• Sonuç bulunamadı

2. 1923 TÜRKİYE YUNANİSTAN NÜFUS MÜBADELESİ SÜRECİ

2.5 Yunanistan ‘da Mübadiller için Alınan Tedbirler

Arı ‘ya göre; İhaleye konu olan ve katılan kesimler İtalyan, Yunan, Ermeni ve Türk vapur kesimleri olmuştur. Bunlar seçilirken taşıma sevk ve irsaliye konularında kendini ön plana atıp koşullarının elverişliliği en uygun olan ile İtalyan Lloyd Tristino Vapur Kumpanyası kazanmıştır. Fakat yeni milli devlet kapsamında aidiyet ve milliyetçilik akımlarının da etkisiyle çeşitli tartışmaların alevlenmesi Türk Vapurcular Birliği dururken bir İtalyan vapur kumpanyasının ihaleyi kazanması büyük sorun teşkil ederek tartışma yaratmıştır78 .Neticede İtalyan vapur kumpanyasına verilen ihale fesih edilerek ihale Seyre-i Sefain İdaresi ile Türk Vapurcular Birliği’ne devredilerek tartışmalara son verilmiştir. Türk Vapurcular Birliği’nin boyutu ve içeriğine bakıldığında; tonaj hacmi ve büyüklüğü 2.000’den fazla olan altı vapur ve tonaj bağlamında daha düşük taşıma kapasitesine sahip diğer vapurlar şekilde olduğu anlaşılmaktadır79.

2.5 Yunanistan ‘da Mübadiller için Alınan Tedbirler

Türkiye’ye yerleşecek grupların taşınır ve taşınmaz mallarının raporlanması için görevli komisyondan komut bekleniyordu. Onların vereceği haberle mallar kayıt altına alınacaktı. Karma komisyonun görevlerinin çok olması ve işlerin yoğun olması ara komisyonların kurulmasını sağlamıştır. Bu paralelde bu yardımcı komisyonlar tarafından mal bildirim beyanları dört nüsha şeklinde hazırlanarak mühürlenmiştir. Göçmenler için en az kimlikleri kadar önemli olan bu mal bildirim beyan belgeleri daha sonra karmaşıklaşan işlerin yoluna girme sürecini kolaylaştıracaktır. Göçmenler Türkiye’ye getirilme veya gönderilme süreci zaten başlı başına bir kaygılanma konusuydu. Bu yüzden bu belge endişelerini azaltmada ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak en önemli belge niteliği taşıyordu. Belgeler içeriğine göre sevk ettirilen mübadillerin hayatın devamı üretime katkıları, hangi ölçütlerde mal mülk sahibi ettirileceği bir

77Mahmut H.Şakiroğlu,”Lozan konferansı Sırasında Kabul Edilen Türk-yunan Ahali

Değişimine ait Tarihi Notlar”,Türk Tarih Kurumu Basımevi,Ankara,1985,s.38 78 Arı,a.g.e ,s.124-125

79 , Ömer Lütfü Barkan ,”Türkiye’de Muhacir İskanı İşleri ve Bir İç Kolonizasyon Planına

52

mal verileceği gibi çalışmalar ve durumlar bu belgelerle raporlanıp kayıtlı hale getirilecekti. Konu ile alakadar Lozan’da Türkiye ve Yunan Hükümeti tarafından kabul edilerek imza atılan Mübadeleye ilişkin 8. Maddesi, göçmenin terk edeceği ülkede bırakacağı ya da kendisiyle beraber götüreceği taşınırlarla ilgili maddeleri kapsamaktaydı. Devamında 9., 12., 13. Ve 14. Maddeleri taşınmaz mülklerin lağvedilip içermekteydi80 .Yönetmelik maddeleri çerçevesinde bir değerlendirme yapıldığında mübadeleye konu olan her iki kesim de kitleler taşınabilir her türlü eşyasını beraberinde bulundurup, bununla alakalı bir giriş ya da çıkış rapor veya belge niteliğinde herhangi bir evrak şartı aranmayacaktı. Dolayısıyla taşınır mallar ile ilgili olarak ise çalışma yapacak kurul- Takdir-i Kıymet Komisyonları- taşınırların, sayısını niteliğini ayni ya da nakdi olmasıyla ilgili altın para üzerinden de rapor hazırlanacak ve bu mal bildirimi raporlarına göre, göç ile taşındığı yerleşim bölgesine mülküne karşılım oranda belirli bir mal varlığı talep etme hakkına sahip olacaktı. Böyle bir alternatif yol formüle edilerek, her iki kesiminde hak kaybına ve haksızlığa uğramaması için bir çalışma geliştirilip uygulanmaya çalışıldığını dile getirebiliriz81. Fakat problem irdelendiğinde, yaşanan durumun koşullar çerçevesinde zor bir durumda yapılıyor olması göçe tabi tutulan kesimlerin geldikleri ülkede çeşitli nedenlerle beraberinde getiremedikleri mülklerinin nakdi karşılıkları gelip yerleştikten sonra, kısa süreli çalışan komisyonlar tarafından değil de mübadeleye konu olan kişilerce yapılması durumunu ortaya çıkarmıştır. Mal bildirim beyannamelerindeki bu gelişmeler Türkiye’ye yerleştiklerinde mal sahibi olurken özellikle taşınmaz mallarda sorunlara neden olmuş çeşitli tartışmaları beraberinde getirmiştir Türkiye Cumhuriyeti gündemini fazlasıyla meşgul etmiştir. Bu paralelde mal beyannameleri ile ilgili olan bu durumdan, Yunanistan ‘da Türklere yapılan baskıları sonrasında ellerinden alınan malların kayıtlara geçmememi ve beyan edilmememsin gibi sıkıntıları beraberinde getirmiştir diyebiliriz. Yunanistan ve Türkiye arasında imzalan antlaşma sayesinde göç ettirilecek mübadillerin üretim alanlarına dahil edilmesi de öngörülmesi gereken temel bir durumdu. Yunanistan’da Kavala bölgesinde temelde insanların geçimini tütün işleriyle yapıyor olması mübadelenin de başladığı dönemin tütün hasat zamanı döneminde olması ilk başta Türkiye’ye getirilip Türkiye’de üretim halkasına dahil edilip İpek, Şimşir, Keder, Arı, Karpat tarafından da dile getirilmektedir82.

