• Sonuç bulunamadı

3.3. Yeminli Mali Müşavirlik

3.3.2. Yemin, Tasdik ve Tasdikten Doğan Sorumluluk

Yeminli mali müşavir olmaya hak kazananlar, görevlerine fiilen başlamadan önce Asliye Ticaret Mahkemesinde yemin etmek zorundadırlar. Yemin metni 5786 sayılı kanunun 11. maddesinde düzenlenmiştir.

5786 sayılı kanunun 12. maddesinde yeminli mali müşavirlerin yaptığı tasdik işleminin kapsamı açıklanmıştır. Meslek mensubu, gerçek ve tüzel kişilerin veya bunlara ait teşebbüs ve işletmelerinin mali tabloları ile beyannamelerinin mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğu ve aynı zamanda bu konuda bir hükme varmak için yapılan incelemenin denetim standartlarına da uygunluğunu tasdik eder. Denetim sırasında tasdik edilecek belgeler, tasdik konuları ile tasdike ilişkin usul ve esaslar, gerçek ve tüzel kişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları, yatırım miktarları ve nevileri ile belgelerin ibraz edileceği merciler esas alınarak Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenmektedir.

02.01.1990 tarih ve 20390 no'lu resmi gazetede yayımlanan Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları, Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte tasdik işleminin amacı açıklanmıştır. Öncelikle amaçlanan, gerçek ve tüzel kişiler ile bunlara ait teşebbüs ve işletmelerin hesap ve kayıtlarının sonuçlarına ilişkin mali tabloların gerçeğe uygun biçimde düzenlenmesini sağlayarak ilgililerin bilgi ve kullanımına sunmaktır. Bunun yanında denetim yapılıp mali tabloları tasdik edilen kişi ve kuruluşların mevzuatla ilgili taleplerini hızlı bir biçimde sağlayarak hak ve menfaatlerini korumak, vergi idaresi ile mükellef arasında güven ilişkisi tesis etmektir.

Yeminli mali müşavirlerce ilgili kurumlara verilen tasdik edilmiş belgeler, bu kurumlarca incelenmiş evrak olarak kabul edilmektedir. Ancak kamu kurumlarında görevli vergi inceleme elemanlarının bu belgeleri yeniden inceleme hakkı vardır.

Yeminli mali müşavirler, yaptıkları tasdik işleminin doğruluğundan sorumludurlar.

Eğer yaptıkları tasdik doğru değil ise, kapsam ile sınırlı olarak, ziyaa uğratılan vergi ve kesilecek olan cezalardan mükellef ile müşterek ve müteselsilen sorumluluk taşımaktadırlar. YMM'ler düzenledikleri raporlarda yaptıkları tasdikin kapsamını açıkça belirtirler. YMM'lerin ayrıca vergi kanunları ile diğer kanunlarda da belirtilmiş sorumlulukları vardır. YMM'lerin sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler, 3568 sayılı kanun, bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmelikler ve Vergi Usul Kanunun'da

20 bulunmaktadır. (Uzay,2013:2). Bu sorumluluklar başlıca dört grupta incelenebilir (Çürük-Tüm,2011:60).;

1-Müşterek ve müteselsil sorumluluk: V.U.K mükerrer 227. madde YMM'lerin müşterek ve müteselsil sorumluluklarına değinmiştir. İlgili maddeye göre 3568 yasa gereğince tasdik raporu düzenleyen meslek mensupları düzenledikleri bu raporların defter kayıtlarına ve bu kayıtlara ilişkin belgelere uygun olmaması durumunda vergi ziyaı meydana gelmişse bundan doğan vergi ve cezadan mükellefle birlikte müşterek ve müteselsil sorumludurlar. Yine aynı konu 3568 sayılı yasanın 12.maddesinde de yer almaktadır. Maliye Bakanlığı bu konuda çıkardığı 18 no'lu tebliğde açıklık getirmiş, vergi incelemesi sırasında ortaya çıkan bu matrah veya vergi farkından YMM'lerin sorumlu olması için çıkan fark ile tasdik raporunu düzenleyen YMM'ler arasındaki ilişkinin vergi inceleme elemanınca net bir şekilde ortaya konması gerektiğini belirtmiştir. Şöyleki bu matrah farkını tek başına YMM'leri sorumlu kılmamakta, saptanan vergi ziyaının YMM'nin tasdik konu ve belgeleri üzerinde ortaya çıkması gerekmektedir.

2) Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi ve kullanılmasından doğan sorumluluk:30.07.1995 tarih ve 22359 sayılı resmi gazetede yayımlanan 18 sıra No' lu SM, SMMM ve YMM‟lik Kanunu Genel Tebliği'nde YMM'ler tasdik ettikleri mali tabloların dayanağını teşkil eden belgelerde muhteviyatı itibarı ile sahte ve yanıltıcı belge bulunmasından sorumlu tutulmuşlardır. Belgelerin yasal süresi içerisinde Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği, genel muhasebe kuralları ile vergi ve ilgili diğer mevzuat gereğince doğru olarak yasal defterlere kaydedilmesi ve böylece mali tablolara aktarılarak, vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin doğru olarak heaplanması yeminli mali müşavirin sorumluluğu içerisinde belirtilmiştir.

3)Karşıt inceleme sorumluluğu:08.11.1995 tarih ve 22457 sayılı 19 sıra no'lu SM, SMMM ve YMM‟lik Kanunu Genel Tebliği'nde, yeminli mali müşavirlerin hem katma değer vergisi iade işlemleri, hem de gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin tasdikinde, iade ve /veya mahsup olunacak katma değer vergisi tutarı ile tasdik olunan beyannamedeki matrah ve tutarlarının doğruluğunun sağlanması gerektiğini belirtmiştir. Bunun için de işlemleri tasdik olunacak mükellefe mal ve hizmet satan alt firma veya firmalarla karşıt inceleme yapılamasının zorunluluğu vurgulanmıştır.

Bununla ilgili usul ve esaslar yine aynı tebliğde açıklanmıştır.

4)Vergi kaçakçılık suçuna iştirakten dolayı sorumluluk: VUK ve 3568 sayılı yasanın her ikiside tasdik işleminin doğru olmamasından dolayı bir vergi ziyaı ortaya çıkmışsa mükellefle birlikte yeminli mali müşaviri de sorumlu tutmuştur. Vergi idaresi bu durumda dilediğine başvurma hakkına sahiptir. Bazen vergi ziyaı ile birlikte kaçakçılık olayı da meydana gelebilmektedir. Vergi idaresi, böyle durumlarda, vergi düzeninin korunması ve vergi gelirlerinin korunması açısından YMM‟leri vergi yükümlüsü ile birlikte bu fiillerden sorumlu tutmaktadır.

Yeminli mali müşavirler tasdik sözleşmesinin gereğini yerine getirmedikleri ve mükellefin bundan zarar görmesi söz konusu olmuşsa bu kusurlu işlemden de sorumlu olurlar.

21 3.4.Türkiye'de Muhasebe Meslek Mensuplarının Sayısı Hakkında Bir İnceleme 1989 yılında meslek yasası ilk defa yürürlüğe girdiğinde hızlı bir odalaşma süreci de başlamıştır. İlk kurulduğunda 55 SMMM ve 6 YMM odası olmak üzere 61 meslek odası mevcuttu. Bu odalara kayıtlı toplam 35.000 adet meslek mensubu görev yapmakta idi (Güvemli, 2011:139) . Günümüzde ise Türmob'un üye istatistiklerinde belirtilen sayı ile 10.921 serbest muhasebeci, 80.465 serbest muhasebeci mali müşavir olmak üzere toplman 91.387 kişi serbest muhasebeci mali müşavirler odalarına kayıtlıdır. YMM sayısı ise 4.534'tür. Bu üyelerden 51.760'ı bağımsız çalışmaktadır. Görüldüğü gibi meslek mensubu sayısı 25 yılda 35.000 kişiden 95.921 kişiye çok önemli sayıda bir artış göstermiştir. Oda sayıları da 55'ten 77'ye artmıştır.

YMM oda sayısı ise 2 adet artmış ve sekiz olmuştur.

