• Sonuç bulunamadı

Ġlk Dönem Müfessirlerinin Âl-i Ġmran 3:118 Ayetinde Müslümanların Gayrimüslimleri Sıkıfıkı Dost Edinmemesi Konusundaki GörüĢleri

GAYRĠMÜSLĠMLERLE EVLĠLĠK KONUSUNDAKĠ GÖRÜġLERĠ

2.2. Ġlk Dönem Müfessirlerinin Âl-i Ġmran 3:118 Ayetinde Müslümanların Gayrimüslimleri Sıkıfıkı Dost Edinmemesi Konusundaki GörüĢleri

“Ey iman edenler! Sizden olmayanları dost edinmeyin, onlar size kötülük yapmaktan geri durmazlar, sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların ağızlarından nefret taşmaktadır; kalplerinin gizlediği ise daha büyüktür. Gerçekten size delilleri açıklamışızdır, eğer düşünüyorsanız!” (Âl-i İmran

3:118)

Dahhâk, Süfyân es-Sevrî ve Tusterî‟de, Âl-i İmran 3:118 ayetiyle ilgili herhangi bir yoruma rastlamadık. Bu müfessriler dışında ilk dönem müfessirlerinin bu ayetle ilgili yorumları şu şekildedir:

2.2.1. Ġbn Abbâs

Âl-i İmran 3:118‟de müminler, kendileri gibi imanlı kişiler dışındakilerle dostluk kurma, onları sırdaş edinme noktasında uyarılmıştır. İbn Abbâs dostluktan sakındırılan grubun Yahudiler olduğunu belirtmiştir. Allah, bu ayetinde müminlere Yahudilerle dostluk kurmayı ve Yahudilere sır vermeyi yasaklamış; müminlere, kendilerinden başkalarını yani Yahudileri dost, sırdaş edinmemeleri emir olunmuştur. Çünkü iman etmeyenler, müminlere karşı haset ve fesatlarında geri durmazlar. Müminlerin kendileri gibi günah işlemelerini ve Allah‟a ortak koşmalarını isterler. Onlar müminlere karşı duydukları kin ve düşmanlığı gizlemezler, sövme ve kötü sözlerini dilleriyle açığa vururlar. Allah, emir ve yasaklarını beyan etmiştir ki müminler emir olundukları şekilde amel etsinler.331

330 Taberî, Tefsîru‟t-Taberî = Câmiu‟l-Beyân fi Te‟vîli‟l-Kur‟ân, 2: 424-425.

2.2.2. Ġbn Mes’ûd

Kurtubî‟de bu ayetle ilgili İbn Mes‟ûd‟un şu yorumu yaptığı belirtilmiştir: ساىلا اوزبتعا” مهواىخاب” ifadesi ile insanların dost ve sırdaş edinme konusunda din kardeşlerine itibar ettikleri manasının murat olunacağını düşünmekteyiz.332

2.2.3. Mücâhid

Bu ayet, Medine‟deki münafıklar hakkında nazil olmuştur. Mücâhid‟in bu ayet hakkındaki yorumu bizlere şu rivayet zincirinden ulaşmıştır: Abdurrahman İbrahim‟den, İbrahim Âdem‟den, Âdem Varaka ve İbn Nüceym‟den, İbn Nüceym de Mücâhid‟den rivayet etmiştir.333

2.2.4. Ġkrime

Cahiliye döneminde bazı Yahudilerle komşuluk ve dostluk yapan bazı Müslümanlar, İslam‟dan sonra da Yahudilerle olan bu dostluklarını devam ettirmişlerdir. Bunun üzerine Allah (c.c.) onlar arasında olması muhtemel fitneyi engellemek için Müslümanların Yahudilerle yol arkadaşlığını yasaklamıştır.334

