• Sonuç bulunamadı

[Taha Toros'un Pierre Loti hakkındaki yazıları]

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "[Taha Toros'un Pierre Loti hakkındaki yazıları]"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Her ülkede H r S e v g ili !

Pierre Loti*nin iç dünyasında belirgin bir huyu var: yiısevdilik, erken âşık olma eğilimi î Orta öğrencilimi sırasında bir çingene kızına vurulur. Pirara,sirkte gördüğü at canbazı bir kıza âşık olur.Hatta b u açkı yüzünden sikte görev alıp canbaz olmak ister! .dilesi bu eğilimine çiddetle karçı ko­ yar. Sonraları Ipparator O^eni’ye tutulur!

Deniz Harp Okulunu bitirip ilk çıktığı Afrika seferinde,bir zenci kıza gönlünü kaptırır.kısacası,deniz subayı olarak gittiği ülkelerde-belki o mille tiny aş amini, geleneğini daha yakından inceleyebilmek için-değişik

sevgililer bulur. Japonyada,Çinde görevli olarak kaldığı yıllarda,bunlarla yaçar ve romanlarının konusunu bunlardan seçer. ( I )

Aslında Pierre Loti bütün benlisiyle,doğanın ve doğunun 8çikidir.konum­ l a n b u tutkunun ürünleridir. Doğuya vurgun olduğu kadar, denize de tutkun - dur.Denizler sayesindedir ki,bütün doğuyu tanımış,tanıtmış ve yaşatmıştır. P a z a r ’ın gittiği her yere erken adapte olma yeteneği vardır.Onlar gibi gi­ yinir, onlar gibi yaşar.Pir milleti tanımak için Pierre L o t i ’nin uyguladığı en başarılı tutum budur.Bu açıdan,gittiği her yere uyum sağlar,âdeta oranın vatandaşı olur.Onun içindir ki Pierre Loti,Fransız vatandaşı olmaktan çok, dünya vatandaşıdır.Cnda,her milletin milliyetinden,bir parça vardır.

Pierre L o t i ’nin Türkiye tutkusu

Pierre Loti bir deniz subayı olarak,ilk kez,gemisiyle 1876 yılında Se- laniğe gelir, Türkiyeyi, önce,Selanikte tanır. Sonradan. (Aziyade )AZADE adiyle yayınladığı romanın kahramanı HATİCE* ye burada rastlar. Denişinin İstanbul da

görevlendirilmesi üzerine,önce ILASKÖY*de,sonra EYÜP*ta oturur.i ierre Loti, kısa sürede çevreye adapte olur.Başında fesi ve şark giysisi ile (ARİF)tak­ m a adiyle camileri,mezarlıkları,servilikleri d o l a ş ı r . y u p halkına kendisin1

sevdirir.bonral?xn Türkçe öğrenmeye başlar.Hocası,ünlü bilgin ZEKÎ

laHAMEZ

Beydir.

Pierre Loti *nin 1903 yılında, bahriye subayı olarak, ikinci defa gelip 2 yıl kaldığı İstanbul, ona daha renkli bir görünümdedir. Artık İstanbul'un her saatini doyasıya gezmektedir.Bu gezileri,aynı zamanda bir inceleme niteli - ğindedir. Binan yapısı abidelere, çeşmelere, fakir s em tl ere, nrüs lüman çoğunlu­ ğun oturduğu kahvelere yöneliktir, işte b u yıllarda,Türkiyede ve batıda bü­ yük yankılar uyandıran ünlü romanını(Les Ddsenchsntees)yi hazırlar. Diliat- BEZGIH KADINLAR, y a da KUTSUZ HIZLAR olarak çevrilebilen bu ro m a n , AZÎYADE* - den sonra konusu Türkiye den alınan en güzel eseridir.

(I) l.ierre L o t i ’n in roman tülünden 2 eserinin konusu Türklerle ilgilidir. Bunların en meşhuru AZÎYADE'dir.Türkçesi AZADE olan b u romanın kahramanı, Pieere Loti'nin Selanikteyken tanıdığı KafkasyalI bir çerkes kızıdır.Yaşlı bir adamın odalıklamndandır.Aralarında başlayan a ş k , Istanbulda da sürdü - rUlür.Paçlı adamın bir I aç karısı ve cariyeleri vardır, (kılar genç kadının Pierre Loti ile gizli buluşmalarını kocalarına açıklarlar ve genç kadını horlarlar.O sırada sevgilisi Pierre Loti,bir görevle Istanbuldsn uzaklaşır,

-vinde İstenmeyen kadın olarak mimlenen Azade,sevgilisinin desteğinden mah­ rum kalmanın çöküntüsün«*, ev halkının hakaretlerine dayanamayarak »kederin­ den ölür.Sevgilisi-gÖya bir İngiliz subayı olarak*-gönüllü katıldığı Türk- lius savaşında ölür. Aslında bu hayali adam,i ierre Lotinin kendisidir^.Homaa-

da böyle bir sonucu sergilemiş tir. AZADE romanı, insana biraz deli saçması gibi gelir.Fakat içindeki İstanbul tasvirleri pek görkemlidir.Batıda hayra»- İlk u y a n d ı n r . P i e r r e Loti,bu romanında,bir balama şair,bir bakıma ressamdı*

Aslında o,ressam doğmuş bir ediptir.Azade r omanı 1879 da Fratısada y a y ı m ­ lanınca, öylesine tutulur ki,dünyada en çok satılan bir eser olarak rekor kırar.185 baskı yapar.Romanı okuyanlar etkiei altında kalırlar,görkemli biçimde anlatılan İstanbul şehrini görebilmek için,batıdan Tüıkiyeye bir akındır başlar.Bu kitabın Pierre I-o tiye sağladığı ün,onu ransız /kade - misine üye yapar.Aslında Pierre Lotinin AZÎYADE dediği ,Lyupta birlikte yaşadığı KATÎÇE,romancının dillendirdiği nitelikte ve yetenekte bir kad din değildir.Pierre Loti,bu kadına iasiy âdeta büyeteçle bakmış»hayalinin gücüyle,ona bir şahsiyet vermek istemiştir.

Iierre loti,bu kadına karşı vefasını göstermek için,daha sonra Istanbu- la gidicinde,onun mezarını bulmuş,topkapıda güzel bir mezrtası yaptır - mış tır.Aziyade (Latiçe )nin-ç inil erle süslü,âdeta lursadaki Çelebi 5 inci

padişh Kehmedin Yeşil Türbedeki mezarı kadar kadar

renkli-bir mezarı da Pierre Lotinin Kochefoarbe * deki evindedir. Bu evdeki bütün eşyalar ve görünümler, Türkiy eden bir anı olarak müzeye dönüştürül­ müştür.

(2)

Désenchantée(ï)e««njçmte^a'iirklyedel:i o günün kafes hayatı yaşayan m u t ­ suz kadınlarının roronıdır.Pcmanın adından çok kamasunun özel bir çekici­ liği vardır,Pierre loti 1903 yılında deniz albayı olarak Istanbula geldi­ ğinde gemisi Kandilli koyunda desnir atmıetır.iicîre Loti ’n i n AZADE »sini o- kunuş olan Türk k ı z l a n ona gizli mektuplar göndererek görüşmek ve kafes

arkasındaki mutsuz kadınların hayatını anlatmak le t erler, l u isteklerinin içyüzünde, Türk kadınlarının kapalı yaşamlarının yansıtılmaeiyle, a n l a m hürriyete kavuş-burabilecek bir romanın oluşturulması arzusu oulıauaaktadır.

( enç kızlar, Pierre Loti* den, har emde yaşayan kadınların tahammül edilmez çilelerini dile getirmesini isterler.Komancı,adlarını ve ı.fzliaa buluşma İ a n n d a yüzlerini gizleyen b u dertli »hayattan küskün,k ı z l a n günlerce dinler ve istedikleri - ekildi bir kitap hazırlar.Lalın duvarlarla çevrili ve dış dünya ile bağlantıları kesilmiş genç kadınların bütün özlemlerini,

onların karanlık dünyalarını yansıtan romanını (Les Désenchantées) adiyle yayımlar. Eser misti}: ve romantik bir hava içerisinde Türkleri, eski eserle­ ri, Türk sanatını, Türk geleneklerini yansıtmaya da çalışır• .Ancak,3

terre

Lo­ ti,b u romanauda ,iiak kadınlarının yaşantılarını anlatırken,bir hayli a - bartmnliirc baş vurmuş tur. Ama, Is tan bulun eşsiz güzelliklerini öylesine tos - vir etmiştir ki,okuyanları bir dünya cennetinde yaşatır.

Eomanir gerçek kahramanlarından olan, o zamanki ¡¿ariciyemizin 3eck±n olmalarından huri Beyin k ı z l a n -romanda adı ZEYHEP (ZÎ1érJk)ile KELEKuïUEt- YE) »kitabın yayımlaması üzerine Paris e kaçarlar. Pierre Loti ile orada brîi luşurlar. unların Türkiyed«n sahte pasaport ve kıyafet değiştirerek ibran - saya kaçışları,Istanbulda ve Pariste bltyük yankılara neden olur.

H M

«ttt

lierre Loti fnin Türkiye ile ilgili bir kaç kitabı daha vardır. AZADE* nin Basarını bulmak için Istanbula gelişini anlatan lantftme d*Orient,onun romanının devnni niteli, indedir .Güçlü bir eser sayılnnz.

Siyasî ni talikte Ai-iürkün dâvasını, dünyada tek başına savunan i ierre Lo tinin son iki eseri »ulusunuzun felaket dolu günlerine aittir. (CA' ÇEKİ­ ŞEN TÜEKİYL - Lize b u mütèéfik gerek,sevgili Pransanızın doğuda ölünü)ile oğLunuu yardımiyle »hastalığı sırasında,yazılan(DOĞUDAN BON GÖRÜîTÜŞLEH)bize gerçek dostluğunun eserleridir.

l ierre L o t i 'nin romanlarındaki eski İstanbul

Gerek AZİABL, gerek BEZGİL KADBİLAR adlı -Prazısada sayısı hesaplanmay yacak kadar b a s k ı l a n yapılncı-ronanlannda,Picrre Loti,mübalağaya kaçma - mış değildir.Ancak,Istajıbulun eşsiz güzelliklerini,öylesine güçlü bir ka­ lemle tasvir etmiştir ki,hayranlı}: duymamak,etkilenmemek mümkün değil.Ka- mazan gecelerinde' taç giymişcesine ışıkla donatılmış minareleri anlatışı, ak sakallıların devam ettiği kahvelerin mistik havasını,Lyupta başını si­ laha kaldırmışcasına minarelerle boy ölçüşen servilerin haşmetini, sanki mai bir halı üstüne altın puvanlarla işlenmiş gibi gökkubbeye çivilinmiş y ı l d ı z l a n , d e n i z i n iç okşayan mai rengini öyıeoine dile getirmiştir ki,

okuyanları,bir şiir dünyasında yaşamış gibi olurlar.

Logaziçinl hepimiz sevseeve seyreder,geçeriz.iyup camiiyle arkasında­ k i suskun mezarlığı biliriz ama,} ierre lotinin kaleminden okurken âdeta

büyüleniriz .Onun r o m a n l annd&,dogada göremediğimiz parçaların güzellikle­ rini görür,duyonadığınız sesleri duyarız.Kemanlar,doğuya ve do£aya özgü, güneşli ılık bir hülyanın,biraz da hoşgörü ile,proplersiz yaşamanın zevki­ n i tattırır.

