• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: KELİME TÜRÜNÜN TASNİFİYLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR YAKLAŞIMLAR

2.3. Fiil Konusundaki Yaklaşımlar

Belirlediğimiz Türkologlar tarafından isimlendirilişinde birliğe varılan fakat tasnifinde ayrılığa düşülen kelime türü fiildir. Fiillerin tasnifinde Türkologların çatıları ve zaman bakımından fiil incelemelerini, eklerin tasnifi bölümünde incelediğimiz için burada tekrar incelemeyip diğer fiil tasniflerini ayrıntılı ve karşılaştırmalı olarak inceleyeceğiz.

Ahmet TOPALOĞLU, fiili, sekiz kelime çeşidinden biri olarak, bağımsız kelime başlığı altında “Bir kılış, oluş veya durumu anlatan kelime türü” şeklinde tanımlar. TOPALOĞLU, diğer Türkologların “fiil çatısı” olarak ayrı bir bahiste ele aldığı konuyu; fiil türleri başlığı altında, dönüşlü, edilgen, etken, ettirgen, geçişli, geçişsiz, iştaş ve oldurgan fiil olmak üzere sekize ayırır.

TOPALOĞLU bu tasnifin dışında, fiilleri, anlatılan işin taşıdığı niteliğe göre kılış ve oluş fiili olmak üzere ikiye ayırır.

Kılış fiilini, “Anlatılan işin kılma, yapma niteliğini taşıdığını belirten fiil” olarak

tanımlar ve “almak”, “taşımak” vb. örnekler verir ( Topaloğlu, 1989: 100).

Oluş fiilini, “Anlatılan işin olma niteliği taşıdığını belirten fiil” olarak tanımlayıp,

Fiillerin kullanılışına göre ortada fiil, yardımcı, yarı yardımcı fiil ve tek şahıslı fiil olmak üzere dörde ayırır.

Ortada fiili, “Kullanılışına göre anlam farkıyla bazen geçişli, bazen geçişsiz olan fiil”

olarak tanımlayıp, “çıkmak” (yokuşu çıkmak, sekizinci kata çıkmak), “geçmek” (yarışmada birini geçmek, gün geçmek, karşıdan karşıya geçmek) ve “açmak” (kapıyı açmak, hava açmak) vb. örnekler verir (Topaloğlu, 1989: 114).

Yardımcı fiili, “İsimlerin sonuna gelerek onların fiil gibi kullanılmalarını sağlayan,

tek başına da anlamı olduğu halde genellikle bu görevi yerine getirmeye yarayan fiil” şeklinde tanımlar. Bugünkü Türkçe’de kullanılan yardımcı fiillerin etmek, eylemek, olmak, kılmak olduğunu söyler ve bu fiilleri “yardım etmek”, “mahrum eylemek” vb. örneklerle ifade eder (Topaloğlu, 1989: 159).

Yarı yardımcı fiili, “Tek başına anlamı olduğu halde zarf-fiil eki (-(y)A, -(y)I) almış

bazı fiillerden sonra gelerek birleşik fiil yapan fiil” olarak tanımlar ve “bilmek” (yap-a+bilmek, yürü-y-e+bilmek), “vermek” (al-ı+vermek, söyle-y-i+vermek) vb. örnekler verir (Topaloğlu, 1989: 160).

Tek şahıslı fiili, “Yalnız üçüncü tekil şahsı kullanılan fiil” olarak tanımlar ve “yağmur

yağmak”,“hava bozmak” vb. örneklerle ifade eder (Topaloğlu, 1989: 142).

Olumluluk kavramı taşıyıp taşımamasına göre fiilleri, olumlu fiil, olumsuz fiil olarak sınıflandırır.

Olumlu fiili, “Olumluluk kavramı bildiren çekimli fiil” olarak tanımlar ve “Bilsin.”,

“Gelecek.” vb. örnekler verir (Topaloğlu, 1989: 113).