80Ali Naci Karacan “ Lozan”İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 2011s.87 81 Arı ,a.g.e, s.45

82 Çağlar Keyder” Toplumsal Tarih Çalışmaları” İstanbul İletişim Yayınları. 2009 s54 Bilal Şimşir” Rumeli’den Türk Göçleri” Ayyıldız Matbaası

53

Göçe tabi olacak kesimlerin çalışma, zanaat ve mesleki birikimleri durumları, Türkiye’ye uyumları, mağdur olup entegre olmaları zorlaşmaması için çalışmaların acilen yapılmasının paralelinde göç eden grubun kent ya da kır nüfusuna ayrılıp ona göre iskân edilmesi durumu görevli komisyonların daha sık çalışmasına ve çıkabilecek anlaşmazlıkların önüne geçmesi için daha disiplinli çalışmasına neden olmuştur83.

Kırsal ve kentsel yerleştirmeler sonrasında bu yerlere yerleştirilecek olanlar için daha detaylı bir analiz yapılmalıydı. İstenilen yerlere yerleşemeyen göçmenler üzerinde yaratılan olumsuz yansımaları göçe ve mübadeleye maruz kalan kişileri mutsuz kılabileceği gerçeği göz ardı edilmemeliydi. Çalışma perspektifinde analizlerimi yapıp literatür tarandığında nüfus mübadelesinin zorunlu olması ve göç ile beraber mübadil konumunda görülen insanların toprağım ,vatanım ceddimin yurdu dediği yerleri terk etmesi , geldikleri yerde refah seviyeleri yükseltilmeye çalışılsa da toprakları verimli olsa da asgari geçim şartları sorunsuz ve yolunda gitse de kesinlikle göç ve mübadil çerçevesinde değerlendirilmenin ve ana vatana duyulan özlemin ruh halini ortadan kaldıramıyor üzerine basılarak günümüzde dahi ’’Biz …..Göçmeniyiz’ ’söylemleriyle durumun geçerliliğini özetlemektedir. Yüz yüze yapmış olduğumuz görüşmelerde açıkladığımız durumu kanıtlar niteliktedir. Bu söylem yaptığımız görüşmeler neticesinde Mustafa Kemal Atatürk’ün memleketinden geliyorum söylemiyle özel olduklarını ve geldikleri yerden aslında sorun teşkil edecek meselelerle muhatap olmama düşüncesini kuvvetlendirmiştir. Dolayısıyla mübadele kapsamında gelip yerleşecek olanlar henüz gelmeden çeşitli spekülatif haberlere maruz kalmışlardır. Hali hazırdaki haberlerin çoğu gelecekleri yerde yani Türkiye’de ikamet ettirilecek göçmenler nakdi değeri düşük olan ve verimli olmayan yerlere yerleştirilme söylentileri huzursuzluk ve kaos ortamına sebep olarak endişe ve panik havasının yaratılmasına sebep olmuştur. Bunun sonucunda ise mübadele ile göç edenlerin yerleştirildikleri yerlerde kaybolup kendi kimliklerinden ce uzaklaştırılma niteliğinde savlarla aslı astarı olmayan olumsuz algıların oluşturulmasına neden olunmuştur84 . Yaratılan olumsuz algıların sevk ve lojistikte görevli olan “Bindirme ve Yükleme

54

Heyeti”85çalışanlarının verilen yazılı olmayan talimatların gerçeği yansıtmayacak nitelikte olması bu heyete çalışanları zor durumda bırakarak sevk ve nakil işlemlerinin uzamasına sebep olmuştur. Çalışma koşulları mesleki deneyimleri ve yerleştirilecekleri bölgelerle ilgili doğru olmayan bilgilere maruz kalmaları kendi alanları ile ilgili vapurlara değil de farklı bir vapura binip, kendilerini ilgilendirmeyen iş alanları ve sektörlere yerleştirilmek zorunda kalan mübadiller, mesleki ve yeteneklerine uygun olmayan bir yörede yaşamak durumunda kaldığı sonuçları kendisi de yaratabiliyordu Keza yukarıda da üzerinde durulduğu gibi zaten göç ettiği yerde gerekli komisyonların uygun gördüğü iş sahaları ve yerleştirilme mıntıkaları yapılan çalışmalar neticesinde belirlenmişti Bu şartlarda var olan zorluklara ilave yer belirlenen mıntıkalarda disipline olmayan yer değişikliği eklendiğinde hem kendisi hem de beraberinde ailesi ile mağduriyet yaşaması gerçeği bizi yanılgıya düşürmeyecekti.