• Sonuç bulunamadı

3. TEKNİK YÖNÜ

3.6 SİVİL SAVUNMA HİZMETLERİ…

Türkiye’deki toplumsal yapı, İkinci Dünya Savaşı’ndan önemli bir ölçüde etkilenmiştir. Bunun en büyük örneği savaş dışı bir ülke olmasına rağmen devletin gerçekleştirdiği politikalarda görülmektedir. Devlet erkânı savaşın özellikle ilk yıllarında, her an savaşa girilecekmiş gibi bir takım önlemler alma yoluna girişmiş ve bu önlemler neticesinde toplumu savaşın getireceği olumsuz etkilerinden korumaya çalışmıştır237. Pasif güvenlik önlemleri olarak hayat bulan bu önlemler uyarınca sivil toplumu korumaya yönelik kanunlar, talimatnameler ve nizamnameler yayınlanmış;

233 “Nüfus”, Yurt Ansiklopedisi, C. 8, s. 6155

234 “Nüfus”, Yurt Ansiklopedisi, C. 8. S. 6153

235 “Niğde’de İlk Mektep İhtiyacı”, Niğde, 9 Şubat 1940, Sayı. 608, s. 1.

236 “Vilayetimizin Umumi Nüfusu”, Niğde, 5 Şubat 1943, Sayı. 757, s. 2.

237 Umut KARABULUT, “Davetsiz misafiri Beklerken İkinci Dünya Savaşı Türkiye’sinde Pasif Güvenlik Önlemleri”, (1939-1940), Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi Journal Of Modern Turkish History Studies C. XIV, S. 28 (2014-Bahar/Spring), s.200

siper ve sığınak kazma, mesken temin etme, karartma uygulamalarına gitme ve tatbikat yapma türünde eylemler gerçekleştirilmiştir.

Tüm yurtta olduğu gibi Niğde'de de olası bir hava saldırılarına karşı askeri ve en önemlisi de sivil halkın olumsuz etkilenmemesi için hükümet tarafından bir takım önlemler alınmıştır. Hava taarruzlarına karşı pasif korunma nizamnamesinin 89'uncu maddesinde ev itfaiyecilerinin hareket tarzları veya yapacakları önleyici tedbirler şu şekilde belirtilmiştir. Evde çıkacak yangın söndürmek için gerekli olan aletlerin tamamlanması ve iyi muhafaza edilmesi temin edilecek, alınacak hortumların su tesislerine uygun gelmesine ve kullanabilir durumda olmasına dikkat edilecek. Evdeki su vaziyeti kontrol edilecek, itfaiye komutanı, polis, jandarma ve ev halkı koruma gelecek talimatlar yakından takip edilecek ve herkes kendi üzerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yerine getirilecek, her yurttaş yangının komşu evlere geçmek ihtimaline karşı komşularına anlatması için üzerine düşen vazifeyi bilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yangının büyümesi halinde her bilinçli vatandaş alınacak tedbirler hakkında görüşlerini bildirmesi gerektiği ve kapı ve pencereleri kapatmaya müsait olmayan birtakım maddelerle kapatmaya çalışmamak ve ateşe dayanıklı bulunan diğer maddelerle kapatılması gibi önlemler alınması gerektiği bildirilmiştir. Yangın söndürmeye mahsus aletlerin her an kullanılmaya hazır bir halde bulunmasına dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Evde oturanlar olası bir tehlike anında ev koruma amirine yardım ederek ateşleri söndürmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir238.

