• Sonuç bulunamadı

B. Tecdîd-i Muahede Öncesi

4. Yemin Mektubu (Nâme-i Sevgend)

Sevgend, Farsça bir kelime olup “yemin, ant”380 sevgend-nâme “yazılı ant”381

demektir. Söze besmele ile başlayan İbrahim Bey, “Allah şahit olsun” dedikten sonra “şahit olarak o yeter382” ve “antlaşma yaptığınız zaman, Allah’ın ahdini yerine getirin ve

Allah’ı üzerinize şahit tutarak, pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın383” meâlindeki

378 Bakara:285. 379 v.77a-77b-78a-78b. 380 Olgun-Drahşan, 1966: 210; Kanar, 2015: 345. 381 Olgun-Drahşan, 1966: 210. 382 Ahkaf:8. 383 Nahl:91.

ayet-i kerimeleri zikretmekte ve elini Kur’an’a koyarak Allah’ın adı üzerine yemin etmektedir. İbrahim Bey şunları taahhüt etmektedir:

Ben ki İbrahim Bey’im, Murad Bey ve oğlu Mehmed Bey’in nefislerine, canlarına, ırzlarına, dostlarına, memleketlerine, vilayetlerine, şehirlerine, kalelerine, köylerine, sınırlarına, reaya ve göçer halkına, beylerine, vezirlerine, sipahilerine, kullarına, tabi olanlarına, bütün yakınlarına açık ve gizli hiçbir şekilde düşmanlık etmeyeyim, ettirmeyeyim. Etmek isteyene ortak ve yardımcı olmayayım, yapmak isteyene elimden geldiğince mani olayım, kusur etmeyeyim384. Dostlarına dost ve düşmanlarına düşman

oldum. Devletlerine zarar gelecek yerde olmayacağım. Murad Bey’in ve oğlu Mehmed Bey’in devlet ve ululuklarını istemeyen düşmanlarına Müslüman veya kâfir açık veya gizli adam göndermeyeceğim ve haber iletmeyeceğim. Murad Bey ve oğlu Mehmed Bey’in düşmanlarından ve aleyhtarlarından bana gelen mektup ve haberleri aynıyla bildireceğim. Halklarından ihanet ederek kale ve şehirlerini bana veren olursa almayacağım. Tebaasından ve vilayetlerindeki kimselerin köleleri, davarı kaçıp veya çalınarak benim ilime gelirse buluvereceğim, özür beyan etmeyeceğim. Kısaca dostlarına dost ve düşmanlarına düşman olup her yıl bir oğlumla askerimi Murad Bey’in hizmetine vereceğim. Vallahi bu söylediklerimde ahdimi bozmayacağım ve ahdimi bozup kefaret vermeyeceğim. Ahdimi bozduğum her defa yemin benim üzerime olsun. Hile yapmadım. Bu ahde muhalefetim yoktur eğer karşı gelir ve haddi aşarsam bu Tanrı kelâmı bana garîm (haram?) olsun. Yemin benim üzerime olsun. İbrahim Bey, “Söylediklerimize Allah vekildir385” ve “O ne güzel vekildir386” diyerek sözlerini bitirmektedir387.

384 Unan, 2014: 82; Ertaylan, 1966: 27. Ertaylan, sevgend-nâmedeki ayet ve yemin lafızlarına yaptığı alıntıda

zikretmemiştir.

385 Kasas: 28. 386 Âl-i İmrân: 173. 387 v. 79a-79b-80a.

SONUÇ

İslam devletlerinde, Emevîler döneminden itibaren resmî belge ve mektuplar belli bir düzen ve üslupla yazılmaya başlanmıştır. İnşa olarak adlandırılan bu usulün kuralları Hz. Muhammed’in mektuplarındaki inceliklere dayanılarak belirlenmiştir. İnşa sanatında yazı, edebi sanatların yanı sıra ayet-i kerime, hadis-i şerif, beyitler, kelâm-ı kibarlar ve hikmetli sözlerle süslenmiştir. Müslüman olan Türk devletlerinin de kullandığı inşa üslubu Türkiye Selçuklu Devleti’nden sonra bir müddet kesintiye uğramış ise de XV. yüzyıldan itibaren yeniden tercih edilir olmuştur.

