• Sonuç bulunamadı

AZ PARA İLE EV YAPMAK VE BİZDE KOOPERATİFÇİLİK Y.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "AZ PARA İLE EV YAPMAK VE BİZDE KOOPERATİFÇİLİK Y."

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yapı E k o n o m i s i !

A Z P A R A İ L E E V Y A P M A K V E B İ Z D E K O O P E R A T İ F Ç İ L İ K

Y. Mimar Abidin Mortaş

Her ailenin en Ibüyük ve en haklı emeli,

müsta-kil, güzel İbir Ibahçe içinde, kenjdi yaşayış şartlarına uygun bir eve sahip olmaktır. Bu isteği ergeç tahak-kuk et'tirebilmek hulyasile herkes kendi ölçüsünde mahrumiyetlere katlanarak bir kenara bir miktar para ayırır. Bu surede varlıklı aileler genç yaşların-da kendilerine a k bir yuva edinebilirler; fak'at geliri az ailelere bu nimet ya yaşlanıp hayattan zevk alma çağları geçtiği zaman nasiıp olur, yahut da hiç olmaz. Bunu yalnız bir kısmet mes'elesi olarak mütalea edip tevekkülle beklemek yanlıştır. Şuurlu İbir Organi-zasyon bütün Yurtdaşları, herkesin bütçesi ve ihtyaci" le mütenasip bir eve kavuşdurabilir.

B'3zı memleketlerde Devlet, mesken davasını eşasından hal etmek üzere ya doğrudan doğruya teş-kilât kurarak, yahut ibir Bankayı veya büyük serma-yeli bir inşaat şirketini bu işle vazifelendirmek sıureti"

le ev inşası faaliyet'ni idare ve idâme eder. Bizde buna benzer bir teşebbüs olarak Sümerbank ve Eti-bankın seri halinde inşa ettirdiği işçi ve memur evle-rini alabiliriz. Fakat bu nevi inşaat Ibizim bugünkü konuşmamın mevzuu dışındadır. Biz burada şahsî teşebbüsle en iktisadî şekilde ev yapmak imkân ve

v •'

çarelerini 'araştıracağız.

Ne kadar mütevazı v e iddiasız olursa olsun tek başına bir ev inşasının seri hai nde yapılan evlere na,zaran çok daıha pahalıya mal olacağını izah v e is-pata hacet yoktur. Toptan ve bir elden alınacak arsa ve malzeme fiyatlarında, üstünde durmaya değer tenzilât yaptırılabileceği gibi Standart tipler halinde fabrikalarda hazırlanacak kısımlar ve bütün işç'lik" lerde ehemmiyetli nkbe'dte ucuzluklar temin edile-bilir. (Şüpıhesizki bu işlerde iyi niyet, bilgi ve görgü

ilk şarttır.) ayrıca, icap eden kredileri bulmak, şe-hir tesisatından kolayca faydalanmak bakımlarından toplu inşaatın avantajları fazladır.

İşte b u g'bi mülâhazalar neticesinde, ev yaptır-mak isteklilerinin bir araya gelerek yapı Kooperatif-leri kurmaları ve az para ile ev yaptırabilmeKooperatif-leri fikir v e gayeleri ortaya çıkmıştır.

Memleketimizde son senelerde Yapı K o o p e r a -tifçiliği sari bir heves halinde aldı yürüdü. Ankaraaa, İstanbulda, îzmirde, Adanada, Diyarbakırda ve

da-ha başka bir çok yerlerde pek çok teşekkül ve teşeb-büslerin işe başlamak istediklerini haber alıyoruz. Bu Kooperatiflerden bir kısmı inşaata başlayarak bin bir müşıkilât içinde uğraşmakta, bir kısmı da arsa alarak inşaat için harp sonrasını beklemektedir. Bu işlerin tahakkuku yalnız iyi niyetli bir heves "ve İbir azda iş hacminin onda biri ka dar birikmiş bir para ile m ü m -kün olsa bütün bu kooperatiflerin muvaffak olmama-sı için sebeb kalmazdı. Fakaıt bir Yapı

Kooperatifi'-nin, ortaklarını ev salhibi edinciye kadar yenmeye mecbur kalacağı güçlüklerin ilk tahminlerinden çok fazla olduğunu belirtmek lâzımdır.

Faaliyete geçen bir Yapı Kooperatifinde, ortak-ların içtimaî vaziyetlerine ve malî iktidarortak-larına uy-gun akrsa yeri ve ev tipleri seçmek, en iktisadî inşa

tarzına karar vermek, proje, inşaatı kontrol, sevk v e idare ve sair tatbikatı bir Mimara tevdi etmek hususlarında isabetli v e uzak görüşlü davranmak ni-havet isin basma, iv:' ibir idare Hey* eti getirmekle imkân dahiline girebilir.

