• Sonuç bulunamadı

'Sadık Sami Onar'

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "'Sadık Sami Onar'"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İD

ÜZ YAZIT

ORHAN BİRGİT

;

j O ______________________________

‘Sadık Sami Onar’

1

'■

f

‘Kanal-D’ televizyonunun ‘Durum’ programında

muhalefet liderlerimiz İle Adalet Bakanımız, İtal­ ya’nın ünlü mafya savaşçısı savcı S carpinato’nun önünde bizde yargının ne ölçüde bağımsız olduğu­ nu tartıştılar.

Yargı bağımsızlığı ile gazetecilik geçmişimin onuncu yılındayken tanıştım. İktidardaki demokrat­ lar, muhalefet yıllarında ağızlarından düşürmedikle­ ri tüm kavramlar gibi yargı bağımsızlığını da gerçek­ leştirmek yerine, tam tersini uyguluyorlardı. İsmet

İnönü, hâkimlerin denklerini toparlayıp Adalet Ba-

kanı’nın tayin emrini beklemelerinden doğan hu­ zursuzluklarını Meclis kürsüsünde dile getirirken, genç bir gazeteci olarak İstanbul Hukuk Fakülte­ sindeki İdare Hukuku hocam Ordinaryüs Profesör

Sıddtk Sami Onar’aan hukukun üstünlüğü ve yar­

gı bağımsızlığı ile İlgili demeçler almaya çalışırdım. Onun için önceki akşam Adalet Bakanı'nın tele­ vizyondaki konuşması sırasında hocamın adından da bahsetmesi ilgimi hayli çekti. Ama hemen far- kettim ki Şevket Kazan’ın amacı, ünlü hukuk oto­ ritesinin adını vererek yargı bağımsızlığı ile ilgili ka­ nıtlar sergilemek değil; soruşturma konusu yapılan çetenin bürokrat + polis ucunun, kumarhaneler kra­ lı Ömer Lütfü Topal’a yurtdışına çıkışlardan birisin­ de yenilenen ‘yeşil pasaport'ta isim olarak ‘Sadık

Sami Onar' yazılmış olduğunun da saptandığını an­

latmakmış.

Üst düzeyde devlet görevlilerine verilen özel pa­ saporta, sıradan birisinin yerine, ünlü bir hukuk ho­ casının, bir rahmetli üniversite rektörünü çağrıştıran

bir ismi yazmayı nereden akıl ettiğini, o pasaportu düzenlettiren ‘çok önemli kişiye’ sormak isterdim.

Sıddık Sami Hocanın İdare Hukuku darsleri ço­ ğu öğrenci için bayağı sıkıcı olurdu. Üç buçuk kilo ağırlığında bir kitabı olan rahmetli hocamız, sınav­ larda bu kitabın altı puntoluk dipnotlarından da so­ ru yöneltirdi.

Ünlü bir mafya babasına, eroin götürüp, kara pa­ rayı aklayarak getirme işlerinde kolaylık sağlattırmak İçin verdirilen sahte yeşil pasaporta, sadece bilim alanında değil, ahlak açısından da dürüstlüğü bili­ nen bir rahmetli hocanın adının çağrışım yapması, herhalde tesadüf sonucu değildir. Olsa olsa sınav­ larında zorlanan eski bir öğrencisinin hocasından muzipçe öç alışıdır.

Kamyon çarpmasının ortaya saçıp döktüğü bun­ ca marifet arasında, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Ba­ kanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sahte yeşil pasaport ve şoför sürücü belgesi yapımında nasıl üretken olduğu da her geçen gün daha iyi anlaşılı­ yor.

Devletin işine akıl ermeyeceğini söyleyenler, son olaylardaki ‘yeşilpasaport’ enflasyonu ile de bir de­ fa daha haklı çıkıyorlar galiba.

Devlet, her vatandaşına pasaport vermekle yü­ kümlü. Asıl olan ‘mavi’ kaplı olan normal pasaport­ lar. Bunlar, vize İsteyen ülkeler için birtakım bürok­

ratik engellere neden ölüyor. Ayrıca yabancı ülke­ lerin giriş kapısında da zaman zaman daha sıkı elen­ me sorunları çıkartıyor.

