• Sonuç bulunamadı

YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NUN GEREKLİLİĞİ, İLKELERİ VE HEDEFLERİ

YENİLİKLERİN BAĞIMSIZ DENETİM KAPSAMINDA İRDELENMESİ

3.1. YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NUN GEREKLİLİĞİ, İLKELERİ VE HEDEFLERİ

Dünyadaki ekonomik ve teknolojik değişim ve gelişmelerin yanı sıra, ülkemizin AB aday ülke olması, başta temel kanunlar olmak üzere, tüm mevzuatın Avrupa Birliği müktesebatı ile uyumlu hâle getirilmesini ülkemiz açısından zorunlu kılmıştır. Bu açıdan güncel hayata uyum sağlayabilme hedefiyle yeni bir ticaret kanunu ihtiyacı doğmuştur.

Çalışmanın bu bölümünde yeni TTK, muhasebe ve özellikle denetime getirdiği yenilikler açısından incelenecektir.

3.1.1. Yeni Bir Ticaret Kanununu Gerekli Kılan Sebepler

01 Ocak 1957 yılında yürürlüğe giren 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, İsviçre Borçlar Kanunu, Alman Ticaret Kanunu ve Alman Ortaklıklar Kanunu’nun etkilerini yansıtan, yasalaştığı dönemin gerekliliklerine cevap veren modern bir kanundu. Ancak, Dünya’daki değişme ve gelişmelerle birlikte zamanla çağdaş hukuk uygulamalarına yabancılaştı ve hukuki sorunların çözümünde yetersiz kaldı.256

Yeni bir ticaret kanunu hazırlanmasında çeşitli düşünceler etkili olmuştur. Bunlardan ön plana çıkanlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir.257

- Uygulamada çözümsüz kalan hukuki sorunlara çözüm getirmek, - Çağdaşlaşmayı ve evrenselleşmeyi sağlamak,

- Modern hukuki kurumların hukuksal altyapısını oluşturmak, - Ticaret hukuku sistemini AB Hukuku’na uyumlu hale getirmek, - Ticaret ve ekonomi hukukunun temel prensiplerini düzenlemek.

256

TÜRMOB Eğitim Ders Notları, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, TTK El Kitabı, 2012, (Ders) s. 2.

257 Korkut Özkorkut, Halil Ali Dural ve Sıtkı Anlam Altay, Türmob TTK Eğitimi Sunumu, 2012, s. 4.

Dünyadaki gelişme ve değişmelerin yanı sıra, ülkemizin AB aday ülke olması ve tam üyelik için müzakerelere başlamış olması, başta temel kanunlar olmak üzere, tüm mevzuatın AB müktesebatı ile uyumlu hale getirilmesini ülkemiz açısından zorunlu kılmıştır.258

Bu anlamda günümüze uyum sağlayacak yeni kanun çalışmalarına 1999 yılında Adalet Bakanlığı tarafından ticaret kanunu tasarısı hazırlamakla görevli komisyon kurulmasıyla başlanmıştır. Komisyon 2005 yılında altı kitap ve 1535 maddeden oluşan bir tasarı hazırlamıştır. Genel olarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmek üzere259

14.02.2011 tarihinde yayımlanan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, ticari yaşama birçok yenilik getirmiştir. Muhasebe ve denetim açısından da daha önce kanun kapsamına olmayan birçok yenilikler eklenmiştir.

3.1.2. Türk Ticaret Kanunu’na Egemen Olan İlkeler

TTK’ya egemen olan ilkeleri, kurumsal yönetim, bağımsız denetim, mal varlığının korunması, pay sahipliği değerinin korunması ve işlem güvenliği olarak sıralayabiliriz.260

Kurumsal Yönetim

Halka açık anonim ortaklıklara yönelik geliştirilen kurumsal yönetim ilkeleri, anonim şirketlere ve kısmen limited şirketlere uygulanacak şekilde yürürlüğe konulmuştur. Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğunun kaldırılması ve dışarıdan profesyonel yöneticilerin şirket yönetimine girebilmesinin önünün açılması, bu ilkenin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.

Kurumsal yönetim, adalet (hakkaniyet), şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk olmak üzere dört temel değer üzerine inşa edilmiştir.

258 Ali Çelebi ve Fırat Coşkun Güçlü, “Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve T.M.S.K. II”, Vergici ve

Muhasebeciyle Diyalog Dergisi, Sayı: 310, Haziran 2007, s. 144.