Fakat işin asıl üzerinde nisbeten az durulan, büyük ehemmiyetinin sonradan farkına varılan ve ıhakkatite en esaslı faktör olan Finansman kısmını

düzenlemek ve işin seyrine uygun olarak sonuna ka-dar iyi işlemesini temin etmek bugünkü şartlar altın-da başarılması en zor safhasını teşkil eder. Yapı koo-peratiflerinden maksat, ortaklara az külfet yükliye-rek, sıkıntı çekmeden ödeyebilecekleri taksitlerle ev-ler,' ucuza mal edip meyda.na getirmektir. Halbuki bugün mulhtel'if şehirlerimizde hususî teşebbüsler linde teşekkül etmiş olan Yapı Kooperatiflerinin, ha-riçten esaslı bir vardım görmeden anormal vüksek-likfre faizlere bop-ulmadan kendi vasıta ve imkânla-rile tesebbüslernı ortaya koyamayacaklarını basit bir misalle izah edelim:

50 ortaklı bir Yapı Kooperatifi tasavvur edelim. Seçilen ev tiplerinin ortalama inşa bedelini de bugü-nün en mü sak şartları altında 1 4 bin lira olarak ka-bul edelim. 50 evin tutarı 700 bin lira eder. Buna

(2)

teşeb-(büs diye mütalea etmek zarurîdir. Buradaki rakam-lar asgarî alınmıştır. Daha, müsait neticeler düşünmek

hayaldir. ı i b ;

Bu ölçüde fbir işin karşılığı olarak birde gelir ta-rafını inceliyelim: Her ortaktan ilk iştirâlk hissesi diye

1000 er lira, taksit olarak da 50 şer lira aldığımızı ve Kooperatifin teşekkülünden inşaatın başlaması za-manına kadar geçeceğini farzetitiğimiz 20 'ayda 50-şerden 1000 er lira ortak taksiti biriktiğini kabul edersek elimizde 2 şer bin liradan 1 00 bin lira top-lanmış para bulunacağını görürüz.

Bu takdirde ise arsa bedelini ödeyip şantiyeyi tesis ettiğimiz ve ilk malzeme iıhzaratını yaıp'tıjğımız zaman elimizdeki paranın tükendiğini görmekten daha tabiî bir hâdise olamayacaktır. Temel atma merasimini müteakip bir Bankaya baş vurmak ve yapılacak evleri ipotek ederek inşaatın gelişmesine tâbi S'tüasyonlarla istikrazda bulunmak (böyle hu-susî teşebbüslerin bugün için tek çaresidir. Halen bina üzerine ipotek muamelesi yapan Emlâk Banka-sı, Emniyet Sandığı gibi müesseseler inşaata kendi takdir ett'ği kıymet üzerinden ve yüksek faizlerle % 5 0 ikrazda bulunduğundan bizim misalimizdeki Kooperatife 300 bin liralık bir kredi açtığını, ve an-cak anahtar teslimi va.ziyet!nde bu paranın temamını

ödediğini kabul edersek inşaatın sonlarına yaklaştı-ğımız zaman paraca çok sıkıntı çekeceğimizi ve or-taklara tekrar müracaattan başka çaremiz kalmaya-cağını şimdiden kestirmek güç olmaz.

Ağır Banka borçlarını ileride senelerce ödeme, nrn 'ayrıca yıkım olduğunu ilâve edersek, bir çok ko-operatiflerde işe başladıktan bir müddet sonra teşek-kül maksadının değiştiğini ve esas ortakların, yerleri-ni daha varlıklı yeyerleri-ni ortaklara devretmek zorunda kaldıklarının sebeblerini daha kolay anlarız.

Buraya, kadar anlattıklarımız, az para ile ev yapmak meselesini bugünkü şartlar altında başarma-nın ne kadar zor ve adeta imkânsız olduğunu kısaca belirtmiş oluyor. Finansman işi yrpı Kooperatifçiliği-nin yalnız bir safhasıdır. Bilhassa bugünkü gibi, anor-mal ticarî ve iktisadî vaziyetlerin hakim olduğu bir zamanda, avrıca da malzeme tedarikindeki

zorluk-I

lar ve pahalılık unsurlarını ve hakikî Kalifiye yapı iş-çilerinin bulunmayışı isini yukarıda saydığımız müş-kilâta ilâve etmek icap eder.

Mesken davası v f l m r H->İ7i'm memlekete mahsus •bir sıkıntı teşkil etmpz. F^kat bn mesele başka mem-leketlerde gördiİCTİi, ıb?V e n i r k o l avbVlara mukabil biz-de henüz işlenmemiş üzerinbiz-de dm-ıdutî icap ebiz-den ted-birleri alınmamış bir mevzu halindedir.

