• Sonuç bulunamadı

Türkiye'de mekansal planlama kademelenmesinde ölçek sorunu: Sivas örneği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye'de mekansal planlama kademelenmesinde ölçek sorunu: Sivas örneği"

Copied!
112
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

TÜRKĠYE’DE MEKÂNSAL PLANLAMA KADEMELENMESĠNDEÖLÇEK SORUNU: SĠVAS ÖRNEĞĠ

ÖMÜR ASLAN

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ġEHĠR VE BÖLGE PLANLAMA ANABĠLĠMDALI KONYA 2010

(2)

ii T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

TÜRKĠYE’DE MEKÂNSAL PLANLAMA KADEMELENMESĠNDE ÖLÇEK SORUNU: SĠVAS ÖRNEĞĠ

ÖMÜR ASLAN

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ġEHĠR VE BÖLGE PLANLAMA ANABĠLĠMDALI

Bu tez 02.06.2010 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oybirliği/oyçokluğu ile kabul edilmiĢtir.

...………. ...………. ...…………

Yrd.Doç.Dr. Oğuz ÖZBEK Yrd.Doç.Dr. Ümmügülsüm ÖZKAN TER Yrd.Doç.Dr. Dicle AYDIN (DanıĢman) (Üye) (Üye)

(3)

iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi

TÜRKĠYE’DE MEKÂNSAL PLANLAMA KADEMELENMESĠNDE ÖLÇEK SORUNU: SĠVAS ÖRNEĞĠ

Ömür ASLAN Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü

ġehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı

DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZBEK 2010, 120 Sayfa

Bu tez, Türkiye’deki mekânsal planlama sistemindeki ölçek sorununu irdelemektedir. Bu kapsamda, çalıĢma, mekânsal planlamanın farklı uygulama araçları arasındaki iliĢkileri çözümlemektedir. Burada genel ve özel mekânsal planlar, uygulama araçlarının ana kategorilerini oluĢturmaktadır. Planlama mevzuatı, hiyerarĢik iliĢkiler, mekânsal ölçekler ve uygulama araçları, tezin ana araĢtırma alanlarını oluĢturmaktadır. Türkiye’de planlama sisteminin ve kademelenmesinin sorunları, Sivas örneğinde il ve kentsel düzeylerde çok belirgindir. ÇalıĢma, Sivas mekânsal planlama deneyimlerini detaylı olarak inceleyerek, mevcut mekan planlama mevzuatının ve kademelenmesinin sorunlarını ve zayıflıklarını ele almakta ve Türkiye örneği için genelleĢtirilebilecek yeni ve alternatif bir planlama kademelenmesi önermektedir.

Anahtar Kelimeler: Mekânsal Planlama Sistemi, Mekânsal Kademelenme, Mekânsal Ölçek Sorunu, Sivas.

(4)

iv Master Thesis

A SCALE PROBLEM IN THE SPATIAL PLANNING HIEARCHY IN TURKEY: A CASE OF SĠVAS

Ömür ASLAN Seluk University

The Institute of Natural and Applied Sciences Urban and Regional Planning Department

Supervisor: Assist. Prof. Dr. Oğuz Özbek 2010, 120 Pages

This thesis addresses the scale problem in Turkish spatial planning system. In that respect, the study analyses the interrelationships between the different implementation tools of spatial planning. Here, the general and special spatial development plans constitute the main categories of implementation tools. The planning regulation, hierarchical relations, spatial scales and implementation problems are the key research areas of the thesis. The problems of spatial planning system and hierarchy in Turkey are most evident in the case area of the thesis, Sivas at both provincial and urban levels. Through the elaborating and analyzing the spatial planning experiences in Sivas, the study discusses the institutional problems and weakness of the existing spatial planning regulation and hierarchy and suggests a new and alternative planning hierarchy that can be generalized for the Turkish case. Keywords: Spatial Planning System, Spatial Hierarchy, Spatial Scale Problem, Sivas.

(5)

v ÖNSÖZ

Tez çalıĢmamın baĢından itibaren değerli zamanını ayıran, bilgi ve yardımlarıyla beni destekleyen danıĢman hocam Yrd. Doç. Dr. Oğuz ÖZBEK’e, ġehir ve Bölge Planlama lisans eğitimim boyunca yakın ilgilerini esirgemeyen ve eğitimime değerli katkılar sağlayan Yrd. Doç. Dr. Suat Çabuk’a, maddi ve manevi katkılarından dolayı Sivas Ġl Özel Ġdaresi mesai arkadaĢlarıma, Sivas Belediyesi Ġmar Müdürüne, hiçbir konuda desteğini esirgemeyen sevgili eĢim Olcay’a, canım kızım Elif’e ve üzerimde her konuda emeği bulunan anne ve babama Ģükranlarımı sunarım.

(6)

vi

ÖZET ……….II ABSTRACT ……….III ÖNSÖZ ……….IV ĠÇĠNDEKĠLER ……….V ÇĠZELGELER LĠSTESĠ ……….VIII ġEKĠLLER LĠSTESĠ ………...IX EKLER LĠSTESĠ ………..X 1. GĠRĠġ ………..1 1. 1. Amaç ………...2 1. 2. Kapsamı ………..2 1. 3. Materyal ve Metot ………...3 1. 4. Literatür Özeti …..………...4

2. TÜRKĠYEDE PLANLAMA OLGUSU VE PLANLAMA KADEMELENMESĠ …..………...6

2. 1. Planlama Kavramı ………..6

2. 2. Ġmar Planlaması Kavramı ………...7

2. 3. Genel Amaçlı Planlar ……….9

2. 3. 1. Ülke Planı ………...9

2. 3. 2. Bölge Planı ………10

2. 3. 3. Çevre Düzeni Planı ………...12

2. 3. 4. Metropoliten Ġmar Planı ………14

2. 3. 5. Ġl Çevre Düzeni Planı ………16

2. 3. 6. Nazım Ġmar Planı ………..17

2. 3. 7. Uygulama Ġmar Planı ………18

(7)

vii

2. 4. Özel Amaçlı Planlar ………..21

2. 4. 1. Islah Ġmar Planı ……….21

2. 4. 2. Turizm Amaçlı Ġmar Planı ………23

2. 4. 3. Koruma Amaçlı Ġmar Planları ………...25

2. 4. 4. Özel Çevre Koruma Planları ……….27

2. 4. 5. Kıyılarda Planlama ………29

2. 4. 6. Köy YerleĢme Planı ………..31

2. 4. 7. Tarım Alanları, Mera ve Ormanlarda Planlama ………..……….33

2. 4. 8. Su Toplama Havzalarında Planlama ……….36

2. 4. 9. Milli Parklarda Planlama ..………38

2. 4. 10. Sanayi Alanlarında Planlama ………..40

2. 4. 11. ÖzelleĢtirme Kapsamına Alınan Alanlarda Planlama ……….44

2. 4. 12. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Projesi Kapsamında Ġmar Planlama …45 2. 4. 13. Toplu Konut Alanlarında Planlama ………46

2. 4. 14. Afet Bölgelerinde Ġmar Planlaması ……….47

3. MEKANSAL PLANLAMA KADEMELENMESĠNDEKĠ ĠLĠġKĠ ..….…....51

3. 1. Plan Kademelenmesinin Anlamı ………..51

3. 2. Ana Plan Türü Olan Fiziki Planlar Arasındaki ĠliĢki ………...53

3. 3. Ana Plan Türü Olan Fiziki Planlar ile Üst Ölçekli Planlar Arasındaki ĠliĢki……….56

3. 4. Özel Amaçlı Planlar Arasındaki ĠliĢki ………..59

3. 5. Plan Kademelenmesindeki Sorunların Değerlendirilmesi…...…………..63

4. SĠVAS ÖRNEĞĠ ………..65

4. 1. Tarihi ……….66

4. 2. Coğrafi Yapısı ………...67

(8)

viii

4. 4. 2. 1982 Nazım Ġmar Planı Ali TOPALOĞLU-Bülent BERKSAN ……..72

4. 5. Sivas Kentinin Özel Amaçlı Planları ………..77

4. 5. 1 Ġstiklal Mahallesi Islah Ġmar Planı ……….77

4. 5. 2. Sıcak Çermik Termal Turizm Planı ………..78

4. 5. 3. Kaleardı Gökmedrese Koruma Amaçlı Ġmar Planı ………...81

4. 5. 4. Sivas Organize Sanayi Bölgesi Ġmar Planı ………...84

4. 5. 5. Cumhuriyet Teknoloji GeliĢtirme Bölgesi Ġmar Planı ………..85

4. 6. Sivas Kent Planlarının Kademelenme Sorunu ………...86

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER ……….89

KAYNAKÇA ………93

(9)

ix ÇĠZELGELER LĠSTESĠ

Çizelge 2. 1: Plan Türleri ve Planlamada Yetkili Ġdareler ……….49 Çizelge 4. 1: Sivas Ġli 1927-2008 Yılları Arası Nüfus Verileri) ………68 Çizelge 4. 2: 2008 Yılı Ġlçelere Göre Merkez ve Belde/Köy Nüfusları ………69 Çizelge 4. 3:1982 Planı Hedef Yılına göre Nüfus, Alile Büyüklüğü ve

