• Sonuç bulunamadı

1.5. Ġlgili AraĢtırmalar

1.5.3. Zorbalık ile Ġlgili AraĢtırmalar

Yıldırım (2001)‟ın yaptığı çalıĢmada zorba, mağdur ve hem mağdur hem zorba olarak tanımlanan öğrencilerin aile ortamlarındaki farklılıkları incelenmiĢ ve gruplardaki öğrencilerin davranıĢ özellikleri ve popülariteleri araĢtırılmıĢtır. AraĢtırma sonuçları zorba, mağdur ve zorba-mağdur olanların aile çevrelerinin eylemlerine herhangi bir etkisi olmadığını göstermektedir. Bununla beraber kiĢilik özellikleri arasında belirgin farklar gözlemlenmiĢtir. Zorbaların lider olarak algılandığı ve zorba ile zorba-mağdurların çevrelerine fazla rahatsızlık verdikleri

anlaĢılmıĢtır. Tüm bunlara ek olarak mağdurların popülaritelerinin öğrenciler arasında yüksek olduğu diğer bir araĢtırma sonucudur.

Kepenekçi ve Çınkır (2001)‟ın lise öğrencilerinin uğradıkları zorbalık türlerini ve zorbalığın meydana geldiği yerleri tespit etmek amacıyla yaptıkları çalıĢmada çocukların yarıya yakınının sözel, bir kısmının fiziksel, bir kısmının duygusal ve cinsel zorbalığa uğradıkları tespit edilmiĢtir. Okulda zorbalığın en çok sınıfta yaĢandığı, daha sonra koridorlar, okul dıĢı alanlar ile okulun oyun alanlarının zorbalık için kullanıldığı bulunmuĢtur. AraĢtırmada ortaya çıkan diğer bir bulgu da yönetici, öğretmen ve rehberlik öğretmeni gibi okul çalıĢanlarının zorbalığa karĢı verdikleri tepkinin yetersiz oluĢudur.

Naylor ve arkadaĢlarının (2006) yaptığı çalıĢmada cinsiyet, öğretmen/öğrenci olma durumu, öğrencilerin zorba olma/olmama durumu ve yaĢa göre zorbalık tanımının değiĢip değiĢmediğine bakılması hedeflenmiĢtir. 225 öğretmen ve 1820 öğrenci ile yapılan çalıĢmada öğrencilerin 557‟si okulunda en az bir kere zorbalığa maruz kaldığını belirtmiĢtir. Bir diğer nokta, öğretmenlerin öğrencilerine göre daha kapsamlı zorbalık tanımları vermeleri, öğrencilerin öğretmenlere göre zorbalık tanımını fiziksel ve doğrudan zorbalık olaylarına indirgemeleri, yaĢları küçük olanların büyük olanlara göre daha fazla sosyal zorbalık olaylarından bahsetmeleridir.

PiĢkin (2006)‟in okullarda akran zorbalığını incelemek üzere 1154 öğrenci ile yaptığı araĢtırma sonucunda; okullarda fiziksel zorbalığın en çok sınıflarda, en az ise spor salonlarında yaĢandığı görülmektedir. Sözel zorbalık en çok yine sınıflarda, dolaylı zorbalık ise okulun oyun alanlarında ve okul servislerinde yaĢanmaktadır. AraĢtırmada zorbalığa uğrayan mağdurların zorbalık deneyimini kimlerle paylaĢtığına bakıldığında Ģöyle bir tablo ile karĢılaĢılmaktadır: Mağdurların % 43,6‟sı arkadaĢları ile % 36,7‟si öğretmenleri ile, % 21,3‟ü ise hiç kimse ile bu olayı paylaĢmadığını belirtmiĢtir. Zorbalık kendi baĢlarına geldiğinde verilen desteğin %

60,6 ile arkadaĢlardan, % 40,9 ile anne babalardan, % 36,5 ile öğretmenlerden geldiği belirlenmiĢtir.

Schnohr ve Niclasen (2006) tarafından 1994, 1998 ve 2002 yıllarında 11, 13 ve 18 yaĢlarındaki 3861 öğrenci ile Grönland‟da yapılan çalıĢmada öğrencilerin zorba davranıĢlara eğilimi gözlenmiĢ ve 1994 yılından 2002 yılına kadarki süre içinde öğrencilerin zorbalık davranıĢlarında dikkat çekici bir artıĢ olduğu belirlenmiĢtir. Zorbalık olaylarına karıĢan öğrencilerin neredeyse tamamının sigara kullanıcısı oldukları, zorbalık eylemi sırasında ve hemen öncesinde alkol kullanmıĢ oldukları gözlemlenmiĢtir. Ayrıca zorbalık eylemlerine katılan zorba, mağdur ya da zorba-mağdur olanların okulu sevmedikleri ortaya çıkmıĢtır.