Osmanlı öncesi Türk devletlerinde, devletlerin kurulu bulundukları coğrafya, Fars kültürüyle içiçe olmaları, bürokratlarının İran kökenli olması gibi sebeplerle resmî belge ve yazışmalar Farsça veya Arapça yapılmıştır. Osmanlı Devleti, Prof. Dr. Halil İnalcık’ın “kaçınılmaz” bulduğu bu yazışma kültürünü benimsemiş fakat devlet dili Türkçe olarak kalmıştır. Türkçe, inşa sanatının bir gereği olarak yazıyı mana yönünden süsleyen ve zenginleştiren ayet-i kerimeler, hadis-i şerifler, beyitler dışında resmî belge ve mektuplarda yerini almıştır.

Menâhicü’l-İnşâ, İslam devletlerinin yazışma kültürünün konu edildiği münşeat eserlerinin bir devamıdır. Bu yazışma kültürünün Osmanlı dışında diğer Türk beylikleri tarafından da benimsenmesi Menâhicü’l-İnşâ’nın Osmanlı münşeatı olduğu kadar Karamanoğulları’na ait olduğunun düşünülmesine sebep olmuştur. Yazarının kimliği hakkında yeterince bilgi olmaması, Osmanlı ve Karamanoğulları arasındaki antlaşmayı belgeleyen “sevgend-nâme”nin müellif tarafından esere konulması da bu düşünceleri beslemiştir. Kitabın, Osmanlı münşeat eserlerinden olduğunu gösteren temel unsur, eserde yer alan Osmanlı beratlarıdır. Bu beratlarla Osmanlı hâkimiyetinde bulunan Bursa, Selanik, Ankara, Edirne şehirlerinde görevlendirmeler yapılmakta Üsküdar ve Gelibolu iskeleleri mukataaya verilmektedir. Osmanlı-Karamanoğulları arasındaki Antlaşmanın Karamanoğulları’na yükümlülükler getirmesi ve öncesinde Karamanoğulları’nın sulh talebinde bulunduğunu belgeleyen mektupların olması da Menâhicü’l-İnşâ’nın Osmanlı münşeatı olduğunu gösteren kuvvetli karineleridir.

KAYNAKÇA

A. SÖZLÜKLER

Drahşan, Cemşit-İbrahim Olgun, Farsça Türkçe Sözlük, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 1966.

Kanar, Mehmet, Farsça-Türkçe Türkçe-Farsça Sözlük, Say Yayınları, 2. Baskı, İstanbul 2015.

Mutçalı, Serdar, Arapça-Türkçe Sözlük, Dağarcık Yayınları, İstanbul 1995.

Pakalın, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, C.1-2, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1983.

Steingass, F., Persian-English Dictionary, Çağrı Yayınları, İstanbul 2005. Şemseddin Sami, Kâmûs-ı Türkî, Çağrı Yayınları, 14. Baskı, İstanbul 2005. Tarama Sözlüğü, www.tdk.gov.tr

www.lugatim.com B. KİTAP ve TEZLER

Ahıskalı, Recep, Osmanlı Devlet Teşkilatında Reisülküttâblık, Tatav Yayınları, İstanbul 2001.

Aşıkpaşazade, Aşıkpaşazade Tarihi, (haz. Necdet Öztürk), Bilge Sanat Kültür Yayınları, İstanbul 2013.

Bilgegil, Kaya, Edebiyat Bilgi ve Teorileri: Belâgat, Enderun Yayınları, 2. Baskı, İstanbul 1989

Çoban, Ahmet, Edebiyatta Üslûp Üzerine (Sözün Tadını Dilde Duymak), Akçağ Yayınları, Ankara 2004.

Daş, Abdurrahman, Osmanlılarda Münşeât Geleneği, Hoca Sadeddin Efendi’nin Hayatı,

Eserleri ve Münşeâtı, (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış

Doktora Tezi), Ankara 2003.

Derdiyok, İ. Çetin, XV. Yüzyıl Şairlerinden Mesihî’nin Gül-i Sad-Berg’i, (Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi), Adana 1994. Ertaylan, İsmail Hikmet, Ahmed-i Dâʻî Hayatı ve Eserleri, Üçler Basımevi, İstanbul 1952. Ertaylan, İsmail Hikmet, Fâtih ve Fütûhâtı II Adalar Denizi ve Akdeniz Fütûhâtı, Mars

Matbaası, Ankara 1966.