Olumsuz fiili, “Olumsuzluk kavramı bildiren çekimli fiil” olarak tanımlar ve olumsuz

fiili “Bilmiyor.”, “Gelmedi.” vb. örneklerle ifade eder (Topaloğlu, 1989: 113).

Fiilleri yapılarına göre basit, türemiş ve birleşik fiil olarak sınıflandırmaz. Basit

kelimeyi, “Türev veya birleşik olmayan kök hâlindeki kelime” olarak tanımlar ve

verdiği “sormak”, “tutmak” gibi örneklerle basit fiili ifade eder. Basit kelimede olduğu gibi, türev başlığı altında verdiği “aranmak”, “bulunulmak” örnekleriyle türemiş fiile

değinirken, birleşik fiile (a. Yaklaşma fiili, b.Yeterlik fiili, c.Süreklilik fiili, d.Tezlik fiili) doğrudan değinir.

Yaklaşma fiilini, “-A ekiyle yapılan zarf-fiillerden sonra yazmak yarı yardımcı fiilinin

getirilmesiyle oluşturulan birleşik fiil” olarak tanımlar ve “düşeyazmak”, “öleyazmak” vb. örneklerle ifade eder (Topaloğlu, 1989: 156).

Yeterlik fiilini, “- (y)A ekiyle yapılan zarf-fiillerden sonra bilmek yarı yardımcı

fiilinin getirilmesiyle, olumsuzu ise ekleşmiş –AmA- ekiyle oluşturulan ve gücü yetme kavramı taşıyan birleşik fiil” olarak tanımlar ve “bilebilmek”,“düşünebilmek” vb. örnekler verir.(Topaloğlu, 1989: 161-162).

Süreklilik fiilini, “-A ekiyle yapılan zarf-fiillerden sonra durmak, kalmak, görmek,

gelmek yarı yardımcı fiillerinin getirilmesiyle oluşturulan birleşik fiil” olarak tanımlar ve “yapadurmak”,“kalakalmak” vb. örneklerle ifade eder (Topaloğlu, 1989: 133).

Tezlik fiilini, “-(y)I ekiyle yapılan zarf-fiillerden sonra vermek yarı yardımcı fiilinin

getirilmesiyle oluşturulan ve çabukluk, kolaylık ifade eden birleşik fiil” olarak tanımlar ve“bitirivermek”,“söyleyivermek” vb. örnekler verir (Topaloğlu, 1989: 143).

Muharrem ERGİN, üç kelime çeşidinden biri ve mânâlı kelimeler olarak gösterdiği

fiilleri, “Hareketleri karşılayan kelimeler” olarak tanımlar ve hareket kelimesini tabiî,

geniş mânâsı ile aldığını ve nesnelerin zaman ve mekân içindeki her türlü yapma, olma ve durmaları için kullandığını belirtir. ERGİN, fiilleri dönüşlü-dönüşsüz, aktif-pasif, meçhul, ortaklaşmalı ve faktitif gibi çeşitlere ayırır (Ergin, 2002: 282).

Bu sınıflandırmaların dışında, ERGİN fiilleri yapılarına göre, basit, türemiş ve birleşik olarak sınıflandırmaz. Birleşik fiilleri de kelime grupları bölümünde inceler.

Birleşik fiili, “Bir yardımcı fiille bir ismin veya bir fiil şeklinin meydana getirdiği

kelime grubu” olarak tanımlar ve a. İsimle birleşik fiil yapan yardımcı fiiller, b. Fiille birleşik fiil yapan yardımcı fiiller olarak ikiye ayırır.

İsimle birleşik fiil yapan yardımcı fiilleri, “Et-, -ol, -eyle-, bulun-, yap- fiilleri”

olarak tanımlar ve “Yok et.”,“Alay et”. vb. örneklerle ifade eder (Ergin, 2002: 386-387).

