• Sonuç bulunamadı

Pop Sanat zın Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalında Eğitim Gören Öğrencilerin Grafik Derslerine Yansıması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pop Sanat zın Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalında Eğitim Gören Öğrencilerin Grafik Derslerine Yansıması"

Copied!
126
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

POP SANAT ’IN GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ RESĠM-Ġġ EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALINDA EĞĠTĠM

GÖREN ÖĞRENCĠLERĠN GRAFĠK DERSLERĠNE YANSIMASI

ÖZLEM SOMUNCU

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

GÜZEL SANATLAR EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALI RESĠM-Ġġ ÖĞRETMENLĠĞĠ BĠLĠM DALI

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

(4)
(5)

i

TELĠF HAKKI ve TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren (12) ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı : Özlem Soyadı : Somuncu

Bölümü : Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Resim – İş Eğitimi İmza :

Teslim tarihi :

TEZĠN

Türkçe Adı : Pop Sanat ‟ın Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalında Eğitim Gören Öğrencilerin Grafik Derslerine Yansıması

İngilizce Adı : The Reflection of Pop Art on The Graphic Lessons of The Students Being Educated ın The Art Education Department of Gazi Education Faculty Fine Arts Department Essence

(6)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin şahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Özlem Somuncu İmza: ………..

(7)

iii

JÜRĠ ONAY SAYFASI

Özlem Somuncu tarafından hazırlanan “Pop Sanat‟ın Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalında Eğitim Gören Öğrencilerin Grafik Derslerine Yansıması” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı‟nda Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

DanıĢman: (Prof. Dr. Alev KURU)

(Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi) …………

BaĢkan: (Prof. Dr. Serap BUYURGAN)

(Görsel Sanatlar ve Tasarımı Bölümü, Başkent Üniversitesi) …………

Üye: (Doç. Dr. Meltem KATIRANCI)

(Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi) …………

Tez Savunma Tarihi: 14 / 07 / 2016

Bu tezin Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Resim-İş Öğretmenliği Ana Bilim Dalı‟nda Yüksek Lisans tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Ülkü Eser Ünaldı

(8)

iv

Vaktinden önce olan her şeyin yeterince olgunlaşmamış olduğunu öğreten minik yeğenime…

(9)

v

TEġEKKÜR

Bu tezin hazırlanma sürecinde, bilgi ve deneyimleriyle beni aydınlatan, anlayışını, ilgi ve desteğini esirgemeyen tez danışmanım Prof. Dr. Alev KURU‟ ya, araştırma öncesi ve sonrasında desteklerini esirgemeyen, bana atölyesinin kapısını sonuna kadar açan hocam Dr.Osman ÇAYDERE‟ ye, araştırmanın eğitimle ilgili tüm konularında bana destek olan, maillerimle bıktırdığım hocam Doç. Dr. Seyit ATEŞ‟e, tezin değerlendirilmesi aşamasında değerli fikirleriyle katkı sağlayan hocalarım, Prof. Dr. Serap BUYURGAN ve Doç. Dr. Meltem KATIRANCI‟ ya ve başlangıçtan bu yana olumlu yaklaşımları ile beni hiç yalnız bırakmayan, yüreklendiren burada ismini sayamayacağım hocalarım ve arkadaşlarıma, maddi ve manevi her türlü desteği esirgemeden, her halime sabır gösteren aileme çok teşekkür ediyorum.

(10)

vi

POP SANAT ’IN GAZĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ GÜZEL SANATLAR

EĞĠTĠMĠ BÖLÜMÜ RESĠM-Ġġ EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALINDA

EĞĠTĠM GÖREN ÖĞRENCĠLERĠN GRAFĠK DERSLERĠNE

YANSIMASI

Yüksek Lisans

Özlem Somuncu

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ

EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

TEMMUZ, 2016

ÖZ

Bu araştırma yükseköğrenim gören öğrencilerin kendi çalışmalarını eleştirel düzeyde yorumlamasını sağlayacak olması bakımından önemlidir. Araştırma, Grafik Tasarım Derslerinde Pop Sanat ve diğer sanat akımlarının uygulanışı bakımından öğrencinin kendisini değerlendirmesini sağlamıştır. Bu amaçla araştırma 2015-2016 eğitim öğretim yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalında eğitim gören 4. sınıf öğrencilerini kapsamaktadır. Deney ve kontrol grubu olmak üzere iki grupta toplamda 20 kişiyle yürütülmüştür. Karma yöntem ile hazırlanan bu çalışmanın nitel boyutunda, gözlem formu ile değerlendirme ve görüşme teknikleri kullanılmış ve elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırmanın nicel boyutunda ise deneysel desenlerden “son test kontrol gruplu desen” modeli kullanılmıştır. Deney ve kontrol grupları arasında anlamlı bir farkın olup olmadığını tespit etmek amacıyla, t testinin parametrik olmayan Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde, öğrencilerin Pop Sanat‟ın Grafik Tasarım Derslerine yansıdığı görüşünde oldukları görülmektedir. Pop Sanat Derslerinin uygulandığı deney grubu öğrencilerinin çalışmaları, kontrol grubu öğrencilerinin çalışmalarına göre daha fazla Pop Sanat özellikleri taşımaktadır.

Anahtar Kelimeler : Sanat, Pop Sanat, Grafik Eğitimi Sayfa Adedi : 107

(11)

vii

THE REFLECTĠON OF POP SANAT ON THE GRAPHĠC LESSONS

OF THE STUDENTS BEĠNG EDUCATED IN THE ART EDUCATĠON

DEPARTMENT OF GAZĠ EDUCATĠON FACULTY FĠNE ARTS

DEPARTMENT ESSENCE

M.S. Thesis

Özlem Somuncu

GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES

JULY, 2016

ABSTARC

This research is important due to the fact that it will enable higher education students to interpret their own design at a critical level.This research will enable the students to evaluate themselves In terms of the implementation of Pop sanat and other art movements.With this aim,the 4th grade students being educated in The Art Education Department of Gazi University Gazi Education Faculty were included in this research.It was conducted with two groups of about 20 people in total as experimental and control groups. In the qualitative dimension of this study prepared with the mixed method, observation form with assessment and interviewing techniques were used and the data obtained were analyzed with content analysis method. As for the quantitative dimension of the study, experimental designs of “final test pattern with control group” model was used.In order to determine whether there is a significant difference between the experimental and control groups, nonparametri Mann-Whitney U test of T test was used. When the results of the study were evaluated generally, it was seen that the participants had the view of that Pop Sanat had been reflected to the graphic design courses.The designs of the students in the experimental group having Pop Sanat classes had more Pop Sanat features,compared to the students in the control group

Key Words : Art, Pop Sanat, Grafic Education Page Number : 107

(12)

viii

ĠÇĠNDEKĠLER

ĠÇĠNDEKĠLER ... viii

TABLOLAR LĠSTESĠ ... xi

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... xii

SĠMGELER VE KISALTMALAR LĠSTESĠ... xiv

BÖLÜM I... 1 GĠRĠġ ... 1 1.1.Problem Durumu... 1 1.1.1.Alt problemler ... 7 1.2.AraĢtırmanın Amacı ... 7 1.3.AraĢtırmanın Önemi ... 8 1.4.Tanımlar ... 8 BÖLÜM II ... 11 ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR ... 11 BÖLÜM III... 14 KAVRAMSAL ÇERÇEVE... 14 3.1.Kültür ... 14 3.1.1.Popüler Kültür ... 14

3.2. Tarihsel Süreç Bağlamında Pop Sanat ... 16

3.2.1. Richard Hamilton ... 24

(13)

ix 3.2.3. David Honkey ... 26 3.2.4. Eduardo Paolozzi ... 27 3.2.5. Andy Warhol ... 28 3.2.7. Jasper Johns ... 31 3.2.8.Roy Lichtenstein ... 33

3.3.Türkiyede Pop Sanat ... 34

3.4.Grafik Tasarım ... 38

3.4.1.Grafik Tasarımın Tarihi ve Sanat Eğitiminde Yeri ... 40

BÖLÜM IV ... 51

YÖNTEM ... 51

4.1.AraĢtırmanın Modeli ... 51

4.2.ÇalıĢma Grubu ... 52

4.3.Verileri Toplama Teknikleri ... 53

4.3.1.Ölçme Araçları ... 53

4.3.2.Gözlem Formu ... 54

4.3.3.GörüĢme Formu ... 57

4.4.Uygulama Süreci ... 58

4.5.Verilerin Analizi ve Yorumlanması ... 59

BÖLÜM V ... 61

BULGULAR ve YORUMLAR ... 61

5.1.Birinci Alt Probleme ĠliĢkin Bulgu ve Yorumlar ... 64

5.2.Ġkinci Alt Probleme ĠliĢkin Bulgu ve Yorumlar ... 67

5.3.Üçüncü Alt Probleme ĠliĢkin Bulgu ve Yorumlar ... 72

5.4.Dördüncü Alt Probleme ĠliĢkin Bulgu ve Yorumlar ... 81

BÖLÜM VI ... 82

SONUÇ VE ÖNERĠLER ... 82

(14)

x

6.2.Öneriler ... 84

KAYNAKLAR ... 85

EKLER ... 94

EK 1. Deney Grubu ÇalıĢmaları ... 95

EK.2. Kontrol Grubu ÇalıĢmaları ... 100

EK.3. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim – ĠĢ Ana Bilim Dalı Uygulama Ġzin Belgesi ... 105 EK 4. Sanat Alanında YapılmıĢ Olan Karma Sanat Etkinliği Katılım Belgesi . 107

(15)

xi

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1 Deney ve Kontrol Grubu Çalışmaları Değerlendirme Formu...55

Tablo 2 Pop Sanat Değerlendirme Rubriği ... 56

Tablo 3 Görüşme Soruları ... 58

Tablo 4 Deney ve Kontrol Grubu Görüşme Formları İçerik Analizi Dağılımı ... 61

Tablo 5 Deney Grubu Çalışmalarında Çok Görülen Pop Sanat Özellikleri Dağılımı ... 64

