• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: KELİME TÜRÜNÜN TASNİFİYLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR YAKLAŞIMLAR

4. Edatların görevli veya gramer vazifeli kelimeler olduklarını ortaya koyanlar:

2.6. Zamir Konusundaki Yaklaşımlar

Ahmet TOPALOĞLU, zamiri, bağımsız kelime başlığı altında, “Bir varlığın yerini tutan kelime türü” olarak tanımlar ve “ben”, “sen” vb. örnekler verir. TOPALOĞLU Türkçe’de zamirlerin belirsiz, dönüşlü, gösterme, soru ve şahıs zamiri gibi çeşitlerinin olduğunu belirtir (Topaloğlu, 1989: 165).

Belirsiz zamiri, “Varlıkları kesin bir biçimde göstermeden karşılayan zamir” olarak

tanımlar ve bu zamiri “kimse”, “falan” vb. örneklerle ifade eder (Topaloğlu, 1989: 38-39).

Dönüşlü zamiri, “Şahıs kavramını güçlendirerek belirten, iyelik eki alarak bütün

şahısları karşılayabilen kendi zamiri” olarak tanımlar (Topaloğlu, 1989: 61).

Gösterme zamirini, “Varlıkların yerini gösterme yoluyla tutan zamir” olarak tanımlar

ve bugünkü Türkçede gösterme zamirlerinin, “bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar” olduğunu belirtir (Topaloğlu, 1989: 79-80).

Soru zamirini, “Varlıkların yerini soru yoluyla tutan zamir” olarak tanımlar ve “Kimi

gördü?”, “Kim hasta?” vb. örnekler verir (Topaloğlu, 1989: 131).

Şahıs zamirini, “Bir şahıs adının yerine kullanılan zamir” olarak tanımlar ve bugünkü

Türkçe’de kullanılan şahıs zamirlerinin, “ben, sen, o, biz, siz, onlar” olduğunu ifade eder (Topaloğlu, 1989: 136).

Muharrem ERGİN, zamirleri, isim grubu altında “Nesneleri temsil veya işaret suretiyle karşılayan kelimeler” olarak tanımlar ve şahıs zamirleri, dönüşlülük zamirleri, işaret zamirleri, soru zamirleri, belirsizlik zamirleri ve bağlama zamirleri olmak üzere altı çeşidinin olduğunu belirtir (Ergin, 2002: 262-280).

Şahıs zamirlerini, “Varlıkları şahıslar hâlinde ve temsil suretiyle karşılayan

kelimeler” olarak tanımlar ve şahıs zamirlerini, “ben, sen, o, biz, siz, onlar” vb. olarak sıralar (Ergin, 2002: 265-272).

Dönüşlülük zamirlerini, “Asıl şahıs zamirlerinden daha kuvvetli bir ifadeye sahip

bulunan, onların mânâ bakımından daha kuvvetlileri, katmerlileri olan şahıs zamirleri” olarak tanımlar ve bugün dönüşlülük zamirinin kendi kelimesi olduğunu ifade eder (Ergin, 2002: 272-273).

İşaret zamirlerini, “İşaret etmek, göstermek suretiyle nesneleri karşılayan kelimeler”

olarak tanımlar ve bugün kullanılan işaret zamirlerinin, “bu, şu, o” olduklarını belirtir (Ergin, 2002: 273-276).

Soru zamirlerini, “Nesneleri soru şeklinde temsil eden, onların soru şeklindeki

karşılıkları olan, onları soru hâlinde ifâde eden, onları sormak için kullanılan zamirler” olarak tanımlar ve “kim, ne” gibi çeşitlerini sıralar (Ergin, 2002: 276-278).

Belirsizlik zamirlerini, “Nesneleri belirsiz bir şekilde temsil eden zamirler” olarak

tanımlar ve “biri, bazısı” vb. örnekleri olduğunu ifade eder (Ergin, 2002: 279-280).

