• Sonuç bulunamadı

Nisa 4:141‟de Allah “Sizi gözetleyip duranlar; eğer size Allah‟tan bir zafer nasip

1.3.6. Ġslam Hukukuna Göre Ehlikitap Sayılan ve Sayılmayan Dinler

1.3.6.4. ZerdüĢtlük/Mecusililik ve Ġran Dinleri

İran‟da şu dinlerin varlığından bahsedilmektedir: Zerdüştlük=Mecusilik, Parsilik, Maniheizm, Mitraizm ve Mazdeizm.221

İran‟ın en büyük dini Zerdüştlük olup Zerdüştlüğün diğer adı Mezd- Yesna olarak bilinmektedir.222 Mecusi kelimesini daha çok Araplar kullanmaktadır.223 Zerdüştlüğün kurucusu Zerdüşt, mukaddes kitabı Zend-Avesta‟dır. Avesta, “metin”, Zend ise “yorum” manasındadır. Zend-Avesta, “Avesta‟nın yorumu” demektir.224

Zend Avesta ile ilgili, bu kitapta Hz. Peygamber‟den bahseden ifadelerin bulunduğu; içinde emir, nehiy, vaad ve vaîd gibi konuların olduğu bilgileri mevcuttur.225

Peygamber olarak kabul ettikleri Zerdüşt, tek tanrıcılığı savunmuştur.226

Ahura Mazda, her şeyi en iyi bilen, kâinatı idare eden, aldatılmayan tek Tanrı‟nın ismidir. Zerdüştlükte Ahura Mazda “Hürmüz” olarak da bilinmektedir. Böyle olmakla beraber Zerdüştlükte

218 Ebû‟l-Hasan Alî b. Muhammed el-Mâverdî, “Ehl-i Kitâp Kadınlarla Evlilik”, trc. Muhittin Özdemir,

İslâm Hukuku Araştırmaları Dergisi, 9 (2007): 420-421. 219 Fidan, İslam‟da Yabancılar ve Azınlıklar Hukuku, 31.

220 Cilacı, Günümüz Dünya Dinleri, 166.

221

Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 56.

222

Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 56.

223 Fidan, İslam‟da Yabancılar ve Azınlıklar Hukuku, 32.

224 Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 56-57.

225

Fidan, İslam‟da Yabancılar ve Azınlıklar Hukuku, 33.

226 Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 57; Fidan, İslam‟da Yabancılar ve Azınlıklar Hukuku, 33; Zeydan, Ahkâmü‟z-zimmiyyin ve‟l-müste‟menin fî Dâri‟l-İslâm, 15.

iki zıt gücün varlığı kabul edilip hayrın kaynağının Yezdan; şerrin kaynağının Ahriman olduğuna inanılmaktadır. Yani Zerdüştlükte bir düalizm de söz konusudur. Kıyamet, Cennet ve Cehennem kabul edilmekte olup iyilerin Cennet‟e, kötülerin Cehennem‟e gideceğine inanılmaktadır. Melek, Şeytan ve ruhu kabul eden Zerdüştler, Şeytanı kötülüğün temsilcisi olarak kabul etmekte ve onu dev diye isimlendirmektedirler.227

Zerdüştlere göre ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem, son peygamber ve aynı zamanda Zerdüştlüğün kurucusu ise Zerdüşt‟tür. Zerdüşt‟ün Peygamber, rahip ya da mütenebbî=sahte peygamber olduğunu iddia edenler de vardır.228

Bazı kaynaklarda İranlıların “Keber” dedikleri dinin Zerdüştlük olduğu ve Arapların bu dine “Mecus”, yeni İranlıların da “Ateşperest” dedikleri, aslında Zerdüştlüğün ilk defa Zerdüşt tarafından meydana getirilmeyip ondan önce bu dinin “Mazdeizm” adıyla Hazar denizi sahillerinde bulunduğu şeklinde geçtiği bilgisine rastladık.229