2.2.5. Mukâtil b. Süleyman

Mukâtil b. Süleyman, ayetin başındaki hitabın Abdullah b. Übey, Malik b. Duhşüm el-Ensârî ve münafık arkadaşlarına olduğunu belirtmiştir. Açıklamalardan anlaşılıyor ki ayetteki uyarı tüm müminleredir. Şöyle ki Yahudilerin reislerinden olan Harmele‟nin oğulları Asbağ ve Râfi‟, yukarıda ismi geçen kişileri ve arkadaşlarını Yahudiliğe davet etmişler; İslam‟ı terk etmeyi güzel göstererek kendileri gibi küfre girmelerini istemişlerdir. Ayette, Müminlerin kendileri dışındakileri yol arkadaşı, dost, sırdaş edinmemeleri gerektiği bildirilerek müminler bu konuda ikaz edilmiştir. Çünkü mümin olmayanların İslam dininde günah olan şeyleri arzu etmeleri ve müminleri de şaşırtıp, azdırıp bu yola teşvik etmeleri kuvvetle muhtemeldir. Müminlere karşı duydukları kin, öfke ve düşmanlıklarını içlerinde gizleyemeyip açığa vururlar. Müminleri aldatma,

332 İbn Mes'ûd, Tefsîru İbn Mes‟ûd, thk. İ'dad Muhammed Ahmed İsevi (Riyad: Müessesetü‟l-Melik Faysal, 1985), 178.

333 Mücâhid, Tefsîru‟l-Mücâhid, 1:134; Mücâhid, Tefsîru‟l-İmam Mücâhid b. Cebr, 258.

kandırma istekleri de bu öfke, kin ve düşmanlıklarından daha büyüktür. Allah (c.c.) bu ayetiyle inanmayanların durumlarını açıklayarak müminleri uyarmıştır.335

2.2.6. Kisâi

Kisâi, ayetle ilgili yorumunda “bitâne” kelimesinin harekelendirilmesini ele almıştır.336 2.2.7. Ferrâ

Ferrâ, ayette zikredilen kelimelerin iraplarını ele almıştır.337 2.2.8. Ebu Ubeyde

Ebu Ubeyde, “bitâne” kelimesinin “müminlerin dışındaki yabancılar” manasında olduğunu belirtmiştir. Bu yabancılar, müminlere karşı fesat, bozgunculuk ve kötülükte geri durmazlar. Allah (c.c.), Âl-i İmran 3:118‟de müminlere, kendilerinden olmayanların alametlerini açıklamıştır.338

2.2.9. AhfeĢ

Ayette zikredilen kelimelerin tahlili ve irabı üzerinde durulmuştur.339

2.2.10. Ġbn Kuteybe

Ayette, Müslüman olmayan yabancılar kastedilmektedir. Bu kimseler, Müslümanlara kötülük yapmakta geri durmazlar. Müslümanlar için zararlı olan ve hoş olmayan şeyleri isterler.340

2.2.11. Taberî

Âl-i İmran 3:118‟de, Allah (c.c.) ve Resulünü (s.a.v.) tasdik edip, Hz. Peygamber‟in Allah katından getirdiklerini ikrar eden müminler, kendi dinleri dışındaki kişileri dost, yakın arkadaş, sırdaş edinmemeleri konusunda uyarılmıştır. Çünkü kâfirler, Müslümanları aldatmakta, onlara hainlik yapmakta geri durmazlar. Müminlerin aleyhine

335

Mukâtil b. Süleyman, Tefsîru Mukâtil b. Süleyman, 1: 297-298; Mukâtil b. Süleyman, Tefsîr-i Kebîr, 1: 293.

336 Ebu‟l-Hasan Ali b. Hamza b. Abdullah Kisâi, Meâni‟l-Kur‟ân, thk. İ'dad İsa Şehhate İsa (Kahire : Dâru Kuba, 1998), 104.

337

Ferrâ, Meâni‟l-Kur‟ân, 1: 231.

338 Ebû Ubeyde Ma‟mer b. Müsenna et-Temîmi, Mecâzü‟l-Kur‟ân, thk. Mehmed Fuat Sezgin, 2. Baskı (Beyrut : Müessesetü‟r-Risâle, 1981), 103.