Bağlama zamirlerini, “Bir kelimeyi, bir kelime grubunu, bir cümleyi bir kelimeye, bir

cümleye temsil ifadesi içinde bağlayan kelime” olarak tanımlar ve Türkçede bir tek bağlama zamiri”nin “kim” olduğunu ancak son zamanlarda yerini “ki bağlama

Kaya BİLGEGİL, zamirleri, “İsim soyuna giren kelimeler içinde, anlam sahası en geniş olanlar” olarak tanımlar ve zamirleri temsil ettikleri ismin çeşidine ve temsil tarzına göre, bitişik olmayan zamirler ve bitişik zamirler olmak üzere ikiye ayırır. Bitişik olmayan zamirler başlığı altında, şahıs zamirleri, işaret zamirleri, belgisiz zamirler ve soru zamirlerini inceler (Bilgegil, 1984: 208-216).

Şahıs zamirlerini, “Zat isimlerinin yerini tutan zamirler” olarak tanımlar ve şahıs

zamirlerinin “ben, sen, o, biz, siz, onlar” olduğunu ifade eden BİLGEGİL, diğer Türkiye Türkologlarının dönüşlülük zamiri olarak tanımladıkları zamiri, şahıs zamirlerinin bir çeşidi olarak öze dönüş zamirleri başlığı altında değerlendirir.

İşaret zamirlerini, “İsimlerin müsemmalarını işaret yoluyla temsil eden kelimeler”

olarak tanımlar ve işaret zamirlerinin “bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar” zamirleri olduklarını belirtir (Bilgegil, 1984: 210-211).

Belgisiz zamirleri, “Mercileri belirli olmayan mahiyet ve nitelikteki zamirler” olarak

tanımlar ve “biri”, “bazısı” vb. örnekler verir (Bilgegil, 1984: 211-212).

Soru zamirlerini, “Belgisiz zamirlerin soru ifade eden çeşidi” olarak tanımlar ve “ne”,

“nasıl” vb. örneklerle ifade eder (Bilgegil, 1984: 212-213).

Bitişik zamirler başlığı altında, iyelik zamirleri, ilgi zamirleri ve fiil zamirlerini inceler.

İyelik zamirlerini, “… zamiri izâfi diye adlandırılan ve –ım, ın, ı veya –sı, ımız,

-ınız, -ları eklerinden meydana gelen zamirler” olarak tanımlar ve “ağacım”, “ağacın” vb. örnekler sıralar (Bilgegil, 1984: 213-214).

İlgi zamirlerini, “Şahıs zamirleriyle, ismin genitif hâline eklenen -ki lâfzının teşkil

ettiğini belirtir ve “mektepteki kitap”, “cebimdeki para” vb. örnekler verir (Bilgegil, 1984: 214).

Fiil zamirlerini, “Fiillerin sonuna gelerek öznelerini temsil eden eklerin, fiil

zamirlerini teşkil ettiğini” belirtir ve bu zamirlerin “–im em), -in en) sin)…, -iz (-ik, -ık, -ek), -niz (-siniz), -ler” eklerinden teşekkül ettiğini belirtir (Bilgegil, 1984: 214) BİLGEGİL bunların yanında, yabancı dillerden giren zamirler başlığı altında, Farsça’dan alınan zamirler ve Arapça’dan giren zamirleri de inceler.

Farsça’dan alınan zamirlerin, “ki, in, ân” vb. çeşitleri olduğunu ifade eder (Bilgegil,

1984: 215).

Arapça’dan giren zamirlerin, “hû, hâ” vb. çeşitleri olduğunu belirtir (Bilgegil, 1984:

215-216).

Tahsin BANGUOĞLU, zamiri, mantıkî sınıflanmada kelimeleri söz içindeki işleyişlerine göre isim sınıfında değerlendirir. Ayrıca zamiri, özerkli kelime başlığı altında da inceler ve “Ardında bir nesne veya kimse kavramı olan dolayısıyla bir adın yerini tutan kelime” olarak tanımlar. BANGUOĞLU, zamirleri kavramlarına ve kullanışlarına göre, kişi zamirleri, gösterme zamirleri, iyelik zamirleri, dönüşlü zamirler, soru zamirleri, belirsiz zamirler ve ilinti zamirleri olmak üzere yediye ayırır (Banguoğlu, 2007: 356-357).