Feridun Beğ, Münşeatü’s-Selâtîn, Âmire Matbaası, İstanbul 1274.

https://ganjoor.net.

Gök, Nejdet, Beylikler Döneminden İtibaren Osmanlı Diplomatikasında Berat Formu, (Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi), İstanbul 1997.

Gökbilgin, M. Tayyib, Osmanlı Müesseseleri Teşkilâtı ve Medeniyeti Tarihine Genel

Bakış, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 1977.

Gökbilgin, M. Tayyib, Osmanlı Paleografya ve Diplomatik İlmi, Enderun Yayınevi, 2. Baskı, İstanbul 1992.

Gülcan, D. Ali, Karamanoğlu II. İbrahim Bey ve İmareti Tarihçesi, Doğuş Matbaası, Karaman 1983.

Gültekin, Hasan, Türk Edebiyatında İnşâ, Atatürk Kültür Merkezi Yayını, Ankara 2015. Hasan b. Abdülmüʻmin el-Hôyî, Selçuklu İnşa Sanatı, (haz. Cevdet Yakupoğlu-Namiq

Musalı), TTK Yayınları, Ankara 2018.

İnalcık, Halil, Fatih Devri Üzerinde Tetkikler ve Vesikalar, TTK Yayınları, Ankara 1954. İnalcık, Halil, Has-bağçede Ayş u Tarab, İş Bankası Yayınları, İstanbul 2015.

İbn Haldun, Mukaddime, I, (haz. Süleyman Uludağ), Dergâh Yayınları, İstanbul 1982. İbni Bibi, Anadolu Selçukî Devleti Tarihi, (çev. M. Nuri Gencosman), Uzluk Basımevi,

Ankara 1941.

İdris-i Bitlisî, Heşt Behişt: VII. Ketibe: Fatih Sultan Mehmed Devri 1451-1481, (çev. Muhammed İbrahim Yıldırım), TTK Yayınları, Ankara 2013.

Karadeniz, Hasan Basri, Anadolu’da Meşruiyet Mücadelesi, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2008.

Konyalı, İbrahim Hakkı, Âbideleri ve Kitâbeleri ile Karaman Tarihi, Baha Matbaası, İstanbul 1967.

Kurʻan-ı Kerîm ve Açıklamalı Meâli, (haz. Hayrettin Karaman vd.), Türkiye Diyanet Vakfı

Yayınları, İstanbul 2007.

Kütükoğlu, Mübahat S., Osmanlı Belgelerinin Dili (Diplomatik), TTK Yayınları, 4. Baskı, Ankara 2018.

Mecdi Mehmed Efendi, Şakaik-ı Nuʻmaniye ve Zeyilleri, (haz. Abdülkadir Özcan), Çağrı Yayınları, İstanbul 1983.

Mercimek Ahmed, Kabusname, (çev. Orhan Şaik Gökyay), Maarif Matbaası, İstanbul 1944.

Muallim Naci, Istılahat-ı Edebiyye, (haz. Alemdar Yalçın, Abdülkadir Hayber), Akabe Yayınları, Ankara.

Müneccimbaşı Ahmed Dede, Sahaif-ül Ahbar Fi Vekayi-ül Aʻsar/Müneccimbaşı Tarihi, (çev. İsmail Erünsal), C. 1, Tercüman Gazetesi Yayınları.

Oruç Beğ, Oruç Beğ Tarihi, (haz. Necdet Öztürk), Çamlıca Basım Yayın Kitapları, 2. Baskı, İstanbul 2008.

Olgun, Tahir, Edebiyat Lügati, ( neşre haz. Kemâl Edib Kürkçüoğlu), Enderun Kitabevi, İstanbul 1994.

Özcan, Abdülkadir, Atam Dedem Kanunu Kanunnâme-i Âl-i Osman, Kronik Yayınları, İstanbul 2017.

Riyâhî, Muhammed Emin, Osmanlı Topraklarında Fars Dili ve Edebiyatı, (çev. Mehmet Kanar), İnsan Yayınları, İstanbul 1995.

