• Sonuç bulunamadı

Ulusal Teknoloji Öngörü Çalışmalarında Uzmanlık Seviyesinin Sonuçlara Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ulusal Teknoloji Öngörü Çalışmalarında Uzmanlık Seviyesinin Sonuçlara Etkisi"

Copied!
165
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ  FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ULUSAL TEKNOLOJĠ ÖNGÖRÜ ÇALIġMALARINDA UZMANLIK SEVĠYESĠNĠN SONUÇLARA ETKĠSĠ

DOKTORA TEZĠ Cevher Verda DEMĠRBAġ

Anabilim Dalı: Endüstri Mühendisliği Program: Mühendislik Yönetimi

(2)

ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ  FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ULUSAL TEKNOLOJĠ ÖNGÖRÜ ÇALIġMALARINDA UZMANLIK SEVĠYESĠNĠN SONUÇLARA ETKĠSĠ

DOKTORA TEZĠ Cevher Verda DEMĠRBAġ

(507992100)

Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 14 ġubat 2008 Tezin Savunulduğu Tarih : 14 Mayıs 2008

Tez DanıĢmanı :Prof. Dr. Seçkin POLAT (ĠTÜ) Diğer Jüri Üyeleri :Prof. Dr. Haluk ERKUT (ĠTÜ)

Prof. Dr. Turay GÖKÇEN (YTÜ) Prof. Dr. Alpaslan FIĞLALI (KOÜ) Doç. Dr. Tufan V. KOÇ (ĠTÜ)

(3)
(4)

ÖNSÖZ

Endüstri Mühendisliği eğitimime 1990 yılında baĢladım. Mesleğimi hep çok sevdim ve büyük bir heyecanla çalıĢtım mezun olduğum Haziran 1994‟ten bu yana. Doktora programına kabul edildiğimi öğrendiğim gün, bir konuyu dünyada en iyi bilen uzmanlardan birisi olacağım düĢüncesiyle çok gururlandım. Derslerimi ve projelerimi seçerken beni sürekli „Teknoloji Yönetimi‟ alanına yönlendiren çok değerli Öğretim Üyeleri ile birlikte çalıĢma fırsatı yakaladım. Lisans öğrencisiyken hayalim hep geleceğe yön veren kararları alan takımların içinde çalıĢmak ve memleketime faydalı iĢler yapabilmekti. Doktora tez konum belirlenirken yaptığım ön araĢtırma safhasında „Ulusal Teknoloji Öngörü‟ alanında yoğunlaĢtım. Bu benim için çok doğru bir akademik çalıĢma konusuydu. Literatürü ve diğer ülkelerde yapılan ulusal öngörü çalıĢmalarını titizlikle inceledim. 2003 yılında Türkiye Bilimsel ve Teknik AraĢtırma Kurumu (TÜBĠTAK) tarafından yürütülen Türkiye‟nin ilk Ulusal Teknoloji Öngörü programı Vizyon 2023‟te çekirdek grupta çalıĢtım. Çok değerli Tez DanıĢmanım ve 18 senedir „Hocam‟ Prof. Dr. Seçkin POLAT‟ın çok önemli yönlendirme ve katkılarıyla bu alanda seçtiğimiz „Ulusal Teknoloji Öngörü ÇalıĢmalarında Uzmanlık Seviyesinin Sonuçlara Etkisi‟ baĢlıklı Doktora Tezimi hazırladım.

Bundan sonrası için hedefim, bu alanda edindiğim bilgi ve deneyimi sürekli geliĢtirmek ve ulusal faydaya dönüĢtürme yönünde gayret göstermek olacaktır.

Doktora programının her aĢamasında, engin bilgi ve tecrübesiyle bana yol gösteren, tamamlamamı sağlayan ve hayallerimi gerçekleĢtirme fırsatı sunan çok değerli ve sevgili „Hocam‟ Prof. Dr. Seçkin POLAT‟a, çok değerli izleme ve yönlendirmeleriyle Tezimi destekleyen çok değerli Jüri Üyeleri Prof. Dr. Haluk ERKUT, Prof. Dr. Turay GÖKÇEN, Prof. Dr. Alpaslan FIĞLALI ve Doç. Dr. Tufan V. KOÇ‟a, Vizyon 2023 Projesi‟ni gerçekleĢtiren ve Delfi Anketi veri takımını kullanmama izin veren TÜBĠTAK‟a, Proje‟de birlikte çalıĢtığımız tüm uzmanlara ve 35 yıldır sonsuz sevgi, ilgi ve destekleriyle hep yanımda olan canım annem ve babam Tülay-Soner DEMĠRBAġ‟a sonsuz teĢekkürlerimi sunuyorum.

Mayıs, 2008 Cevher Verda DEMĠRBAġ (Endüstri Yüksek Mühendisi)

(5)
(6)

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖNSÖZ ... iii

ĠÇĠNDEKĠLER ... v

KISALTMALAR ... vi

ÇĠZELGE LĠSTESĠ ... vii

ġEKĠL LĠSTESĠ ... viii

ÖZET ... ix

SUMMARY ... xiv

1. GĠRĠġ ... 1

2. TEKNOLOJĠ KAVRAMI VE STRATEJĠK TEKNOLOJĠ YÖNETĠMĠ ... 4

2.1. Teknolojinin Tanımı ve Önemi ... 4

2.1.1.Teknolojinin tanımı ... 5

2.1.2. Teknoloji ile ilgili bazı kavramlar ... 7

2.1.3. Teknolojinin organizasyonlar için taĢıdığı önem ... 8

2.2. Stratejik Teknoloji Yönetimi 10 2.2.1. Teknoloji yönetimi‟nin tanımı 10 2.2.2. Stratejik olarak teknoloji yönetimi süreci 12 2.2.2.1. Yeni teknolojinin seçimi 13 2.2.2.2. Yeni teknolojiye uyum 11 2.2.2.3. Stratejik ürün ve pazar geliĢtirme 13 2.2.2.4. Yöneticilerin sorumluluğu 14 3. ULUSAL TEKNOLOJĠ ÖNGÖRÜSÜ 22 3.1 Öngörü Nedir? 22 3.1.1 Öngörü sürecinin temel özellikleri 23 3.1.2 Teknoloji öngörüsü ve teknoloji tahmini 24 3.1.3 Öngörü hedefleri 24 3.1.4 Öngörü çalıĢmasının aĢamaları 26 3.1.4.1 Öngörü öncesi süreç 26 3.1.4.2 Öngörü süreci 27 3.1.4.3 Öngörü sonrası süreç 28 3.1.5 Öngörü türleri 29 4. ÖNGÖRÜ YÖNTEM VE TEKNĠKLERĠ: UZMAN TANIM VE SEÇĠMĠ .. 36

4.1. Öngörü Yöntemleri ... 36

4.1.1. Paneller ... 37

4.1.2. Beyin fırtınası ... 38

4.1.3. SWOT ve STEEP analizi ... 38

4.1.4. Delfi yöntemi ... 39

4.1.5. Kritik/anahtar teknolojiler ... 41

4.1.6. Senaryo yazımı ... 42

4.1.7. Prospektif Yöntem ... 45

4.1.8. ĠliĢki Ağacı Yöntemi ... 46

4.2. Öngörü Üçgeni ... 46

(7)

4.4. Uzman Tanımları ve Seçimi ... 50 4.5 Uzman Panelleri ... 52 4.6 Literatür Taraması 5. ÖNGÖRÜ ÇALIġMALARININ GELĠġĠMĠ ... 60 5.1. Tarihsel GeliĢim ... 260 5.1.1. Japonya ... 60 5.1.2 ABD ... 62 5.1.3 Hollanda ... 63 5.1.4 Almanya ... 64 5.1.5 Ġngiltere ... 65

5.2. Öngörü ÇalıĢmalarında Kullanılan Yöntemler ... 67

6. VĠZYON 2023 TÜRKĠYE’NĠN ĠLK TEKNOLOJĠ ÖNGÖRÜ PROJESĠ .... 68

6.1 Ulusal Teknoloji Öngörü Projesi Metodolojisi Özeti ... 69

6.1.1 Teknoloji öngörüsü panelleri ... 72

6.1.2. Panellerin görev tanımı ... 73

6.1.2.1 Vizyon oluĢturma ... 74

6.1.2.2. YaygınlaĢtırma ... 75

6.1.2.3. Delfi sorgulaması ... 75

6.1.2.4 Politika önerileri ... 76

6.2 Panel Metodolojisi Üzerine Öneriler ... 76

6.2.1 Panel üyelerinin seçimi: ... 77

6.2.2. Mevcut durum analizi: ... 77

6.2.3. Vizyon ve hedef belirleme: ... 78

6.2.4. SWOT analizi: ... 78

6.2.5. Teknolojik faaliyet alam/ürünlerin belirlenmesi: ... 78

6.2.6. Teknoloji alanlarının belirlenmesi: ... 78

6.2.7. TFA/ürünlerin önceliklendirilmesi: ... 80

6.2.8 Teknoloji alanlarının önceliklendirilmesi: ... 82

6.2.9. Delfi anketi sorularının hazırlanması ve delfî anketinin uygulanması:83 6.2.10. Anket sonuçlarının değerlendirilmesi: ... 83

6.2.11. Pazar-ürün-teknoloji-politika araçları haritalarının hazırlanması ... 83

6.2.12. Ulusal Teknoloji Öngörü raporu: ... 85

7. DELFĠ ANKETĠ UYGULAMASI VE UZMANLARIN KATILIMI ... 86

7.1. Türkiye Delfi Anketi Uygulaması ... 87

7.2. Delfi Anketine Katılım ... 88

7.2.1 Uzmanlık düzeyi ... 90

7.2.2. Cinsiyet ... 92

7.2.3. YaĢ dağılımı ... 92

7.2.4. Sosyo - ekonomik profil ... 93

7.3. Delfi Anketindeki Sorgulama DeğiĢkenleri ... 95

8. ARAġTIRMA KONUSU: ULUSAL TEKNOLOJĠ ÖNGÖRÜ PROJESĠ DELFĠ ANKETĠ KATILIMCILARININ UZMANLIK SEVĠYESĠNĠN SONUÇLARA ETKĠSĠNĠN ARAġTIRILMASI ... 97