Kişi zamirlerini, “Eyden veya eydilen kişilerin ve sözü geçen kişi ve nesnelerin

adlarının doğrudan doğruya yerini tutan zamirler” olarak tanımlar ve “Bizden öğrendi.”, “Onu tanımıyorum.” vb. örnekler verir (Banguoğlu, 2007: 357-359).

Gösterme zamirlerini, “Sözü edilen nesneleri mekânda, zamanda ve tasavvurdaki

yerlerinde adlarını anmadan göstermeye yarayan zamirler” olarak tanımlar ve bu zamirleri “Bu kaldı.”, “Şu gidiyor.” vb. örneklerle ifade eder (Banguoğlu, 2007: 360-361).

İyelik zamirlerini, “Sahip olan, ait olunan kişinin veya nesnenin yerini tutan zamirler”

olarak tanımlar ve bu zamiri “defterim”, “kardeşiniz” vb. örneklerle ortaya koyar (Banguoğlu, 2007: 361-363).

Dönüşlü zamirleri, “Yapılan işin yapana döndüğünü gösteren veya söz içinde öncül

kişiyi daha ziyâde belirtmeye yarayan zamirler” olarak tanımlar ve “Kendi istedi.”, “Ben kendim traş oluyorum.” vb. örnekler verir (Banguoğlu, 2007: 364-366).

Soru zamirlerini, “Yerini tuttukları adı soru yoluyla temsil eden zamirler” olarak

tanımlar ve “Kimi gördün?”, “Neye baktılar.” vb. örneklerle ifade eder (Banguoğlu, 2007: 367-368).

Belirsiz zamirleri, “Aralarında belirsiz bir kimse veya nesne kavramı olan zamirler”

olarak tanımlar ve bu zamirleri “biri”, “öteki” vb. örneklerle ortaya koyar (Banguoğlu, 2007: 368-369).

İlinti zamirlerini, “Öncülünü başka bir yargı ile ilgileyen zamirler” olarak tanımlar ve

“Bir çocuk, ki söz dinlemez, sevilmez.”, “Mektuplar, ki bırakmıştınız, postaya verdik.” vb. örnekler verir (Banguoğlu, 2007: 369-371).

Zeynep KORKMAZ, zamirleri, adlar ve ad soylu kelime sınıfları başlığı altında, “Adların yerlerini tutan, kişileri ve nesneleri temsil veya işaret ederek karşılayan bir gramer kategorisi” olarak tanımlar ve zamirleri, yapıları bakımından ve işlevleri bakımından olmak üzere iki türlü sınıflandırır. Yapıları bakımından zamirleri, basit zamirler, türemiş zamirler ve birleşik zamirler olmak üzere üç alt gruba ayırır.

Basit zamirleri, “Kök hâlinde tek kelimeden oluşan zamirler” olarak tanımlar ve

“ben”, “kendi” vb. örneklerle ifade eder (Korkmaz, 2007a: 404).

Türemiş zamirleri, “Bazı ad, sıfat ve zarflara iyelik, aitlik ekleri getirilerek kurulmuş

olan zamirler” olarak tanımlar ve “başkası”, “evdekini” vb. örneklerle ortaya koyar (Korkmaz, 2007a: 404).

Birleşik zamirleri, “Birden fazla kelimenin birleşmesiyle oluşturulan zamirler” olarak

tanımlar ve “falanca filanca”, “öteki beriki” vb. örnekler verir (Korkmaz, 2007a: 404). İşlevleri bakımından zamirleri, şahıs zamirleri, dönüşlülük zamirleri, işaret zamirleri, aitlik zamirleri, belirsizlik zamirleri, soru zamirleri ve bağlama zamiri olmak üzere yediye ayırır (Korkmaz, 2007a: 399-450).

Şahıs zamirlerini, “Varlıkları kişi olarak temsil eden ve kişi adlarının yerine geçen

zamirler” olarak tanımlar ve o da diğer Türkiye Türkologları gibi bu zamirleri, “ben, sen, o, biz, siz, onlar” şeklinde sıralar (Korkmaz, 2007a: 405-414).