Sezen, Tahir, Osmanlı Yer Adları, T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Yayın no: 26, 2. Baskı, Ankara 2017.

Solak-zâde Mehmed Hemdemî Çelebi, Solak-zâde Tarihi, (haz. Vahid Çabuk), Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1989.

Şikâri, Karamanoğulları Tarihi, (haz. Mahmud Mesud Koman), Konya Halkevi Tarih ve Müze Komitesi Yayınları, Konya 1946.

Şişman, Bekir-Muhammet Kuzubaş, Şehnâme’nin Türk Kültür ve Edebiyatına Etkileri, Ötüken Yayınları, 2. Baskı, İstanbul 2012.

Tekin, Şinasi, Menâhicü’l-İnşâ, Harvard Üniversitesi, Roxbury, Community Art Workshop, 1971.

Tekin, Şinasi, Kırımlu Hafız Hüsam Teressül (Hacı Selimağa, Nurbanu No:122/5), (Yayınlayanlar: Cemal Kafadar-Gönül Alpay Tekin), Doğu Dilleri ve Edebiyatlarının Kaynakları Türkçe Kaynaklar LXXVII, Harvard Üniversitesi Yakındoğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü, 2008.

Turan Osman, Türkiye Selçukluları Hakkında Resmî Vesikalar, 2. Baskı, TTK Yayınları, Ankara 1988.

Turan, Şerafettin, Türk Kültür Tarihi, 7. Baskı, Bilgi Yayınevi, Ankara 2014.

Unan, Fahri, 15. Yüzyıl Yazarlarından Yahyâ bin Mehmed el-Kâtib’in Menâhicü’l-İnşâ’sı

(İnceleme-Metin), (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans

Tezi), Ankara 1986.

Unan, Fahri, Menâhicü’l-İnşâ, TTK Yayınları, Ankara 2014.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilâtı, TTK Yayınları, 3. Baskı, Ankara 1988.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı, TTK Yayınları, 4. Baskı, Ankara 2014.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devleti Teşkilâtına Medhal, TTK Yayınları, 4. Baskı, Ankara 1988.

Ünver, A.Süheyl, İlim ve Sanat Bakımından Fatih Devri Notları, İstanbul Belediye Matbaası, İstanbul 1947.

Yazır, Mahmud Bedreddin, Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm Medeniyetinde Kalem

Güzeli, (neşre haz. Uğur Derman), I, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara

1972.

Yetiş, Kâzım, Talîm-i Edebiyat’ın Retorik ve Edebiyat Nazariyâtı Sâhasında Getirdiği

C. MAKALE ve BİLDİRİLER

Aköz, Alaaddin, “Karamanoğlu II. İbrahim Beyin Osmanlı Sultanı II. Murad’a Vermiş Olduğu Ahidnâme", Selçuk ÜniversitesiTürkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 18, Aralık 2005, s.159-178.

Ateş, Ahmed, “İstanbul’un Fethine Dair Fatih Sultan Mehmed Tarafından Gönderilen Mektublar ve Bunlara Gelen Cevablar”, Tarih Dergisi/Turkish Journal of History, C.4, S.7, Ocak 1953, s.11-50.

Baltacı, Câhid, “İslâm’da Diplomatik İlminin Doğuşu”, Tarih Boyunca Paleografya ve

Diplomatik Semineri 30 Nisan-2 Mayıs 1986, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul

1988, s.51-58.

Bayram, Mikâil, “Anadolu Selçuklular’ında Devlet Yapısının Şekillenmesi”, Cogito, S. 29, 2001, s.61-72.

Beydilli, Kemal, “III. Selim Devrinde Verilen Bazı Muâf ve Müsellemlik Berâtları Hakkında: Foti Kalfa’nın Berâtı, Osmanlı-Türk Diplomatiği 30-31 Mayıs 1994, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul 1995, s.75-91.

Boyacıoğlu, Ramazan, “Karamanoğlu İbrahim Bey Aleyhine Osmanoğullarının Aldığı Fetvalar”, Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S.4, Ocak 2000, s.61- 76.

Daş, Abdurrahman, “ Türkiye Selçukluları ve Osmanlı Dönemi Hakkında Tarihi Kaynak Olarak Münşeât Mecmualarının Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi İlahiyat

Fakültesi Dergisi, S. 11, 2004, s. 205-218.