Tablo 1:Meslek Mensubu Dağılımı Tablosu SM ve SMMM

Oda adı SM sayısı SMMM

sayısı

TOPLAM

ADANA SMMMO 295 1742 2037

ADIYAMAN SMMMO 25 149 174

AFYONKARAHİSAR SMMMO 67 405 472

AKSARAY SMMMO 17 136 153

ALANYA SMMMO 74 436 510

AMASYA SMMMO 33 157 190

ANKARA SMMMO 1.396 10.082 11.478

ANTALYA SMMMO 282 2.348 2.630

ARTVİN SMMMO 17 69 86

AYDIN SMMMO 139 661 800

BALIKESİR SMMMO 197 754 951

BARTIN SMMMO 26 80 106

BATMAN SMMMO 37 107 144

BİLECİK SMMMO 18 112 130

BİTLİS SMMMO 12 45 57

BODRUM SMMMO 36 253 289

22

BOLU SMMMO 52 255 307

BURDUR SMMMO 40 181 221

BURSA SMMMO 599 3652 4251

ÇANAKKALE SMMMO 80 323 403

ÇANKIRI SMMMO 21 80 101

ÇORLU SMMMO 14 278 292

ÇORUM SMMMO 68 327 395

DENİZLİ SMMMO 165 945 1.110

DİYARBAKIR SMMMO 62 358 420

DÜZCE SMMMO 41 183 224

EDİRNE SMMMO 62 317 379

ELAZIĞ SMMMO 33 173 206

ERZİNCAN SMMMO 18 117 135

ERZURUM SMMMO 48 233 281

ESKİŞEHİR SMMMO 145 663 808

FETHİYE SMMMO 35 216 251

GAZİANTEP SMMMO 214 1.419 1.663

GİRESUN SMMMO 59 147 206

GÜMÜŞHANE SMMMO 16 47 63

HATAY SMMMO 121 484 605

ISPARTA SMMMO 44 288 332

İSKENDERUN SMMMO 54 279 333

İSTANBUL SMMMO 2.723 32.161 34.884

İZMİR SMMMO 846 5.593 6.440

KAHRAMANMARAŞ SMMMO 75 422 497

KARABÜK SMMMO 32 159 191

23

KARAMAN SMMMO 27 175 202

KARS SMMMO 17 106 123

KASTAMONU SMMMO 48 150 198

KAYSERİ SMMMO 129 1.057 1.186

KIRIKKALE SMMMO 27 144 171

KIRKLARELİ SMMMO 46 233 279

KIRŞEHİR SMMMO 26 93 119

KOCAELİ SMMMO 189 1.226 1.415

KONYA SMMMO 273 1.770 2.043

KÜTAHYA SMMMO 51 265 316

MALATYA SMMMO 64 360 424

MANAVGAT SMMMO 23 253 276

MANİSA SMMMO 190 649 839

MARDİN SMMMO 43 175 218

MERSİN SMMMO 317 1.299 1.616

MUĞLA SMMMO 108 553 661

MUŞ SMMMO 5 30 35

NEVŞEHİR SMMMO 53 184 237

NİĞDE SMMMO 14 110 124

ORDU SMMMO 64 275 339

OSMANİYE SMMMO 15 130 145

RİZE SMMMO 43 163 809

SAKARYA SMMMO 145 664 809

SAMSUN SMMMO 138 665 803

SİNOP SMMMO 31 53 84

SİVAS SMMMO 53 279 332

24

ŞANLIURFA SMMMO 41 337 378

TEKİRDAĞ SMMMO 57 394 451

TOKAT SMMMO 44 175 219

TRABZON SMMMO 109 442 551

UŞAK SMMMO 39 290 329

VAN SMMMO 19 255 274

YALOVA SMMMO 32 195 227

YOZGAT SMMMO 47 156 203

ZONGULDAK SMMMO 56 324 380

TOPLAM 10.921 80.465 91.387

Kaynak: TÜRMOB, Üye İstatistikleri, Meslek Mensubu Dağılım Tablosu (SM ve SMMM) Web Sayfası, 14.12.2014.

Tablo 2:YMM Dağılım Tablosu

Oda adı Üye

Sayısı

ADANA YMMO 145

ANKARA YMMO 1.385

ANTALYA YMMO 74

BURSA YMMO 175

ESKİŞEHİR YMMO 62

GAZİANTEP YMMO 109

İSTANBUL YMMO 2.176

İZMİR YMMO 408

TOPLAM 4.534

Kaynak: TÜRMOB, Üye İstatistikleri, Meslek Mensubu Dağılım Tablosu (YMM) , Web Sayfası, 14.12.2014.

