• Sonuç bulunamadı

Yakın dostları 15 yıl sonra Emeç'i anlattı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yakın dostları 15 yıl sonra Emeç'i anlattı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

4

CUM ARTESİ, 2 Nisan 200 5

+

T

/-İNSAN

Yakın dostları 15 yıl

sonra Emec’i anlattı

Uğradığı silahlı saldırı sonucu 15 yıl önce şoförü Sinan Ercan ile birlikte şehit edilen Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Üyesi ve yazarı Çetin Emeç'le ilgili olarak arkadaş ve meslektaşlarının anıları, "Genel Yayın Yönetm eni" adlı kitapta toplandı.Doğan Kitap tarafından yayımlanan kitapta, Çetin Emeç'in yazılarından seçmeler, arkadaşlarının Çetin Emeç hakkındaki değerlendirmeleri ve anekdotlar yer alıyor.

Kitabın satışından elde edilecek gelir, Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'na bağışlanacak.

G azeteciliğ e

16 yaşında Bilge ile

Pek çok gazetecinin sohbet sırasında birbirine sorduğu gibi “gazeteciliğe neden ve nasıl girdiğini” konuştuğumuz

olurdu. Her defasında aslmda kendisini diplomasiye hazırladığını ama 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi üzerine babası

merhum Selim Ragıp Emeç’in DemokratParti milletvekili sıfatıyla Yassıada’ya götürülmesi üzerine babasının sahibi olduğu Son Posta gazetesinin başına geçmeye mecbur kaldığını anlatırdı. OKTAY EKŞİ Çetin Em eç, henüz 4 yaşında, Atatürk'ü kucaklamış,

tn ağır r a

anlaşılır kılardı

En ağır siyasi haberi de, bir magazin haberi kadar anlaşıhr ve cazip hale getirmesini bilirdi. Karmaşık ve yazanın da tam anlamadığı haberleri,

anlaşılır hale getirmek için, bazen saatlerce uğraşırdı. Bazen muhabirlere karşı çok

sert olur ve hatta genç

stajyerleri ağlatırdı. Ama şimdi hepsi meslekte ilerlemiş olan o arkadaşların,

Çetin Emeç’in kendilerine karşı gösterdiği titizliğin değerini anladıklarına eminim.

MEHMET BARLAS

Ayşe KULİN

Bilge’de kesinlikle bir değişiklik vardı o gün! Pembe pembe olan sadece yanakları değildi, gözleri de bir başka parlıyordu. Sürekli aynı gençle dans ediyordu üstelik. Dans bitiyor, o yakışıklı genç ile Bilge, oturmuyorlar, ayakta

oyalanıyorlar, birilerinin plak

değiştirmesini bekliyor, yeni bir şarkı çalmaya başlaymca dansa devam ediyorlardı. Em ine’ye (Gedik) Bilge’nin dans ettiği yakışıklıyı göstererek “Kim bu” diye sordum. “Onun adı Çetin” dedi. Emine, “Bizim okuldan değil. Zannedersem üniversiteye gidiyormuş.”

Üniversiteye giden koskocaman biri... Vay be!

O gün Bilge sadece Ç etinle dans etti. İşte ben Çeto’yu ilk kez on altı yaşımda, bir cumartesi partisinde tanıdım; henüz ben, Bilge, Çetin, Emine ve tüm arkadaşlarımız, her birimiz çok genç, çok güzel ve masumken.

Henüz Avrupa’da bile yeni moda olan yırtmaçlı, kruvaze ceketleri Çetin Emeç Beyefendi’nin üzerinde en şık haliyle

görebilirdiniz. Tahminimce giyimine gösterdiği özen, sadece kendisinin özel merakından değil, evresine gösterdiği müthiş saygısından da kaynaklanıyordu.

VITALİ HAKKO

Yıl 1983. Yer, Sadberk Hanım Müzesi. Emeç Ailesi bir arada: Bilge, Çetin, Mehmet ve Mehveş... "Genel Yayın

Yönetmeni" isimli kitapta, Çetin Emeç'in yaşamından daha pek çok fotoğraf da yer alıyor. Kitapta Ayşe Kulin'den Selahattin Beyazıt'a, Suna Kıraç'tan Erol Günaydın'a, Nuzhet Kandemir'den M. Ali Kışlalı'ya kadar birçok tanınmış yakın dostu, anılarıyla Çetin Emeç’in farklı bir portresini çiziyor. Ayrıca Emin Çölaşan'dan Doğan Hızlan'a, Ertuğrul Özkök'ten Uğur Dündar'a yakın mesai

arkadaşı meslek anılarını okuyucuya aktarıyor.