Bilhassa az gelirli ailelerin ucuza mal olacak

evlere sahip olabilmesini sağlamak bugünün büyük zaruretlerindendir. Bir taraftan resmî daireler kendi memurları için ev yapmak üzere bütçelerinden tah-sisat ayırarak faaliyete geçerken, bir taraftan da hal-kın ev sahibi olabilmesini temin için bugünkü teamül-ler dışında olağanüstü tedbirteamül-ler düşünmelidir.

Bizde halen bir iki müessesenin ipotek sure tile para ikrazı şeklinde yapı sahibine yaptığı yardım ha-kikatte faydalı olmaktan çok uzaktır. Ev yaptıranlar bugün % 8 , 5 0 den % 1 2 ye kadar ağır faizleri kabul

etmek fedakârlığına katlanıyorsa, sırf muztar kaldı-ğından, ve başka hal şekli bulamadığındandır.

Bu hal ev inşası faaliyetinin asgarî hadde kal-masını ve mesken buhranının hiç bir zaman önlene-miyecek bir gelişme göstermesini mucip olmaktadır. Devlet tarafından vazifelendirilecek Emlâk, îş, Zira-at ve Belediyeler Bankaları gibi kuvvetli müesseseler bu ımevzu üzerinde bilgiye ve uzağı gören isabetli bir düşünceye dayanan etütler yaparak memleketin bu büyük ihtiyacını karşılamanın çarelerini

araştırmalı-dırlar. İcabında Merkez Bankası da bu müesseselere hususî krediler açmalıdır.

Şehirlerimizin şuurlu bir imarı temsil eden gü-zel ve Konforlu evlerle doluıp 'süslenmesi en büyük ve hakikî kıymet ve refah ifade edeceğinden banka-ların yeni ev inşaatına yatıracağı sermayelerin karşı-lığı her zaman için sağlam kalacaktır.

Bu vaziyete göre bugün inşaat karşılığı yapılan % 5 0 nisbetindeki ikraz hiç olmazsa yapı kooperatif-leri için °7o80 ne çıkarılmalı ve halen alınan yüklü

faizler yerine de uzun vadeli ve meselâ % 2 gibi ufak bir faizle iktifa edilmelidir.

Bu temenniler safiya.ne bir hayal mahsulü de-ğildir. Yabancı memleketlerde ev inşa etmek istiyen-lere bunlardan çok daha müsait yardımlar yapıld7

||ı-nı Türk İktisad Cemiyetinin neşriyatından anlıyoruz. Yapı Kooperatifler'ne paradan başka malzeme hususlarında da kolaylıklar göstermek, bugün yapıl-mayan, 'fakat yapılması gereken ve mümkün olan ehemmiyetli bir iştir. Taş, kum» çakıl, tuğla kireç ve kereste gibi belli başlı yerli malzemenin en yakın kaynaklardan tedarikine Vilâyetler, Hususî Muhase-bel er, Belediyeler ve işletmeler tarafından bol imkân-lar verTmeli, nakliyata yardım edilmeli; ince demir, cam, boru, fayans, s'hlhî tesisat malzemesi gibi yaban-cı menseli malzemeden yarım tarife üzerinden Güm-rük alınmalıdır. Yapılan evlerin mukadderatile yakın-dan alâka duvmalı. her makam kendi sahasına giren hususlarda daima kolaylıklar düşünerek ev yapan-ları teşvik etmelidir.

(3)

gün gelip tahakkuk etme sile mümkün olacaktır. Y o k -sa (bir ailenin yıllarca, dişinden tırnağından artırdığı paralar makul hadden fazla banka faizlerine; lüzum-suz ve elden ele bir kaç mütevassıttan geçmiş malzeme kârlarına yatmakta, devam edip gidecektir. Y a -huitta sıkıntıya düşen yapı sahibi veya Kooperatif,

evlerin kalitesinden fedakârlığa kalkışacaktır. H er

iki şıkta da memleket hesabına, yurtdaş hesabına, harcanan paraya ve emeğe yazıktır.

Ucuz ev yapmak endişesile avuç içi kadar od'u lar yapmak, kat yüksekliklerini 2,50 metreye indir-mek, duvarları yarım tuğla yapmaya kalkışmak, ha-tıl'sız, bağlantısız duvarlar üzerine çıtadan çatı kur-mak gibi uydurma, tedbirlere baş vurkur-mak Millî ser-veti heder etmekten başka ibir işe yaramayacak yan-lış 'hareketlerdir. Zaten evlerini zde gerek ebat ve

gerek inşa tarzı bakımından azamî fedakârlıklar

ya-pılmış, zevklerimiz cüceleşmiştir.