Tablo 6 Deney Grubu Çalışmalarında Çok Görülen Pop Sanat Özellikleri Dağılımı ... 65

Tablo 7 Kontrol Grubu Çalışmalarında Görülen Pop Sanat Özellikleri Dağılımı ... 66

Tablo 8 Deney ve Kontrol Grubu Görüşme Formları İçerik Analizi Dağılımı ... 71

Tablo 9 Deney ve Kontrol Gruplarının Son Test Puanlarına İlişkin Man Whitney – U Testi Analiz Sonuçları ... 81

(16)

xii

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

Şekil 1. Sgt. Peppers Heart Club‟s Band. ... 18

Şekil 2. Günümüz evlerini bu kadar farklı ve çekici yapan nedir? ... 25

Şekil 3. Sgt. Peppers Heart Club‟s Band 1. ... 26

Şekil 4. Büyük atlayış. ... 27

Şekil 5. Zengin bir adamın oyuncağıyım ... 28

Şekil 6. Kafatası. ... 28

Şekil 7. Gold Marilyn Monroe. ... 29

Şekil 8. Campbell çorbaları ... 31

Şekil 9. Mick Jagger... 31

Şekil 10. Three flags ... 32

Şekil 11.White flag ... 33

Şekil 12. Figures in landscape ... 34

Şekil 13. Whaam!. ... 34

Şekil 14. Montaj 4 ... 36

Şekil 15. Unknown person. ... 36

Şekil 16. Viva Che ... 37

Şekil 17. Doğal harikalar ya da fetiş nesneler ... 38

Şekil 18. İlk resimli basma kitabı. ... 41

Şekil 19. Alfabe posteri. ... 42

Şekil 20. Roman kapağı ... 43

Şekil 21. Sigara afişi ... 43

Şekil 22. Afiş çalışmaları. ... 45

Şekil 23. THY reklamı – 1950‟lerde afiş çalışması. ... 45

Şekil 24. Teaser afiş tasarımı ... 45

Şekil 25. Dergi kapağı ... 47

(17)

xiii

Şekil 27. Afiş, Erkmen ... 48

Şekil 28. Dergi kapağı ... 49

Şekil 29. Kültürel afişler ... 49

Şekil 30. Reklam çalışması. ... 49

Şekil 31. D1 ... 95 Şekil 32. D2 ... 95 Şekil 33. D3 ... 96 Şekil 34. D4 ... 96 Şekil 35. D5 ... 97 Şekil 36. D6 ... 97 Şekil 37. D7 ... 98 Şekil 38. D8 ... 98 Şekil 39. D9 ... 99 Şekil 40. D10 ... 99 Şekil 41. K1 ... 100 Şekil 42. K2 ... 100 Şekil 43. K3 ... 101 Şekil 44. K4 ... 101 Şekil 45. K5 ... 102 Şekil 46. K6 ... 102 Şekil 47. K7 ... 103 Şekil 48. K8 ... 103 Şekil 49. K9 ... 104 Şekil 50. K10 ... 104

(18)

xiv

SĠMGELER VE KISALTMALAR LĠSTESĠ

(19)

1

BÖLÜM I

GĠRĠġ

1.1.Problem Durumu

İnsanın hayal gücünün ve yaratıcılığının bir ifadesi olan sanat, bireyin duygularını dışa aktarması ve bu duyguları aktarmada evrensel bir dil yaratabilmesidir. Kullanılan bu evrensel dili yaratan birey, öncelikle kültüründen beslenir ve sonrasında da pek çok kültürü, yarattığı sanat ile harmanlayarak estetik bir şekilde izleyiciye sunar.

Sanat, Arapça “sana‟ a” fiilinden türeyen, çeşitli ansiklopedilerde değişik şekillerde tarif edilmekle birlikte “insanların gördükleri, işittikleri, hissettikleri ve hayal ettikleri olayları ve güzellikleri, insanlarda estetik bir heyecan uyandıracak tarzda ifade etmesi” olarak tanımlanmaktadır (Çam, 1999). Sanat, bireyin özgürleşmesi, ruhun maddeye dönüşmesi olarak görülmektedir. Bireyi diğer insanlardan farklı kılan, ortak değerlerde buluşturan bir varlık olan sanat; evrensel bir araç, sözlü veya sözsüz bir ifade biçimi olarak ifade edilebilir (Buyurgan ve Mercin, 2010).

Sanat insanlık tarihi boyunca çeşitli şekillerde var olmuştur. İnsanoğlunun kendini geliştirmesi ve değişerek gelişen yaşamıyla birlikte sanat da değişmiş adeta üretildiği toplumun yaşam biçimi, inanç sistemi, gelişmişlik düzeyi gibi özelliklerini yansıtan bir ayna olmuştur. Sanat en başta büyü, tılsım, dinsel öğreti, Tanrı veya Tanrılara saygı, Tanrıların güç ve ihtişam göstergesi halindeyken zamanla toplumların gücünü ve azametini belgeleyen bir araç haline gelmiştir. Sanat aracılığıyla tarihe ismini kazımış medeniyetler bugünün şartlarında bile insanları şaşkına çeviren eserler üretmiş ve kültürlerini yüzyıllar sonrasına taşımayı başarmışlardır (Bulut, 2014).

Özsoy (2010)‟ a göre “Sanat kavramı genellikle plastik veya görsel sanatlar anlamında kullanılır. Adı ister plastik, ister görsel olsun tüm sanatların ortak özelliği ise

(20)

2

özgünlüğünün yakalanması, hoşa giden bağlantılar oluşturma çabası olarak tanımlanmaktadır” (s. 52).

Read (2014) “Sanatın Anlamı” isimli çalışmasında, Sanat teorisi şu düşünce ile başlamalıdır demektedir; “İnsan, duyularının önüne konan şeylerin biçimine, yüzeyine ve kütlesine göre davranır. Eşyanın biçim yüzey ve kütlesinin belli ölçülere göre düzenlenmesi hoşumuza gider, böyle bir düzenin eksikliği ise ilgisizlik ve hatta büyük bir sıkıntı ve tiksinti verir. Güzellik duygusu hoşa giden bağlantılar duygusudur. Çirkinlik duygusu da bunun tersidir” (s. 2).

İnsanlık tarihiyle ilgili olarak bu güne kalan en önemli kültür varlıkları, ilkel mağara devri insanlarına dayanan, görsel iletişimin başlangıcı olarak tanımlanan simgeler ve resimlerle iletişim kurma, yaşamı paylaşma durumlarıdır. M.Ö. 15000 li yıllardan bizlere kalan verilerde, eski mağara resimleri o dönemin insanlarının gördüklerini anlayıp, resmederek çevresindekilere aktardığını göstermektedir (Bilgili, Ketenci, 2006). Paleolitik kültürden başlayarak günümüze kadar bilinen tüm kültür dönemleri boyunca sanat ve sanatçıların toplumlarda öncü ve yönlendirici olarak yer aldığı görülmektedir. Avrupa‟da Rönesans ile başlayan ve yaklaşık dört yüz yıllık bir dönem içinde yayılarak süren aydınlanma çağı sonucunda, siyasal ve düşünsel platform da 18. yy da yaşanan Fransız ihtilali ile önemli bir devrim geçirmiştir. İnsan bilincinde etki gücü bilinen sanat, değişim dönemlerinde bazen siyasi ve dini otoritelerin propaganda aracı olarak kullanılmış, bazen de bilimsel gelişmelerle desteklenerek yeni ortamlarda çağdaş haliyle boy göstermiştir (Tuğal, 2012). Sanat, tarihi boyunca çeşitli şekillerle var olmuş ve insanın kendisini ifade etmesinde önemli bir görev üstlenmiştir. Bir zamanlar adı “Sanat” veya “Grafik Tasarım” olarak anılmasa da sanatın eskiden beri bir iletişim görevi gördüğü açıktır. Günümüzde ise hayatımızın büyük bir parçası hâlini almıştır.

Becer (2008)‟ e göre “Grafik Tasarım görsel bir iletişim sanatıdır. Birinci işlevi de, bir mesaj iletmek veya bir ürün ve hizmeti tanıtmaktır. Grafik Tasarım terimi ilk kez 20. yüzyılın ilk yarısında kalıplara oyularak yazılan ve çizilen ve daha sonra da çoğaltılmak üzere basılan görsel malzemeler için kullanılmıştır. Teknoloji geliştikçe, sadece basılı malzemeler değil; film aracılığıyla perdeye yansıtılan, video ile ekrana gönderilen ve bilgisayar yardımıyla üretilen görsel malzemeler de grafik kapsamı içine girmiş ve bu terimin anlamı oldukça gelişmiştir” (s. 33). 21. yüzyıl sanat dünyası günümüz şartlarında oldukça değişmiş ve pek çok kavramı içerisine almaya başlamıştır. Sanat kavramının algılanışı da bu yönde değişmeye başlamıştır.

(21)

3

Bir tasarım çağı olan günümüzde, çevremiz, üstümüz, başımız, ruhumuz, sinirlerimiz ve cinselliğimiz baştan sona ve daha etkili tasarlanmaktadır. Ne düşünüyoruz, ne konuşmalıyız, ne hissetmemiz ve ne hissedeceğimiz bile tasarlanan şeyler arasındadır. Baştan aşağı nesnelliğimiz artık bir tasarım nesnesidir (Artun, 2012). İnsanlar karşısındaki insanları etkilemek, kendisini anlatabilmek, düşüncelerini ifade edebilmek ve insanları kendisi gibi düşünmeye ikna etmek amacıyla iletişim kurmakta ve sanatı da buna aracı etmektedir. Çevremizde gördüklerimiz, yaşam tarzımız kısacası kültürümüz bizi her şeyiyle etkilemektedir.