(3)

(

4

)

Türk hayranlığı

~ i er re 2 »oti

Türklerin

ze!

v ef a s ı n * .,

dostluiıtm.

, :

lîrtto

tlüğttae

,hey

-razıdır*

ilerrc lo t i , İstanbulda geçen bir a m a m şöyle anlatır s

Ünlü yasar,Beykoz çayırındaki gezintisi sıracında, şiddetli bir yağ?» nura yıücalîiıır , civardaki kahveye uıgınır.Kahvede b a n a n l a r d a n bir kaç k i ­

şi, onu tcmrlar,j ahvede ocna karşı bir hizmet ve hürmet y a m ç ı d ı r baslar, kimi elini öper,kimi koç arak evine giderek getirdiği minderi, onun oturdu -

tahta iskemleye yerleştirir.i .imi dc kahvesini eliyle vermek İçini ön aıralt- lara atılır.'Ia^nır dirıdilcton oonra lierre Loti kahveden çakar,Iahvedekilâ- rin sevgi gösterileri arasında vapura binerek kandilliye döner*Vapur halkı onu* birbirlerine göstererek, hürmeti e ayağa kalkarlar ve kendisini baş kSç şeye o turlar* Gösterilen b u saygı karşıcında 2 ierre Lotinir; gözleri sula - n ı r ve ycapScayaruaklam ıalanır# Kandili iye döndüğünde lierre koti,katıra

tix*-

def terine şunları yazar :

(4)

( 5 )

g.

i addî değeri,taşıdığı anlamdan ibaret olan bu armağanımızı,hak dostu ve

mck

mertlik dolu büyük fransıza karşı duyduğumuz şükranın bir delili ola -

r&k kabulünüzü rica ederiz.

Türkiye büyük lill e t k e d i s i Beisi Başkumandan

Gazi Mustafa. Kemal

Pierre Loti'nin b u armağanı ,Paristeki Ankara Hükümeti Temsilcisi Ahmet Ferit(Tek)in eş i, değerli kadın yazarlarımızdan Müfide Ferit (Tek) ten aldı­ ğı zaman ağladığı bilinmektedir.Pierre loti o eıralarda,Maoübar Rochefort * daki evinde hasta yatmalctadır.iustafa Kemal'e şu kısa teşekkürünü ulaştı»# n r :

".♦ ehil yetimlerinin gözyaşlariyle işledikleri halıyı aldım.Bu arma­ dan rahatsızlığımı,İstırabımı hafifleten hır ilaç oldu...”

t «

*

Pierre L o t i ’nin öldüğü günlerde,L0ZA1İ konferansında Türk h a k l a n tar* tışılıordu.İsmet Paşa,onun cenaze törenine,Türkiyeyl temsil etmet üzere, Serveti Bunun sahibi Ahmet İhsan(Tokgöz)ü gönderdi.

■srigpn

r lotinin 100.doğum gününde de Türkiyede,anlamlı bir îfcören yapıldı Pierre L o t i ’nin benimsenmeyen iki ayrı yönü

ittırada,büyük Türk dostunun,benimsenmeyen ve eleştirilen iki yönüne de değinmek gerekir.^unların ilki,Pierre L o t i ’nin,kısa boyunu bir parça olsrun uzatmak heves iyi e-zaman zaman-çok yüksek ökçeli ayakkabı giymesi,kaş altı­ nı boyaması,hatta bazı toplantılara,yüzüne hafif allık sürerek katılması -

dır.Şair Tevfik Fikret, Tarahyada Cummer Otelinde Pierre Loti için verilen çay ziyafetine gittiğinde onu böyle görünce,yüz ü kızarmış ve elini sıkma - dan dâvet yerinden ayrılmış tır. AV Adnan Adıvar,jtincf±3c Pierre L o t i ’nin ,böy- le toplantılardaki boyanmasını,doğanın tahribatını gidermeğe mfttuf olarak yorumladığını söyler.Gerçek şudur ki,Türk toplumu,efemine bir davranışı

a

sevimsiz billur.

Pierre Lotinin eleştirilen ikinci yönü,Türkiyenin batılılaşmasını arzulamaz bir tutum içinde sanılmasıdır.Gerçi o,eski geleneklerin bir t a r a fa atılmasının,zengin tabiatı öldüren medeniyetin,düşmanı gibi gözükür.

■ima,Türlülerin geri ve cahil,ilkel bir yaşam sürdürmesini arzuladığı ve b u ­ n u kasıtlı olarak telkin ettiği iddia edılemez.O mistik bir yaradılıştadır

Bir mezarın başına gelenler

Pierre L o t i ’nin AZADE için yaptırdığı mezar 2 kez kaybolmuştur.İlkin­ de Pierre Loti hayattadır.Istanbula geldiğinde mezarı bulamaz?.Batta bunun üzüntüsüyle Türk makamlarına çatar da.Üonradan bulduğu mezarı onartır.iant

Az a d e ’nin mezarı,Pierre L o t i ’nin ölümünden sonra,yabanî otların bürü­ me s iyi e yine kaybolur. 18tanbula gelen bâzı Pierre Loti dostlarının araştı» maları 8 onun ç vermez .Üyelerinden bulunduğumuz Paris teki Pierre loti Cemiyi

ti konuyu ele alır.

Emekli bir Branşız edebiyat öğretmeni b u amaçla Istanbula gelir ve k bizim yardımımızla mezar bulunur,temizliği yapılır.Otları yok edilir,par­ maklığı boyatılır.Ama buutta A Z A B E ’nin süslü mezarının parmaklığı çalınmış- tır.Yanına başkaları gömülmüştü». Mezar eski görünümünü kaybetmiş tir. iuuu 28 yıl sanra-ünlü fotoğrafçımız Sami Günerie-yaptığımız ziyaret sırasında üzülerek görmüş bulunuyorum.

(5)

TAHA TOROS arşivinden seçilmiştir

\ '"V

/vtxA/A^M^

(Désenchantées)roı^Hft**ı kardeş k a h r a m a n l a n :

Romandaki(ZEYNEP)Zinnur ile,romandaki(MELEK)Nuriye,çocukluk dönemlerinde

Désenchantées romanının kahramanlarından olarak t a n ı n m a l a n üzerine Pa r i s ’e kaçan kardeşler:

Romandaki adı MELEK olan Nuriye (Sağdan I.) romandaki adı ZEYNEP olan Zinnur (Sağdan 3*) P a r i s ’e gitmelerinden iki ay önce.

Fotoğraftaki 2. 4*

I*) Türklerin dünyada yalınız kaldıkları ve haksızlıklara uğradığı dönemlerde onları savunan en vefalı dostu Pierre Loti oldu.Büyük bir cesaretle kalemi­ ni kullanarak, batı dünyasına karşı Türkleri s avundu .Unutulmayan bir karagün

dostu oldu.

4,5) AZADE,aslında Kafkasya göçmenlerinden birinin kızıdır.Mezartaşında,baba­ sının adı Abdullah,kendisinin adı HATİCE olarak yazılı.

Pierre Loti-Sultan Abdulaziz döneminin son yıllarında-bir deniz subayı olarak,görevli bulunduğu Selanik şehrinde roman kahramanını tanıdı.Kur­ dukları ilişki,daha sonra Istanbulda da devam etti.Hasköy ve Eyup44a beraberlikleri sürdü.AZADE’nin çok yaşlı bir kocası ve bir kaç kuma*sı vardı!AZADE’nin bir yabancıyla ilişkisi,şiddetli tepkilere neden oldu. Nefrete ve hakarete dönüşen b u tepkilere dayanamayan AZADE kederinden

öldü.Romanın erkek kahramanı Pierre Loti,bir İngiliz subayı iken,Türk ordusuna katılan bir gönüllü rolündedir.Bu İngiliz subayı,Kars kalesi önüdeki savaşta ölür.

AZADE romanı,şüphesiz hayal mahsulüdür.Ama,içerdiği İstanbul tasvirleri çok ihtişamlıdır.îfyup,haliç,boğaziçi,camiler,minarelerle boy ölçüşen ser­ viler, cami avlusundaki güfcerçinler,seyyar satıcılar,bekçiler,mahalle kah­ veleri,mezarlıklar, okuyanları zevkli bir biçimde sürükler.Roman,binbir gece masallarını andıran panoramalarla doludur.Bu romanda Pierre Loti, bâzan şair,bfizan ressam olmuştur.

Önceleri,bu romanın basımını Paris’te hiç bir kitap evi ksbul etmez. 1879 yılında yayınlanınca Öylesine tutunur ki,185 kere baskısı yapılır. Hatta b u romanda tasvir edilen yerleri görmek için,batıdan İstanbul» bir akın başlar.Pierre Loti bu romanın sağladığı şöhret sayesinde Fransız Akademisi'ne aza olarak kabul edilir.

(6)

2,3) PÎERKE LOTÎ (1850-1923 )Fransız deniz subayı, doğa * y a^jâjoubdbe vurgun,

denize tutkun bir edip.0*nu dünya çapında bir şöhrete ulaş t ıran, kuşkusuz deniz aşkıdır.0,deniz sayesinde dünyayı tanıdı.Deniz yoluyla gittiği doğu ülkelerini tanıdı ve tanıttı.oraların havasını ciğerlerine çekerek onların kılığına girerek,onların geleneğine uyarak,onların bir vatandaşı gibi yaşadı.Bu açıdan Pierre Loti,bir Fransız vatandaşı olmanın ötesinde, bir dünya vatandaşı sayılır. Çünkü onda her ülkenin milliyetinden bir par­ ça vardır.Bunlar yazılarına yansımıştır.Ancak,bu deniz subayını dünya edebiyatına kazandıran ve şöhretin doruğuna çıkartan Türkiyeyle ilgili eserleridir.

Dunlardan, 6,7) Les Désenchantées romanı tüdkçeye bir kaç defa tercüme edildi.Sateroginuuı

q * < Î W q * S 4 t a M 4 q 4 ^ q 4 4 4 t a 4 « q M S 4 5 4 B « M * 4 ^ ^ S 4 4 < Î ^ f t P S f l f o M « * « S M q q q ---- --- --- ‘ ‘ [,EAŞAD KADINLAR ve BEZGİN KADINLAR en çok tutunanıdır.

Pierre Loti (1903-1905)yıllarında Deniz Albayı olarak Istanbuldadır.İkin­ ci kez geldiği latanbulda,kafes arkasındaki kadınların hayatını anlatan Les Désenchantées romanını yazar.Peçeli olarak kendisine harem hayatını anlatan 3 kızın ifşaatı niteliğindeki b u roman,Pierre Loti*deki hayal gücünü göstermesi açısından ilginçtir.Ne var ki,kendisine kafes arkasın­ daki yaşamlarını anlatan kızlardan biri,aslında fransız kökenlidir.Diğer­ leri, zamanın Hariciye Nezaretinde seçkin bir Müdür olarak tanınan Nuri Bey* in kızları ZÎNNUR ile NURİYE 'dir.S onunda bunlar, Désenchantées’in

yayımı üzerine Paris'e kaçarlar.Romanın sihirli tarafı,Istanbulun şiirleş- tirilmiş tasvirleridir.Ramazan a k ş a m l a n , t a ç giymişcesine parlayan mina­ relerin fenerleri,Fatih Camii c i v a n n d a k i ak sakallılar kahvesi ve boğazi çinin tılısımlı çekiciliği,okuyuculan bir mfizi cennetine götürür.