Dönüşlülük zamirlerini, “Şahıs zamirlerinden daha güçlü bir anlam taşıyan, onları

anlamca katmerli kılan pekiştirilmiş bir tür şahıs zamirleri” olarak tanımlar ve “kendim”, “kendi” vb. örneklerle ifade eder.(Korkmaz, 2007a: 414-420).

İşaret zamirlerini, “Varlıkları işaret ederek, göstererek karşılayan zamirler” olarak

tanımlar ve “bu”, “şu” vb. örneklerle ortaya koyar (Korkmaz, 2007a: 420-429).

Aitlik zamirlerini, “Şahıs ve işaret zamirleriyle kurulan ad tamlamalarında tamlanan

ögesinin kaldırılarak yerine +ki aitlik ekinin getirilmesiyle oluşturulan zamirler” olarak tanımlar ve “benimki”, “seninki” vb. örnekler verir (Korkmaz, 2007a: 430-433).

Belirsizlik zamirlerini, “Kişileri ve nesneleri belirsiz olarak temsil eden zamirler”

olarak tanımlar ve “başkası”, “çoğu” vb. örneklerle ifade eder (Korkmaz, 2007a: 433-441).

Soru zamirlerini, “Canlı ve cansız varlıkları soru yoluyla temsil eden zamirler” olarak

tanımlar ve bu zamirleri “kim”, “kaça” vb. örneklerle ortaya koyar.(Korkmaz, 2007a: 441-449).

Bağlama zamirini, “Bir kelimeyi bir kelime grubunu veya bir cümleyi başka bir

kelimeye, kelime grubuna veya cümleye bağlayan ve aynı zamanda, içinde zamir anlam ve işlevini de bulunduran bir zamir türü” olarak tanımlar ve Türkiye Türkçesi’nde bu işlev için Farsça’dan alınmış olan “ki” zamirinin kullanıldığını belirtir (Korkmaz, 2007a: 449-450).

Türkiye’deki Azerbaycan kökenli Türkologlardan Alâeddin MEHMEDOĞLU’nun kelime türlerinden zamire ilişkin doğrudan verdiği bilgiler bulunmadığından, farklı konular içerisinde zamir türü için verdiği örnekleri, Türkiye Türkologlarının kelime türleri tanımları, çeşitleri ve örneklerini temel alarak mukayeseli olarak ortaya koyalım:

Alaeddin MEHMEDOĞLU’nun “Kim Türk Dünyasını görmek istiyor?” ve “Bu, ilginç kitaptır.” cümlelerinde zamir olarak belirttiği “kim” ve “bu” kelimeleri Türkiye Türkologlarına göre de zamirdir (Mehmedoğlu, 2006: 24).

MEHMEDOĞLU’nun “Bu soru Abdullah beyden gelmişti.” ve “Bu manzara bana ünlü bir ressamın ünlü bir tablosunu hatırlattı.” cümlelerinde zamir olarak gösterdiği “bu” kelimesi, Türkiye Türkologlarına göre sıfattır (Mehmedoğlu, 2006: 47).

MEHMEDOĞLU’nun “Bu adama çok alıştım.” cümlesinde işaret zamiri olarak gösterdiği “bu” kelimesi (Mehmedoğlu, 2006: 54), Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU’na göre gösterme sıfatı; Kaya BİLGEGİL, Muharrem ERGİN ve Zeynep KORKMAZ’a göre işaret sıfatıdır.

“Arkadaşım böyle adamdır.” cümlesinde işaret zamiri olarak gösterdiği “böyle” kelimesi (Mehmedoğlu, 2006: 55), Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU’na göre belirsiz sıfat; Kaya BİLGEGİL’e göre belgisiz sıfat; Muharrem ERGİN ve Zeynep KORKMAZ’a göre ise belirsizlik sıfatıdır.