8.1. Katkı Değeri Hesaplaması- Uzmanlıksız ... 100

8.1.1. Yüzde dağılımı: ... 100

8.1.2. Ağırlıklı ortalama: ... 100

8.2. Katkı Değeri Hesaplaması – Uzmanlıklı ... 101

8.3. Toplam Etki Hesaplaması ... 101

8.3.1. Faktör analiz ... 101

(8)

8.5.Uzmanlık Seviyesine ĠliĢkin Sonuçlar 116

9. SONUÇ ... 119

KAYNAKLAR ... 126

EKLER ... 133

(9)
(10)

KISALTMALAR

Ar-Ge : AraĢtırma GeliĢtirme

TÜBĠTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknik AraĢtırma Kurumu TTGV : Türkiye Teknoloji GeliĢtirme Vakfı

TUBA : Türkiye Bilimler Akademisi TAEK : Türkiye Atom Enerjisi Kurumu TYD : Teknoloji Yönetimi Derneği SWOT : Güçlü-Zayıf-Fırsat-Tehdit Analizi

STEEP : Sosyal, Teknolojik, Ekonomik, Politik Analiz STA : Japonya Bilim ve Teknoloji Ajansı

NISTEP : Japonya Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları Enstitüsü

ACARD : Ġngiltere Kabine Ofisi ve Ugulamalı AraĢtırma ve GeliĢtirme DanıĢma Konseyi

SPRU : Ġngiltere Bilim Politikası AraĢtırma Birimi OST : Ġngiltere Bilim Politikası AraĢtırma Birimi OST : Ġngiltere Bilim ve Teknoloji Ofisi

BTYK : Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu B&T : Bilim ve Teknoloji

MMP : Makine Malzeme Paneli TFK : Teknoloji Faaliyet Konusu TFA : Teknoloji Faaliyet Alanı TA : Teknoloji Alanı

(11)
(12)

ÇĠZELGE LĠSTESĠ

Sayfa No:

Çizelge 2.1: Ürün – Pazar Matrisi ... 20

Çizelge 3.1: Öngörü Türleri; Anahtar Özelliklere ve Bunlara Bağlı Ayırt Edici Karakteristiklere göre Sınıflandırma ... 34

Çizelge 4.1: Yaygın ve Dar DanıĢma Yöntemlerinin KarĢılaĢtırılması ... 49

Çizelge 4.2: Japonya ve Ġngiltere‟nin Uzmanlık Tanımlarının KarĢılaĢtırılması ... 51

Çizelge 7.1: Defli Anketine Katılım ... 88

Çizelge 7.2: Panellere Göre Katılımcıların Dağılımı ... 89

Çizelge 7.3: Ġfadelerin Panellere Dağılımı ve Yanıtlanma Oranları ... 90

Çizelge 7.4: Yanıtlayanların Uzmanlık Düzeyi Dağılımı ... 91

Çizelge 7.5: Yanıtlayanların Cinsiyetine Göre Dağılımı ... 92

Çizelge 7.6: Yanıtlayanların YaĢa Göre Dağılımı... 93

Çizelge 7.7: Yanıtlayanların ĠĢyerine Göre Dağılımı ... 94

Çizelge 7.8: Yanıtlayıcıların Görev Türlerine Göre Dağılımı ... 95

Çizelge 8.1: Korelasyon Matris ... 102

Çizelge 8.2: Gerçek Etki Seviyeleri ... 102

Çizelge 8.3: Toplam Varyanslar ... 103

Çizelge 8.4: Komparent Matrisi ... 103

Çizelge 8.5: Katkı Değerine Göre Korelasyon Çizelgesi ... 106

Çizelge 8.6: Sıralamaya göre Korelasyon Çizelgesi ... 107

Çizelge 8.7: Normal Dağılıma Uygunluğun Kontrol Edilmesi ... 108

Çizelge 8.8: EĢleĢtirilmiĢ Önekler Korelasyonu ... 109

Çizelge 8.9: EĢleĢtirilmiĢ Örnekler-1 Test Sonuçları ... 110

Çizelge 8.10: Normal Dağılıma Uygunluğun Kontrol Edilmesi ... 111

Çizelge 8.11: EĢleĢtirilmiĢ Örnekler-2 Test Sonuçları ... 112

Çizelge 8.12: Tanımlayıcı Ġstatistik Çizelgesi ... 113

Çizelge 8.13: Sıralama Çizelgesi ... 114

Çizelge 8.14: Wilcoxon Test Ġstatistikleri: ... 115

Çizelge 8.15: Uzmanların Ġfadelere Göre Dağılımı: ... 116

Çizelge 8.16: Uzmanlık Derecelerine Göre Ortalamalar ... 117

Çizelge 8.17: Uzmanların Ġfadelere Göre Dağılım ... 117

Çizelge 8.18: Uzmanların Standart Sapmalarına Göre Dağılım ... 118

Çizelge A.1: ÇeĢitli Ülkelerin Öngörü ÇalıĢmalarındaki Kullanılan Yöntemler Çizelgesi ... 133

Çizelge B.1: ÇeĢitli Ülkelerin Öngörü ÇalıĢmalrındaki Hedef Çizelgesi ... 135

Çizelge C.1: ÇeĢitli Ülkelerin Öngörü ÇalıĢmalarının Yöntem Kapsamı Çizelgesi ... 136

Çizelge F.1: Ġfade – Katkı Değeri Çizelgesi... 140

Çizelge F.2: Ġfade – Yüzde Dağılımı Çizelgesi ... 145

Çizelge F.3: Uzmanlık –Katkı Değer- Sıra Çizelgesi ... 150

Çizelge F.4: Uzmanlık –Katkı Değer- Sıra Çizelgesi ... 155

(13)
(14)

ġEKĠL LĠSTESĠ

Sayfa No:

ġekil 2.1: Teknoloji Nedir? ... 6

ġekil 2.2: Stratejik Teknoloji Yönetimi Süreci ... 14

ġekil 2.3: DıĢ Çevre, Organizasyon / Bölüm Teknolojisi, Tasarım ve Etkililik Arasındaki Sıralı ĠliĢki ... 16

ġekil 3.1: Önceliklerin Belirlenmesi ve Uygulanması Ġçin Yapılacak Öngörü ÇalıĢmasının AĢamaları ... 31

ġekil 4.1: Öngörü Üçgeni ... 47

ġekil 4.2: Yaygın DanıĢma ve Dar DanıĢma Ġçin Öngörü Süreci AkıĢ ġemaları ... 50

ġekil 6.1: Ulusal Teknoloji Öngörü Projesi Vizyon 2023 Metedoloji ġematik Gösterim ... 72

ġekil 6.2: Ölçütlere Göre TFA‟ların Değerlendirilmesi ... 80

ġekil 8.1: Toplam Katkı Değeri Hesaplaması ... 104

ġekil 8.2: Ġfadelerin Sıralanması KarĢılaĢtırması ... 105

ġekil D.1: Teknoloji Öncelik Matrisi ... 142

(15)
(16)

ULUSAL TEKNOLOJĠ ÖNGÖRÜ ÇALIġMALARINDA UZMANLIK SEVĠYESĠNĠN SONUÇLARA ETKĠSĠ

ÖZET

Öngörü (foresight), bilim, teknoloji, ekonomi, çevre ve toplum geleceği ile ilgili uzun dönemli beklentilerin dikkate alınması ile ülkeye gelecekte en fazla ekonomik, çevresel ve sosyal yararlar sağlayacak yayılgan teknolojilerin ve stratejik araĢtırma alanlarının belirlenmesi için yapılan sistematik çalıĢmalar bütünüdür. Bir baĢka tanımlamayla stratejik araĢtırma ve oluĢan yayılgan teknoloji alanlarının tanımlanması amacıyla bilim, teknoloji, ekonomi ve toplumun uzun dönemli perspektifine bakmayı içeren sistematik bir süreçtir. Bu tanım kapsamında öngörünün iki önemli özelliği vardır. Birincisi, Öngörü sadece bir teknikler seti değil bir „süreçtir‟, ilgili aktörlerin karĢılıklı etkileĢimlerini sağlayan danıĢma sürecini kapsar. Ġkincisi, öngörünün çıkıĢ noktası olarak pek çok gelecek alternatifinin mümkün olmasıdır. Hangi geleceğe ulaĢacağımız ise bir bakıma bugünkü aldığımız kararlara bağlıdır. Dolayısıyla, öngörü, bugünkü seçimlerin geleceği Ģekillendirebileceği hatta yaratabileceği olgusuyla, geleceğe yönelik bilinçli bir aktif yaklaĢımdır. Burada süreç kavramının altını çizmek gerekir. ġöyle ki, Öngörü sürecinin kendisinin getirdiği yararlar, öngörü sonuçları kadar ve hatta sonuçlarından daha da önemli olabilmektedir.

Sürecin temel özellikleri; iletiĢim (communication), uzun vadeye odaklanma (concentration on the longer term), koordinasyon (coordination), uzlaĢma (consensus), sahiplenme (commitment) olarak ifade edilmektedir. Yürütülen öngörü çalıĢmasının baĢarısı büyük ölçüde yukarıda sıralanan yararların elde edilebilmesine bağlıdır. öngörü çalıĢması bilimsel bir araĢtırma olmadığı gibi geleceğin kesin bir fotoğrafını elde etme yolu olarak da düĢünülmemelidir; gelecek ile ilgili uzman görüĢlerinin yaratıcı fikirlerle harmonizasyonu sonucunda oluĢturulacak farklı gelecek senaryolarının politika tasarımcıları ve karar vericiler önüne konmasıdır. Öngörü çalıĢmaları için çok sayıda yöntem önerilmektedir. Bu yöntemlerin birçoğu teknolojik tahmin (forecasting) amaçlı geliĢtirilmiĢ, daha sonra teknolojik öngörü (foresight) yapmak amacıyla da kullanılmıĢtır. Bu yöntemler kalitatif (niteliksel), yan kantitatif (niceliksel) veya yargısal (judgemental), ve kantitatif yöntemler olarak sınıflandırılabilir. Öngörü çalıĢmaları üç nesil altında toplanabilir. Birinci nesildeki çalıĢmalarda öngörü sadece teknoloji tahmininden oluĢmaktadır. Bu öngörü çalıĢmalarına sadece teknoloji uzmanları ve gelecek-bilimciler (futurologist) katılmıĢtır, ikinci nesil öngörü çalıĢmalarında piyasa ve teknoloji birlikte göz önüne alınmıĢtır ve katılımcılar akademisyenlerden ve sanayicilerden oluĢmaktadır. Üçüncü nesil öngörü çalıĢmalarında ise teknoloji ve piyasaya bir de sosyal boyut eklenir.