Derdiyok, İ. Çetin, “Osmanlı Devrinde Mektup Yazma Geleneği”,Osmanlı, C. 9, Ankara 1999, s.731-740.

Derdiyok, İ. Çetin, “Ahmed Dâʻi’nin Teressül’ü”, Toplumsal Tarih, C.1, S.6, 1994, s.56- 59.

Derman, Uğur, “Celî Dîvânî’nin Tekâmülüne Dair”, Tarih Boyunca Paleografya ve

Diplomatik Semineri 30 Nisan-2 Mayıs 1986, Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul

1988, s.15-19.

Develi, Hayati, “Söze Boğulan Tarih: Osmanlı Tarih Yazıcılığının Dili”, Eski Türk

Edebiyatı Çalışmaları V Nesrin İnşası: Düzyazıda Dil, Üslup ve Türler, (haz. Hatice

Aynur vd.), Turkuvaz Yayınları, İstanbul 2010.

Edhem, Halil, “Karaman Oğulları Hakkında Vesâik-i Mahkûke”, TOEM, C.III, S.13, 1328 (1912), s.821-836.

Erkal, Abdulkadir, “Prof. Dr. Şinasi Tekin’in Hayatı ve Eserleri”, Atatürk Üniversitesi

Türkiyat Araştırmaları Dergisi, C.11, S.27, 2005, s.1-20.

Erzi, Adnan Sadık, “Türkiye Kütüphanelerinden Notlar ve Vesikalar I”, Belleten, C. XIV, S. 53, Ocak 1950 (Ayrı Basım), s.85-105.

Gök, Nejdet, “Osmanlı Beratları Kapsamında Diplomatika İlmi veya “İlm-i İnşâ””, Selçuk

Gök, Nejdet, “Osmanlı Diplomatikasında Berât Formu ve Berât Anlamında Kullanılan Diğer Terimler”, Türkler, (ed. Hasan Celâl Güzel, Kemal Çiçek, Salim Koca), C.9, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.865-874.

Gökyay, Orhan Şaik, “Tanzimat Dönemine Değin Mektup”, Türk Dili, C. 30, S. 274, 1974, s. 17-87.

Gültekin, Hasan, “İnşâ ve Tarihi Gelişimi”, International Journal of Central Asian Studies, Volume 13, 2009, s.317-341.

Haksever, Halil İbrahim, “Ahmed-i Dâînin Teressülü”, Turkish Studies International

Periodical Fort he Langues, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume

6/1, Winter 2011, s.1265-1273.

İnalcık, Halil, “Osmanlılarda Raiyyet Rüsûmu”, Belleten, C.XXIII, S.92, Ekim 1959, s.575-610.

İnce, Ömer, “Toplumsal Geleneğin Münşeat Hayatındaki İzleri”, Turkish Studies

International Periodical Fort he Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 4/2, Winter 2009.

İpşirli, Mehmet, “Osmanlılarda Kitâbet-i Resmîyyeye Dair Eserler Hakkında Bazı Gözlemler”, Osmanlı-Türk Diplomatiği Semineri 30-31Mayıs 1994, İstanbul Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul 1995, s. 1-8.

Karaismailoğlu, Adnan, “Tarih Boyunca Türkler ve Farsça; Modern Yaklaşımlara Bir Eleştiri”, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C.3, S.1, Ocak 2013, s.6-15. Koman, Mahmud Mesud, “ Minhac ül İnşa Üzerine Birkaç Not”, Konya Halkevi Kültür

Dergisi, S. 120-121, Konya 1948, s.14-16.

Kütükoğlu, Bekir, “ Münşeat Mecmualarının Osmanlı Diplomatiği Bakımından Ehemmiyeti”, Tarih Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri 30Nisan-2Mayıs

1986, İstanbul 1988, s.169-177.

Ortaylı, İlber, “ Osmanlı Kançılaryasında Reform: Tanzimat Devri Osmanlı Diplomatikasının Bazı Yönleri”, Tarih Boyunca Paleografya ve Diplomatik Semineri

30Nisan-2 Mayıs 1986, İstanbul Edebiyat Fakültesi Basımevi, İstanbul 1988, s. 153-

168.

