• Sonuç bulunamadı

I. NAHİYELERİN MAHALLELERİ VE NÜFUSU

A. ZİRAAT HAYATI

I. ZİRAAT SAHALARI VE TOPRAK DURUMU

Bilindiği gibi Osmanlı ekonomisinin temeli 16. ve 17. yüzyılda genel olarak ziraata dayanmakta ve halkın büyük bir kısmı da bu sahalarda çalışmakta idi.

Kabaca -inceleme alanımızın da kısmen dâhil olduğu bölge-, Bursa-Bolu- İznik hattı Anadolu’nun en zengin ve verimli1 bölgelerinden biriydi. Birçok meyve ve sebzenin yetişmesi, ormanlarının bolluğu bu bölgenin en mühim zenginliklerinden biridir. Ayrıca Bursa ve Karacabey ovaları her zaman için, İstanbul’un tahıl ambarı olmuştur2.

Tahrir defterlerinden anlaşıldığı kadarıyla klasik dönemde ziraaî sahalar, tasarruf şekilleri, miktar ve ölçülerine göre bazı isimlerle tarif edilmektedir. Kır kesiminde toprak ile meşgul olan ahalinin elinde bulunan ziraat sahaları, “çift”, “nim-çift”, “zemin” gibi adlarla defterlerde belirtilmektedir3.

Defterlerde, sahib-i arza bağlı çiftçinin adı altında –elindeki toprak miktarına bağlı olarak- genellikle bir çift, çok nadir olarak üç çift veya iki çift,

1 Dahası bu yörenin bazı mıntıkalarında -16. yüzyılda- sulu tarım dahi yapılmaktaydı. “ Karye-i Aydın. Mezkûr karyenin yerlerin göl basub suyu çekilecek ‘suğla olub’ ekilir imiş…” (Bk. KK. 75 v. 10/a-b) 2 Bk. I. Bölüm.

bir çiftten az ise nim/yarım çift ve bazen de bir buçuk çift olarak belirtilmektedir4.

Osmanlı arazi sisteminde bir çiftlik toprağın ölçüsü kanunnâmelerde tespit edilmiş olup toprağın verim kabiliyetine göre 60–150 dönüm arasında değişirdi5. “Timar”, “mülk” ve “vakıf” topraklarda ziraat yapılan toprakların temel ünitesi özelliğini taşırdı6. Bu üç grup topraktan herhangi birinin raiyyeti olan çiftçilerin tasarruflarındaki toprakları ve medenî halleri, aynı zamanda, onların sahib-i arza karşı olan hukukî ve iktisadî mükellefiyetlerini gösterirdi7.

“Hane” olarak kaydedilenler, toprak durumuna göre özellikle belirtilir, ellerinde toprak bulunmayan veya az miktarda toprak bulunan evli şahıslar bennak8, ekinlü9 adı altında toplanır, kazanç sahibi bekârlar ise mücerred10 diye yazılırdı.

Ziraat sahalarının çekirdeğini kısmen, “bir çift öküzle sürülebilen yerler” olarak tarif edilebilecek olan “çift” ya da “çiftlikler” oluşturmaktaydı. H. İnalcık’a binaen verilen tanımdan da anlaşılacağı gibi, bir çiftliğin genişliği için

4 Feridun M. EMECEN: Manisa Kazası, s. 223.

5 Keza, kânun ve idarî uygulamanın, bir çiftin âla (iyi), mutavassıt (orta) ve ednâ (kötü) kalitedeki topraklarda ki büyüklüğünü blirleme de tahrir eminine geniş yetkiler tanıdığı da malûmdur. (Bk. Fatma ACUN: Karahisar-ı Şarkî ve Koyluhisar Kazaları…, s. 29)

6 Halil İNALCIK: “Çiftlik”, DİA, s. 313.

7 Feridun M. EMECEN: Manisa Kazası, s. 228.

8 Halil İNALCIK: “Osmanlılar’da Raiyyet Rüsûmu”, Osmanlı İmparatorluğu, İstanbul 19962, s. 44. “Defterde mücerred kaydolınan kimesne teehhül itse bennak resmin alınur.” (Ömer L. BARKAN:

Hudâvendigar Livası Kanunnamesi, s. 2)

9 “ve caba bennak ekinlü olsa ekinlü resmi alınur”. (Ömer L. BARKAN: Hudâvendigar Livası

Kanunnamesi, s. 2)

10 Halil İNALCIK: “Osmanlılar’da Raiyyet Rüsumu”, s. 41 vd. “Nesl-i reyadan ehl-i kisb olmayan mücerredlerden nesne alınmaz; defterlerde dahi üzerlerine resm kaydolunmamıştır. Amma ehl-i kisb olan mücerredlerden mikdarlarınca resm alına deyu emrolunmuştur.” (Ömer L. BARKAN:

Hudâvendigar Livası Kanunnamesi, s. 2) Ayrıca, “defterde mücerred kaydolan “kisbe kadir” bekâr

nüfusun da toprak ile uğraştığı aşikârdır. Bunlar umumiyetle babalarının topraklarında çalışmakla beraber, hiç olmazsa bir kısmının tasarrufunda küçük toprak parçalarının olduğu tahmin edilebilir”. (Feridun M. EMECEN: Manisa Kazası, s. 233) Bununla ilgili olarak, mücerredlerin toprak tasarruf ettikleri tarafımızdan incelenen tahrir defterlerine de yansımıştır. Örneğin; Göynük nahiyesinde karye-i Emyanos, TT. 111, s. 70; karye-i Kuyu-viran, (ekinlik statüsünde, TT. 111, s. 71); (karye-i Tonuz-viran, TT. 111, s. 85); hayli kalabalık olarak mücerredler, Çalı-alanı karyesinde “ekinlik” statüsünde, (TT. 111, s. 80–81) toprak tasarruf etmişlerdi.

bütün sancaklarda veya mıntıkalarda standart bir ölçüden bahsetmek oldukça zordur11.

Bilindiği gibi, Osmanlılar üretim ve geçimlik ekonomi için en uygun birim kabul ettikleri raiyyet çiftliklerinin bölünmeden devam etmesine büyük önem vermişlerdir. Ne var ki, uygulama her zaman teori ile uyumlu yürümemiştir. Tahrir defterlerine dayalı araştırmalar, özellikle, 16. yüzyılda, muhtemelen nüfus baskısı ve/veya devletin kanunnamelerdeki resmi çift miktarının akçe değerindeki düşüşe koşut olarak değer kaybetmesine karşılık bu zararı telafi etmek için geliştirdiği politikaların sonucunda çiftliklerin parçalanmaya12 başladığını gösteren işaretler vardır13. Bu durumun, nüfus artışı ile birlikte pek çok kişinin geçimlik/toprak açma ve hem de devletin malî politikaları endişesinden kaynaklandığı söylenebilir. Kaldı ki, incelenen son mufassal tahrir defterlerinde sıklıkla geçen, “genden ve kuhiden açılan14” yerler ve Göynük’e ait mufassal defterde kişi adlarının altında yazılı rakkam kalabalıkları15, nüfus baskısı ve geçimlik toprak ihtiyacı tezlerini hatıra getirmektedir.

Burada, esasen, sayısal verilere girilmeden toprak tasarruflarını istatistiksel bir usulle –incelenen defterlere yansıdığı kadarıyla- aktarmaya çalışacağız.

11 Halil İNALCIK: “Çiftlik”, s. 313.

12 “Manisa kazasındaki bennakleri çift-nim sahipleri karşılaştıracak olursak, bennak sayısındaki artışın toprakların parçalanması keyfiyetiyle irtibatı daha açık görülecektir” ( Feridun M. EMECEN: Manisa

Kazası, s. 232.)

13 Mehmet ÖZ: “Osmanlı Klasik Döneminde Tarım”, Osmanlı (Ankara, 1999), 3, s. 67; Halil İNALCIK: “Çiftlik”, s. 314.

14 Örneğin, Yarhisar’da: KK. 80, v. 217/b; Göynük’te: KK. 80, v. 57/a, 66/a, 76/a, 78/b, 80/a, 86/a, 89/b ve 100/b.

15 Örneğin, “ Karye-i Gökçek”, KK. 80, v. 110/a; “Karye-i Safalar, KK. 80, v. 100/b. Bu rakamlar hesaplamalara dâhil edilmiştir.

