerine katılım arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Yaşlara göre dağılımda “gençlik turizmi”, “yetişkin (orta yaş) turizmi” ve “üçüncü yaş turizmi” şeklinde üç çeşit turizm ortaya çıkmaktadır.

1.3.3.1. Gençlik Turizmi

15-24 yaş arası bireylerin aile ve yakınları olmaksızın katıldıkları turizm hareketidir. Gençlerin turizme katılımları diğer yaş gruplarından daha yüksektir. Genç insanların yapıları gereği macera ve değişime açık olmaları, sorumluluklarının az olması ve konaklama konusunda fazla titiz davranmamaları bu yaş turizminin seyahat eğilimini arttırmaktadır (Hayta, 2008: 32).

Uluslararası birçok kuruluş gençlik turizmi alanında hizmet vermektedir. Bazıları şunlardır:

 Uluslararası Gençlik Hostel Federasyonu (IYHF)  Uluslararası Öğrenci Seyahat Konfederasyonu (ISTC)

 Uluslararası Gençlik Seyahat Organizasyonları Federasyonu (FIYTO) Bu kuruluşlar tarafından verilen kartlar ile birçok avantaj elde edilebilmektedir.

Kasım 1991 yılında New Delhi’de gençlik turizmi ile ilgili Dünya Turizm örgütü tarafından uluslararası bir konferans düzenlenmiştir. Bu düzenlenen toplantıya

(22)

50’den fazla ülkenin katılması gençlik turizmi olayının günümüzde ne denli önemli olduğunu göstermektedir (Oral, 1992: 125).

1.3.3.2. Orta Yaş Turizmi

25-60 yaş grubu geniş halk kitlelerinin katıldığı turizm hareketleridir. Ekonomik gücü olanların ve daha çok ailelerin oluşturduğu bir turizm çeşididir. Turizm hareketine katılanların çoğunluğunun aile olmasından dolayı diğer yaş gurubu turizm türlerinden farklılık arz etmektedirler. Bu grubun gezi ve zamanı; aile fertlerinin okul, çalışma zamanı gibi koşulları belirlemekte ve genellikle yaz aylarında turizm faaliyetlerine katılabilmektedirler. Eş ve çocukların uygun oldukları zamanda tatile çıkmaları, eş ve çocukların birlikte rahat seyahat edebilecekleri ulaşım araçlarını seçmek, belirgin bir özellik olarak karşımıza çıkmaktadır (Türkoğlu, 2011: 7).

1.3.3.3. Üçüncü Yaş Turizm

Genellikle emekliye ayrılmış 60 ve üzeri yaşa sahip insanların katıldığı turizm hareketleridir (İri, 2009: 42). Gelişmiş ülkelerde, sağlık koşullarının iyileşmesi ile birlikte insan ömrü uzamış; bunun sonucunda 65 ve daha yukarı yaştakilerin toplumdaki oranları yükselmiştir. Bu insanların iş hayatı da sonlanınca ellerinde bolca vakit kalmaktadır ve bunun sonucunda turizme yönelmektedirler. Üçüncü yaş turizmine katılanlar genellikle sağlık, inanç ve kültür turizmi üzerinde yoğunlaşmaktadırlar (Ongun, 2004: 20). 1999 yılında 593 milyon olan 60 yaş ve üstü turist sayısının 2050 yılına gelindiğinde 2 milyara ulaşması beklenmektedir. Bu rakam toplam turizm harcamalarının üçte birini oluşturabilecek seviyededir (Cengiz ve Kantarcı, 2013: 31).

1.3.4. Katılanların Gelir Düzeyine Göre Turizm

Turizm faaliyetlerine katılmada etkili olan bir diğer faktörde, insanların sahip oldukları toplumsal statü, refah seviyesi ve ekonomik durumudur. Bu çeşide uygun olarak turizm, “sosyal turizm” ve “lüks (selektif) turizm” olarak ikiye ayrılmaktadır.

(23)

1.3.4.1. Sosyal Turizm

Sosyal turizm, ekonomik durumları zayıf olan memur, işçi, öğrenci, bedensel engelli ve emekli gibi kitlelerin özel önlemler ve destekleyiciler yolu ile turizm hareketlerinde bulunmaları amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler bütününü ifade etmektedir (Kızılırmak ve Ertuğral, 2012: 36). Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere sosyal turizmde ölçü olarak ‘ekonomik güç’ esas alınmaktadır.

1936 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ücretli izinler konusunda ki uluslararası düzeyde ilkeler saptaması ile sosyal turizm daha büyük önem taşımaya başlamıştır. Sosyal turizmin temel özellikleri, düşük fiyat, toplu tüketim ve kar amacının bulunmamasıdır. Sosyal turizminin geliştirilmesi için çeşitli ülkelerde tatil kredileri, seyahat araçlarında özel indirimler, taksitli tatil ve öğrenci yurtlarının tatil döneminde kullanıma açılması sağlanmaktadır (Kozak, 2012: 25).

1.3.4.2. Lüks Turizm

Yüksek gelir düzeyine sahip kişilere yönelik turizm hareketidir. Lüks turizme katılan kişiler, genellikle hızlı ve rahat ulaşımı tercih etmekte ve hava alanlarının ve yat limanlarının bulunduğu destinasyon merkezlerini tercih etmektedirler. Pahalı ve kaliteli ürünleri alırlar ve büyük miktarlarda harcama yaparlar (Hazar, 2010: 81).

