• Sonuç bulunamadı

3. TEKNİK YÖNÜ

6.2 EKONOMİK DURUMUN ŞEHRE YANSIMASI…

6.2.1 Tarım…

6.2.1.1 Yetiştirilen Ürünler…

Niğde nüfusunun büyük bir bölümü kırsal kesimde ikame etmektedir. Buna bağlı olarak ilin ekonomisi büyük miktarda tarıma dayanır. Cumhuriyetin ilanından sonra CHP döneminde devlet vilayetin tarımsal faaliyetlerini geliştirmek ve ekonomik açıdan zor durumda olan çiftçiye destek vermekten geri durmamış ve bu da dönemin gazete sütunlarında sıkça yer bulmuştur. Cumhuriyet dönemi boyunca Niğde ilinin ekonomik yapısının tarım ekonomisinin etkisi altında olduğu görülmektedir. İlin doğal

359 “Vilayetimizde Hububat ve Patates Ekim Sahası Tespit İşleri”, Niğde, 19 Haziran 1942, Sayı. 727, s. 1.

360 “Umumi Meclis Müzakereleri”, Niğde, 26 Şubat 1943, Sayı. 760, s. 2.

361 “Ziraat Bankası Tarafından Meyve Müstahsillerine Açılacak Kredi”, Niğde, 4 Ağustos 1944, Sayı. 832, s. 2.

yapısının ve ekonomik yapının bu şekilde şekillenmesinde önemli rol oynadığı belirtilmektedir363. İlin, batı ve güney bölgelerinde bulunan geniş meralarda hayvancılıkla beraber az düzeyde hububat ziraatı yapılmakta; kuzey ve doğu bölgelerinde ise yoğun hububat ziraatı ile beraber sebze, meyve ve bağcılık sahaları yer almaktadır. İl, geniş bir ziraat sahasına sahip olup; ekim arazisi düz, meyilli ve çoğunluğu kıraçtır. Yıllık ortalama yağış 350 mm dolayındadır. Bu yüzden, geniş hububat ziraatı yapılan ilde toprak işlemesi büyük önem kazanmakta; nadaslı tarım sisteminin uygulanması gerekmektedir364. Niğde de bitkisel üretim alanları kabaca iki ana grupta toplanabilir. İlin orta, batı ve kuzey kesimlerini kaplayan platolar tahıl üretimi alanlarıdır. Buralarda kuru tarım koşullarında tahıl, sulak yerlerde ise meyveler ve sanayi bitkileri yetiştirilir. İlde ekili dikili alanın büyük bölümü kuru tarımın egemen olduğu tarla tarımına ayrılmıştır. İlde en çok ekilen tarım ürünü buğday, buğdaydan sonra ise en çok ekilen tahıl türü çavdardır. Niğde de az olmakla beraber baklagillerde yetiştirilmektedir. Bunun yanında sanayi bitkilerinin ekim alanı sınırlıdır. En çok ekilen sanayi bitkileri patates ve şekerpancarıdır.

Niğde’de tarım arazilerinin %90’ına yakınını tahıllar kaplamaktadır. Bitkisel üretimin büyük bölümü de tahılların oluşturması çok doğaldır. Şekerpancarı ve patates gibi sanayi bitkileri üretimi tahıllara göre daha yüksek gelir sağlamasına karşın ilde sulanabilen alanlar kısıtlı olduğundan yaygınlaşamamıştır. Niğde buğday ambarı olarak tanınan yerlerden biridir. Buğday kuru tarım koşullarında yetişir. İlde yaygın buğday türleri Konya’da yetiştirilen buğday ile aynıdır. İlde yumuşak buğday çoğunlukla kışın ekilir. Bitkisel üretim içinde baklagillerin yeri çok önemli değildir, fakat baklagiller için ayrılan alan ilde gelişmemiş olmasına karşın baklagiller üretimi önemli bir artış ile günden güne kendini göstermektedir. İlde baklagillerden en çok ekilen fasulyedir. Niğde’nin Dermason fasulyesi ünlüdür. Fasulye sulanabilen alanlarda yetiştirilir ve özenli bir bakım gerekir. İlin en çok fasulye yetiştirilen yöresi ise Bor’dur.

