• Sonuç bulunamadı

3. TEKNİK YÖNÜ

3.7 SPOR FAALİYETLERİ…

Spor insanın varlığı ile başlayan ve tüm hayatı boyunca süren bir faaliyettir. Çünkü insan hayvan avlanmadan, madenleri işleme ve ulaşıma kadar gösterdiği her türlü faaliyet ve çaba spor kapsamı içerisindedir. İnsan yaşam süreci içerisinde hayatında belirlediği ve bunu belirli kurallarla desteklediği tüm uygulamaları birtakım yarışma olguları ile buluşturmuştur. Var olabilmek ve hayatını idame etmek adına mücadele etmek gerektiğine inanan insan, bu mücadele ve gücünü denemek için kendisine seçtiği rakipte yine insan olmuştur. Tüm bunların sonunda yapılan bu yarışların şekillenip belirli kurallara dönüşmesi farklı alanlarda spor dallarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Spor kişisel veya toplu bir biçiminde yapılan, genellikle yarışmaya yol açan bazı kurallara göre icra edilen beden hareketlerinin tümü olarak tanımlanmaktadır244.

Cumhuriyetin ilk yıllarında sağlıklı birer fert olarak kalabilmek için yaygın olarak spor anlayışı benimsenmiş ve böylece amatörce sergilenen spor faaliyetleri önem kazanmıştır245.

Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gelirken özellikle Akdeniz bölgesi yörelerinde kendi aralarında yaptıkları güreş, cirit, atıcılık ve at yarışları Niğde'de ilgi gören ilk spor dalları arasında yerini almıştır. Gelenek ve göreneklerin etkisi ile güreş, cirit, avcılık, atıcılık ve at sporları yüzyıllarca devam etmiş ve özellikle bayramlarda, düğünlerde düzenlenen kutlamalarda geniş katılımlı bir izleyici karşısında müsabakalar yapılmıştır. Özellikle köyler arasında ciddi mücadelelerle müsabakalar olmuştur. Spor faaliyetlerinin belirli bir düzene getirilmesi ve gelişmesi özellikle cumhuriyetten sonra kendisini göstermiştir.

Niğde'de sporun yaygınlaşmasında okullar, halkevleri ve çeşitli sosyal yardım kuruluşlarının etkisi çok fazla olmuştur. Cumhuriyet valileri, belediye başkanları,

243 “Şehrimizde Pasif Korunma Denemeleri”, Niğde, 2 Haziran 1944, Sayı. 823, s. 1.

244 GÜRER, age. s. 10

halkevleri, Cumhuriyet Halk Fırkası yöneticileri ve özellikle okul yönetici ve öğretmenleri sportif faaliyetlere çok büyük destek ve katkı sağlamışlardır. Niğde'de sportif faaliyetlerin gelişmesi saha ve spor ile ilgili olanaklarla bir paralellik göstermiştir. Saha tesisi ve altyapı çalışmaları ile farklı branşlarda başarılı sporcular yetişmiştir. Niğde spor tarihinde spor faaliyetleri, beden eğitimi öğretmeni Kemal Kiper, Sakarya İlkokulu müdürü Hüseyin Ulusoy, Öğretmen Osman Bey, Safa Nalbantoğlu, Cavit Başer, Süleyman Özdamar gibi isimlerin teşvikleri ile başlamış ve böylece Niğde’de spor etkinlikleri gelişme göstermiştir246.

3.7.1 Futbol

Niğde İl Gazetesinde, araştırılan dönemde futbol haberlerine hemen hemen hiç rastlanmamıştır. Bu dönemin spor faaliyetleri hakkındaki bilgileri dönemi kapsayan araştırma kaynakları tetkik edilerek elde edilen bilgiler ışığında dönemim futbolu hakkında kısmen de olsa bilgi sahibi olmamızı sağlamıştır.

Niğde de futbola olan ilginin artması ülkemizin ünlü takımlarından olan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi kurulduğu dönemlerde başlıyordu Niğde'de o zamanlarda darulmuallim futbol takımı kurulmuştur. 1910 yılında etkin bir biçimde kendini gösteren Niğde Muallimler Birliği takımından sonra, 1926 yılında İdman Yurdu, 1927 yılında Niğde Gençlerbirliği ve 1928 yılında Memurin Yurdu, Spor Yurdu, Demirkaya Spor ve bununla beraber halkevlerinin kurulması ile Niğde Spor olmak üzere Niğde de faaliyete geçen takımlar olarak yer almışlardır247. Bor'da, 1934 yılında Bor Bozkurt Spor Kulübü kurulmuştur. Bu takım daha sonra Halkevi Spor Kulübü ile birleşerek Halkevi Spor adını alacaktır.

