• Sonuç bulunamadı

Zorunlu Arabuluculuk Ücreti

Belgede TÜRK İŞ HUKUKUNDA (sayfa 79-82)

BÖLÜM 3. TÜRK İŞ HUKUKUNDA ARABULUCULUK

3.4. Bireysel İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk

3.4.7. Zorunlu Arabuluculuk Ücreti

7036 sayılı kanun HUAK ile kısmen paralel olmakla birlikte ufak farklılıklarda içermektedir. Bu yönde düzenleme 7036 sayılı Kanun'un 3/13. maddesinde yapılmıştır.

Düzenleme ile tarifenin genel hükümleri yerine, doğrudan İkinci Kısmına atıf yapılmasının bir sonucu olarak, zorunlu arabuluculukta tarafların tarife dışında bir arabuluculuk ücreti belirleyemeyecekleri kabul edilmelidir.

Maddede yer alan "aksi kararlaştırılmadıkça" ifadesi de arabuluculuk ücretinin

62

taraflar arasındaki paylaşımı ile ilgilidir. Yasa koyucu arabuluculuk ücretinin miktarı konusunda taraflara anlaşma yetkisi tanımış olsaydı madde metninde yer alan "aksi kararlaştırılmadıkça" ifadesi cümlenin başında olmalıydı veya Tarifenin İkinci Kısmına doğrudan atıf yerine genel olarak Tarifeye gönderme ile yetinilmesi gerekirdi. Zira Tarifenin 1. maddesi arabuluculuk ücretinin geçerli bir ücret sözleşmesi ile taraflar arasında kararlaştırılabileceğini öngörmektedir.

Bu durumda tarafların arabuluculuk ücretinin miktarı konusunda Tarife dışında tespitte bulunmaları mümkün değildir ancak Tarifeye göre ödenmesi gereken ücreti ne şekilde paylaşacaklarını kararlaştırabilirler. Arabulucu ücretinin taraflarca paylaştırılması yapılmamışsa, eşit paylaşım söz konusudur.

Örneğin 20.000 TL için bir anlaşmaya varıldığında Tarife gereği ödenmesi gereken arabuluculuk ücreti 1.200 TL'dir.

Tarafların anlaşması halinde en az arabuluculuk ücreti Tarifenin Birinci Kısmında yazılı olan iki saatlik ücretten az olamaz. Örneğin 1.000 TL'lik bir anlaşma sağlanmışsa, Tarifenin İkinci Kısmı gereği hesaplanan arabuluculuk ücreti 140 TL olmakla bu durumda maktu arabuluculuk ücreti diyebileceğimiz Birinci Kısma dönülür ve 2 saatxl40TL=280 TL arabuluculuk ücreti ödenmelidir. Arabuluculuk ücretinin tarafların anlaşmaya vardıkları tutarın altında olamayacağı yönünde bir düzenleme olmadığından, tarafların anlaştıkları miktar 280 TL'nin altında olsa dahi en az arabuluculuk ücreti 280 TL olmalıdır.

İşe iade talepleri ile yapılan başvuruda anlaşma olması durumunda, anlaşma metnine dahil olan işçiye ödenecek boşta geçen süre ücreti ile diğer haklar ve işe başlatmama tazminatının toplamı üzerinden arabuluculuk ücreti belirlenir.(md.13 ) Yasa koyucu bu noktada maktu arabuluculuk ücretini yeterli görmemiştir.85

İşe iade talepli arabuluculuk sürecinde anlaşma tutanağı işçinin işe başlatılması, başlatma tarihinin belirlenmesi ve boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatının belirlenmesi şartlarına bağlıdır. Ancak burada sorun, işe başlatma tarihinin belirlenmesi konusunda tarafları bağlayan bir kuralın bulunup bulunmadığıdır. Zira hükümde sadece işe başlatma tarihini belirlemeleri zorunluluğundan bahsedilmiş, başkaca bir sınırlama getirilmemiştir. Yani acaba taraflar

85 Çil, 2015, s. 129.

63

işe başlatma tarihini belirlemek konusunda serbest midir? Örneğin işçinin bir yıl sonra işe başlatmasını kararlaştırırlarsa, bu tür bir kararlaştırma geçerlilik taşıyacak mıdır?