18) Doğumunun 100.yılı nedeniyle Pierre Loti,Türk basınında 1950 yılının ocak ayında.gjfatanft* sempatik bir hava içerisinde anıldı.Türk kamu oyu,bu v e ­ fakâr dostunu,duyarlılıkla andı.Tertiplenen toplantılarda-Pierre Lotinin Türk dostluğu konusunda kendisine halef olarak seçtiği^Claude Farrereiabc ile Pierre Loti'nin oğlu da bulundu.Türklerin gösterdiği b u vefa duygusu, onun gerçek dostluğundan kaynaklanmaktadır.Türk milletinin asaletini,ki­ barlığını, duyarlılığını onun kadar yakından anlayan ve öven bir başka batılı yazar daha gelmemiştir.

(7)

14) ATATÜRK’tin PİERRE L O T İ ’ye karşı sevgisini »imgeleyen belgeler i, yakın ta­ rihin s a y f a l a n arasında yerelmiş bulunuyor. Ger ek I.dtinya savaşı sırasın­ da,gerek mütareke yıllarında,Pierre l o t i ’nin Türk milletinin yanında ol­ duğu herkes tarafından biiinmektadir.Mütareke yıllarında,batılı büyük Ah x

devletlerin Türkiyeyi çenber içine a l a r a k ,topraklannı haksız olarak iş­ gal etmeleri,istiklallerini elinden alma doğrultusundaki haksız k a r a r l a n karşısında,güçlü kalemiyle ortaya atılan Pierre Loti oldu,Atatürk b u açı­ dan b u büyük Türk dostuna teveccüh gösterdi.Pierre L o t i ’nin doğum yılı nedeniyle 1920 yılının ocak ayı,îstanbulda hararetli mitinglere,protesto­ lara ve basında heyecanlı yayınlara sebep oldu,İstanbul üniversitesinde toplanan aydınlar zümresi,Pierre LotiJyi sevgiyle anarken,Türk basını da büyük türk dostu için,özel sayılar yayımladılar.MUSTAFA K E M A L ’in Pierre Loti ile ilgili sözleri büyük yangı yarattı.üte yandan Mustafa Kemal, Mîllî Mücadelenin hararetli günlerinde -Türk dâvâsını desteklediği için- Pierre L o t i ’den yararlanmak istedi.Pierre Loti o sıralarda hasta olduğun­

dan, arkadaşı Claude Parrere’i Anadoluya gönderdi.Atatürk Claud Parrere ile A d a p a z a r m d a görüştü.MJSTAPA KEMAL* in Başkumandan ve Türkiye Büyük Millet 3aşkanı sıfatıyla Pierre L o t i ’yi -şehit kızlarının g ö z y a ş l n m y l a dokudukları bir halıyı-rıeclis k a r a n y l a - h e d i y e ettiği bilinmektedir. Bu konudaki yazışmalar,istiklal Savaşının karagüllerinde unutulmaz anılar

olarak hafızalardadır.

16) Pier L o t i ’nin Koşfordaki evi,Türk eserleriyle süslenmişti.Türk çinileri ile kaplı dıvarlar,çinili İslam tipi mezar örnekleri,kandilier,çubuklar, teşbihler,halılar ve kilimler,semaverier,kahve fincanları,İstanbul» ait tablolar,ünlü hattalardan örnekler,birçok fotoğraflar,dişlemeleri v.s.

Pierre Loti Istanbulda şuralarda kaldı:

Hotel Angliter(Sonradan'adı rovayyal ve Alp olan otel)yıkılmış olup,yeri­ ne yeni bir otel inşa edilmektedir.Eski otelin Pierre L o t i ’nin kaldığı oda kapısını vaktiyle bir plaket çivilenmişti.

Kandilli’de Kont Ostrorog’u n yalısı

Patihte,Çarşamba semtinde Haliçle bakan Kalpakçı zade*

Çenberlitaş semtindeki bina(Pierre L o t i ’nin burada oturduğunu belirleyen Türkçe ve Fransızca yazılı mermer levha,hâlen bu binanın kapısı üstündedir

Arasıra kakve içerek Ha l i ç ’i seyrettiği,ETOJP Mezarlığı üstündeki tepe. (Hâlen burada onun adını taşıyan bir kahvehane bulunmaktadır)

(8)

23 Ocak 1920 günü,Pierre L o t i ’nin doğum yıldönümü dolayısıyla,İstanbul Üniversitesi konferans salonunda büyük bir toplantı yapıldı*İstanbul'un tan kalburüstü, kişileri,basın rae üniversite mensupları,Veliaht î-ecit Efendi* nin de katıldığı b u toplantıda ünlü yazar SÜJ.EYKAN NAZİF bir hitabede bu­ lundu. Dinleyenleri coşturan ve yayınlanması işgal kuvvetlerince yasaklanan b u hitabede Plrre Loti şükranla anıldı,35u toplantı ve hitabe,bir bakıma, İstanbulun işgalini protesto mahiyetindeydi.

Pierre Loti*nin doğum yıldönümüne rastlayan günler,Türk kamu oyunda veJnoı basınında daima tazeliğini muhafaza etti.Pierre Loti için,basın müesBesele ri özel sayılar yayınladılar.23 Ocak IS2I gününe rastlayan b u belgeler Türk arşivlerinde bulunmaktadır.

Yine Pierre Loti*nin doğum yıldönümüne rastlayan 23 ocak 1922 günü, İstanbiL a y n bir törene salme oldu.i»tanbulda Türbe semtindeki bir caddeye Pierre Loti adı verildi.Ayrıca Pierre Loti,şehir meclisinin kararıyla İstanbul hemşehrisi oldu.Ayrıca üniversite tarafından Pierre Loti*ye fahri doktor­ luk unvanı verildi.

Türk aydınları,Pierre Loti dostluğunun yaşatılması için,23 Ocak 1920 tarihinde(Pîerre Loti Cemiyeti)ni kurdular.büyük Şair Abdulhak hâmid başta olmak üzere,tanınmış yazarlar ve fikir adamları bu cemiyetin kuru­ cuları arasında yereldiler. D e m e ğ i n yönetim kuruluna, en eski gazeteci olan Ahmat îhsan(TOKGÜZ),Velit(EBüZZIYA),X&zım Şinasî(DEPSAN),Yahya

Kemal(BEYATLI),Celal Şehir(EFOZAN),Arif ve Dedri Nedim(GÖKNİL)seçildiler Veiaht Abdulmecit Efendi,cemiyetin fahrî reisliğini üstlendi.Bu cemiye­

tin hükümete verilen statüsünde, gerekçe olarak (...mazlum Türk milleti ve m i l l e t i n ^ h ^ s ^ vatanı için.fcarp Aleminde açtığı mücahedeye k a m ı '

o İve tini, şükran ve minnetini izhar...)smaeı veralm:işti,

I.Cihan harbinin sancılı günlerinde,daha sonraki mütareke döneminde, tüm dünyanın Türkler alehyine yoğun bir kampanya açtığı sırada,tek bir buna karşı çıktı.Bu,Türkleri yakından tanıyan ve onun yüceliğine inanç la bağlı olan Pierre Loti idi.Türkiyeyi paylaşmak istiyen »hürriyetin' yoketmek isteyen emperyelistlere karşı,güçlü kalemini(Figaro)gazet İn­

de kullandı.Yürekli ve sürekli haykırışlarla Ttirkleri savundu.Bu karm- gün dostunu Türkler hiç bir zaman unutmadılar.

(9)

8) Tarabluagarp ve Balkan savaşlara, sonunda Pierre loti,I9I3 yazında Istahbu- la geldi.Görkemli bir şekilde karşılandı«Karşılamada Padişah adına,yaver­ lerinden ¿□.‘bay İbrahim,İstanbul Vilayeti namına Kenan,İttihat ve Terakki Partisi a d m a ü ü s e y i n Cahit,Dr.Nftzım,T«vfik Büştü,Müdafaayı Milliye cemi­ yeti namına reis Delalettin A r i f ,Şair Mehmet Emin »Ebüfcekine Hâzım ve daha aydın kişilerle dostları ve gazeteciler tarafından selamlandı.îstanbulda kaldığı müddet zarfında mihmandarlığını Kenan Bey yaptı.Karşılamada nutuk* lar söylendi.İkameti için-Hfilen Çenbeötaş c i v a r m d a k i - h i n a satın alındı.Bu evin kapısına,bu ikameti simgeleyen mermer plaket konuldu.

17) Pierre Loti 10 Haziran 1923 günü öldii.Paristeki gazeteler gibi,İatonbul^e- daki gazeteler de b u büyük kaybı,büyük manşetlerle bildirdiler.

L O Z A N ’daki barış görüşmelerini yöneteli İSMET PAŞA,bu acı haberi işitir işe tmez,en kıdemli gğzeteoi olan Ahmet İhsan B e y i ,Türkiyeyi temsil etmek ve başa ağlığında bulunmak üzere Fransaya gönderdi.

Pierre loti*nin İÜrkiyeyle ilgili 5 kitabı vardır.AZADE ve BEZGİN KADINîr- LAE adlı romanlarından, sonra yazdığa. "Fantome d ’Orient" adlı eseri , Istan- bula gelişinin hikayesi niteliğindedir.

Son iki eseri,Türk milletinin dâvâsını savunan siyasî niteliktedir.Türkün, felaketli günlerini iyermektedir.îlki"CAN ÇEKİŞEN TÜBİİİE.BİZE Bü MÜTTE­ FİK GEREK-SEVGllî FRAÎTSAMIZIN ÜLÜMÜ"dür.Hastalığı sırasında Oğlu bamuel Vieau *nun yardımıyla hazırlanan"DOGUDAKt SON GOEÜNTÜIjER"o *nun son eseri­ dir ki,burada da ünlü Türk dostu,Türk dâvasının peşindedir.

(10)

Pierre Idil’den,

löiım^jrul’da kalan,

anılar

îaha TOE.OS

Sirklere karşı dostluğu, vefak&^lığı, som nefesine kadar sitaüş olan 3dk Pierre L O T Î ’ye sormuşlar s

-Sirkleri neden b u kadar çok siviyorsun ? vertli^i karşılık ş u olıruş i

-günkü.onlarıviyi tanıyorun.IHirkler D o ^ ü m m en t e m i z , m dürüst,en ki­ bar ve en nfcsruslu milletidir.

Gerçekten büyük Türk ve Islan dostu olarak dünyaca bilinen Pierre Loti yakın tarihimizin unutulmaz sinalanndandır.istanbulin geçmişinde,TUrklerin kalbine bağdaş kurmuş bir tip olarak anımsanır. 1 u ğ ü n de,Ist*mbulun bizi x» semtlerinde, derişik ; m İ ar iyi e yaşamaktadır.

