• Sonuç bulunamadı

Müzikallerde besteci ve yazar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Müzikallerde besteci ve yazar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A .' 'V V i

ıA

/

S.

TT

BES

TÜRK TİYATROSUNDA

DÜN-BUGUN

Burhan Arpad

Müzikallerde Besteci ve Yazar

Arkada kalan 1963 • 64 sezonu müzikli Türk tiyatrosunu car. landırıverdi. Bu canlılık, îstar bullulann büyük ilgisini gordu Keşanlı Ali Destanı (Gülriz Su ruri ■ Engin Cezar topluluğu? Bulvar (Dormen Tiyatrosu) v, bir tek geceliğine de olsa Leb • lebici Horhor (Arslan Opereti 1 Şan sinemasında) sezon som

haftalarında İstanbul sahneler' j ne müzikli Türk tiyatrosunu ge i tirdi. Bu, pek rastlantı değildi Sayısı gittikçe artan tiyatro tot j tulukları, değişik birşeyler sun I inak çabasıyla müzikli tiyatroya

yöneldiler. İyi ettiler. Müzikli tiyatroyu her zaman ilgiyle kar ştlamış olan İstanbullular da. j salonları istekle doldurdu. ] Müzikli tiyatro, ister Onye-

dinci yüzyıl Italyasında saray sahnelerine değişik bir oyalan­ ma getirmek çabasından doğ­ muş olsun, ister ilk toplumlar- [ danberi müzik, dans ve koro­

nun törenlerde yer alması gele­ neğine dayansın, günümüz dün­ ya tiyatrosunda önemli bir yer tutuyor. Gerçi, İkinci Dünya Savaşından bu yana: «Müzikli tiyatronun yeri?», «Müzikli ti­ yatro nedir? Ne değildir?», «Mü­ zikli tiyatronun yarını» konuları tartışılıyor. Amma, bütün bun­ lar, müzikli tiyatroya yeni akım lar, yeni renkler getirme çaba­ sından ötürü, daha çok. Zira müzikli tiyatro, 18 ve 19. yüz­ yılların kalıplaşmış, kişileri ve esprisi sınırlı çerçevesini elbet­ te aşmak istiyor. Bu istek, Al- ban Berg ve Menotti gibi ayrı kişilikli ve ayrı yollarda müzik- çilerden, günümüz Amerikan musicale’lerine kadar değişik denemelerde kendini gösteriyor. Amma, bütün bu ayrı ayrı ça­ baların, değişik davranışların değişmez bir ortak yanı var. Müzikli tiyatro türünün başarı­ sında temel kural, besteci ve I yazarın iyi anlaşması; müzik

T a k lo r N A L Y A N (1843 - 1874) (beste) ve libretto (söz) da u- yuşum olmıyan eserler ne ba­ şarılı sayılıyor, ne de kalıcı o- labiliyov. Müzikli oyunların ge­ niş yığınlarca sevilip benimseni- şi bu işbirliğinin tam bir uyu­ şumla sonuçlanmasına bağlı.

Keşanlı Ali Destanı (Yazan Haldun Taner, Müzik: Yalçın Tura) ve Bulvar (Yazan: Tur­ gut Özakman, Müzik; Bülent Arel) ve bir geceliğine sunul­ muş olan Leblebici Horhor ko­ mik operası, bu temel kuralın müzikli Türk tiyatrosunun baş­ langıç yıllarından çok iyi uygu­ landığını gösterdi. Leblebici Horhor’un librettosu konunun gelenek ve toplum özelliklerini bir komik opera yapısı gerekle­ riyle verirken, librettocu Tak- for Nalyan, besteci Çuhacıyan’- tn müzik karakteri ve melodi renkleriyle tam bir uyuşum ha­ lindedir; hep alt. plânda ve mü­ ziğe yardımcı, melodiyi hazırla­ yıcıdır. Librettocu Takfor Nal- yan’ın »Bu gece biz bize olalım hemsaz», ya da «Biz Köroğlu

vavrusuyuz» dörtlü ve koro lib­ rettoları, Çuhacıyan’ın melodile­ ri için sağlam birer zemindir. Sözle müzik sarmaş dolaştır. Bu başarılı sonuçtan uzun yıllar sonra Ekrem ve Cemal Reşit Rey’in revü-operetleri de kalıcı olabilmesini, yine librettocu ve besteci kaynaşmasına borçlu­ dur.