(17)

Katılımcılar arasında gönüllü organizasyonlar, tüketici grupları ve sivil toplum örgütleri v.b. de yer alır. Ġnterdisiplinerlik üçüncü nesil öngörünün temel özelliklerinden biridir. Burada katılımcılar tematik alanların yanı sıra sosyoekonomik problemlerin çözümü için de uğraĢır. Bu boyutuyla üçüncü nesil öngörü çalıĢmaları, sistemde kurumlar arasındaki yetersiz koordinasyonun getirdiği aksaklıkların giderilmesini hedefler.

Niteliksel öngörü yöntemleri, sezgisel düĢünme (intuitive thinking) esasına dayanır. Beyin fırtınası, Delfi yöntemi, senaryo yazımı, La Prospective, ütopya veya bilim kurgu yöntemleri bu sınıfa girer. Yarı niteliksel/niceliksel veya yargısal yöntemler çapraz-etki simülasyon modelleri (cross-impact simulation models) ve relevance trees yöntemleridir. Niceliksel yöntemler arasında trend ertrapolation, yerine koyma modeli (substitution model), sistem dinamiği simülasyonu, ve ekonometrik modeller sayılabilir. Bu yöntemler daha çok kısa dönem için yapılan öngörüler için kullanılır. Niceliksel yöntemlerin uygulanabilmesi için geçmiĢ yıllarla ilgili bilgilerin eksiksiz olarak var olması ve bu bilgilerin sayısal veriler Ģekline çevrilebilmesi Ģarttır. Bu yöntemler, geçmiĢteki modelin gelecekte de aynen uygulanacağı varsayımına dayanır. Yani yöntemin uygulanmasında, incelenen sistemin yapısının bir değiĢikliğe uğramayacağı, sistemin kurallarının değiĢebileceği bir tavan düzeyine ulaĢılmayacağı, geçmiĢte var olmayan veya olsa bile fark edilmeyen bir değiĢkenin sistemin çalıĢmasını etkilemesi olasılığı olmadığı varsayılır.

Teknolojik öngörü yöntemleri uygulanırken exploratory (geleceği keĢfeden pasif) veya normatif (geleceği belirleyen aktif) teknikler kullanılabilir. Exploratory tekniklerde geçmiĢteki ve bu günkü bilinen durum baĢlangıç noktası olarak alınır, ortaya çıkabilecek tüm olasılıklar göz önüne alınarak gelecekteki durum tahmin edilmeye çalıĢılır. Tanımsal tekniklerde ise gelecekteki hedefler, ihtiyaçlar ve amaçlar belirlenir, daha sonra geriye doğru gelinerek eldeki kaynaklar, kısıtlar ve elde edilebilecek teknolojilerle belirlenen amaçlara nasıl ulaĢılabileceği araĢtırılır. Ġlk teknoloji tahmini (Technology Forecast) 1950‟li yılların sonlarında, Delfi sorgulaması ve senaryo analizi gibi yöntemleri de geliĢtiren bir Ģirket tarafından ABD savunma sektörü için yapılmıĢtır. Bunu 60‟lı yıllarda ABD Deniz ve Hava Kuvvetleri için yapılan çalıĢmalar takip etmiĢtir. Teknoloji tahmin çalıĢmaları ayrıca, bazı özel Ģirketler tarafından da uygulanmıĢtır. Ancak, bugün yaygın olarak kullanılan Teknoloji Öngörüsü (Technology Foresight) terim ve kavramının ortaya çıkması Japonya‟da olmuĢ, hızla geliĢmiĢ ülkelerde uygulanmaya baĢlanmıĢtır. 90‟lı yıllardan itibaren, yenilik kavram ve modellerinin yaygınlaĢmasıyla, çok geniĢ bir coğrafyaya yayılmıĢtır. Mevcut durumda 30‟un üzerinde ülkede uygulanmaktadır. Son yıllarda özellikle geliĢmekte olan ülkeler kalkınma için teknolojinin ve daha da önemlisi teknoloji öngörüsü sonucu belirlenecek öncelikli teknolojiler ve bunlara iliĢkin yol haritalarının kritik önem taĢıdığını gündeme getirerek Ulusal Öngörü projelerini baĢlatmıĢlardır.

Bugünün rekabetçi ortamında bilgi ve teknoloji ülkelerin kaderlerini belirleyici roller oynamaktadır. GeliĢmiĢ ülkelerin bugün yaptıkları birçok atak, o yıllarda hazırlanmıĢ yol haritalarının bir sonucudur. 2000'li yıllarda ise hızla yol haritalarına teknolojinin yanı sıra teknolojiyi besleyecek kültürel ve sosyal alanlar da girmektedir. Bir baĢka önemli geliĢme, Ulusal Teknoloji Öngörü (National Technology Foresight) çıktılarının ülkeler kadar özel Ģirketler tarafından da kullanılmaya baĢlamasıdır.

(18)

Ulusal Teknoloji Öngörüsü ve sektörel öngörü projelerinin büyük bir kısmında „uzman görüĢüne‟ dayanan Delfi tekniğinin kullanıldığı görülmektedir. Delfi; teknoloji ihtiyacını doğru zamanda karĢılamak üzere, en etkin ve en ucuz yöntemi bulmayı hedefller. Bu süreçte araĢtırmacılar-mühendisler-kamu ve özel sektör çalıĢanları arasında sağlanan iletiĢim ve uzlaĢma, çalıĢmanın baĢarısının en önemli unsurlarından birisidir.

Teknoloji Öngörüsü baĢlığı altında yapılan çalıĢmalarda özellikle „Teknoloji Öngörü Süreci‟, „Uzmanların Seçilmesi‟, „Yöntem Belirleme‟ ve „Sonuçların Raporlanması‟ baĢlıkları ön plana çıkmaktadır. Makalelerin çoğunluğunda ülke örnekleri, bulguları ve edinilen sonuçlar tartıĢılmaktadır.

Türkiye‟de de 2002 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kararı ile Cumhuriyetimizin 100. yılında Atatürk‟ün iĢaret ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaĢma hedefi doğrultusunda ilk Ulusal Teknoloji Öngörü projesi Vizyon 2023 TÜBĠTAK liderliğinde baĢlatılmıĢtır. Çok sayıda araĢtırma yapılmıĢ, eğitim düzenlenmiĢtir. Özgün bir model kurmak üzere çok sayıda uzmanla birlikte çalıĢılmıĢtır. Proje kapsamında 12 öngörü paneli oluĢturulmuĢ, vizyon belirleme çalıĢmaları panellerce yürütülmüĢtür. Paneller çalıĢma programlarım yerine getirirken konu ile ilgili tüm çevrelerin görüĢ ve önerilerini de almaya gayret etmiĢlerdir. Delfi anketi ifadeleri panellerce hazırlanmıĢ, yaklaĢık 2500 uzmanın katılımıyla iki aĢamalı anket çalıĢması sonuçlandırılmıĢtır. Anket sonuçlan Paneller tarafından değerlendirilmiĢ, Türkiye için öncelikli/stratejik teknolojiler belirlenmiĢ, teknoloji yol haritaları hazırlanmıĢtır.

Türkiye‟de yapılan ilk çalıĢma olması itibariyle çok sayıda bilim insanı, akademisyen, araĢtırmacı ve konuyla ilgili çeĢitli çevrelerden temsilciler çalıĢmada görev almıĢtır. Doktora dersleri seçimi ve doktora tez konusunun belirlenmesi aĢamalarında özellikle teknoloji yönetimi, teknoloji planlama ve teknoloji öngörüsü konularına odaklanmamda, Vizyon 2023 Projesi‟nde, konunun önemine haiz olarak bilfiil çalıĢıyor, araĢtırma yapıyor, ve model kuruyor olmamın etkisi önemlidir. Konuyla ilgili araĢtırma yaptığım dönemde, Ulusal Teknoloji Öngörü metodolojilerine iliĢkin öne çıkan baĢlıklar; 3. nesil öngörü modellerinin ve yaygın danıĢma yöntemlerinin kullanılması, görüĢüne danıĢılan uzmanların sektörel/yaĢ-cinsiyet-yaĢadığı bölge-sosyo-ekonomik profili/eğitim düzeyi gibi alanlarda çeĢitliliğinin sağlanması ve interdisiplinerlik yaklaĢımının muhakkak gözetilmesi yönündedir. GörüĢüne danıĢılan uzmanların „uzmanlık‟ seviyeleri ve bunun öngörü sonuçlarına etkisi bu kapsamda tartıĢılan önemli bir konudur. 1975 sonrası delfi metodunun bir kolu olarak 'policy delfi' adı altında geliĢtirilen yöntem, özellikle belirli bir konuda yoğun bilgi ve deneyimi olan 'uzman'ların değil, çok çeĢitli „uzmanlık‟ alanlarının, dolayısıyla „uzmanlık‟ seviyelerinin görüĢlerine baĢvurulmasını ana eksene oturtan bir yaklaĢımı temsil etmektedir. Böylelikle karmaĢık konuların daha kolay çözülebileceği savunulmaktadır.

Literatürde „„uzmanlık‟‟ çeĢitliliği ve „„uzmanlık‟ seviyesi‟ konularını tartıĢan çok sayıda makale olmasına rağmen, doğrudan sonuçlarına etkisini analiz eden bir çalıĢma bulunmamaktadır.

