• Sonuç bulunamadı

2.10. Konu ile İlgili Araştırmalar

2.10.2. Yurt Dışı Araştırmaları

Karweit (1989) tarafından yapılan çalışmada STaR (storytelling and Retelling) adı verilen öykü kitapları, bu kitapların kullanım kılavuzları ve öyküyle ilgili oyun materyallerinin kullanıldığı öykü okuma programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda STaR programının okul öncesi dönem çocuklarının alıcı ve ifade edici dil gelişimleri ile anlama becerileri üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu saptanmıştır.

House ve Rule (2005) tarafından yapılan araştırmada 30 resimli öykü kitabının resimlemesinin güzellik ölçütleri çocukların görüşlerine göre incelenmiştir. Çocukların güzel resimleme olarak belirttiği kriterlerin canlı renkler, günlük yaşamda kullandıkları nesnelerin resimlerde yer alması, hareketli ve renkli oyuncakların bulunması ve kendi giydikleri elbise ya da aksesuarların resimlerde olması olarak belirlemişleridir.

Greenes, Ginsburg ve Balfanz (2004), okul öncesi eğitiminde matematikle ilgili öykülerin kullanılmasıyla birlikte matematik kaynaklı iletişimin arttığını gözlemlemiştir. Çalışmada okul öncesi çocuklar için hazırlanmış içeriğinde matematikle ilgili ifadelerin yer aldığı öyküler çocuklar tarafından birkaç kez dinlenmiş ve çocuklara bu öyküler verilmiştir. Daha sonra çocuklar bu öyküleri birbirine anlatmış ve evlerine götürmüşlerdir. Araştırma sonucunda çocukların matematik dilini kullanımlarında olumlu gelişmeler gözlenmiştir. Burton (1984) araştırmasında beş yaşındaki çocukların öykülerde geçen sayı kavramını edinme durumlarını incelemiştir. Araştırmada çocuklara sayı kavramının geçtiği öyküler okunmuş ve bu kavramı öğrenme durumları gözlenmiştir. Araştırma sonucunda çocukların sayı kavramını öğrenme durumlarının olumlu yönde geliştiği ve öykülerin matematik eğitiminin tüm aşamalarında kullanılabileceği saptanmıştır.

Rudd, Lambert, Satterwhite ve Zaier (2008) çalışmasında 0-6 yaş arası çocukların matematik dilini kullanma sıklığını ve çeşitliliğini araştırmışlar. Çalışma bir eyalet üniversitesinin çocuk eğitim merkezinde gerçekleştirilmiş ve çalışma grubu olarak 11 öğretmen seçilerek görüşme yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda uzamsal ilişki içeren söylemlerin matematik kavramlarından daha sık kullanıldığı ve üst düzey kavramlara az yer verildiğine dikkat çekilmiştir.

Zeece’nin (2009) çalışmasında, çalışma grubu olarak belirlediği on dört çocuk kitabı doküman incelemesi yöntemi ile incelenmiş ve çeşitli tavsiyelerde bulunulmuştur. Okunacak

öykü kitaplarının çocuğun içinde bulunduğu kültüre uygun olması ve çeşitli değerleri içinde bulundurması gerektiği sonucuna varmıştır.

Mc Goron’un (2010) yaptığı çalışmada okul öncesi öğretmenlerinin anadili etkinliklerinde matematiksel dili kullanmaları ve bu konuda çocukları nasıl cesaretlendirdikleri incelenmiştir. Çalışmaya üç okul öncesi eğitmeni katılmıştır. Öğretmenler çalıştıkları yerlere göre seçilmiştir. Kırsal bölgede yer alan, dini eğitim veren ve şehir merkezinde olan okullarda çalışan öğretmenlerin inanç, amaç ve uygulamaları incelenmiştir. Sonuç olarak şehir merkezinde bulunan öğretmenin matematikle ilgili ifadeleri daha fazla kullandığı sonucuna rastlanırken öğretmenlerin, sayı ve sayı alanı içeren ifadeleri büyük oranda kullandıkları ancak matematiğe önem veren öğretmenlerin bile matematiği geri plana ittiği görülmüştür.

Frank (2013), matematik öğretim niteliğini geliştirmek için matematik ile ilgili konuşmaların kullanmanın etkililiğini incelemiştir. Çalışma grubu olarak dört okul öncesi sınıfı, 77 çocuk ve dört öğretmen katılımcı seçilmiştir. Öğretmenlerin matematik tecrübeleriyle ilgili anket uygulanmış ve rastgele seçilen 10 çocukla matematik hakkında görüşme yapılmıştır. Öğretmenlere çocukların öğrenmelerine yardım için matematik konuşmaları kullanma eğitimi verilmiştir. Daha sonra sınıf ortamı kayıt altına alınarak, kayıt tamamlandıktan sonra anket yapılmıştır. Sonuç olarak öğretmenlerin matematik eğitimi ve program ile ilgili algılarının çocukların düşünme ve sonuç çıkarma söylemlerini ve pozitif davranışlarını cesaretlendirdiği bulunmuştur.