Ev yapmak, bu hususta iktisadî hareket e':mek, güç birikmiş bir parayı ziyan etmeden değer yere ya-tırmak, hem kendisi huzurla oturmak, hem yurdun şahsî servetine b r kıymet, medeni görünüşüne lehte bir ifade ilâve etmek... Bu dava büyüktür, umumîdir; memleket ölçüsündedir. Bu hususta duyulması icap eden endişeyi yalnız kendisine, başını sokacak bir dara teminine uğraşan aile reisi değil, hepimiz birlikte duy-malıyız. Mimarımız, iktisatçımız, idare adamımız, hepimiz alınacak faydalı tedbirleri bulmak ve tatbik etmekte rol 'alıp çalışmalıyız.

Aile cemiyetin, ev de memleketin temel taşları-dır. İyi düşünelim ve uzak görelim, büyük davaları büyük tedbirleri halletmesini bilelim.

A. MORTAS

(Muasır İngiliz ressamlaYı yazısından devam)

tir. Wadsworitih bilinen objelerin resimlerini keyfi bü-yüklükte ve samimî olmayan münasebetlerle deniz ve sema fonu üzerine sebih ve dakik bir şekilde yapar. D;îlha ziyade kullandığı kuvvetli renklerle heyecan ve fikirler uyandıran en tipik romantik bir sürrea-list te Sutherland'dır.

John Nash'ın büyük kardeşi Paul Nash başlan-gıçta kardeşi gibi Pastoral bir peyiza.jcı iken son 1 0 sene zarfında ilhamını sürrealizmde bulmuştur. Gay-ri tabiî, mutad olmıyan objeleGay-rin resmini basitleştiGay-ril- basitleştiril-miş bir realizm ile yapar ve odun, ıtaş veya çelik gibi cansız maddelere hemen hemen resimlerinde insanî bir haya,t verir.

ingiliz muasır ressamları hakkındaki bu kısa tet-kik, maalesef !bir çok büyük alâka uyandıran ressam-ları hariç bırakmıştır; fakat eserlerinden bah-setmiş olduğum ressamların hepsi şöhret sahibi

sanatkârlar olup resim koleksiyonu yapanlar tarafın-dan eserleri çok aranmaktadır. Piper, Wadsworth, Stanley Spenicer ve John Ns'sh gibi bir çokları İngil-terede veya hariçte harbin muhtelif safahatını tesbite Hükümet tarafından tavzif edilmişlerdir.

Umumiyet itibarile İngiliz ressamları Fransız ressamlarına naza.ran dîalha az entelektüeldirler; fakat diğer taraftan muhayyeleleri daha genişltir. Ayni farka ingiliz ve Fransız resim münekkitleri a.rasında da tesadüf edersiniz.

Fikrimce, geçen harple bu harp arasındaki müd-det zarfında Fransız ressamlığında ve o vakitler ve halen ingiliz ressamlığında görülen canlılık, Pa,ris ve Londradaki zeki tenkitlerle ve resim meraklıları

tarafından gösterilen devamlı alâkayla temin edil-miştir. Bunlar gelişmekte olan bir sanat için her mem-lekette bulunması icap eden iki başlıca şarlttır. Res-samlar boş sözlerle yaşayamazlar.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak, bu çalışmada ulaşılan sonuçlar doğrultusunda, para politikası sürprizlerine verilen tepki katsayılarının istatistiksel olarak anlamlı olmaları ve çok

Arsa sahibi davacılar ve davalılardan Halil Koç ile davalı yüklenici arasındaki 20.02.1998 tarihli sözleşme kat karşılığı inşaat yapımına ilişkin olup, noterde

[r]

İzâkî ’dir. Kâsımî mahlaslı biri tarafından derlenmiş bir şiir mecmuasında “ﻰﻗﺍﺫﺍ” / “İẕāḳī” mahlaslı bir şaire ait bazı şiirler vardır.

Bu sayıda yayınlanan makaleler, halk sağlığı hemşireliği, iç hastalıkları hemşireliği, çocuk sağlığı ve hastalıkları hemşireliği, hemşirelik esasları ve

Kırca ve Gürel, sermaye kaybına uğramış veya borca batık durumda bulunan şirketin devralan veya devrolunan şirket olabileceğini, ancak birleşmeye katılan diğer

Therefore in the current study, the effects of piperlongumine on three different leukemia cell lines: Jurkat, NB4 and MEC1 were investigated through MTT, caspase‑3

KFC Gıda firmamızda Hammadde Satın Alma Uzmanı olarak görev alan Tuncay Afacan, KFC Gıda’nın sözleşme altına aldığı müstahsillerin ürün grubuna göre, teslim