25 3.5.Meslek Mensuplarının Çalışma Usul ve Esasları Çerçevesinde Genel Standartları

3 Ocak 1990 tarih ve 20391 sayılı resmi gazete ile yayımlanan, Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile meslek mensuplarının sahip olması gereken genel standartlar ve çalışma hayatındaki usul ve esaslardan bahsedilmektedir.

Meslek mensuplarının genel standartları ilgili yönetmelikte şöyle açıklanmıştır (Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik).;

1- Meslek Unvanı ile Yeterlilik İlkesi: Muhasebe meslek mensupları, meslek unvanını aldıklarında kanunda belirtilen yeterlilik şartlarını da yerine getirmiş olmaktadırlar.

Unvanı aldıktan sonra ise bu ünvanın gereklerine yakışır şekilde hareket etmek zorundadırlar.

2-Mesleki Eğitim ve Bilgi: Muhasebe mesleği var olan bilginin sürekli güncellenmesini gerektirir. Mesleki bilgi sürekli geliştirilmelidir. Meslek Odaları ve Turmob'da eğitimler düzenleyerek meslek mensuplarını desteklemek görevini taşımaktadırlar.

3-Dürüstlük, Güvenilirlik ve Tarafsızlık: Meslek mensupları, yaptıkları işlemler sırasında dürüst olmak zorundadırlar. Gerçek durumu bilerek saptıramazlar. Meslek unvanları gereğince yaptıkları işlerde bağımsızdırlar. Ancak bu bağımsızlık muhasebe ve vergi mevzuatı ve diğer yasalarda belirtilen zorunluluklardan kaçınmaları anlamına gelmez. Bütün işlerde objektif olup, belgelere dayalı olarak dürüstlük içerisinde çalışmalıdırlar. Kendi yargıları ve yorumları ile hareket etmek zorunda olduklarında yine belgelere ve kanıtlara dayalı olarak hareket etmek durumundadırlar. Bu dürüst davranışları ile toplumun güvenini kazanmalıdırlar.

Muhasebe meslek mensupları, yaptıkları işlemlerde hiç bir kişi ya da kurumun menfaatine taraflı hareket etmeyerek yaptıkları kayıt, hazırladıkları mali tablo ve raporlarda objektif olmalıdırlar. Bağımlı çalışan meslek mensupları da bağımsızlıklarından ödün vermemelidirler.

4-Sır saklama: Meslek mensupları ile onların yanında çalışanlar, mesleki faaliyetlerinden dolayı öğrendikleri bilgi ve sırları açıklayamazlar. Hatta bu yasak mesleklerinden ayrıldıktan sonra da devam etmektedir. Çeşitli kanunlarda muhbirlere tanınan hak ve menfaatlerden faydalanamazlar. Ancak bu sırların arasında adli yargıya göre suç unsuru barındıran durumlar bunun istisnasını teşkil etmektedir. Adli veya idari her türlü inceleme ve soruşturma sır saklama hükmü dışındadır. Tanıklık etmek de sırrın ifşası değildir.

5-Sorumluluk: Muhasebe meslek mensupları, mesleklerini icra ederken, toplum ve devlete, işletme sahip ve yöneticileri ile meslektaşlara karşı sorumludurlar. Topluma, devlete, işletme sahip ve yöneticilerine doğru, güvenilir ve zamanında bilgi sağlamalıdırlar. İşletme sahip ve yöneticilerinin doğru kararlar alabilmek için bu bilgilere ihtiyacı vardır.

26 Meslek mensupları meslektaşları ile mesleğin gelişmesi ve sağlam temellere oturtulması için aralarında dayanışma ortamı yaratmalıdırlar. İlgili yönetmelikler çerçevesinde işleri ve mesleki eğitimleri ile ilgili bilgi paylaşımında bulunmalıdırlar.

6-Bağımsızlık: Bağımsızlık muhasebe mesleğinin temelini oluşturduğundan, meslek mensupları da mesleki bağımsızlıklarına hiç bir şekilde zarar gelmeyecek şekilde mesleki faaliyetlerini icra etmelidirler. Bağımsızlıklarına zarar verecek davranış ve ilişkilerden özellikle kaçınmalıdırlar.