Kültür konusunda pek çok tanımlama yapılmıştır. Kültür bir toplumun maddi ve manevi değerlerinin tümü olarak kabul edilmektedir. Diğer taraftan kültür bir toplumun yaşama biçimi, değer yargıları ve inanç sistemi olarak da tanımlanmaktadır. Kültür konusunda Tylor‟ un tanımı ise şöyledir; “Kültür, bilgi, inanç, sanat, ahlak, hukuk ve geleneklerle insanın toplumun bir üyesi olarak kazandığı tüm yetenek ve alışkanlıklardan oluşan bir bütündür” (Küçükahmet, 2009). Balcı ise (2010) kültürü, “Toplum, alt yapı ve üst yapı kurumlarından oluşmuştur. Kültür, bir toplumun duyuş ve düşünüş birliği sağlayan değerlerinin tümüdür. Toplumun alt yapı kurumları (ekonomi) maddi kültürü, üst yapı kurumları da (eğitim, din, ahlak, politika, hukuk, sanat) manevi kültürü meydana getirmektedir. Sanat bir üst yapı kurumu olarak toplumsal yapı içindeki yerini almaktadır” sözleriyle ifade etmiştir (s. 102). Geçmişten bu güne baktığımızda kültürün toplumsal değişimlerle birlikte değiştiği görülmektedir. Günümüz kültürü ise 1960‟lardan bu yana Popüler kültür olarak anılmaktadır.

Popüler kültür en genel anlamda, yaygın olan, geniş kitlelerce benimsenmiş, halkın özümsediği kültür olarak tanımlanmaktadır. Endüstri devrimi sonrasındaki daha çok kentsel biçimiyle Popüler kültür veya kitle kültürü olarak “eğlence” ve “halk için sanatın” taraftar bulması ise, 19. yüzyıl sonu ile 20. Yüzyıl başı, popülist hareket dönemine rastlamaktadır. Popüler kültür, Sanayi Devrimi sonrası daha çok toplumun altyapısını oluşturan geniş kitleler için 'yaratılmış' bir yapılanmadır ve arkasında kitle endüstrisi ve medyanın gücünü barındırmaktadır (Akad, 2008).

Sanayi devriminden sonra büyük bir değişim yaşayan toplum, 20. Yüzyıl itibariyle bilimsel, sosyal, politik, ekonomik, teknolojik ve kültürel anlamda yeni bir yapılanmaya başlamıştır. Işık ve evrensel yapısı hakkında keşfedilen ve öne sürülen kuramlar, birey ve toplumun bakış açılarını değiştirmeye başlamıştır. Yüzyılın başında itibaren hızla değişen

(22)

4

ve çeşitlenen felsefi akımlar, politik görüşler, yaşanan ekonomik krizler, bilim ve teknoloji alanında ortaya çıkan yenilikler ve dünya savaşları, etkilerini özellikle 1950 sonrasında çarpıcı bir biçimde göstermeye başlamıştır. 2. Dünya savaşı sonrası büyük bir yıkım yaşayan insanlık, başta Avrupa olmak üzere, kendini yenilenme ve toparlama sürecine sokmuştur (Tuğal, 2012). Sanat alanında ise 20. yüzyıl avangart akımları bunun en büyük göstergesi olmuştur. Fovizm, Kübizm, Ekspresyonizm, Dada ve Pop Sanat gibi akımlar klasik sanattan kendini sıyırmış ve farklı bir dünyada yaşandığını net bir biçimde ifade etmiştir.

ABD sanatın merkezi olmaya başladığı yıllarda, ABD‟de yeni galeriler, yeni dergiler, yeni okullar açılmış; yeni bir “sanat ortamı” şekillenmeye başlamıştır. Clement Grenberg‟e göre Amerikan sanatının gelişimindeki baş aktörlerden biri olan Peggy Guggenheim‟ın (1898-1979) genç Amerikalı ressamların sergilerine yer veren Art Of This Century galerisinin 1943‟te açılmasının ardından New York sanat sahnesinde birçok yeni galeri ortaya çıkmış ve 1950‟li yıllara gelindiğinde New York‟taki galeri sayısı 50‟yi bulmuştur. Bütün bu mekânlar bir yandan Avrupa‟nın modern sanatçılarının eserlerini sergilerken, yenilikçi Amerikalı sanatçıların sergilerine de yoğun bir biçimde yer açmışlardır (Antmen, 2009). Dönemin şartlarından dolayı, 1950‟ li yıllarda ABD hükümeti sanatçılarını maddi olarak desteklemiştir. Galerileri artırmış, çoğalan galeriler sanatçıların eserleriyle dolmuştur. ABD her konuda merkez olmaya başlamış, sanat merkezi unvanını da Paris‟ in elinden almıştır. Soğuk savaşın ardından gelişen bu değişimler sonucunda sanatı ve sanatçıyı desteklemek için Federal Sanat Projesinin yürürlüğe konması ABD‟nin bilinçli bir sanat politikası izlediğini göstermiştir (Lynton, 2006).

II. Dünya savaşı sürecinin ve sonrasının oluşturduğu siyasi, toplumsal, psikolojik sonuçlar ve ABD‟nin yeni liberal ekonomisinin yarattığı sonuçlar incelendiğinde, dünyanın yeniden şekillendiğini görmek kaçınılmazdır. Pek çok değişikliğin olduğu, özellikle savaşın galibi ABD‟nin kendi yaşam kültüründen sanatına kadar her şeyini Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyaya yaymaya çalıştığı bilinmektedir. Sanatsal anlayışla, özellikle Batı dünyasının savaş öncesinin aydın, entelektüel tabakasının yok edildiği, sanatın terk edilmeye zorlandığı ve bunun toplumda büyük yankı yarattığı kabul edilmektedir (Turani, 2013).

II. Dünya savaşı sonrası endüstriyel yeni bir kent kültürüne dayalı, sıradan bireyi hedef alan sanat anlayışları oluşmaya başlamıştır. Bu yeni kent kültürüne dayalı sanat,

(23)

5

endüstriyel kentin sokaklarında yaşan bireylerin kapsayan Pop Sanattır. Popüler kültür ve sanatının, endüstriyel kültürün oluşturduğu kitle iletişim araçlarının yarattığı yeni kent ortamını da biçimlendirdiği görülmektedir (Turani, 2013). Bu sanat akımı birbirinden bağımsız olarak New York ve Londra‟da 1950‟lerde ortaya çıkmış, 1960‟ların sonlarına kadar gözde bir avangart akım olarak anılmıştır.

Amerika kültürüyle beslenmiş olan Pop Sanat, uluslararası sanat ortamında ilk kez kendini duyurmuş olan Soyut Dışavurumculukla savaşmak zorunda kalmıştır. Pop akımının tutmasının nedenlerinin kolay anlaşılabilir olduğunu iddia eden eleştirmenler, Pop Sanat‟ın bir sanat olmadığını da sert bir şekilde dile getirmişlerdir. Pop, tüketim kültürü ve reklamı adeta yüceltir, imgeleri yüksek veya alt kültür diye ayırt etmeksizin ele alır. Tüm tepkilere rağmen Pop Sanat hızla 1960‟lara damga vuran bir akım haline gelmiştir. Özünde tüketim kültürü olduğu ise görmezden gelinmiştir (Antmen, 2009). Bu dönemde kaygı ve korkularından kurtulan dünya, yeni sanat fikirleriyle donanmaya hazırdır. Popüler kültürden, gündelik hayattan ve sıradan şeylerden oluşan Pop Sanat etkisini medyanın da desteğiyle uzun süre korumuştur.

Pop Sanatçıları, elit kesimin beğenisine yönelik tüketme biçimleri arasındaki ayrımları yok ederken öncelikle hazır imgelerden yararlanmışlardır, izleyicinin gündelik yaşamının bir parçası olan nesneleri iki boyutlu yüzeylere aktarmışlardır. Coca Cola şişelerinden konserve kutularına, sigara paketlerinden hamburgerlere çok çeşitli yiyecek içecek malzemesini ele almış, özellikle Amerikalı tüketicinin gündelik yaşamın sıradan nesneleri, sanatsal bir bağlam içinde yeni anlamlar kazanmıştır. Reklamlar, afişler, çizgi romanlar ve filmlerle, özellikle de Hollywood endüstrisiyle yakından ilgilenen Pop Sanatçılar için bir dönemin popüler film yıldızları da vazgeçilmez bir esin kaynağı olmuştur. Marilyn Monroe ve birçok ünlü kadının, Pop Sanatçıların yapıtlarında tarihe geçmiştir. Kadın imgesi Pop Sanat‟ın başlıca konularından birisi olmuş ve cinsellikle yüklenmiştir, seyirlik bir nesne halini almıştır (Antmen, 2009).

Hiçbir toplum aynı kalamaz, her toplumda sürekli olarak bir, değişme ve gelişme görülmektedir. Toplumsal davranışlar, toplumsal yapılar, sistemler, kurallar ve sanat kaçınılmaz bir değişme süreci içerisindedir. Bilim ve beraberinde kültürde değişir çünkü toplumsal şartlarla kültür iç içe ve bağlantılıdır. Günlük yaşantımızın bir parçası olan ve grafik sanatlar olarak anılan sanat ile saf sanat arasındaki farkı ortaya çıkaran tam olarak

(24)

6

popüler sanattır. Günümüz koşullarında sanat, sadece bilim ve teknolojiye uyum sağlama kaygısında değil, aynı zamanda sanatçı bireyselliğini ortaya çıkarma çabasındadır.

Becer (2008)‟ e göre “Tasarımcı güncel bir bilgiyi, çağdaş bir beğeni anlayışı içinde ve yeni çağdaş araç ve malzemelerde sunmak zorundadır. Bu nedenle de yeni eğilimleri, teknolojik buluşları ve yaşadığı dönem içinde tartışılan sanatsal, felsefi, politik, sosyolojik

vb. sorunları yakından izlemelidir” (s. 34). Günümüzde kitle üretim ürünlerinin

tüketicilerce talep edilmesini sağlamaya yönelik olarak yeni kitle iletişim biçimleri ortaya çıkmış ve hızla gelişmiştir. Grafik ve tasarım uygulamaları hem üretilen ürünlerinin içerik yapılanmasında, hem de tüketiciye yönelik reklamların içeriklerinin geliştirilmesinde hızla kullanılmaya başlanmıştır ( Ketenci ve Bilgili, 2006).