Kepenekçi ve Çınkır (2006) tarafından Ankara‟da yapılan çalıĢmada 5 resmî devlet okulunda 692 öğrenci ile çalıĢılmıĢ ve lise öğrencileri arasında zorbalık eylemleri incelenmiĢtir. ÇalıĢmada araĢtırmacıların geliĢtirdikleri bir anket formu kullanılarak öğrencilerin okulda zorbalık kavramını nasıl algıladıklarının anlaĢılması hedeflenmiĢtir. AraĢtırma sonuçlarına bakıldığında; araĢtırmaya katılan öğrencilerin hepsinin zorbalığa maruz kaldığı, erkeklerin daha fazla fiziksel zorbalık türüne maruz kaldığı görülmektedir. Zorbalık sebeplerinden birincisinin öğrencinin kendini diğerlerinden daha güçlü gösterebilmesi olarak belirtilmiĢtir. ÇalıĢmada öne çıkan bulgulardan biri de zorbalığın en çok sınıfta, ardından okul koridorlarında, okul oyun alanlarında ve okul dıĢı alanlarda görüldüğüdür. ÇalıĢmada zorbalık ve cinsiyet arasındaki iliĢkiye bakıldığında zorbalığın erkek çocuklar tarafından yapıldığı görülmektedir. AraĢtırma verileri mağdurlar açısından incelendiğinde ise zorbalığa maruz kalanların, deneyimlerini öğretmen, yönetici veya ailelerine söylemek yerine kendi kendilerine halletmeye çalıĢtığı ortaya çıkmaktadır.

TaĢkın (2007)‟ın 585 öğrenci ile yaptığı çalıĢmada ise örnekleme katılan öğrencilerin % 72,3‟ü çeĢitli zorbalık türlerine maruz kaldıklarını belirtmiĢlerdir. ÇalıĢmaya katılan deneklerin % 12,5‟u her gün, % 17,2‟si haftada bir kez, % 13,7‟si ayda bir kez, % 28,9‟u ise yılda bir ya da iki kez zorbalık eylemlerine maruz

kaldıklarını bildirmiĢlerdir. AraĢtırmada doğrudan zorbalık çeĢidi olan fiziksel zorbalığın daha çok erkeklerde, dolaylı zorbalık içine giren dedikodunun ise daha çok kızlarda görüldüğü ortaya çıkmıĢtır. AraĢtırmada ortaya çıkan diğer bir sonuç ise öğrencilerin zorbalık eylemlerini kimlerle paylaĢtıkları ile ilgilidir. Erkek öğrencilerin % 23,9‟unu zorbalık olaylarından kimseye bahsetmemekte, kız öğrencilerin % 31,5‟i ise sadece öğretmenlerini haberdar etmektedirler.

Anderson (2007) çalıĢmasında, akran zorbalığının öğrencilerin fiziksel, duygusal, entelektüel, davranıĢsal, sosyal ve yaratıcı benlik algısı üzerindeki etkisini incelemiĢtir. AraĢtırmanın bulgularına göre; fiziksel zorbalık kız öğrencilerin benlik algısını etkilemezken, erkek öğrencilerin fiziksel ve yaratıcı benlik algılarını olumsuz yönde etkilediği gözlenmiĢtir. Sosyal zorbalık kız öğrencilerin benlik algısını her yönden olumsuz yönde etkilerken, erkek öğrencilerin duygusal, davranıĢsal ve yaratıcı benlik algısını olumsuz yönde etkilediği görülmüĢtür. Sözel zorbalığın hem kız öğrencilerin hem de erkek öğrencilerin bütün benlik algısı kategorilerini olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaĢılmıĢtır.

Totan (2008) ergenlerde zorbalık davranıĢlarını ve anne, baba, akran iliĢkilerinin zorbalığı yordama gücünü incelediği çalıĢmasında, 9-11. sınıfta okuyan toplam 595 lise öğrenci ile çalıĢmıĢ, araĢtırma sonucunda katılımcıların yarısından fazlasının zorbalığa katılmadığı, bir kısmının zorba, kurban veya zorba/kurban statüsünde olduğu belirlenmiĢtir. Zorbalık uygulayan erkek öğrencilerle kız öğrencilerin oranlarının benzerlik gösterdiği, kız öğrencilerin erkeklere oranla daha çok kurban olduğu, erkek öğrencilerin de kızlara oranla daha çok zorba/kurban statüsünde olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca sınıf düzeyi yani yaĢ arttıkça zorba statüsünde olmanın arttığı, kurban olmada ise azalma olduğu gözlenmiĢtir.

Tıpırdamaz Sipahi (2008) tarafından ortaokul öğrencilerinde akran zorbalığını etkileyen ve eĢlik eden faktörlerin incelendiği bir araĢtırmada depresyon yaĢayan öğrencilerin daha sık akran zorbalığı uyguladığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Aynı Ģekilde depresyon yaĢayan ve akran desteği olmayan öğrenciler daha fazla akran zorbalığına

uğramaktadır. Depresyon yaĢayan ve babası olmayan öğrenciler daha fazla zorba/kurban olmakta; depresyon yaĢamayan, babası herhangi bir eğitim düzeyinden mezun olan ve akran desteği olan öğrenciler ise daha çok zorbalığa katılmayan statüsünde bulunmaktadır. Bunlarla birlikte bu çalıĢmanın bulgularında, akran desteği ile zorba ve zorba/kurban olma arasında anlamlı iliĢki bulunmamıĢtır. Akran zorbalığına karıĢan öğrencilerde depresyon daha sık yaĢanırken, akran zorbalığına katılmayan öğrencilerde depresyon yaĢama durumu anlamlı düzeyde daha azdır.