Konut Sayıları………..………...75 Çizelge 4. 4:1982 Ġmar Planı Arazi Kulamın Tablosu ………..76

(10)

x

ġekil 4. 2: 1969 Yılı Nazım Ġmar Planı ……….71

ġekil 4. 3: 1982 Yılı 1/25.000 Ölçekli Nazım Ġmar Planı ……….74

ġekil 4. 4: 1982 Yılı 1/5.000 Ölçekli Nazım Ġmar Planı ………...75

ġekil 4. 5: Ġstiklal Mahallesi Islah Ġmar Planı ………...77

ġekil 4. 6: 1998 Yılı Sıcak Çermik Nazım Ġmar Planı ………...79

ġekil 4. 7: 2009 Sıcak Çermik Çevre Düzeni Plan Taslağı ………...80

ġekil 4. 8: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Analizleri ………81

ġekil 4. 9: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Analizleri ………82

ġekil 4. 10: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Sentezi ………..83

ġekil 4. 11: Kaleardı Gökmederese Koruma Amaçlı Ġmar Planı ………..83

ġekil 4. 12: Organize Sanayi Bölgesi Nazım Ġmar Planı ………..84

ġekil 4. 13: Cumhuriyet Teknoloji GeliĢtirme Bölgesi Nazım ……….85

ġekil 4. 14: Cumhuriyet Teknoloji GeliĢtirme Bölgesi Uygulama Ġmar Planı …….85

(11)

xi

EK 2: 1969 Yılı Nazım Ġmar Planı ………..103

EK 3: 1982 Yılı 1/25.000 Ölçekli Nazım Ġmar Planı ………..104

EK 4: 1982 Yılı 1/5.000 Ölçekli Nazım Ġmar Planı ………...105

EK 5: Ġstiklal Mahallesi Islah Ġmar Planı ………...106

EK 6: 1998 Yılı Sıcak Çermik Nazım Ġmar Planı ………...107

EK 7: 2009 Sıcak Çermik Çevre Düzeni Plan Taslağı ………...108

EK 8: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Analizleri ……….109

EK 9: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Analizleri ……….110

EK 10: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Analizleri ………...111

EK 11: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Analizleri ………...112

EK 12: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Analizleri ………...113

EK 13: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Analizleri ………...114

EK 14: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı Sentezi ………...115

EK 15: Kaleardı Gökmederese Koruma Ġmar Planı ………116

EK 16: Organize Sanayi Bölgesi Nazım Ġmar Planı ………...117

EK 17: Cumhuriyet Teknoloji GeliĢtirme Bölgesi Nazım ………..118

EK 18: Cumhuriyet Teknoloji GeliĢtirme Bölgesi Uygulama Ġmar Planı ………..119

(12)

1. GĠRĠġ

Ġmar planlarının birbiriyle ve üst ölçekli planlarla iliĢkisini ifade etmek için kullanılan bir terim olan, bir diğer deyiĢle “planların kademeli birlikteliği” ilkesi olarak da anılan plan hiyerarĢisi; kavram olarak henüz netliğe kavuĢturulmamıĢ olması dolayısıyla uygulamada belirsizlikler yaratmakta, bu yönüyle Ģehircilik disiplini açısından tartıĢılması gereken konularından birini oluĢturmaktadır.

YerleĢim yerlerinin fiziki düzenleniĢine yönelik iĢlem ve eylemlere hukuki dayanak teĢkil eden imar planları, sadece geleceği Ģekillendirmeye yönelik birer araç olarak düĢünülmemelidir. Aynı zamanda mevcudu koruyarak yaĢatmak amacını da güden; diğer yandan, toplumun sağlıklı, güvenli ve huzurlu bir ortamda yaĢaması ve ülkenin kalkınması yolunda alınan stratejik kararların nerede ve nasıl yaĢama geçirileceğinin belirlenmesinde rol üstlenen imar planları, çeĢitli fonksiyonlar üstlenmeleri dolayısıyla çok boyutludur.

Planlamanın ve imar planlarının etkin ve verimli olabilmesi hukuken geçerli ve uygulanabilir olmasına bağlıdır. Ġmar planlarının hukuken sağlıklı ve uygulanabilir olması; planların sağlam bir hukuki zemine oturmasını, sık sık değiĢikliğe uğramamasını, planlar arasındaki bütünlüğün korunmasını, imar planı hazırlanırken eksiksiz disiplinler arası çalıĢmanın yapılmasını, kamu kurum ve kuruluĢları arasında koordinasyonun sağlanmasını ifade eder.

Bu çalıĢma ile ülkemizde mekânsal planlamaya yönelik olarak hazırlanmakta olan her ölçekteki plan türleri ile bu planların plan kademelenmesindeki yerleri ortaya konularak, planlar arasındaki iliĢkilerin tanımlanması ve ölçek sorununu örneklem alan ile irdelenmekte ve çözüm önerisi sunulmaktadır.

(13)

1. 1. Amaç

Günümüzde yaĢanan hızlı nüfus hareketleri, teknoloji ve sanayide yaĢanan geliĢmeler sonucu; kentler plansız ve kontrolsüz bir Ģekilde büyümekte ve bu durum çarpık kentleĢmeyi de beraberinde getirmektedir. Hızlı ve çarpık kentleĢme insan ve toplum hayatında sosyo-ekonomik problemlerin doğmasına neden olmaktadır. Bu durum ülkemizdeki birçok kentte karĢımıza çıkmaktadır. Ülkemizde 1980’li yılların planlama anlayıĢı ve planlama deneyimlerine dayanılarak oluĢturulan planlama sistemi geliĢen ve değiĢen Ģartlara uyum sağlamakta sıkıntı çekmektedir. Bu sıkıntı kimi zaman sistemin kendisinden kimi zaman ise sistemin verdiği yetkileri kullanan uygulayıcılardan kaynaklanmaktadır. Tüm bu olumsuzluklar planlamanın önemini bir kez daha göz önüne sermektedir.

Bu çalıĢma ile ülkemizde mekânsal planlama sistemimizdeki tüm plan türleri ile bu planların planlama kademelenmesindeki yerleri ortaya konularak, planlar arasındaki iliĢkilerin tanımlanması ve karĢılan ölçek sorununu Sivas plan örneklerinden yola çıkarak çözüm önerisi ortaya koymak amaçlanmaktadır.

1. 2. Kapsam

ÇalıĢma amacına yönelik olarak araĢtırma kapsamında öncelikle plan ve imar planlaması kavramlarının neyi ifade ettiğini daha sonra ülkemizde hazırlanan plan türlerinin mevzuattaki yerleri ve bu plan türlerinin hiyerarĢideki sorunları irdelenmiĢtir. Örneklem alan olarak seçilen Sivas ilinde hazırlanan tüm plan türlerine yönelik kapsamlı bir inceleme yapılmıĢ ve sorunlar belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

ÇalıĢma amaç, kapsam ve yöntemin anlatıldığı giriĢ bölümü ile toplam beĢ bölümden oluĢmaktadır. Ġkinci bölümde, Türkiye de planlama kademelerinin nasıl Ģekillendiği, genel amaçlı planlar ile özel amaçlı plan türlerinin neler olduğu ve mevzuattaki yerleri aktarılmıĢtır.

(14)

Üçüncü bölümde; gerek genel gerekse özel amaçlı planlarla ilgili yaĢanılan sorunlar hiyerarĢi, ölçek ve mevzuat açısından ele alınmıĢtır.

Dördüncü bölümde; Sivas ilinde plan kademelenmesinde günümüze kadar hangi planların hazırlandığını ve bu planların uygulamasında ortaya çıkan ölçek sorunlarının ve yansımaları incelenmiĢtir.

BeĢinci ve son bölümde ise; Sivas ilinden yola çıkarak gerek tüm ülkede yaĢanan veya yaĢanılabilecek ölçek sorunu ve yansımalarının çözüm yollarının değerlendirilmesi yapılmıĢtır.

1. 3. Materyal ve Metot

ÇalıĢmanın amaç ve kapsamı doğrultusunda çalıĢmanın gerçekleĢtirilebilmesi için;

 Selçuk Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Cumhuriyet Üniversitesi kütüphanelerinden sağlanan literatürlerden ve konu ile ilgili yapılmıĢ çalıĢmalardan,

 Yüksek öğretim kurumu ulusal tez merkezinden konuya iliĢkin hazırlanan tezlerden,

 ÇalıĢma konu ve alanına iliĢkin önceden hazırlanmıĢ tez, makale, araĢtırma, bildiri ve kitaplardan,

 Ayrıca konuya iliĢkin internette yer alan elektronik kitap ve dergilerden ve çok sayıda web sayfasından yararlanılmıĢtır.