Yaratıcı bir birey çevresini ve dünyasını çok yönlü ve etkileşim içerisinde görüp algılayabilir. Çevresini doğru olarak algılayabilen, gördüklerinden yaşadıklarından kendisi ve çevresi için anlam çıkarabilen bir kişi çağın yaşam gerçeklerini daha kolay değerlendirebilir ( Aral, 1999). Günümüz sanatı da tüm bu teknolojik unsurlarla donanmış ve uygulaması kolaylaşmıştır. Yüzyılın şartları göz önünde bulundurulduğunda, kapitalist sermayenin ve üretimin sanatın gücünden faydalanması zorunlu olmaktadır. Sanatın reklam ve pazarlama taktiği amaçlı, hayatımıza belki de en çok girdiği yer olan Grafik Tasarımın, günümüz şartlarında eğitimdeki önemini de artırmaktadır. Türkiye‟de Güzel Sanatlar Eğitimi veren pek çok üniversite Grafik Tasarım eğitimi vermektedir.

Yıldız (2012) “Ülkemizin geleceğini şekillendirebilmek için; bağımsız düşünebilen, düşündüğünü paylaşma adına özgüveni yüksek, problem çözme yeteneği gelişmiş, bilgiyi yapılandıran, yapılandırdığı bilgiyi sosyal yaşantısında kullanabilen, görsel okur- yazarlığı ve estetik değer yargıları gelişmiş nitelikli bireylere ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacın giderilmesinde eğitimin her kademesinde etkili öğrenme ve öğretme yöntemlerinin uygulanması gerekmektedir” (s. 4). Sözleriyle eğitimin önemini vurgulamaktadır.

Sanat eğitimi alan bireyler ve Resim- İş öğretmeni adayları, toplumsal gelişmeye yapacakları katkılar düşünülerek; aydınlanmanın doğrultusunda gerçekçi, duygulu, felsefesi ve hedefleri olan, yaratıcı kişiler olarak yetiştirilmelidir. İşte bu noktada onlar için yeterli atölye çalışmalarında sağlanacak, demokratik ve hümanist ortamın verimliliği unutulmamalıdır. Bundan noksan yetiştirilmiş öğretmenin, sanata duyarlı, kültürlü, sevgi dolu, olumlu bakış çizgisini yakalamış, üretken ve sosyal olması beklenemez. Hedef, düşünmenin, araştırmanın, yaratmanın benimsenmesi olduğu kadar, hümanizmi ön plana çıkaran, bir eğitim sistemi olmalıdır (Bulut, 2001).

(25)

7

Bu gün Grafik Tasarım Dersleri bütün bu değişim ve gelişmelerin farkında olarak yapılmaktadır. Öğrenci her yeni gün gelişen grafik programlarını öğrenmeli, baskı çeşitlerini bilmeli ve bir tasarım yaparken sanatsal tasarım elemanlarını göz önünde bulundurmalıdır. Geçmişten bu güne kadar olan sanat akımlarını bilerek ve çalışmalarını da sanattan kopmaksızın bu öğelerden faydalanarak yapmalıdır. Bu anlamda Grafik Tasarımın günümüz sanatı olduğu açıktır. Pop Sanat‟ın da ana temasının popüler kültür, yani günümüzle ilgili olduğu düşünülürse Grafik Tasarım Derslerinde Pop Sanat‟ın izlerinin görüleceği öngörülmektedir.

Günümüz sanat kuramları ve estetik değerlerle birlikte, 20.yy sonrası sanat yapıtlarının bilinmesi, anlaşılması ve yorumlanmasına yönelik bir sanat eğitiminin nasıl olması gerektiği ve yükseköğretim kurumlarında grafik eğitiminin günümüz sanatıyla beraber nasıl harmanlanacağı konusu bir problem durumu olarak görülmektedir. Ayrıca Grafik Tasarım eğitimi alan öğrencilerin kendi çalışmalarını sanatsal açıdan değerlendiremiyor olduğu düşüncesi problem durumu olarak tespit edilmiştir.

Bu araştırma, “Pop Sanat‟ın Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalında Eğitim Gören Öğrencilerin Grafik Derslerine Yansımaları Nedir?” sorusuna cevap aramaktadır.

1.1.1.Alt problemler

1. Grafik Tasarım Derslerinde deney ve kontrol grubu öğrenci çalışmalarında hangi Pop Sanat özellikleri ortaya çıkmaktadır?

2. Grafik Tasarım Derslerinde deney ve kontrol grubu öğrencilerinin Pop Sanata ilişkin görüşler nelerdir?

3. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin, yapmış oldukları çalışmalarına ilişkin görüşleri nelerdir?

4. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin çalışmaları arasında anlamlı bir fark var mıdır?

1.2.AraĢtırmanın Amacı

Günümüzde gelişerek değişen teknolojik koşullar ile şekillenen dünya ve algısal değişimler teknolojiyi yakından takip eden sanatçıların sanatsal yaratı ürünlerinde ortaya

(26)

8

konulmaktadır (Çokokumuş, 2013). İletişim çağında popüler kültürün izleri hayatın her yerinde görülmekte, sokakta reklam panolarında, TV de, sinemada, sanatta hayatın her yerinde farkında olunsa da olunmasa da yer almaktadır.

Alanda yapılmış olan çalışmalar incelendiğinde Pop Sanat ve Grafik Sanatların ayrı ayrı değerlendirildiği görülmektedir. Yükseköğrenim düzeyinde Pop Sanat‟ın Grafik Derslerinde uygulanabilirliği, uygulanıyorsa bilinirlik düzeyi nedir bilinmelidir.

Araştırma yükseköğrenim gören öğrencilerin çalışmalarını eleştirel düzeyde yorumlamalarını sağlayacak, çalışmalarını Pop Sanat açısından değerlendirecek olmaları

bakımından önemlidir. Bu çalışmadan elde edilen verilerle konu hakkında neler

yapılabileceği tespit edilecektir.

1.3.AraĢtırmanın Önemi

Pop Sanat‟ın grafik eğitimindeki yerini açıklayan bir araştırmanın ele alınmamış olması, böyle bir çalışmanın gerçekleştirilmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Yürütülecek çalışmada, kavramsal çerçeveyi oluşturmak amacıyla Pop Sanat‟ın içeriği araştırılacak bilinen özellikleri ortaya konacaktır. Bunların grafik eğitimindeki bilinirliği ve yerine ilişkin öğrenci görüşleri edinilecektir. Sanat eğitimi alan öğrencilerin, Pop Sanat hakkında ve oluşturdukları çalışmaları üzerine düşünme ve tartışma olanağı yaratmak istenmektedir. Sanatsal üretimler, popüler kültürün getirdiği değişimler ve bu değişimler doğrultusunda gelişen grafik eğitimi içinde Pop Sanat‟ın yeri ve önemi vurgulanmak istenmektedir. Ayrıca konuyla ilgili araştırma yapmak isteyenlere kaynak oluşturması, yeni görüşler ve tartışma ortamı yaratması ve grafik eğitiminde yapılabilecek yeniliklerin ne yönde olması gerektiğine yönelik ayna tutması bakımından önem taşıdığı düşünülmektedir.

1.4.Tanımlar

Abstraksiyon: 1931 yılında Paris‟te Theo van Deosburg, Naum Gabo, Antonio Herbin ve

Georges Vantongerloo‟nun öncülüğünde oluşan akım. Akım felsefesinde Konstrüktivizm (Yapısalcılık), Neoplastizm (Yeni Plastikçilik) ve Lirik soyutlama yer almaktadır (Eroğlu, 2006, s. 11).

(27)

9

Action – Painting: Amerikalı eleştirmen H. Rosenberg tarafından ortaya atılan sözcük,

ünlü ressam J. Pollock'ın tutumunu tanımlamak için kullanılmıştır. Bu tür resimleri klasik çizim ve boyama yöntemleriyle değil, boyanın püskürtülmesi, damlatılması, serpilmesi vs. gibi eylemlerle oluşturmaktadır. Dolayısıyla yapıt bir ön planlamanın sonucunda yaratılmaz; sanatçının kendiliğinden eylemlerinin dolaysız bir sonucudur (“Sanat Sözlüğü”, 2015).

Arketip: İlk tip ilk örnekleme anlamına gelir. Bir yapıtı meydana getirmek için örnek

tutulan temel model, en eski örnek ve tip olarak tanımlamaktadır (Eroğlu, 2006).

Asamblaj: Çeşitli malzemenin ve ayrı cinsten nesnelerin bir araya getirildiği üç boyutlu

yapıt (Eroğlu, 2006, s. 51).

Avangart: Fransızca askeri bir terim olan öncü birlik sözcüğünden gelmektedir. Gerek

Fransızcada gerek diğer dillerde kültür, sanat ve politika ile bağlantılı olarak, "yenilikçi" veya "deneysel" işler veya kişiler olarak tanımlanmaktadır.

Dada: Bir protesto, yıkıcı bir eylem denilmektedir. Dada özgürlük, çarpışan renklerin,

zıtların birliğinin, grotesk şeylerin ve tutarsızlıkların ifadesidir (Antmen, 2009).

Ekspresyonizm: Estetikte, sanatçının yaratma sürecinin temelde dışavurumsal bir eylem

ve sanatçının izlenimlerini, duygularını, sezgilerini ve tavırlarını açığa çıkarmasından ve gözler önüne sermesinden oluşan bir süreç olduğunu savunan akımdır (“Sanat nedir?”, 2015).

Fütürizm: Konularını açıkça, kentsel ve endüstriyel çevreden seçmeleri gereken, hız

kavramını ana tema olarak benimsemiş olan bir sanat akımıdır. Üst üste ve saydam bir betimleme, uzak, yakın, hareket eden, duran, görünen ve anımsanan nesnelerin birbirine karışması esasına dayanmaktadır. Bu akımı benimsemiş olan sanatçıların resimleri, canlı ve saldırgan olmak zorundadır (Lynton, 1982).