1.3.5. Katılanların Amaçlarına Göre Turizm

İnsanların turizm hareketine katılmasını sağlayan çeşitli nedenler bulunmaktadır. Bir turistin hangi amaç ve beklentiler ile seyahate karar vermiş olduğunu belirlemek, amaçların birbirleri ile yakın ilişki içerisinde olmasından dolayı oldukça güçtür. Bununla beraber konaklama ve seyahat süresince yapılan etkinliklerin ve kurulan ilişkilerin hangi doğrultuda gerçekleştiğine bakılarak temel amacın belirlenmesi mümkün olabilmektedir. Başlıca temel amaçları konunun alt başlıkları içerisinde açıklanmaktadır.

1.3.5.1. Kültür Turizmi

Kültür kelimesi ilk olarak Latincede ‘culture’ kelimesi olarak karşımıza çıkmaktadır ve bu kelime ‘colere’ yani ekip-biçmek kelimesinden türemiştir. İlk kez

(24)

Voltaire ‘culture’ kelimesini insan zekâsının oluşumu, gelişimi ve geliştirilmesi anlamında kullanmıştır. Sözcük daha sonra Almancaya geçmiş ve ‘cultur’ olarak Almancada yer almıştır. Etnolog G. Klemm ‘İnsan Genel Kültür Tarihi’ adlı on ciltlik eserinde Cultur kelimesini uygarlık ve kültürel evrim anlamında kullanmıştır (Güleryüzlü, 2008: 4). Kültür turizmi ilk kez 1969 yılında Kanada’nın Ontario kentinde yapılan bir kongrede, dar anlamıyla, kültürel motivasyonlar ile seyahat etmek olarak tanımlanmıştır (Erişen, 2010: 74).

Richards G. kültür turizmini şu şekilde açıklamaktadır: İnsanların kültür ihtiyaçlarını gidermek amacı ile sürekli oturdukları yerlerden farklı kültürleri tanımak ve deneyimler kazanmak amacı ile turistik değerlere sahip yerlere seyahat etmeleridir (Richards, 1996: 23).

Kültür turizmi ziyaretçilerin gittikleri yerlerde ki, tarihi değerleri görmek, festival, folklor, sergi gibi sanatsal etkinliklere katılmak ve geçmiş uygarlıkların kültürel değerlerini tanımak amaçlı yapılan gezileri kapsamaktadır (Üsküdar, 2012: 12). Turistlerin alışılagelmiş deniz-kum-güneş turizminin dışında, kültürel açıdan zengin olan yerleri görmek, dünya üzerinde kaybolmaya yüz tutmuş yaşam biçimlerini izlemek ve bu değerleri anı olarak saklama isteğinden dolayı kültür turizmi gün geçtikçe daha fazla değer kazanmaktadır (Özdamar, 2011: 31).

Kültür turizmi potansiyeli açısından Türkiye, dünyanın en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapmış olup kültürel ve tarihi zenginlikleriyle adeta göz kamaştırmaktadır. Tarih öncesi dönemlerinden günümüze kadar birçok uygarlık bu topraklar üzerinde yaşamış ve insanlık kültürüne büyük miraslar bırakmışlardır (Çelik, 2008: 15).

Tablo 1: Türkiye Genelinde Tescilli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları

TÜRKİYE GENELİNDE TESCİLLİ

TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARI

TAŞINMAZ SAYISI

Sivil Mimarlık Örneği 63923

Dinsel Yapılar 8997

(25)

İdari Yapılar 2610

Askeri Yapılar 1058

Endüstriyel ve Ticari Yapılar 3624

Mezarlıklar 3544

Şehitlikler 253

Anıt ve Abideler 329

Kalıntılar 2190

Korunmaya Alınan Sokaklar 61

TOPLAM 96953

Kaynak: http://kvmgm.kultur.gov.tr/

Yukarıda ki tablodan da anlaşılacağı üzere ülkemiz sahip olduğu 96953 taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ile adeta bir açık hava müzesi konumundadır.

1.3.5.2. Kongre Turizmi

II. Dünya Savaşı sonrasında yapılan kongre sayısında ki ciddi artış kongreciliğin bir meslek haline gelmesini sağlamış ve kongre organizasyonu sırasında oluşan hareketliliğinde turizm olayı ve bir turizm hareketi olarak adlandırılmasına neden olmuştur.

Kongre turizmi, kişilerin sürekli konakladıkları veya çalıştıkları yerler dışında meslek kollarında ya da uzmanlık gerektiren bilimsel alanlarda belli bir konu üzerinde bilgi alışverişi yapmak amacı ile bir araya gelmelerinden ortaya çıkan seyahat ve konaklama ilişkilerinin bütününü ifade etmektedir (Aymankuy, 1997: 9).

Kongre turizmi çok yönlü bir turizm türüdür. Kongre turizminin asıl nedenini toplantı oluştursa da bir kongre programı sadece toplantılardan meydana gelmez. Kongre sonrası eğlence, alışveriş ve kültür gezisi gibi aktiviteleri de barındırabilmektedir. Kongre katılımcıları kimi zaman gidilen yerde konaklama süresini uzatıp turistik faaliyetine devam edebilmektedir. Bu nedenle kongre turizmi diğer turizm türleri ile ilişki içerisindedir (Arslan, 2008: 7-8).