Doktora çalıĢmasının amacı; teknoloji öngörü projelerinde yaygın olarak kullanılan Delfi Yöntemi‟nde görüĢüne baĢvurulan uzmanların, „uzmanlık‟ seviyesinin, öngörü

(19)

sonuçlarına etkisinin analiz edilmesidir.

Analiz kapsamında, Vizyon 2023 Projesi‟nde delfi anketine katılan yaklaĢık 2.500 kiĢilik uzman havuzunun ankete verdiği görüĢler, TÜBĠTAK izni ile veri olarak alınmıĢ, istatistikî olarak analiz edilmiĢtir.

Hipotez; Ulusal Teknoloji Öngörüsü kapsamında Delfi Anketi‟ne katılan ve görüĢünden yararlanılan uzmanların, „uzmanlık‟ seviyelerinin bir faktör olarak hesaba katılmasının, çalıĢma sonucunda belirlenen öncelikli teknoloji alanları sıralamasında farklılık yaratacağıdır. Yapılan istatistiki değerlendirme ve uygulanan testlerle hipotez doğrulanmıĢtır. Böylelikle edinilen bilimsel sonuç; teknoloji öngörü projesi kapsamında uygulanan delfi anketlerinde görüĢüne baĢvurulan uzmanların, „uzmanlık‟ seviyelerinin faktör olarak hesaba katılmasının, katılmaması durumu ile fark arz ettiği, dolayısıyla anket sonuçlarına göre belirlenecek teknoloji sıralamasının da farklı olacağıdır.

Ulusal Teknoloji Öngörü projeleri geleceği kendi kurgulayabilen bir güç olma yetkinliğini kazanmak isteyen ülkeler için kritik öneme haizdir. Bu alanda; metodoloji, uygulama ve sonuçlara yönelik yapılan araĢtırmaların, farklı yaklaĢımlarla ortaya konan bulgu, değerlendirme ve iyileĢtirme önerilerinin, konuya iliĢkin veriler analiz edilerek, bilimsel yaklaĢımla elde edilen yeni sonuçların, sonraki çalıĢmalar için temel teĢkil etmesi ve önemli geliĢme fırsatları sağlaması beklenmektedir.

(20)

THE EFFECT OF THE EXPERTISE LEVEL TO THE RESULTS IN NATIONALTECHNOLOGY FORESIGHT PROGRAMS

SUMMARY

The foresight is the whole of systematic works carried out for the determination of expansive technologies and strategic research fields that are to provide the best economic, environmental and social benefits to the country by taking the long term expectations related to science, technology, economy, environment and community into consideration. in other words, it is a systematic process, which includes looking through the long term perspective of science, technology, economy and community in order to identify the strategic research and emerging expansive technology fields. This definition includes two major characteristics of the foresight. Firstly, the foresight is not only a set of techniques but is a „process‟; it contains the consultations process that ensures the mutual interactions of the concerned actors. Secondly, many future alternatives may be taken as the point of origin of the foresight. The future to be actually faced somewhat depends on the decisions we take today. Therefore, the foresight is a conscious and active approach directed at the future keeping in mind the fact that the choices of today may shape and even may create the future; which means the benefits that the foresight process may bring forward can be as important as and even more important that the outcomes of the foresight.

The fundamental characteristics of the process are expressed to be communication, concentration on the longer term, coordination, consensus and commitment.

The success of the foresight study carried out mostly depends on gaining the aforesaid benefits. The foresight study is not a scientific research and should not be considered to be a way of taking a definite photograph of the future; it is the submission of different future scenarios to be constituted as a consequence of the harmonization of the opinions of experts on future with creative ideas to policy -designers and decision - makers.

Numerous methods are suggested for foresight studies. Most of those methods were developed for technological forecasting purposes and then were also used for technology foresight purposes. Those methods may be classified as qualitative methods, semi - quantitative or judgmental methods and quantitative methods. The foresight studies may be grouped under three generations. The first generation foresight consists of only technology forecasts. Only technology experts and futurologists participated to those foresight studies; in second generation foresight studies, the market and the technology were taken into consideration together and the participators consist of academicians and industrialists. In third generation foresight

(21)

studies, social dimension is added to technology and market. Volunteer organizations, consumer groups and non-governmental organizations and etc. are among the participators. Being interdisciplinary is one of the fundamental characteristics of the third generation foresight. The participators, in the third generation studies, make efforts for the solution of socio - economic problems as well as the thematic fields. The third generation foresight studies, with that dimension, aim at removing the malfunctions caused by the insufficient coordination among the entities within the system.

The qualitative foresight methods are based on the principle of intuitive thinking. The methods of brainstorming, the Delphi method, the methods of scenario planning, La Prospective, utopia or science fiction are classified under this title. Semi -qualitative/quantitative or judgmental methods are the cross - impact simulation models and the relevance trees. Among the quantitative methods may be listed the trend extrapolation, the substitution model, the system dynamics simulation and the econometric models. Those methods are mostly employed for foresights made for short terms. The information about the past years is essentially required to be present and available completely and such information is required to be converted into digital data for quantitative methods to be able to be applied. Those methods are based on the assumption that the past model will exactly be applied also in the future. Namely, it is assumed that the structure of the system, which is examined, will not pass through any modifications, a level of ceiling at which the rules of the system will change will not be reached and that the possibility that a variable that did not exist or that, if it did, was not realized in the past may affect the operation of the system does not exist.

Applying the methods of technological foresight, exploratory (passive, exploring the future) or normative (active, determining the future) techniques may be used. For exploratory techniques, the known situation in the past or the present time is taken as the starting point, and the situation in the future is tried to be forecasted by taking ali possibilities that may appear into consideration. For explanatory techniques, the future goals, needs and objectives are determined, and, looking back, it is researched how the determined objectives may be accomplished by the available resources, restrictions and the obtainable technologies.

The fist technology forecast was made for the United States defense industry in the late 1950s by a company, which also developed the methods such as the Delphi inquiry and scenario analysis. That was followed by the studies carried out for the USA Air and Naval Forces in the „60s. The technology forecast studies were also implemented by several private companies. However, the emergence of the term and the concept of technology foresight, which is commonly used today, was in Japan and rapidly adopted and used by developed countries. As the concepts and the models of innovation became widespread starting from the 90s, the concept dispersed in a wide geography. Currently, it is implemented in more than 30 countries. in the recent years, especially developing countries have brought up that technologies and, more importantly, the prior technologies to be determined as a consequence of technology foresight and the relevant road maps are of critical importance for development and started their national foresight projects.

(22)

In Turkey, the Vizyon 2023 (Vision 2023), the first National Technology Foresight project was started under the leadership of TÜBĠTAK (The Scientific and Technological Research Council of Turkey) by the resolution of the Higher Board of Science and Technology, in 2002, in the direction of the objective to reach the level of contemporary civilization pointed by Atatürk, in the 100th

anniversary of our Republic. Numerous researches were carried out and trainings were held. Many experts were co-worked in order to establish an original model. 12 foresight panels were constituted under the scope of the project and the works of vision -determination were conducted by the panels. The panels, while fulfilling their work schedules, made efforts to have the opinions and the suggestions of all parties concerned with the matter. The expressions within the Delphi inquiry were prepared by the panels and the two - tier inquiry work was concluded with the participation of approximately 2500 experts. The outcomes of the inquiry were assessed by the Panels, the prior/strategic technologies for Turkey were determined and technology road maps were prepared.

As it is the first study made in Turkey, many scientists, academicians, researchers and representatives related to the subject from various regions take part in the study. Working actively being aware of the importance of the subject in Vision 2023 Project and modeling have an important effect on my focusing on technology management, technology planning and technology foresight in the phases of selection of doctorate courses and determination of doctorate thesis subject.

During the research I have made about the subject, some important topics related to National Technology Foresight methodologies are use of 3rd generation foresight models and common consulting methods, ensuring the diversity of consulted experts in areas of their sector/age-gender-region of residence-socio-economic profile/education level and absolute observation of interdisciplinary approach. Level of expertise of the consulted experts and its effect on the outcomes of foresight is an important issue discussed within this scope. The method called “policy delphi”, developed after 1975 as a branch of delphi method, represents the approach the core of which is taking the opinion of not only the “experts” but of many various expertise fields. This way, it is claimed that complicated issues could be solved easier.

Despite the existence of many articles in the literature discussing this issue, there is not any study analyzing its effect on the outcomes.

The purpose of the study is to analyze the effect of level of expertise of consulted experts on foresight results in Delphi method commonly used in technological foresight projects.

Under the scope of the analysis, the opinions given by nearly 2500 experts participated to delphi survey in Vision 2023 Project, are taken as a data with the permission of TUBITAK (The Scientific and Technological Research Council of Turkey) and analyzed statistically.

Hypothesis is that taking into account of expertise levels of the experts participating in Delfi Survey and consulted for their opinions as a factor creates a difference in the grading preferential technology fields determined as a result of the study. Hypothesis is confirmed by statistical evaluation made and tests performed. Therefore, scientific result occurred is that it be different when taking into account of the effect of

(23)

expertise levels of the expert consulted in the delfi survey performed technology foresight project as a factor and when not taking into account of this and accordingly, technology grading determined according to survey results will be different, too. National Technology Foresight projects have a critical importance for countries wishing to gain competency to be a power for building the future on their own. In this field; it is expected that new results obtained with scientific approach by analyzing the researches made for methodology, performance and result, evidences put forward with different approaches, evaluation and improvement suggestions and data regarding to the subject will be a base for next studies and provide important new areas for academic research.

(24)

1. GĠRĠġ

Ulusal Teknoloji Öngörüsü; tüm koĢulların diğer güçler tarafından belirlendiği bir dünyada, sadece kendisine verilen rolü oynayan bir ülke konumunda olmak istemeyen, kendi kurguladığı bir gelecekte kendi istediği yer ve durumda olmanın gereklerini yerine getiren ülkelerin kullandığı sistematik süreçlerden birisidir. Bu süreç özellikle 90‟lı yıllardan itibaren çok geniĢ bir coğrafyada uygulanmaya baĢlanmıĢtır.