 ÇalıĢma konusu olan planlama sistemimize yönelik mevzuatta yer alan tüm kanun, kanun hükmünde kararname ve yönetmeliklerden,

 ÇalıĢma alanı olarak seçilen Sivas kentinin planlama sürecine yönelik alarak Sivas Valiliği, Sivas Belediye BaĢkanlığı, Kalın Belediye BaĢkanlığından elde edilen bilgilerden, planlardan ve plan raporlarından yararlanılmıĢtır.

ÇalıĢmada bilimsel araĢtırma yöntemlerinden tümdengelim metodu kullanılmıĢtır. Bu kapsamda öncelikle literatür taraması yapılarak konu tanımlanmaya ve araĢtırma kapsamı belirlenmeye çalıĢılmıĢtır. Taranan

(15)

kaynaklardan elde edilen verilerle oluĢturulan teorik çerçeve, planlama sistemi, plan türleri, plan hiyerarĢisi ortaya konmuĢtur. ÇalıĢma alanına iliĢkin literatür taraması; alana iliĢkin daha önceden hazırlanan tezler, planlar, plan raporlarından elde edilen verilerle tarihsel süreçte Sivas’ta hazırlanan plan türleri irdelenmiĢtir.

1. 4. Literatür Özeti

AraĢtırmayı yönlendiren ve araĢtırmaya ıĢık tutan birçok kaynak incelenmiĢtir. Bunlardan en önemlileri aĢağıda belirtilmiĢtir.

Orta (2006) “Ġmar Hukukunda Plan HiyerarĢisi ve Planların ÇatıĢması” adlı yüksek lisans tezinde, ülkemizde mekânsal planlamaya yönelik hazırlanan her ölçekteki planı hukuki yönleri ile ele alarak DanıĢtay kararları ile planlar arasındaki baĢlıca sorunları ortaya koymuĢtur.

AltıntaĢ (2007) “Ġmar Planlarında Yetki Kuralları ve DanıĢtay Kararları Örneğinde; Planlamada KarĢılaĢılan Yetki Sorunları Ġle Çözüm Yolları” adlı yüksek lisans tezinde, mekânsal planlamaya yönelik hazırlanan genel ve özel amaçlı planlar ile planlama konusunda kamu kurum ve kuruluĢları arasında yaĢanan yetki sorunlarını DanıĢtay kararları ile ortaya koymuĢtur.

TekinbaĢ (1993) “Plan HiyerarĢisi” adlı bildirisinde plan türlerinin birbirleri ile olan iliĢkilerini ve sistematik bağlarını ortaya koymuĢtur.

Balamir (2002) “TAU-ODTÜ ÇalıĢmaları ve Uluslararası Deneyim” adlı bildirisinde, planların kademeli birlikteliği ilkesini tanımlamıĢ ve ülkemizde tam manası ile anlaĢılamayan bu ilke ile plan kararlarının devamlılığının nasıl sağlanacağını ortaya koymuĢtur.

Ersoy ve Keskinok (2000) “Ġmar Planı DeğiĢiklikleri ve Yargı Denetimi” adlı eserinde, ülkemizdeki imar plan değiĢikliklerinin kademelenme gözetilmeksizin yani üst veya alt ölçek plan kararlarından bağımsız Ģekilde değerlendirilerek yapıldığı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan hukuki sorunları ortaya koymuĢlardır.

(16)

Ersoy (2006) “Ġmar Mevzuatımızda Planlama Kademeleri ve Üst Ölçek Planlama Sorunu” adlı bildirisinde, imar mevzuatımız açısında üst ölçek plan kademelenmesinde yaĢanılan sorunları ve bu sorunları çözülebilmesi için yeni planlama sisteminin hangi aĢamalardan oluĢacağını ortaya koymuĢtur

Gökçe (2004) “Ġmar Mevzuatına Yönelik Yasama Süreçleri, Ġmar Yasası ile Sınırlı Tutulamayacak Kadar Çok Boyutlu ve Çok Aktörlüdür” adlı bildirisinde, planlama açısından üzerinde durulması gereken önemli bir husus da imar planlamasının sadece Ġmar Kanunu ile kurgulanmaya çalıĢılmasının da, bunu uygulayacak süreç ve kent yönetimi mekanizmaları ile bütünleĢtirilmediği takdirde yetersiz kalacağıdır.

Sancakdar (1996) “Belediyelerin Ġmar Planı Yapması- DeğiĢtirmesi ve Ġptal Davası” adlı eserinde, Her plan bir üst kademede yer alan plana göre daha somut, bir alt kademede yer alana göre ise, daha soyut olduğundan bahsetmiĢ ve plan kademelenmesini ortaya koymuĢtur.

Ünal (2003) “Türk ġehir Planlama Hukuku” adlı eserinde, Türk planlama sistemimizdeki planların tanımları ile bu planların kendinden sonraki planları nasıl yönlendireceğini ortaya koymuĢtur.

(17)

2. TÜRKĠYEDE PLANLAMA OLGUSU VE PLANLAMA KADEMELENMESĠ

2. 1. Planlama Kavramı

Planlama, en genel anlamı ile geleceğin Ģekillendirilip yönlendirilmesine iliĢkin ortaya konulan çaba, var olan veya gelecekte ortaya çıkabilecek problemlerin çözümüne ve belirlenen hedeflere ulaĢmaya yönelik birbirini izleyen, düzenli eylem ve iĢlemlerden oluĢan süreçtir.

Planlama kavramsal olarak, belirlenen hedefe ulaĢabilmek için var olan olanaklar ve karĢılaĢılan sınırlayıcılar çerçevesinde, yapılabilecek eylemler konusunda karar verme ve bu eylemleri hayata geçirebilme sürecidir. Dolayısıyla her planlama eylemi geleceğe yönelik bir kestirim olduğu için öncesinde bir hazırlık yapılması ve hedeflere ulaĢmada kullanılacak stratejilerin düĢünülmesi ve değerlendirilmesi gereklidir.

Aydemir’e (1986) göre, planlama; belli bir andan daha ileriye doğru düĢünülen, tasarlanan bir düĢünce Ģekli; olabilirlikleri, olasılıkları irdeleyip karĢılaĢtırma faaliyeti, birey ve toplulukların çevre ile düzenli iliĢkiler kurmasını sağlamaya yönelik çalıĢmadır.

Planlama, sosyal, ekonomik, politik, psikolojik, antropolojik ve teknolojik faktörleri içeren çok yönlü bir faaliyet, disiplinler arası, kuralcı, demokratik katılımcılığa açık, seçenek eylem yollarını arayıcı bir bilim olarak tanımlanabilir.

Arkon’a (1989) göre, planlama; belli bir amaca yönelmiĢ eylemlerin, öğelerin zaman içerisindeki sırasını ve mekandaki dağılımlarını düzenleyen süreçtir. Planlama eylemi ekonomik planlama, sosyal planlama ve fiziksel planlama olarak üç ana baĢlıkta ele alınabilir ve bütünleĢmiĢ bir süreç olarak düĢünülebilir.

(18)

Planlama; içeriği ne olursa olsun önceden saptanmıĢ hedef ya da hedeflere, yine önceden saptanmıĢ sürede ulaĢmak için izlenecek yön ve yöntemleri belirleme eylemidir (Bozkurt ve ark. 1998).

Bu tanımlardan hareketle planlamanın amacının; var olan durumu(problemi) düzenleme ve ağırlıklı olarak var olabilecek durumu(muhtemel problemi-geleceği) kontrol altına almak olduğu söylenebilir.

Suher’e (2000) göre: insanın doğa ve toplum içindeki yerinin onun esenliği için değiĢtirilmesi ve baĢka Ģekle sokulması, kudretli bir metodoloji-yöntem gerektirdiğinden, planlama, bir bilim dalı olarak geliĢmiĢtir. Kentlerde son iki yüzyılda da ortaya çıkan aĢırı nüfus artıĢı da kentlerde sosyo-ekonomik, politik, fiziki ve hukuki mekân sorunlarının doğmasına yol açmıĢtır. ĠĢte bu sorunların çözümünde kullanılan araçlardan biri ve en önemlisi planlamadır.

Planlama içinde bulunulan zamandan gelecekteki bir zamana uzanan devamlı bir süreçtir. Bu süreç ana hatları ile araĢtırma, hazırlama, plan, uygulama, izleme ve değerlendirme alt süreçlerinden oluĢur (Kalabalık 2003).

2. 2. Ġmar Planlaması Kavramı

Sözcük anlamıyla bayındır kılma, geliĢtirme anlamına gelen imar, Ģehircilik anlamında yerleĢmelere düzen getirme amacına yönelik bir faaliyettir. Bu düzen getirme faaliyeti; bir kentin yerleĢim Ģekli, alanı ve toprak yapısı gibi fiziksel ve coğrafi, nüfus, geçim kaynağı, ulaĢım, barınma gibi toplumsal ve ekonomik özelliklerinin kenti çevreleyen tüm Ģartlarla birlikte belirlenmesi, bunların gelecekteki yönelimlerine iliĢkin tahminlerde bulunulması ve kentsel hizmetlerin bu tahminlere göre gerçekleĢtirilmesi eylemlerini kapsadığı gibi mevcut durumun düzen altına alınmasını da kapsamaktadır.