Tablo–7

Nahiyelerde Toprak Tasarruf Şekilleri16

Çift Benna

k

Ekinlü Nim Zivle Nim çi

ft Yerleşim Birimleri 1487 1530 157317 1487 1530 1573 1487 1530 1573 1487 1530 1573 1487 1530 1573 1573 Yenişehir 138 19 115 40 47 234 0 9 4 0 0 41,5 0 0 4,5 6 Yarhisar 34 21 35 12 3 73 0 8 3 0 0 53 0 0 65+1 rub 4,5 Göynük 86 88 34 168 115 493 213 288 509 307 356 126 0 0 0 0 Toplam 258 128 184 220 165 800 213 305 516 307 356 220,5 0 0 69,5 10,5

Bu durumun, evvela, incelen defter serilerinden bir kısmı evvelce zayi olduğundan sağlıklı karşılaştırmalar yapmayı engellediği söylenebilir. Yenişehir ve Yarhisar nahiyelerine ait 1521’de tedvin edilen mufassal defterlerin olmayışı dahi bu cümledendir.

Örneğin, Yenişehir ve Yarhisar’da toprak tasarrufları mukayese edilirken -ara tarihe ait ana defterlerin yokluğundan- çift olarak tasarruf edilen topraklarda düşüşü karşılaştırmak imkânsız hale gelmektedir. Ancak –defter yokluğundan ötürü- 1487–1530 karşılaştırmasına karşın; 1487–1521 karşılaştırması sıhhatli bir değerlendirme yapılmasını engellemektedir. 1487– 1530 seyrinde çift olarak tasarruf edilen yerler -% 20 azalmıştır. Üç nahiyede de bennak sayısındaki fevkalade artış, “bennak sayısı ile toprakların parçalanması”18 tezinin araştırma konusu bölge için de geçerli olacağını akla getirmektedir.

Kabaca, Yenişehir’de, 1487–1530 seyrinde çiftlerde, -% 20 azalma; bennaklerde %17,50’lik –normal sayılabilecek- bir artış; 1530–1573 seyrinde –şu veya bu nedenle- anormal bir artış vardır. Bu durum -belki- F. M.

16 Bu nahiyelere ait toprak tasarrufları için Ö. L. Barkan farklı sonuçlar elde etmiştir. Bk. Ömer L. BARKAN: Hüdâvendigar Livası, s. 158, 260 ve 590 vd.

17 Yarhisar ve Göynük Nahiyeleri için bu tarih 1574 senesidir.

18 “Manisa kazasındaki bennakleri çift-nim sahipleri karşılaştıracak olursak, bennak sayısındaki artışın toprakların parçalanması keyfiyetiyle irtibatı daha açık görülecektir” ( Feridun M. EMECEN: Manisa

Emecen’in takip ettiği yolla19 -yani, bennak sayısındaki artışın toprakların parçalanması keyfiyetiyle- izah edilebilir. Ayrıca “ekinlü” tabir edilen arazilerin azlığı da dikkat çekicidir.

Yarhisar’da ise çiftler, 1487–1530 vetiresinde %38,23 artmış; 1530– 1573–74 çizgisinde ise çiftlerde % 40 artış gözlenmektedir. Bennak vb kategorilerin durumu/mukayesesi ise –yukarıda da temas edildiği üzere, kaynakların yokluğu hasebiyle- tasvir edilememiştir.

Göynük’te ise çift topraklar da, 1487–1521 çizgisinde % 2,27 artmış; 1521–1574 seyrinde ise -%61,36 azalmıştır. Bennaklerde de -tıpkı Yenişehir’de olduğu gibi- olağanüstü bir artış müşahade edilmiştir.

İncelenen üç nahiyede –bilhassa Göynük’de- mücerred, bennak, ekinlü statüsündeki reaya, resm-i çift karşılığında toprak tasarruf etmişlerdi20. Yine, kadıların, müezzinlerin, imamlarin, yeniçerilerin ve sipahilerin de tarımla uğraştıkları ve toprak tasarruf ettikleri tespit edilmiştir.

Benzer Belgeler