• Sonuç bulunamadı

2. TEKNOLOJĠ KAVRAMI VE STRATEJĠK TEKNOLOJĠ YÖNETĠMĠ

2.2. Stratejik Teknoloji Yönetimi

Akio (2002) çalıĢmasında da belirtildiği gibi on yıllarda teknolojik değiĢim o kadar hızlanmıĢtır ki, her geçen gün yeni özelliklere sahip bir teknolojik ürün insanların kullanımına sunulmakta ve böylece birçok iĢ kolaylaĢırken, toplumsal yapıda önemli değiĢiklikler ortaya çıkmaktadır. Bu ise, ülkelerin, iĢletmelerin, aslında tüm paydaĢların değiĢmelerini zorunlu kılmaktadır.

Teknolojik değiĢim, günümüz yönetim anlayıĢı üzerinde büyük etkilere de neden olmaktadır. Bilimsel konulardaki yeni uygulamalar yöneticilerin, sadece yeni üretim metotları ve ürünlerin değiĢmesine değil aynı zamanda bu üretim metotları ve ürünlerin organizasyon yapısı ve iĢ gücü üzerinde meydana getirdiği değiĢikliklere de en kısa zamanda uyum sağlamalarını zorunlu hale getirmektedir. (Martin ve Johnston, 2003)

Artık birçok organizasyon konu ile yakından ilgilenmekte, geleceğe dönük teknolojik tahmin ve öngörü çalıĢmaları yapmakta ve buna göre teknolojik stratejilerini belirlemektedirler. Bu değiĢim sürecinde yön gösterici ve kaynak sağlayıcı olarak ulusal bakıĢ ve planlama sürecinin önemi çok büyüktür.

2.2.1. Teknoloji Yönetimi’nin Tanımı

Yönetim ve teknoloji kelimeleri çok farklı anlamlara gelen iki farklı kavramdır. Dolayısıyla bu iki kelimeden oluĢan “teknoloji yönetimi” kavramı da, daha karmaĢık bir kelimedir. Bazılarına göre, mühendislik yönetimi; bazılarına göre ise, bilgi yönetimi, araĢtırma geliĢtirme yönetimi, üretim faaliyetleri yönetimi, fonksiyonel faaliyetlerin yönetimi anlamlarına gelmektedir. Ancak bu birbirleriyle ilgili kavramların teknoloji yönetimi sistemi ile bütünleĢtirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla teknoloji yönetimi konusunda üzerinde durulması gereken anahtar

kelime bütünleĢmedir.

Teknoloji yönetimi konusu sistemin yönetimini içerir. Ne sistem ne de parçaları ikinci planda değildirler. (Berman ve diğ., 1994). Bu noktada, teknoloji yönetimini anlamak için yönetim (management) ve idare (administration) kavramlarının açıklanması gerekmektedir:

Yönetim; idareden daha karmaĢık bir süreçtir. Yönetim, yaratıcılık derecesi, liderlik, risk ve gelecekteki performansla ilgilenir. Bunun yanında, fırsatların takip edilmesi veya sorunların çözülmesinde insanlarla sosyal iliĢkide bulunulan ve bilgi, enformasyon ve verilerle bağlantı kurmayı içeren bir sanattır.

Ġdare; kurallar ve düzenlemelerin takibiyle uğraĢır. Daha önce belirlenmiĢ süreç ve yöntemlerin yerine getirilmesi anlamına gelmektedir. Yaratıcılık, yenilik ve risk gibi kelimeler idarenin sözlüğünde yoktur. Ancak bu, yenilik ve yaratıcılığın organizasyonlar için önemli olmadığı anlamına gelmemelidir. Bu sadece, bahsedilen faaliyetlerin daha sıkı kontrolü anlamına gelmektedir. Ayrıca bu faaliyetlere yönelik davranıĢlar ödeme bölümlerinin de hoĢlarına gitmemektedir. Aslında idare organizasyonda rutin faaliyetlerin yerine getirilmesi demektir, Bu rutin faaliyetler, ne ihmal edilirler ne de çok önemlidirler.