Bilge Emeç nasıl

tanıştıklarını anlatıyor

Arnavutkoy Kız Koleji’nde okurken, yazları ailemle, Erenköy’deki evimizde geçirirdik. Z am an zaman denize girmek için Sunaların (Kıraç) Çiftehavuz- lar’daki yalılarına giderdim. Yine bir hafta sonu, sene 1956, denizde hafif hafif yüzüyorum. Birden farkına vardım ki, sahilden hayli açılmışım.

Baktım, hemen ilerimde demirli bir kotra var, hemen ona doğru yönelerek gidip tutundum.

Tam o sırada kıçtan takm a motorlu bir tekne yanımdan geçti ve birden durdu. M otorun içi dolu, iki de kız var, Çetin kullanıyor. Bana “çok

açılmışsınız, yüzerek geri dönemezsiniz, biz sizi gideceğiniz yere bırakalım” dedi. Dönerken önce o kızları, daha sonra da beni eve bıraktılar. Çetin’le ilk

tanışmam ız böyle oldu.

16 A ralıkta flört etmeye başladık. Onun için her ayın 16’sında bana mutlaka bir hediye alırdı, tik hediyesi bir gümüş bilezikti.

Kitabın geliri

eğitime gidecek

ölüm ünün 15. yıldönümü nedeniyle önceki gün, Hürriyet Medya Tovvers’da kendi adını taşıyan toplantı salonunda Çetin Emeç için anm a töreni düzenlendi. Törende eşi Bilge Emeç, kızı Mehveş Emeç, damadı Özalp Birol, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, eşi Sema Doğan, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın

Yönetmeni Ertuğrul Özkök, İcra Kurulu Başkam Vuslat Doğan Sabancı, Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, Yayın

Koordinatörü Fikret Ercan, Genel Yayın M üdürü Danışmanı Ertuğ

Karakullukçu, Yazı İşleri Müdürü ve yazar Tufan Türenç, usta gazeteci Uğur Dündar, çalışma arkadaşları ve Doğan Yayın Holding çalışanları katıldı.

C N N Televizyonu tarafından hazırlanan Çetin E m eç Belgeseli ile başlayan törende, Doğan Kitap tarafından yayımlanan “Genel Yayın Yönetmeni” adlı kitap törene katılanlara tanıtıldı.

Kızı besteledi

Bingöl söyledi

Törenden sonra, Em eç’in kızı ünlü piyanist Mehveş Em eç’in babası için yazıp bestelediği, Yavuz Bingöl’ün seslendirdiği ve “Bir sabah uyansam/Yanımda seni bulsam ” dizeleriyle

başlayan “Reverie-Uzak Bir Rüya” adlı parça banttan dinlendi. Bu parçanın C D ’si, “Genel yayın Yönetmeni” kitabıyla birlikte okuyucuya armağan olarak verilecek. Kitabın satışından elde edilen gelir ise Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na bağışlanacak.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kocası, daha karısının ce­ nazesi kalkmadan, onun yerini al­ mağa hazırlanan bir arkadaşile, bo­ zulan işlerini düzeltmek için yeni bir Ankara seyahatine

«Hayatımızda bütün faaliyetimiz, memleket işle­ rinde keyfî, müstebitçe hareket edenlere karşı mü­ cadele ile geçmiştir» diyen Atatürk, en kutsal

Vaktile, benim de kalem yar­ dımımla milliyetçi “Turan,, gazete­ sini çıkarmış olan Zekeriya Beyin Türk ordusunu, Türk milliyetper­ verlerini ve Türk

Ney ve nısfiyeyi, mest olduğu demlerde; gelişi güzel, fakat bir bahçeden rastgele toplanan çiçekler gi­ bi, hoş çalar ve ayık olduğu zamanlarda ise; değil

Ancak Ülker’in altında Boğa’nın yan duran V şeklindeki başını ve onun en parlak yıldızı Aldebaran’ı her yılın bu zamanı akşam gökyüzünde, doğu ufku üzerinde

şişleri bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatı, yakın geleceğin Türkiye’si hakkında, sağlam. verilere ve güvenilir tahminlere dayanan bir rapor

Önce kendim için diyorum, çünkü bu romanı okuyacak o- lanların da benim duyabilece­ ğim hazzı ayni şiddetle hisse­ dip edemiyeceklerine evvelden.. bir hüküm

«— Anadan doğma âmâ oldu­ ğum için renk diye bir şey bil­ mem.. Fakat domatesin evvelâ ye­ şil, sonra da olgunlaşarak kırmı­ zılaştığını