I l U t t N

iiriaerin Pierre Lotiyi sevmesi,konusu OHirkiyede geçen romanlarından dolayı değildir.Gerçi lierre Loti,bu romanlarındaki geniş hayal ve Istan -

bulu tasvir gücüyle,batı dünyasında İstanbul« karşı büyük bir merak yarat­ mış ve çekicilik havası estirmiş»© de,aram asıl hizmeti,karagünlerimizde, güçlü kaleı iy l e , y a m b a ş ı n ı z d a yeralmaeındadır.I ierre L o t i , ütirkü batılılara xmapc ve erjyaliütlere karşı sarsılmaz bir azimle savunmuştur.

t İmdi, b u büyük dostun, geçilişine, Ttirkiyede kalan o m l a r ı n a kısaca göz atalım.

ÇucıddLuğu ve Okul |ıayatı

Pierre L O T Î , 1050 yılının ocak ayında,bugiin müzeye dönüştürülmüş ve kapısına heykeli dikilmiş bulunan Bochef orte * daki evde dokmuş tur.Protestan bir aileye mensuptur.Ailesi,onu»Papas yapmak ister.Ama,i ierre Loti*de sağ­ lına bir din bağı o ez ilmez. Onun küçük yastan beri kafasında tasarladığı tek planı vardır t dünyttyı dolaşmak »uzak taki ülkeleri tanımak

i

0

yıllarda n c uçak,ne otomobil vardır, atta tren de gelişmemiştir. Uzak diyarlara gidebilmenin tek y o l u denizlerden geçer. İşte Pierre Loti b u sı açla denizci olmak ister ve deniz harp okuluna girer.

1 ierre Loti, okul a ıralarında,mahcup »hareketsiz biraz da melankolik bir öğrencidir. lalınızlıgı s ©ver,kalabalıktan kaçar.in d a v r ı m ı ş l a r ı n d m dolayı okul arkadaşları,ona,L 0 T I adını takarlar.., ©udisinin asıl adı Julicn Vieaud-ldur.LOTÎ,doğuda vahşi otlar arasında üreyen»yapraklarına dokulununoa büzülüp kapanan »kendisini gizleyen bir tür çiçe ±b adıdır, davranış l a n bakımından »arkadaşları tarafından b u çiçeğe benzetilen genç denizci, yaradılışına uygun bulduğu için »yazı hayatında (Loti) adını kullan­ mıştır., i tekim bu adla üne kavuşmuş ve Prensiz /dcademioine b u ad ile üye

seçilmiştir.be gariptir* ki Pierre Loti*nin yazı bakımından öğrenciliği hiç tc başarılı geçmemiş tir. Bir kompozisyon ödevinin altına öğretmeni,sıfır* 1

basarak, ş u n o t u üşmüş tür t “B u Öğrenci yaşam, boyunca ranoızcoyı doğru d ü ­ rüst öğrenemeyecek ve yazamayacak derecede beceriksizdir!"

(11)

(

2

)

H e r ülkede 2 ir Sevgili 2

Pierre Loti’n i n iç dünyacında belirgin bir huyu var s Şıpsevdilik , eıken İşık ola» eğilimi 2 Orta öğrenciliği sırasında bir çingene kızına vurulur* Eirara,sirkte gördüğü at cambazı bir kıza ftşık olur.i atta b u açkı yüzünden sikte görev alıp canbaz olmak isteri ilesi b u eğilimine şiddetle karşı ko­ yar* L a n r & l a m îpparator Ojeni’ye tutulur2

Deniz Harp Okulunu bitirip İlk çıktığı Afrika s e f e r i n d e d i r zenci kıza gönlünü kaptırır.; ısacası,deniz subayı olarak gi-çtigl ülkelerde-belici o mille tiny aç am i n i , geleneğini daha yakından inceleyebilmek için-derişik

sevgililer bulur*Japanyada,Çinde görevli olarak kaldığı yıllarda,bunlarla yaşar ve romanlarının konusunu bunlardan seçer* ( X )

Aslında Pierre Loti bütün benlisiyle,dolanan ve doğunun gıkıdır*, onan­ ları bu tutkunun ürünleridir• Doğuya vurgun olduğu kadar, der ize de tutkun - dur*Denizler sayesindedir ki,bütün dokuyu tanımış, tanıtmış ve yaşatmıştır* Y a z a r * m gittiği her yere erken adapte olma yeteneği vardır*Onlar gibi gi­ yinir, onlar gibi yaşar, ir milleti tanımak için Pierre Loti *nin uyguladığı en başarılı tutum budur.Bu açıdan,gittiği her yere uyum sağlar,âdeta «ranın vatandaşı olur, onun içindir ki Pierre Loti, ramsız vatandaşı olmaktan çok, dünya vatandaşıdır.Ctoda,her illetin milliye tinden, bir parça vardır.

Pierre Loti'nin Türkiye tutkusu

Pierre Loti bir deniz subayı olarak,illi kes,gemisiyle 1876 yılında 8 e- lanige gelir.Türkiyeyi,önce,S elcilikte tanış*bonradan (Aziyald) AüADE adiyle yayınladığı romanın ! ¿Arananı HATlGE*ye burada r a s t l a r . k e r k i n i n I s t m b u l d a görevlendirilmesi üzerine,önce LA8İIÖY* de, sonra E Î Ü P ’ta oturur .Pierre Loti, kısa sürede çevreye adapte olur.kaçında fesi ve çark giysisi ile (/JİP) tak­ m a adiyle ç i l l e r i »nczerlıklcrı,seıvlliklerl dolaşır. yup halkına kendisin*

sevdirir* ^¿ral .rı Türkçe Öğrenmeye başlardı oc*sı,ünlü bilgin IP.Ikl .OPiu. P Beydir*

Pierre L o ü ' n i n 1903 yılında, bahriye subayı olarak, ikinci defa gelip 2 yıl kaldığı İstanbul, ona daha renkli bir görünümdedir*/rtık I e tembulun her sentini doyasıya gezmektedir* gszileı-i,«ynx zamanda bir inceleme niteli • ¿indedir*i. inan yapısı abidelere, çeşmelere, fakir semtlere,müslüaan çoğunlu­ ğun oturduğu kahvelere yöneliktir* işte b u yıllarda, üürkiyede ve batıda bü­ yük yanlılar uyandıran ünlü romanını (Les D; senehant&ec )yi hazırlar* ilimi- BEZGİH KADIMJUi,ya da ÜÜTEU2 HIZLAR olarak çevrilebilen bu roman,A2İYADE*- den sonra konusu ürkiyeden alınan en güzel eseridir*

(I) Pierre Loti *nin roman türünden 2 eserinin konusu Türklerle ilgilidir* Punların en meşhuru AZİİAIU:•dir.TUrkçesi AZAP.. olan b u roıu’i i n kahramanı, Pieere loti'nin Selanikteyken tanıdığı KafkasyalI bir çerkes kızıdır.Yaslı bir adamın odalıklarındanclır*Aralarında başlayan aşk,l3tanbulda da sürdü - rüliir*-i. şlı adamın bir aç karısı ve cariyeleri vardır* kılar genç kadının Pierre Loti ile gizli buluşmalarını kocalarına açıklarlar ve genç İcadını horlarlar, 0 sırada sevgiliyi Pierre Loti, b i r görevle İstanbul dan uzaklaşır. Lvinde İstenmeyen kadın olarak mimlenen Azade, sevgilisinin desteğinden mah­ rum kalmanın çölçün tüsünee,ev halkının hakaretlerine dayenamayarak,kederin­ den ölür*v evgiliöi-göya bir İngiliz subayı olarakygönüllü katıldığı Türk- Pus savaşında ölür*.-alında b u h a y d i adam, ierre Lotinin kenciisidirJc* ■. onan­ da böyle bir sonucu sergilemiş tir .AZADE romanı, insana biraz deli saçması

g

bi gel k uyandırır.Pierre Loti,bu romanında,bir bakıma şair,bir bakıma ressamdınir. Paka t içindeki İstanbul tasvirleri pek görkemlidir. Patada h a y r a » Aslında o,ressam dot^ u ş bir ediptir.Azade komanı 1079 da Fransada y a y ı m ­ lanınca, öylesine tutulur ki, dünyada en çok satılan bir eser olarak rekor Icırar.ICŞ baskı yapar.komanı okuyanlar etkisi altında kalırlar,görkemli biçimde anlatılan İstanbul şehrini görebilmek için,batıdan Türkiyeye bir akındır başlsr0B u ki tabın Pierre lotiye sakladığı ün,onu Fransız Akade - misine üye yaper. Aslında Pierre Lo tinin AZIYABE dediği , y u p t a birlikte yaşadığı i ATtÇP, romancının dillendirdiği nitelikte ve yetenekte bir kaft din değildir.1 ie*re Loti,bu İcadına tüy ftdeta büyeteçle baknış»hayalinin gücüyle,on» bir şahsiyet vermek istemiştir*

Pierre Loti, bu kadına karşı vefasını göstermek için, daha satıra Is tembu­ la g!diğinde,onun nezarını bulmuş, topkapıda güzel bir nezrin»ı yaptır - mıştır. Aziyade(iiatiçe)nin-çinilerle süslü, ftdeta Lursadoki Çelebi 5 inci padiçh I ehmedin Peşli Türbedeki n e z a n kadar »*■*** kadar

renkli-bir s e z a n da Pierre Potinin kochefoarfce * d&ki evindedir.Bu evdeki bütün eşyalar ve görünümler,TUrkiyeden bir anı olarak müzeye dönüştürül­ müştür*

(12)

C 3 )

Désenchantée(P^zanşante^Türkiyedeki o günün kafes hayatı yaşayan m u t ­ suz kadınlarının romanı dır « komanın adından çok ktmuaunun ezel "bir çekici­ li; ci vardır,Pierre Loti 1903 yılında deniz albayı olarak İstanbul» gelâi-

•>inde gemisi Kandilli koyunda demir atmış tır, Pierre Loti'nin AZADE* sini 0- kumuş olan Türk kızları ona gizli mektuplar göndererek görüşmek ve kafes arkasındaki mutsuz kadınların hayatını anlatmak isterler.»u isteklerinin içyüzünde, Türk kadınlarının kapalı yaş and arının yensıtılmasiyle, onların hürriyete kavuşturabilecek bir ramanın oluşturulması arzusu bulunmaktadır.

Genç kızlar,Pierre Loti*den,haremde yaşayan kadınların tahammül edilmez çilelerini dile getirmesini isterler.Romancı,adlarını ve sfenkste buluşma - 1 arında yüzlerini gizleyen b u dertli, hay attan k ü s k ü n , k ı z l a n günlerce

dinler ve istediklez-i şekildi bir kitap hazırlar,Palın duvarlarla çevrili ve dış dünya ile bağlantıları kesilmiş genç kadınların bütün özlemlerini, o n l a n n karanlık dünyalarını yansıtan romanını(les Dés enchantées) adiyle yayımlar,]işer mistik ve romantik bir hava içerisinde Türkleri,eski eserle­ ri, Türk sanatımı, Türk geleneklerini yansıtmaya da çalışır.Pncak,lierre Lo­ ti, b u romsnanda ,Türk kadınlarının yaşantılarını anlatırken,bir hayli a - bartmalnra başvurmuştur,Ama, Istimbuluıı eşsiz güzelliklerini öylesine tas - vir etmiştir k i ,okuyanları bir dünya cennetinde yaşatır.

komanın gerçek kahramanlarından olan, o zamanki hariç iyemiz in seçkin simalarından Nuri Peyin kızları -romanda adı ZBXHEP(ZÎîTHIm)ile MELEK (ITURÎ- Ï E ) »kitabın y ay imlamsa ı üzerine Paris e kaçarlar. Pierre Loti ile orada bul luşurlar.. unların Ttirkiyedea, sahte pasaport ve kıyafet değiştirerek Pran - saya kaçışları, İstanbul da ve P a r is t e büyük yankılara neden olur.