Yönetim ile idare arasındaki bu ayırım, teknoloji ile ilgili unsurların değerlendirilmesinde son derece önem taĢımaktadır. Yıllardır iĢletmelerin teknik faaliyetleri ile ilgilenen yöneticiler, idare ile ilgili rutin konular üzerinde zamanlarının büyük bir kısmını harcamaktadırlar. Bu da, onların asıl iĢlerini yapamamalarına neden olmaktadır. Bununla birlikte, yönetim ve idare organizasyonlar için son derece önemlidir. Ancak yönetim ve idare arasındaki dengenin nasıl sağlanacağı, organizasyonların amaçlan ve hedeflerinin kapsamı dikkate alınarak cevaplandırılmalıdır.

Teknoloji kavramı, teknoloji yönetimi anlayıĢı çerçevesinde geleneksel anlamının dıĢına çıkmaktadır. Bu anlamda teknoloji; bir iĢin baĢarılmasını, kaynakların ürün ve hizmete dönüĢtürülmesi için gerekenleri, bir amaca ulaĢmak için gerekli olan kaynaklar ile bilgiyi ve yeni bilginin araĢtırılmasında veya süreç ya da ürünlerin tasarımında baĢvurulan mühendislik ve bilimsel bilgilerin ana bölümlerini içermesi olarak tanımlanabilir. (Berman ve diğ., 1994)

Bu anlamıyla teknolojiyi ele alan teknoloji yönetimi ise, konuyla ilgili olarak çalıĢmalar yapmıĢ araĢtırmacı ve yazarların çeĢitli Ģekillerde ifade ettikleri tanımlarda kronolojik olarak Ģu Ģekilde incelenebilir:

1) Teknoloji yönetimi, organizasyonun stratejik amaçlarını ve faaliyetleri ile ilgili amaçlarını baĢarma ve Ģekillendirmede, teknik kapasitesinin planlanması, geliĢtirilmesi ve kullanılması için yönetim, bilim ve mühendislik disiplinleri arasında bağlantının sağlanması olarak tanımlanabilir. (Betz, 1994)

2) Teknoloji yönetimi, stratejik öncelikler arasında bağlantının sağlanması ve düzenlemenin yapılması, zamanında sonuca ulaĢabilmek için projelerin yönetilmesi ve organizasyonların iç ve dıĢ bağlantılarını etkin Ģekilde kullanması olarak tanımlanabilir. (Drucker, 1986)

3) Teknoloji yönetimi, tanımlanan amaçların, hedeflerin, stratejilerin ve faaliyetlerin yerine getirilmesinde organizasyonel birimlerin yapı ve kaynaklarının bütünleĢtirilmesi süreci olarak tanımlanabilir. (Berman, 1994)

4) Teknoloji yönetimi, kan ve üretimi artırmaya dönük olarak, teknik imkanlarla insan gücü kaynaklarını en uygun Ģekilde planlama, örgütleme ve koordine etme suretiyle yönetim etkinliğini gerçekleĢtirmektir. Burada klasik anlamdaki yönetimden farklı olan yan, teknolojik yeniliklerin stratejileri oluĢturmada temel belirleyici olmasıdır. (Ġnceler, 1997)

Bu tanımların ıĢığında teknolojiyi yönetiminin, yöneticilik ile teknik „uzmanlık‟ arasında bağlantı kurma, stratejik amaçlar ve faaliyetlerle ilgili amaçların baĢarılması ve Ģekillendirilmesinde teknik kapasitesinin planlanması, geliĢtirilmesi ve kullanılması ve tüm bunların yapılabilmesi için organizasyonel birimlerin yapı ve kaynaklarının bütünleĢtirilmesi süreci anlamına geldiği görülmektedir. Bunların yanında disiplinlerarası bağlantılar gerektiren bir süreçtir.