Fiille birleşik fiil yapan yardımcı fiilleri, “Bil-, ver-, gel-, gör-, dur-, kal-, yaz-, koy-

fiilleri” olarak tanımlar ve bunlardan bil’in fonksiyonunun iktidar; ver-’inkinin kolaylık, çabukluk ve birdenbirelik; gel-, gör-, dur-, kal- ve koy-’ınkinin deneme, devamlılık ve süre; yaz-’ınkinin ise yaklaşma olduğunu belirtir (Ergin, 2002: 387-388). Kaya BİLGEGİL, fiilleri, fiil soyundan kelimeler başlığı altında fiiller ve fiilimsiler olmak üzere ikiye ayırır.

Fiilleri “Gerçek veya itibari varlıklarla niteliklere bağlanmak şartıyla bir eylemin

zaman içinde vuku bulup bulmamasıyla ilgili haber yahut dileği veya eylem söz konusu edilmeksizin gerçek ve itibari varlıklarla nitelikler hakkında verilen hükmü ifade eden kelimeler” olarak tanımlar (Bilgegil, 1984: 260).

Kaya BİLGEGİL, fiilleri, zaman ekinin bir veya birden çok oluşuna göre, basit zamanlı ve bileşik zamanlı; çatıları bakımından öznelerine göre fiiller (a. Etken fiiller,

b. Edilgen fiiller, c. Dönüşlü fiiller) nesnelerine göre fiiller ( a. Geçişli fiiller, b.

Geçişsiz fiiller, c. Oldurgan fiiller ve d. Ettirgen fiiller) olmak üzere ikiye ayırır.

Anlam niteliklerine göre olumlu fiiller, olumsuz fiiller, soru bildiren fiiller ve olumsuz soru bildiren fiiller olmak üzere dörde ayırır.

Olumlu fiilleri, “Konularıyla aralarında ilgi bulunan fiiller” olarak tanımlar. Bu

fiillerin, özneleriyle aralarında yakınlık bulunduğunu ifade eder ve “Geliyor.”,“Gelsin.” vb. fiilleri örnek olarak verir (Bilgegil, 1984: 277).

Olumsuz fiilleri, “Konularıyla aralarında ilgi bulunmayan fiiller” olarak tanımlar ve

bu fiillerin özneleriyle aralarında bir uzaklaşma olduğunu, “Gelmedi.”,“Gelmeseydi.” vb. örneklerle ortaya koyar (Bilgegil, 1984: 277).

Soru bildiren fiillerde sorunun zihnin gerçek veya farazi bilgisizlik durumuna delâlet ettiğini ve Türkçe’de bir fiile soru anlamı katmanın genel yolunun sonuna “mi?” veya “mı?” edatı getirmek olduğunu ifade eder (Bilgegil, 1984: 277-278).

Olumsuz soru bildiren fiiller için ise şunları söylemektedir: “Fiillerin olumsuz soru

sağlanacak anlamlar bu hüküm dışında kalır: “Size, dersinize çalışın demedim mi?” sözü “dedim” sözüne ait anlamı pekiştirilmiş olarak karşımıza çıkarır. Olumsuz nitelikteki bir fiilden sonra mi? getirmek suretiyle söz konusu nitelik temin olunur: “Gelmiyor mu ?”, “Gelmeyecek mi?”, “Bilmedin mi?” vb (Bilgegil, 1984: 278).