Grafik Tasarım: Tarih öncesi insanın haberleşme içgüdüsünden gelişerek zamanımıza

dek uzanan ve özde evrimleşen insan kültürünün teknik yapısı içinde yükselen bir görsel plastik sanatlar koludur (Parlak, 2011, s. 81).

Ġllüstrasyon: Bir metni veya düşünceyi tasvir etmek amacını taşıyan ve çok defa öğretici

kitaplar ve dergilerde yer alıp zanaat değerini taşıyan resim (Eroğlu, 2006, s. 191).

(28)

10

Kolaj: Elde bulunan her türlü basılı, çizgili veya fotoğrafik malzemeyi, bir yüzey üzerine

yeni bir kompozisyon oluşturacak şekilde yapıştırılmasıyla elde edilen tekniktir. Kimi zaman boya ile birlikte kullanılabilmektedir (Eroğlu, 2006).

Kübizm: Nesneleri geometrik biçimlerde gösteren bir sanat akımı (TDK, t.y.).

Nasyon: İsim, felsefe, kavram anlamına gelmektedir. (TDK, t.y.). Orijin: İsim, soy, sop, köken, başlangıç, kaynak (TDK, t.y.).

Pentür: Yağlı boya tablo anlamında kullanılır. Kökeni Fransızcadır (Sözen ve Tanyeli,

2010).

Pigtogram: Bir nesneyi veya düşünceyi resimle sembolleştirmektir.

Rakursi: Canlıların ve eşyaların yan üst ve alt tarafından bakıldığında, asıl ölçülerinden

küçük ve kısa görülmesidir (Eroğlu, 2006, s. 291).

Serigrafi: Bir kasnak üzerine gerilmiş ipeğin, belirli işlemlerden geçirilerek kalıp haline

getirilmesi sonucunda, boşlukta kalan gözeneklerinden alttaki yüzeye boya geçirilmesi esasına dayalı bir baskı tekniğidir (Yıldız, 2012, s. 10).

Soyut DıĢavurumculuk: Soyut Dışavurumculuk Büyük Buhran ve 2. Dünya savaşının

yarattığı bunalımdan meydana gelmiş, soğuk savaş döneminde olgunluğa erişmiş bir sanat akımıdır (Cumming, 2008).

(29)

11

BÖLÜM II

ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

Yapılan literatür araştırması sonucunda şu çalışmalara ulaşılmıştır;

Dalkıran (2006) “Günümüzde Soyut Sanat Anlayışının Eğitim Fakülteleri Resim İş Öğretmenliği Anabilim Dallarında Resim Ana Sanat Atölye Derslerine Yansıması” adlı yüksek lisans tezinde resim tarihine değinerek, avangart akımlar ve günümüz sanat anlayışına nasıl gelindiğinden bahsetmiştir. Türkiye de sanatın gelişiminden bahsederek, eğitim fakültelerinde sanat eğitimine katkı sağlamayı amaçlamıştır. Araştırmasında günümüzde soyut sanat anlayışının resim ana sanat atölyelerine yansımalarını belirlemek amacıyla tesadüfi örnekleme yöntemiyle 7 üniversite belirlemiş, 347 öğrenci üzerinde öğrencilerin soyut sanat anlayışını oraya çıkarmak için anket uygulamıştır. Üniversitelerin soyut sanat anlayışları arasındaki farklılıkları, yaş, cinsiyet vb. konulara göre ayrımları tek tek belirtmiş her biri için farklı sonuçlara varmıştır.

Kaygusuz (2007) “Pop Sanat‟ın Günümüz Basılı Reklamları ve Öğrenci Tasarımlarına Etkisi” isimli tezinde, Pop Sanat‟ın günümüz basılı reklamlarına ve grafik eğitimi alan öğrencilerin yaptıkları reklam tasarımlarına etkisine değinmiş, 2001 ila 2007 tarihleri arasında kullanılan 10 basılı reklam Pop Sanat örneklerini incelemiştir. Ayrıca 2006-2007 öğretim yılında Ankara Cebeci Anadolu Meslek Kız Meslek Lisesinden rasgele seçilmiş 5 öğrencinin çalışmalarını Pop Sanat açısından değerlendirmiştir. “Pop Sanat örnekleri ile karşılaştırılan basılı reklam örneklerinde; genelde renklerin canlı, kompozisyonların hareketli ve bir kısmında çalışmaların özenilmeden yapılmış olduğu; popüler yüz, kavram veya imgelerin kullanıldığı; güzel bayan veya sert erkek imajı, çıplaklık ve cinsellik kavramlarının varlığı; tüketim maddeleri, gündelik eşya veya bayrağın kompozisyonlar içinde var olduğu; gazete kesikleri, çizgi roman veya karikatürlerden yararlanıldığı görülmüştür” (Kaygusuz, 2007, s. iii). Sözleriyle Pop Sanat‟ın reklamların üzerinde etkisini vurgulamıştır. Öğrenci çalışmalarında ise kompozisyonların hareketli, popüler yüzlerin, kavramların ve imgelerin en az birinin kullanıldığını bu nedenle de öğrenci

(30)

12

çalışmalarının Pop Sanattan etkilenildiği sonucuna varılmıştır. Çalışma lise düzeyinde ve kısıtlı öğrenci katılımıyla gerçekleşmiştir. Eğitime katkı sağlanabilir mi? Reklam çalışmalarının başarısı ne düzeyde ve nasıl geliştirilebilir değinilmemiştir.

Yiğit (2010) “Türk Resim Sanatının Grafik Tasarıma Etkileri” çalışmada Türk resim sanatı ve Grafik Tasarıma genel bir bakış atarak tipografi, kitap ve dergi kapağı tasarımı, afiş tasarımı, sinema afişleri, illüstrasyon, ambalaj tasarımında ve özgün baskı alanlarında Türk sanatçılarının uygulamalarına bakılmış, Türk resim sanatının bu alanlardaki etkileri incelenmiştir. “Sonuç olarak, Türk resim sanatının Grafik Tasarıma olumsuz diyebileceğimiz sert ayrılıkları bulunmamaktadır. Ancak birbirinden tarih boyu kopamamış iki sanatı bir arada yaşayan sanatçılarımız gerek Türk resim sanatına, gerekse grafik tasarıma önemli eserler kazandırmıştır” (Yiğit, 2010, s. 175). Yiğit grafik çalışmalarında ürünler ön planda tutulup sanatçılar geri plana itilmiştir der. Eğitimle ilişkilendirmediği tezi daha çok sanat çevresi öne planda tutularak yazılmıştır.

Özdemir (2011) “Türkiye‟deki Resim-İş Eğitimi Programların da Okutulan Grafik Tasarım Derslerinin Uygulanmasını Etkileyen Faktörler” isimli doktora tezinde, Türkiye‟deki güzel sanatlar eğitimi grafik ana sanat dallarında okutulan derslerin mevcut durumunun ne olduğunu ortaya koymak istemiştir. Fiziki koşulları, atölye yeterliliğini, öğretim elemanlarını ders yüklerini ve mesleki gelişim düzeylerini derslerin işlenmesinde ne derece etkili olduğunu incelemiştir. Araştırma kapsamında toplam 20 fakülteden Grafik Ana Sanat Dalı Derslerini yürüten 41 öğretim elemanına anket uygulanmıştır. Öğretim elemanlarının takip ettikleri sanat ve sanat eğitimi ile ilgili yayınların sayısı fazla olmadığını ayrıca öğretim elemanlarının sanat ve sanat eğitimiyle ilgili olarak mesleki anlamda kendilerini yeterli düzeyde geliştirdikleri belirtmiştir.

Taydaş (2012) “Türk Mitolojisindeki Sembollerin Grafik Sanatı Eğitimindeki Yeri ve Önemi” isimli yüksek lisans tezinde, Güzel Sanatlar Fakülteleri, Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım alanında, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Uygulamalı Sanatlar Grafik Eğitimi bölümlerinde, Grafik Sanatı / Grafik Sanatı Tarihi Dersinde Türk Mitolojisindeki sembollerin Grafik Sanatı eğitimindeki yeri ve önemini araştırmıştır. 400 öğrenci ve 37 öğretim elemanı ile 2011 yılında hazırladığı çalışmada Türk Mitolojisi Dersi işlenmediği sonucuna varmıştır. Öğrencilerin, Türk mitolojisi ve sembolleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları ve çalışmalarında kullanmadıkları saptanmıştır. Öğretim elemanlarının ise bir derecede olsa Türk Mitolojisini bilerek çalışmalarına yansıttığı sonucuna varmıştır.

(31)

13

Çalışma Grafik Tasarım Dersleri üzerinde yansımaları araştırması bakımından araştırma yapılacak konuyla ortaklık arz etmektedir.

Turanlı (2013) “Çağdaş Türk Resim Sanatın da Toplumsal Gerçekçilik Sanat Anlayışı (1940-1970) ve Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Öğretmenliği Anabilim Dalı‟nda Okuyan Öğrencilerin Resimlerine Yansıması” isimli yüksek lisans tezinde resim eğitimi alan öğrencilerin içinde yaşadıkları toplumun, sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel sorunları hakkındaki düşüncelerinin resimlerine yansıması nasıldır? Sorusuna cevap aramıştır. Toplumsal gerçekçiliğin Türk resim tarihinde yerini tespit ederek, öğrencilerin yaşadıkları toplumun sorunlarına karşı yaklaşımını ve bunların eserlerine yansımasına değinmiştir. 2013 eğitim yılında öğrencilere Toplumsal gerçekçilik sanat anlayışıyla ilgili bilgiler aktarmış ve bu bilgilere istinaden 20 öğrenciden resim yapmasını istemiştir. Araştırmacı yapılan resimleri uzman görüşüyle belirlediği kıstaslara göre değerlendirmiştir. Sanat eserinin oluşumunu çevresel faktörlere dayandırarak öğrenci çalışmalarında bu izlerin olduğu sonucuna varmıştır. Yapılan araştırmadan yöntem bakımından faydalanılmış, eklemeler yapılarak geliştirilmiştir. Bir sanat akımının çalışmalara yansımasını araştırmış olma bakımından yapılacak olana teze örnek içermektedir.