KeleĢ’e (2002)göre, imar planı; kent yada kasaba halkının sağlığını korumak, toplumsal, ekonomik ve ekinsel gereksinmelerini, iyi yaĢama amacıyla, ülke, bölge ve kent verilerine dayanılarak, oturma, çalıĢma, dinlenme ve ulaĢım gibi kentsel

(19)

iĢlevler arasında denge kurup, eldeki ve sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulma için, varsa kadastral durumu da belirtilen haritalar üzerinde toprak parçalarının kullanım biçimlerini ve baĢlıca bölge tiplerini gösteren, tüzel (hukuki) bir değeri olan onaylanmıĢ belgedir.

Ġmar planlaması; yerleĢmelerin gelecekteki Ģekillenmesinden sorumlu olan idarenin, kamu yararı amacıyla gerçekleĢtirmekle görevli ve yetkili olduğu süreklilik arz eden fiziksel mekâna etkili iĢlem ve eylemleridir. Ġmar planlaması, idari iĢlem ve eylemlerin mekanda somut olarak ortaya çıkmasıdır (AltıntaĢ 2007).

Ġmar planlaması; baĢıboĢluğa, bencilliğe ve düzensizliğe dıĢarıdan karıĢmak arzusundan, birey ile toplum yararı arasında bir denge kurması zorunluluğundan doğmuĢ bir bilim dalı olarak ifadelendirilmektedir (KeleĢ 2002).

Yayla’ya (1975) göre, imar planı; yerleĢmenin mevcut ve gelecekteki, tabii, kültürel, iktisadi ve sosyal Ģartlarla bir düzen içinde bağdaĢtırılması için gerekli iĢlem ve eylemlerle örgütlenme çabalarının tümünü ifade etmektedir. Ġmar planlaması doğrudan ve etkili olarak halkın ne istediğinin tespit edilmesini sağlama yoludur. Ġmar planlarının hazırlanma süreci; hazırlık çalıĢmalarına katılma, anket ve toplantılar yapma yoluyla vatandaĢlarla yönetimlerin karĢılıklı iletiĢim kurmalarını mümkün kılmaktadır (Kalabalık 2003).

Abama’ya (1992) göre, imar planı; yöre halkının sağlığını korumak, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını, iyi yaĢama düzenini ve çalıĢma koĢullarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla; ülke, bölge ve Ģehir verilerine göre oturma, çalıĢma, dinlenme ve ulaĢım gibi kentsel fonksiyonlar arasında mevcut ve sağlanabilecek imkanlar ölçüsünde, en iyi çözüm yollarını bulmak için, varsa kadastro durumu da iĢlenmiĢ onaylı haritaların kopyaları üzerine nazım plan ve uygulama planı olarak düzenlenip, onaylanmıĢ planlardır.

Ġmar planlaması; geleceğin, birçok ressam tarafından uyum içerisinde tek bir zemin üzerinde resmedilmesidir. Ġmar planlama, geleceğin tek bir kiĢi veya bilim dalı tarafından öngörülmesinin imkânsızlığı karĢısında Ģehir plancılarının, mimarların, mühendislerin, hukukçuların, toplumbilimcilerin, istatistikçilerin, ekonomistlerin,

(20)

coğrafyacıların, arkeologların, tarihçilerin ve ilgili diğer meslek mensuplarının birlikte çalıĢmasını zorunlu kılmaktadır.

2. 3. Genel Amaçlı Planlar

Ġmar mevzuatında yer alan plan türlerini, 3194 sayılı Ġmar Kanunu ile birlikte ilgili yönetmeliklerde yer alan plan türlerini genel amaçlı planlar baĢlığı altında, Ġmar Kanun’un 4’üncü maddesine göre özel kanun olarak nitelendirilen çeĢitli kanunlarda öngörülmüĢ, özel amaçlı ve farklı planlama rejimine konu olan alanlar için öngörülen plan türlerini de özel amaçlı planlar baĢlığı altında ele alacağız.

2.3.1. Ülke Planı

3194 sayılı Ġmar Kanunu’nun tanımlara yer verilen 5. maddesinde ülke planı tanımı yapılmadığı gibi, planlama kademelenmesinin gösterildiği 6. maddesinde de böyle bir plan türünden bahsedilmemiĢtir. Sadece çevre düzeni planının tanımlandığı 5. madde de, ülke planından bahsedilmiĢ ancak bu planın tanımı ve nasıl hazırlanacağına iliĢkin bir hüküm, ne Ġmar Kanunu’nda ne de ilgili yönetmeliklerde bulunmamaktadır.

Plan Yapımına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi gereğince Ġller Bankasınca hazırlanan Ġller Bankası Teknik ġartlaĢma, SözleĢme ve Özel ġartnamesinin 1. maddesinde, temel kavramlar arasında Ülke Fiziksel Planı yer almaktadır. Buradaki tanıma göre ülke planı;

“Ulusal sınırlar ile tanımlanan ülke bütününde, sosyal ve ekonomik plan kararlarının mekana yansımasını, mekandaki oluĢumların kalkınma planına aktarılmasını, ülke ölçeğindeki yatırımların dengeli dağılımını, kentleĢme ve nüfus dağılımını sağlayan, bölge, çevre düzeni nazım imar planı ve uygulama imar planları gibi daha alt kademe planları yönlendiren üst düzeyde planlardır.”

Ģeklinde tanımlanmıĢtır.

Teknik Ģartnamede ülke fiziksel planından bahsedilmiĢse de bugüne kadarki uygulamada ülkenin fiziksel planlamasına iliĢkin somut bir plan örneği ortaya

(21)

konulamamıĢtır. Hazırlanan sosyo-ekonomik planlarda ekonomik sektörler arasındaki dengenin sağlanması temel alınmıĢ, ancak bu geliĢmenin mekana yansımasına iliĢkin çaba gösterilmemiĢtir.

Mekandaki olguları kalkınma planlarına aktaran ve bu planlarla öngörülen sosyo-ekonomik hedefleri de ülke mekanına yansıtan ülke fiziksel planının yapılmasına iliĢkin usul ve yetkileri belirleyen bir hukuki düzenlemeye mevzuatta yer verilmemiĢtir. Akçura (1982) göre, Planlamanın sosyo-ekonomik yönü ile fiziki yönünden ortaya çıkan ikili yapının giderilmesi için ülke planı yapılması gereklidir. Literatürde Ġmar Kanununda çevre düzeni planının tanımında adı geçen ülke planı teriminden anlaĢılması gereken plan türünün kalkınma planları olduğu görüĢü kabul görmektedir (Sancakdar 1996, Kalabalık 2003).

Türkiye’de ülke planlaması, sosyal ve ekonomik kalkınma üzerine oturtulmuĢtur. BeĢ yıllık bir dönem için alınmıĢ bulunan sosyo-ekonomik kararları içeren ve geliĢme için gerekli ilke ve tedbirleri belirleyen kalkınma planlarının en önemli ortak hedefleri sanayileĢme, çevre ve tarımda modernleĢmenin yanında kentleĢmedir.

Ülke planının hangi yönetim birimi tarafından hazırlanacağına iliĢkin mevzuatta hüküm bulunmamakla birlikte kalkınma planlarının; Devlet Planlama TeĢkilatı tarafından, 504 sayılı Devlet Planlama TeĢkilatı KuruluĢ ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de öngörülen usullere göre hazırlanacağı ve Bakanlar Kurulunca kabul edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 3067 sayılı Kalkınma Planlarının Yürürlüğe Konması ve Bütünlüğün Korunması Hakkında Kanun’da belirlenen usuller çerçevesinde onaylanarak yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıĢtır.

2. 3. 2. Bölge Planı

Kalkınma planları ile alınan stratejik kararları belirli bölgelerde uygulamaya yönelik ve imar planlarının hazırlanmasına ıĢık tutacak olan bölge planları, Ġmar Kanunu gereğince Devlet Planlama TeĢkilatı’nca yapılır veya yaptırılır. Bölgelerin sosyoekonomik geliĢme eğilimlerini, yerleĢmelerin geliĢme potansiyelini, sektörel

(22)

hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planları vasıtasıyla, soyut ve genel düzeyde olan kalkınma planları ile somut ve yerel düzeydeki imar planları arasında bağ kurularak, ekonomik, toplumsal ve fiziki planlamada eĢgüdüm sağlanması amaçlanmaktadır (KeleĢ 2002).

3194 sayılı Ġmar Kanunu’nun 8. maddesinde;

“sosyo-ekonomik geliĢme eğilimlerini, yerleĢmelerin geliĢme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama TeĢkilatı yapar veya yaptırır.”

hükmü yer almaktadır.