Yapıları bakımından fiilleri ise, basit fiiller, bileşik fiiller (a. Yardımcı fiiller ve onlarla teşkil olunan bileşik fiiller, b. İki fiilin birleşmesiyle teşkil olunan birleşik fiiller (1. Yeterlik fiili, 2. Tezlik fiili, 3. Sürerlik fiili, 4. Yaklaşma fiili) c. Kaynaşma yoluyla teşkil edilen bileşik fiiller ve türemiş fiiller (1. İsim, sıfat ve yansımalara –le, -la ekleri katılmak suretiyle teşkil olunanlar, 2. İsimlere –len, -lan ekleri katılarak geçişsiz fiil elde olunur, 3. Geçişsizlik anlamı, zaman ismi veya yansıma ile –le, -la eklerinin teşkil ettiği fiiller de vardır, 4. Renk bildiren sıfatlardan türetilen fiiller, 5. Sıfatlara –el, al, -il, -ıl, -ül, -ul ilavesiyle teşkil olunan türemiş fiiller, 6. Sıfatlara –len, -lan, -leş, -laş ilavesiyle türetilen fiiller, 7. Sıfatlardan diğer yollarla türetilen fiiller) olmak üzere üçe ayırır (Bilgegil, 1984: 260-283).

Basit fiilleri, “Bir tek asıl maddesi bulunan, o da kökten ibaret olan fiiller” olarak

tanımlar ve “geliyor, oturdu, bilecek, anlamış” fiillerinin her birinin bir tek asıl maddesi olduğunu ve onlarında “gel-, bil-, anla-” köklerinden ibaret olduğunu belirtir (Bilgegil, 1984: 280).

Yardımcı fiiller ve onlarla teşkil olunan bileşik fiillerin, “Etmek, eylemek, kılmak,

buyurmak, olmak yardımcı fiillerinin Türkçe isimler, sıfatlar, sıfat-fiiller, mastarlar, Arapça ve Farsça mastar ve hâsıl-ı mastarlardan sonra gelmesiyle oluştuğunu”, “Temenni ediyor.”,“Niyaz eyledi.” vb. örnekler vererek ortaya koyar (Bilgegil, 1984: 280).

İki fiilin birleşmesiyle teşkil olunan birleşik fiillerin, “İkincisi, birincisinin anlamını

değiştirmek üzere, iki fiilin bir araya gelerek oluşmasıyla ortaya çıktığını ifade eder.(Bilgegil, 1984: 280).

Yeterlik fiilini, “Öznenin eylemdeki gücünü ifade eden fiiller” olarak tanımlar ve

bunların imkân ve ihtimal fikri taşıdığını, anlamı değiştirilecek fiilin istek kipinin üçüncü tekil şahsından sonra bil- getirmek suretiyle teşkil olunduğunu

“Söyleyebildim.”, “Yazabilecek.” vb. örnekler vererek ortaya koyar. Olumsuzuna örnek olarak ise “Yazamadı.”, “Söyleyemiyor.” vb. örnekler verir (Bilgegil, 1984: 280-281).

Tezlik fiilini, “Eylemin, sür’atle veya ânî olarak vukuunu ifade eden fiiller” olarak

tanımlar ve bunların, fiilin köküne ı, i, u, ü seslerinden uygun olanını kattıktan sonra ver fiilini getirmekle oluştuğunu “Geliverdi.”,“Yazıverdiniz.” vb. örneklerle ortaya koyarken, olumsuzuna “Yazıvermedi.”,“Gelivermese.” vb. örneklerini verir (Bilgegil, 1984: 281).

Sürerlik fiilini, “Eylemin devamını ifade eden fiiller” olarak tanımlar ve istek kipi

üçüncü tekil şahsından sonra “git-”, “gel-”, “dur-”, “kal-”, “gör-” fiillerinden birini getirerek oluştuğunu ifade eder (Bilgegil, 1984: 281).

Yaklaşma fiilini, “İlk fiildeki eylemin vukuu için az kaldığını ifade eden birleşik

fiiller” olarak tanımlar ve anlamı değişikliğe uğrayacak fiilin istek kipi geniş zamanı üçüncü tekil şahsından sonra “yaz” getirmek suretiyle oluştuğunu “Düşe yazdı.”, “Ağlıya yazdı.” vb. örneklerle ifade eder.