7-Haksız Rekabet: Meslek mensupları, mesleki dayanışma sorumluluğu bilinci ile hareket ettiklerinden, haksız rekabete neden olacak durum ve davranışlardan kaçınmak zorundadırlar. Başka bir meslek mensubu ile sözleşmesi devam eden gerçek ve tüzel kişilere mesleki hizmet veremezler. Ücret ve eleman değişimi konusunda da haksız rekabete meydan veren birbirlerine zarar verecek davranışlarda bulunamazlar.

4.DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE MUHASEBE DENETİMİNİN GELİŞİMİ

Denetçi ifadesi dünyada ilk olarak 1289 yılında kullanılmaya başlanmış ancak ilk örgütlenme 1581 yılında Venedik'te meydana gelmiştir. İngiltere'de 19. yüzyılın başlarından itibaren önem kazanan muhasebe denetçiliği, 1900 yılında çıkartılan bir yasa ile sınırlı sorumlu şirketlere denetim zorunluluğu getirilmiştir. 1845 yılında günümüzde de hala faaliyetini sürdürmekte olan Deloitte& Touch firması Londra'da William Deloitte tarafından kurulmuştur. ABD'de ise mesleğin ilk yasal dayanağı 1896 da New York eyaletinde oluşmuş ve sertifikalı kamu muhasebecilerince denetlenmiş ilk mali tablo 1901 yılında yayınlanmıştır. Bu günkü anlamda bağımsız denetim anlayışı ise ABD'de 1930'lu yıllarda başlamıştır (Selimoğlu,2014).

Dünyada ve ülkemizde de muhasebe denetimini etkileyen uluslararsı kuruluşları şöyle sıralayabiliriz (Başpınar,20, 42);

1. IFAC (Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu) :Muhasebe mesleğinin dünyadaki en üst kurumu olan örgüte dünyada 130 ülkeden 175 kuruluş üyedir (IFAC,2014). Dünyadaki muhasebecilerin yüksek kalitede hizmet vermeleri için destek sağlar ve kamu yararını koruma amacı güder. Bünyesinde iki kurul barındırır.

a) IASB (Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu) :IFAC bünyesinde faaliyet gösteren kuruluşun merkezi Londra'da bulunmaktadır. Bağımsız, özerk muhasebe sandartlarını hazırlama ve yayımlama konusunda genel kabul görmüş tek otoritedir.

Dokuz kişiden oluşan kurul üyeleri vardır. Kamu yararına olmak kaydı ile, genel amaçlı finansal tablolarda, şeffaf ve karşılaştırılabilir bilgi kullanarak, tek ve yüksek kalitede, anlaşılabilir ve uygulanabilir küresel muhasebe standartları ve geliştirir ve ülkeler arasındaki uygulama farklılıklarını gidermeye çalışır.

b) IAASB (Uluslararası Denetim ve Güvence Standartları Kurulu) :Uluslararası denetim standartlarını belirleyen ve yine IFAC bünyesindeki diğer kuruldur.

Muhasebe mesleğinin denetim boyutuna ilişkin çalışma usul ve esaslarını, çalışma olanaklarını, çalışma sonuçlarının raporlanmasını, mesleğe girişi, mesleki yetki ve sorumluluğu, "Denetim Standartları" olarak demokratik bir anlayışla belirlemektedir.

27 2. FASB (Amerikan Finansal Muhasebe Standartları Kurulu):Merkezi New York'ta olan bu kuruluş Amerikan Muhasebe Standartlarının hazırlanması için çalışmaktadır.