Vilayette geniş ölçüde bir pasif korunma tatbikatı yapılmıştır. Sabah 06.30 dan 9.30 a kadar devam eden tatbikat esnasında bütün ekipler vazifelerini mükemmel şekilde yerine getirmiş, halk tarafından korunmanın bütün icaplarına tamamen riayet edilmiştir. Daha sonra halkevinde bütün ekipler, memurlar ve halkın huzurunda korunma tatbikatının bir örneği sergilenmiş ve müesseselere ekiplere ve halka düşen vazifeler belirtilmiştir.239

Vilayetin her tarafında dünya vaziyeti karşısında Türkiye'nin durumu mevzu üzerinde seri konferanslar verilmiştir. Aksaray, Ulukışla, Nevşehir, Arapsun, Bor, Merkez kazaları ile Gölcük, Melendiz nahiye merkezlerinde Eski ve Yeni Gümüş,

238 “Hava Taarruzlarına Karşı Pasif Koruma Talimatnamesi Hnak Teşkilatlanması Hakkında Genel Esaslar ve Genel Bilgiler”, Niğde, 5 2. Kanun 1940, Sayı. 604, s. 3.

Şıhlar, Bademdere, Dikilitaş köylerinde verilen bu konferanslar her tarafta ciddi bir alaka ile karşılanmıştır240.

Olağan bir hava saldırısına karşı köylümüzün üzerine düşen vazifeler veya şehrimiz insanların üzerine düşen vazifeler belirtilmiştir. Bunun için pencereleri nasıl kullanılacağı, nasıl örtüleceği yangın anında neler yapılacağı ve bunun yanında hayvanların otunun ve kış için yakmak üzere tutuşabilen dikenli ağaçların evin damına veya avlusuna bulundurulmaması ve bunların evden uzak yerlerde barındırılması gerektiği belirtilmiştir. Her yurttaşın evinin önünde kazma kürek ve biraz kum yığını bulundurması ve bir hava saldırısı anında çocukların ve insanların evden dışarı çıkmaması, köy ailesinin ev içinde iş taksimi yapmaları, bunlardan hariç köylerde çocuklara bakacak, köyü gözetleyecek, ahiri koruyacak, yaralananlara yardım edecek adamlar ayrılmalı ve bunların vazifelerinin belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Tarlada çift süren bir köylü bir tayyarenin yaklaştığını görünce hemen hayvanları çözüp serbest bırakmalı, kendi de en yakın bir hendeğe veya büyükçe bir taşın arkasına sığınmalı ve bütün bu düşünceler her köylünün kendi düşüncesi ile tatbik edebileceği basit tedbirler olduğu belirtilmiştir241.

Ulus Gazetesi yazarı Falih Rıfkı Atay savaş tehlikesi hakkındaki fikirlerini şu şekilde ifade etmiştir:

Hükümetimizin vaziyetin gerekli kıldığı takdirde bir savaş durumunda gerekli tedbirleri alacağından şüphe yoktur. Bizde hükümet tedbirlerini beklerken milli müdafaa hazırlıklarımızda asla gevşeklik göstermemeliyiz ve harbin en nazik ve en buhranlı safhasına girmiş olan bu devirde bizde milli müdafaa hazırlıklarımıza bütün bütün hız vermek zorunda olduğumuzu düşünmeliyiz”242.

1944 yılı Niğde’de pasif koruma denemeleri yapılmıştır. Tehlike işaretinde herkes süratle sığınaklara gidecek, cadde ve sokaklarda kimse görülmeyecek, nakil vasıtaları olduğu yerde bırakılacak veya kendini gizleyebilecek bir kenara çekilecektir. Tehlike işareti geçtiğinde herkes serbest yaşantısına başlayacaktır. Tehlike işareti gece

240 “Vilayetin Her Tarafında Dünya Vaziyeti Karşısında Türkiye’nin Durumu Mevzu Üzerinde Seri Konferanslar Verilmiştir”, Niğde, 18 Nisan 1941, Sayı. 669, s. 1.

241 “Hava Koruması ve Köylümüz”, Niğde, 30 Mayıs 1941, Sayı. 675, s. 2.

verildiği takdirde gerek mesken gerek ise emsali mahaller ve nakil araçlarındaki ışıklar söndürecek veya dışarıdan görülmeyecek bir şekil almaları gerekecektir. Bu talimatlara uymayanlar hakkında kanuni işlem yapılacağı belirtilmiştir243.