Her ülke öngörü çalıĢması kapsamında farklı metodolojiler kullanabilmektedir. Zaten çalıĢma yöntem ve sonuçlarının özgün olması önemli bir gerekliliktir. Öngörü kapsamında hangi metodolojiler kullanılırsa kullanılsın, çalıĢmanın ana eksenini, görüĢüne danıĢılan uzmanların görüĢleri oluĢturmaktadır.

Dünyada teknoloji öngörüsünü bugünkü anlamıyla ilk uygulayan Japonlar yöntem olarak Delfi analizini kullanmıĢ, görüĢüne danıĢılan kiĢileri de „uzmanlık‟ seviyesi yüksek adaylar arasından seçmiĢlerdir. Zaman içerisinde teknoloji öngörüsü yapmaya baĢlayan diğer ülkelerde, görüĢüne danıĢılacak kiĢiler belirlenirken, sadece yüksek seviye değil, her seviyeden uzman bulunması gerekliliği literatürde tartıĢılmıĢtır. Bazı çevrelerce farklı „uzmanlık‟ seviyelerinin çalıĢmaya farklı bakıĢ açıları kattığı savunulmaktadır. Birçok ülke delfi analizini her seviye uzman katılımıyla gerçekleĢtirmiĢtir.

Daha önce yapılan çalıĢmalar arasında; konulara göre farklı „uzmanlık‟ seviyelerinde bulunan Delfi analizi katılımcılarından alınan görüĢlerin hesaba katılmasının, teknoloji öngörüsü sonuçlarına etkisini istatistikî olarak analiz eden bir yaklaĢım yoktur. „uzmanlık‟ seviyesi dikkate alınarak belirlenen kritik teknoloji alanları ile „uzmanlık‟ seviyesi dikkate alınmadan belirlenen alanlar arasında fark olup olmadığı önemli bir konudur. Doktora tezi kapsamında bu konuda bilimsel bir sonuca ulaĢılması amaçlanmıĢtır.

(25)

BaĢka bir deyiĢle Doktora çalıĢmasının amacı; teknoloji öngörü projelerinde yaygın olarak kullanılan Delfi Yöntemi‟nde görüĢüne baĢvurulan uzmanların, „uzmanlık‟ seviyesinin, öngörü sonuçlarına etkisinin analiz edilmesidir.

Bu amaca yönelik olarak tez kapsamında öncelikle „teknoloji‟ kavramı ve „stratejik teknoloji yönetimi‟ konuları irdelenmiĢtir. Bu alanda belli bir temel oluĢturulduktan sonra „teknoloji öngörüsü‟ konusu kavram ve metodoloji olarak incelenmiĢtir.

Sonraki bölümde; Ulusal Teknoloji Öngörüsü, dünyada süregelen ülke örnekleri ile birlikte incelenmiĢ, edinilen bilgi ve deneyimler aktarılmaya çalıĢılmıĢtır.

Tüm bu bilgiler ıĢığında Türkiye‟de Ulusal Öngörü Projesi özgün metodolojisi nasıl olmalıdır konusu gündeme gelmiĢtir. 2002 yılında baĢlatılan Türkiye‟nin ilk Ulusal Teknoloji Öngörü Projesi Vizyon 2023 çekirdek grubunda görev alınması dolayısıyla proje yakından takip edilmiĢ, bulgu ve öneriler tez kapsamında özetlenmiĢtir.

Ulusal Teknoloji Öngörü projeleri kapsamında birçok ülkede ve literatürde tartıĢılan; öngörü metodolojisinde yaygın danıĢma yöntemi kapsamında oluĢturulan paneller ve kullanılan delfi anketi uygulamasında görüĢlerine baĢvurulan uzmanların „uzmanlık‟ seviyelerine göre seçilmesi konusu çalıĢılmıĢtır.

Ulusal Teknoloji Öngörü projesi yürüten ülkeler ve literatürde yoğun olarak tartıĢılan bu konu doktora tezi kapsamında daha farklı bir bakıĢ açısıyla yaklaĢılarak yeni bir gündem ile incelenmiĢtir.

Ulusal Teknoloji Öngörü projeleri kapsamında Delfi Anketinde görüĢüne baĢvurulan uzmanların, „uzmanlık‟ seviyelerinin öncelikli/stratejik teknoloji alanlarının belirlenmesinde bir faktör olarak hesaba katılmasının sonuçlara etkisi istatistikî olarak incelenmiĢtir. Böylelikle tartıĢmalara yeni bir boyut katılmıĢtır.

Bu çalıĢma ile elde edilen bulgu; Ulusal Teknoloji Öngörü projeleri kapsamında görüĢüne baĢvurulan uzmanların „uzmanlık‟ seviyelerinin çalıĢmaya etkisi konusunda hem farklı bir bakıĢ açısını gündeme getirmesi, hem konuya iliĢkin verileri değerlendirerek bilimsel bir yaklaĢımla yeni bir istatistikî sonuç elde etmesi itibariyle önemlidir.

(26)

Toplam 9 bölüm ve 7 ekten oluĢan tezin bundan sonra yapılacak Ulusal Teknoloji Öngörü çalıĢmalarında yararlanılacak bir kaynak olacak Ģekilde bilgi, deneyim, bulgu ve önerileri içermesine gayret edilmiĢtir.

(27)
(28)

2. TEKNOLOJĠ KAVRAMI VE STRATEJĠK TEKNOLOJĠ YÖNETĠMĠ

Teknoloji kavramı ve stratejik teknoloji yönetimi baĢlığını taĢıyan bu bölümde; teknolojinin tanımı, teknoloji ile ilgili bazı kavramlar, teknolojinin sınıflandırılması baĢlığı çerçevesinde; faaliyet mekanizasyonu ve sıralamasına göre teknolojinin sınıflandırılması, girdilerin niteliklerine göre teknolojinin sınıflandırılması, iĢ akıĢında kullanılan bilgiye göre teknolojinin sınıflandırılması, üç boyutlu teknoloji sınıflandırması ve teknolojinin genel boyutları açısından sınıflandırılması ve stratejik teknoloji yönetimi konulan incelenmektedir.

2.1. Teknolojinin Tanımı ve Önemi

Dünyada etkilerini ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda göstermeye baĢlayan, büyük bir teknolojik dönüĢüm yaĢanmaktadır. Teknolojik geliĢme ile hız kazanan küreselleĢme, sınırları pratikte ortadan kaldırmıĢ, ülkelere ve Ģirketlere, sermaye ve teknolojiye daha kolay ulaĢma, geleceği yeniden Ģekillendirme fırsatı sunmuĢtur. Artık uluslararası alanlarda rekabet üstünlüğü sağlayan, doğal kaynaklar, pazara yakınlık gibi coğrafi unsurlar önemini kaybetmiĢ ve ucuz iĢgücünün rekabet üstünlüğü sağlamadığı anlaĢılmaya baĢlanmıĢtır. (Betz, 1994)

Mikroelektronik, iletiĢim, bilgi teknolojileri ve biyoteknoloji vb. gibi yüksek teknoloji alanlarında, ülkeler ve iĢletmeler arasında amansız bir rekabet hüküm sürmektedir. Teknolojik alanda meydana gelen bu tür her yeni değiĢme ve geliĢme, toplumun değer yargılarının değiĢmesinden yaĢam standardına, iliĢkilere ve anlayıĢların değiĢmesine kadar birçok değiĢikliklere neden olmaktadır. Bu sürecin doğal sonucu olarak da ülkelerin ve toplumla iç içe yaĢamak ve faaliyetlerini sürdürmek zorunda olan iĢletmelerinde bu geliĢmelerden hemen etkilenmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Günümüzde artık geleceğe, teknoloji üretebilen ülkelerin ve iĢletmelerin hükmedeceği kabul edilmektedir. Çünkü gelecekte ancak, küresel ekonomiye sunulan yeni teknolojilere sahip olan ülkeler ve iĢletmeler baĢarılı

(29)

olabileceklerdir. (Berman ve diğ., 1994)

Öte yandan yoğun rekabet Ģartlarının hüküm sürdüğü bir ortamda hiç bir zaman en iyiye ulaĢıldığı kabul edilmeyecek, devamlı olarak en iyiye ulaĢmaya çalıĢılacak ve sadece bunlara duyarlı olan iĢletmeler devamlılıklarını sürdürebileceklerdir. (Probert ve diğ., 2004)

Teknoloji, ülkelerin ekonomik kalkınma ve büyümelerinde, hatta sosyal, kültürel ve politik açılardan geliĢmelerinde ve güçlenmelerinde geçmiĢte önemli roller üstlenmiĢ ve gelecekte de özel bir yer tutacağı Ģimdiden tahmin edilebilmektedir. Çünkü teknoloji; talep, ticaret hacmi ile iĢgücü ve sermaye verimliliği üzerinde etkili olan en önemli faktörler arasında yer almaktadır. (Kozlowski, 2000) ĠĢletmelerde, bu geliĢmeleri yakından takip ederek uluslararası piyasalarda rekabet edebilir duruma gelmek, rekabet imkanlarını arttırabilmek, yüksek kalite ve verimliliği yakalamak için teknoloji konusu ile yakından ilgilenmelidirler Probert ve diğ., 2004).