3. FEE (Avrupa Muhasebeciler Federasyonu) :Avrupa muhasebe mesleğini temsil eden en üst kurumdur.

Osmanlı'da ise muhasebe düzeni devlet muhasebesi üzerine kurulu olduğundan, devletin mali yönetiminin bir aracı olarak gelişmiştir. Muhasebe denetimi de devlet gelirlerinin ve giderlerinin izlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Halen varlığını sürdürmekte olan Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu 1879 yılında kurulmuştur. Türkiye'de muhasebe denetiminin gelişimi ekonomideki gelişmelere paralel olmuştur. Muhasebe denetimi ile ilgili ilk uygulama, muhasebe konusunda uzman kişilere mahkemelerde bilirkişilik yaptırılması ile başlamıştır. Daha sonra meslek mensupları kendi aralarında örgütlenerek, mesleğe yasal bir statü oluşturmaya ve toplumda muhasebe ve dentim bilinci oluşturmaya çalışmışlardır. Türkiye'de denetim yapma amacı şu aşamalardan geçmiştir (Selimoğlu, 2014).

-Sanayi devrimi öncesi ve sonrası 1900'lu yıllara kadar tüm muhasebe belgelerinin incelenmesini amaçlayan "Belge Denetim Yaklaşımı",

-1900 ve 1930 arası dönemde mali tabloların bir bütün olarak denetimine yönelik

"Mali Tablo Denetimi Yaklaşımı",

-1930'lu yıllardan günümüze değin işletmelerin iç kontrol yapısının incelenmesini esas alan “Sistemlere Dayalı Denetim Yaklaşımı”,

-Günümüzde bilgi teknolojisindeki ve denetim alanındaki gelişmeler sonucunda, faaliyet denetiminin yaygınlaşması ile "Yönetim Denetimi Yaklaşımı"

-2000'li yıllardan sonra karşılaşılan büyük ölçekli finansal skandallardan sonra ise

"Risk Esaslı Denetim Yaklaşımı" ortaya çıkmıştır.

Türkiye'de ise muhasebe denetimine yön veren kuruluşları şöyle açıklayabiliriz (Başpınar, 43);

1.TURMOB (TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİR VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ): TURMOB, 3568 sayılı yasa ile kurulmuş bir meslek odasıdır. Yaklaşık 96.000 meslek mensubu TURMOB'a bağlı 77 adet meslek odalarına kayıtlıdır. Kurum denetimle ilgili kurulları bünyesinde barındırmaktadır.

2. TMUDESK (TÜRKİYE MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI KURULU):

(TMUDESK), 9 Şubat 1994'te denetlenmiş finansal tabloların sunumunda ihtiyaca uygun, gerçek, güvenilir, dengeli, karşılaştırabilir ve anlaşılabilir nitelikte olmaları için ulusal muhasebe ilkelerinin gelişmesi ve benimsenmesini sağlayacak ve kamu yararı için uygulanacak ulusal muhasebe standartları ile muhasebe meslek mensuplarının, denetim faaliyetlerini disiplinli yürütebilmeleri için ulusal denetim standartlarını saptamak ve yayınlamak üzere TÜRMOB tarafından oluşturulmuştur.

3.TMSK (TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI KURULU) :TMSK ise 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa 1999 yılında 4487 sayılı kanunla eklenen Ek-1.

madde uyarınca kurulmuş ve 07.03.2002 tarihinde faaliyete geçmiştir. İdari ve mali

28 özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir. Kurul, Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden birer, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği'nden bir yeminli mali müşavir ve bir serbest muhasebeci mali müşavir olmak üzere 9 üyeden oluşur.

4. TÜDESK (TÜRKİYE DENETİM STANDARTLARI KURULU): 20 Şubat 2003'te TÜRMOB bünyesinde oluşturulmuştur. Kuruluşu ya da çalışma esasları bir kanuna dayalı değildir. Amacı 3568 sayılı Kanuna tabi ruhsatlı meslek mensuplarının yaptıkları denetim faaliyetlerini disiplinli bir şekilde yürütebilmeleri için "Ulusal Denetim Standartları"nı belirleyip, yayınlamaktır.

Muhasebe denetimi yapan denetçiler üçe ayrılmaktadır (Selimoğlu, 2014);

a)Muhasebe Denetçisi (Bağımsız Denetçi): Muhasebe denetimi yapan denetçidir.

Denetim konusunda yeterli sertifikalara sahip olması gerekmektedir.

b)İç Denetçi: Bir organizasyonun içerisinde yer alan denetçidir.

c)Kamu Denetçisi: Bir kamu otoritesi adına denetim faaliyetinde bulunmaktadır.

