• Sonuç bulunamadı

2.4. Şanlıurfa İlinde İnanç Turizm Değerlerine Sahip Turizm Varlıkları

3.1.1. Konya’nın Tarihsel Gelişimi

Konya, adını binlerce yıl sürdüren nadir şehirlerdendir. Türklerin geç Bizans dönemindeki İkonion’dan Türkleştirdikleri Konya, Frig dilindeki Kawania veya Grekçe Fikon’dan çıktığı kabul edilir. Yunan ve Roma çağlarında Eikonieon ve İkoniun diye anılıyordu. Türkler, daha ilk dönemlerinde bu adı 1928’lere kadar devam eden imlası ile yani (Qonya) diye kabul etmişlerdir (Öcal, 2005: 242).

Konya ilinde bulunan ören yerlerinde ve Alâeddin tepesinde yapılan arkeolojik kazılar sonucunda yerleşim tarihinin M.Ö. 6000 yıllarına kadar dayandığı görülmüştür. Neolitik ve Kalkolitik dönemlerde Çatalhöyük ve Karahöyük gibi büyük yerleşim birimleri önemini korurken, zamanla tarih sahnesinden silinmişlerdir. Bölgede daha sonra yerleşme birimi olarak Konya şehrinin merkezinde yer alan, Alâeddin tepesini yerleşme içerisinde görmekteyiz. Roma-Bizans döneminde var olan Konya şehri Selçuklulardan itibaren gelişimini genişleyerek sürdürmüştür. Tarihte birçok savaş ve istilalarla karşı karşıya kalan şehir, yeniden imarı yapılarak varlığını korumuş ve günümüze kadar gelmiştir. Selçuklu devletine başkentlik yapmış ve Osmanlılar döneminde de önemini korumuştur (Kuşcu, 2006: 67).

Osmanlı devlet düzeni içinde “Karaman” ili adıyla yer alan şehir, Kanuni döneminde “Eyalet” statüsünü kazanır. Kurtuluş Savaşı döneminde Konya ili her ne kadar işgal görmese de ilk kadın mitinginin Konya’da yapılması Konya kadınlarının işgale gösterdikleri önemli bir tepkidir. Konya her ne kadar Kurtuluş Savaşında işgal görmese de ordunun ihtiyacının karşılandığı lojistik şehirlerden biri konumunda olmuştur (Çiçekli, 2007: 25).

Alaaddin Tepesi üzerinde 1941 yılında gerçekleştirilen arkeolojik araştırmalarda, ince tabaka olarak tanımlanan tepe üst yüzeyinden yaklaşık 5 metre derinlikteki açmalarda 18. yüzyıla tarihlenen yapı kalıntıları ve Türk–İslâm mezarlarından oluşan Osmanlı çağı yerleşme izleri belirlenmiştir. Tepe yüzeyinden yaklaşık 5–8 metre derinlikte Selçuklu çağı yerleşim izleri, 8–12 metre arasında Bizans çağı, 12–15 metre arasında Roma ve Yunan çağına ilişkin yapı kalıntıları ve sur izleri belirlenmiştir. 15–18 metre derinlikte ise Frig kültür çağına ilişkin seramik buluntuları elde edilmiştir. Bu tespitler, kentsel bilgi birikim süreci açısından Konya Alaaddin Tepesi’ndeki ilk insan yerleşmesinin ya da yerleşim kültürünün günümüzden dört binyıl öncesine kadar uzandığını ortaya koymaktadır (Özcan ve Yenice, 2008: 4).

3.1.2. Coğrafik Özellikleri

Konya ili, Türkiye'nin yüz ölçümü bakımından en büyük ili ve en kalabalık yedinci şehri konumundadır. İç Anadolu bölgesinin güneyinde yer alan bu şehrin güney ve güney batı kesimleri Akdeniz Bölgesine dâhildir. Konya coğrafi olarak 36°41' ve 39°16' kuzey enlemleri ile 31°14' ve 34°26' doğu boylamları arasında yer alır. Yüz ölçümü 38.257 km² (göller hariç)’dir. Bu alanı ile Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip olan ildir. Ortalama yükseltisi 1.016 m’dir. İdari yönden; kuzeyden Ankara, batıdan Isparta, Afyonkarahisar, Eskişehir, güneyden İçel, Karaman, Antalya, doğudan Niğde ve Aksaray illeri ile çevrilidir (Oduncu, 2013: 3).

Konya ilinde karasal iklim şartları etkilidir. Konya, 325,8 mm. ile Türkiye’nin en az yağış alan bölümüdür. Konya’da genellikle ilkbahar mevsiminde konveksiyonel yağışlar egemendir. Yaz mevsimi sıcak ve kurak geçer. Kış mevsiminde ise Konya çevresi soğuk ve kar yağışlıdır (Tapur, 2010: 117).