(26)

Kongre turizmine katılanların seyahat ve konaklama masrafları genellikle bağlı oldukları kurum veya şirketlerce ödenmektedir ve bu harcamalar şirketler tarafından vergiden düşülmektedir. Bu nedenle kongre turizmine katılanlar ülkeyi ve kenti daha iyi tanımak amacıyla konaklama sürelerini uzatmaktadırlar. Günlük kongre turizm harcamaları uluslararası turizm harcamaları ortalamasının en az iki katıdır (Oktay, 1997: 52-53).

Kongre turizminin turizm işletmeleri açısından da önemi oldukça büyüktür. Kongre düzenleyicileri genellikle ılıman iklimleri seçmekte ve kongreleri ilkbahar ile sonbahar ayları arasında gerçekleştirmektedirler. Kongre turizm faaliyetleri sezon dışında gerçekleştiği için işletmeler yıl boyunca açık kalabilmekte ve gelir elde edebilmektedirler. Turizm işletmelerinin kongre turizmi için sezon dışında açık olması kalifiye eleman istihdamının da artmasına neden olacaktır (Enes, 2013: 20).

Uluslararası Dernekler Birliği (UIA) kayıtlarına göre bilinen ilk uluslararası kongre 1681 yılında Roma’da tıp alanında yapılmıştır. Fakat uluslararası kongreler literatüründe politik öneminden dolayı 18 Temmuz 1914- 9 Haziran 1915 tarihleri arasında yapılan Viyana Kongresi modern anlamda ki ilk ve Dünya’nın en uzun kongresi olarak tarihe geçmiştir (Aymankuy, 2003: 5)

Ülkemiz ilk uluslararası kongrelere 1969 yılında “Dünya Uluslararası Kızılhaç Kongresi” ve “Dünya Ticaret Odaları Uluslararası Kongresi” ile ev sahipliği yapmıştır (Aydın, 1997: 23). 2013 yılında Türkiye’ye konferans, toplantı vb. amaçlar ile gelen yabancı sayısı 2.082.47 iken ülke içerisinde kongre turizmine katılan vatandaşımızın sayısı ise 250.667’dir (http://www.tuik.gov.tr/).

Türkiye’nin kongre turizmi sektöründe ki sorunları şu şekilde sıralamak mümkündür (Atabaş, 2008: 47-49):

 Var olan destinasyonların sayısının yetersiz olması ve yeni destinasyonların biran önce ülkeye kazandırılması gerekmektedir.

 Türkiye’nin kongre turizminde Davos ve Cenevre gibi uluslararası düzeyde markalaşmış destinasyonlara ihtiyacı vardır.

(27)

 Kongre turizminin gelişmesi için ilave alt yapı imkânlarına ihtiyaç duyulmaktadır.

 Ülkenin ya da destinasyonun genel tanıtımının yanı sıra kongre ve ziyaretçi büroları veya kongre merkezleri çeşitli pazarlama yöntemleri kullanılarak doğrudan veya dolaylı olarak pazarlanmalıdır.

1.3.5.3. Deniz Turizmi

Turistik ürün çeşitlendirilmesi açısından genel olarak deniz turizmi; denizde gerçekleştirilen kıyı turizminden farklı olan turizm türlerini ifade etmektedir. Yat ve Kruvaziyer turizmi olarak ikiye ayrılmaktadır.

Yat, 17. Yüzyılda su kanallarında hızlı giden ve rahat manevra imkânı taşıyan teknelere verilen isimdir. Teknolojik ilerlemeler ile yatlar Avrupa’ya yayılınca lüks bir ulaşım aracı haline dönüşmüşlerdir. Yatlar yelkenli ve motorlu olmak üzere iki türe ayrılmaktadır. Yatların hangi türü olursa olsun insanların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde dizayn edilmektedirler. Yatlar diğer adıyla yüzen ev olarak adlandırılmaktadır (Albayrak, 2013: 203). Türkiye’de yat turizminin 35-40 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. Ege ve Batı Akdeniz kıyılarına özel yatları ile gelen yabancı turistler tatillerini bu kıyılarda geçirmiş fakat ülke turizmine bir katkısı olmamıştır. Deniz turizmini geliştirmek için Türkiye’de yat limanı sorunu ilk kez İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında (1968-1972) ele alınmıştır. Bodrum yat limanı 1976’da, Kuşadası yat limanı ise 1977’de hizmete girmiştir. Daha sonra 12 Mart 1982 tarihli Turizm Teşvik Kanunu, Bakanlık izni ile gerçek ya da tüzel kişilerin yat limanı işletmeciliği yapabilmesine olanak sağlanmıştır. Aynı zamanda yasa yabancılarında Türk ortak bulundurmak koşulu ile yat limanı işletme belgesi almasına olanak sağlamaktadır (Güner, 1995: 201-202).

Kruvaziyer gemi, içerisinde birçok konaklama, yemek ve eğlence seçenekleri bulunduran yüksek hizmet standartlarına sahip ve programlanmış belli rotalar üzerinde turistik amaçlı çalışan gemilerdir (http://tr.wikipedia.org/). Kruvaziyer gemilerle yolcu taşımacılığı ilk kez Albert Blain tarafından 1890 yılında gerçekleştirilmiştir. II. Dünya Savaşından sonra Kruvaziyer gemiler daha donanımlı ve modern hale gelmeye başlamış ve 1995 yılından sonra modern anlamını kazanan

(28)

Kruvaziyer gemi işletmeciliği her geçen gün önem kazanmaya devam etmektedir (Üçışık ve Kadıoğlu, 2001: 84).