4.1.Bağımsız Denetim

Bağımsız denetim, işletmelerin yıllık finansal tablo ve finansal diğer bilgilerinin, belirlenen kriterlere uygunluğu ve doğruluğu konusunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi maksadı ile genel kabul görmüş bağımsız denetim standartlarında öngörülen gerekli tüm denetim tekniklerini uygulayarak, defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenerek sonuçların raporlanması amacıyla yapılan faaliyetlerdir (SPK, 2014).

Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından düzenlenen ve 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı resmi gazetede yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 5.maddesinde denetimin amaç ve kapsamı şöyle belirtilmiştir;

a)Denetimin yapılma amacı, finansal tablolar ve diğer finansal bilgilerin denetime tabi konularda belirlenmiş kıstaslara uyumlu olup olmadığını, TDS çerçevesinde güvence sağlayacak bir görüşün kullanıcılarda oluşturulması.

b)Denetim, kullanıcılara denetim konusunun denetim kıstasına uyumu ile ilgili makul veya sınırlı bir güvence temin eder. Bu güvence seviyesini oluşturacak denetimin kapsamı ise Türkiye Denetim Standartları çerçevesinde belirlenir.

c)Denetim, mesleki etik ilkeler doğrultusunda ve mesleki şüphecilik içinde bulunmak şartı ile, denetim konusu hakkında, TDS çerçevesinde yeterli ve uygun denetim kanıtı toplayarak ve bu kanıtlara dayanarak bir görüş oluşturup bunun raporlanmasıdır.

d)Denetimin içeriğini, denetimin konusu, tarafları, kıstası, kanıtları ve denetim raporu oluşturur.

29 4.2.Bağımsız Denetçi

6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu'nun 400. maddesinde bağımsız denetçi şöyle tanımlanmıştır: Denetçi, bağımsız denetim yapmak üzere, 01.06.1989 tarihli ve 3568 sayılı kanuna göre ruhsat almış, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları kurumunca yetkilendirilen kişiler veya ortakları bu kişilerden oluşan sermaye şirketi olabilir şeklinde tanımlanmıştır. Yine aynı kanunun 01.07.2012- 12.07.2012 tarihleri arasında yürülükte olan geçici 6. maddesinin 4 numaralı fıkrasında, 01.07.2012 tarihi itibariyle 3568 sayılı Kanuna göre yeminli mali müşavirlik hakkını kazanmış olan meslek mensupları, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 6762 sayılı Kanun hükümlerine göre ticaret şirketleri nezdinde denetim yetkisine en az on yıldır sahip olanlardan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca öngörülen eğitimi tamamlamış olmaları halinde sınav veya başka bir şart aranmaksızın bağımsız denetçi olarak yetkilendirileceği hükme bağlanmıştır.

660 sayılı KHK yürürlüğe girmeden önce bağımsız denetim yetkisi Sermaye Piyasası Kurulunca verilmekte idi. SPK çıkardığı tebliğler ile bağımsız denetçi olma şartlarını belirlemiştir. Buna göre;

1-Bağımsız denetçi olarak yetkilendirilecek olanların, Sermaye Piyasası Lisasns belgesine sahip olmaları, serbest muhasebeci mali müşavir ile yeminli mali müşavir unvanına sahip olmaları veya yabancı ülkelerde bağımsız denetim yetkisi almış olmaları şartı aranmaktadır. Ayrıca sorumlu ortak baş denetçilerin, fiilen en az iki yıl süreyle bağımsız denetçi unvanı ile çalışmış olmaları veya SPK kurul üyesi olarak 2 yıl, SPK meslek mensubu olarak çalışmış olmaları gerekmektedir.

2- Tebliğin yayımlandığı tarihten önce, en az 10 yıl SPK meslek mensubu olarak çalışmış olanlar ve Kurul üyesi olarak görev yapanlara bağımsız denetim lisansı verilmesinde, mali müşavir veya yeminli mali müşavir olma şartı aranmamaktadır.

2- Tebliğin yayımlandığı tarihten önce, en az 10 yıl SPK meslek mensubu olarak çalışmış olanlar ve Kurul üyesi olarak görev yapanlara bağımsız denetim lisansı verilmesinde, mali müşavir veya yeminli mali müşavir olma şartı aranmamaktadır.

Benzer Belgeler