Ġller Bankası Teknik ġartlaĢma, SözleĢme ve Özel ġartnamesinin 1. maddesinde, bölge planlarının;

“seçilen ve sınırları belirlenen, ülke fiziksel ve kalkınma planları ilkeleri doğrultusunda hazırlanan; bölgesel alan kullanımı ve alt yapıya iliĢkin kararları mekan boyutu ile belirleyen; ilgili kuruluĢların sektörel uygulama plan ve programlarına yansıyan, yatırımların koordinasyon ve yönlendirilmesini sağlayan; çevre düzeni ve nazım imar planlarını yönlendiren plan”

olduğu hüküm altına alınmıĢtır.

Plan hiyerarĢisinde imar planlarının üstünde yer alan bölge planlarının yapılmasının zorunlu tutulmaması, hem kalkınma planı hedeflerinin gerçekleĢtirilmesini güçleĢtirecek hem de Ģehirlerin sorunlarının yalnızca kendi sınırları içine hapsolacak politika ve kararlarla çözülmeye çalıĢılmasını gerektirecek, böylece bütüncül planlama anlayıĢını da ortadan kaldıracaktır (Kiper ve ark. 1995).

Ünal’a (2003) göre, nazım imar planlarının amacına ulaĢabilmesi, varsa bölge planlarına uygun olarak yapılmaları suretiyle değil, yapılması zorunlu olarak öngörülmüĢ üst ölçekli planlara uygun olmaları ile mümkündür. Bu zorunluluk öngörüldüğü takdirde, bölge planlarının yapılması yalnızca Devlet Planlama TeĢkilatı’nca gerekli görülen hallerle sınırlı kalmayacağı gibi, kalkınma planları ile getirilen stratejilerin mekana indirilmesinde en önemli ara kesit olan bölge planları ile amaçlananlar da, çevre düzeni planları ile gerçekleĢtirilmeye çalıĢılmayacaktır.

(23)

2. 3. 3. Çevre Düzeni Planı

Çevre düzeni planları, seçilen ve sınırları saptanan, fiziksel, sosyo-ekonomik, kültürel, sektörel v.b. açılardan çevresel bütünlüğü olan alanlarda yapılacak planlardır. Genellikle 1/25.000 ölçe hazırlanan bu planlar, gerek yerleĢme gerekse arazi kullanımını sektörler arasında dengeli ve uyumlu olarak belirleyen, yönlendirici, yol gösterici sınırlayıcı veya engelleyici nitelikte kararlar bütünüdür (Abama 1992, Özkaya 1997).

Çevre düzeni planı; 3194 sayılı Ġmar Kanunu’nun 5. maddesinde;

“ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaĢım gibi yerleĢme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan”

olarak tanımlanmıĢtır.

Birden fazla belediyeyi hatta birden fazla ili kapsayabilen çevre düzeni planları, alt ölçekteki planların hazırlanmasında, yerleĢim kararlarının üretilmesi aĢamasında belirleyici olup, kalkınma ve bölge planları ile saptanan hedeflere ulaĢmada, kentsel veya yerel ölçekteki planlara yol göstericidir (TekinbaĢ 1993, Kiper ve ark.1995).

Ġmar Kanununda çevre düzeni planlarının sadece tanımının yer alması, görevli ve yetkili kurum ve kuruluĢların belirlenmemiĢ olması bazen yerel yönetimler ile merkezi idare arasında bazen de merkezden yönetim organlarının kendi içinde yetki paylaĢımı konusunda sorunlara neden olmuĢtur.

Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı, ilk önce, 16.12.1989 tarih ve B-09/12730 sayılı genelgesi ile çevre düzeni planının nazım plan niteliğinde olduğuna ve ilgili kuruluĢların görüĢü alınmak koĢuluyla, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, dıĢında ise valiliklerce yapılıp onaylanacağını belirtmiĢtir. Daha sonra 30.09.1991 tarih ve 1906/18565 sayılı genelgesi ile Ġmar Kanunu’nun 9’uncu maddesine dayanarak, bu planları yapma ve onama yetkisinin kendisinde olduğunu belirtmiĢtir. Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde de, çevre düzeni planlarının, ilgili kurum veya kuruluĢlarla ve plan kapsamındaki ilgili

(24)

idarelerle iĢbirliği sağlanarak Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı’nca yaptırılacağı ve bu Bakanlık tarafından onaylanarak yürürlüğe gireceği düzenlenmiĢtir.

04.11.2000 tarih ve 24220 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevre Düzeni Planlarının Yapılması Esaslarına Dair Yönetmelik ile de, çevre düzeni planlarının yürürlüğe girmesi konusunda yetkinin, Çevre ve Orman Bakanlığı’nda olduğu hüküm altına almıĢtır.

Çevre düzeni planlarının hazırlanmasına iliĢkin yetki kuralları, 01.05.2003 tarihinde kabul edilen 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı KuruluĢ ve Görevleri Hakkındaki Yasa’nın 2. maddesi ile netlik kazanmıĢtır. Bu maddede Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yetkileri;

“dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düĢünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere, kalkınma planları ve bölge planları temel alınarak çevre düzeni planlarını hazırlamak veya hazırlatmak, onaylamak, uygulanmasını sağlamak”

olarak sayılmıĢtır.

26.04.2006 yılında yürürlüğe giren 5491 sayılı yasa ile değiĢik 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 9.maddesinde,

“Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalıĢma, dinlenme, ulaĢım gibi ihtiyaçların karĢılanması sonucu oluĢabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar plânlarına esas teĢkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000 ölçekli çevre düzeni plânları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır.”

Ģeklindeki düzenleme ile çevre düzeni planlarının bölge ve havza bazında yapılacağı ve ölçeğinin 1/50.000-1/100.000 olacağı hüküm altına alınarak ölçek konusundaki belirsizlik ortadan kaldırılmıĢtır.

Söz konusu iki Bakanlık arasındaki yetki çatıĢması sorunu, Bayındırlık ve Ġskân Bakanlığı’nın çevre düzeni planlarını yapma yetkisinin kendisinde olduğunu iddia ederek, Çevre ve Orman Bakanlığı’nca yapılan Çevre Düzeni Planlarının Yapılması Esaslarına Dair Yönetmeliğin iptali istemiyle açmıĢ olduğu dava ile

(25)

yargıya da taĢınmıĢtır. Ne var ki; DanıĢtay, aynı tüzel kiĢiliğin (bu olayda devlet tüzel kiĢiliğinin) birer organı olan Bakanlıkların, aralarındaki uyuĢmazlıkları yargıya taĢıyarak dava konusu yapamayacakları, Bakanlıklar arasındaki uyuĢmazlıkların, Bakanlar Kurulu veya BaĢbakanca çözüme kavuĢturulması gerekeceği ve bu uyuĢmazlığın dava konusu edilmesinin olanaksız olduğu yönünde karar vererek, davayı incelemeksizin reddetmiĢtir (Mengi ve KeleĢ 2003).

2. 3. 4. Metropoliten Ġmar Planı

1960’lı yıllardan itibaren, hızlı kentleĢme ve metropolitenleĢme sonucunda, büyük Ģehirlerde, toprağın kullanılması, konut ve belediye hizmetleri ulaĢım ve kentsel alt yapı gereksinmelerinin büyümesi ve çevrenin korunması önemli sorunlar haline gelmiĢ, metropoliten nitelik kazanmaya baĢlamıĢ bulunan kentsel yerleĢme alanlarının tümünü kapsayan metropoliten planlama faaliyetlerinin baĢlatılması zorunluluğu ortaya çıkmıĢtır. Türkiye’de metropoliten planlamaya iliĢkin ilk faaliyetler Bakanlar Kurulunun 20.7.1965 tarih ve 6/4970 sayılı Kararnamesiyle Ġstanbul, Ankara ve Ġzmir Nazım Plan Büroları kurulması ile baĢlatılmıĢ, adı geçen bürolar metropoliten planlamaya iliĢkin çalıĢmalarını Ġmar ve Ġskân Bakanlığının direktifleri altında ve Bakanlığın bünyesinde yer alan Metropoliten Planlama Dairesi ile eĢgüdümlü olarak sürdürmüĢtür (Tekel 2000).

3194 sayılı Ġmar Kanunu’nun imar planlarında Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı’nın yetkisini düzenleyen 9’uncu maddesinde, “birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleĢme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya ilgili idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde iĢbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiĢtirmeye ve re’sen onaylamaya yetkilidir.”hükmü uyarınca metropoliten plan yapma ve onama yetkisi Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı’na verilmiĢtir. Ne var ki, herhangi bir hükümde metropoliten plan tanımına yer verilmemiĢ olması, bu plan türünün plan kademelenmesindeki yeri ve yetki konusunda çatıĢmalara sebebiyet vermiĢtir. Bu

(26)

yetki çatıĢması, BüyükĢehir belediyeleri ile Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı arasında yaĢanmıĢtır.

Metropoliten planlamada yaĢanan yetki çatıĢması sorunu da, esasen bu planın nitelendirilmesinin hiçbir kanuni düzenlemede açık bir Ģekilde yapılmamıĢ olmasından kaynaklanmaktadır.