Ülkemiz Kruvaziyer destinasyonları içerisinde en çok dikkat çeken sahalardan biri olan Akdeniz Havzasında bulunmaktadır. Türkiye Kruvaziyer turizminde bulunduğu konum itibari ile 3 tarafı denizlerle çevrili ve Doğu Akdeniz kıyı şeridi uzunluğu en fazla olan (8333 km) ilgi çekici limanlara sahip bir konumdadır (Sezer, 2014: 54). Türkiye’de 2015 yılı itibari ile 436 mavi bayraklı plaj, 22 mavi bayraklı marina ve 14 mavi bayraklı yat bulunmaktadır (http://www.mavibayrak.org.tr/).

1.3.5.4. Sağlık ve Termal Turizmi

Sağlık turizmi tedavi amaçlı kaplıca veya bir başka sağlık merkezine seyahat eden kişilerin fiziksel iyilik hallerini geliştirmek amacıyla veya estetik cerrahi operasyon gereksinimi olanlarla birlikte uluslararası hasta potansiyellerini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm türüdür (http://www.kultur.gov.tr/)

Sağlık turizmi dinlenme ve tedavi amaçlı yapılan, su, iklim ve doğal tedavi yöntemlerini kapsayan bir turizm türüdür. Doğanın tedavi edici özelliğinden faydalanmak isteyen insanlar hamam, kaplıca, kür merkezlerine ve bazı tıbbi hizmetlerin sunulduğu ucuz sağlık merkezlerine gitmektedirler (Erhan, 2010: 35).

Sağlık turizmi klimatizm (temiz havadan yararlanma), termalizm (kaplıca) ve üvalizm (meyve-sebze kürü tedavisi) gibi belirtilen çeşitlerin doğmasına da yol açmıştır. Son zamanlarda tedavi ve cerrahi müdahale amaçlı seyahatleri vurgulayan medikal turizmde önemli bir unsur olarak turizm literatürlerine girmiştir (İçöz, 2009: 2260).

Türkiye jeomorfolojik özelliklerinden dolayı jeotermal kaynak potansiyeli bakımından Dünyada ilk 7 ülke arasında olup Avrupa’da ise 1. Sırada bulunmaktadır. Ülkemiz yüksek mineralizasyon içeriği sayesinde etkin tedavi edici özelliklere sahip termal su potansiyelinin, zengin kültürel birikim, tarihi değerler ve iklimsel özellikleri ile birleşmesi sonucunda eşsiz bir sağlık turizm ortamı sunmaktadır (Polat, 2008: 83).

(29)

Ülkemizde Kültür ve Turizm Bakanlığından termal amacına yönelik olarak (Sağlık Bakanlığınca kür merkezi uygun görülen) turizm yatırım belgesi almış 15 tesisin yatak sayısı 7.447, turizm işletme belgesi almış 50 tesisin yatak sayısı ise 15.796’dir. Yaklaşık olarak 6.174 yatak kapasiteli 35 tesis ise yerel idare tarafından belgelendirilmiştir. 2013 yılında yabancıların ve ülke vatandaşımızın sağlık amaçlı turizme katılanlarının sayısı toplam 140.465 kişidir.

1.3.5.5. Spor Turizmi

Spor turizmi, yaşadığı ortamın dışına geçici olarak yapılan seyahatlerde sportif aktivitelere planlı veya tesadüfen aktif veya pasif olarak katılım olarak tanımlanmaktadır (Kasap ve Faiz, 2008: 20). Sporun insanlık için tam olarak hangi tarihlerde başladığı bilinmese de Yunan, Roma, Mısır ve Çin kültürlerinde organize sporların yeri ve önemi çok büyüktür. Yunanistan’da Olimpia’daki Pan Hellenic oyunları bu yarışma ya da festivallerin en önemlisi olarak kabul edilir. Yunanlıların spora bakış açılarında göze çarpan en önemli olgulardan biri “yaşamak için savaş – savaşmak için yaşa” sloganıdır. Yunanlılar hızlı koşulara, güreşte becerili olmaya, fiziksel güzelliğe çok büyük hayranlık duyuyorlardı (Karakoç, 2011: 18).

Spor turizmi çeşitleri 3 kategoriye ayrılmaktadır. Bunlar (Miçooğulları, 2004: 19-20);

 Olay Tabanlı Spor Turizmi; Olimpiyatlar ve herhangi bir branşta yapılan Dünya Kupaları gibi bütün dünyanın takip ettiği organizasyonların bulunduğu spor turizm çeşididir.

 Aktif Spor Turizmi; Golf, kayak, tenis, sörf vb. gibi bireysel katılımların yoğun olduğu birçok spor branşını içeren spor turizmi çeşididir.

 Nostalji Spor Turizmi; Uzun süreden beri yapılmakta olan ünlü sportif organizasyonlara katılım ve ya bulunma amacı ile yapılan spor turizmi çeşididir.

(30)

1.3.5.6. Av Turizmi

İnsanların avlanmak amacı ile katıldıkları turizm hareketleridir. Av turizmine katılanlar genellikle yüksek gelir düzeyine sahip insanlardan oluşmaktadır. Türkiye, coğrafi yapısı, bitki örtüsü ve yaban hayatı bakımından av turizmine elverişli bir konumdadır. (Hazar, 2010: 79).