2.2.2. Stratejik Olarak Teknoloji Yönetimi Süreci

Genel anlamda strateji, ülkelerin, Ģirketlerin ve diğer tüm organizasyonların kalkınma, rekabet etme, varlığını sürdürme gibi amaçları ile yakından ilgilidir. Stratejinin baĢarılı olabilmesi için de, yeni teknoloji ve ekipmanların seçim kararı, faaliyetler açısından daha çok stratejik olarak yapılmalıdır.

Teknolojinin stratejik olarak yönetilmesi, bahsi geçen yapıların yaĢamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli kaynakların yaratılması ve arttırılmasına önemli katkıda bulunmaktadır.. Teknolojiyi geliĢtirme ve yönetme becerisi, ülkelerin kalkınması ve yüksek medeniyet seviyesinde varlıklarını sürdürmelerinde itici güç konumundadır. ĠĢletmeler açısından baktığımızda bu Ģekildeki etkili bir yönetim, iĢletmenin rekabet avantajına destek olmakta, yeni pazar fırsatları kazanmasını ve önemli bir maliyet avantajı ile birlikte yüksek ürün kalitesini sağlamaktadır. (Morden, 1989)

Teknoloji yönetimi, yatırım yönetimine benzemektedir. Teknolojinin geliĢtirilmesi ve kullanılması açıkça organizasyonların stratejilerini desteklemelidir.

Aynı zamanda teknolojik geliĢmeler stratejinin daha sonra sorumlu olacağı fırsatların ve tehditlerin belirlenmesinde yardımcı olmaktadır. Bu nedenle stratejik teknoloji yönetimi, sürekli olarak gözden geçirilmesi gereken teknoloji programının amaçları ve organizasyonun stratejik hedefleri arasında bir süreci içerir. Stratejik olarak teknoloji yönetimi süreci ġekil 2.6‟de görülmektedir. (Berman, 1994)

Buraya kadar yapılan açıklamalar dikkate alındığında, teknoloji stratejisi ana hatları ile Ģu temel unsurları kapsamalıdır. (Godet, 2000)

1) Mevcut (sahip olunan) teknolojilerin değerlendirilmesi (iç analiz),

2) Teknolojik çevrenin değerlendirilmesi (teknolojik tahmini de içerecek Ģekilde dıĢ analiz),

3) Hedeflerin ortaya konması,

4) Hedefe hizmet edecek teknolojinin seçimi,

6) Ġstenen teknolojinin nasıl elde edileceğinin belirlenmesi.

Stratejik olarak teknoloji yönetimi sürecinin daha iyi anlaĢılması için; yeni teknolojinin seçimi, yeni teknolojiye uyum, stratejik ürün-pazar geliĢtirme konularının açıklanması yerinde olacaktır.

ġekil 2.2: Stratejik Teknoloji Yönetimi Süreci

YÖNETĠM SÜRECĠ

Kaynaklar Ġç Yapı Faaliyetler

Ġnsanlar Zeka Örgütsel Davranıç Süreçler Teknoloji Sistemi Zaman BütünleĢme Tüketiciler Etkinlik ve Etkililik Kararlar Amaçlar Örgütsel Yapı Ġlkeler Politika ve Uygulama Yönetim Tarzı ĠĢ Ürünler Bilgi Girdi 1 Bilinen Kontrol Edilebilen Tahmin Edilebilen Girdi 2 Bilinen Kontrol Edilebilen Tahmin Edilebilen Kontrol Sistemi Girdi 3 ĠĢ Gerekleri KarĢılaĢtırıcı Girdi Ġle Çıktının KarĢılaĢtırılması Girdi 4 Çıktının Ölçülmesi