Niğde Spor, Cumhuriyet Halk Partisi öncülüğünde 1937 yılında aktif bir şekilde faaliyetlere başlamıştır. Niğde Sporun kurulması ile İdmanyurdu, Gençlerbirliği, Muallimler Birliği, Memurun Yurdu takımları gibi birçok takım faaliyetlerine son vermiştir. Niğde Spor ise kuruluşundan sonra farklı dönemlerde zaman zaman faaliyetlerine ara vermiştir. 1927-1965 yılları arasında mahalli takımlar dışında Halkevi

246 GÜRER, age. s. 12

Spor, Niğde Spor, Niğde Gençlik Kulübü, Karagücü, Kale Spor, Derman Spor, Bor Gençlik Spor takımları Niğde'de başlıca yaralan başlıca spor kulüpleri idi248.

İlde birtakım spor müsabakaları düzenlenmiştir. Askeri Gazino ile Spor Kulübü takımları arasında yapılan maçı 5-3 askeri gazinonun kazandığı belirtilmiştir249. Niğde Halkevi futbolcuları pazar günü Nevşehir'e gitmişler ve Nevşehirli arkadaşlarıyla bir spor müsabakasında bulunmuşlardır. Pazar günü öğleden evvel yapılan voleybol maçı Niğdeli gençlerin galibiyeti ile sonuçlanmış akşam yapılan futbol maçında da Niğdeli ve Nevşehirli gençlerin 3-3 berabere kaldığı belirtilmiştir250.

3.7.2 Güreş

Türkiye'de 1922'de İdman Cemiyetleri İttifakı kurulmuş ve bünyesinde Güreş ve Halter müttehidesi (Federasyonu) yer almıştır. İlk başkanı Ahmet Fetgeri’dir. Bu federasyon 1924 yılında Paris Olimpiyatları'na katılmıştır. 1924 yılında başlayan Olimpiyat Oyunları yarım saat sınırlaması düzenlenmiştir. 75 kiloda Tayyar Yıldız yarı finale kadar çıkmasına karşın sakatlığı nedeniyle dördüncülükle oyunu tamamlamıştır. 1928 Amsterdam olimpiyat oyunlarına katılan Türkiye’nin yine dördüncülük en iyi derecesi olmuştur. 1930 yılında güreşte hızlı bir gelişme yaşandı251 1932 yılında düzenlenen Balkan Güreş Şampiyonası Türkiye'de güreşin hızla yükselişini sağladı.

Güreş iki kişinin güce dayalı olarak, farklı hareketler deneyerek birbirlerine üstünlük sağlamak amacıyla göstermiş oldukları mücadeledir. Güreş sporu Türkler için geleneksel ata sporudur. Türklerin tarihin ilk çağlarından beri güreş tuttukları bilinmektedir. Bizans ordularının 1176’da Miryokefalon Savaşında yenilmesini Niğde'den gönderilen askerlerin cesaret ve kahramanlıklarına bağlayan ve bundan dolayı İzzettin Kılıçarslan Niğde için Darül Pehlivaniye tabirini kullanmıştır. Bazı kaynaklarda Niğde bu adla anıldığı görülmektedir. Evliya Çelebi seyahatnamesinde Niğde için Pehlivanlar Diyarı olarak zikretmektedir252.

Niğde'de çayırlık, yeşillik alanlar ve harman yerlerinde, düğünde, bayramda genellikle Karakucak olarak tabir edilen güreş yapılırdı. Güreş meydanı olarak

248 GÜRER, age. s. 48

249 “Spor Müsabakaları”, Niğde, 24 Mayıs 1940, Sayı. 624, s. 2.

250 “Niğde Halkevi Futbolcuları Nevşehir’de”, Niğde, 15 Ağustos 1941, Sayı. 686, s. 1.

251 GÜRER, age. s. 13

belirlenen çayırlık alanlarda sergilenecek olan güreş müsabakalarından önce, belirlenen alana gelmeleri için çevre köy ve kasaba halklarına haber verilerek ilgi toplanır ve davul zurna çalınarak çeşitli halk oyunları sergilendikten sonra güreşe başlanırdı. Her güreş sonunda güreşçilerden galip gelenlerin ilan edilmesinden sonra güreşçiler birbirlerine sarılarak ve seyirciyi de selamlayarak er meydanından ayrılırlardı. Güreş geleneği olarak galip gelenlere ödülleri verilir ve seyircilere yemekler ikram edilmektedir.