Türkiye’de 1977 yılında ilk av turizmi uygulamasına yaban domuzu avı ile başlanmıştır. 1971 yılında çıkarılan Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile av turizmi yönetmeliği hazırlanmış ve yabancı turistlerin A grubu seyahat acentalarının aracılığı ile avlanabilmesine izin verilmiştir (Şafak, 2003: 137). Av turizmine katılan yabancıların harcamalarının yüksek olması, tatil turizmi sezonunun dışında yapılması ve en önemlisi de ülkemizin bu alandaki olanaklarının fazla olması gibi nedenlerden dolayı üzerinde önemle durulması gereken bir turizm türüdür (Akova, 2000: 75).

1.3.5.7. Dağ ve Kış Turizmi

Kış mevsiminde gerçekleşen turizm türü olan kış turizmine konu olan en büyük etkinlik kayak sporudur. Kış turizmi merkezlerinin dağlar olması nedeniyle rekreasyon turizmi olarakta adlandırılmaktadır. Son yıllarda kış turizmi dünyada yoğun talep görmeye başlamış ve özelliklede İsviçre ve Avusturya’nın Alp Dağlarında bu ülkelere büyük döviz girdisi sağlamıştır. Dünya’da ve Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda kış turizmine yönelik işletmelerde talep fazlalığı söz konusudur. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı kış turizmine hizmet verecek işletmeler için gerekli teşvikleri sağlamaktadır (Hussein ve Saç, 2008: 41-42).

Türkiye’de kış turizmi henüz tam olarak uluslararası çapta rekabetçi bir alt ve üst yapıya kavuşamamıştır fakat yeryüzü şekilleri ve iklimsel kaynaklar açısından geliştirilmeye fazlasıyla müsait durumdadır. Türkiye’de bulunan mevcut kayak merkezlerinden bazıları şunlardır; Kartalkaya, Uludağ, Sarıkamış, Erciyes, Palandöken, Davraz ve Kartepedir (Demiroğlu, 2014: 121).

Şanlıurfa’da bulunan Karacadağ kayak tesisi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ilk ve tek kış turizmi merkezi olması ve yöre halkının kış turizmine yönelik rekreasyon ihtiyaçlarını karşılaması açısından önemi büyüktür. Fakat Karacadağ

(31)

kayak merkezinde bulunan tesisler uluslararası standartlardan oldukça uzaktadır (Aytaç vd, 2014: 303).

1.3.5.8. Yayla Turizmi

Yayla Turizmi, doğayla iç içe yaşamayı sevenler veya macera tutkunlarının genellikle kısa süreli konaklama amacıyla yüksek rakımlı yerlerde yaptıkları turizm faaliyetidir. Yayla Turizminde amaç, ülkemizin kendine özgü doğal ve kültürel değerleri olan yaylaların ve yayla yaşamının, koruma ve kullanma dengesi dikkate alınarak turizm faaliyetleri içinde değerlendirilmesidir (Yılmaz ve Gürol, 2012: 29).

Son yıllarda insanlar kitle turizmi yerine bireysel olarak turizm hareketlerine katılma ve seyahatleri süresince geleneksel yaşamları görüp yerel halk ile iletişim kurma eğilimi göstermektedirler. Bu nedenle çevre korumaya son derece duyarlı bir turizm çeşidi olan yayla turizmine yönelmektedirler (Kızılırmak, 2006: 189).

Turizmin ülke geneline ve bütün yıla yayılması, Ege ve Akdeniz bölgelerinde turizmin yarattığı baskının azaltılması, turizmin çeşitlendirilmesi ve yörelerde ki turizm potansiyelinin harekete geçirilmesi amacıyla, yayla turizmi konusunda 1990 yılında başlatılan “Yayla Turizmi Projesi” kapsamında araştırma, planlama ve altyapı uygulamalarına yönelik çalışmalar başlatılmış ve günümüze kadar bu çalışmalar yenilenerek devam etmektedir (Kızılırmak, 2006: 79).

1.3.5.9. İnanç Turizmi

Din kavramı, insanları seyahate teşvik eden en eski etkenlerden biridir. Bu açıdan inanç turizmi ele alındığında, farklı dinlerce kutsal kabul edilen yerleri ziyaret etmek, dinsel toplantı ve törenler yapmak, dinsel görevleri yerine getirmek veya dinsel tarihi açısından önemli olan çekim merkezlerini görmek amacıyla düzenlenen ve kimi dinler için belli tarihlerde yoğunluk kazanan seyahat ve konaklamalardan oluşan bir turizm çeşididir (Yılmaz vd, 2007: 13). Konunun devamında İnanç turizmi daha detaylı bir şekilde ele alınacaktır.

(32)

1.4. İnanç Turizmi

İnanç turizmi, kutsal yerlere merakı olan veya o dine mensup turistlerce ziyaret edilmesi sonucu ortaya çıkan bir turizm çeşididir. Türkiye’de inanç turizmi kapsamında görülecek sayısız eserler bulunmaktadır. Bu eserler sadece İslam Dinine ait olmamakla birlikte diğer semavi dinleri de ilgilendirmektedir. Bu durum ülkemizin inanç turizmi açısından eşsiz bir zenginliğe sahip olduğunu göstermektedir (Paksoy ve Paksoy, 2012: 135).