2.2.2.1. Yeni Teknolojinin Seçimi

Teknoloji, siyasi, ekonomik, sosyal, vb. tüm koĢullarda oluĢturduğu etkilerle son derece önemli bir unsurdur. Çünkü teknoloji devamlı bir geliĢme sürecindedir. Ayrıca, teknoloji toplumsal hayatın geleceğini belirlemekte ve teknolojik geliĢmenin etkilerinin devamlı ve kaçınılmaz olduğu görüĢü genel kabul görmektedir. Bu nedenle ilgili tüm paydaĢların kullanacakları teknolojiyi, içinde bulundukları ortamda gerçekleĢtirecekleri faaliyetlere göre belirleyecekleri bir teknolojik tercih yapmaları gerekmektedir. Dolayısıyla organizasyonlarda kullanılacak teknoloji konusunda karar veren organların bir seçim yapmaları gerekmektedir. (Van Der Hejden, 2000) Bu seçim yapılırken de, teknoloji ile karĢılıklı etkileĢim içinde bulunan çeĢitli unsurların göz önüne alınması gerekmektedir. Teknoloji seçiminde organizasyon içinden ve dıĢından birçok unsurun dikkate alınması ve bunların muhtemel etkilerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu açıdan teknoloji konusunda karar organlarının sadece teknoloji kullanıcıları olmalarından daha ilerde, birer teknoloji yöneticileri olmaları gerekmektedir. (Randolph, 1979)

Günümüzde çeĢitli yapılanmaların teknoloji yöneticileri, ekosistemlerindeki teknolojik geliĢmeleri izleyip, geleceğe dönük stratejilerini belirleyerek diğer teknik ve idari kadroları bu konuda bilgilendirmektedirler. Bunun yanında teknolojik tahmin ve teknolojik risk analizleri yaparak, organizasyonlarının teknoloji potansiyelini ve buna uygun hedeflerini belirlemekte, hedeflerine dayalı teknoloji stratejileri geliĢtirmektedirler.(Martin, 1995) Yöneticiler, organizasyonlarının geleceğinin ve daha geniĢ bakıĢ açısıyla toplumsal hayatın geleceğinin, teknoloji seçimi konusunda verilecek gerçekçi ve akılcı kararlara bağlı olduğunu unutmamalıdırlar. Ancak insan ve çevre açısından olumsuz etkilerini dikkate almadan her yeni teknolojik ilerlemeyi benimsememeleri gerekmektedir. (Pınar; 1994)

Teknoloji seçimi ile organizasyon tasarımı arasında sıralı bir iliĢki vardır. Etkin bir organizasyon tasarımı için bir hareket noktası olmalıdır. Yöneticiler için bu nokta, organizasyon ve/veya bölümün kullanacağı teknoloji tipinin seçimini göz önüne almaktır. Teknoloji seçimi ise, organizasyonun gerçekleĢtireceği görevlerin niteliğine ve bu görevlerle ilgili dıĢ çevrenin özelliklerini anlamaya bağlıdır. Seçilen iĢkolunda

gerçekleĢtirilecek faaliyetlere ve ilgili çevre unsurlarına göre uygun bir teknoloji seçimi yapılabilir. Bu Ģekilde yapılan uygun teknolojik seçimler, organizasyonun veya alt bölümlerin içsel çevreleriyle ilgili çeĢitli parametrelerin belirlenmesinde yardımcı olur. Seçilen teknoloji ile organizasyonun yapısı, organizasyonel faaliyetlerin gerektirdiği çeĢitli becerilerin karıĢımı, kiĢilerin gerçekleĢtirecekleri görevlerden kaynaklanan fonksiyonel bağımlılıklar, kiĢisel beceri gereksinimleri vb. gibi unsurlar arasında çeĢitli iliĢkiler vardır. Bu unsurlar ise organizasyonun etkinliği üzerinde pek çok etkileri olacaktır. ġekil 2.7‟de bu iliĢkiler gösterilmiĢtir. (Martin, 1995)

ġekil 2.3: DıĢ Çevre, Organizasyon / Bölüm Teknolojisi, Tasarım ve Etkililik Arasındaki Sıralı ĠliĢki

Yeni teknolojinin baĢarısı için potansiyeli değerlendirilirken, teknolojinin dört temel boyutu dikkate alınmalıdır. (Luke, 2000)

1) BuluĢçu Yönü: Eski teknolojiye yeni sınırlamalar getirir. Örneğin; yeni teknoloji bir bölümün daha ekonomik çalıĢmasını sağlayabilir ama daha yetenekli iĢgücünü gerektirebilir.