‘Diplomatik’ denilen ‘kırmızıpasaport’umuzu, adı

üstünde elçi düzeyine gelen diplomatlarımız, par­ lamenterlerimiz, bakanlar kurulu üyeleri kullanıyor. Devlet bu konuda hayli titiz görünmek istediği için eski hükümet üyelerinden sadece dışişleri bakanlı­ ğı ve başbakanlık yapmış olanlara ve eski cumhur­ başkanlarına diplomatik pasaport taşıma hakkını tanıyor. Ama burası Türkiye olduğu için de mesela

Turgut Özal’ın özel direktifi ile Barzani ve Talaba- ni’ye, o arada eski bir gazete sahibine de bu pasa­

portu taşıma onuru verildiğini gazetelerden öğrene­ biliyorsunuz.

Yeşil pasaport olayında da titiz olan devlet, fara­ za eski parlamenterlerine bu hakkı tanımaya zar zor rıza gösteriyor da, onlarla birçok özlük hakkı pay­ laşan Danışma Meclisi, Kurucu Meclis gibi darbe­ lerden sonra yaşamımızda boy gösterip ülkeye bi­ rer anayasa armağan eden kuruluşların mensupla­ rına bu konuda 'olmaz' diyor.

★ ★★

Şevket Kazan, önceki akşam hem çetenin mari­ fetlerine örnek olsun diye Sadık Sami Onar olayını da anlattı hem de on parmağında on hüner olduğu anlaşılan bizim mafyanın durumunu küçümsemek

için elinden geleni ardına koymadı. Olayları çete marifeti yerine kişisel boyutlara indirgemek istedi.

Daha önceleri de yazdım.

Ben, kim ne derse desin, kamuoyumuzun Susur­ luk kazası ile bir kavşaktan başarı ile döndüğü ko­ nusundaki düşüncemi muhafaza ediyorum.

Eskiden olsaydı bir başbakan, bir adalet bakanı,

‘hazırlık dosyası savcıların önüne geldi diye, m ed­ yanın bu konuyu haber yapması anayasanın 138. maddesine göre yasaktır’ buluşuna bir can simidi

gibi sarılır, dosyayı gündemden çektiklerini sanırlar­ dı.

Bugün, bu tezin sahipleri mahcup olmasını bilme­ seler de yanıldıklarını televizyon önünde kabul et­ mek zorunda kalıyorlar.

Eskiden olsaydı, İtalya’dan kalkıp ülkemize gele­ cek bir Palermo savcısı, her birimizin evine kadar bir gece tek tek girip, “Uzun b ir yolculuk oldu. Hem

uzun, hem acılı. Mafya beni iki kez ölüme mahkûm etti. Ama biz kuvvetimizi kamuoyundan aldık. İnsan­ lardan aldık. Öyle bir noktaya geldik ki insanlar ‘ye­

ter artık’ dediler. Özellikle savcı Falconu’ya yapılan

suikasttan sonra İtalya halkı ayaklandı ve bize des­ tek verdi. ”

Önceki gece Kanal D’deki İtalya savcısını dinle­ yenler ‘çizme'de hâkimlerin olduğunu, ama hâkim­ lerden önce, onlara arka çıkan bir kamuoyunun ve bu kamuoyuna sözcülük yapan medyanın da oldu­ ğunu öğrendiler.

Dilerim, kamyon kazası, bizi de böyle bir kavşa­ ğa adım adım yaklaştırıyor olsun.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Pubmed, Medline, EBSCOHost, PsycINFO, Türk Medline veri tabanlarında ve Google Akademik’te yer alan girişimcilik, kişilik gibi anahtar kelimeler kullanılarak ilgili

Sabahtan ak­ şamlara kadar, ellerinde bant kutuları odasından plâk al­ maya, plâk almadan stüdyo­ ya koştu durdu.. Hangi band’da ne var, hangi eser, hangi

TUNEL pozitif hücre sayısı CP+Ge 200 mg/kg grubunda kontrol, Ge 100 ve Ge 200 mg/kg gruplarına göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek, CP grubuna göre ise istatistiksel

[r]

Gezegen, bu ay içinde (27 Ocak’ta) karfl›konumdan (Günefl – Yer – Satürn dizilifli) geçece¤i için, hem bize en yak›n konumunda hem de bütün gece gökyüzünde.. Bu

E ylül ayı girdi mi Arabi ayın ( bedri tamına ) hazırlıklar başlardı ve aman geç kalmasa diye telâş edilirdi evvel zaman içinde! Bu hazır­ lığın

Bunun için de litograf, gravürcülük gibi sahalarda geniş çalışm alara ihtiyaç hasıl olacak ve san'at eserini çoğaltma imkânları temin edilecektir. -

Yani bu olayda normal Türk bürokrasi düzeninde Trabzon İstihbarat Şubesi’nin Hrant Dink hakkında elde ettiği istihbaratı il emniyet müdürü imzasıyla İstanbul