Eğer hükmün lafzına bağlı kalınırsa, tarafların işe başlatma tarihini belirlemek konusunda serbest oldukları söylenebilir. Ancak bu hem iş güvencesi sistemi ile uyumlu olmaz, hem işverene işletme risklerini işçi üzerinde bırakmaya imkân verir. Dolayısıyla hükmün kendisinden önce gelen hükümlerle birlikte değerlendirilmesi gerekli olup, tarafların işe başlama tarihini belirlemeleri, İş Kanunu‟nun 21. maddesinin birinci fıkrası hükmü göz önüne alındığında, arabuluculuk anlaşmasına varılmasından itibaren geçecek bir aylık süre içerisinde kalmak kaydıyla mümkün olabilir.86

Tarafların işçinin işe başlatılmaması ancak boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatı konularında anlaşmaları ile bu konuda belli bir miktarın ödenmesine karar vermeleri halinde işe iade davalarına özgü olarak anlaşma gerçekleşmemiştir. Sözü edilen son tutanak işe iade noktasında bir anlaşma belgesi değildir. Bu nedenle işçinin iki haftalık süre içinde işe iade davası açma hakkı olsa da, anlaşma tutanağının ihbar ve kıdem tazminatı hatta varsa ek ödeme noktasında geçerliliği olabilecektir. Bu nedenle anlaşma tutanağında geçen miktarlara göre arabuluculuk ücreti belirlenmelidir.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamazsa, iki saatlik arabuluculuk ücreti Tarifenin Birinci Kısmına göre belirlenir. Arabulucunun taraflara ulaşamaması sebebiyle görüşmelere hiç başlanmadığı halde veya iki saatten az süren görüşmeler üzerine anlaşma sağlanamadığında dahi iki saatlik maktu ücret ödenmelidir.(md.14 ) Örneğin on dakika görüşmeler üzerine anlaşma sağlanamamışsa yine iki saatlik ücret ödenmelidir.

Anlaşma sağlanamayan durumlarda arabuluculuk ücretinin ilk iki saatlik kısmı Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Görüşmeler iki saatten fazla sürmesine rağmen anlaşma sağlanamamışsa, iki saati aşan kısmı yine Tarifenin Birinci Kısmına göre hesaplanır ve aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit olarak karşılanır. (7036 sayılı kanun md.3/14)İşverenin birden fazla olduğu hallerde iki saati aşan arabuluculuk ücretinin yarısı, işveren sayısına bölünerek paylaştırılmalıdır. Örneğin asıl işveren ve alt işverenin temsil edildiği müzakereler sonunda anlaşma sağlanamadığında iki saati aşan

86 Astarlı, M. Sicil İş Hukuku Dergisi Yıl.2017 ,Sayı :38, :49 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu‟nun 4857 Sayılı İş Kanunu‟nun İş Güvencesi Hükümlerinde Öngördüğü Değişikliklerin Değerlendirilmesi

64

arabuluculuk ücretinin yarısı başvuran tarafa yüklenir, kalan yarısı da asıl işveren ve alt işveren arasında eşit olarak paylaştırılır. Müzakereler sonunda anlaşma sağlanamamış olsa da, iki saati aşan arabuluculuk ücretinin paylaştırılması yönünde bir anlaşma geçerlidir.

Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan kısmı ile taraflarca ödenen tutar yargılama giderlerinden sayılır ve dava açılması halinde kabul ve red oranına göre paylaştırılır. Büro tarafından yapılması gereken zorunlu giderler de anlaşma halinde taraflarca ödenmek ve anlaşma olmazsa taraflardan haksız çıkandan alınmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir.

Anlaşma sağlanamadığı hallerde daha sonra dava açılmaz ise iki saatlik görüşmeye dair arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı‟nın üzerinde kalır. Ancak bu halde dahi davanın açılmasının Devlete maliyetine göre ile iki saatlik arabuluculuk ücreti bir kamu zararı olarak değerlendirilemez. Yine de arabuluculuk ücreti alabilmek için muvazaalı şekilde uyuşmazlık çıkarılması yönünde uygulamalara izin verilmemelidir.

Taraflar eğer iki saatten az bir sürede anlaşamaz ve oturum sona erer ve de dava yoluna gitmezseler söz konusu ücret devlet hazinesinin üzerinde kalacaktır. Ayrıca bu ücretin kanunda yargılama gideri olarak nitelendirilmesi eleştirilmiştir. Çünkü Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları yargıya bir alternatif yargı yolu değildir bu yüzden giderin yargılama gideri olarak sayılması da terim olarak düzenlemenin ruhuna uymadığı kanaatindeyim.

Belgede TÜRK İŞ HUKUKUNDA (sayfa 79-82)