2) Düzenleme Yönü: Asıl ürünün geliĢtirilmesine neden olacak basit yenilikler gerektirir. Örneğin, yeni teknoloji daha iyi program yöntemleri ile birleĢtirildiğinde daha etkili hale gelebilir.

3) Operasyonel Yönü: Organizasyonun varolan iĢ uygulamalarını etkiler. Örneğin, Organizasyon Bölüm DıĢ Çevresi TEKNOLOJĠ SEÇĠMĠ Organizasyon Bölüm Faaliyetleri Organizasyon Bölüm Etkinliği Yapı ĠĢgücü Beceri Ġhtiyaç Bireysel DavranıĢlar Organizasyon/ Bölüm Tasarımı

bilgisayarlı istatistiksel süreç kontrol teknolojileri bazı bölümlerin kaldırılmasına neden olmaktadır.

4) Pazar Yönü: MüĢterilerin yeniliklere ne kadar fazla istekli olduklarını gösterir. Örneğin; “müĢterilerim sipariĢ zamanının iki hafta kısaltılmasına ne kadar para ödeyecekler?” gibi sorular cevaplandırmalıdır.

Bu anlatılanlar dikkate alınarak, organizasyonların yeni teknolojileri seçme kararlarının, baĢarılı olmalarına katkı sağlayacağı unsuru göz önünde bulundurulmalıdır.

2.2.2.2. Yeni Teknolojiye Uyum

Yönetim, sürekli olarak değiĢmekte olan bir disiplindir. Çünkü, öncelikle faaliyette bulunduğu çevre sürekli değiĢmekte; ikinci olarak ise, kullanılan teknikler ve bilgiler sürekli olarak değiĢmektedir. Bu konularda meydana gelen değiĢikliklerle birlikte modern teknoloji, iĢgücü ve organizasyon yapısında da değiĢiklikler meydana gelmekte ve bu değiĢikliklerde, bundan önceki yıllarda tahmin bile edilemeyecek Ģekilde yeni yönetim teorileri ve uygulamalarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. (Porter, 2004) Buna ek olarak teknoloji, değiĢim ve belirsizlik tarafından karakterize edilen bir kavram olarak bilinmekte ve dolayısıyla yapılanmaların tepe yöneticilerinin sürekli olarak dikkate almaları gereken önemli bir unsur özelliğini taĢımaktadır. (Peiss, 2001)

Teknolojik değiĢim, günümüz yönetim anlayıĢı üzerinde büyük etkilere neden olmaktadır. Bilimin yeni uygulamaları yöneticileri, sadece yeni ürün ve üretim yöntemlerine değil aynı zamanda bu yöntemlerin iĢgücü ve organizasyon yapısında oluĢturacağı etkilere uyum sağlamaya zorlamaktadır. (Porter, 2004) YaĢamakta olduğumuz dünya da her gün yüzlerce yeni değiĢikliklerin meydana geldiği son derece dinamik bir ortam özelliğini korumaktadır. Bu durumda gerek insanlar, gerekse organizasyon ve toplumlar yaĢamlarını sürdürebilmek için bu yemlik ve değiĢikliklere uymak zorunda kalmaktadırlar.