Niğde'de de Cumhuriyet döneminde Güreşin yaşadığı süreci dönemin birçok tanıkları gözlemlerini aktarmaktadırlar. Niğde Spor yakın tarihinin canlı tanığı Doktor Hasan Ulusoy Niğde vilayetinde Hıdırellez döneminde yaşanan etkinlikleri ve etkinlikler sonrası güreş müsabakalarının olduğunu belirtmiştir253. Öğretmen Kemal Kiper’in er meydanına davet ettiği Ulukışlalı Mehmet Ali ve Kendirli Mustafa adlı iki Niğde güreşçisinin müsabakasını Doktor Hasan Ulusoy şu şekilde ifade etmektedir.

“Çadır kapısından çıkan, üstleri çıplak şekilde, altların ise eski birer pantolon güreşçiler meydana varmadan itiraz uğultuları baş göstermiştir. . Çünkü ki güreşçi arasında 15-20 santim boy farkı, bir o kadar da kilo farkı vardı. Bu büyük belirgin fark doğal olarak itirazlara neden oldu. Ben iki güreşçiyi yakinen tanıyorum. İri kıyım olan Ulukışlalı Mehmet Ali, Öğretmen Okulu son sınıfta Ortaokulda okuyan 3 hemşiresi ile halamın evinde kiracı, diğer güreşçi Kendirlilerin Mustafa abi Aşağı Kayabaşı'ndaki bağımızın yolu üzerinde ikamet etmektedir. Güreşçinin beden yapılarındaki farkın neden olduğu hoşnutsuzluklar içinde güreş başladı. Bir ara Mustafa abinin rakibini yere düşürmesi dahi inanılmaz sevinç ve tezahürata neden oldu fakat aradaki dengesizlik farkına en fazla 20-25 dakika dayanabildi. Fakat burada çok dikkat edilecek bir husus var ki oda yenilmesine rağmen halkın Kendirli Mustafa’yı dakikalarca alkışlaması oldu"254

Niğde kız ilköğretim binasının bahçesinde 17 pehlivanın katılımıyla bir güreş müsabakası yapılmıştır. Bu müsabaka Niğde iline ilk kadın güreşçi olarak Emine isminde bir bayan gelerek bir müsabaka sergilemiştir. Normal seyreden müsabakada dikkat çeken bir durum vardı ki oda güreşçilerin birinin Emine adında bir bayan olmasıydı. Emine ve rakibi usule göre iki pehlivan el sıkışıp güreşe başladılar. Emine ile Niğdeli genç pehlivan bir hayli mücadele etmişler fakat her iki pehlivanında dirayeti

253 GÜRER, age. s. 14

sonrasın da birbirine üstün gelemeyen bu iki güreşçi hakemin düdüğüyle güreşe son vermişlerdir.255.

Milletvekilliği yapmış olan Avukat İsmail Hakkı Güven Niğde'nin Aşmış ile Aksaray’ın Kargın köyünde yaşanmış bir güreş hatırasını şu şekilde ifade etmektedir:

“Köyümüzde Sülük Onbaşı adında bir pehlivan vardı. Bu pehlivanın Kargın’a bir düğünü ziyaret etmiştir. Düğün esnasında güreş müsabakalarının başladığı ve Sülük Onbaşının karşısına bir genç güreşçi çıkmıştır. Genç güreşçinin karşısında fazla dayanamayan Sülük onbaşı rakibinin hamlesiyle hayatında ilk defa yenilginin tadını almıştır. Bu yenilgi sonun da Sülük Onbaşı çok geçmeden üzüntü içinde ölmüştür.256”

Niğde iline yağlı güreş için güreşçilerin çoğunluğu il dışından gelip Er meydanında çıkmışlardır. Niğde için ilk minderde resmi müsabakalar 1936 yılında halkevi spor komitesi güreş kolu açılması ile yapılmıştır257. Güreşin Niğde de yeni bir düzen alması halkevi spor komitesi tarafından güreş kolunun 30 Temmuz 1936'da kurulması ile olmuştur. Halkevinin spor güreş müsabakası 31 Temmuz 1936 tarihli Niğde Gazetesinde "ilk gösteri çok muvaffak oldu” haberi ile okuyucuya duyurulmuştur. Halkevi spor komitesi faaliyeti sahasına eklediği güreş kolu ile kısa bir zamanda elde ettiği başarıyı göstermek amacıyla orta mektep salonunda bir gösteri düzenlenmiştir. Gösteri spor komitesi Başkanı Kemal Çeper’in kısa bir söylevi ile açıldıktan sonra Safa Nalbantoğlu güreşin kısa bir tarihçesini anlatmıştır. Bir saatten fazla devam eden güreşte Niğde gençleri sıra ile güreşmiştir258.