Konya ili, doğal açıdan kuzeyinde Haymana platosu, kuzeydoğuda Cihanbeyli Platosu ve Tuz Gölü'ne, batısında Beyşehir Gölü'ne ve Akşehir Gölü'ne, güneyinde Sultan Dağları'ndan başlayan Karaman ilinin güneyine kadar devam eden, Toros yayının iç yamaçları önünde bir fay hattı boyunca oluşmuş volkanik dağlara, doğusunda ise Obruk platosuna kadar uzanır (http://konyakutuphanesi.gov.tr/).

Konya ili sınırları içerisinde Türkiye'nin en büyük alüminyum (boksit) ve magnezit yataklarının yanı sıra, kömür, kil, çimento hammaddeleri, kurşun-çinko, barit madenleri ile önemli oranda yer altı suyu rezervleri bulunmaktadır (http://konyakutuphanesi.gov.tr/).

Konya ili akarsu bakımından oldukça zengindir ve bu akarsuları şu şekilde sıralayabiliriz: Tuz Gölü, Beyşehir Gölü, Akşehir Gölü, Suğla Gölü, Ilgın Gölü, Ereğli Akgöl, Yunak Akgöl, Meke Gölü ve Acıgöl.

3.1.3. Sosyal Özellikleri

Konya ili nüfusu 2015 yılı adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sonucuna göre 2.130.544’dir. 2015 nüfus sayım sonucunda Konya ilinde 1.056.540 erkek, 1.074.004 kadın yaşamaktadır. Konya ilinde genç nüfus (15-24 yaş) oranı %17’dir. Konya ilinde +6 yaş üzeri okuma yazma bilen kişi sayısı 1.783.400’dür ve bu sayı okuma yazma bilenlerin oranının %93 olduğunu göstermektedir (http://www.tuik.gov.tr/).

Konya, Selçuklu Devletinin başkenti olmasından sonra Türk-İslâm kültürü ile yoğrulmuş olup, eski kültürler tamamen silinmiştir. “Güneşin doğduğu memleket” (Anatolia) Türkleşen ve İslamlaşan “Anadolu’nun kalbi Konya olmuştur. Asırlardır Anadolu’nun ilim ve kültür merkezliğini yapan Konya, Türk geleneklerinin en köklü kaldığı illerimizden biridir. Konya halk müziği ve oyunları, Orta Asya müziğine dayanır. Halk oyunları olarak kaşık oyunu ve küsdü meşhurdur. Bu oyunlar da Orta Asya’dan gelen oyunlardır (http://www.cografya.gen.tr/ ).

3.1.4. Ekonomik Özellikleri

Konya’da ekonomik faaliyetlerin sektörel dağılımına bakıldığında; % 53,9 ile hizmetler sektörü, % 23,6 ile sanayi sektörü ve % 22,5 ile tarım sektörünün sıralandığı görülmektedir. Ülke genelinde % 9 tarım sektörü payının, Konya İlinde % 22,5 olması dikkat çekmektedir.

Konya sanayisi günümüzde birçok sektörde üretim yaparak, tarihsel olarak kullanılan “tahıl ambarı” kimliğinin yanına “sanayi şehri” kimliğini de eklemiştir. 130 ülkeye ihracat yapan Konya, sanayiden tarıma, ulaşımdan turizme kadar birçok alanda ülkemizin önde gelen şehirlerinden birisidir. Konya sanayisi, yapısı itibariyle diğer ülke illeri sanayilerinden farklı olarak aynı anda birçok alanda faaliyet gösteren sektörleri içerisinde barındırmaktadır. Konya sanayisinde gelişmiş sektörlerin başında otomotiv yan sanayi, ziraat alet makinaları imalatı ve gıda sanayisi gelmektedir (http://www.kso.org.tr/).

Günümüzde pek çok turizm türünü bünyesinde barındıran Konya, en çok “İnanç Turizmi” ile ün kazanmıştır. Konya’da yaşamış ve türbesi de bu şehirde bulunan Mevlana Celaleddin Rumî, ortaçağda İslam dünyasında büyük etki yaratmış ve dünyaca tanınan düşünür ve mutasavvıf haline gelmiştir. Mevlana Celaleddin Rumî’nin yaşadığı dönemde Konya’ya gelen seyyahlar da yazdıkları kitaplarda Mevlana ve Mevlevilerden bahsederken geniş açıklamalarda bulunmuşlardır. Günümüzde İstanbul Topkapı Müzesinden sonra en çok ziyaret edilen müze Mevlana Müzesidir (Aka, 2007: 83).

Benzer Belgeler