339

Ebü‟l-Hasan Saîd b. Mes‟ade el-Mücaşî Ahfeş el-Evsat, Meâni‟l-Kur‟ân, thk. Abdülemir Muhammed Verd (Beyrut: Âlemü‟l-Kütüb, 1985), 1: 214.

olan şeyleri isterler. Bu sebeple müminlerin, kâfirleri yakın arkadaş edinip onlara sırlarını vermekten uzak durmaları söylenmiştir.341

İslam gelmeden önce bazı Müslümanlar, Yahudi ve münafıklarla komşu idi ve aralarında içli-dışlı bir arkadaşlık bağı bulunmaktaydı. İslam geldikten sonra Müslümanlar bu bağı devam ettirmek istemişler fakat Allah (c.c.) Âl-i İmran 3:118 ayetini inzal buyurarak Müslümanlara kendilerinin selameti için bu dostluğu devam ettirmeyi yasaklamıştır.342

Taberî bu konu hakkında şu görüşleri bizlere aktarmaktadır:

1. İbn Abbâs: Bazı Müslümanlar cahiliye döneminde komşu oldukları Yahudilerle içli-dışlı dostluklarını sürdürmekte idi. Bunun üzerine Allah, Müslümanların aleyhine olacak muhtemel bir fitneyi önlemek için müminlere, mümin olmayanları dost edinmeyi yasakladı.

2. Mücâhid: Âl-i İmran 3:118, Medine‟deki münafıklar hakkında nazil oldu. Allah (c.c.), müminlere onlara dost edinmeyi yasakladı.

3. Katâde: Allah (c.c.) bu ayet ile müminlere, mümin olmayanları kardeş edinmelerini yasakladı.

4. Rebi b. Enes: Allah (c.c.) bu ayet ile müminlere münafıklarla dostluk bağı kurmayı yasakladı.

5. Süddî: Kendileriyle içli-dışlı dostluk edinilmesi yasaklanan grup münafıklardır.

6. İbn Cüreyc: Mümine, münafığı kardeş edinmesi yasaklandı.343

7. Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber‟den “Siz, müşriklerin ateşiyle aydınlanmayın ve yüzüklerinize Arapça yazı işletmeyin” hadisini nakleder. Ezher b. Raşit, Enes b. Malik bu hadisi nakledince kendilerinin hadisi anlamadıklarını ve Hasan-ı Basri‟nin konuyu şöyle aydınlattığını söyler: Hz. Peygamber, yüzüklerinize Arapça yazı yamayın derken yüzüklerinize “Muhammed” ismini yazmayın demek istemiştir. Ayrıca müşriklerin ateşiyle aydınlanmayın derken ise müminlerin işlerinde şirk ehliyle istişare etmemesi gerektiğini söylemiştir. Daha

341

Taberî, Tefsiru‟t-Taberî = Câmiu‟l-Beyân fi Te‟vîli‟l-Kur‟ân, 4: 63.

342 Taberî, Tefsîru‟t-Taberî = Câmiu‟l-Beyân fi Te‟vîli‟l-Kur‟ân, 4: 63.

sonra Hasan-ı Basrî, Âl-i İmran 3:118 ayetini okuyarak yapmış olduğu izahın doğruluğunu Allah kelamı ile teyit etmiştir.344

Taberî, ayette zikredilen grubun sadece münafıklar olmadığını belirtmiştir. Müminlerle antlaşma yapıp onlara dost gibi görünmeye çalışan Yahudiler de dost edinilmesi yasaklanan gruba girmektedir. Şöyle ki müşriklerin müminlere düşmanlığı açıktır ve onlar Yahudilerle dostluk kurmuşlardır. Âl-i İmran 3:118‟de müminlere düşmanları olan müşrikler ile dostluk yapan Yahudilerle içli-dışlı yol arkadaşı olmak yasaklanmıştır.345

2.3. Ġlk Dönem Müfessirlerinin Nisa 4:141 Ayetinde Gayrimüslimlerin Müminler