İncelenen Grafik Tasarım ve Pop Sanat konuları hakkında yazılmış olan tezler, göz önünde bulundurarak bu alanda yapılan çalışmalarda, Pop Sanat ve Grafik Tasarım‟ ın genel olarak bir arada değerlendirilmediği fark edilmiştir. Teknolojik imkânlarının üst düzeyde olduğu bu dönemde, Grafik Tasarım Dersine sağlayacağı faydalar ve kullanımı üzerinde durulmamış, Grafik Tasarımın geçmişten bu güne gelişiminin aktardığı görülmüştür. Pop Sanatla ilgili yazılan tezlerde ise genellikle resim alanında değerlendirildiği, Grafik Tasarıma fazla değinilmediği fark edilmiştir.

Pop Sanat‟ın, günümüz Grafik Tasarımlarında uygulanabilirliğini görmenin ve bilmenin öğrenci çalışmalarındaki başarıyı artıracağı ve teknolojik imkânlar dâhilinde yapılan çalışmaların daha başarılı olacağı, verilmek istenen mesajı daha iyi aktaracağı düşünülmektedir. Bu amaçla öğrenci çalışmaları incelenerek, Pop Sanat açısından değerlendirilecektir. Elde edilen verilerden yola çıkılarak daha etkili bir grafik eğitimi için ne gibi yenilikler yapılması gerekliliği ve bunların belirlenmesi bakımından alana katkı sağlayacaktır.

(32)

14

BÖLÜM III

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

3.1.Kültür

Kültür, bir toplumun üyesi olan bireylerin, öğrendiği bilgi, sanat, gelenek, görenek ve yetenek, beceri, alışkanlıkları içine alan karmaşık bir bütün olarak tanımlanabilir (Güvenç, 2011). Kültür, her bireyin doğduktan itibaren yaşantısı içinde öğrenerek kazanılan alışkanlıklardır. Kültür değişen ve gelişen bir varlıktır, koşullar değiştikçe kültürde koşullara ayak uydurmaya başlar. Bu değişim birden bire olmaz, sistemin belli bir yerinde gerçekleşen değişim, diğer sistemleri de kendisine uyum sağlamaya zorlamaktadır.

Kültürlenme, ailede, sokakta, işyerinde her türlü törende bilinçli veya bilinçdışı, yaygın, kendiliğinden oluşan ve bireysel olan öğrenmeleri kapsar. Kültürlenmenin bir amaç dâhilinde yapılması eğitimdir. Bu nedenle, eğitim “kasıtlı kültürlenme süreci” olarak da tanımlanmaktadır (Atan, 2012). Kültürel sistemin öğrettikleri yalnızca zaman boyutunda sürekli değil, aynı zamanda, toplumsaldır. Öğretilen bu bilgiler, örgütlenmiş birliklerde, kümelerde veya toplumlarda yaşayan insanlarca yaratılır ve ortaklaşa paylaşılır. Bir grubun üyeleri tarafından paylaşılan bu alışkanlıklar, kabul edilen davranış, tutum ve değerler o grubun kültürü oluşturmaktadır (Güvenç, 2011).

3.1.1.Popüler Kültür

Popüler Kavramını bugün kullanılan şekliyle “Halk tarafından beğenilen, tutulan, sevilen; halkın tercih ettiği” anlamına gelmektedir. Popüler sözcüğü kapitalizmin yön vermesiyle oluşmuş ve o‟nun tercih ettiği anlamına gelmektedir. Kökeni kitle üretimine dayanan ve kitlesel bir biçimde üretilen, kitle kültürünün yetersiz kaldığı alanlarda, onun boşluğunu doldurmak için “popüler” kavramının ve sonrasında “popüler kültür” ün anlamı çarpıtılmıştır (Selçuk, 2011). Sanat jargonunda “popüler kültür” terimi, kitsch olarak adlandırılan ticari kaygılarla üretilmiş olan ve sıradan görülen ürünlere verilen isimle aynı

(33)

15

tartışmalar bağlamında anlam kazanır. Bu terim, Greenberg formalizmine ve daha genel olarak estetik Modernizme karşı örgütlenen söylemin bu ürünüdür. Modernizmi beslediği varsayılan “elit kültür” e alternatif olan bir kültürü ifade etmektedir ( Artun, 2012).

Toplu üretimin ortaya çıktığı 18. ve 19. yüzyılların endüstri devrimiyle ilişkilendirilse de, satın alma 20. yüzyılda çok sayıda insan için mutluluğa ulaşmada merkezi konumda görülmektedir. Bu dönemde aynı biçimde, popüler kültürün doğası esasen bölgesel uygulamalara bağlı olmaktan uzaklaşarak, kitlenin katılımına dayalı hâle getirmiştir (Whitham ve Pooke, 2013). Kuşkusuz popüler kültür, yeni bir kavram olarak görülmemektedir. Kavramın eskiden kullanımı, halk / folk kültürüne yakın bir konumdadır ve halkın kendi yarattığı kültürü işaret eder. Popüler kültür kavramı, bugünkü yaygın kullanım biçimiyle ve işaret ettiği şeylere benzer olguları ifade etmek için, daha önceleri de (Postmodern dönüşümden önce) kullanılmıştır. Ancak bu kullanım biçimlerinin tekil olarak ele alındığı unutulmamalıdır. Kavramın bugünkü egemen kullanım biçimine kavuşması, büyük bir yaygınlık kazanması ve akademik çevrelerde de tümel olarak kullanılmaya başlanması 1970‟lerden, yani Postmodern dönüşümden sonra gerçekleşmiştir ( Selçuk, 2011).

Teknolojiye dayalı kitle kültürü ve tüketim arasındaki ilişki dünyanın birçok ülkesinde gündelik hayatın önemli bir parçasını oluşturduğu için bunları birbirinden ayırt etmek giderek zor bir hâle gelmektedir. Benzer bir biçimde, sanat ve tüketim arasındaki ayrımda gittikçe bulanıklaşmaktadır. Yakın bir geçmişe kadar, sanat, televizyon, film, reklamcılık ve dergi gibi popüler görsel formlar birbirinden ayrı görülürdü, bu tür şeyler zaman zaman kaynak ve ilham için kullanılsa da sanat ayrı kültürel bir olgudur. Ancak kültürümüz kitlesel iletişime bağımlı hâle geldikçe bazı sanatçıların bu ve benzeri temalarla ilgilenmeye başladığı görülmektedir (Whitham ve Pooke 2013).

Geleneksel sanat formlarından uzaklaşmaya başlayan sanatçılar sanatın toplumdan bağımsız bir varlık değil hayatla bütün, hayatın içinden olması gerektiğini savunmaya başlamıştır. Endüstri toplumun yarattığı hızlı yaşam biçimi ve çabucak tüketim hali sanata da yansımış, sanatın da yaşam gibi akıp gitmesi, müzelerde sergilenmek yerine tüketilmesi gerektiği düşüncesiyle Happenning adı verilen eylemler yapılmaya başlanmıştır (Bulut, 2014, s. 120).

Read (2014) Sanat‟ın Anlamı isimli kitabında “Hiç kimse sanatçı ile toplum arasındaki derin bağı inkâr edemez. Sanatçı topluma dayanır, tonunu, hızını, üyesi bulunduğu

(34)

16

toplumdan alır. Fakat sanat eserini kişisel özelliğinin bağlı olduğu daha başka şeylerde vardır: sanatçının kişiliğinin bir belirtisi olan kesin bir biçim verme isteğine bağlıdır, bu yaratıcı istek olmaksızın önemli bir sanat meydana gelmez. Bir tezatla karşılaşmış gibi oluyoruz. Eğer sanat, içinde bulunduğumuz şartların sonucu olmayıp kişisel bir isteğin ifadesiyse, belli tarihi çağlarına özgü sanat eserlerindeki şaşırtıcı benzerliği nasıl açıklayabiliriz” sözleriyle sanatın yaşadığı toplumdan kopamadığını ifade etmiştir.

Popüler kültür ve sanat arasında bir zıtlık olduğunu düşünen pek çok eleştirmene ve onların yoğun tepkilerine rağmen Pop Sanat, kitle kültüründen beslenerek, bugün bile hayatımızın bir parçası olmayı başarmış bir sanat hareketidir.

3.2. Tarihsel Süreç Bağlamında Pop Sanat

İkinci Dünya Savaşı yıllarında sanat ortamında yaşanan en çarpıcı değişim, sanatın merkezinin Paris‟ten New York‟a taşınmasıdır. Paris 1940‟lardan itibaren artık sanatın tek merkezi olmaktan çıkmıştır. Bu merkez kaymasının arkasında birçok etken vardır. 1930‟lu yıllarda başta Almanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde egemen olan, totaliter rejimlerde sanatsal yaratıcılığı yok etmeye yönelik girişimler, birçok Avrupalı sanatçının ABD ye göç etmesine neden olmuştur. İkinci Dünya savaşının patlak vermesi ise Avrupa‟dan ABD ye kaçan sanatçıların sayısını daha da arttırmıştır. Yaşanan akış, genç Amerikalı sanatçılar üzerinde yoğun bir etki bırakan bir tür “sanat göçü” oluşturmuştur (Antmen, 2009).

Bu dönemde her yere yayılmış olan kitle kültürü ürünleri birçok sanat türünü açıkça tehdit etmiş ve değişikliğe sürüklemiştir. Endüstri çağı sosyal yaşamda olduğu kadar, sanat üzerinde de inkâr edilemeyecek düzeyde bir etki bırakmıştır.