Mecusiler, nur ve ateşe tazim gösterirler.230

Nur‟u ateş temsil eder ve ateşin Ahura Mazda‟nın oğlu olduğunu kabul ederler.231

Mecusiler ateşe ibadet etmektedirler. Bu ateş sıradan bir ateş olmayıp saflaştırılmış ateştir. Onlara göre bu ateşin dışındaki her şey pistir. Zerdüşt‟ün hangi tarihte doğduğu bilinmemekle beraber Hz. İsa‟dan önce yaşadığı bilgisi mevcuttur. Zerdüşt ün yaşadığı asır, ilkel insanların ateşe hükmettiği çağdır ve ateşe ibadet inancı da bu noktadan kaynaklanmaktadır. Kendisine ibadet edilen ateşin devamlı yanması şart olduğu için mabetlerindeki ateş uzun senelerden beri sürekli yanmaktadır. Bu süreklilik, din görevlileri tarafından belirli aralıklarla ateşin yakıtının temizlemesiyle sağlanmaktadır. Mabetlerindeki ateşin sönmemesi için sürekli yakacak koyan din görevlileri nefeslerinin ateşe temasını engellemek için de ağız ve burunlarını kapayarak görevlerini yerine getirirler. Mabetteki ateşin yakıtı sandal ağacı olup başka herhangi bir yakıt kullanılmamaktadır. İbadet etmek isteyen bir Mecusi, günün hangi saatinde olursa olsun mabede gidip ateşe ibadet edebilir. Çünkü Mecusilikte ibadet için belirlenmiş bir vakit bulunmamaktadır.232

Tenasüh, ateşe ibadet, nikâhı haram olanlarla evliliği mubah kabul etme Mecusilerin itikatlarındandır.233

227

Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 57; Fidan, İslam‟da Yabancılar ve Azınlıklar Hukuku, 33.

228

Fidan, İslam‟da Yabancılar ve Azınlıklar Hukuku, 33.

229 Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 58.

230 Zeydan, Ahkâmü‟z-zimmiyyin ve‟l-müste‟menin fî Dâri‟l-İslâm, 15.

231

Fidan, İslam‟da Yabancılar ve Azınlık Hukuku, 33.

232 Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 58-59.

İslam ordusu İran‟a girene kadar Mecusilik neredeyse bütün İran‟ı etkisi altına almıştır. İslam İran‟a girdikten sonra buradaki Mecusilerin bir kısmı Hindistan‟a sığınmıştır. Bunlara “Parsî” denilmektedir. Günümüzde Mecusilerin devamı niteliğinde olup, Hindistan‟da mensupları bulunmaktadır. Parsîlere göre iyilik ilahı ve kötülük ilahı devamlı mücadele içindedir.234

Mitra/Mithra İranlılara ve Hindulara izafe edilen Güneş Tanrısının ismi olup aynı

zamanda ışık ve Hak Tanrısıdır. Mitra‟nın dinine de Mitraizm denilmektedir. Hıristiyan inancında yer alan ritüellere benzeyen çok yönleri bulunduğu için kilise bu dinle mücadele etmiştir. Vaftiz, balla arınma, okunmuş ekmek, su ve şarapla kurban eti yemek, boğa kurban etmek Mitraizm‟in dini ritüelleri arasındadır.235

Manihaizm, İran ve Mezopotamya dinlerinin bir karışımı olup kurucusu Mani‟dir. Mani

kendisinin son peygamber olduğunu ve vahiy aldığını iddia etmiştir. Yine kendisinin Hz. İsa tarafından müjdelenen Paraklit (Ahmed-Muhammed) olduğu da Mani‟nin iddiaları arasındadır. Manihaizm inancına göre dünyada kötülük hâkimdir. Kötülüğün ortadan kalkması için de insanların çoğalmasını azaltmak gerekmektedir. Bu yüzden evlilik haram kılınmalı ve insanlar ruhbanlığa yöneltilmelidir. Vaftiz ve Evharistiya ayinleri Maniheizm‟in ritüelleri arasındadır.236