Özdemir, Güllü, “Kırımlı Hafız Hüsam’ın Teressül Adlı Eserinin Yeni Bir Nüshası”,

Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S.62, Mayıs

2018,s.123-132.

Özdemir, H. Ahmet, “II. Murad’ın Bir Diplomasi Zaferi”, Yeni Türkiye Dergisi, S. 31, Osmanlı Özel Sayısı, Ocak-Şubat 2000, s. 791-800.

Özkan, Mustafa, “Erken Dönem Osmanlı Türkçesi”, (ed. Güler Eren), Osmanlı, C.IX, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999.

Selen, Nevin, “Söz Söyleme Sanatının Tarihsel Gelişimi”, Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya

Tekin, Gönül, “Fatih Devri Türk Edebiyatı”, Fetih ve Fatih, (haz. Mustafa Armağan), Timaş Yayınları, İstanbul 2012, s.231-328.

Tekin, Şinasi, “Fatih Sultan Mehmed Devrine Ait Bir İnşa Mecmuası” Journal of Turkish

Studies/ Türklük Bilgisi Araştırmaları Dergisi Abdülbaki Gölpınarlı Hatıra Sayısı II,

S. 20, Harvard University 1996, 267-311.

Tekindağ, Şehabettin, “İzzet Koyunoğlu Kütüphânesinde Bulunan Türkçe Yazmalar Üzerinde Çalışmalar I”, Türkiyat Mecmuası, C.16, S.0, Ocak 1971, s.133-162.

Tekindağ, Şehabettin, “Konya ve Karaman Kütüphanelerinde Mevcut Karaman-oğulları ile İlgili Yazmalar Üzerinde Çalışmalar”, Tarih Dergisi/Turkish Journal of History, S.32, Ocak 1979, s.117-136.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, “Karamanoğlu Devri Vesikalarından İbrahim Beyin Karaman İmareti Vakfiyesi, Belleten, C. 1, S.1, (Ayrı Basım) Ankara 1995.

D. MADDELER

Alparslan, Ali, “Divanî”, DİA, IX, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1994, s.445- 446.

Bozkurt, Nebi, “Mektup”, DİA, XXIX, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2004, s.13-14.

Çaldak, Süleyman, “Nergisî”, DİA, XXXII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2006, s.560-562.

Çuhadar, Mustafa, “Fesâhat”, DİA, XII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1995, s.423-424.

Durmuş, İsmail, “İnşâ”, DİA, XXII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2000, s.334-338.

Durmuş, İsmail, “Vezin”, DİA, XLIII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2013, s.77-79.

İnalcık, Halil, “II. Murad”, DİA, XXXI, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2006, s.164-172.

İnalcık, Halil, “Reisülküttap”,İA, C.9, İstanbul 1988, s. 671-683.

Kanar, Mehmet, “Nizâmî-i Gencevî”, DİA, XXXIII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2007, s.183-185.

Kaya, Mahmut, “Hitâbet”, DİA, XVIII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1998, s.156-158.

Kılıç, Hulusi, “Belâgat”, DİA, V, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1992, s. 380- 383.

Kut, Günay, “Ahmed-i Dâî”, DİA, II, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1989, s. 56-58.

Kütükoğlu, Mübahat S., “Diplomatik”, DİA, IX, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1994, s.360.

Kütükoğlu, Mübahat S., “Elkab”, DİA, XI, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 1995, s.51-54.

Sümer, Faruk, “Karamanoğulları”, DİA, XXIV, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2001, s.454-460.

Sümer, Faruk, “Mehmed Bey, Karamanoğlu”, DİA, XXVIII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2003, s.445-446.

Uzun, Mustafa, “Münşeat”, DİA, XXXII, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2006, s.18-20.

Yaşaroğlu, M. Kâmil, “Molla Gürânî”, DİA, XXX, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, İstanbul 2005, s.248-250.