Niğde de üretilen başlıca sanayi bitkileri ise patates, şekerpancarı ve ayçiçeğidir. Türkiye’nin başlıca patates üretim alanlarından biri olan Niğde’de en çok üretilen sanayi bitkisi de patatestir. İlde mevsim koşulları nedeniyle Niğde tarımında sebzeciliğin ikincil bir yeri vardır. Bu yüzden mayıs, haziran aylarında Niğde’ye sebze

363 Niğde İl Yıllığı, 1967, s. 197

364 Mehmet ÖZEL, “Kentsel Gelişme ve Kentleşme Sürecinde Niğde,” sosyal ve ekonomik araştırmalar dergisi, 2005, Sayı. 2, s. 130

Adana ve Mersin gibi güney illerinden getirtilir. Yaz aylarında vilayette sebze verimli ve sağlıklı bir şekilde yetişmeye başlayınca güneyden sebze alımları durur ve işler bu sefer tersine döner. Bu kez Niğde kendisi güney illerine sebze satmaya başlar.

Niğde’de tahıl ve sebzecilikle beraber meyvecilikte önemli bir yer tutar. Niğde vilayetinde elmacılık üretimi çok önemlidir ve elmacılık faaliyeti için birçok alan mevcuttur. Melendiz dağlarından vilayetin güney eteklerine kadar sokulmuş olan bu yerlerden biri olan ve aynı zamanda Niğdelilerin yazlık olarak kullandığı Kayardı bölgesi elma bahçeleri ile kaplıdır. Elma en fazla Çamardı, Kemerhisar, Bor ve merkez ilçede yetiştirilir. Elma bahçeleri çoğunlukla kavak ağaçları ile çevrilidir. Bu bahçelerde bağ evleri vardır. Niğde’de daha çok yaz ve kış elması olmak üzere iki çeşit elma yetiştirilir. Yaz elması pazar için değil de yerel tüketime daha elverişlidir. Yaz elmasının iç pazara dönük olmasının en önemli sebebi kış elmasına nazaran dayanma gücünün zayıf olmasıdır. Kış elması olarak bilinen Niğde elması ise Eylül ayında toplanır ve yaz elmasına göre daha dayanıklıdır. Bunlar depolara konulur ve daha sonra dışarıya ihraç edilir365.

Niğde’de bağcılık da önemli yer tutar. İç Anadolu’da üzüm yetiştirmede en önde gelen illerdendir. Gübreleme, sulama, modern tarım araçlarının kullanılması ve ilâçlama hızla artmaktadır. Her çeşit üründe verim seneden seneye artmaktadır.

Niğde’nin tatlı suyu, temiz havası, ikliminin özellikleri Niğde'ye meyvecilik bakımından çok geniş bir istikbal sokmuştur. Çeşitli boyutlarda yetiştirilen her nevi meyve çeşitleri gün geçtikçe artmakta ve Niğde'ye has lezzet ve hususiyet göstermektedir. Bu da Niğde’yi meyveci bir şehir olabilmesi için teşvik etmektedir366. Fidanlık, Niğde'nin meyvecilik bakımından taşıdığı önemli bir sembolüdür. Niğde fidanlığının kuruluşundan itibaren Niğde'ye maddi, manevi birçok fayda kazandırmıştır. Cumhuriyetten sonra Niğdelilerin toprağı işleyip meyve fidanlarını çoğaltması bir umut olarak görülmüştür. Fakat bu ağaçlara mevcut imkânlardan dolayı gerekli bakım ve özenin gösterilmediğinden dolayı en ufak bir hastalığa dahi karşı gelememektedir. Devlet Niğde’ye bir takım fenni yardımlarda bulunarak Niğde halkına iş hususunda büyük bir yardımda bulunmuştur. Devletin bu desteği ile sadece Niğde'nin

365 Yurt Ansiklopedisi, “Niğde”, C. 8, s. 6182

bir kısmında yetiştirilebileceği düşünülen elmanın Niğde'nin her tarafında yetiştirilebilecek özellikte olduğu anlaşılmıştır367.