1.4.1. İnanç Kavramı

Dil bilimciler tarafından araştırılmakta olan “din” kelimesinin kökeni Orta İran’dan geldiği ve İbranice veya Arapça bir kökene dayandığı ileri sürülmektedir. Din kelimesi Kuran-ı Kerim’de yol, ibadet, kanun, itaat, boyun eğme ve hesap gibi anlamları taşımaktadır (Eykay, 2013: 14). Kavramsal olarak Din, Tanrıya, doğaüstü güçlere, kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal kurumdur (Eroğlu ve Kılıç, 2010: 752). İnanç ise; Tanrı’ya, bir dine inanma, birine duyulan güven, iman etme ve inanmak duygusudur (http://www.tdk.gov.tr/).

İnanç insanoğlu için her zaman önem arz etmiştir. İnsanlık tarihinde ne kadar eskiye gidilirse gidilsin insanlar her zaman bir olguya veya güce inanma ihtiyacı duymuşlardır. Şanlıurfa’da bulunan Dünya’nın en eski tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe ’de bunun en büyük kanıtlarındandır.

1.4.2. İnanç ve Turizm ile İlişkisi

İnsanoğlu var olduğundan beri hak veya batıl bir takım olgulara inanma ihtiyacı duymuştur. İnsanlık tarihinin başlangıcından günümüze birçok inanç grupları ve değişik dinler ortaya çıkmış, bu dinlere inanan insanlara bir takım kurallar ve hükümler emredilmiştir. Bu emirlerden bir tanesi de o dine ait kutsal mekânların sık sık ziyaret edilmesi gerektiğidir.

Dini yapılar, dini festivaller, inançlar ve dinsel olaylar turistlerin davranışını etkileyen ve insanları inanç turizmine yönlendiren en önemli faktörlerdendir. İnanç turizmi ilkçağlardan itibaren insan yaşamında önemli bir seyahat amacı oluşturmaktadır (Usta, 2005: 2).

(33)

İnanç turizm konusunda verilebilecek en güzel örnek Mekke’dir. Her yıl milyonlarca Müslümanın ziyaretine konu olan bu kutsal şehir, Suudi Arabistan’ın toplam ziyaretçi sayısının %55’ini oluşturmaktadır. Mekke’de kutsal deneyimi yaşamak isteyen Pakistan, Mali, Çad ve Somali gibi ülkeler zengin olmamasına rağmen bu ülkede yaşayan insanlar belki de yaşamları boyunca tasarruf ettikleri parayı bu kutsal deneyim uğruna harcamaktadırlar (Kahraman ve Türkay, 2014: 55).

İnanç ile turizm arasında ki ilişki dini motivasyon yoğunluk derecesine göre kavramlaştırılabilir. Bazı insanlar kutsal hac, inanç ve dini görevlerin yerine getirilmesi için inanç turizmine katılırken, bazı insanlar ise kişisel veya manevi ihtiyaçlarını karşılamak için inanç turizm hareketine katılırlar. İnanç turizmine katılanların bazıları turistten çok hacı olurken diğer kısım ise hacıdan çok turist olabilir (Sharpley ve Sundaram, 2005: 162).

1.4.3. İnanç Turizmin Tanımı

İnanç turizmi, insanların devamlı olarak ikamet ettikleri ve her zaman ki olağan ihtiyaçlarını karşıladıkları yerler dışına, yani inanç çekim merkezlerine, dini inançlarını tatmin etmek amacıyla yaptıkları ve bu seyahatleri sırasında turizm işletmelerinin ürettikleri mal ve hizmetleri talep ederek, geçici konaklamalardan doğan ilişkiler bütününü ifade etmektedir (Avcı, 2011: 21-22).

İnanç turizminin uluslararası bir öneme sahip olması, önemli bir sosyal hareketi ortaya çıkarırken, dünya üzerindeki farklı toplumların dini bir amaçla bir araya gelmesini sağlamakta ve böylece sosyolojik bir inceleme alanı olarak ortaya çıkmasına da etki etmektedir (Harbalıoğlu ve Özel, 2013: 1065).

1.4.3.1. Aktif İnanç Turizmi

Bir ülke insanının dini ihtiyaçlarını ve görevlerini gerçekleştirmek amacıyla başka ülkelere gitmesi ve bu seyahati boyunca turizm kavramı içindeki ilişkilerden yararlanılması, gidilen ülke için aktif inanç turizmi olarak tanımlanmaktadır (Şaman, 2009: 16).

Aktif inanç turizmi, ülkenin yurt dışından seyahatlerin yapıldığı dini merkezlere sahip olması anlamını taşımaktadır. Aktif inanç turizminin en önemli

(34)

özelliği ziyaretlerin yapıldığı ülke ekonomisine döviz bırakması ve ekonomik bir değer yaratmasıdır (Çelik, 2008: 23). Aktif inanç turizmine, Hristiyanlar bakımından önem arz eden Türkiye Cumhuriyet’i sınırları içerisinde bulunan Deyr-i Yakub manastırı gibi hac yerlerine dini amaçlı yapılan ziyaretler örnek olarak gösterilebilir.

1.4.3.2. Pasif İnanç Turizmi

Pasif inanç turizmi, bir ülke insanının dini inanç ve görevlerini yerine getirmek için başka bir ülke içinde ki dini inanç merkezlerine yaptıkları seyahatleri ve bu seyahatlerde turizm kavramı içinde ki ilişkilerden yararlanmaları sonucu ortaya çıkan ilişkiler pasif inanç turizmi olarak nitelendirilmektedir (Süt, 2010: 24). Pasif inanç turizmine, Türkiye’den hac vazifelerini yerine getirmek için Mekke ve Medine topraklarına yapılan seyahatler örnek olarak gösterilebilir.