Teknoloji yönetimi sürecinde bu noktada en önemli unsur olarak karĢımıza yeni teknolojiye uyum sağlama ve dolayısıyla değiĢimin yönetimi konusu çıkmaktadır. Modern yönetim anlayıĢının organizasyonları çevreyle sürekli iliĢki halinde olan açık

bir sistem olarak görmesi de bu konunun önemini daha da vurgulamaktadır. Çünkü, organizasyonlar sürekli olarak dıĢ çevreden birtakım girdileri almakta ve bu girdileri dönüĢüm sürecinden geçirerek sonuçta bunları çıktılar biçiminde yine çevreye vermektedir. Elde edilen çıktı, bir sonraki dönüĢümün girdisi olarak yine sisteme dönmekte ve süreç bu Ģekilde sürekli olarak devam etmektedir.(Peiss, 2001)

DeğiĢim yönetimi, teknoloji yönetiminin en önemli kısmını oluĢturur. Çünkü ulaĢmak istediğin yere gidebilmek için, bulunduğun yeri değiĢtirmek gerekmektedir. Endüstriyel alanda çalıĢan psikologlar bunu bir buz küpüne benzeterek açıklamaktadırlar. Böyle bir değiĢim yapabilmek için, önce buzun erimesi gerekmektedir. Organizasyonel anlamda, bu geçmiĢteki uygulamaların ortaya çıkarılması demektir. Bu iĢlem eğitim ve yetiĢtirme ile gruplar oluĢturularak ve yöneticileri ikna ederek yapılmaktadır. Buz küpü örneğindeki gibi, buz önce eritilerek su haline getirilmektedir. Bu noktada yönetici, organizasyonu yeniden Ģekillendirmeye baĢlar. Önce değiĢimi kabul edenlerden bir grup oluĢturur. Daha sonra ise, organizasyonu eriterek yeni Ģeklini verir. Bu iĢlemlerden sonra ise yönetici, organizasyona yeni Ģeklini vermeye ve tekrar buz küpü haline dönüĢtürmeye baĢlar. Bu arada da, değiĢimin ilk olarak üzerlerinde denendiği takım diğerlerine tanıtılır. Bu iĢlem sonunda elde edilen sonuçlar yeni yöntemlerin hazırlanmasında, yeni ölçüm teknikleri ve ödül sistemlerinin oluĢturulmasında kullanılır. (Berman, 1994)

DeğiĢimin baĢarılı bir Ģekilde yönetilebilmesi için, organizasyon tamamen en üst kademeden en alt kademeye kadar hazırlanmalıdır. Bunun yanında iyi bir planlama, karar verme sistemi ve etkili yönetim biliĢim sistemi ve esneklik gerektirmektedir. (Godet, 2000)

Bunların yanında çeĢitli organizasyonlar baĢarılı olabilmek için gerektiğinde hızlı değiĢime ayak uydurabilmeye istekli olmalıdır. Çünkü teknoloji, sektörlerden sektöre, ortamdan ortama göre farklılık göstermekle birlikte, hızla değiĢmekte ve onunla birlikte hizmet sunulan müĢteriler ve pazarlarda değiĢmektedir. Bu nedenlerden dolayı, organizasyonlar rekabet avantajı sağlayacak geliĢmeleri, pazarlarını ve yeni teknolojilerle yeniden tanımlanan pazarlarındaki değiĢiklikleri ve dalgalanmaları yakından izlemelidir. Bu ise, ancak var olan stratejilerini bu geliĢmeleri dikkate alacak Ģekilde devamlı gözden geçirerek olabilmektedir. (De

Jouvenel, 2000)

Birbiri ardına ortaya çıkan teknolojik değiĢikliklere ayak uydurabilmek, organizasyonların hayatlarını sürdürme amaçlarını gerçekleĢtirebilmeleri açısından vazgeçilmez bir zorunluluktur. Bu uyum ise ancak baĢarılı değiĢim çabaları ile sağlanabilir. BaĢarılı değiĢim içinde, organizasyonun özelliklerini yakından tanıyan değiĢim önderinden yararlanılmalıdır. Çünkü değiĢim önderi, uyguladığı yönetim tarzı, insan unsuruna verdiği önem, organizasyon içinde sağlanan huzurlu ve güvenilir hava, çalıĢanların desteğini kazanma ve onların motivasyonu konularında uzmanlaĢmıĢtır. Bu özellikleri ile çalıĢanların yeni teknolojik değiĢikliklere en uygun Ģekilde uyum sağlamalarına yardımcı olmaktadır. (Gunther, 2001)