MENÂHİCÜ’L-İNŞÂ ÇEVİRİ METİN

(Biʻsmi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm ve bihi nestaʻîn)

[121b] El-hamdü li’llâhillezî “halaka’l-insâne ve ‘allemehü’l-beyân388” ve ekremehû bi-

mezîdi’l-ihsân ve fazzalehû ‘alâ kesîrin bi-tilâveti’l-Kur‘ân ve salla’llâhu ‘alâ seyyidinâ Muhammedin menba‘u ehl-i îmân ve hâdî sebîli’l-cinân ve ‘alâ âlihi zevi’l-‘ilmi ve’l- ‘irfân. Salâten dâ‘imeten lâ yefnî bi-fenâ‘i’l-mekân ve lâ yentehî bi-intihâ‘i’z-zamân ve selleme teslîmen kesîren.

Bilgil ki bu bende-i dâ‘î ahkaru’l-insâne389 Yahya bin Mehmed el-Kâtib - gafera’llâhu lehû ve li-vâlideyhi- evâyilden kavâ‘id-i inşâya heves idüb sâbıkan efâzıl-ı münşîyân -rahimehumu’llâhu Te‘âlâ- te‘lîf itdükleri ser-nâmelerden ve terkîblerden cem‘ idüb düzerdi. Âhir kesret-i isti‘mâl ile ‘alâ kadri’l-imkân bu za‘îfüñ dahi şol kadar iktidârı oldı ki şikeste vü beste-sûret terkîb istihrâc ide. Eyle olsa dildeki müsta‘mel ve gayr-i müsta‘mel garîb ser-nâmeleri ve terkîbleri cem‘ idüb bir ad vire. Tâ mütâla’a kılan ehl-i kalem [122a] ‘azîzler istifâde idüb bizi ve üstâzlarumuzı hayr du‘âdan ferâmuş itmeyeler390. Ve bu kitaba Menâhicü’l-inşâ diyü ad virüb üç bâb üzre bünyâd kıldı. Va’llâhu’l-muvaffıku ve’l-mu‘în391.

(EL-BÂBÜ’L-EVVELÜ) (FÎ BEYÂNI KAV‘İDİ’L-İNŞÂ)

Evvel her ehl-i kaleme vâcib ve lâzımdur ki kavâ‘id-i inşâyı hûb bilüb fi’l-cümle ‘Arabî terkîbden hazz ola ve ilm-i evzândan bî-behre olmaya zirâ istikâmet-i tab‘ şerâyit-i inşâdandur. İnşâ ‘ibâretdür tab‘-ı müstakîmden kelâm-ı fasîh ihrâc eylemekden. Ve li-hazâ şu‘arâya dahi münşî dirler. Münşî bir ‘ibâretdür, şâmildür şol kimesnelere kim tab‘ından kelâm-ı fasîh ihrâc eylemekliğe iktidârı ola. E‘amm-ı li-zât kâtib ola ve e‘amm-ı li-zât şâ‘ir ola. Zirâ şu‘arâ efsâh-ı fusahâdur. Fesâhat ‘ibâretdür kelâm-ı hâlis olmakdan, icâzdan, ıtnâbdan tenafürden [122b] tekrardan. Ya‘ni icâzdan hâlis olmağın ma‘nâsı budur ki münşî olan kimesne mektûbda sözi şol kadar muhtasar eylemeye kim andan ma‘nâ fehm olınmak müte‘azzir ola. Itnâbdan hâlis olmağuñ ma‘nâsı budur ki münşî olan kimesne

388 Rahman: 3-4. “ İnsanı yarattı. Ona açıklamayı öğretti.”

389 Paris nüshasında: “İnsâne’r-râcî ilâ rahmeti Rabbihi’l-Mennân Yahya bin Mehmed el-Kâtib ”. 390 Paris nüshasında: “Yâd idüb feramuş itmeyeler”.

391 Paris nüshasında şöyle devam etmektedir: “El-bâbü’l-evveli fî beyânı kavâ‘id-i inşâ, el-bâbü’s-sânî fi’t-

mektûbda kelâmı şol kadar mutavvel eylemeye kim mütala‘a kılan kimesne mümill ola. Kelâmı tenafürden hâlis olmağın ma‘nâsı budur ki mektûbda şol ‘ibâretleri yazmaya kim anı telaffuz etmeğe tabi‘at nefret ide. Tekrardan hâlis olmağın ma‘nâsı budur ki mektûbda maksûd bir ‘ibâretile fehm olındukda bir kerre dahi zikr itmek şân-ı fusahâdan degüldür. Belâgat ‘ibâretdür kelâm(ı) muktezâ-yı hâli üzre sevk itmekden ve li-haza dinilmişdür ki “li-külli makâmin makâl ve li-külli makâlin makâm392”. Eyle gerekdür kim her fasîhüñ