Mazdekizm dininin kurucusu Müzdek‟tir. Nasıl ki insanlar hava ve sudan ortak bir

şekilde istifade ediyorlarsa, kadın ve malda da ortaklık söz konusudur. Mazdekizm‟e göre kadın ve malda mülkiyet hakkı yoktur.237

Bu bağlamda Mazdekizm, günümüz

Komünizmi ile eşleştirilmiştir. Komünizm‟den farkı, Mazdekizm‟in dini boyutunun

olduğu iddiasıdır. Mazdekizm‟in kadın hakkındaki bu görüşü aile kurumunu temelden sarsmıştır. Mazdekîler hakkında söylenen “Baba oğlu; oğul babayı tanımaz hale geldi” ifadesi gayri dinî ve gayri ahlâkî bu durumunu ortaya koymaktadır.238

Yaratıcı, Peygamber, Ahiret, helal, haram inancı olmayan Hürremîler ise Mecusilerin en şerli taifesidir.239

234

Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 59; Fidan, İslam‟da Yabancılar Ve Azınlıklar Hukuku, 34.

235 Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 60.

236 Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 60-61.

237

Zeydan, Ahkâmü‟z-zimmiyyin ve‟l-müste‟menin fî Dâri‟l-İslâm, 15.

238 Cilacı, Genel Hatlarıyla Dinler Tarihi, 61-62.

Cumhur fukaha, Mecusilerin ehlikitap olmadığı görüşündedirler. Görüşlerine ayetten delilleri En‟am 6:156‟dır. Onlara göre Allah bu ayette ehlikitabın iki taife olduğunu bildirmiştir. Eğer Mecusiler ehlikitaptan olsa idi o zaman bu ayette ehlikitabın üç taife olduğu bildirilir idi. Yine Hz. Peygamber‟in Hecer Mecusilerinden cizye alınması hakkındaki, “Kadınlarıyla nikâhlanmaksızın ve kestiklerini yemeksizin onlara,

ehlikitaba davrandığınız gibi davranın” hadisi240

cumhur fukaha tarafından bu konuya sünnetten delil olarak kabul görmüştür.241

Hz. Ömer zamanında fetihlerle birlikte İran‟da Mecusilerle karşılaşılmış ve onlara nasıl muamele edilmesi gerektiği meselesi gündeme gelmiştir. Hz. Peygamber‟in “onlara ehlikitap gibi muamele edin” hadisinden dolayı İran Mecusilerinden cizye alınmıştır. Yine bu problem Hz. Ali döneminde tekrar gündeme gelmiştir. Hz. Ali Mecusiler hakkında, onların önceden ehlikitap olduğunu fakat daha sonra kalplerinden bu durumun söküp alındığını bildirmiştir. Bu durumda Mecusilerden cizye alınmıştır fakat kadınlarıyla evlilik ve kestiklerinin yenilmesi haram sayılmıştır.242

Zahiri mezhebi imamı İbn Hazm‟a göre Mecûsîler ehlikitaptır ve kadınlarıyla evlenmek caizdir. Mâide 5:5 ayetini ve Hz. Ali‟nin Mecusiler hakkındaki sözünü delil kabul etmiş; Mecusilerin kadınlarıyla evlenmenin ve kestiklerini yemenin yasak olduğuna dair hadisleri reddetmiştir.243

Neticede Mecusilerin ehlikitap olup olmadığı konusunda çoğunluğun kabul ettiği görüş şudur: Mecusiler ehlikitap statüsüne dâhil edilerek kendilerinden cizye alınır. Fakat kadınlarıyla evlenilmesi ve kestiklerinin yenilmesi mevzusu bu statü haricinde kalıp yasak kabul edilmiştir. Bu kabule ise az sayıda âlim muhalefet etmiştir.