KavĢut (2009) ergenlerde akran zorbalığı ve duygusal zekâ arasındaki iliĢkiyi incelediği çalıĢmasında akran zorbalığını dört statüye ayırarak değerlendirmiĢtir. Bu statüler zorba, kurban, zorba/kurban ve katılmayan olarak belirlenmiĢtir. Zorbalığın tüm statülerinde kızların stresle baĢa çıkma düzeyleri erkeklere göre oldukça yüksektir. Zorbalık statüleri cinsiyete göre ele alındığında, kızların zorba olma oranının erkeklere oranla, erkeklerin kurban olma oranlarının ise kızlardan fazla olduğu bulunmuĢtur. Zorba-kurban statüsüne bakıldığında ise yine kızların erkeklere oranla daha yüksek değerlere sahip olduğu gözlenmiĢtir. Zorba, kurban ve zorba/kurban ergenlerin duygusal zekâ boyutlarında sınıf düzeyine dayalı anlamlı bir iliĢki gözlenmemiĢtir. Zorbalığa katılmayan ergenlerin ise, duygusal zekâ alt boyutları sınıf düzeyine dayalı olarak incelendiğinde, sınıf düzeyi arttıkça kiĢilerarası becerilerin, kiĢisel becerilerin ve duygusal zekâ toplam puanlarının azaldığı gözlenmiĢtir. Bunlarla birlikte, sözel içerikli zorbalık diğer zorbalık türlerine göre en sık rastlanandır ve en yaygın sözlü zorbalık davranıĢının da alay olduğu tespit edilmiĢtir.

Acar (2009)‟ın dokuzuncu sınıf öğrencilerinde akran zorbalığı ve psikolojik belirtileri incelediği araĢtırmasında öğrencilerin en fazla zorba/kurban grupta olduğu, bunu sırasıyla, karıĢmayan, kurban ve zorba gruptaki öğrencilerin izlediği tespit edilmiĢtir. Akran zorbalığına karıĢmayan öğrenciler kurban ve zorba/kurban olan öğrencilere göre daha az kaygı, depresyon ve olumsuz benlik durumlarını yaĢamaktadırlar. Buna ek olarak, öğrencilerin olumsuz benlik algıları açısından karĢılaĢtırıldığında, zorba grup içinde yer alan öğrencilerin zorba/kurban grubu

içinde yer alan öğrencilere göre daha yüksek olumsuz benlik algısına sahip olduğu görülmüĢtür.

Ybarra ve arkadaĢlarının (2012) siber zorbalığı konu alan yaĢları 6 ile 17 arasındaki 1200 genç üzerinde gerçekleĢtirdikleri çalıĢmada, katılımcıların % 25‟inin en az ayda bir siber zorbalık yaptığı, bunların % 10‟unun çevrimiçi iken, % 7‟sinin telefon çağrıları ile ve % 8‟inin ise mesajla gerçekleĢtirildiği tespit edilmiĢtir.

Gamez Guadix ve arkadaĢları (2013), siber zorbalık mağduru olma ile ergenlik döneminde çok sık karĢılaĢılan üç sorunu (depresif belirtiler, madde kullanımı ve problemli internet kullanımı) zamansal ve iliĢkisel olarak analiz etmek amacıyla, yaĢ ortalamasının 15,2 olduğu, ergenlik döneminde olan 845 kiĢi üzerinde çalıĢmıĢtır. ÇalıĢmanın bulgularına göre; ergenlerin % 24,1‟inin siber zorbalık davranıĢlarından sadece biriyle, % 15,9‟unun ikisiyle, % 8‟inin üçüyle ve % 4,7‟sinin ise dört ve daha fazla siber zorbalık davranıĢıyla karĢılaĢtıklarını belirtmiĢlerdir. Ayrıca siber zorbalık mağduru olan ergenlerin depresif belirtileri ile problemli internet kullanımlarının artma olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etmiĢlerdir.

Jung ve arkadaĢları (2014) çalıĢmasında, siber zorbalık davranıĢları ile problemli internet kullanımı arasındaki iliĢkiyi değerlendirmeyi ve siber mağdurları, zorbaları ile siber zorbalığa karıĢmamıĢ gençler arasında psikopatolojik belirtileri karĢılaĢtırmıĢtır. Kore‟de yaĢları 11-14 arasında olan 4531 kiĢiyle yapılan çalıĢmada; gençlerin % 9,7‟sinin siber zorbalık davranıĢlarında bulunduğunu, % 3,3‟ünün sadece mağdur olduğunu, % 3,4‟ünün sadece fail olduğunu ve % 3‟ünün hem mağdur, hem fail olduğunu tespit etmiĢlerdir. ÇalıĢmada siber zorbalık davranıĢları problemli internet kullanımının yanı sıra çeĢitli psikopatolojik semptomlar ile iliĢkili bulunmuĢtur.