“Böyle (öyle, şöyle) adamdır.” cümlesinde işaret zamiri olarak gösterdiği “böyle” (öyle, şöyle) kelimesi (Mehmedoğlu, 2006: 74), Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU’na göre gösterme sıfatı; Kaya BİLGEGİL, Muharrem ERGİN ve Zeynep KORKMAZ’a göre ise işaret sıfatıdır.

Türkiye’deki Azerbaycan kökenli Türkologlardan Mehman MUSAOĞLU ise zamirleri, isim, sıfat, zarf, fiil ile birlikte, asıl kelime bölüklerinin içerisinde değerlendirir.

Türkologların zamir ve çeşitleri için kullandıkları terimleri tablolaştırdığımızda sonuç aşağıdaki gibidir:

Tablo 5: Zamir Konusunda Kullanılan Terimler

A.T. M.E. K.B. T.B. Z.K. M.M A.M.

Zamir + + + + + + + Belirsiz Zamir + + Belirsizlik Zamirleri + + Belgisiz Zamirler + Dönüşlü Zamir + + Dönüşlülük Zamirleri + + Öze Dönüş Zamirleri +

Tablo 5' in Devamı

A.T. M.E. K.B. T.B. Z.K. M.M A.M.

Gösterme Zamirleri + + İşaret Zamirleri + + + + Soru Zamirleri + + + + + Şahıs Zamiri + + + + Kişi Zamirleri + İyelik Zamirleri + + İlinti Zamirleri + Bağlama Zamirleri + + İlgi Zamirleri + Aitlik Zamirleri + Fiil Zamirleri + Bitişik Olmayan Zamirler + Bitişik Zamirler + Farsça’dan Alınan Zamirler + Arapça’dan Giren Zamirler + Basit Zamirler + Türemiş Zamirler + Birleşik Zamirler +

Kelime çeşitleri arasında önemli bir yer tutan zamirler, gramerciler tarafından çeşitli şekillerde birbirine yakın yaklaşımlarla incelenmiştir.

Türkçede varlıkların yerini tutan kelime olarak bilinen zamir kavramı, dilde mevcut pek çok meseleye rağmen üzerinde anlaşılan bir gramer bilgisidir.

Ahmet TOPALOĞLU, zamiri, bağımsız kelime başlığı altında incelerken, Tahsin BANGUOĞLU ve Muharrem ERGİN isim sınıfında; Kaya BİLGEGİL isim soyundan kelimeler; Zeynep KORKMAZ adlar ve ad soylu kelime sınıfları başlığı altında; Türkiye’deki Azerbaycan kökenli Türkologlardan Alâeddin MEHMEDOĞLU temel kelime türlerinden isim, sıfat, sayı, zarf ve fiil ile aynı grupta sayarken, Türkiye’deki Azerbaycan kökenli Türkologlardan bir diğeri olan Mehman MUSAOĞLU asıl kelime bölüklerinden sayarak isim, sıfat, zarf ve fiille birlikte inceler.

Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU, zamirleri, “Bir adın yerini tutan kelime türü” olarak tanımlarken; Muharrem ERGİN, “Nesneleri temsil veya işaret suretiyle karşılayan kelimeler”; Kaya BİLGEGİL, “İsim soyuna giren kelimeler içinde, anlam sahası en geniş olanlar”; Zeynep KORKMAZ ise Ahmet TOPALOĞLU, Muharrem ERGİN, Tahsin BANGUOĞLU ve Kaya BİLGEGİL’in tanımlarını kapsayacak şekilde “Adların yerlerini tutan, kişileri ve nesneleri temsil veya işaret ederek karşılayan bir gramer kategorisi” olarak tanımlar.

Ahmet TOPALOĞLU, zamirleri beşe ayırırken; Muharrem ERGİN altıya; Tahsin BANGUOĞLU, Kaya BİLGEGİL ve Zeynep KORKMAZ yediye ayırır.

Yalnız diğer Türkiye Türkologlarından farklı olarak sadece Zeynep KORKMAZ, yapıları bakımından zamirleri, basit zamirler, türemiş zamirler ve birleşik zamirler olmak üzere üçe ayırırken; yine, sadece Kaya BİLGEGİL, yabancı dillerden giren zamirler başlığı altında, Farsça’dan alınan zamirler ve Arapça’dan giren zamirleri inceler.