2.2.2.3. Stratejik Ürün ve Pazar GeliĢtirme

ĠĢletmelerin teknoloji yönetimi uygulamalarının etkinliği için, iĢletmelerin ürün ve pazar stratejileri birbiri ile uyumlu olmalıdır. Bu tür stratejik düĢünme Ģekli çizelge 2.2‟de görülmektedir. Çizelgenin içerisinde yer alan hücrelerdeki kelimeler ürün- pazar karıĢımına dayalı uygun teknolojileri karakterize etmektedir. (Drucker, 1986) Stratejik olarak bir alana yoğunlaĢılarak iĢletmenin teknik programları ayarlanabilir. Çizelge 2.2‟deki A hücresindeki stratejik yoğunluk, kalite ve performans değerinde ve maliyette önemli artıĢ sağlamaya yöneliktir. Stratejik teknoloji yönetiminde ilk adım olarak, “iĢletmemiz için nakit akımımızı sağlayacak ve geliĢtirecek en uygun ürün/pazar karıĢımımız nasıl olmalıdır?” sorusuna cevap vermek olmalıdır. Ġkinci adım ise, bunu destekleyecek iĢletmenin teknolojisinin test edilmesidir. Üçüncü adım ise, iĢletmenin stratejisini desteklemesi için teknolojik yatırıma dayanır. (Drucker, 1986)

Stratejik ürün geliĢtirme birçok iĢletme için sayısız sorun arz etmektedir. Çünkü; çıktılar belirsiz, maliyetler tahmin edilememekte ve risk çok yüksek veya tahmin edilememektedir. Bunun yanında stratejik ürün geliĢtirme, aĢağıda belirtilen unsurları gerektirmektedir. (Hampton, 1986)

1) Proje için plan,

3) Temel kilometre taĢlarının ve maliyetlerin tanımlanması,

4) Zaman sınırlamasının belirlenmesi ve temel kilometre taĢlarına yapılacak harcamalar,

5) Ġlerlemenin izlemesi için stratejinin tekrar gözden geçirilmesi,

6) Tanımlanamayan risklerin kaldırılması için dizaynın gözden geçirilmesi, 7) Kullanılacak ürün stratejisi ve en uygun son geliĢmelerin dikkate alınarak

son ürün tanımlamasını gerektirmektedir. Çizelge 2.1: Ürün – Pazar Matrisi

Mevcut Pazarlama Yeni Pazarlar

Mevcut Ürünler A Değer ve Maliyet Artırmak B Yeni Pazarlama Know – How‟ın UyumlaĢtırılması Yeni Ürünler C Değer ve Maliyetlerde Ġlerleme; Sunulanları GeniĢletme D Köklü Ürün / Pazar FarklılaĢtırması 2.2.2.4. Yöneticilerin Sorumluluğu

Yeni ürün geliĢtirmede yön gösteren, ilerleme ve büyümenin lokomotifi olan teknoloji, birçok organizasyonda iĢletme stratejileri ile bütünleĢtirilmemiĢ durumdadır. Diğer iĢletmelerde ise, özellikle Japon iĢletmelerinde, teknoloji ile iĢletmenin genel büyüme stratejileri arasında güçlü bir iliĢki bulunmaktadır. Yöneticilerde, iĢletme stratejileri ile teknolojinin bütünleĢtirilmesi ile yakından ilgilenmektedirler ve yönetim kurullarında genel stratejilerin belirlenmesinde söz sahibi olmaktadırlar.