Niğde vilayetinde tek tip ziraatın çiftçi için doğurduğu zorluklardan dolayı çiftçilerimizi bu dar geçim kaynağından kurtarmak için Ziraat Müdürlüğü tarafından yapılan teşebbüsler fayda vermeye başlamıştır. Yapılan tetkikler sonucunda Niğde'de pamuk üretiminin uygun olduğu Aksaray tepe altı civarındaki 11 köy mıntıkası bakanlıkça pamuk sahası olarak tanınmış ve çiftçiye dağıtılmak üzere 26.000 kilo pamuk tohumu tahsis edilmiştir368.

Niğde de yetiştirilen tarım ürünlerinde daha fazla verimi sağlamak ve bu verime engel olan sorunların ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri Hüseyin Ulusoy şu şekilde ifade etmektedir:

“Tarımsal etkinlik için Niğde iklimi suyu hatta tabiat özelliğiyle elması, fasulyesi, meyvesi kendine has bir lezzete sahiptir. Fakat Niğde kavununa gelince son zamanlarda kavunu çok kötü bir hal seyretmektedir. Kavunların ilk seyri tam olgunlaşma ve tatlılaşma çağına gelinceye kadar normaldir, fakat kemale geleceği sırada kavunların üzerinde siyah lekeler belirmekte ve bu lekeler kavunun içine doğru genişleyen bir çürük halini almaktadır. Hastalığın mahiyeti ve sebepleri için şimdiye kadar gerekli tetkikler yapılmamıştır. Hâlihazırda Niğde kavunumuzda hastalık devam etmekte ve hiçbir önlemin alınmadığı göze çarpmaktadır. Niğde’nin refahı ve istikbalinde bir amil olan kavunculuğun bu hastalığının çözümü için Ziraat Müdürlüğünce meselenin el konulması gerekli olduğu ve bu feci akıbetten Niğde kavun üreticisini kurtarmak bir borç olduğu belirtilmiştir369.”

Niğde'nin zirai tarihinde görülmemiş derecede geniş arazinin tarıma hazırlandığı, geçen seneki güz mevsiminde hava şartlarının elverişli olmasıyla köylü tarafından daha çok geniş sahaya tarım yapıldığı, fakat ilkbaharın kurak geçmesinin Niğde'nin hububat üretimini büyük miktarda azalttığı, tüm bunlara rağmen sulak ve yaylak sahaların yardımı ile hububat üretiminin halkın ihtiyaçlarına kâfi olduğu, kayısı ve elmaları soğuk vurduğu için bu ürünlerin üretiminde büyük bir kayıp yaşandığı,

367 “Niğde Elma Fidanlığının Genişletilmesi Münasebetiyle”, Niğde, 15 Mart 1940, Sayı. 614, s. 2.

368 “Vilayetimizin Bazı Mıntıkalarında Pamuk ve Pirinç Tecrübeleri Yapılıyor”, Niğde, 29 Mart 1940, Sayı. 616, s. 2.

fasulye fiyatlarının yüksek oluşunun köylüyü fasulye üretimine teşvik ettiğine dair bir habere Niğde gazetesinde rastlıyoruz370.

1939-1940 ilkbaharında devletin Kızılırmak desteğini alan köylü mahsulün yetişme devresinde hava şartlarının müsait gitmemesi nedeniyle vilayetimizin bazı mıntıkalarında umduğu mahsulü alamamıştır. Bundan dolayı 1940 yılı vilayetimizde ekonomik sıkıntı çekildiği için devlet yardımı bakımından en büyük yıl olarak kendini göstermiştir371.

Kırüstü diye anılan ve Niğde’nin doğu tarafındaki fakir topraklı boş alanın halk tarafından sürüldüğü ve çavdar ekildiği, binlerce dönümlük bu sahanın kullanılır hale gelişinin Niğde için büyük bir fayda sağlayacağı belirtilmiştir372.

Niğde'de elmacılık önemli bir yer tutmaktadır Niğde elması Amasya elması nev’indendir. Niğde'de ortalama 70-80 bin kadar ağaç bulunduğu tahmin edilmektedir. Niğde halkının yegâne gelir kapısıdır. Bu mahsul vilayetin iktisadi hayatında temel taşı denilebilir Bu elma ağaçları iyi bakıldığı takdirde 300 kilo ve daha fazla meyve ve bildikleri belirtilmiştir373.