• Sonuç bulunamadı

1.2. İlahi Olmayan Dinlerde Cennet

1.2.3. Yezidi İnancında Cennet

Yezidiler İran ve Mezopotamya ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaşamış/ yaşayan dini-sosyal gruplardandır. Yezidiler, zaman zaman farklı konu başlıkları altında gündeme gelmelerine karşın Türkiye’de fazla tanınmamaktadırlar.

Yezidilerin fazla tanınmama sebepleri arasında topluluğun kendi arasında sürdürdüğü dışa kapalı yapısı nedeniyle haklarında yeterince bilgi elde edilmemesi sayılabilir (Taşğın,2005:13).

Bu bölgede varolagelmiş bütün dinlerin tesirinin görüldüğü Yezidilik, hem ismi hem de tarihi açısından günümüze kadar tartışılagelmiştir. Yezidilerle ilgili bilgilerin kaydedilmesi daha çok Osmanlı Devleti dönemine rastlar (Taşğın, 2005:18).

Bu inancın sistematize edicisi Şeyh Adiy bin Müsafir’dir. Şeyh Adiy, Müsafir bin İsmail’in oğludur. Musafir bin İsmail, Adiy’in doğduğu yıllarda Lübnan’da antik Baalbek’in güneyinde ve Bekaa Vadisi’nin yamaçlarında kurulmuş olan Baytifar/Kirbet Kanafar Köyü’nde yaşamını sürdürmekteydi. Soyu, Emevi Halifesi Mervan El Hâkim’e dayanan bir din adamıydı (Yaşar, 2008:33).

Şeyh Adiy bin Müsafir’in El-Hakkari unvanını alması, onun Laleş’e yerleşmesinden sonra Hakkarili Kürtlerin onu desteklemesiyle beraber ortaya çıkmıştır Adiy bin Müsafir 1116 yılında medrese arkadaşı Abdulkadir Geylani ile beraber hacı olmak için Mekke’ye gidişinin dışında yaşamının sonuna kadar Laleş Vadisi’nde sürdürmüştür (Yaşar, 2008:33).

Yezidi kelimesinin kökeni ile ilgili çeşitli görüşler vardır. S.Bilgin, Yazata’dan geldiğini açıklamaktadır. Hayri Başbuğ ise, Yezidi dilinde değil,’’Sultan Ezi’’,’’Sultanİzi’’şeklinde geçtiğinden dolayı Yezidilerin kendilerine ‘’Ezidi/İzidi’’ dediklerini belirtip ‘’Ezi’’ ve ‘’İzi’’iye karşılığında kullanıldığını belirtiyor (Kalafat,2012:170).

Yezidilerin Kitab-ı Cilve (Vahiy Kitabı) ve Mushaf-ı Reş (Kara Kitap) adlarında iki kutsal kitapları vardır. Yezidilikte zaman ve mekân ile sınırlı olmayan bütün her şeyi yaratan bir tek Tanrı inancı vardır. Tanrı yarattığı her şeyi idaresi altında tutar ve gözetir (Taşğın, 2005:30). Yezidi inancında bu kâinat nasıl yaratılmıştır? Bununla ilgili çeşitli görüşler vardır. Ancak biz kutsal kitaplarından olan Mushaf-ı Reş’te yer alan bilgilere kısaca yer vereceğiz. ‘’…Sonra Tanrı Karadağ’a indi, haykırdı ve 30.000 melek yarattı ve onları göğe çıkarttı. Meleklerin kendisine 40.000 yıl ibadet etmesinden sonra, Tanrı Cebrail’e Âdem’i cennete yerleştirmesini söyledi ve Allah, Âdem’e buğdaydan başka bütün meyveleri yemesini emretti. Yüz sene sonra Melek Tavus, Âdem’in neslinin çoğalamayacağını Tanrı’ya söyleyince Tanrı ona tam bir hareket serbestliği verdi. Melek Tavus, Âdem’i yasaklanmış buğdayı yemeğe ikna etti; bunun neticesinde karnında bir açıklık bulunmayan Âdem, cennetten kovuldu. Ve Allah bir kuş gagası ile karnını yardırıcaya kadar, müthiş ıstıraplar çekti. Yeniden geçen bir yüz sene sonra, Tanrı Cebrail vasıtası ile Âdem’in sol koltuk boşluğunun aşağı parçasından Havva’yı yarattı… Bunlardan yeryüzünde bir millet oluştu. Melek Tavus’ta hürmet edecektir ve Yezidi diye anılacaktır (Taşğın2005:21).