Paris‟ten New York‟a yönelik merkez kaymasının bir başka nedeni de 1920‟li ve 30‟lu yıllardaki büyük bunalım sonrasında Amerikan Ekonomisinin düzelmeye başlamasıyla birlikte yaşanan gelişmelerdir. Yeni galeriler, yeni dergiler, yeni okullar açılmış; bir “sanat ortamı” şekillenmeye başlamıştır. Clement Grenberg‟e göre Amerikan sanatının gelişimindeki baş aktörlerden biri olan Peggy Guggenheim‟ın (1898-1979) genç Amerikalı ressamların sergilerine yer veren Art Of This Century galerisinin 1943‟te açılmasının ardında New York sanat sahnesinde birçok yeni galeri ortaya çıkmış 1950‟li yıllara gelindiğinde New York‟taki galeri sayısı 50‟yi bulmuştur. Bütün bu mekânlar bir yandan Avrupa‟nın modern sanatçılarını sergilerken, yenilikçi Amerikalı sanatçıların sergilerini de açmışlardır (Antmen, 2009, s. 145).

Bu dönemin şartlarında olabildiğince ABD hükümeti sanatçılarını maddi olarak desteklemiştir. Her geçen gün birçok galerileri açmış ve çoğalan galeriler yeni sanatçıların eserleriyle doldurulmuştur.

(35)

17

20. yüzyılda gelişen popüler kitle kültürüyle birlikte, sanat kendini seçkinci, çoğu zaman gizlemli ve hatta üstün görmeye başlamıştır. Yüzyıl ilerledikçe ve bazı sanatçılar kitle iletişiminden daha fazla etkilenmeye başlamış ve Pop Sanat‟ın ifade ettiği gibi, sanat görünüşe göre bulunduğu yüksek konumunu terk etmiş ve popüler formlarla yoğrulmuştur (Whitham ve Pooke, 2013).

Pop Sanat, öncelikle gençlik, cinsellik, gazete, dergi, resimli roman, el ilanları, afişler, durmaksızın piyasaya sürülen tüketim ürünleri ve kitle kültürünün kutsandığı bir sanat anlayışıdır. Yeni Dadacılık, Yeni Gerçekçilik, Postmodern Sanat olarak anılan Pop Sanat dönemde ortaya çıkan pek çok sanat anlayışıyla ortak paydalarda buluşmaktadır. Bazı kaynaklarda “sanat akımı” olarak anılan Pop Sanat, bazı kaynaklarda bir “sanat grubu- hareketi” olarak tanımlanmaktadır.

Şaylan (2002)‟ ın belirttiği üzere, Pop Sanatı şu sözlerle günümüz sanatıyla ilişkilendirmiştir. “Sanatta Postmodernizm tartışmaları 1960‟lı yıllarda özellikle New York sanat çevrelerinde modern sanat ve estetik anlayışına karşı bir tepki ve eleştiri olarak gündeme gelmiştir. Hemen hemen aynı yıllarda doğan ve büyük bir hızla yaygınlaşan bir sanat akımı da, popüler kültürün beslendiği ana damarlardan biri olan Pop-Art (Popüler Sanat)‟tır. Pop Sanatta da Modernizme ve modernist sanat anlayışına bir tepki söz konusudur ve bu açıdan ele alındığında yeni bir sanat üslubu olarak Pop-Sanat, modern sanat anlayışına karşı Postmodern bir tepki olarak görülebilir.”

Whitham ve Pooke (2013) sanatın gündelik hayatla ilişkisini “Çağdaş sanatçılar tarafından ele alınan tema ve meseleler çoğu zaman toplumun veya bir başka deyişle gündelik hayatın koşullarıyla ilişkilidir. Sanat her zaman şu veya bu ölçüde gündelik hayatla ilgilense veya ona yanıt verse de, sanatın gündelik hayatla tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar yakından ilişkili olduğunu söyleyebiliriz” sözleriyle açıklamaktadır (s. 202).

Pop Sanat, konu ile ilgilenmez ve herhangi bir mesaj iletme kaygısında değildir, hatta bu düşünceye radikal bir biçimde karşı çıkar. Sanat eserinin ne anlattığından çok nasıl anlattığı önemlidir, bir başka deyişle Pop Sanat içerikten çok biçime önem vermektedir. Pop Sanat, konularını genellikle günlük yaşamdan alır ve bu konuları herhangi bir yorumda bulunmadan, sanatsal bir eleştiriye tabi tutmadan ve herhangi bir mesaj yüklemeden olduğu gibi yansıtır. Sanatın işlevi, yaşama yön vermek veya eleştirmek değildir, onu olduğu gibi yansıtmaktır. Pop Sanat‟ın bu özelliği Postmodern sanat anlayışı ve popüler kültürle birebir aynı görülmektedir (Selçuk, 2011).

(36)

18

Whitham ve Pooke (2013) “Çağdaş Sanatı Anlamak” isimli kitaplarında Pop Sanatı “Ressamlar tüketim kültürü, reklam ve çağdaş teknolojiden imajları sanatına uyarlamıştır; bunlar bir sonraki neslin sanatçılarını etkilemiştir. Pop Sanat, resmî enstalasyon, baskı, poster ve kolajı içeren karışık teknikli çalışmalar için temel olarak kullanmıştır. Pop Sanat Modernizm den daha kolektif ve kapsamlı bir etkinlik olarak yaratma sürecini vurgulamıştır. Bu çağdaş sanat türü olarak resmin önemini teslim etmiş ve Postmodern veya genç modern sanat formlarıyla bağlantılı olarak figüratif uygulama alanında farklı konuları gündeme getirmiştir” şeklinde ifade etmişlerdir (s. 103).

1950‟lerin ortasında başlayan Pop Sanat, 1960‟ların ortasında kendi zirvesine çıkmıştır. Postmodernizm‟ in ilk yaratıcı dışavurumlarından biri haline gelmiştir. Pop Sanat sanatçıları savaş sonrası dünyasının iç karartıcılığını hafifletmek ve geleceğe neşeyle, güvenle bakmayı amaçlamışlardır. Aynı zamanda popüler tüketim kültürünü kucaklamak, soyut sanata meydan okumak ve ikinci dünya savaşına sebep olan toplumu alay konusu yapmak düşüncesindedirler (Hodge, 2011).

Halk sanatı olarak da bilinen Pop Sanat, ilk örneklerini İngiltere de vermiş, Amerika ve Fransa da yeni bir sanat türü olarak gelişmiştir. Sinema, müzik, çevre sanatı, grafik sanatlarda yoğun bir şekilde uygulanmıştır. Birbirinden habersiz aynı yıllarda hem İngiltere de hem de Amerika da ortaya çıkan Pop Sanat, birbirine benzerliği kadar farklılıklarıyla da dikkat çekmiştir.

Şekil 1. Sgt. Peppers Heart Club‟s Band, Blake, P., 1967.

1950‟li yılların başından itibaren Londra‟da ressam Richard Hamilton ve Pater Blake, heykeltıraş Eduardo Paolozzi ve birkaç arkadaşının daha içinde bulunduğu bir grup insan; resimli dergi, film ve reklamlarda sunulan imgeleri incelemiş ve bunların halka neden

(37)

19

çekici geldiği konusunda kafa yormaya başlamıştır (Yılmaz, 2013). 1956 yılında Londra‟da açılan “İşte yarın” başlıklı sergide yer alan “Bu günün evlerini bu denli farklı, bu denli cazip kılan nedir? “ başlıklı kolaj, “popüler” sözcüğünün bir kısaltımı olan “pop” türünde sanatın ilk örnekleri olarak nitelendirilmektedir. Hamilton‟ a göre: Pop Sanat, toplumun değişen değerlerine yönelik sanatsal bir inancın aynasıdır. 1950‟li yıllarda modern yaşamın göstergeleriyle donanmış ve bir evin içini gösteren kolaj, televizyon, elektrikli süpürge, kasetçalar gibi aletlerin yanı sıra pencereden görünen sinema salonu ve duvarda asılı duran çizgi roman afişi gibi çeşitli ögeler aracılığıyla Batı dünyasında gündelik yaşamın bir portresini sunmuştur. Geleneksel cinsiyet rollerini yeniden üretirken, erkeğinde kadın gibi seyirlik bir nesne hâlinde görünmesi, vücut geliştirme yönündeki ilk heveslerin bu dönemde yaşanmaya başlamasından kaynaklanır. Hamilton ‟ın sunduğu bu dünyada hemen hiç bir şey doğal değildir, orada olan her şey yapay bir atmosferin ögeleri olarak görülmektedir (Antmen, 2009).

1958‟lerde Greenberg bu “ Kâğıt Yapıştırma” yeniliğini modernist resimde bir devrim olarak yorumlamıştır. Greenberg, boyalı düz yüzeyin gerçekliğine dikkat çektikleri için kesyap yapılan malzemelerin kullanımını vurgulasa da, başka ressamlar karışık tekniği çok farklı nedenlerle boyalı kompozisyonlarla birleştirmiştir. Bunu göz önünde bulundurarak, This İs Tomorrow sergisi için Rivhard Hamilton, John Mchale ve John Colcker tarafından hazırlanan bir çalışma olan, ahşam boyanın, sünger ve plastiğin, frebglas ve kolajdan yapılmış film ve projeksiyonu ile mikrofonlar dâhil edilmiştir(Whitham ve Pooke, 2013, s. 101).

Pop Sanat terimini ilk kez 1958 yılında, İngiliz Eleştirmen Alloway “Sanatlar ve kitle iletişimi” başlıklı makalesinde popüler kültür ürünlerini tanımlamak için kullanmıştır. Alloway, 1962 yılından itibaren terimin kapsamını genişletmiş güzel sanatlar alanında popüler kültür öğelerini kullanan sanatçıları da bu şemsiye altında değerlendirmiştir (Antmen, 2009). Pop isminin tutulmasının nedeni, televizyon, radyo, gazete gibi kitle iletişim araçlarına ilgiyi çekmesidir. Kitle iletişim araçları başka hiçbir sanat akımında görülmemiş bir katılımla hareketin gelişmesine neden olmuştur (Lynton, 1982).

