• Sonuç bulunamadı

2.4. Şanlıurfa İlinde İnanç Turizm Değerlerine Sahip Turizm Varlıkları

2.4.1. Tek Tanrılı Dinler Öncesi Şanlıurfa’da İnanış

12.000 yıllık bir geçmişe sahip Şanlıurfa birçok dinin ortak kültürünü barındırmaktadır. Peygamberler öncesi insanların tapınma şekli Şanlıurfa’da genellikle gökcisimlerinin tanrılaştırılmasından oluşan paganizmdi. Urfa paganizmi, başta ay tapınımı olmak üzere gezegenlerin ilahlığına inanan ve Batı Samilerinin geleneksel dini olan bir inanç sistemi üzerine temellenmiştir. Tevrat’ta Hz. İbrahim’in dedesinin babası olarak karşımıza çıkan Serug’da (bugünkü Suruç ilçesinin adında hala devam eder; Helenistik dönemde Anthemusia) çivi yazılı kaynaklarda Sin tapınımının egemen olduğu bir şehir olarak karşımıza çıkar. Yine Hz. İbrahim’in babası olan Terah, Til Turaghi adlı Kuzey Suriye’deki antik şehir adında hala yaşar ki burada ay kültü egemendi (Demirci, 2005:114-116).

Babiller döneminde “ilu sa ilani” (tanrıların tanrısı), “sar ilani” (tanrıların kralı) ve “bel ilani” (tanrıların efendisi-rabbi) olarak adlandırılan ay tanrısı “Sin” paganistlerin en büyük tanrısı olma özelliğini asırlar boyu devam ettirmiş ve Romalılar döneminde “marelaha” olarak adlandırılmıştır.

2.4.1.1. Nevali Çori

Nevali Çori höyüğü Şanlıurfa il merkezinin kuzeyinde Hilvan ilçesi yakınlarında yer almaktadır. Atatürk Barajının oluşturduğu gölden önce Fırat nehrinin bir kolu olan Kantara deresinin iki tarafında bulunmaktadır. Kantara deresi höyüğü ikiye bölmüş durumdadır. Nevali Çori antik çağ insanlarının yerleşik hayata geçmeye başladığı, yoğun olarak avcılığın yapıldığı ve yanı sıra bitki ve hayvanların evcilleştirilmeye başlandığı bir dönemi yansıtmaktadır (http://www.urfakultur.gov.tr/).

Nevali Çori’de yapılan kazılar da 5 yapı katlı yerleşim yerleri bulunmuştur. I. yapı katında bir evin tabanının altında iki kanal ile ev dışında ateş çukurları ve çöp çukurları ortaya çıkarılmıştır. II. katında ise en az 3 yapı katı halinde ki yerleşimde 10x6m ve 16x6m boyutlarında ki son derece özenli taş duvarlara sahip sekiz ve on odalı yapılar, hücre planlı evleri anımsatmaktadır.

Resim 7: Nevali Çori

Kaynak: http://www.abovetopsecret.com/forum/thread807686/pg1

Nevali Çorinin en ilginç yapı katı olan 4. bölüm kutsal yapı niteliğindedir. 4. yapı katında yemek pişirme, oturma ve depo bölümü olan evler bulunmaktadır. Yüzleri olmayan ve bedenine önem verilen insan heykelleri, hayvan ve insan heykellerinin üretildiği atölyeler, kült merkezi olan özel payelerle destekli tapınak, hayvanları avladıkları ok ve taş aletler de yine bu yapı katında bulunmuştur. Bulunan kült tapınak M.Ö. 9000 yılında Nevali Çorililer’in bu bölgeyi dinsel bir merkez haline getirdiklerini göstermektedir (Ekinci, 2006: 17-18).

2.4.1.2. Göbeklitepe

Güneydoğu Anadolu'da Şanlıurfa kentinin 15 km kuzeydoğusunda Çanak Çömleksiz Neolitik çağa ait bir buluntu yeridir. 1963 yılından beri bölgenin bilinmesine karşın, önemi ilk araştırmacılar tarafından anlaşılmamış olup günümüzde devam etmekte olan araştırmalar, 1995'ten beri Şanlıurfa Müzesi'nin ve Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün çalışanları tarafından sürdürülmektedir. Verimli Hilal topraklarının kuzey kısmını oluşturan Güneydoğu Anadolu’da en tanınmış temsilcilerinden olan Göbeklitepe ve Nevali Çori gibi merkezler umulmayacak

biçimde insanlık tarihi ile ilgili yeniliklerle dolu arkeolojik kanıtlar sunmaktadırlar (Çakmak, 2013: 3-4).