2.1.1.Teknolojinin Tanımı

Teknoloji, çok karmaĢık ve farklı anlamlar içeren bir kavramdır. Bunun nedeni teknoloji konusunun, farklı bilim dallarını ve uygulama alanlarını ilgilendirmekte olması ve bu farklı alanlar arasında bir yerlerde bulunmasıdır. Gerçekten de teknoloji her alanda farklı görüntüler taĢımakta ve etkilerini her alanda göstermektedir. Teknolojik değiĢme ve geliĢmelerin hızla devam etmesi de, bugünün yeni teknolojilerinin hızla eski teknolojiler haline gelmesine neden olmaktadır. Bu geliĢmeler de, zaman içinde teknoloji konusuna yeni boyutlar katmakta ve teknoloji konusunu biraz daha karmaĢık hale getirmektedir. (Schlosstein ve Park, 2006)

Teknoloji, iĢletmelerin karlılık ve büyümelerinde çok büyük önem taĢıyan anahtar bir kaynak olarak da kabul edilmektedir. Aynı zamanda, uluslararası rekabette olduğu gibi ulusal ekonomik kalkınmada da dikkate değer bir önem taĢımaktadır. Bunun yanında, teknoloji; hayatımızı, uluslararası ekonomik iliĢkileri ve toplumların sosyal refah düzeylerini belirlemede en önemli faktörlerden biri olarak kabul edilmektedir. Birçok alanda bu kadar önem taĢıyan teknoloji kavramını daha iyi anlayabilmek için, konuyla ilgili olarak çalıĢmalar yapmıĢ araĢtırmacı ve yazarlar tarafından çeĢitli Ģekillerde ifade edilen tanımlar aĢağıda verilmiĢtir:

(30)

1) Teknoloji, bilimin ticarete dönüĢtürülmesi olarak tanımlanabilir. Snow ve Ottensmeyer, 1990) ġekil 2.1‟de görüldüğü gibi teknoloji; hizmet, süreç ya da yeni bir ürün. için bilimsel bilgilerin sistematik olarak uygulamaya geçirilmesi anlamındadır.

Temel Bilimler Teknoloji Piyasalar

(Pazarlar)

Bilginin KeĢfedilmesi Bilginin DönüĢtürülmesi Bilginin Kullanılması

ġekil 2.1. Teknoloji Nedir?

2) Teknoloji, sorunların çözümlenmesinde kullanılan enformasyon ve bilginin uygulanması tekniği olarak tanımlanabilir. (Cariola ve Rolfo, 2004)

3) Teknoloji faktörü çalıĢanlar tarafından yaygın olarak kullanılan temel teknikler olarak tanımlanabilir. (Betz, 1994)

4) Teknoloji, organizasyonların iĢlerini yapma veya tamamlama tarzı olarak tanımlanabilir (Edvin, 1985) Bu tanım, teknolojinin teknik ya da bilimsel anlamda dar bir kavram olmadığını belirtmektedir.

5) Teknoloji, teknik üretme ve bu tekniğin uygulanması ile ilgili alet, makine ve malzemeleri geliĢtirebilme bilgisi olarak tanımlanabilir. (Ġnceler, 1997) 6) Teknoloji, sadece üretim araçlarına iliĢkin bir teknik olmayıp, üretim,

yönetim, organizasyon ve üretim sürecindeki diğer bilgileri kapsayan bir teknik olarak tanımlanabilir. (Bedeian, 1980)

Bu tanımların ıĢığında, teknolojiyi sistemlerin iĢlerini yapma tarzı, mal ve ürünlerin üretimi ve yei ürünlerin oluĢturulmasında bilimin uygulanması ve bilimin ticarileĢtirilmesi anlamına geldiği Ģeklinde tanımlamak mümkündür. Öte yandan, bu tanımlardan teknolojinin üç ana öğesinin; (1) Bilgi, (2) Bilginin uygulanmasını sağlayan araçlar, (3) Bilgi ve araçların kullanılması sonucu ve deneyimle kazanılan özümseme olduğu söylenebilir. (Freeman, 2001)

(31)

2.1.2. Teknoloji Ġle Ġlgili Bazı Kavramlar

Bu noktada, teknoloji kavramının ayrıntılı bir tanımım yaptıktan sonra onunla ilgili teknik, ileri teknoloji, uygun teknoloji, teknoloji transferi, jenerik teknoloji, rekabet öncesi teknoloji, destekleyici teknoloji, mülkiyetli teknoloji, araĢtırma-geliĢtirme, bilim kavramlarım açıklamak yerinde olacaktır, (Ġnceler, 1997)

Teknik: Biriken bilgilerden bilimsel yollarla insanlık hizmetinde yaralanma usulleridir.

Ġleri (Yüksek) Teknoloji: En az girdi ile, birim zamanda en iyi kalitede mal ve hizmeti üreten teknoloji ya da modern dünyadaki en geliĢmiĢ makineleri, sistemleri ve araçları ifade eder.

Uygun Teknoloji: Ġzafi bir kavramdır ve uygun Ģartlara, ülkeye, bölgeye, sektöre göre değiĢir. KiĢiden kiĢiye değiĢen bu teknoloji, giriĢimciye göre en uygun teknoloji en fazla karı getiren teknolojidir.

Teknoloji Transferi: Bir bilginin veya bilgi paketinin vericiden alıcıya aktarılmasıdır.

Jenerik Teknoloji: GeniĢ bir alanı kapsayan ürün ve proseslere uygulanma potansiyeli olan ancak ticari uygulamaya geçebilmesi bir miktar daha uygulamalı araĢtırma ve geliĢtirmeye ihtiyaç gösteren bir kavramdır.

Rekabet Öncesi Teknoloji: Herhangi bir sanayi alanında faaliyet gösteren rakip firmaların üretim aĢamasına gelmeden önce kaynaklarını bir araya getirip, beraberce yürüttükleri araĢtırma baĢlığı altında toplanmaktadır.

Destekleyici Teknoloji: Tüm temel bilimsel, uygulamalı ve teknolojik Ar-Ge faaliyetlerine temel teĢkil eden ölçme ve kalibrasyon teknikleri, ürün standartları, teknolojik kodlama, standart referans verileri ve standart referans maddelerinin bulunmasına, derlenmesine, hazırlanmasına ve geliĢtirilmesine hizmet eden teknolojilerdir.

Mülkiyetli Teknoloji: Jenerik ve rekabet öncesi teknolojiler üzerinde, destekleyici hizmet ve teknolojileri de kullanarak yapılan Ar-Ge sonucu ortaya çıkan nihai ürün

(32)

ve prototip tasarımı gerçekleĢtikten sonra bu ürün yada prototipin ticari amaçla üretilmek üzere, ilgili ticari kuruluĢla sınai mülkiyeti tescil edilen teknolojilerdir. AraĢtırma-GeliĢtirme: Bilimsel ve teknik bilgi birikimini artırmak amacıyla sistematik bir temele dayalı olarak yürütülen yaratıcı çaba ve bu bilgi birikiminin yeni uygulamalarda kullanımıdır.

Bilim: Doğru düĢünme, sistematik bilgi edinme sürecidir. Bilim, doğa ile ilgili tüm sistematik ve kesin bilgileri kapsarken; teknoloji, yalnızca endüstriyel yeteneklerle ilgili uygulamaya yönelik bilgidir.

2.1.3. Teknolojinin Organizasyonlar Ġçin TaĢıdığı Önem

Ġnsanlığın var oluĢundan bu yana teknoloji konusu, her alanda ve her zaman büyük bir önem arz etmiĢtir. Bu önemini de özellikle son birkaç yıldır daha artan bir oranla korumaya devam etmektedir. Doğal olarak bu süreç içerisinde ortaya çıkan ve her geçen gün büyüyen organizasyonlar içinde teknoloji konusu, son derece önemli bir unsuru oluĢturmaktadır. Organizasyonlar için teknoloji konusunun önemi, teknolojinin organizasyonların hem iç ve hem de dıĢ çevresi ile ilgili bir unsur olarak, organizasyonların kuruluĢ aĢamasından, yaĢamının her evresine kadar söz konusu olmasından kaynaklanmaktadır. (Randolph, 1979)

Pınar (1994) çalıĢmasında da belirtildiği gibi ĠĢletmelerin üretim faktörlerinden sermaye artık günümüzde elektronik bilgisayarların da devreye girmesiyle emek faktörünün de yerini alacak Ģekilde geniĢlemiĢ ve bu ölçüde önem kazandığı kabul edilmektedir. Günümüzün iĢletmeleri rekabet ortamında ayakta kalabilmek için ileri teknolojiyi iĢletmelerinde kullanırken, diğer taraftan da yapılan araĢtırma geliĢtirme çabaları ile kullandıkları teknolojiyi daha da geliĢtirmek için çaba harcamaktadırlar. Artık iĢletmeler basit üretim faktörlerinin bir araya getirilerek yönetildiği kuruluĢlar olmaktan çıkmakta ve üretim faktörlerinden sermayenin yanında, emek faktörünün yerine de makinelerin ikame edilmeğe baĢlandığı karmaĢık teknoloji yığınlarının yönetimi haline dönüĢmektedir. Yani günümüz iĢletmeleri, teknik ve teknoloji ile iç içe olup, teknoloji yoğun faaliyetleri de kavrayan kuruluĢlar durumuna gelmiĢlerdir. Teknolojik değiĢiklikler de, organizasyonların - verimlilik ve üretkenliğindeki artıĢların en önemli kaynaklarındandır. Bu değiĢikliklerin, organizasyonlar üzerinde

(33)

gözüken yansımalarından en belirgini, mekanik üretim süreçlerine entegrasyon getiren ve insan emeğinin yerini makinelerin alması olarak tanımlanan otomasyondur. Bunun yanında, bilgisayara dayalı yönetim biliĢim sistemleri, yönetsel karar verme ve kontrol süreçleri üzerinde önemli bir rol oynamaktadır. Bilgisayar teknolojisi gerek organizasyon içindeki malzemeler gerekse bilgiler açısından otomasyonu kolaylaĢtırmaktadır. Örneğin; robotlar, organizasyonlarda çeĢitli faaliyetleri gerçekleĢtirmekte ve kullanım alanları hızla yaygınlaĢmaktadır. (Drucker, 1996)

Bir organizasyonun en önemli boyutlarından biri de, örgütsel amaç ve hedeflerine ulaĢma sürecindeki faaliyetleri sırasında kullandığı teknolojidir. Dolayısıyla organizasyonlarda teknoloji, bireylerden yapıya dek her Ģeyi etkilemekte ve organizasyonlar için ayrı bir önem taĢımaktadır. (Bedeian 1980)