Yezidilik inancında Allah’ın yarattığı yedi melek vardır. Buna göre, Tanrı ilk olarak pazar günü en büyük Melek Azrail’i yani Melek Tavus'u yaratmıştır. Melek Tavus meleklerin başıdır. Pazartesi günü Melek Derdail'i yaratmıştır. Bu meleğin ruhunu Yezidi büyüklerinden Şeyh Hasan temsil eder. Tanrı salı günü Şeyh Şems suretinde görünen Melek İsrafil'i, çarşamba günü Şeyh Ebu Bekr suretinde görünen Melek Mikail'i, perşembe günü Şeyh Sicaed-din suretinde görünen Melek Cebrail’i, cuma günü Şeyh Nasired-din suretinde görünen Melek Şemnail'i ve son olarak cumartesi günü de Şeyh Fahrettin suretinde görünen Melek Nurail'i yaratmıştır (Taşğın, 2005:21).

Çağdaş Yezidilerde, tunçtan yapılmış dört adet ‘’Melek Tavus’’heykeli bulunmaktadır.’’Sancık’’adı verilen ve Şeyh Adiy tarafından yapıldığına inanılan bu heykeller horoz şeklindedir. Bir kaide üzerine oturtulan horozların ayakları

yoktur.’’Kavval’’ve ‘’Küçek’’ adı verilen Yezidi din adamları tarafından her yıl Yezidi köylerinde dolaştırılan bu Melek Tavus heykelleri, köylüler tarafından öpülerek tavaf edilmektedir. Sünni ve Alevi-Bektaşi cemaatlarca da bu horozun pek makbul sayıldığı bilinmektedir (Kalafat,2012:173).

Yezidilikte ayrıca tenasüh inancı vardır. Kitab-ı Cilve’de bu inancın açık bir şekilde gösteren ifadesi şöyledir:’’Eğer istersem öldürdüğüm kimseyi, ruhlarının tenasüh yoluyla bu dünyaya bir, iki veya üç defa gönderirim.’’ (Taşğın,2005:22). İyi bir insansa ruhunun başka insanlara, kötü bir insansa ruhunun hayvana geçtiğine inanılır (Turan,1993:83).

Ahiret kardeşliği de olmazsa olmazlardandır. Ahiret kardeşi olanlar birbirlerinin her türlü halinden sorumlu olan kişilerdir. Bu kurum hem kadınlar hem de erkekler arasında olabilmektedir. Ahiret kardeşleri arasında da evlilik yasaktır. Bu ahiret kardeşliği inancı Alevi inancının önemli kurumlarından biri olan Musahiplikle benzerlik göstermektedir. Musahiplik kelime itibarıyla dünya ve ahiret (yol) kardeşliği anlamına gelmektedir. Hem madden hem de manen yani inanç boyutunda kardeş demektir. Daha açıkcası malı mala, canı cana katmaktır. Şeriat düzeyini aşıp tarikat kapısına gelenler, yola girmenin ve yol sürmenin ilk adımı olarak musahip olurlar. Musahipler birbirinin günah ve sevabından sorumludurlar. Et ile tırnak gibi birbirine yakındırlar. Namus dışında, çocuklar da dâhil olmak üzere her şeyleri ortaktır. Hayatın iyi yanı gibi kötü yanını da paylaşırlar. Musahiplerden biri öldüğü zaman diğeri onun çocuklarına ve aile efratına bakmakla yükümlüdür. Musahiplik bir defa yapılır ve bir ömür boyu sürer (www.gencalevilerharekati.de/Inanc/musahiplik.htm).

Ahiret kardeşliği iki erkek arasında yapıldığı gibi kadınlar arasında yapılabilir (Taşğın2005:28).Ahiret kardeşleri öldükten sonra hangisi daha önce cennete girerse diğerini kurtarmak için çaba sarf etmesi de arzulanır (Yaşar,2008:163).

Yezidiler bizim anladığımız manada ne cennete ne de kötülük ilkesinin bir timsali olması gereken cehennem azabına inanırlar. Melek Tavus’un cehennemde 7000 yıl önce gözyaşlarıyla doldurduğu yedi testi ile cehennem ateşi söndürülmüştür. Cehennemi kötüler için bu dünyada muhtelif hayvan vücutlarında çekilen bir ıstıraptan; cenneti ise, semada bir yerden ibaret görürler.