Metropoliten planlama; kentsel geliĢmeyi belirlenen hedefler doğrultusunda yönlendiren, yatırımcı sektörlerin uygulamaları arasında birliktelik sağlayıcı plancı ve uygulayıcı kamu kuruluĢları ile yerel yönetimlerin ayrıntıdaki plan ve uygulamaları ile planlamanın genel ilke ve kararları arasında uyum sağlayan, metropoliten alan ölçeğinde uygulamayı yönlendiren politikaları ve önlemleri içeren, fiziksel düzenlemeler ile mekâna getirdiği tüm yerleĢme, alan kullanımı, koruma ve kısıtlama kararları ile yürürlükte olduğu sürece kesin, ancak kendini sürekli yenileyen üst düzeyde bir planlama olarak tanımlanmıĢtır (Tekel 2000).

3030 sayılı Yasayı yürürlükten kaldıran 5216 sayılı yeni BüyükĢehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinde, BüyükĢehir belediyelerinin stratejik plân yapma ve BüyükĢehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapma, yaptırma ve onaylayarak uygulama yetkisi düzenlenmiĢ fakat “stratejik plan” ile neyin kastedildiği açıklığa kavuĢturulmamıĢtır.

Metropoliten imar planlarının niteliği konusunda net bir durum olmamakla birlikte, bu planların, Ģehir üstü bir mekânda makro düzeyde olduğunu ve nazım imar planlarının üstünde daha stratejik kararlar vermeye yönelik olduğu açıktır. Ancak 5216 sayılı Yasada geçen stratejik planların metropoliten planlar olduğunu söylemek güçtür. Çünkü metropoliten imar planları düzenledikleri alan itibariyle sadece BüyükĢehir sınırlarını değil onlarla iktisadi, sosyal, kültürel ve fiziksel bir bağlılık gösteren, bütünlük sunan alanları kapsamaktadırlar.

5216 sayılı yeni BüyükĢehir Belediyesi Kanunu’nda da metropoliten imar planı kavramına yer verilmemiĢ, BüyükĢehir belediyelerinin yapmakla yükümlü oldukları imar planları ile metropoliten imar planı iliĢkisi ortaya konulmamıĢtır (Orta 2006).

(27)

Metropoliten plan yapma yetkisi ne 3030 sayılı eski Kanunda ne de 5216 sayılı BüyükĢehir Belediyesi Kanunu’nda BüyükĢehir belediyelerine verilmemiĢtir. Akçura’ya (1982) göre 3194 sayılı Ġmar Kanunu’nun 9. madde metninde açıkça belirtildiği üzere, bu planları yapma yetkisi Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı’na aittir. Ancak yerel yönetimlerin kendileri dıĢında hazırlanan planları benimsemeleri ve uygulamaları güç görülmektedir.

2. 3. 5. Ġl Çevre Düzeni Planı

Ġl Çevre Düzeni Planı ilk defa 4.3.2005 günlü ve 25745 Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5302 sayılı Ġl Özel Ġdaresi Kanunu ile mevzuatımıza girmiĢtir. Ġl Özel Ġdare Kanununun 6. maddesinde;

“Ġl çevre düzeni plânı; valinin koordinasyonunda, BüyükĢehirlerde BüyükĢehir belediyeleri, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi ile birlikte yapılır. Ġl çevre düzeni plânı belediye meclisi ile il genel meclisi tarafından onaylanır.”

denilerek il çevre düzeni planı adı altında yeni plan türünden bahsedilmiĢtir. Ancak planın niteliği ve nasıl hazırlanacağı konusunda ayrıntıya girilmemiĢtir.

Ġl Özel Ġdaresi Kanunu’nun il genel meclislerinin görevlerinin sayıldığı 10. maddesinde, Belediye sınırları il sınırı olan BüyükĢehir Belediyeleri hariç il çevre düzeni plânlarının ve belediye sınırları dıĢındaki alanların imar plânlarının görüĢülüp ve karara bağlaması il genel meclislerinin görevleri arasında sayılmıĢtır.

Ġl çevre düzeni planlarında yetki kuralları belirli olmakla birlikte bu planların ölçeklerinin Yasa’da yer almamasından kaynaklanan yetki çatıĢmalarının yaĢanması kaçınılmazdır.

Ġl Özel Ġdaresi ile BüyükĢehir ve Ġl Belediyelerine, Ġl Çevre Düzeni Planlarını hazırlama görevinin verilmesi üzerine ortaya çıkan yetki karmaĢasını önlemek üzere Çevre ve Orman Bakanlığının Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 25.04.2005 tarih ve 2097-23859 sayılı genelge yayımlanmıĢtır. Bu genelgede; Sınırları il sınırlarından küçük ve/veya büyük olan yeni çevre düzeni planı yapma, yaptırma ve onama yetkisinin Çevre ve Orman Bakanlığında olduğu, il sınırları ile birebir aynı olan Çevre Düzeni Planlarının ise Ġl

(28)

Özel Ġdareleri tarafından yaptırılabileceği belirtilerek, yerel yönetimlerin yetki alanları belirginleĢtirilmeye çalıĢılmıĢtır (Ersoy 2006).

2. 3. 6. Nazım Ġmar Planı

Nazım imar planı; uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas alınan ve raporuyla bir bütün olan ve yerleĢmenin; konut, çalıĢma, ticaret, turizm, yeĢil alanlar, sanayi bölgeleri, yerleĢim dıĢı alanlar ile kentsel sosyal ve teknik altyapı alanlarını belirlemektedir (KeleĢ 2002).

3194 sayılı Ġmar Kanunu’nun 5. maddesinde nazım imar planı,

“varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa, kadastral durumu iĢlenmiĢ olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanıĢ biçimlerini, baĢlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeĢitli yerleĢme alanlarının geliĢme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaĢım sistemleri ve problemlerin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla bir bütün olan plandır.”

Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmelikte de bu tanımıyla ele alınan nazım imar planının, “1/2.000 veya 1/5.000 ölçekte düzenleneceği” hususuna da ayrıca yer verilmiĢtir.

Ersoy ve Keskinok’a (2000) göre, Nazım plan, bir kentin gelecekteki nüfus ve iĢgücü dağılımlarına bağlı olarak alacağı formu ulaĢım yapısını, arazi kullanımlarının genel yapısını, nüfus yoğunluklarını sosyal donatıların dağılımını ortaya koymaktadır.

Ġmar Kanunu’nun 8’inci maddesinde Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dıĢında yapılacak olan nazım planların nasıl hazırlanacağı düzenlenmiĢtir. Üst ölçek plan kararlarına uygun olarak yapılacağı öngörülen nazım imar planları, belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yerlerin planları ilgili belediyesince hazırlanıp belediye meclisi tarafından onaylanarak yürürlüğe girmektedir. Belediye ve mücavir alan sınırları dıĢında kalan yerlerde ise valilik veya ilgilisince yapılan veya yaptırılan planlar, il genel meclisi tarafından onaylanarak yürürlüğe girmektedir. Belediye ve Valilikler Ġmar Kanunu hükümleri çerçevesinde imar planı

(29)

hazırlamada genel yetkili idarelerdir. Bir diğer ifade ile imar planı hazırlama yetkisi özel haller dıĢında yerel yönetimlere verilmiĢtir.

5216 sayılı BüyükĢehir Belediye Kanununu imar planlama konusunda yerel yönetimler bazında önemli değiĢiklikler getirmiĢtir. Anılan Yasa’nın 7. maddesinde;

“Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükĢehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükĢehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değiĢiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiĢtirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak.”

Ģekilde düzenlenmiĢtir.

Bu düzenleme ile 3194 sayılı Ġmar Kanununda öngörülmeyen nazım imar planlarının ölçeği, 5216 sayılı BüyükĢehir Belediye Kanunu’nun 7. maddesinde belirtilmiĢtir. Bu maddede; BüyükĢehir ve mücavir alan sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planını yapma, yaptırma ve onaylama yetkisi büyükĢehir belediyelerine verilerek büyükĢehir belediyelerinin yetki sınırları içerisinde yapacakları nazım imar planlarının ölçeği açıkça belirtilmiĢtir. Ölçek konusundaki sınırlayıcı diğer bir düzenleme de, Kanun’un Geçici 1’inci maddesinde, “büyükĢehir belediyeleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde büyükĢehirin 1/25.000 ölçekli nazım imar planlarını yapar veya yaptırır”

ifadesinde yer almaktadır. Bu durum, büyükĢehir belediyelerinin artık 1/5.000 ölçeğinden üst ölçekte de nazım imar planı yapabilmesini mümkün kılmaktadır. Ancak ilçe belediyeleri yine 1/5.000 ölçekte nazım imar planı yapacaktır.

2. 3. 7. Uygulama Ġmar Planı

Plan hiyerarĢisinde en alt kademeyi oluĢturan ve uygulama açısından belirleyici olan uygulama imar planı, 3194 sayılı Ġmar Kanunu’nun 5’inci maddesinin ikinci fıkrasında,

(30)

“tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu iĢlenmiĢ olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeĢitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan”

olarak tanımlanmıĢtır. Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesine göre uygulama imar planları 1/1000 ölçeğinde hazırlanacaktır.