Kaynaşma yoluyla teşkil edilen bileşik fiilleri, “Bazen fiil bazen her ikisi birlikte

kendi anlamları dışında kullanılmak üzere, isim soyundan bir kelime ile bir fiilin teşkil ettiği birleşik kelimeler” olarak tanımlar ve “Hasta düştü.”,“Eziyet çekti.” vb. örnekler verir (Bilgegil, 1984: 282).

Türemiş fiilleri, “Çeşitli kelimelere ek ilâvesinden hâsıl olan fiiller ve bir ek getirmek

suretiyle çatısı değiştirilmiş fiiller” olarak tanımlar ve “gözlemek”,“tasalanmak” vb. örneklerle ortaya koyar (Bilgegil, 1984: 282-283).

Tahsin BANGUOĞLU, fiilleri, mantıkî sınıflanma içerisinde söz içindeki işleyişlerine göre diğer kelime çeşitleriyle birlikte sekiz söz bölüğüne ayırır ve bu bölümlemeye göre yalnızca fiilleri, fiil sınıfından sayar. İşleyişte ayrılan bu söz bölüklerinin hepsinin aynı genişlikte ve eş değerde olmadığını, fiilin; ad, sıfat, zamir, zarfla birlikte esas kavramlara karşılık olduğunu belirtir.

BANGUOĞLU, fiili, “Bir kılış, bir durum veya oluşu, toplu bir deyimle olup biteni anlatan kelime” olarak tanımlar ve ifade ettikleri olup bitenin niteliğine göre fiilleri,

Kılış fiillerini tanımlamadan bu fiillere, “almak”, “taşımak”,“kazmak” vb. örnekler

verir (Banguoğlu, 2007: 408).

Durum fiillerini tanımlamadan, bu fiilleri, “yatmak”,“susmak”,“beklemek” vb.

örneklerle ifade eder (Banguoğlu, 2007: 408).

Oluş fiillerini tanımlamadan bu fiilleri “doymak”,“uzamak”,“kararmak” vb.

örneklerle ortaya koyar (Banguoğlu, 2007: 408).

Fiilleri anlam özelliklerine göre geçişli fiiller ve geçişsiz fiiller olmak üzere ikiye ayırır ve ortada fiilleri de bu gruba ekler.

Geçişli fiilleri, “Söz içinde bir varlık üzerinde etkisi olan fiiller” olarak tanımlar ve

“Ali motoru getirdi.”, “Birlikte çorba içeceğiz.” vb. örnekler verir (Banguoğlu, 2007: 409).

Geçişsiz fiilleri, “Söz içinde herhangi bir varlık üzerinde etkisi olmayan fiiller” olarak

tanımlar ve “Arkadaşım Konya’dan geldi.”, “Yarın evde oturalım.” vb. örneklerle ifade eder (Banguoğlu, 2007: 409).

Ortada fiili, “Kullanış yerine göre anlam farkıyla kimi geçişli, kimi geçişsiz fiiller”

olarak tanımlar ve “Kırlarda çiçek topladık.” ,“Yazın biraz toplamışsınız.” vb. örneklerle ortaya koyar.(Banguoğlu, 2007: 409).

Ayrıca fiilleri kullanışlarına göre bitmiş fiil, çekimli fiil; bitmemiş fiil ve çekimsiz fiil(yatık fiiller) olmak üzere dörde ayırır (Banguoğlu, 2007: 408-410).

Bitmiş fiil için, “Fiilin yargıyı tamamlamasından dolayı bu şekilde adlandırıldığını”

belirtir (Banguoğlu, 2007: 410).

Çekimli fiil için, “Aldığı eklerle fiil çekimini meydana getirdiği için bu terimin

kullanıldığını” belirtir (Banguoğlu, 2007: 410).

Bitmemiş fiil için, “Fiil niteliği ile tamamlanmamış bir yargıya yüklem

olabildiklerinden bitmemiş fiil adını alırlar ve o yargıyı bütünüyle isimleştirirler” ifadesini kullanır ve “Ankara’dan dönünce sizi arayacağım.”, “Çocuğu okuldan almak sana düşüyor.” vb. örnekler verir (Banguoğlu, 2007: 410).