1.4.4. İnanç Turizminin Özellikleri

Turizmin diğer çeşitlerinde olduğu gibi inanç turizminde de uygulamada birçok farklılıklara rastlanılmaktadır. Her dinin kuralları içerisinde dini seyahatlerde farklı bir şekilde düzenlenmektedir (Usta, 2005: 8).

İnanç turizminin özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür (Yılmaz vd, 2013: 1042-1043);

 İnanç turizminin temelinde dinsel inanışlar bulunmaktadır,

 İnanç turizmi faaliyetlerinin destinasyonlarda ki somut dinsel öğeler olması,

 İnanç turizminin dindar ya da dindar olmayan turistleri kapsayabilmesi,

 İnanç turizminin on iki ay yapılabilmesi,

 İnanç turizminde ruhsal tahmin arayışının belirginleşmesi,

 İnanç turizmine katılma noktasında ki çeşitli zorlukların önemsenmemesi şeklinde sıralanmaktadır.

(35)

İnanç turizminin dinamik bir özelliği seyahat süresince yapılan hareket alanının genişliğidir. Statik özelliği ise, normal ikamet yeri dışında geçici bir konaklamayı içermesidir. Her iki özellik, turistlerin özel ilgileri ile seyahatin belli bir zaman dilimi içerisinde yapılması sonucu çevre değişikliği yaratmaktadır. Dini inançları nedeniyle hac görevlerini yerine getirmek amacı ile yapılan büyük göç hareketleri ekonomik ve sosyal bakımdan ülkeleri etkilemekte ve özellikle dış ödemeler dengesine olumlu etki yapmaktadır. Hac ziyaretleri yapılabilen dini merkezlere sahip olmak, bu ülkelerin ekonomik gelişmelerini devam ettirmelerini sağlayabilecek kaynaklara sahip demektir. Yaşayan dinlerin hemen hepsinde yılın belirli zamanları, gösteri niteliğinde ibadete ayrılmıştır. Özellikle İslam dininde, Kurban Bayramı’nda Mekke şehrinde yapılan ibadetler ve Kâbe’nin ziyaretinin farz olması, Suudi Arabistan’ın hac gelirlerinden büyük kazanç sağlamasında etkili olmaktadır. Musevilerin Noel’de Kudüs’teki Ağlama Duvarını ziyaret etmeleri, Hristiyanların Vatikan’da Papa’nın yönetiminde 24 Aralık’tan itibaren bir hafta süren Noel ibadetleri Hindu dininde günahlarından arınmak için Ganj nehri sularındaki toplu ibadetleri, bu mekânların özellikle bu dönemlerde yoğun ziyaretçi akınına uğramasına sebep olmaktadır (Turan, 2012: 42-44).

1.4.5. İnsanların İnanç Turizmine Katılma Sebepleri

İnsanların inanç turizmine katılma sebeplerini 4 grup altında toplamak mümkündür. Bunlar; Psikolojik sebepler, dini arz kaynaklarının zenginliği, dini gün ve bayramlar, dini yayma faaliyetleridir.

Psikolojik Sebepler: İslamiyet’in ilk yıllarından itibaren milyonlarca insan hac

vazifesini yerine getirmek için kutsal sayılan Hz. Muhammed’in doğduğu ve yaşadığı Suudi Arabistan’da ki kutsal yerleri ziyaret ederek dini vazifelerini yerine getirmektedir. Her yıl hac organizasyonuna iki milyondan fazla insan eşlik etmektedir (Turan, 2012: 47-48).

Dini Arz Kaynaklarının Zenginliği: Gerek tarihi ve gerekse dini açıdan önem

taşıyan şehirler her zaman inanç turizmi açısından önem arz etmişlerdir. İstanbul, Mekke, Kudüs ve Roma örnek olarak gösterilebilir (Eykay, 2013: 22).

(36)

Dini Gün ve Bayramlar: Dinlerin çoğunda dini öneme sahip günler ve

bayramlar bulunmaktadır. Dinlerin temel felsefesinde bu önemli gün ve bayramlarda insanların bir araya gelip kaynaşması, topluca ibadet etmeleri gerektiğinden bu günler kutsal tatil günleri olarak belirlenmiştir. İslam dininde; Cuma günleri kutsal sayılmış, Ramazan ve Kurban Bayramlarının olduğu günler tatil edilmiştir. Yine Kurban Bayramı döneminde Hac görevi Müslümanlara farz kılınmıştır. Hristiyanlarda ise Hz. İsa’nın doğum günü nedeniyle Aralık ayının son haftası kutsal gün kabul edilmektedir (Eykay, 2013: 23).

Dini Yayma Faaliyetleri: Dinlerin Peygamberleri ve Peygamberlerden sonra

gelen inananlar dini yaymak adına seyahatler gerçekleştirmişler. Bu seyahatlerde ki amaç dine mensup insanların dini bilgilerini arttırmak ve o dine mensup insanlarla kaynaşmayı sağlamaktır. Dini toplantılar, sempozyumlar ve konferanslar düzenlenerek bulundukları coğrafyada karşılaştıkları dinleri ile alakalı konularda bilgi aktarma ve sorunlarda çözüme kavuşturma amaçlanmaktadır (Kaygan ve Sezgin, 2008: 353).