«I If v

MU

Pierre Loti'nin Türkiye ile ilgili bir kaç kitabı daha vardır,AZADE* nin mezarını bulmak için İstanbul» gelişini anlatan Fantôme d*Orient,onia

romanının devamı niteliğindedir.Güçlü bir eser sayılmaz.

Siyasî nitelikteki-Türkün dâvasını, dünyada tek başına savunan Pierre uotinin son iki eseri,ulusumuzun felaket dolu günlerine aittir. (CAN ÇEKÎ- §Eü TÜRKİYE - i ize b u müttèfik gerek, sevgili Fransamızın doğuda ölümü)ile oğlunun y ar dimiyi e »hastalığı sırasında,yazılan ( DOĞUDAN SOK GÖRÎMÎŞLKR)bize gerçek dostluğunun eserleridir.

Pierre L o t i ’nin romanlarındaki eski İstanbul

Gerek AZîADI.,gerek BEZGİN KALIPLAR adlı -Pransada sayısı hesaplanmay yacak kadar baskıları yapılan~romanlarında>Pierre Loti,mübalağaya kaçma - mış değildir.Ancak,İstanbul'un eşsiz güzelliklerini,öylesine güçlü bir ka­ lemle tasvir etmiştir ki,hayranlık duymamak,etkilenmemek mümkün değil.Ra­ mazan gecelerinde taç giymişeesine ışıkla donatılmış minareleri anlatışı, ak sakallıların devam ettiği kahvelerin mistik havasını,Lyupta başını sa­ laha kaldırmışca3ıııa. minarelerle boy ölçüşen servilerin haşmetini,sanki mai bir halı üstüne altın puvonlarla işlenmiş gibi gökkubbeye çivilinmiş yıldızları,denizin iç okşayan mai rengini öylesine dile getirmiştir ki, okuyanları,bir şiir dünyasında yaşamış gibi olurlar.

Loğuziçini hepimiz seveseve seyreder, geçeriz• Eyüp camiiyle arkasında­ ki suskun mezarlığı biliriz ama,Picrre Potinin kaleminden okurken âdeta büyüleniriz .Onun romanlarında, doğada göremediğimiz parçaların güzellikle­ rini görür,duyamadığımız sesleri duyarız• Romanlar,dokuya ve doğaya özgü, güneşli ılık bir hülyanın,biraz da hoşgörü ile,proplemsiz yaşamanın zevki­ ni tattırır.

(13)

( 4 )

Türk Hayranlığı

Pierre Loti Pürklerin zekâsına,vefasına,dostluğuna, dürüstlüğüne,hay- ramdır,

Pierre Loti,İstanbulda geçen bir anısını şöyle anlatır;

ünlü yazar, eykoz çayırındaki gezintisi sırasında,şiddetli bir yağa ınura yakal ratır, civardaki kahveye sıkınır«Kahvede bulunanlardan bir kaç k i ­ şi, onu tanırlar.; ahvede ona karşı bir hizmet ve hürmet yarışıdır başlar, kimi elini öper,kimi koşarak evine giderek getirdiği m i n d e r i , onun oturdu - tahta iskemleye yerleştirir, imi de kahvesini eliyle vermek için, ön sırai** lara atılır,Yağmur dindikten 3onra Pierre Loti kahveden çıkar,kahvedekilA- rin sevgi gösterileri arasında vapura binerek kandilliye döner,Vapur halkı cam,birbirlerine göstererek,hürmetle ayağa kalkarlar ve kendisini baş köç şeye oturlar,t oaterilen bu saygı karşısında Pierre Lotinin gözleri sula - n ı r ve yacpkayanakları ıslanır,kandilliye döndüğünde i ierre Loti,hatıra

İM

-

defterine şunları yazar :

- Dünyada şükrrn duygusunu böyleşine taşıyan hrmgi millet vardır.

t I

t

Pierre Loti,meziyetlerine hayranlık duyduğu,Türlülerin gerçek dostu - dur, unu,karagüllerimizdeki konuşmalariyle »makaleleriyle »kanıtlanıştır,

kürklerin kalkan Savaşından itibaren uğradığı felaketli ve iniltili günlerinin yanında olmuş,birinci dünya savaşında,batıda bizi savunacak bü­ tün sesler kısıldığa zaman,mütarekede topraklarımız işgal edildiği sıra - larda,kürkün kalbine saplanmak istenen hançeri kınına sokturmak için,ya - İ m i z onun sesi yükselmiştir

,

0

,

kürkleri s avunurken, düny cnin her tarafın - dun,hatta kendi hemşehrilerinden yöneltilen bütün hücumlara göğüs g e m i - tir.Türlcler aleyhine kışkırtıcılık yapan Ermeni komitacılarını da y e m i ş t r

ünün Türk dostluğu, toplulumuzca unutulmamış,yekin tarihinizde de fekie belgeliriyle yerelmiştır,Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz :

I? Pierre Loti*nin doğum günü vesilesiyle,25 Ocak 1920 günü,İstanbul üniversitesinde bir türen yapılmıştır,0 tarihte İstanbul işgal altındadır, Pierre Loti, batı da kürklerin savunucusu olarak m i l m i ş tır, kanınmış kişile- lerle edip ve şairlerimizin katıldığı b u törende Süleyman Nazif »coşkulu bir konuşma yapmış ve işgal makamlarınca gözaltına alınmıştır,

2) 23 ocak 1921 günü, Istanbuldaki gazeteler,Pierre Loti*nin doğum y yıldönümü nedeniyle,özel sayı düzenler.işlerdir,

3) Pine Pierre Loti'nin doğum gününün yıldönömüne rastlayan 23 Ocak 1922 günü, İstanbul'un iki büyük caddesine-dostluklannın bir karşılığı

olmak üzere-Pierre Loti ile,onun yolunda Türk dostluğunu sürdürmüş bulunan Claude Parcre’in adı verilmiştir,

4) Pierre L o t i ’nin Istanbuldayken ikametine tahsis olunan Divanyolu* ndaki binanın tapusuna bir plaket konulmuştur.

5) İstanbul Pelediyesi tarafından Pierre Loti*ye hemşehrilik b e l i ­ si verilmiştir,

6) İstanbul ¡üniversitesince Fahri Doktorluk payesiyle anurlandırıl­ mış tır,

7) liı önemlisi, illî Mücadele yıllarında Türkiye Büyük i illet M e c l i ­ sinin karariyle,Mustafa Kemal Paşa tarafından kendisine,çehit analariyle kızlarının gözyaşlariyle dokudukları bir halı hediye edilmiştir,5 Kasım

1921 tarihli,tarihî mektup özetle şoyledir:

" Türkiye L,L,k, »kürklerin büyük ve soylu dostuna karşı duyduğu minnet ve şükranı belirtmeyi borç bilir. Tarihin en karanlık günlerinde sihirli kalemiyle hakkını savunmuş olan üstada karşı Türk milletinin

duy

- g o ü a r m a , s o n s u z ve derin muhabbetine, İstiklal Savaşında şehit düşenlerin k ı z l a n tarafından gözyaşlariyle dokunan b u hali karşılık verecektir.! u fe

(14)

*

(

5

)

Maddî değeri »taşıdığı anlamdan ibaret olan b u armağanınızı »hak dostu ve saenfc mertlik dolu büyük francıza karşı dtjydufi^amız şükranın bir delili ola rak kabulünüzü rica ederiz.

Türkiye Büyük ¿.illet lieclisi Heioi Başkumandan

Gazi Mustafa kemal

Pierre Loti'nin b u sarcıa<ı^nxtParisteki Ankara Hükümeti Temsilcisi Ahmet Ferit (Tele) in eşi, değerli kadın y a a a r l a n m ı z d e n küf ide Ferit (T k)ten aldı»

ğx

saman ağladığı bilinmektedir.Bicrre Loti o sıaulnrda,3assdcöax l oclıefort * dalci evinde hasta yatmaktadır. uotafa Kemal'e şu kısa teşekkürünü ulaştııHI n r i

k ehit yetimlerinin. gözyaşlariyle isledikleri halıyı aldım,Bu orma- ^an rahatsızlığım,İstırabımı hafifleten bir ilaç oldu,,."

lierre Loti *nin öldüğü günlerde,LOZAli İcatifetransınde Türk h a k l a n tart tışılıcrdu.İsmet Başa,onun cenaze türenin©,Türkiyeyi temsil etmet üzere, Serveti Plimin sahibi Ahmet İhsan.( Yokgoz)ü gönderdi.

* * y » lotinin 100, do,: u n gününde de Türkiye d e , anlamlı bir küren yapıldı Ticrre Loti'nin benimsenmeyen iki ayrı yünü

Turada, btyük Türk d o s t m m , b e n i m B e n m e y « n ve eleştirilen İlci yönüne de delinmek gerekir,Tunların ilki,P±erre loti *nin,kısa bojrunu bir parça olsun uzatmak hevesiyle-zaman zaman-çok yüksek ökçeli ayakkabı £:iyraesi,kaş altı­ n ı boyanası »hatta, bazı toplantılara,yüzüne hafif allık sürerek katılması -

dır, air Tevfik Fikret,Taralyada H u m e r Otelinde lierre Loti için vorilem çay ziyafetine gittiğinde anı böyle görüne e,yüzü, kızarmış ve elini oıkzaa - d m d£vet yerinden ayrılmış tır. AV Adnan. Adı v a r , U n ü k Pierre L o t i ’nin ,boy- le toplantılardaki boy€aiimaını,dojanın tahribatını gidermeğe nfttuf olarak yorumladığını söyler.Gerçek şudur ki »Bark toplumu, cf cnine bir davranışı a sevimsiz bulur.

Pierre Lotinin eleştirilen ikinci yönü, Sürkiyenin batılılaşmasını arzulamaz bir tutum içinde sanılmasıdır,Gerçi o,eski g e l m e k l e r i n bir t a r a fa atılınasinin,zengin tabiatı öldüren medeniyetin, düşmanı gibi gözüktür. Ama, Türklerin geri ve cahil,ilkel bir yaşam sürdürmesini arzuladığı ve b u ­ n u kasıtlı olarak telkin, ettiği iddia edilemez,0 mistik bir yaradılıştadır

Bir mezarın başına gelenler

Pierre Loti'nin AZADE için yaptırdığı mezar 2 kez kaybolmuştur. İlkin­ de Pierre Loti hayattadır« Istanbula geldiğinde ı e s m bulama*#» Katta bunun üzüntüsifc'le Türk makamlarına çatar da.bonradan bulduğu mezarı onartır .¿arat

Azade *nin mezarı »Pierre Loti'nin ö l ü m ü n ü m Bonra,yabsnî otların bürü- nesiyle yine kaybolur,IStahbula gelen bâzı Pierre Loti dostlarının araçtı* m a l a n nonunç vermez • idelerinden bıılunduâumuz Paris teki Pierre Loti Cemiy

ti konuyu ele alır.