kelâm(ı) selis ola, evvel âhirine merbût ola, nesri nazm gibi ola ve nazmı nesr gibi olmaya. Gûyâ kim evvelinden âhirine bir kitâb hemân bir söz gibi ola. Arasına ecnebî ‘ibâret girmeye. Ve dahi kâtib olan kimesneye [123a] lâbüddür ki ‘Arabiyetden hazz olub fi’l- cümle terkîbden ve i‘râbdan haber-dâr ola. Harfi hurûfdan, kelime(y)i kelâmdan fark idüb biribirine halt itmeye. Fi‘l, fâ‘il, mef‘ûl, muzâf, muzâfun-ileyh, sıfat, mevsuf, tezkîr, te‘nîs neyidügin bilüb kelâm-ı ‘Arabda nice ri‘âyet olunurısa393 zîrâ kim394 [1a] Türkî ‘Arabî

terkîbüñ ma‘nâsıdur. Şol nesne kim ‘Arabî terkîbde ‘alâ vechi kavâ‘idi’n-nahviyyin lâbüddür, bu Türkî kelâmda dahi lâbüddür. Ve illâ bu âdâb Türkî kelâmda ri‘âyet olınmasa melîh olmaz. Gûyâ kim fusahâ-i ‘Arab kelâmına cühelâ-i ‘Arab kelâmınuñ nisbeti ne vecihle ise anuñ gibi kelâmuñ nisbeti kelâm-ı fusahâya hemândur (…) Münşî olan kimesne mektûbun-minhnüñ mektûbun-ileyhnüñ merâtibine nazar idüb ‘ulviyyetinde süfliyyetinde fark neyidügin bilüb aña göre mektûbun-ileyhnüñ evsâfına nazar idegöre. Cümle-i evsâfından her kankısına intisâbından iftihârı ziyâde ise isti‘âre-i tahayyüliyye ana delâlet ider ‘ibâretlerile [1b] müsecca‘ ser-nâme terkîb idüb ser-nâmenüñ âhirini lakabına delâlet ider ‘ibâretle tamâm ide. Meselâ Yakub adluya (ser-nâme âhirinde) “şerefü’l-mille ve’d- dîn” (getüre), Mahmud adluya “bedrü’l-mille ve’d-dîn” getüre, Ahmed adluya “şemsü’l- mille ve’d-dîn” diye, Hızır adluya “hayru’l-mille ve’d-dîn” diye. Bâkîsin dahi bu minvâl üzre kıyâs ide. Du‘âlarında dahi adınuñ lafzına ya ma‘nâsına münâsib ‘ibaretle du‘â ide. Meselâ Mukbil adluya “edâma’llahu şerefehû bi’s-sa‘âdeti’l-ebediyyeti” ve Ahmed adluya “edâma’llahu şümûse ‘alâ‘ihi mahrûseten ‘ani’l-küsûfi ve akmâre behâ‘ihi budûren fi’l- aktari” 395 yâhûz adına münâsib dahi olmazısa bir vecihle du‘â ide kim mektûbun-ileyhiye

[2a] mühimm ola. Meselâ ehl-i silâhdan ve sancâk beglerinüñ ve gâzî beglerüñ du‘âsında

“lâ zâlet rimâhu’l-havâdisi meksûreten fî kulûbi a‘dâ‘ihi”, yâhûz “nassara’llâhu ‘ale’l- ‘adâ‘ihî” diye yâhûz “kahhara’llahû ‘adâ‘ihi” diye ve ba‘dehû eger ser-nâme bir kişiye

392 Paris nüshasında: “Li-külli makâlin makâm ve li-külli makâmin makâl ”.

393 Paris nüshasında şöyle devam etmektedir: “Türkî kelâmda dahi yirlü yirinde şöyle ri‘âyet olınur.”

394 Eserin başında eksik olan kısım buraya kadardır. Bundan sonrası küçük farklılıklar olmakla birlikte tekrar

niteliğinde olduğundan metne dahil edilmemiştir.

Benzer Belgeler