ĠĢletmelerin yoğun rekabet ortamında baĢarıya ulaĢabilmeleri için en önemli unsurlardan biri olarak kabul edilen teknoloji, iĢletme yönetiminin ilgilenmesi gereken en zor faaliyetler arasında da önemli bir yer iĢgal etmektedir. Eğer yönetim teknolojik avantajlardan yararlanma konusunda yetersiz kalırsa, zamanla rakiplerine karĢı pazardaki pozisyonunu kaybedebilmektedir. (Betz, 1994)

Teknoloji “iĢ bilgisi” olarak tanımlandığında, katma değer üretiminde kullanılan her türlü bilgi ve beceriyi içermektedir. Yapılan araĢtırmalar, organizasyonlardaki bilgi birikiminin fiziksel ve finansal kaynaklardan daha değerli olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Buna rağmen hala organizasyonlarda yeterince dikkate alınmamakta ve hızlı geliĢimi ise, organizasyonların geri kalmasına neden olmaktadır. (Hampton, 1986)

Organizasyonların kullandıkları teknoloji ile gerçekleĢtirdikleri faaliyetleri arasında da kapsam ve yöntem açısından bir iliĢki vardır. Bu bakımdan teknoloji; iĢletme yönetimine, iĢ tasarımım değiĢtirme esnekliği açısından sınırlamalar getirmektedir (Pınar, 1994) Bunun yanında, teknoloji organizasyonların yapılarını da etkilemektedir. Berman ve diğ. (1994) çalıĢmasında, teknolojinin örgüt yapısını belirleyen önemli bir değiĢken olduğu, teknolojinin türü ile organizasyon yapısı arasında önemli bir etkilenme olduğu ve organizasyonun etkinliğinin, teknoloji ile yapının uyum derecesine bağlı olduğu saptanmıĢtır.

(34)

Bütün bu açıklamalar dikkate alındığında, teknolojinin organizasyonları etkilediği çok açık bir Ģekilde görülmektedir. Çünkü, bir organizasyonun en önemli özelliği baĢarmayı amaçladığı iĢ ve bu iĢi yapmak için kullandığı teknolojidir. Kullanılan teknolojinin, organizasyonda her Ģeyi; kiĢileri, grupları, örgütsel iliĢkileri ve yönetim tekniklerini etkilediği düĢünüldüğünde bunun ne kadar doğru olduğu anlaĢılmaktadır.

2.2. Stratejik Teknoloji Yönetimi

Akio (2002) çalıĢmasında da belirtildiği gibi on yıllarda teknolojik değiĢim o kadar hızlanmıĢtır ki, her geçen gün yeni özelliklere sahip bir teknolojik ürün insanların kullanımına sunulmakta ve böylece birçok iĢ kolaylaĢırken, toplumsal yapıda önemli değiĢiklikler ortaya çıkmaktadır. Bu ise, ülkelerin, iĢletmelerin, aslında tüm paydaĢların değiĢmelerini zorunlu kılmaktadır.

Teknolojik değiĢim, günümüz yönetim anlayıĢı üzerinde büyük etkilere de neden olmaktadır. Bilimsel konulardaki yeni uygulamalar yöneticilerin, sadece yeni üretim metotları ve ürünlerin değiĢmesine değil aynı zamanda bu üretim metotları ve ürünlerin organizasyon yapısı ve iĢ gücü üzerinde meydana getirdiği değiĢikliklere de en kısa zamanda uyum sağlamalarını zorunlu hale getirmektedir. (Martin ve Johnston, 2003)

Artık birçok organizasyon konu ile yakından ilgilenmekte, geleceğe dönük teknolojik tahmin ve öngörü çalıĢmaları yapmakta ve buna göre teknolojik stratejilerini belirlemektedirler. Bu değiĢim sürecinde yön gösterici ve kaynak sağlayıcı olarak ulusal bakıĢ ve planlama sürecinin önemi çok büyüktür.

2.2.1. Teknoloji Yönetimi’nin Tanımı

Yönetim ve teknoloji kelimeleri çok farklı anlamlara gelen iki farklı kavramdır. Dolayısıyla bu iki kelimeden oluĢan “teknoloji yönetimi” kavramı da, daha karmaĢık bir kelimedir. Bazılarına göre, mühendislik yönetimi; bazılarına göre ise, bilgi yönetimi, araĢtırma geliĢtirme yönetimi, üretim faaliyetleri yönetimi, fonksiyonel faaliyetlerin yönetimi anlamlarına gelmektedir. Ancak bu birbirleriyle ilgili kavramların teknoloji yönetimi sistemi ile bütünleĢtirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla teknoloji yönetimi konusunda üzerinde durulması gereken anahtar

(35)

kelime bütünleĢmedir.

Teknoloji yönetimi konusu sistemin yönetimini içerir. Ne sistem ne de parçaları ikinci planda değildirler. (Berman ve diğ., 1994). Bu noktada, teknoloji yönetimini anlamak için yönetim (management) ve idare (administration) kavramlarının açıklanması gerekmektedir:

Yönetim; idareden daha karmaĢık bir süreçtir. Yönetim, yaratıcılık derecesi, liderlik, risk ve gelecekteki performansla ilgilenir. Bunun yanında, fırsatların takip edilmesi veya sorunların çözülmesinde insanlarla sosyal iliĢkide bulunulan ve bilgi, enformasyon ve verilerle bağlantı kurmayı içeren bir sanattır.

Ġdare; kurallar ve düzenlemelerin takibiyle uğraĢır. Daha önce belirlenmiĢ süreç ve yöntemlerin yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Yaratıcılık, yenilik ve risk gibi kelimeler idarenin sözlüğünde yoktur. Ancak bu, yenilik ve yaratıcılığın organizasyonlar için önemli olmadığı anlamına gelmemelidir. Bu sadece, bahsedilen faaliyetlerin daha sıkı kontrolü anlamına gelmektedir. Ayrıca bu faaliyetlere yönelik davranıĢlar ödeme bölümlerinin de hoĢlarına gitmemektedir. Aslında idare organizasyonda rutin faaliyetlerin yerine getirilmesi demektir, Bu rutin faaliyetler, ne ihmal edilirler ne de çok önemlidirler.

Yönetim ile idare arasındaki bu ayırım, teknoloji ile ilgili unsurların değerlendirilmesinde son derece önem taĢımaktadır. Yıllardır iĢletmelerin teknik faaliyetleri ile ilgilenen yöneticiler, idare ile ilgili rutin konular üzerinde zamanlarının büyük bir kısmını harcamaktadırlar. Bu da, onların asıl iĢlerini yapamamalarına neden olmaktadır. Bununla birlikte, yönetim ve idare organizasyonlar için son derece önemlidir. Ancak yönetim ve idare arasındaki dengenin nasıl sağlanacağı, organizasyonların amaçlan ve hedeflerinin kapsamı dikkate alınarak cevaplandırılmalıdır.

Teknoloji kavramı, teknoloji yönetimi anlayıĢı çerçevesinde geleneksel anlamının dıĢına çıkmaktadır. Bu anlamda teknoloji; bir iĢin baĢarılmasını, kaynakların ürün ve hizmete dönüĢtürülmesi için gerekenleri, bir amaca ulaĢmak için gerekli olan kaynaklar ile bilgiyi ve yeni bilginin araĢtırılmasında veya süreç ya da ürünlerin tasarımında baĢvurulan mühendislik ve bilimsel bilgilerin ana bölümlerini içermesi olarak tanımlanabilir. (Berman ve diğ., 1994)

(36)

Bu anlamıyla teknolojiyi ele alan teknoloji yönetimi ise, konuyla ilgili olarak çalıĢmalar yapmıĢ araĢtırmacı ve yazarların çeĢitli Ģekillerde ifade ettikleri tanımlarda kronolojik olarak Ģu Ģekilde incelenebilir:

1) Teknoloji yönetimi, organizasyonun stratejik amaçlarını ve faaliyetleri ile ilgili amaçlarını baĢarma ve Ģekillendirmede, teknik kapasitesinin planlanması, geliĢtirilmesi ve kullanılması için yönetim, bilim ve mühendislik disiplinleri arasında bağlantının sağlanması olarak tanımlanabilir. (Betz, 1994)

2) Teknoloji yönetimi, stratejik öncelikler arasında bağlantının sağlanması ve düzenlemenin yapılması, zamanında sonuca ulaĢabilmek için projelerin yönetilmesi ve organizasyonların iç ve dıĢ bağlantılarını etkin Ģekilde kullanması olarak tanımlanabilir. (Drucker, 1986)

3) Teknoloji yönetimi, tanımlanan amaçların, hedeflerin, stratejilerin ve faaliyetlerin yerine getirilmesinde organizasyonel birimlerin yapı ve kaynaklarının bütünleĢtirilmesi süreci olarak tanımlanabilir. (Berman, 1994)

4) Teknoloji yönetimi, kan ve üretimi artırmaya dönük olarak, teknik imkanlarla insan gücü kaynaklarını en uygun Ģekilde planlama, örgütleme ve koordine etme suretiyle yönetim etkinliğini gerçekleĢtirmektir. Burada klasik anlamdaki yönetimden farklı olan yan, teknolojik yeniliklerin stratejileri oluĢturmada temel belirleyici olmasıdır. (Ġnceler, 1997)

Bu tanımların ıĢığında teknolojiyi yönetiminin, yöneticilik ile teknik „uzmanlık‟ arasında bağlantı kurma, stratejik amaçlar ve faaliyetlerle ilgili amaçların baĢarılması ve Ģekillendirilmesinde teknik kapasitesinin planlanması, geliĢtirilmesi ve kullanılması ve tüm bunların yapılabilmesi için organizasyonel birimlerin yapı ve kaynaklarının bütünleĢtirilmesi süreci anlamına geldiği görülmektedir. Bunların yanında disiplinlerarası bağlantılar gerektiren bir süreçtir.

(37)

2.2.2. Stratejik Olarak Teknoloji Yönetimi Süreci

Genel anlamda strateji, ülkelerin, Ģirketlerin ve diğer tüm organizasyonların kalkınma, rekabet etme, varlığını sürdürme gibi amaçları ile yakından ilgilidir. Stratejinin baĢarılı olabilmesi için de, yeni teknoloji ve ekipmanların seçim kararı, faaliyetler açısından daha çok stratejik olarak yapılmalıdır.

