• Sonuç bulunamadı

Yargılama Usulü ve Karar

Belgede TÜRK İŞ HUKUKUNDA (sayfa 105-108)

BÖLÜM 3. TÜRK İŞ HUKUKUNDA ARABULUCULUK

4.2. Özel Tahkim

4.2.3. Yargılama Usulü ve Karar

Hakem usulünde tarafların tercihlerine öncelik sağlandığı için hakem yargılamasında uyulacak usulü kuralları da taraflar belirler. Böylece yargılamaya hem şekil yönüyle hem de esasa yönüyle tarafların serbest iradelerini yansıtan anlayış hâkim olmaktadır. Ancak bilinmelidir ki usulü kurallarının bir bölümü kamu düzeni, adil yargılanma hakkı, kişi güvenliği, hak arama hürriyeti gibi hususlarla ilişkili olduğundan, taraf iradeleriyle bertaraf edilemeyecek usul kuralları da vardır. Gerek hakem yargılamasına ilişkin esasların ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiş olması gerekse de tahkim sözleşmesine göre daha genel olması nedenleriyle; tahkim sözleşmesinin olmadığı yahut eksiklerinin bulunduğu durumlarda HMK hükümleri uygulanır.

HMK‟nun 427/1 maddesinde, hakemin yargılamayı bir yıl içinde bitirmesi gerektiği ve fakat tarafların bu süreyi uzatıp kısaltabilecekleri düzenlenmiştir.

Özgür irade ile seçilen bir organın yargılama süresinin de taraflara bırakılması, bu sistemin adliyelerde yıllar boyu süren davalara, alternatif bir çözüm yolu olarak getirilmesindeki mantık ile tutarlıdır. Ayrıca bir yıllık süre sadece toplu hak uyuşmazlıklarında geçerli olup, toplu menfaat uyuşmazlıklarında ise bu süre otuz gündür (Arabulucu Yönetmeliği 29/1). Bu sürenin ihlal edilmesi halinde kararın iptal edilmesi de söz konusu olabilir.

116 Tuncay ve Savaş Kutsal, 2015, s. 337.

117 F. Demir, 2014, s. 657.

118 Sökmen Güler, 2015, s. 67

88

Tahkim sözleşmesinde ayrıca bir karar alma çoğunluğuna ilişkin karar alınmadıkça, tahkim heyetinin kararları oy çokluğu ile alınır. Hakem heyeti de mahkeme kararları niteliğinde kararlar verdiğinden gerekçe, yargılama giderleri, verilen nihai karar gibi zorunlu unsurlar yer alır.

HMK‟da hakem kararlarının hangi hallerde iptal edileceği de açık bir şekilde hükme bağlamıştır. Uyuşmazlığın türleri açısından hakem yargılaması farklıklar arz ettiğinden bunları ayrı ayrı ele almak gerekir.

4.2.3.1. Toplu Çıkar Uyuşmazlıklarında

Özel hakeme başvuru hem toplu hak uyuşmazlıklarında hem de toplu çıkar uyuşmazlıklarında çözüm için ortak yol olsa da uygulanacak usul kuralları açısından birbirlerinden farklılaşırlar. Toplu hak uyuşmazlığının çözümünde uygulanacak hükümler HMK‟da düzenlenirken, toplu çıkar uyuşmazlıklarının tabi olduğu esaslar toplu iş sözleşmesinde Arabulucuya ve Hakeme Başvurma Yönetmeliği‟nin 27 ila 29.

maddeleri arasında hususi olarak düzenlenmiştir. Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde HMK genel hüküm niteliğinde olduğundan kendisine uygulama alanı bulmaktadır. Genel kanun-özel kanun ayrımı olmasa da, eğer bir konuda Yönetmelik tarafından bir düzenleme getirilmişse buna itibar edilir.

Tahkim sistemi doğası gereği yargı yolundan farklı inceleme usulleri öngörmektedir. Böylesi farklılıklara rağmen taraf olan kişilerinde değişmez hakları vardır. Bahsi geçen bu haklar kişilerin ötesinde kişilere evrensel hukuk metinlerinin tanımış olduğu, adil yargılanma hakkı, kanun önünde eşitlik gibi değişmez haklardır.

Toplu çıkar uyuşmazlıklarında, başvurulan özel hakemin vermiş olduğu karar toplu iş sözleşmesi hükmünde olduğundan, kurul kararı bizatihi taraf iradeleri yerine geçirmektedir. Bu da kurulu bir temsilci yapıp tarafların tercihlerinin üzerinde bir niteliğe ulaştırmaktadır. Bu durum ise kurumun ihtiyari yapısı ile çatışmaktadır. Normal şartlarda tarafların müzakere neticesinde serbest iradeleri ile belirlemeleri gereken düzenlemeleri, tarafların dışında ve hatta üzerinde olan bir organın tek başına yapması hem serbest hem de toplu pazarlık kavramlarının tümüne birden aykırı bir durumdur.