Bmekli bir Branşız edebiyat öğretmeni b u amaçla Istanbula gelir ve 3b

bizim yardımımızla mezar bulunur, temizliği yapılır. Otları yok edil ir,par­ maklı^. boyatılır.Amm bu^ün AZADB'nin süslü mezarının parmaklığı çalınmış­ tır. Yanına başkaları gönülnüştüm. . ezar eski görünümünü kaybetmiş tır. Bunu 2Ö yıl sonra-ünlü fotoğrafçımız Sami Günerle-yaptı^Ufliz ziyaret sırasında üzülerek görmüş bulunuyorum.

(15)

Büyük Türk ve İslam Dostu PIERRE LOTI

Taha TOROS

Fransızların iki ünlü edebiyatçısı, Lamartine ile Pierre Loti, Türkiye’ye ve Türklere hayran kişilerdi.

Lamartine, Taksim’deki bir caddeye, Pierre Loti Divanyolu’ndaki bir sokağa adları verilerek hatırlanmaktaysalar da, onlar, dostluklarıyla, milletimizin kalbinde yaşatılmaktadır.

Fransız edebiyatında klasik devri kapatıp, Romantizm döneminin öncülüğünü yapması yanında - ülkesinin bunalımlı günlerinde - dışişleri bakanlığını üstlenen Lamartine, Türkler hakkında, bazı batıkların yanlış düşüncelerini düzeltenlerin başında yer aldı.

Şu sözler onundur : “ Irk ve millet olarak Türkler, büyük imparatorlukların kavimleri arasında önde gelen, en şerefli insanlardır. Sağlam ve üstün karaktere sahiptirler. Cesaretleri su götürmez. Dini, vatani faziletleri, ruha saygı ve hayranlık verir. Asaletleri alınlarında yazılı ve davranışlarından bellidir. Onların bütün hareketlerinde bir soyluluk vardır. Duygulu ve olgun bir topluluktur. Yurtları efendiler diyarı, kahramanlar ve şehitler ülkesidir. Bence, insanlığa şeref veren böyle bir millete düşman olmak, insanlığa insanlığa düşman olmaktan farksızdır.”

Bunları söyleyen Lamartine Türkiye’yi ikinci vatan olarak seçmişti. Türkiye’ye yerleşerek burada ölmek istemişti. Padişaha gönderdiği mektubunda yer alan dileği üzerine, kendisine devlet tarafından, Aydın’da - içerisinden ırmak geçen, üç değirmeni bulunan, binlerce küçük ve büyük baş hayvanların beslenebileceği bağlı bahçeli - binlerce dönüm tutan, bir büyük çiftlik hediye edildi. Ailesi ve yakınlarıyla buraya yerleşmek üzere gelen Lamartine, Aydın zeybeklerinin gösterileriyle yarı yolda, coşkuyla karşılandı.

Ne var ki Lamartine ve gurubu buranın keskin sıcağına ve çiftlikte kökü kurutulamayan sivri sineklerin hücumuna dayanamayarak, Fransa’ya geri döndüler. Ama Tanzimatın ileri görüşlü yöneticileri, onun Fransa’daki yüklü borçlarından kurtulabilmesi için, bu çiftliği satıp parasını Lamartine’e gönderdiler. Bu sayfaların darlığı dolayısısyla, konunun detaylarına girmeden sözü - büyük Fransız edibinin yıllar sonra bu samimi görüşünü paylaşan bir başka Fransız edibine - Pierre Loti’ye getirmek istiyorum.

Bugünkü konumuz olan Pierre Loti, protestan bir ailenin çocuğu olarak 1850 yılında doğdu. Ailesi, onu, papaz yapmak istedi ! fakat çocukta, köklü bir din bilinci yoktu. Onun kafasında, hayallerle işlediği bir plan vardı : Dünyayı dolaşmak, uzaktaki ülkeleri tanımak ... o yıllarda ne uçak ne otomobil vardı. Ne de tren gelişmişti. Uzak diyarları tanımanın tek yolu denizlerden geçmekti. Pierre Loti bu arzusu ile denizci olmak istedi. Bu mesleğin sağlaması ile Uzak doğudaki değişik ülkelere, iklimleri, değişik dil, gelenek ve kıyafetteki insanları tanıyabilecekti. Bu maksatla Deniz Harp Okuluna devam etti ve hayallerini gerçekleştirdi.

Bu deniz subayının öğrencilik yıllarında adı (Julián Viaux) dır. Mahçup, içine kapalı, hareketsiz bir öğrencidir. Kalabalıktan kaçar, yalnızlığı, sessizliği sever. Bu özellikleri dolayısıyla arkadaşları ona (Loti) adını verirler. Loti, doğuda - daha çok Hindistan’da - yabani otlar arasında üreyen, yapraklarına dokununca büzülüp kapanan, kendini gizleyen bir çiçeğin adıdır. Bu adı kendine uygun bulan Viaux, yazı hayatına (Pierre Loti) takma adıyla atılır. Nitekim Fransız Akademisine bu adla seçilir.

Pierre Loti doyasıya Uzakdoğu ülkelerini dolaşır. Her ülkede bir sevgili edinerek o milletin geleneklerini, yaşamını yakından inceleme fırsatı bulur. Her gittiği ülkede

(16)

onlar gibi giyinir, onlar gibi yaşar. Pierre Loti’ye göre bir milleti tanımak için, en uygun etken budur. Her gittiği ülkenin yaşamını konu alan romanlar yazar. Türkiye’deki yaşamında (Aziyadé) ve (Désenchantées) romanlarını yazar. Yalnız Fransa’da değil tüm dünyada bu romanlarıyla üne kavuşur.

Paris’de dostluk kurduğum oğlu Samuel Viaux’ dan dinlediğime göre (Aziyade) romanı 185 baskı yapmıştır.

Aziyade romanı İstanbul’da bir kaç kez yayınlanmıştır. İlk eleştirilerde konusu saçmalıklarla dolu olarak nitelendirilen romandaki İstanbul’un tasvirleri görkemlidir. Eyüb, Haliç, Boğaziçi, Camiler, Minareler, Mezarlıklar, Cami avlularındaki güvercinler, seyyar satıcılar, bekçiler, mahalle kahveleri ve bu kahvedeki ak sakallılar, doyum olmaz bir doğa güzelliğiyle özdeşleştirilerek anlatılmaktadır. Romanda binbir gece masallarını aşan panolar vardır. Pierre Loti bu romanda bir bakıma şair, bir bakıma ressamdır. Zaten o , ressam olarak doğmuş bir edip’tir.

Pierre Loti’nin Türkiye ile ilgili romanlarından biri de (Desenchantees) dir.

Bu roman eski harflerle ve yeni harflerle İstanbul’da bir kaç kez yayınlanmıştır. Türkçe’ye (Naşad Kadınlar) ve (Bezgin Kadınlar) olarak çevrilmiştir. Desenchantees kelimesi, mutsuz kadınları yansıtmaktadır.

Bu romanın yayınlanması İstanbul’un kalburüstü kibar ailelerini karıştırmış, romanda adları değiştirilen Nuri Bey’in kızlarının Paris’e kaçmaları, Yıldız Saray’ına uzanan dedikodular ve bu dedikodular üzerine ünlü diplomat Nuri Bey’in üzüntüden ölmesi,romanın tecessüsle izlenmesine neden olmuştur.

Desenchantees romanının kahramanlarından ikisini - çok ileri yaşlarında Paris’de tanıdığımda kendilerinden edindiğim bilgilere göre romanın konusu gerçeklerden biraz saptırılmış olarak nitelendirilmişti. Aslında romanda adları değiştirilen üç Türk kızından biri, köken itibariyle, Fransa’dan getirilmiş bulunan güzel ve kültürlü kadındır ki, Pierre Loti’ye kendisini Türk kadını olarak tanıtmıştır. Yüzünü peçeyle kapatan Madam Lera,romanda adı geçen (Cenan) dır. Madam Lera daha sonra bu konuda Paris’te bir açıklama yapmışsada, Pierre Loti bu açıklamayı benimsememiştir. Roman kahramanlarından ikisinden dinlediklerimle bana hediye ettikleri belgeleri ve Pierre Loti’nin oğlu Samuel Viaux’nun verdikleriyle gönderdiği mektuplarla, Paris’teyken üyesi bulunduğum Pierre Loti cemiyetinin başkanı ünlü romancı ve Türk dostu Pierre Benoit ile cemiyetin^karıkoca yöneticileri (Gueneaux) ların mektuplarım, ileride - kısmetse - yayınlamayı düşünüyorum.

Pierre Loti’nin Türkiye ile ilgili eserleri yukarıda belirtilen romanlardan ibaret değildir. Türklerin kalbinde Pierre Loti’yi Pierre Loti yapan Balkan Savaşı sonrasındaki yazıları ve Birinci Dünya Savaşında dünyada yalnız kaldığımız bir dönemde bizi tek başına savunan ve kendi hükümetini devamlı surette yazılarıyla, sözleriyle uyaran güçlü bir dost olmasıdır. Pierre Loti kendi milletini uyararak, vefakâr bir dost olan Türkiye’nin kaybedilmemesi gerçeğini devamlı surette tekrarlamıştır. Kara günlerimizin büyük dostu olduğunu göstermiştir.

Bu nedenle, 1920 yılından beri, bu büyük Türk dostu milletimiz tarafından, aralıklarla, ve şükranla anılmaktadır.

Bu yılda Kültür Bakanlığı Pierre Loti’yi anarken onun bâzı mektuplarını yayınlamaktadır.

Pierre Loti değişik kişilere çok sayıda mektuplar göndermiştir. Bu arada Türk dostlarına ilginç mektupları vardır.

Pierre Loti’nin Türkiye’de en çok mektuplaştığı kişi Reşad Fuat Bey’di. Bu arada Galatasaray Müdürü Salih Arif, Sultan Reşad’ın Yaveri İbrahim Bey, Celaleddin Arif Bey, son Halife Mecid Efendi’nin şehzadeliği döneminde onunla ve hususi katibi Gazi Turhanzade Hüseyin Bey’le, Osmanlı elçilerinden Ziya Paşa’yla Çorlulu Zade Münir Bey’le, eski Valilerden Vahap Kocamemi’yle, kadınlardan Nigar Hanım’la, Selma Belkıs Hanımlarla, ünlü bir Tornacımızın annesi olan Neyir Hanım’la da yazışmalarda bulunmuş, bazılarınada fotoğraflarını imzalamıştır. Üzerinden uzun yıllar geçmiş olduğundan Pierre Loti’nin bu mektuplarının derlenmesi hayli güç olacaktır. Ama yine de kendilerinde bu türden mektuplar bulunan varislerinin ellerindeki belgeleri Kültür

(17)

Pierre loti

Taha Toros

Dünya edebiyatına adları çivilenen,Fransız yazarlarından,Lamartine ile Pierre Loti Türklere ve Türkiyeye hayranlıklarıyla tanınırlar.