Türkologlar zamir çeşitleri için kullanılan terimlerde de bir birlik oluşturamazlar. Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU belirsiz zamir terimini kullanırken; Muharrem ERGİN ve Zeynep KORKMAZ belirsizlik zamirleri; Kaya BİLGEGİL ise belgisiz zamirler terimlerini kullanır.

Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU dönüşlü zamir terimini kullanırken, Muharrem ERGİN ve Zeynep KORKMAZ dönüşlülük zamirleri; Kaya BİLGEGİL ise öze dönüş zamirleri terimini kullanır.

Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU gösterme zamirleri terimini kullanırken; Muharrem ERGİN, Kaya BİLGEGİL ve Zeynep KORKMAZ işaret zamirleri terimini kullanır.

Söz konusu ettiğimiz tüm Türkiye Türkologları, soru zamirleri terimini kullanır.

Ahmet TOPALOĞLU, Muharrem ERGİN, Kaya BİLGEGİL ve Zeynep KORKMAZ şahıs zamiri terimini kullanırken; Tahsin BANGUOĞLU kişi zamirleri terimini kullanır.

Tahsin BANGUOĞLU ve Kaya BİLGEGİL iyelik zamirleri terimini kullanırken; diğer Türkiye Türkologları bu zamire yer vermez.

Tahsin BANGUOĞLU ilinti zamirleri terimini kullanırken; Muharrem ERGİN ve Zeynep KORKMAZ bağlama zamirleri, Kaya BİLGEGİL ilgi zamirleri terimini kullanır. Ahmet TOPALOĞLU ise bu zamir çeşidine yer vermez.

Aitlik zamirlerine sadece Zeynep KORKMAZ; fiil zamirlerine ise sadece Kaya BİLGEGİL yer verir.

Zamirleri yapıları bakımından basit zamirler, türemiş zamirler ve birleşik zamirler olarak yalnızca Zeynep KORKMAZ sınıflandırırken; yabancı dillerden giren zamirleri Farsça’dan alınan zamirler ve Arapça’dan giren zamirler olarak sınıflandıran da yalnızca Kaya BİLGEGİL’dir.

Türkiye’deki Azerbaycan kökenli Türkologlardan Alaeddin MEHMEDOĞLU’nun zamir olarak belirlediği kelime türleri ise Türkiye Türkologlarına göre sıfat; MEHMEDOĞLU’nun işaret zamiri olarak belirlediği kelime türleri, Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU’na göre gösterme sıfatı; Kaya BİLGEGİL, Muharrem ERGİN ve Zeynep KORKMAZ’a göre işaret sıfatı; bazen de işaret zamiri olarak gösterdiği örnekler, Ahmet TOPALOĞLU ve Tahsin BANGUOĞLU’na göre

belirsiz sıfat; Kaya BİLGEGİL’e göre belgesiz sıfat; Muharrem ERGİN ve Zeynep KORKMAZ’a göre ise belirsizlik sıfatıdır.

Türkiye’deki Azerbaycan kökenli Türkologlardan Alâeddin MEHMEDOĞLU, zamiri, temel kelimeden, Türkiye’deki Azerbaycan kökenli Türkologlardan bir diğeri olan Mehman MUSAOĞLU, asıl kelime bölüklerinden, Ahmet TOPALOĞLU, bağımlı kelimeden, Tahsin BANGUOĞLU ise özerkli kelime türlerinden sayarak birbirlerine paralel inceleme yaparlar. Zamirler konusunda Türkologların tercih ettikleri terimlerin, içerdikleri tanım ve bu tanımlar doğrultusunda verdikleri örneklere dayanarak paralellik bulduklarımızı tablomuzda alt alta sıraladık ve gruplandırdık. Grup olmayanları, gruplardan sonra yazmayı tercih ettik.

Belirlediğimiz Türkologlar arasında olan fakat konu hakkında verdiği herhangi bir bilgiye rastlamadığımız Leylâ KARAHAN’ı, tabloya dâhil etmedik.