Toplu çıkar uyuşmazlıklarında taraflar özel hakeme başvurma noktasında yazılı anlaşma yaparlarsa, bundan sonra arabuluculuk, grev-lokavt, kanuni hakemlik hükümleri uygulanmaz. Özel hakem kararları toplu çıkar uyuşmazlıklarında TIS

89

hükmündedir. Dolayısıyla özel hakemin vereceği kararın mahkemeye verilmesi, onanması veya temyiz edilebilmesi mümkün değildir.( md52/3 )

4.2.3.2. Toplu Hak Uyuşmazlıklarında

Toplu iş sözleşmesi ya da tahkim sözleşmesinde, bu kurumlara başvurmadan önce gidilmesi gereken bazı aşamalar kabul edilmişse bu yollar tüketilmeden hakeme gidilmemesi gerekir. Uyuşmazlığın her anında özel tahkime gidilebilmesi; bununda gerek tahkim şartlı iş sözleşmesiyle gerekse de tahkim sözleşmesiyle yapılabilir olması özel tahkimin esnekliğini artırır. İstenilen kişilerin hatta YHK‟nın da özel hakem seçilebilir olması yine esneklik ve tercihe bağlılığın bir göstergesidir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı neticesinde artık, iş uyuşmazlıklarının tahkim yoluyla çözümlenmesine yönelik olarak toplu iş sözleşmelerine getirilen hükümler geçersizdir.

İşçi ve işveren arasında bu yönde yapılacak bir anlaşma işçiyi bağlamayacaktır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 1965 tarihinde verdiği karar da bu bakımdan Anayasa Mahkemesi hükmünü destekler niteliktedir: “Yukarıda anılan kanun hükümleriyle bilim alanındaki görüşlerin karşılaştırılmasında: İşçi Sendikasının işverenle yaptığı Toplu İş Sözleşmesindeki (tahkim şartının) sendika ile işverenin karşılıklı hak ve borçları sebebiyle kendilerini ilgilendireceği, sendika üyesi olan işçinin, sözleşmede tarafların yükümlülüklerini düzenleyen hükümlere göre çalışma karşılığı olan hak ve alacaklardan yararlanacağı, sözleşmedeki tahkim şartının işçiyi bağlamayacağı, bunun da işçi haklarında gözetilen kamu düzeni düşüncesinden ileri geldiği, toplu sözleşmedeki özel hakeme başvurma hükmünün teşmil edilmeyeceği kuralının da bu yönü doğruladığı sonucuna varılmıştır. Özet olarak denilebilir ki, Toplu İş Sözleşmesindeki tahkim şartı, çalışması karşılığı bulunan Kişisel Hakkını işverenden isteyen işçiyi bağlamaz”( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.11.1965 tarihli ve 1964/9-634 E, 1965/405 K sayılı karar)

Toplu hak uyuşmazlıklarında tahkim süresi, aksi taraflarca kararlaştırılmadığı sürece, tek hakemin görevli olduğu davalarda hakemin seçildiği, birden fazla hakemin görevli olduğu davalarda ise hakem kurulunun ilk toplantı tutanağını düzenlediği tarihten itibaren, bir yıldır. Özel hakemin öngörülen süre içerisinde karar verememesi halinde kararın mahkemece iptali soncunu oluşabilecektir.119

119 Tuncay ve Savaş Kutsal, 2015, s. 339.

90

Aksi kararlaştırılmadıkça hakem kararları, oy çokluğu ile alınır. Bu durum özel hakem uygulamasını cazip kılan hususlardan biridir. Tahkim incelemesinin şekli esaslarının taraflarca serbestçe belirlenmesi, tarafların hakem sistemi üzerindeki tasarruf yetkilerinin bir göstergesidir. Kararın tarihi ve karara karşı tek başvuru yolu olan iptal davasının açılma süresinin hakem kararında gösterilmesi gerekir. Bu husus aynı zaman tarafların hukuki güvencesi ve de hak arama hürriyetini teminat altına almaktadır.

Ayrıca hakem kararının aslı da dosya ile birlikte yetkili iş mahkemesine gönderilir ve mahkemece saklanır.

4.2.3.3. Bireysel Uyuşmazlıklarda

Bireysel hak uyuşmazlıklarının normal çözüm yolu yargı yoludur.120 Her ne kadar taraflar özel hakeme başvurma konusunda anlaşmış olsalar da, uygulamada işçilere tam anlamıyla uygulanması söz konusu olamamaktadır. Birçok Yargıtay kararında da, toplu iş sözleşmelerine hak uyuşmazlıkları için yerleştirilen tahkim şartının geçersiz sayılacağını belirtilmektedir.121

Yargıtay‟ın bu içtihadının sebebi, yargının iş sözleşmesi kaynaklı uyuşmazlıkların çözüm noktası olarak görülmesidir. Sendikalar neticeten işçilerin bireysel iradelerinin haricinde kolektif bir iradeye haiz olduğundan her ne kadar işçiyi temsil ediyor olsa da işveren ile müzakeresi neticesinde işçinin iradesini ve hak arama özgürlüğünü ortadan kaldıracak bir biçimde karar vermesi hak arama özgürlüğüne bir müdahale teşkil eder.122 Bu durum ayrıca güçsüz olan işçiyi korumadığı gibi kişiyi yargısal güvencelerden de mahrum eder.

Belgede TÜRK İŞ HUKUKUNDA (sayfa 105-108)