Çekimsiz fiili (Yatık fiil), “Kişiye göre bir çekime tabi olmayan fiiller” olarak tanımlar

ve “anlatmanız”,“sayacağımdan” vb. örneklerle ifade eder (Banguoğlu, 2007: 410). Karmaşık fiilleri, öncelik fiilleri, başlama fiilleri, niyet fiilleri olmak üzere üçe ayırır (Banguoğlu, 2007: 482-486).

Karmaşık fiilleri, “Yapıldıkları sıfat fiillerin ait oldukları zaman kesimlerine göre

anlatım kazanan fiiller” olarak tanımlar (Banguoğlu, 2007: 482).

Öncelik fiillerini, “Geçmiş sıfat fiili ile yapılan ve yardımcı fiilin aldığı zamanın

öncesinde kılışın ve oluşun bitmiş, tamamlanmış olduğunu anlatan fiil” olarak tanımlar ve “Anlamış oldum.”,“Görmüş oluyorsunuz.” vb. örnekler verir (Banguoğlu, 2007: 482).

Başlama fiillerini, “Geniş zaman sıfatfiili ile yapılan ve yardımcı fiilin aldığı

zamandan başlayarak kılışın ve oluşun alışkanlık halinde sürdüğünü anlatan fiil” olarak tanımlar ve “Gelir oldum.”,“Utanır olmuş.” vb. örneklerle ifade eder (Banguoğlu, 2007: 484-485).

Niyet fiillerini, “Gelecek sıfatfiili ve –ici hal sıfatfiili ile yapılan ve yardımcı fiilin

aldığı zamanda oluş ve kılışın niyet ve teşebbüs halinde olduğunu anlatan fiil” olarak tanımlar ve “Verecek olmuşsun, almamış.”,“Oturacak oldular, sonra vazgeçtiler.” vb. örneklerle ortaya koyar (Banguoğlu, 2007: 485-486).

Anlatımlarına göre tasvir fiillerini, yeterlik fiilleri, ivedilik fiilleri, sürek fiilleri ve yaklaşık fiiller ve yarı tasvir fiilleri olmak üzere beşe ayırır (Banguoğlu, 2007: 488).

Tasvir fiillerini, “ –E ve –i zarffiillerine belli yarı yardımcı fiiller getirilerek yapılmış

birleşik fiil tabanları” olarak tanımlar ve bunların zarffiil halindeki fiilin anlattığı oluş ve kılışın oluşmasını tasvir ettiğinden dolayı tasvir fiilleri adını aldığını belirtir (Banguoğlu, 2007: 488).

Yeterlik fiillerini, “-E zarffiilleri üzerine bilmek yardımcısı getirilmek suretiyle

yapılan fiiller” olarak tanımlar ve “görebilmek”, “atlayabilmek” vb. örnekler verir (Banguoğlu, 2007: 489-490).

İvedilik fiillerini, “-İ zarffiilleri üzerine vermek yardımcısı getirilerek yapılan fiiller”

olarak tanımlar ve “alıvermek”,“çekivermek” vb. örneklerle ifade eder (Banguoğlu, 2007: 490-491).

Sürek fiillerini, “-E zarffiilleri üzerine durmak, kalmak, görmek, gelmek yardımcı

fiilleri getirilerek yapılan fiiller” olarak tanımlar ve “yürüyedurmak”,“bakakalmak” vb. örneklerle ortaya koyar (Banguoğlu, 2007: 491-492).

Yaklaşık fiilleri, “E zarffiilleri üzerine yazmak yardımcısı getirilerek yapılan fiiller”

olarak tanımlar ve “düşeyazmak”,“öleyazmak” vb. örnekler verir (Banguoğlu, 2007: 492-493).