Resim 8: Göbeklitepe Kaynak: Göktaş (Fotoğraf Arşivi)

Göbeklitepe dünyanın bilinen en eski kült yapılar topluluğu unvanına sahiptir. Göbeklitepe yapıları birbirini çevreleyen dairesel 10-12 T biçimli dikilitaşlarla oluşturulmuş ve orta kısmında bu dikilitaşlardan daha büyük olan iki dikilitaş karşılıklı olarak yerleştirilmiştir (Schmidt, 2007: 417). Göbeklitepe ’de dört adet dairesel yapı ortaya çıkarılmıştır ve yerleşim planına göre meydana çıkarılmayı bekleyen on altı tane daha benzer yapı bulunmaktadır. Göbeklitepe ‘de ortaya çıkarılan 50 kadar stelinin çoğunun üzerinde hayvan kabartmaları olup bazen sütun başlığı hayvan olarak işlenmiştir. En sık betimlenen hayvanlar, yılan, yabani domuz ve tilki olup ayrıca ayı, turna, akbaba, yabani eşek, yabani sığır, böcek, kırkayak,

akrep, leopar ve büyük sürüngen (çöl varanı gibi) tasvirleri yer alır. Betimlenen memeli hayvanların tümü erkektir (Özdöl, 2011: 183). Orta kısımda ki en büyük iki dikilitaşlarda bulunan el ve kol kabartmaları şüphesiz o zaman da yaşamış insanların geleceğe kendi varlıklarını aktarma isteğidir (Schmidt, 2010: 244).

Avcı toplayıcı topluluk tarafından inşa edilmiş Göbeklitepe’de süreklilik arz eden bir yerleşim birimine rastlanmamıştır. Böylesi büyük dikilitaşları bu kadar muazzam bir şekilde oymak, şekil vermek o zamanın şartlarında büyük bir insan gücüne ihtiyaç duymaktaydı. Şanlıurfa yöresindeki Neolitik Dönem’in avcı toplayıcıları, eğer törensel bir merkez yapımı için bir araya geliyorlarsa, o halde dinsel inanç sistemlerine ilişkin kuralları, ritüelleri ve simgeleri oluşmuş ve ideolojik olarak belli bir yaptırım gücüne ulaşmışlar demektir. Diğer anlatımla Göbekli Tepe, çevredeki oldukça gelişmiş ve derinlik kazanmış bir inanç sistemine sahip olan avcı – toplayıcı gruplar açısından önemli bir kült merkezidir (Özdöl, 2011: 189).

2.4.1.3. Soğmatar Antik Şehri

Harran’ın 45 km kuzeydoğusunda Tek Tek Dağlarında yer alan Soğmatar Antik Kenti yöresel Ay Tanrı inancının şaşırtıcı kitabe ve delillerini sunmaktadır (Ekinci, 2006: 148). Soğmatar şehri ay, güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı pagan dininin ve bu dinin baş tanrısı Marelahe’nin (tanrıların efendisi) merkezidir. Marelahe’yi temsil eden açık hava mabedi “Kutsal Tepe” Soğmatar’ın odak noktasını teşkil etmektedir. Kutsal Tepe’nin batısında, kuzeyinde ve kuzey batısındaki tepelerde yer alan 7 adet yapı kalıntısı Güneş, Ay, Satürn, Jüpiter, Mars, Venüs ve Merkür tanrılarını temsil etmektedir. Kutsal Tepe’ye çıkan Soğmatar’lı Paganlar bu tapınaklara yönelerek ibadet ederler ve kurban keserlerdi. Harranlı Paganlar da ay tanrısı Sin mabedindeki ibadetleri sırasında baş tanrı maralahe’nin mabedinin bulunduğu Soğmatar’daki Kutsal Tepe’ye yönelirdi (http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/).

Resim 9: Soğmatar Antik Şehri Kaynak: Göktaş (Fotoğraf Arşivi)

Soğmatar'da bulunan ve yayınlanan Estrangela türünde yazılı Süryanice yazıt sayısı 29'dur. Bunların bir kısmı Kutsal Tepe'de, bir kısmı Pognon Mağarası'nda, bir kısmına da Kutsal Tepe'nin kuzey yamacındaki kabartma heykellerin yanında ve kent civarında rastlanmıştır. Yazıtlar genellikle hatırlatma, dikilen anıt sütunlarla Maralahe'ye sunulan adaklarla ilgilidir ve tarih olarak Seleukos Takvimi kullanılmıştır. Bu takvim miladiye göre 311 yıl erkenden başlamıştır (Güler, 2014: 23).

Benzer Belgeler