Ersoy’a (2000) göre uygulama imar planları, nazım imar planlarının büyütülmüĢ kopyaları olmayıp, çok daha detaylı bir incelemeyi gerektiren ve nazım imar planlarına göre çok daha fazla bilgi ve ayrıntı içeren belgelerdir. Bir baĢka deyiĢle, nazım imar planı ile Ģematik olarak belirlenmiĢ alanlardaki yapı adaları, yapılanma koĢulları, yapı yoğunlukları, yol profilleri, ada içi kullanımları, uygulama imar planları ile kesin olarak belirlenir.

Uygulama imar planları, nazım imar planı ile getirilen koruma, kullanma, kısıtlama, yasaklama ve yönlendirmeye iliĢkin kararlar detaylandırılarak, uygulamanın biçimlendirilmesi sağlanır (TekinbaĢ 1993).

Uygulama imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulmasında, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde kalan yerler için yapılacak olan uygulama imar planları, nazım imar planlarında olduğu gibi, Ġmar Kanunu’nun 8’inci madde hükmü gereğince, ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır ve belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu alanlar dıĢında kalan yerler için yapılacak planlar ise, valilik veya ilgilisine yapılır veya yaptırılır ve il genel meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Uygulama imar planı hazırlanacak yerlere iliĢkin olarak Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı’nın 3194 sayılı Ġmar kanununun 9’uncu maddesinden kaynaklanan yetkisi burada da geçerliliğini korumaktadır.

5216 sayılı BüyükĢehir Belediye Yasası’nın uygulandığı alanlarda uygulama imar planlarını yapma yetkisi yine ilçe ve ilk kademe belediyelerine aittir. Ancak, 5216 sayılı BüyükĢehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinde;

“büyükĢehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değiĢiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiĢtirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren

(31)

bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak”

yetkisi BüyükĢehir belediyelerinde olduğu hüküm altına alınmıĢtır. Bu hüküm ile BüyükĢehir belediyeleri bir taraftan uygulama imar planlarını değiĢtirerek onaylama yetkisine kavuĢurken öte taraftan yasada sayılan hallerde uygulama imar planlarını doğrudan hazırlama yetkisine de sahip olmuĢlardır.

2. 3. 8. Ġlave Ġmar Planı

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3’üncü maddesinde;

“Yürürlükte bulunan planın ihtiyaca cevap vermediği durumlarda, mevcut plana bitiĢik ve mevcut planın genel arazi kullanım kararları ile süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde hazırlanan plandır.”

Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Ġlave imar planına uygulama ve nazım imar planlarının ihtiyaca cevap vermediği durumlarda baĢvurulabilir. Ġlave plan yapılırken, mevcut planın arazi kullanım kararlarına uyulması zorunludur.

Yürürlüğe girmiĢ bir planda, yeni alan kullanımı kararlarını kısa sürede getirmesi amacıyla düzenlenen ilave plan, hangi plana ek olarak düĢünülüyorsa ekleneceği planın tabi olduğu yetki kuralları uygulanacaktır (Kalabalık2003).

2. 3. 9. Mevzi Ġmar Planı

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3’üncü maddesinde;

“Mevcut planların yerleĢmiĢ nüfusa yetersiz kalması veya yeni yerleĢim alanlarının kullanıma açılması gereğinin ve sınırlarının ilgili idarece belirlenmesi halinde, bu Yönetmeliğin plan yapım kurallarına uyulmak üzere yapımı mümkün olan, yürürlükteki her tür ve ölçekteki plan sınırları dıĢında, planla bütünleĢmeyen konumdaki, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi bünyesinde sağlayan, raporuyla bir bütün olan imar planıdır.”

Ģeklinde tanımlanmıĢtır.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 7’inci maddesi ile Çevre düzeni planı sınırları içerisinde mevzi imar planı yapılamayacağı, Çevre düzeni planı ile

(32)

yapılaĢma kararı alınmıĢ alanlar için yapılacak imar planları, mevzii imar planı olarak değerlendirilemeyeceği hükmü ile mevzi imar planlarında dikkat edilecek hususun mevzi imar planı yapılacak alanın herhangi bir plan kapsamında yer almaması olduğudur.

Mevzi imar planı hazırlanacak alanlarda ilk defa plan yapılacağından belediye ve mücavir alan sınırları içinde ilgili belediyeler, belediye ve mücavir alan sınırları dıĢında valilikler yetkilidir.

2. 3. 10. Revizyon Ġmar Planları

Revizyon imar planlarının tek bir amacı olmayabilir. Bazen plan değiĢikliği yapılmıĢ olması, bazen yürürlükteki planın öngörmüĢ olduğu kentin genel yerleĢme düzenine iliĢkin ilke kararlarında büyük bir değiĢimin söz konusu olması, bazen jeolojik zorunluluklar, bazen üst planlarda meydana gelen değiĢimin söz konusu olduğu durumlarda bu yola baĢvurulabilir. Revize edilen ana planı hangi idare hazırlamıĢ ise revizyon imar planını da aynı idare hazırlamaktadır.

Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3. maddesinde;

“Her tür ve ölçekteki planın ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı veya sorun yarattığı durumlar ile üst ölçek plan kararlarına uygunluğun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi sonucu elde edilen plandır.”

Ģeklinde tanımlanmıĢtır.

Revizyon planı, salt nazım ve uygulama imar planları için değil, üst ölçekli planlar için de yapılabilir (Ünal 2003).

2. 4. Özel Amaçlı Planlar

2. 4. 1. Islah Ġmar Planı

Islah imar planları, ilk olarak, Ġmar Affı Kanunu olarak adlandırılan 16.3.1983 tarih ve 2805 sayılı Kanun’da yer almıĢtır. 2805 sayılı Kanun, 24.2.1984 tarih ve

(33)

2981 sayılı Ġmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı ĠĢlemler ve 6785 sayılı Ġmar Kanununun Bir Maddesinin DeğiĢtirilmesi Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılmıĢtır.

2981 sayılı Kanun da, 22.5.1986 tarih ve 3290 sayılı Kanun ile değiĢtirilmiĢ ve ıslah imar planları ile ilgili daha ayrıntılı hükümler getirilmiĢtir. Bu Kanun’un bazı maddeleri de, 18.5.1987 tarih ve 3366 sayılı Kanun ile değiĢtirilmiĢ ve bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan Ġmar Affı Yönetmeliği olarak da anılan 15.8.1987 tarihli Yönetmelik ile ıslah imar planlarının uygulanmasına iliĢkin ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiĢtir.

Ġmar Affı Yönetmeliğinin 4’üncü maddesinde Islah imar planları;

“düzensiz ve sağlıksız biçimde oluĢmuĢ yapı topluluklarının veya yerleĢme alanlarının, sınırları belli edilmek suretiyle, mevcut durumu da dikkate alınarak dengeli, düzenli ve sağlıklı hale getirilmesi amacıyla, halihazır haritalar üzerine yapılan ve yapılanma Ģartlarını da belirleyen imar planı”

olarak tanımlanmıĢtır. Aynı Yönetmeliğe göre Islah imar planları; bir yerleĢme alanı ya da yapı topluluğu niteliği kazanmıĢ gecekondu alanlarında, imar mevzuatına aykırı yapılar bulunan hisseli arsa veya arazilerde veya mevcut imar planına aykırı yapılanmaların bulunduğu alanlarda yapılabilmektedir.

Ġmar Affı Yönetmeliğine göre ıslah imar planı yapılacak alanlar, belediye veya mücavir alan sınırları içinde belediye, bu alanlar dıĢında ise valiliklerce belirlenir. Ġmar Affı Kanunu’nun 13’üncü maddesinin (c) bendinde,

“ıslah imar planları belediye veya valiliklerce mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak ve yapılanma Ģartları da belirlenerek” yapılacağı düzenlemesine paralel olarak, Ġmar Affı Yönetmeliği’nin 23’üncü maddesinin (h) bendinde de, “planlar, mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak yapılır. YapılaĢma koĢullarının belirlenmesinde, mevcut teknik donanım gözetilir”

denmiĢtir. Bu durum ise normal imar planları için gerekli olan araĢtırmalar yapılmadan ve donatı alanları ile ilgili standartlar gözetilmeksizin yapıldığını ortaya koymaktadır.

(34)

Ġmar Affı Yönetmeliğinin 24. maddesinde de; ıslah imar planlarının yapılmasına iliĢkin yetki ve Ģekil kuralları düzenlenmiĢ ve belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde yapılacak olan ıslah imar planlarının belediye meclislerince kabul edilerek yürürlüğe gireceği belirtilmiĢtir. Belediye ve mücavir alan sınırları dıĢında ise 5302 sayılı Ġl Özel Ġdaresi Kanunu ile il genel meclislerine kabul edilerek yürürlüğe girecektir.