Yarı tasvir fiillerini, “-İp zarffiilleri ile yapılmış koşma takım kalıbında gelişmiş

bulunan fiiller” olarak tanımlar (Banguoğlu, 2007: 493-494).

Ayrıca, fiilleri çatılarına göre, yalın görünüş, olumsuz görünüş, edilen görünüş, dönüşlü görünüş, karşılıklı görünüş ve ettiren görünüşü olmak üzere altıya ayırır.(Banguoğlu, 2007: 411).

Leylâ KARAHAN ise Ahmet TOPALOĞLU ve Muharrem ERGİN gibi birleşik fiili, kelime grupları arasında, “Bir hareketi karşılamak üzere bir arada bulunan kelimeler topluluğu” olarak tanımlar ve a. Bir isim unsuru ile bir yardımcı fiilden kurulan birleşik fiiller, b. Bir fiil unsuru ile bir yardımcı fiilden kurulan birleşik fiiller, c. Anlamca kaynaşmış birleşik fiiller olmak üzere üçe ayırır (Karahan, 1999: 36-39).

Bir isim unsuru ile bir yardımcı fiilden kurulan birleşik fiiller için, “İsim

unsurunun başta, yardımcı fiilin sonda bulunduğunu ve yardımcı fiilin anlamı üzerinde bulunduran isim unsurunu fiilleştirdiğini” belirtir ve “Kar, geceden beri devam ediyordu.”,“Paşanın sesini duymaz oldum.” vb. örnekler verir (Karahan, 1999: 36-37).

Bir fiil unsuru ile bir yardımcı fiilden kurulan birleşik fiiller için, “Ana fiil

unsurunun başta bulunduğunu ve anlamı üzerinde bulunduran bu unsurun –a/-e/-ı/-i/-u/-ü/-ıp/-ip/-up/üp zarf fiil eklerinden birini taşıdığını ve bil-, ver-, dur-, gel-, git-, kal-, koy-, gör-, yaz- yardımcı fiillerinin asıl fiile yeterlik, ihtimal, devamlılık, yaklaşma vb. anlamları kazandırdığını”, “Gün doğmayabilir bir daha.”,“Yemyeşil oluvermiş ağaçlar.” vb. örneklerle ortaya koyar (Karahan, 1999: 37-39).

Anlamca kaynaşmış birleşik fiillerin, “Bir isim ve bir fiil unsurundan meydana

geldiğini, ismin başta, fiil unsurunun sonda bulunduğunu, unsurların biri veya hepsinin kendi sözlük anlamları dışında kullanıldığını ve bir kısmının deyimleştiğini”, “Ölüm kol gezer her yerde.”, “Bu dağlara gönül verdik Köroğlu.” vb. örneklerle ifade eder (Karahan, 1999: 39).

Ayrıca KARAHAN, örnek verdiği “koşmak”, “koş”, “koştum” kelimelerinden yola çıkarak hangisinin fiil grubuna dâhil edilmesi gerektiğinin sorusunu sorar. “Koşmak” kelimesinin “–mak”la birlikte ifade edildiği için isim olduğunu, kök halinde olan “koş” kelimesinin de tek başına kullanılmayacağını, anlamsız olacağını; bu nedenle de kipe, şahsa bağlı şekil olan “koştum” kelimesinin fiil grubu içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtir.(Karahan, 1999: 38-39).

Zeynep KORKMAZ, anlamlı kelimelerin fiiller ve fiil soylu kelime sınıfları çeşidi altında yalnızca fiilleri inceler ve “fiil”ler için, “Fiiller, karşıladıkları hareketler ile zaman ve mekân kapsamı içinde, somut ve soyut nesne ve kavramlarla ilgili her türlü oluş, kılış, kılınış ve durumları bildirirler.” ifadesini kullanır ve fiilleri çeşitli özellikleri dolayısıyla yapıları, içerikleri, anlamları, kılınışları ve çatıları bakımından ayrı birer sınıflandırmadan geçirmek gerektiğini belirtir (Korkmaz, 2007a: 527).