Turani (2013)‟ ye göre “ Alloway, İngiliz Popu‟ nu üç aşamada inceliyor. 1957 – 1958 arasında yer alan İngiliz Pop Sanat‟ ın birinci aşaması, teknoloji ile ilgili konularla bağlantılıdır. Bu konuların, İngiliz yeni romantizmi ile ağır başlı, tutucu görüşler ve pastoral İngiliz duygularına tamamen ters düştüğüne değiniliyor. Bu dönemde, özellikle Victor Passmor (1908-1998) gibi konstrüktivist İngiliz ressamları, o sıralar yayınlanan Ozenfant‟ nın “Modern sanatın temelleri“ , Sigfireed Giedion‟ un “Makineleşme kumandayı ele alıyor” ve Moholy Nagy‟ nin (1895-1946) “Hareket halinde görüntü” adlı etki yaratan kitaplarını okuyorlardı. Bunlara karşı, IG‟ nin, bağımsız grubun çevresindeki

(38)

20

sanatçılar ise bu kitaplardaki metinlerden çok, kitapların içindeki illüstrasyonlarla ilgileniyorlardı” (s. 717). Kısacası Kent kültüründen beslenen sinema, halk müziği, çeşitli haberleşme ve yayın araçları, kurgu bilim ilk aşamada İngiliz Pop Sanat‟ının tasvir konuları olmuştur.

1958 yılında İngiliz Popunun ilk aşaması hemen hemen sona ermiştir. Ancak bu durum, Pop‟ un ilk aşamasının sona ermesi ile Pop hareketinin son bulduğu anlamına gelmemektedir. Çünkü bundan sonra Pop Sanat alanında çalışanlar daha kalabalıklaşmış ve eser olarak da örnekler giderek artmıştır. Pop Sanat‟ın ikinci aşamasındaki sanatçıların kimlikleri ve durumları incelendiğinde, onların birinci aşamada yer alan sanatçıların arkadaşları oldukları ve onların dikkatlerini bu kez kendi çevrelerine döndürdükleri belirtilmektedir. Çünkü onların çevrelerinde yeni bir kitle medyası, reklam ışıkları, renkleri ve amblemleri ile onları bir çeşit bombardıman altında tutmuş ve dolaylı olarak çevrelerindeki yeni nesneler ve sahneler, onların ilgilerinin ve deneylerinin odağı olmuştur. Onlar da ilgilendikleri bu yeni imajları benimsemiş ve biçimlendirmişlerdir. Örneğin Richard Smith, 1961‟ de MM diye adlandırdığı Marilyn Monroe resmini, bir dergi kapağında gördükten sonra o fotoğraftan yararlanarak yapmıştır. Sanatçı Andy Warhol‟dan çok daha önce Monroe‟ yu kendi Pop resminin konusu olarak ele almıştır ( Turani, 2013). İngiliz Pop Sanat‟ının ikinci aşamasında katkıda bulunanların çoğunun sinema meraklıları olduğu söylenmektedir. 1954‟ten itibaren sinemalarda ilk kez uygulanan yatay olarak geniş sinema (Sinemaskop) ekranlarına yansıtılarak gösterilen filmlerin yarattığı etki, geleneksel estetik görüşüne tamamen ters düşmektedir. Sinemaskop film merceği, insan figürünü yakın çekim olarak eskisine göre daha geniş bir ekranda gösteriyor ve bu da ressamın figür ölçülerini etkilemektedir. Enlemesine sinema ekranındaki figür ve çevre görüntüleri, ilk kez İngiliz Popunda dikkati çekmiş ve bu dönemde değerlendirilmiştir (Lippard, 2001). Pop Sanat‟ ın üçüncü ve son aşaması, 1961‟deki Genç Çağdaşlar adlı grubun düzenlediği sergide ortaya çıkmıştır. Bu serginin sanatçıları, The Royal College Of Art‟ın yeni bir grubunu oluşturmaktadır (Turani, 2013). Bu sanatçılar kendilerini kentiyle bağlantılı görmüşler ve eserlerini de fabrikadan çıkmış sıradan ürünler, objeler ve grafiti tekniği ve kitle iletişim ürünlerinin fotoğraflarından seçerek oluşturmuşlardır. Sanat dışı hazır biçimleri almış ve sanat dünyasına sokmuşlardır.

1950‟lerin sonunda Londra da ortaya çıkan ve tüketim kültürünü yeren Richard Hamilton ‟ın temsilcisi olduğu Pop Sanat‟ın aksine, Andy Warhol‟ un yıldız olduğu New York‟un

(39)

21

Pop Sanatı, medya ve tasarım dünyasının estetiğini almakla yetinmez, aynı zamanda bu dünyanın ideolojisini de benimsemektedir. Popüler kültür‟ ün estetik bir anlam kazanması bu dönüşümle Postmodern sanatın teorileşmesiyle bağlantılıdır (Artun, 2012).

İkinci dünya savaşı sonrasında ekonominin gelişmesiyle varlığını yoğun bir biçimde hissettirmeye başlayan, tüketim kültüründen beslenen Amerikan Pop Sanatı, Soyut Dışavurumculukla kıyaslanmış ve yarışmak zorunda kalmıştır.

Pop Sanat yaygınlaşmış ve neredeyse tüm Amerikan halkının yaşam tarzı olmuştur. “Pop Sanat” terimini yaratanlar, onun önde gelen takipçileri olmuşlardır. Londra‟ da dogmasına karşı, Pop Sanat‟ın bir yaşam ve üslup türü olarak Amerika‟dan çıkarak yaygınlaştığı ve yeniden daha kuvvetli bir şekilde Avrupa‟ da tanınmaya ve tartışılmaya ayrıca yaşanmaya başladığı görülmektedir ( Turani, 2013).

Antmen (2009)‟e göre Amerikan Pop Sanat‟ını, “Elit kesimin beğenisine yönelik “yüksek kültür” ile daha geniş kitlelere yönelik kültür tüketme biçimleri arasındaki ayrımları yok ederken öncelikle hazır imgelerden yararlanmışlar, izleyicinin günlük yaşamının bir parçası olan nesneleri iki boyutlu yüzeylere aktarmışlardır. Bu nesneler arasında Coca Cola şişelerinden konserve kutularına, sigara paketlerinden hamburgerlere çok çeşitli yiyecek içecek malzemesi yer almış, özellikle Amerikalı tüketicinin gündelik yaşamının sıradan nesneleri, sanatsal bir bağlam içinde yeni anlamlar kazanmıştır” sözleriyle ifade eder (s. 162). Pop Sanatçılar, soğukkanlı, tarafsız ve kendilerinden emin olarak, herhangi bir şeyi doğrudan sergileyip gösterilmiş kendi biçimleri olduğunu ileri sürmüş ve gayet iyimser bir tavır sergilemişlerdir (Turani, 2013 ).

Pop Sanata eleştirme görevi yüklemeyen bakış açısının aksine Lynton, (1982) Modern Sanatın Öyküsü isimli kitabında “Pop bir üslup değildir; gerçekte, konu belirlemekte, ele alınan konunun önemi bu akımla bir kez daha tanımlanmaktadır. Hepsinden önemlisi Pop Sanat iletişim biçimlerinin keşfetme, onlara eleştirel bir biçimde bakabilme amacıyla yapılan bir çağrıdır. Çünkü Batıda, günlük yaşamın olgularından yararlanılarak iletişim ortamının batılı gözler için çekici kılmaya çalıştığı görülür” (s. 307). Sözleriyle tam tersi Pop Sanata eleştirme ve mesaj verme görevi yüklemektedir

Turani (2013) „‟Sanat Tarihi‟‟ adlı kitabında belirttiği üzere “Pop Sanatla ilgili bazı kayaklar, Pop Sanat‟ın ABD‟ de yalnız New York ve Los Angeles‟ da gelişme ortamı bulduğu ve oralarda yaşamakta olan modaya da uyan bir anlayış olduğunu, bunun yanında Amerikan Pop Sanat‟ın Avrupa gelenekleri ile ilgisi olmadığını yazmaktadırlar. Lippard,

Şekil

Şekil 1. Sgt. Peppers Heart Club‟s Band, Blake, P., 1967.
Şekil 2. Günümüz evlerini bu kadar farklı ve çekici yapan nedir? , Hamilton, R., 1956
Şekil 3. Sgt. Peppers Heart Club‟s Band 1,  Blake, P., 1967.
Şekil 4. Büyük atlayış, Honkey, D., 1967.
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Halit Turgay ÜNALAN’ın, “Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Grafik Eğitiminde Bilgisayar Destekli Eğitimin Etkililiği”

Amaç (A2) Bilimsel Araştırma ve Yayın Faaliyetlerini Nitelik ve Nicelik Yönünden Geliştirmek Hedef (H2.2.) Üniversitemizde gerçekleştirilen bilimsel araştırma

Özellikle renk konsantrasyonu yüksek, pahalı boyalarda daha fazla miktarda boya elde etmek için kullanılır.. Resim macunu birde yoğun ve kalın boya kullanımlarında

Bu kılavuzun amacı; Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı tarafından yapılacak 2016-2017 eğitim öğretim yılı Özel Yetenek Sınavında, ön kayıt

a) Sınava başlamadan önce gözetmenler tarafından adayların sınav kimlik belgelerinin ve özel kimlik belgelerinin kontrolleri yapılır. Bu belgeleri gösteremeyen

Yerleştirmeye esas olan puan (Yerleştirme Puanı = YP) aşağıdaki formül kullanılarak hesaplanacaktır. a) Aday aynı alandan geliyorsa (30.03.2012 tarihi itibarıyla

(2) Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı’na özel yetenek sınavı ile öğrenci alımına ait işlemler

Yurtdışı kontenjanlara (4 Kontenjan) başvuracak adayların, YÖK tarafından belirlenen yurtdışından öğrenci kabulüne ilişkin başvuru koşulları ve