Teknolojinin stratejik olarak yönetilmesi, bahsi geçen yapıların yaĢamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli kaynakların yaratılması ve arttırılmasına önemli katkıda bulunmaktadır.. Teknolojiyi geliĢtirme ve yönetme becerisi, ülkelerin kalkınması ve yüksek medeniyet seviyesinde varlıklarını sürdürmelerinde itici güç konumundadır. ĠĢletmeler açısından baktığımızda bu Ģekildeki etkili bir yönetim, iĢletmenin rekabet avantajına destek olmakta, yeni pazar fırsatları kazanmasını ve önemli bir maliyet avantajı ile birlikte yüksek ürün kalitesini sağlamaktadır. (Morden, 1989)

Teknoloji yönetimi, yatırım yönetimine benzemektedir. Teknolojinin geliĢtirilmesi ve kullanılması açıkça organizasyonların stratejilerini desteklemelidir.

Aynı zamanda teknolojik geliĢmeler stratejinin daha sonra sorumlu olacağı fırsatların ve tehditlerin belirlenmesinde yardımcı olmaktadır. Bu nedenle stratejik teknoloji yönetimi, sürekli olarak gözden geçirilmesi gereken teknoloji programının amaçları ve organizasyonun stratejik hedefleri arasında bir süreci içerir. Stratejik olarak teknoloji yönetimi süreci ġekil 2.6‟de görülmektedir. (Berman, 1994)

Buraya kadar yapılan açıklamalar dikkate alındığında, teknoloji stratejisi ana hatları ile Ģu temel unsurları kapsamalıdır. (Godet, 2000)

1) Mevcut (sahip olunan) teknolojilerin değerlendirilmesi (iç analiz),

2) Teknolojik çevrenin değerlendirilmesi (teknolojik tahmini de içerecek Ģekilde dıĢ analiz),

3) Hedeflerin ortaya konması,

4) Hedefe hizmet edecek teknolojinin seçimi,

(38)

6) Ġstenen teknolojinin nasıl elde edileceğinin belirlenmesi.

Stratejik olarak teknoloji yönetimi sürecinin daha iyi anlaĢılması için; yeni teknolojinin seçimi, yeni teknolojiye uyum, stratejik ürün-pazar geliĢtirme konularının açıklanması yerinde olacaktır.

ġekil 2.2: Stratejik Teknoloji Yönetimi Süreci

YÖNETĠM SÜRECĠ

Kaynaklar Ġç Yapı Faaliyetler

Ġnsanlar Zeka Örgütsel Davranıç Süreçler Teknoloji Sistemi Zaman BütünleĢme Tüketiciler Etkinlik ve Etkililik Kararlar Amaçlar Örgütsel Yapı Ġlkeler Politika ve Uygulama Yönetim Tarzı ĠĢ Ürünler Bilgi Girdi 1 Bilinen Kontrol Edilebilen Tahmin Edilebilen Girdi 2 Bilinen Kontrol Edilebilen Tahmin Edilebilen Kontrol Sistemi Girdi 3 ĠĢ Gerekleri KarĢılaĢtırıcı Girdi Ġle Çıktının KarĢılaĢtırılması Girdi 4 Çıktının Ölçülmesi

(39)

2.2.2.1. Yeni Teknolojinin Seçimi

Teknoloji, siyasi, ekonomik, sosyal, vb. tüm koĢullarda oluĢturduğu etkilerle son derece önemli bir unsurdur. Çünkü teknoloji devamlı bir geliĢme sürecindedir. Ayrıca, teknoloji toplumsal hayatın geleceğini belirlemekte ve teknolojik geliĢmenin etkilerinin devamlı ve kaçınılmaz olduğu görüĢü genel kabul görmektedir. Bu nedenle ilgili tüm paydaĢların kullanacakları teknolojiyi, içinde bulundukları ortamda gerçekleĢtirecekleri faaliyetlere göre belirleyecekleri bir teknolojik tercih yapmaları gerekmektedir. Dolayısıyla organizasyonlarda kullanılacak teknoloji konusunda karar veren organların bir seçim yapmaları gerekmektedir. (Van Der Hejden, 2000) Bu seçim yapılırken de, teknoloji ile karĢılıklı etkileĢim içinde bulunan çeĢitli unsurların göz önüne alınması gerekmektedir. Teknoloji seçiminde organizasyon içinden ve dıĢından birçok unsurun dikkate alınması ve bunların muhtemel etkilerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu açıdan teknoloji konusunda karar organlarının sadece teknoloji kullanıcıları olmalarından daha ilerde, birer teknoloji yöneticileri olmaları gerekmektedir. (Randolph, 1979)

Günümüzde çeĢitli yapılanmaların teknoloji yöneticileri, ekosistemlerindeki teknolojik geliĢmeleri izleyip, geleceğe dönük stratejilerini belirleyerek diğer teknik ve idari kadroları bu konuda bilgilendirmektedirler. Bunun yanında teknolojik tahmin ve teknolojik risk analizleri yaparak, organizasyonlarının teknoloji potansiyelini ve buna uygun hedeflerini belirlemekte, hedeflerine dayalı teknoloji stratejileri geliĢtirmektedirler.(Martin, 1995) Yöneticiler, organizasyonlarının geleceğinin ve daha geniĢ bakıĢ açısıyla toplumsal hayatın geleceğinin, teknoloji seçimi konusunda verilecek gerçekçi ve akılcı kararlara bağlı olduğunu unutmamalıdırlar. Ancak insan ve çevre açısından olumsuz etkilerini dikkate almadan her yeni teknolojik ilerlemeyi benimsememeleri gerekmektedir. (Pınar; 1994)

Teknoloji seçimi ile organizasyon tasarımı arasında sıralı bir iliĢki vardır. Etkin bir organizasyon tasarımı için bir hareket noktası olmalıdır. Yöneticiler için bu nokta, organizasyon ve/veya bölümün kullanacağı teknoloji tipinin seçimini göz önüne almaktır. Teknoloji seçimi ise, organizasyonun gerçekleĢtireceği görevlerin niteliğine ve bu görevlerle ilgili dıĢ çevrenin özelliklerini anlamaya bağlıdır. Seçilen iĢkolunda

(40)

gerçekleĢtirilecek faaliyetlere ve ilgili çevre unsurlarına göre uygun bir teknoloji seçimi yapılabilir. Bu Ģekilde yapılan uygun teknolojik seçimler, organizasyonun veya alt bölümlerin içsel çevreleriyle ilgili çeĢitli parametrelerin belirlenmesinde yardımcı olur. Seçilen teknoloji ile organizasyonun yapısı, organizasyonel faaliyetlerin gerektirdiği çeĢitli becerilerin karıĢımı, kiĢilerin gerçekleĢtirecekleri görevlerden kaynaklanan fonksiyonel bağımlılıklar, kiĢisel beceri gereksinimleri vb. gibi unsurlar arasında çeĢitli iliĢkiler vardır. Bu unsurlar ise organizasyonun etkinliği üzerinde pek çok etkileri olacaktır. ġekil 2.7‟de bu iliĢkiler gösterilmiĢtir. (Martin, 1995)

ġekil 2.3: DıĢ Çevre, Organizasyon / Bölüm Teknolojisi, Tasarım ve Etkililik Arasındaki Sıralı ĠliĢki

Yeni teknolojinin baĢarısı için potansiyeli değerlendirilirken, teknolojinin dört temel boyutu dikkate alınmalıdır. (Luke, 2000)

1) BuluĢçu Yönü: Eski teknolojiye yeni sınırlamalar getirir. Örneğin; yeni teknoloji bir bölümün daha ekonomik çalıĢmasını sağlayabilir ama daha yetenekli iĢgücünü gerektirebilir.

2) Düzenleme Yönü: Asıl ürünün geliĢtirilmesine neden olacak basit yenilikler gerektirir. Örneğin, yeni teknoloji daha iyi program yöntemleri ile birleĢtirildiğinde daha etkili hale gelebilir.

3) Operasyonel Yönü: Organizasyonun varolan iĢ uygulamalarını etkiler. Örneğin, Organizasyon Bölüm DıĢ Çevresi TEKNOLOJĠ SEÇĠMĠ Organizasyon Bölüm Faaliyetleri Organizasyon Bölüm Etkinliği Yapı ĠĢgücü Beceri Ġhtiyaç Bireysel DavranıĢlar Organizasyon/ Bölüm Tasarımı

Referanslar

Benzer Belgeler

 Standart uygulamalar ve mevzuatın yanı sıra; kurumun ihtiyaçları doğrultusunda geliştirdiği özgün yaklaşım ve uygulamalarına ilişkin

İç Denetim Birimi Birim Risk Yönetim Ekibi.. Rüştü MEYDANAL İç Denetçi rmeydanal@sinop.edu.tr

• Tüm bu hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede çalışanların gürültüden etkilenme olabilirliği 5(çok yüksek) olarak

Altyapınız, müşteri ilişikleriniz ve iş süreçlerinizi içeren sistemler bütününü, şirket önceliklerinize göre gözden geçirmek şirke nizin sürdürülebilirliği

Ayrıca etiketler, kullanılan yapışkan yüzeyin demirbaş üzerinden sökülürken parçalanması ve kolay sökülememesi gibi güvenlik önlemleri ile

• Takım çalışması, lider yönetici problemin çözümü ile ilgili farklı fikirleri olan bireyleri problemin çözümü için ortak çalışmaya ve ortak bir karar

AMAÇ.3 Havza alanlarında ve doğal kaynaklarında tahribatın ve erozyonun önlenmesi, bozuk havza alanlarının ıslahı ve sürdürülebilir

İş dünyasındaki karmaşıklık, belirsizlik, hareketlilik ve sürekli değişim ortamları (VUCA), firmaların gelecekteki fırsatları ve tehditleri proaktif bir şekilde tahmin