Berman (1994) çalıĢmasında Japon ve bazı Avrupa iĢletmelerinde, teknoloji ve genel iĢletme stratejileri arasında tepe yönetimi seviyesinde Amerikalı iĢletmelerinkinden daha güçlü bir iliĢki olduğunu belirtmektedir.

Yöneticiler, stratejik teknoloji yönetimi konusunun içeriği ile yakından ilgilenmektedirler. Stratejik teknoloji yönetiminin dört farklı boyutu bulunmakta ve yöneticilerde özellikle bu boyutlarla ilgilenmektedir. Bu dört boyut: (Berman, 1994)

1) GeliĢme süreci,

2) Proje seçimi ve üstünlüğü, 3) Ġç kaynakların tahsis edilmesi,

3. ULUSAL TEKNOLOJĠ ÖNGÖRÜSÜ

3.1 ÖNGÖRÜ NEDĠR?

Öngörü (foresight), bilim, teknoloji, ekonomi, çevre ve toplum geleceği ile ilgili uzun dönemli beklentilerin dikkate alınması ile, ülkeye gelecekte en fazla ekonomik, çevresel ve sosyal yararlar sağlayacak yayılgan teknolojilerin ve stratejik araĢtırma alanlarının belirlenmesi için yapılan sistematik çalıĢmalar bütünüdür. Bu tanım, birden fazla kavramı bir arada içermektedir. (Tegart, 2005)

Yapılacak çalıĢmanın Öngörü çalıĢması olabilmesi için, geleceği tahmin ederek Ģekillendirmeye yönelik çalıĢmaların mutlaka sistematik bir biçimde yapılması gerekir.

Öngörü çalıĢmaları uzun dönemi hedeflemelidir (genellikle on yıl olmakla birlikte 5-30 yıl arasında olabilir).

Öngörü çalıĢması bir dizi tekniğin uygulandığı bir çalıĢma olmaktan çok, bilim toplumu, araĢtırmaların kullanıcıları, politika tasarımcıları ve karar vericiler arasında karĢılıklı iletiĢim, etkileĢim ve değerlendirmeleri içeren bir süreç olmalıdır.

Öngörü çalıĢmasının bir odağı, yeni geliĢen ve birden fazla ekonomik ve toplumsal sektörde atılım yapma imkanı sağlayabilecek olan yayılgan teknolojileri tanımlamaktır. Bu teknolojiler rekabet öncesi aĢamada olabilir ve sağlanacak teĢvik ve fonlarla hızlı bir Ģekilde geliĢmeleri hedeflenebilir.

Diğer odağı ise, bugünkü ve gelecekteki sorunların çözümü için gerekli olan bilimsel ve teknolojik altyapıyı oluĢturacak stratejik (temel araĢtırmalar vb.) araĢtırmalar olmalıdır.

Öngörü çalıĢmasında yeni teknolojilerin, sadece ekonomi ve sanayi üzerindeki etkileri değil, aynı zamanda sosyal yararlan (ve zararları) da mutlaka dikkate alınmalıdır.

3.1.1 Öngörü Sürecinin Temel Özellikleri

Yukarıdaki tanım ve kavramsal içerik doğrultusunda Öngörü çalıĢması bir süreç olarak görülmelidir. Öngörü; stratejik araĢtırma ve oluĢan yayılgan teknoloji alanlarının tanımlanması amacıyla bilim, teknoloji, ekonomi ve toplumun uzun dönemli perspektifine bakmayı içeren sistematik bir süreç” Ģeklinde tanımlanmaktadır. (Shin, 2003) Martin (1995), öngörünün iki önemli özelliğini vurgulamaktadır. Birincisi; öngörü sadece bir teknikler seti değil bir „süreçtir‟. Ġlgili aktörlerin karĢılıklı etkileĢimlerini sağlayan danıĢma sürecini kapsar. Ġkincisi;

Benzer Belgeler