259

Geçici 2. madde ve Geçici 3. madde kanunun yayımlanmasıyla (14.02.2011), 1524. madde 01.07.2013 tarihinde, Türkiye Muhasebe Standartları ve Bağımsız Denetim uygulaması ile ilgili hükümlerin 01.01.2013 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceği öngörülmüştür.

Kamuyu Aydınlatma

Kamuyu aydınlatma ilkesi, aleniyet ilkesi yerine geçen, menfaat sahiplerini ilgilendiren bilgilerin etkili araçlarla menfaat sahiplerine ulaştırılmasını amaçlayan bir ilkedir. Esasen sermaye piyasalarında uygulanan bu ilke kanunla birlikte halka kapalı şirketler içinde hayata geçirilmektedir.

Bağımsız Denetim

Yeni TTK ile şirketlerin hesaplarının bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi öngörülmüştür. Bu uygulama şirketlerin kurumsallaşması açısından önemli bir adımdır.

Malvarlığının ve Pay Sahibinin Korunması

Şirketin malvarlığının korunması, çeşitli hükümlerle kendine yer bulmuştur. Şirketin kuruluşu da dâhil birçok özellikli işlemde, nakdi ve ayni sermaye taahhütleri hakkında düzenlemeler ve ortakların şirkete borçlanmaları konusundaki düzenlemeler, malvarlığının korunmasına yönelik önemli yeniliklerdir.

İşlem Güvenliği

Ticaret hayatının beraberinde getirdiği güven ve sürat ihtiyacı, TTK’da işlem güvenliğinin arttırılmasına, birçok işlemde uzman denetimin devreye sokulmasına neden olmuştur.

3.1.3. Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun Öngördüğü Hedefler

Bu kanun özellikle finansal tablolar açısından, ticaret erbabının, hukukçuların ve çeşitli menfaat gruplarının taleplerini öne çıkarmaksızın, şeffaflığın ve açıklığın bir gereği olarak uluslararası finansal raporlama standartlarını ve uluslararası denetim standartlarını esas almıştır.261

TTK hazırlama komisyon başkanı Prof. Dr. Ünal Tekinalp’e göre TTK’nın hedefleri aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.262

261 Yahya Arıkan, “Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Seçimlerden Sonraya Bırakılmamalıdır”, Mali

Çözüm Dergisi, Sayı: 78, İstanbul, 2006, (Tasarı), s. 12.

Birinci Zorunlu Hedef

“Türk işletmelerinin uluslararası ticaret, endüstri, hizmet, sermaye ve finans piyasalarının, sürdürülebilir rekabet gücüne haiz güvenilir aktörleri olmalarıdır…” bu hedef açısından, sermaye şirketlerinde özellikle de Anonim şirketlerde kökten değişikliklere gidilerek, teknik bir kavram olan finansal raporlama esas alınmaktadır. Bu hedef doğrultusunda ayrıca, Anonim ve Limited şirketlerde şirketin bir organı olan ve haklarında herhangi bir eğitim şartı aranmamış bulunan denetçiler, yerlerini bağımsız ve uzman denetçilere bırakmaktadır.

İkinci Zorunlu Hedef

Son on yılda yeni bir kavram olan “şeffaflık” ortaya çıkmıştır. Bu kavram isteyenlerin bilgi toplumu içinde, bilgiye bulunduğu yerden kolayca ulaşabilmesini sağlayan, dili açık bir bilgi verme anlayışını ifade etmektedir.

Üçüncü Zorunlu Hedef

“Sürdürülebilir pay sahipleri demokrasisi” nin sağlanması açısından şirketlerdeki güç boşluğunu önleyecek tedbirlerin alınmasıdır. Bu kapsamda, yönetim kuruluyla genel kurula internet bağlantısıyla katılma ve oy kullanma imkânı getirilmekte, ayrıca kurumsal yönetim ilkelerine yer verilmektedir.

Dördüncü Zorunlu Hedef

AB müktesebatı ile Ticaret Hukuku arasında uyumun sağlanmasıdır.

Beşinci Zorunlu Hedef

Türkiye’nin, uluslararası toplumun kurallarına uyan ve onunla ortak dili konuşan bir parçası haline gelmesini sağlamaktır. Bu hedef doğrultusunda, kanun, deniz hukuku başta olmak üzere, kapsamına giren milletlerarası sözleşmelere uygun hükümleri ve mekanizmaları içeren bir yapıya kavuşturulmaktadır.

3.2. YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NUN MUHASEBE VE DENETİME