«Keşanlı Ali Destanı» ve «Bul­ var» da bu çok gerekli uyuşum ve işbirliği yoktur. Birincisinde yazar, ikinci oyunda besteci a- ğır basmaktadır. Yine bu iki ye ni oyunda, müzikli tiyatronun çok önemli bir kuralı unutul­ muştur; müzikti tiyatroda ka­ ba naturalizme. hele «küfür» ve «galiz.e hiç mi hiç yer verile- miyecefiine Zira müzik, ister romantik, ister atonal, hattâ is­ terse elektronik olsun, insanoğ­ lunun içdünyasına, düşün yanı­ na birşeyler katarken çirkin ve kabayı kullanmaz.

Müzikli oyunda librettocunun önemini daha iyi belirtmek için şunu da anlatalım, tki yıl önce Franz Lehar’ın librettpculann- dan Paul Knepller’le tanışmış­ tım. Avusturya’nın eski kaplıca şehirlerinden Bad îschl’de, Knepller, sanat serüvenini an­ latmıştı. Müzikli tiyatroya bes­ teci olarak başlamıştı. Operet­ leri oynanmıştı. Günün birinde Paganini’in librettosunu yazmış, fakat bestelemeden önce bir dost alıp Lehar’a göstermişti. Libretto bir daha geri gelme­ mişti. Lehar usta hemen o gece oturup birinci perdeyi bestele­ miş ve Paul Knepller de o gün­ den sonra Lehar’ın librettisti o- luvermişti.

Müzikli Türk tiyatrosunu can­ landırma çabaları, bu gerçekle­ ri gözönünde bulundurduğu öl­ çüde başarıya ulaşacaktır. Mü­ zikli tiyatronun başarısı, libret­ tocunun bir yana, bestecinin bir başka yana yönelmesiyle ger­ çekleşmez.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

The purpose of this research is to understand the correlation factors between cirrhotic fatigue and quality of sleeping based on the personal characteristics blood test and

Yani geçen elektronlardan yuka- rı spinli olanlar, aşağı spinli olanlardan en fazla % 30 daha çok.. Aşağı spinli olanlar

Rus filosunu arayınız ve nerede bulursanız, savaş ilan etmeksizin hücum ediniz." Cemal Paşa’nın verdiği emir ise şöyledir: "Donanmamızın Birinci

Eğiklik 45 derece olsaydı 66°33’ olan kutup daireleri Ekvator’a yaklaşık 21,5 derece daha yaklaşırdı.. Güneş ışınlarının dik geleceği aralık da geniş- leyeceği

Bu, sa­ dece, geçmişe intikal eden itibarî bir zaman bölümünün hatırasına karşı değil, onunla beraber bizden uzaklaşan bir ömür devre­ sine, daha doğru

*\oğac!İar Camii Büyük ve nükteci Türk şairi Revani’nin camii ile Payzen Yusuf Paşanın Türbesi 30 metrelik cadde geçecek diye yıktırılmıştı.. Sonra

Yavuz; Selim, oğlu Süleymana gazap edip “öldürülmesi için Bostancı- başıya teslim etmiş, Bostancı- başı devletin hayrını isteyen bir adam olduğundan

arşivim bir günde yandı.» Bazan dalan, bazan dolan, bazan parlayan gözlerle acısı­ nı ve anılarını anlatan ressam Salih Acar’ın evinden, üzüntü­ sünü