LamartinşI9.asır ortalarına doğru Istanbula her gelişinde Osmanlı Padi­ şahlarını ziyaret ederdi.ilk gelişinde Sultan 2.Mahmut ile görüştüğü gihi, son gelişinde de Sultan Abdulmfecit' le, (Ihlamur Köşkü)nde ,tercümansız olarak

başbaşa konuştukları bilinmektedir.

Lamartine Türkiyeyi o kadar sevmişti ki,ikinci vatanı olarak,yerieşmek ve burada ölmek istemişti.Padişaha gönderdiği mektup üzerine»kendisine,Ege bölgesinde büyük bir çiftlik hediye edildi.he var ki,arzulanan biçimde iş­ letil emeyen bu çiftlik, daha sonra, Fransız edibinden gerâ alındı ‘.Karşılığın­ da, kendisine,yüklüce bir para ödendi.

Bu arada Lamartine.gerçek geçmişiyle,Türkİeri batı dünyasına tanıtmak M " S*var14fcÎ, t ÜS Tas r ın son çeyreğinde eski îs'tanbulu, pitoresk ve ahalisini mistik

yönleriyle,AvrupalIlara

tanıtan Pierre Loti oldu.

Pierre L o t i (I850-I923).denize,doga’ya ve doğu’ya Sşık,bir deniz subayı idi.Bu mesleği sayesinde, Cebelitbarık’tan Japonyaya kadar,deniz kıyısında arazisi olan,her ülkeyi tanıma fırsatı buldu.Buralarda,uzun süre kaldı.Bu ülkelerin geleneklerine,yaşayışlarına uyum sağlayafk,insanlarının iç dün­ yasına girdi.Onların giysilerine büründü.Topladığı bilgileri değerlendir­ mekte hayal gücünü ve sürükleyeci kalemini kullandı.Doğu ülkelerini batı dünyasına tanıtmakta,üstün bir kabiliyet gösterdi.Özellikle İslam dünyası­ nın dostluğunu sağlayan başarısıyla şöhretinin ilk kapısını açtı.Bu nedenle Pierre L o t i ,bir Fransız vatandaşı olmanın ötesinde,bir dünya vatandaşı ola- rak tanımlandı.Çünkü onda,her ülkenin milliyetinden bir parça vardı.

Pierre L o t i *yi,dünya edebiyatında,Doğu’ya akın başlatan bir kültür tu­ rizminin öncüsü olarak da tanımlamak mümkündür.Hemen belirtmek gerekir ki, o ’n u dünya çapında üne kavuşturan,şöhretin doruğuna çıkartan ve Fransız akademisi üyeliğine yücelten,İstanbulla ilgili romanlarıdır.

ilk romanı olan (Aziade)-içerdiği İstanbul tasvirleriyle-batılı aydınlar rı büyüledi.Bu romanın etkisinde kalan batılalar,19.asrın son çeyrek yılı içerisinde ve 20.asır başlarında,Istanbula akın ettiler.Romanın konusu, Pierre L o t i ’nin 1876 yılında,genç bir bahriyeli olarak gemisiyle-o dönemde Osmanlı topraklarından olan-Selanik’e gelmesi ve burada,kendi deyimiyle (Azade)adını verdiği»Hatice’yi tanımasıyla başlar.Bu aşk,İstanbulda uzun

süre devam ederek ölümlerle son bulur.

ilk yıllarda Pierre L o t i ’nin b u romanını Pariste hiç bir editör kabul etmez.Ancak,1879 yılında yayınlanınca öylesine tutunur ki,dünyada 189.bas­ kısı yapılır.

Roman,bir çok romanlarda olduğu gibi,hayal ürünüdür.Ama,içerdiği İstan­ bul tasvirleri o derece görkemlidir ki,okuyanlar etkisinden kurtulamazlar. Eyüp,Haliç»Boğaziçi,câmiler,çeşmeler,minarelerle boy ölçüşen serviler,ca­ mi avlusunda salına s a l m a gezinen göver cini er, seyyar satıcılar, geceleri sokakları inleten bekçiler,mahalle kahveleri-ilahî bir k e z b s sessizlik içerisindeki-mezarlıklar,okuyucuları sürükler.Roman,binbir gece masalları­ nı andıran panocalarla doludur.

(18)

( 2 )

Minarelerle uyumlu dik servilerin görünümlerini,sanki mai bir halı ü z e ­ rine altın puanlarlarla işlermişçesine gök kubbede çivilenmiş parıldayan y ı l d ı z l a n , d e n i z i n iç okşayıcı rengini öylesine tasvir etmiştir ki,bu tür pasajlarda Pierre L o t i ,hem bir şair hem bir ressamdır.,

Pierre L o t i ’n i n îstanbulla ilgili ikinci ünlü romanı(les Desenchantees) dir.Bu roman,Pierre L o t i ’nin ikinci defa,görevle îstanbulda bulunduğu

1903-1905 yıllarında yazılmıştır,Pierre loti,bu yıllarda Deniz Albayıdır ve gemisinin de komutanıdır,Genç yaşta zorla çarşafa sokulan,kafes arkasın­ da yaşayan mutsuz kadınların yaşamını konu alan b u roman »gerek îstanbulda gerek Paris*te büyüle çalkantılara neden olmuş tur,Kafes hayatı hakkında P i ­ erre L o t i tye bilgi veren Nuri Beyin kızları,Pierre L o t i tnin ardından Pari- se kaçarlar.Nuri B e y »hariciye Nezaretinin ileri gelen MüdürlerindendirîKo- n u Yıldız Sarayı*na ve Sultan Abdulhamid’e duyurulur.Nuri B e y .kederinden hastalanır ve pek genç yaşta ölür.

Pierre loti (Les Desenchantees)romanında da hayal gücünü kullanmıştır. Mübalağaya kaçan pasajları dışında,roman başdan başa,İstanbul*un sihirli ve şiirli yönlerini yansıtmaktadır.Ramazan akşamları,taç giymişeesine

parlayan minare fenerleri,Patih yöresindeki Aksakallılar kahvelerini,Boğa- ziçinin tılısımlı çekiciliğini,Sinan yapısı çeşmelerin hışırtılarını anla­ tan pasajlar,okuyanları,bir mâzi cennetine götürür.

Hemen belirtmek gerekir ki,Türklerin Pierre loti*ye bağlılığ ve sevgisi ne romonlarından,ne edebî değerinden kaynaklanmaktadır.Türklerin tüm sevgi­ si, o*nun temiz kalpliğine,hakseverliliğine ve vefalı dostluğuna yöneliktir» Pierre L o t i *nin gerçek bir Türk dostu olduğu, karagüllerde yaptığı konuş­ malar ve yayınlarıyla kanıtlanmıştır»Hatta Türklere yapılan haksızlıkları

büyük bir cesaretle batılılara haykırırken,kendi hükümetini bile suçlamak­ tan çekinmemiştir»

Pierre l o t i ,Balkan savaşından itibaren,meziyetlerini yalcından bilip hay- ranlık duyduğu Türklerin savunucusu ölmüştür.Türklerin felaketler içerisin­ de inledikleri günlerde bu iniltiyi ve acıyı dünyaya yansıtarak,onları

ufi-ı

-imiştır,I,Dünya savaşında,Avrupada Türkleri savunacak bütün sesler kısıl­ dığı zaman,Mütarekede Türk toprakları işgal edildiği sırada,batılılaları kınayan tek ses Pierre L o t i *den gelmiştir.Pierre Loti*ye :

-Niçin Türkleri bu kadar çok seviyorsunuz ? denildiği zaman,şu anlamlı karşılığı verdiğini Tlirkler hiç bir zaman unutmamışlardır :

- Çünkü,onları,çok iyi tanıyorum...

Pierre Loti*nin Türkiyeye son gelişi 1913 ağustos a y m a r a s t l a r » % ı m x x Onu galata rıhtımında Sultan R e s a d * m yaveri»Hükümet ve Belediye temsilci­ leri ,gazeteciler ,şairler ve yazarlar,tanınmış devlet adamları coşkuyla kar­ şılamışlardır. İkameti için-hâlen kapısında o günü simgeleyen mermer plaket bulunan -Divan yolundaki bina tahsis edilmiştir.Yemekleri,altın işlemeli kaplar içerisinde,Saray*dan gönderilmiştir.

Türkiyede Pierre loti sevgisini belirtirken,onunla ilgili olarak,İstan­ bul'un işgal yıllarındaki bâzı heyecanlı toplantılara ve Kurtuluş Savaşı

sırasında,Atatürk ’le ilgili bağlantıları da yansıtmak gerekir.Bunlar»yakın tarihin unutulmayan belgelerini teşkil ederler.

(19)

)U^u>£» % ^ ^ ' f o J ^ * * * * M#ArJ*-k *zJ'/ç

Pierre Loti

¿j_\ A

fi fit*

<A&V0&Ûflr

tJL

Taha Toros

t u . t h ' t ı U

n . ' / . H f i Dünya edebiyatına adları çivilenen,Fransız yazarlarından«Lamartine ile Pierre loti îürklere ve Türkiyeye hayranlıklarıyla tanınırlar.

Lamartine19.asır ortalarına doğru İstanbula her gelişinde Osmanlı Padi­ şahlarını ziyaret ederdi.ilk gelişinde Sultan 2.Mahmut ile görüştüğü gibi, son gelişinde de Sultan Abdulmfecit

'

le,(Ihlamur Köşkü)nde ,tercümansız olarak

başbaşa konuştukları bilinmektedir.

Lamartine Türkiyeyi o kadar sevmişti ki,ikinci vatanı olarak,yerleşmek ve burada ölmek istemişti.Padişaha gönderdiği mektup üzerine»kendisine,Ege bölgesinde büyüle bir çiftlik hediye edildi.he var ki,arzulanan biçimde iş- letilemeyen bu çiftlik, daha sonra,Fransız edibinden geri alındı‘.Karşılığın­ da,kendisine,yüklüce bir para ödendi.

B u arada Lamartine,gerçek geçmişiyle,Türkleri batı dünyasına tanıtmak amacıyla,bir tarih kitabı da yazdı.

İle var ki, 19.asrın son çeyreğinde eski îstanbulu,pitoresk ve ahalisini mistik yönleriyle»AvrupalIlara tanıtan Pierre Loti oldu.

Pierre L o t i (I850-I923).denize.doga’ya ve d o ğ u ’ya âşık,bir deniz subayı idi.Bu mesleği sayesinde,CebelitfcarıkTtan Japonyaya kadar,deniz kıyısında arazisi olan,her ülkeyi tanıma fırsatı buldu.Buralarda,uzun süre kaldı.Bu ülkelerin geleneklerine»yaşayışlarına uyum sağlaya^k,insanlarının iç dün­ yasına girdi.Onların giysilerine büründü.Topladığı bilgileri değerlendir­ mekte hayal gücünü ve sürükleyeci kalemini kullandı.Doğu ülkelerini batı

dünyasına tanıtmakta,üs tün bir kabiliyet gösterdi.Özellikle İslam dünyası­ nın dostluğunu sağlayan başarısıyla şöhretinin ilk kapısını açtı.Bu nedenle Pierre L o t i ,bir Fransız vatandaşı olmanın ötesinde,bir dünya vatandaşı ola- rak tanımlandı.Çünkü onda,her ülkenin milliyetinden bir parça vardı.