1.4.6. Dünyada İnanç Turizmi

Dünya’da gelişen turizm koşulları insanlık tarihi kadar eski olan inançlar olgusunu da kendi içerisinde barındırmakta ve gelirleri artan insanların ibadet, dini hizmetler ve meraklarını gidermek amacıyla inanç turizmi seyahatine katılanların sayıları gün geçtikçe artmaktadır.

Günümüzde haberleşme, iletişim ve konforlu seyahatlerin kolaylaştığı, teknolojinin ileri seviyelere ulaştığı Avrupa ülkeleri ve Amerika’da kişi başına düşen milli gelirlerin artması inanç turizminin daha geniş kitlelere yayılmasını sağlamıştır. Dünya üzerinde artan yaşlı nüfusu diğer turizm hareketlerine katılamama ve yaşlılık sebebi ile inançlarının gerektirdiği ibadetleri yapmak için inanç turizmine katılmaktadırlar (Sargın, 2006:3-4).

Budizm, Hinduizm, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet’in etkin olduğu topluluklarda dini ve kültürel olaylardan bir tanesi Hac yolculuğudur (Collins, 2010:440).

(37)

Dünyada en çok ziyaret edilen kutsal mekanlar sıralamasında Japonya’da bulunan Meji Shrine ve Sensoji Tapınağı toplam 60 milyon ziyaretçisiyle ilk sırada yer almaktadır. Bunu 21.9 milyon ziyaretçiyle Hindistan'daki Kashi Vishwanath Tapınağı ve 20 milyon ziyaretçiyle Meksika'daki Our Lady of Guadalupe Bazilikası izliyor. Listenin 20'nci sırasında ise İstanbul'daki Sultanahmet Camii bulunuyor. Sultanahmet Camii'nin yıllık ziyaretçi sayısı yaklaşık 5 milyon. 29'uncu sırada ise 3.2 milyon yıllık ziyaretçiyle Ayasofya yer alıyor.

Tablo 2: Dünya’da En Çok Ziyaret Edilen Kutsal Mekânlar

Sıra Kutsal Mekân

Ülke

Yıllık Ziyaretçi

Sayısı

1

Meji Shrine ve Sensoji

Tapınağı

Japonya

30 milyon+30

milyon

2

Kashi Vishwanath Tapınağı

Hindistan 21.9 milyon

3

Our Lady of Guadalupe

Bazilikası

Meksika

20 milyon

4

Tirupati Tirumala

Devasthanams Tapınağı

Hindistan 18.2 milyon

5

Notre Dame Katedrali

Fransa

13.6 milyon

6

Sacre Coeur Bazilikası

Fransa

10.5 milyon

7

Naritasan Shinshoji Tapınağı

Japonya

10 milyon

7

Tsurugaoka Hachimangu

Shrine

Japonya

10 milyon

7

Kiyomizu-dera ve Kinkaku-ji

Tapınağı

Japonya

10 milyon+6 milyon

10

Ise Jingu

Japonya

8.5 milyon

20

Sultanahmet Camii

Türkiye

5 milyon

29

Ayasofya

Türkiye

3.2 milyon

Kaynak: TURSAB İnanç Turizmi 2014 Raporu

Dini turizm politik bir cephe oluşturmaktadır çünkü bazı dini yöreler ulusal platformda bir başka ülke toprakları içerisinde bulunabilmektedir. Örneğin; Meksikalıların tümü için İspanya’nın Guadalupe bölgesi, tüm Yahudiler için ise

Şekil

Tablo 3: İnanç Turizm Amaçlı Türkiye’ye Gelen Turist Sayısı
Tablo  5:  Şanlıurfa’ya  2015  Yılında  Gelen  Yabancı  Turistlerin  Konaklama  Dağılımı (T.C ve T.C Olmayan)
Tablo 7: Şanlıurfa İli 2015 Yılı Müze ve Ören Yerlerinin Yıllık Ziyaretçi Sayısı
Tablo 8: Şanlıurfa İlinde Tescilli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları  TAŞINMAZ
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Çok ağır vazifelerin beklediği İstanbul Belediye Başkanlğında ça­ lışmam mukadderse, tarihimizin bu eşsiz şehrine Belediye Sa- rayı'ndan değil, halkın içinden

Bilge O lgaç, A yşegül A ld in ç'ln de­ neyim siz bir oyuncu olduğunu bu rolün altında ezileceğinden korktu­.. ğu için onu değiştirdiğini

Müfredatta da yer alması gerekli bu dikey bütünleşme sürecine göre UNESCO ve UNICEF tarafından geliştirilen teknik rehber de dikkate alınarak (UNESCO,

Auffaellig ist, dass diese Bomben oft einen grüngefaerbten Kern zeigen, dessen Struktur zahlreiche Spalten und Hohl- raeume (Gaskanaele) aufweist, die von einem

Cengizhan YILDIRIM Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yrd. Mustafa YILDIRIM

Le centre de presse est situé dans le Pavillon Sepetçiler (Sepetçiler Kasrı) qui se trouve dans les jardins du palais de Topkapi et dans un endroit actif du point de

1885 te Ahmet Vefik paşa Bursa valiliğin­ den ayrıldıktan sonra Fasulyeciyan trupu da Bursayı terketmek mecburiyetinde kalmıştır, îstanbula gelindiği zaman

Çalışmalarını Galata Mevlevihanesi'nin içinde sürdüren Galata Mevlevi Musiki ve S em a Topluluğu'nun icra heyetinde 18 kişi var.. Müzik profesörü, berber, devlet