KORKMAZ, yapıları bakımından fiilleri, basit fiiller, türemiş fiiller ve birleşik fiiller olmak üzere üçe ayırır.

Basit fiilleri, “Kendi içlerinde daha basit anlamlı öğelere ayrılamayan kök fiiller”

olarak tanımlar ve “aç-”, “ak-” vb. örnekler verir (Korkmaz, 2007a: 528).

Türemiş fiilleri, “Adlara ya da fiil kök ve gövdelerine çeşitli türetme ekleri getirilerek

kurulmuş olan fiiller” olarak tanımlar ve “bekle-”, “benze-” vb. örneklerle ifade eder (Korkmaz, 2007a: 529).

Birleşik fiilleri, “Bir ad ile bir yardımcı fiilin veya iki ayrı fiil şeklinin yahut da ad

soylu bir veya birden fazla kelime ile bir esas fiilin birleşmesinden oluşan ve tek bir kavrama karşılık olan fiil türleri” olarak tanımlar ve birleşik fiilleri, esas anlamını korumuş veya esas anlamını korumakla birlikte birtakım işlev incelikleri kazanmış

üzere ikiye ayırır (Korkmaz, 2007a: 791). Esas anlamını korumuş veya esas anlamını korumakla birlikte birtakım işlev incelikleri kazanmış olan birleşik fiilleri, a. Bir yanı ad bir yanı yardımcı fiil olan birleşik fiiller, b. Bir yanı sıfat-fiil bir yanı yardımcı fiil olan birleşik fiiller ( 1. Öncelik fiilleri, 2. Alışkanlık fiilleri ve 3. Niyet fiilleri ), c. Bir yanı zarf-fiil bir yanı fiil olan birleşik fiiller (Tasvir fiilleri ) ( 1. Yeterlik fiilleri, 2. Tezlik fiilleri, 3. Süreklilik fiilleri, 4. Yaklaşma fiilleri, 5. Uzaklaşma fiilleri ) olmak üzere üçe ayırır.

Bir yanı ad bir yanı yardımcı fiil olan birleşik fiilleri, “Bir ad veya sıfat ile et-,

eyle-, yap-eyle-, kıl-eyle-, ol- ve bulun- yardımcı fiillerinin birleşmesinden oluşan fiiller” olarak tanımlar ve bu fiillere “Siz kimsiniz, çabuk cevap verin; ateş ediyorum.”, “Ümitlerimin hepsini bir anda kaybettim ve düşünceye daldım.” vb. örnekler verir (Korkmaz, 2007a: 792-800).

Bir yanı sıfat-fiil bir yanı yardımcı fiil olan birleşik fiilleri, “Fiil kök ve

gövdelerinden kurulan farklı zaman kalıbı içindeki sıfat-fiillerin, ol- yardımcı fiili ile birleşmesinden oluşan fiiller” olarak tanımlar ve öncelik fiilleri, alışkanlık fiilleri ve niyet fiilleri olmak üzere üçe ayrıldığını ifade eder (Korkmaz, 2007a: 801-811).

Öncelik fiillerini, “Geçmiş zaman ad fiillerinin olumlu veya olumsuz biçimleri ile

kurulan ve birleşik fiilin içinde bulunduğu zamandan daha önce gerçekleşmiş olan bir oluşu gösteren fiil” olarak tanımlar ve bu fiilleri, “Bu mühim havadisi böylece herkes duymuş olurdu.”,“Söğütlü kadınlar unutmuş olacaklar adınızı.” vb. örneklerle ifade eder (Korkmaz, 2007a: 801-803).

Alışkanlık fiillerini, “ Fiil kök ve gövdelerine geniş zaman sıfat-fiili ve ol- yardımcı