Pierre L o t i *yi,dünya edebiyatında,Doğu’ya akın başlatan bir kültür tu­ rizminin öncüsü olarak da tanımlamak mümkündür.Hemen belirtmek gerekir ki, o ’n u dünya çapında üne kavuşturan,şöhretin doruğuna çıkartan ve Fransız akademisi üyeliğine yücelten,!stanbulla ilgili romanlarıdır.

ilk romanı olan (Aziade)-içerdiği İstanbul tasvirleriyle-batılı aydınlar rı büyüledi.Bu romanın etkisinde kalan batılalar,19.asrın son çeyrek yılı içerisinde ve 20.asır başlarında,istanbula akın ettiler.Romanın konusu, Pierre L o t i ’nin 1876 yılında,genç bir bahriyeli olarak gemisiyle-o dönemde Osmanlı topraklarından olan-Selanik’e gelmesi ve burada,kendi deyimiyle (Azade)adını v e r d i ğ i ,H a t i c e ’yi tanımasıyla başlar.Bu aşk,İstanbulda uzun

süre devam ederek Ölümlerle son bulur.

ilk yıllarda Pierre L o t i ’nin b u romanını Pariste hiç bir editör kabul etmez.Ancak,1879 yılında yayınlanınca öylesine tutunur ki,dünyada 189.bas­ kısı yapılır.

Roman,bir çok romanlarda olduğu gibi,hayal ürünüdür.Ama,içerdiği İstan­ bul tasvirleri o derece görkemlidir ki,okuyanlar etkisinden kurtulamazlar. Eyüp,Haliç»Boğaziçi,câmiler,çeşmeler,minarelerle boy ölçüşen serviler,ca­ mi avlusunda s a l m a s a l m a gezinen göver cini er, seyyar satıcılar, geceleri

sokakları inleten bekçiler,mahalle kahveleri-ilahî bir ggxaa sessizlik içerisindeki-mezarlıklar,okuyucuları sürükler.Roman,binbir gece masalları­ nı andıran parmsmlarla doludur.

(20)

( 2 )

Minarelerle uyumlu dik servilerin görünümlerini,sanki mai bir halı üze­ rine altın puanlarlarla işlermişçesine gök kubbede çivilenmiş parıldayan yıldızları,denizin iç okşayıcı rengini öylesine tasvir etmiştir ki,bu tür pasajlarda Pierre loti ,hem bir şair hem bir ressamdır,,

Pierre L o t i 'nin istanbulin ilgili ikinci ünlü romanı(les Désenchantées) dir.Bu roman.Pierre L o t i 'nin ikinci defa,görevle îstanbulda bulunduğu 1903-1905 yıllarında yazılmıştır.Pierre loti,bu yıllarda Peniz Albayıdır ve gemisinin de komutanıdır.&enç yaşta zorla çarşafa sokulan,kafes arkasın­

da yaşayan mutsuz kadınların yaşamını konu alan bu roman ,gerek îstanbulda gerek Paris'te büyüle çalkantılara neden olmuştur.Kafes hayatı hakkında P i ­ erre l o t i 'ye bilgi veren huri Beyin k ı z ları.Pierre l o t i 'nin ardından Pari- se kaçarlar«Huri B e y .Hariciye Nezaretinin ileri gelen MüdürlerindendirîKo- n u Yıldız Sarayı'na ve Sultan Abdulhamid'e duyurulur.Nuri B e y .kederinden hastalanır ve pek genç yaşta ölür.

Pierre loti (les Désenchantées ) r o m a n m d a da hayal gücünü kullanmıştır. Mübalağaya kaçan pasajları dışında,roman başdan başa,İstanbul'un sihirli ve şiirli yönlerini yansıtmaktadır.Ramazan akşamları,taç giymişeesine

parlayan minare fenerleri,Patih yöresindeki Aksakallılar kahvelerini,Boğa- ziçinin tılısımlı çekiciliğini,Sinan yapısı çeşmelerin hışırtılarını anla­ tan pasajlar,okuyanları,bir mâzi cennetine götürür.

Hemen belirtmek gerekir ki,Türklerin Pierre L o t i 'ye bağlılığ ve sevgisi ne romanlarından,ne edebî değerinden kaynaklanmaktadır.Türklerin tüm sevgi­ si,o'nun temiz kalpliğine,hakseverliliğine ve vefalı dostluğuna yöneliktir« Pierre L o t i 'nin gerçek bir Türk dostu olduğu, karagiinlerde yaptığı konuş­ malar ve yayınlarıyla kanıtlanmıştır„Hatta Türlclere yapılan haksızlıkları büyük bir cesaretle batılılara haykırırken,kendi hükümetini bile suçlamak­ tan çekinmemiştir.

Pierre loti .Balkan savaşından itibaren,meziyetlerini yalcından bilip hay- ranlık duyduğu Türklerin savunucusu ölmüştür.Türklerin felaketler içerisin­ de inledikleri günlerde bu iniltiyi ve acıyı dünyaya yansıtarak,onları u%*t -îmıştır•I .Dünya savaşında,Avrupada Türkleri savunacak bütün sesler kısıl­

dığı zaman,Mütarekede Türk toprakları işgal edildiği sırada,batılılaları kınayan tek ses P ierre l o t i 'den gelmiştir.Pierre Loti'ye :

-Niçin Türkleri bu kadar çok seviyorsunuz ? denildiği zaman,şu anlamlı karşılığı verdiğini Tiirkler hiç bir zaman unutmamışlardır :

(21)

(

3

)

Ilenuz Ankarada Türkiye Büyüle Millet Meclisi teşekkül etmemişken,Mustafa Kemal P a ş a ,Meclis Başkanı ve Başkumandan değilken,k^±K:xk±3gxk±xxxgsm±xîCTf7abx yukkotylstanbul işgal altındayken,Üniversite salonunda büyük bîr toplantı yapıldı.Bu toplantı vesilesiyle-Ümit dergisinin özel sayısı icinrMustafa Ke- mal 24 Ocak 1920 günü şu telgrafı gönderdi.Telgraf-özetle-şöyleydi :

" Türkiyeye karşı asırlardan beri,katı ve tehdit edici,hırs dolu ses*e - b a t ı ' n m adâl e t i, uygarlığı ve insanlığı, namına - karşı koyan ses.Pierre l o t i ’den gelmiştir.Avrupanm,özellikle Fransa'nın tutumundan yara aldığım ve üzüntü duyduğum zamanlarda d alıi-hans^: onların kültür ve uygarlığını - bana sevdiren bu ses olmuştur.Onun içindir ki,bu sesi ve sahibini takdir ederim."

Mustafa Kemal

Öte yandan,Kurtuluş Savaşı günlerinde(3.10.1921)»Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla,Mustafa Kemal Paşa*nın-Türk şehitlerinin kızları tarafın­

dan, gözyaşlarıyla dokudukları-bilir' halıyı Pierre L o t i 'ye gönderdiği ve

Pierre loti'nin ,hasta yatağından bu hediyeye karşı şükranlarını bildirdiği yskrtfcc±aarich±m±x±R,yakın tarihimizin belgeleri arasında izlenmektedir.

Yine yakın tarihimiz içerisinde,Pierre Boti ile ilgili,bâzı değerli belge ve bilgilere de kısaca değinilmesi gerekir.Şöyle ki :

1) Pierre l o t i 'nin doğum günü vesilesiyle-îstanbul işgalinin en çetin döneminde-23 Ocak 1920 tarihinde¿İstanbul Üniversitesi salonunda,heye­ canlı bir toplantı yapıldı.Profesörler,Edebiyatçılar,Gazeteciler ve aydın kişilerin bu toplantısına Veliaht Abdulmecit Efendi de katıldı. Batılı işgalcilere karşı Türkleri savunan Pierre L o t i ' y e ş ü k r a n duygu­ ları dile getirildi „Konuşmacılar işgal makamlarının ‘takibatına uğradı­ lar _^Zİ^I^LJjı2jüLlye şükran telgrafı gönderildi. (Pierre Loti Cemiyeti) 2) 23 Ocak I§21 günü,yine Pierre loti'nin doğum yılı münasebetiyle,İstan­

bul gazeteleri özel sayı yayınladılar.

3) 23 Ocak 1922 günü,yine Pierre Loti'nin doğum yıldönümü vesilesiyle, Türbe'deki caddeye Pierre loti adı verildi,

4

) 23 Ocak 1922 günü.Pierre loti'nin îstanbula son gelişinde kaldığı evin kapısına,Türkçe ve Fransızca bir mermer plaket çivilendi(Hâlen mevcut) 5) Yine aynı gün,İstanbul Belediyesi kararıyla.Pierre l o t i 'ye hemşehrilik

belgesi gönderildi.

6) Yine aynı gün,İstanbul Üniversitesi,Pierre Loti'ye Fahri Doktorluk payesi verdi.

Pierre loti 10 Haziran 1923 günü öldü.îstanbuldaki tüm gazeteler,matemli manşetlerle yayınlar yaptılar.0 sıralarda (Lozan)da barış görüşmelerini yürütmekte olan İsmet Paşa,Ankara Hükümetini temsil etmek üzere,en kıdemli gazeteci Ahmet İhsan B e y ’fc cenaze törenine gönderdi.

Son olarak Pierre loti aism doğumunun 100.yılında Türkiyede.vefa d$lu duygularla anıldı(23 Ocak 1950)

Bugün Istanbulda Pierre loti'den anı olarak Eyııp semtinde bir k a h v e , Toplcapı mezarlığında da Azade*nin mezarı var.Pierre l o t i ’nin romantik bir kişi ola­ rak, (ARİF)takına adıyla,başına fes geçirerek,Eyüp sırtlarında iskemlesine kurularak ve nargile içerek H a l i ç 'i seyrettiği bilinmektedir.Romanının kah­ ramanı olan Azade(Hatice)nin Topkapı’daki mezarını da o yaptırmıştırQ

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Amacım para kazanmaktan çok iyi ve kalıcı ça­ lışmalar yapabilmek.” Hemen ardından ekliyor, “En çok istediğim şeylerden biri de Atıf Yılmaz’ın yönettiği bir

Aretha Franklin, Bee Gees, Phil Collins, Bette Midler, Jewel, Willie Nelson gibi devlere besteler veren,?.

S İV A S , — Mustafa Kemal Paşa'nın Am asya ya hareketinden kı­ sa zaman sonra birden gizli faaliyetlerini arttıran Hürriyet İtilâfçılar, önceki gece,

Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya İl Kültür Müdürlüğü ve Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapmış olduğu etkin işbirliği sayesinde kütüphanelere her

Ondan hususî ders alanlar da vardı. Bu gençlerden bazıları, günün birinde eve girer girmez ne görsünler? Sofada camekanııı buzlu cam ian, tavana kadar

Mşıseı arşivlerde ıstanouı ueııegı Taha

1981’den bu yana TMDK’da sözleşmeli olarak çalışan, Türk müziği ve ney dersleri veren Niyazi Sayın, sonradan Nefesli Sazlar Bölümü.. Başkanlığı’na

Rumelihisarma gömülmeyi isteyen şairin cenazesi bu­ gün öğle namazını müteakip Fatih Ca­ miinden merasimle alınıp ebedî istirahat- gâhına