Islah imar planı yapılacak alan BüyükĢehir belediyesi sınırları içerisinde kalması durumunda ise 5216 sayılı BüyükĢehir Belediyesi Kanunu’nun 7’inci maddesinde;

“büyükĢehir içindeki belediyelerin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değiĢiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veya değiĢtirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek”

görevi büyükĢehir belediyesine vermiĢtir. Bu durumda, ıslah imar planlarının yürürlüğe girebilmesi için, artık sadece ilçe belediye meclislerinin kabulü yeterli olmayacak, bu planların yürürlüğe girmesi için büyükĢehir belediye meclisince de onaylanması gerekmektedir.

2. 4. 2. Turizm Amaçlı Ġmar Planı

Turizm Amaçlı Ġmar Planları, sınırları Kültür Turizm Bakanlığının önerisi ile Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edilen Kültür ve Turizm Koruma ve GeliĢim Bölgeleri ile Turizm Merkezi sınırları içindeki alanlar için hazırlanacaktır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı TeĢkilat ve Görevleri Hakkındaki, 16.4.2003 gün ve 4848 sayılı Kanunun; 12.maddesinde, Yatırım ve ĠĢletmeler Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında;

“2634 sayılı Turizm TeĢvik Kanunu ile turizm bölge, alan ve merkezlerinin tespiti, ilânı ve bu yerlerin plânları konusunda Bakanlığa verilen görev ve yetkileri yürütmek, tarihi, kültürel ve turistik potansiyellerin geliĢtirilerek sektörel kalkınma içinde kullanılması amacıyla, sınırları Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenmek üzere, kültür ve turizm koruma ve geliĢim bölgeleri oluĢturmak, bu sınırlar dahilinde plânlı

(35)

geliĢimi sağlamak için her ölçekte plân yapmak, yaptırmak, kültür ve turizm geliĢim bölgelerine yatırımları yönlendirmek ve yatırım yapmak”

sayılmıĢtır.

Kültür ve Turizm Koruma ve GeliĢim Bölgelerinde ve Turizm Merkezlerinde Ġmar Planlarının Hazırlanması ve Onaylanmasına ĠliĢkin Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde plan türlerinin tanımları verilmiĢtir. Buna göre; Kültür ve Turizm Koruma ve GeliĢim Planları, içinde turizm türleri ile kültür ve eğitim, eğlence, ticaret, konut ve her türlü teknik ve sosyal altyapı alanlarından bir veya daha fazlasını kapsayan, kendi içinde alt bölgeler ihtiva edebilen, bu kapsamda kaynaklar arasında koruma-kullanma dengesini ve sektörel kalkınmayı sağlayan, arazi ana kullanım kararlarını belirleyen, açıklama raporları ve plan notları ile bir bütün olan 1/25.000 veya daha üst ölçekli planlardır.

Nazım Ġmar Planı, onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durum, varsa jeolojik bilgiler iĢlenmiĢ olarak, varsa üst ölçekli Kültür ve Turizm Koruma ve GeliĢim Planlarına uygun biçimde hazırlanan, farklı arazi kullanımlarının kullanıĢ biçimlerini, yapı ve nüfus yoğunluklarını, geliĢme yön ve büyüklüklerini, ana ulaĢım sistemini belirleyen ve uygulama imar planlarını yönlendiren zaman, mekan ve örgütlenme (uygulama) etaplarını belirleyen plan notları ve detaylı açıklama raporu ile bir bütün olan 1/2.000 veya 1/5.000 ölçekli düzenlenen plandır.

Uygulama Ġmar Planı, onaylı halihazır harita üzerine varsa kadastral durum, jeolojik bilgiler iĢlenmiĢ olarak, varsa üst ölçekli Kültür ve Turizm Koruma ve GeliĢim Planları ile nazım imar planı kararlarına uygun biçimde hazırlanan ve çeĢitli arazi kullanım bölgelerinin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yaya ve trafik yollarını ve uygulama için gerekli imar programlarına ve imar uygulamalarına esas olacak uygulama etaplarını, esaslarını ve yapılaĢmaya iliĢkin tüm bilgileri ayrıntıları ile gösteren ve 1/1000 ölçekte düzenlenen detaylı açıklama raporu ile bir bütün olan plandır.

YerleĢme Tasarım Planı, Kültür ve Turizm Koruma ve GeliĢim Bölgeleri ve Turizm Merkezlerinde, sınırları nazım ve uygulama imar planları ile belirlenen

(36)

yerlerde özel uygulama ayrıntıları tasarım gerektiren alanlar için hazırlanan plan ve projelerdir.

Vaziyet Planı, imar planında turizm kullanımına ayrılmıĢ yatırım alanlarında yer alacak tesislerin konumu, yapı yaklaĢma sınırları, kat yüksekliği ve görünümü gibi imar planı kararlarını belirten plan ve projelerdir.

Aynı yönetmeliğin 5. maddesinde de,

“Yönetmeliğin kapsamı içinde bulunan yerlerde ve bu yönetmelikte tanımlanan her ölçekte planlar gerektiğinde ilgili kurum ve kuruluĢların görüĢleri de alınarak Bakanlıkça yapılır veya yaptırılır ve resen onaylanır”

hükmü getirilerek Kültür ve Turizm Bakanlığının imar planları yapma veya yaptırma yetkisi çok geniĢ tutulmuĢtur.

2. 4. 3. Koruma Amaçlı Ġmar Planları

3194 sayılı Ġmar Kanununun 4. maddesi hükmü uyarınca, koruma amaçlı imar planlarının hazırlanması, onaylanması ve yürürlüğe girmesinde 14.7.2004 tarih ve 5226 sayılı Kanun ile değiĢikliğe uğrayan 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun hükümleri uygulanmaktadır.

2863 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinde sit alanını;

“tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeĢitli medeniyetlerin ürünü olup, yaĢadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaĢama konu olmuĢ veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmıĢ tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar”

olarak tanımlamıĢtır.

Korunması Gerekli TaĢınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkındaki Yönetmeliğin 3’üncü maddesinde plan türlerinin tanımları verilmiĢtir. Buna göre, Arkeolojik sit; antik bir yerleĢmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında bilinen veya meydana çıkarılan korunması gerekli alanlardır. Doğal sit; ilginç özellik ve güzelliklere sahip olan ve

(37)

ender bulunan korunması gerekli alanlar ve taĢınmaz tabiat varlıklarıdır. Tarihi sit; önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve bu sebeple korunması gerekli yerlerdir. Kentsel sit; mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taĢıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleĢim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanlardır.

Koruma Amaçlı Ġmar Planları ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanması, Gösterimi, Uygulaması, Denetimi, Müelliflerine ĠliĢkin Usul ve Esaslara Ait Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde Koruma amaçlı imar planları;

“sit alanlarında kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaĢma verilerini içeren alan araĢtırmasına dayalı olarak; halihazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaĢayan hane halkları ve faaliyet gösteren iĢ yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileĢtiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma Ģartları ile yapılaĢma sınırlamalarını, sağlıklaĢtırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaĢımı ve taĢıt ulaĢımını, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek Ģekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile planlama kararları, tutumları, plan notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği ölçekteki planlar”

olarak tanımlanmıĢtır.

Korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespit ve tescil iĢlemleri kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulu tarafından yapılmaktadır. 2863 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinde; “Her kimin mülkiyetinde veya idaresinde olursa olsun, taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve bunların her türlü denetimini yapmak, Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir” hükmü ile de bakanlığın yetkileri belirtilmiĢtir.

2863 sayılı Yasanın 17’nci maddesinde; alanın koruma bölge kurulunca sit olarak ilanı, bu alanda her ölçekteki plân uygulamasını durduracağı, sit alanının etkileĢim çevresine iliĢkin varsa 1/25.000 ölçekli plân kararları ve notları alanın sit

Referanslar

Benzer Belgeler

Güçlü yükseltgenlerle çok hızlı, hava oksijeniyle orta hızda, zayıf yükseltgenlerle ile sıcakta aromatik karboksilik asitlere yükseltgenirler.  Bazik ortamda iki

“Tasdikli halihazır haritalar üzerine, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı

[r]

Dolar zayıfladığında, yatırımcı yüksek getirisi olan gelişmekte olan ülkeleri kovalar ve bu ülkelerde yerel yatırımları finanse etmek için para akışı olur.. Fed

Yemek zamanlaması: Kilo verme, sağlıklı yaşam ve fitness sürecinde çok az etkili olan ve çok yanlış bilginin doğru zannedildiği bir konu.. Saat kaçta ne yediğinizin bir

Kom nist Partilerin ideolojik merke ini ol t ran SBKP deki ol ms geli meler do al olarak karde partilerimi i e partimi i de do r dan et kiledi.. Etkinliklere en st

HAYAT VAR.. YILLIK FAALİYET YÖNETİM KURUMSAL YÖNETİMBİR BAKIŞTA ODAŞFAALİYETLERİMİZ FİNANSAL TABLOLAR.. KONSOLİDE FİNANSAL T ABLFAALİYETLERİMİZBİR BAKIŞTA

Ancak yağ yakmak ve kas kütlesini artırmak için Kardiyo çok olmasa da olur ancak ağırlık antrenmanları olmazsa olmazlardandır. Kardiyo yaparken sadece yaptığınız süre