İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkeme sinin kararını temyiz eden şikayetçi - lerin 16 Mart 1977 günü Yargıtay di lekçesinde şu açıklamalar yer almış bulunuyor :
Ortada eşine az rastlanabilen bir suistimal zinciri vardır. Yıllardır süre gelmektedir.
Türkiye Turing Kurumu, hukuki statüsüne göre bir dernektir. Ancak devlet eibi vergi tahsil etmekte kimse ye de pay veya hesap vermeden h a r canmaktadır. Niçin, nasıl ve kimin bi linmez; Gümrükler Genel Müdürlüğü nün bir talimatnamesi ile yurda giren
her vasıtadan triptik ücreti namı al tında açıkça haraç almaktadır.
Bütün hudut kapılarında, k u ru mun devlet dairesi gibi gümrük alanı içinde şubeleri vardır. Bu şubelerde müdürleri, şefleri memurları ile dev - let içinde ayrı bir devlet iş görmekte - dir.
Bunlardan biri olan Kapıkule hu dut k ap ım d a olup bitenleri elde ede bildiğimiz suç delilleri ile birlikte ada lete aktardık.
Ancak, bu delillerin Kurum def terlerinde, Bankalarda değerlendiril - (Devamı Sa. 7. Sü. I’de)
« — NİSAN — 1977
S o K n K İ u k i
A D A M
(B aştaruî. İnci S a y . a . a) meşine muvaffak olamadık.
Savın Mahkemeye şu delilleri sun duk.
A— Benden fazla para aldılar Dö vizimin üstünü vermediler diyen işçi vatandaşlarımızın mektupları,
B— Ben, bu işte çalışırken sanı • ğm emri ile açıktan para aldım diyen Şahit Osman Nuri Balçık’m ifadesi,
C— Osman Nuri Balçık'm ifade sinde bahsettiği ve açıktan para alın dığını ispat eden defter. Bu defterde açıktan alınan paranın tahsildarları nın imzalan vardır.
D— Ben yurd içinde ve dışında alman bu paralan biliyorum aldım ve de verdim diyen Ertan Çoşken’in ifa desi ve 320 Mark alındığına dair bir makbuz.
E— Açıktan para alındığını beyan eden ve hissesine düşen 7.000, - lirayı tahsil ettiğjpi söyleyen Bülent Temiz kan’ın acık beyanlan.
F— İmzasız ve dip koçansız Ku - rumun adını taşıyan makbuzlar.
G— Dava görülürken Kurumun Kapıkule Bürosunda çalışan Ahmet K üçükçirkdn, Hüsnü Uz, Saim Atasoy, Salih Atasoy'un imzaladığı bir zabıt.
Bu kişiler halâ fazla para alınıyor ve kasa fazlalan paylaşılıyor demekte dirler.
Bunların şahit olarak dinletilmek rini istedik.
H— Namuslu bir vatandaşın bize getirdiği ve suistdmali kesin biçimde ispat eden yazılı belgelerin asıllannı ibraz ettik.
Bu belgeler öylesine açık ki, Kapı kule de Kurum evrakının ve Banka kayıtlarının gözden geçirilmesi halin de,, kesin kasa fazlasının tespiti müm kün olacaktı.
Mahkeme bütün bu delilleri topla dı. Son olarak sunulan vazıh delillerin kavıtlar üzerinde bilirkişi aracılığı ile incelenmesi isteğimizi suç yeri ve za manı gerekçesi ile red etti.
Af yasasından sonra 22.12.1974 gü nü alman ve bozdurulan döviz arasın da 2,763, - lira bir fark bulunduğu ke sinlikle gözükmektedir. Diğer belgeler de her eiin buna vakm b ir paranın (ia de) adı altında elde kaldığı anlaşılıyor.
Bir yıldr b ir milyon liraya yakla şan kasa fazlasının bulunduğu bu ke sin delil ile isnatlanmıştır.
Bu kasa fazlası, muhasebe kayıt larma intikal etmemiştir. Sanık savun masında, fazlası olduğunu inkâr e t miş, diğer savunma tanıkları da bu
paranın muhasebeye intikal ettiğini ileri sürmemişlerdir.
Mahkeme kararında, bu delilleri ihmal etmiş, varlığından habersiz gö - zükmüştür.
Yapılacak bir bilirkişi incelemesi ile bu husus hesin biçimde tesbit edile bilirdi.
2— Mahkeme, böyle bir para zim mete geçirilmiş olsa bile sanığın para nm vazülyedi olmadığı için beraatı ge rektiğini ileri sürmüştür.
Bu takdir hatalıdır. Kurum Tüzü ğünün 27. maddesi açıktır. Kurumun bütün Belirlerini tahsil muhasebeyi tedvir işlerinde genel müdüre görev ve sorumluluk vermiştir.
Bu yolsuzluk yıllardan beri sü regelmektedir. Çeşitli ihbar ve soruş turm alara konu yapılmasına rağmen sürüp gelmektedir.
Umum Müdürün himayesi ve ili şiği olmadan bu yolsuzluğun yapılma sı düşünülemez.
O kadar ki, Genel Müdüre açık he sabi vermek için çift defter tutuldu ğu. iç muhasebede iade namı altında bu paranın gösterildiği ispat edilmiş-- tir.
Umum Müdür, açıktan alınan pa ranın kontrolünü de elinde tutmakta ve bilmektedir.
Bu hususu bilen ve anlatacak şa hitlerin isimleri 20.1.1977 günü dilek çemiz ile bildirilmiştir. Bu şahitler, bizzat, fazla parayı tahsil eden, sunu lan vazıh ves’i'alan düzenleyen, para nın Umum Müdüre iletildiğini bilen ki şilerdir.
Şahit gösterdikleri tarihte Ku - rumda çalışıyorlardı, Bugün çoğu bu vazifelerden alınmış, Kurumla ilişkile ri kesilmiştir.
3— Gösterilen bütün deliller, suç tarihi ve konusu yönünden dosyanın krfosamı içindedir.
Suçun nihayete erdiği ver îstan ■ bul’dur. Sanık, parayı İstanbul da te mellük ettiği için temadinin ve tesel sülün nihayete erdiği İstanbul yetkili mahkeme niteliğindedir.
Af yasasından önceve ait delilleri ise suçun başlangıcını göstermek ve af tan sonra da sürdüğünü ispatlamak amacı ile toplanmıştır.
Suçun başlangıcı, devamı, sürekli liği ve sekli bu delillerle ortaya kon - muştur. Böylece kaynağın dava tarihi ne kadar suçun bütün seyri ispat edil miştir.»
YARIN Bir Kaçakçılık dâvâv