Powell ve Haag (2015) araştırmalarında öykü kitaplarındaki sayı kavramını incelemiştir. İçerisinde sayı kavramı geçen 1961-2012 yılları arasında yayımlanmış, 160 kitap amazon. com’dan 45 kitap, dört farklı okulun kütüphanesinden 48, iki şehir kütüphanesinden 12 kitap ve araştırmacıların kendi koleksiyonlarından 55 kitap olmak üzere seçilerek doküman incelemesi yöntemiyle incelenmiştir. Kitaplarda sayılar, sayıların sunumu ve resim olarak gösterimlerine dikkat edilmiştir. Araştırmanın sonucunda resimli öykü kitaplarının sayı kavramının öğretiminde yetişkinlere çeşitli fırsatlar sunduğu, çocuklarda sayıya ilişkin farkındalık yarattığı ancak çoğu kitapta sayıların 1 ‘den 10’a kadar verildiği daha ileri sayma sistemlerine az sayıda kitapta yer aldığı sonucuna varılmıştır.

Rogers, Cooper, Nesmith ve Cassidy (2015) araştırmalarında çocuk edebiyatı ürünlerinin matematik derslerine katkısı incelenmiştir. Araştırma Amerika’da özel bir üniversitede sertifikasyon programına katılan ve göreve yeni başlayacak olan 14 öğretmen ile yapılmıştır.

Bu öğretmenler haftanın dört günü 13 hafta süre ile küçük yaş grubuna bir saatlik matematik dersi planlayıp öğretmişlerdir. Sonuç olarak çocuk edebiyatı ürünlerini matematik ders planlarına entegre eden öğretmenlerin planlamayanlara oranla derslerde daha başarılı olduğu sonucu elde edilmiştir.

Aunıo, Heiskari, Van Luit ve Vuorio (2015) okul öncesi eğitim döneminde sayı becerilerinde düşük, orta ve yüksek düzeyde başarı gösteren çocukların sayı becerilerinin gelişimlerini incelemişlerdir. Çalışma grubu olarak 235 Finlandiyalı çocuk oluşturmuştur. Çocukların ortalama yaşı altı olduğu görülmüştür. Çalışmada aynı çocukların örgün ilkokul dönemleri de gözlemlenmiştir. Erken Sayı Testi (Early Numaracy Test) kullanılarak önce anaokulunda daha sonra ilkokulda ölçüm yapılmıştır. Anaokulunda sayı kavramı gelişmiş öğrencilerin ilkokulda da matematik becerilerinin yüksek olduğu görülmüştür. Düşük performans gösteren öğrencilerin ise ilkokulda akranlarının başarısını yakalayamadıkları görülmüştür. Bu nedenle okul öncesi matematik eğitiminin çok önemli olduğu ve de matematik performansının artırılması için diğer etkinliklerle bütünleştirilmesi gerektiği önerilerinde bulunulmuştur.

Bakker, Heuvel-Panhuizen, ve Robitzch (2016) araştırmalarında resimli öykü kitaplarının düzenli olarak okunmasının çocuğun matematik performansına etkisi incelenmiştir. Çalışma grubu olarak Hollanda’da bulunan 384 çocuk, 18 anasınıfı, 18 okul çalışma grubu olarak seçilmiştir. Dokuz okul kontrol grubu dokuz okul deney grubunu oluşturmuştur. Üç ay boyunca deney grubu olan dokuz anasınıfına düzenli olarak direk matematik eğitimi için yazılmamış ancak içinde matematik eğitimi ile ilgili fırsatların sunulduğu 24 kitap okunmuştur, kontrol grubu ise rutin planlanan eğitimlerine devam etmişlerdir. Daha sonra test geliştirme merkezinde her iki gruptaki çocukların dil ve matematik becerileri ölçülerek iki grup arasındaki fark ortaya konmuştur. Deney grubunun kontrol grubuna göre dil ve matematik performanslarında önemli oranda artış olduğu tespit edilmiştir.

Maricic, Stakic ve Malinovic - Jovanovic (2018) bazı okul öncesi dönem çocuk edebiyatı ürünlerinin matematik eğitimi üzerindeki rolünü incelemiştir. S.Cartwrihgtom ve H.Amery’nin yazdığı ‘Çiftlik Öyküleri’ resimli öykü kitabı, Lukic’in yazdığı ‘Dört Kız Çocuk” şiiri, Rusya halk masalı ‘Dev Şalgam’ ve sayı tekerlemesi çalışma grubunu oluşturulmuştur. Sonuç olarak incelenen ürünlerin yaşamın içinden olması, çocukları birbirine yakınlaştırması, somut olması ve çocuğu motive edip aktif katılımlarını sağladıkları

tespit edilmiştir. Ayrıca çocuk edebiyatı ürünlerinin soyut olan matematik kavramlarını görselleştirip, somutlaştırdığı için son derece yararlı olduğu bulunmuştur.

İlgili yurt içi ve yurt dışı çalışmaları incelendiğinde resimli öykü kitaplarına ilişkin birçok çalışma yapıldığı görülmekle birlikte resimli öykü kitaplarıyla matematiğin temel kavram ve becerilerinin incelendiği çalışmalara yok denecek kadar az sayıda rastlandığı anlaşılmaktadır.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde, araştırmanın modeline, evren ve örneklemine, veri toplama araçlarına, verilerin toplanmasına ve verilerin analizi ve yorumlanmasına yönelik bilgilere ve açıklamalara yer verilmektedir.