• Sonuç bulunamadı

2.2. YAVAŞ ŞEHİR AKIMI VE TURİZMDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ

2.2.2. Yavaş Şehir Akımının Turizmde Sürdürülebilirliğe Etkisi

Yavaş Şehir akımı fast-food beslenmeye yönelik dikkat çekmeyi ve şehirsel boyutta doğal kaynak felsefesi sürdürülebilir kullanımı kullanımını yaygınlaştırmayı, yerel gıda ürünlerin kullanımı desteklemek için slow-food hareketinin geleneksel ve doğal beslenme alışkanlıklarını muhafaza etmeyi amaçlamaktadır. Özellikle Yavaş Şehir sertifikası almış yerler, kültürel turistler açısından olağanüstü yerlerdir. Diğer bir yandan da Yavaş Şehir olan yerler gastronomi turizmi açısından çok uygun yerlerdir. Çünkü Yavaş Yemek ve Yavaş Şehir akımları gastronomi turizmi ile tamamen uyuşmaktadır (Görkem,Öztürk,2014:12). Yavaş Şehir doğal kaynakların sürdürülebilir anlamda kullanımı yaygınlaştırarak, sürdürülebilir turizme destek olmaktadır.

Şehir ve çevre ilişkisinin uyumlu bir şekilde yol alıyor olması sürdürülebilir şehir anlayışının oluşmasını sağlar. Buna bağlı olarak sürdürülebilir şehir, ekonomik, sosyal ve fiziksel yapılaşmaların çevre üzerinde bir baskı oluşturmadan toplumsal tabana dayandırarak yaşam kalitesi açısından doğru politikaları benimsemiş yerlerdir. Rogers (1998) 'a göre, ekonomik ve fiziksel amaçların sosyal, çevresel, siyasal ve kültürel amaçlarla birlikte karşılanması gerekmektedir. Sürdürülebilir şehir anlayışı da bu fikri göre oluşmuştur. Sürdürülebilir şehir yapısı içerisinde çevresel, sosyal ve ekonomik özellikler, yanında göstergeler, kriterler ve parametreler de mevcuttur

(Baldemir,Kaya,Kaşmer-Şahin,2013:76). Bu parametre ve kriterlerin sağlanması halinde sürdürülebilir şehir kavramının uygulanabilirliği artacaktır.

Ekosistemdeki çeşitliliğin ve yinelenemez kaynakların gelecekte devamını sağlayabilmek için, insanın ekosistem üzerindeki zararlı etkilerinin kontrol altına alınmasına sürdürülebilirlik olarak tanımlayabiliriz. Bu yaklaşım çevreci bir yaklaşım olacaktır. Başka bir deyişle sürdürülebilirliğin ana kriteri çevreye olan yaklaşımıdır. Yavaş Şehir akımının kriterleri de incelendiğinde çevrenin ne kadar önemli olduğunu, hatta kriterlerinin temelini çevrenin oluşturduğunu söyleyebiliriz. Buna bağlı olarak su, hava ve toprak kalitesinin iyileştirilmesi, çevreye uygun yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması, evsel ve sanayi artıkların geri kazanımın sağlanması ve yaygınlaştırılması Yavaş Şehir akımının öncelikleri arasında bulunmaktadır (Coşar,2013:58-59). Yavaş Şehir ve sürdürülebilirlik bağlamında çevrenin kaçınılmaz büyük etkisinden dolayı çevreye yönelik korumacı projeler oluşturulması mantıklı olacaktır.

Mayer ve Knox’a göre Yavaş Şehir, yerel farklılığa ve bölgenin kendine özgü unsurlarına fazlaca önem verir bundan dolayı Yavaş Şehir akımı yöresel gelişimi desteklemektedir. Yavaş Şehir yerel gelişimi destekleyen bir akım olduğundan dolayı sürdürülebilir gelişimi de desteklemektedir. O zaman bu da Yavaş Şehir akımının ekonomik gelişme, çevresel koruma ve sosyal eşitliğin bir araya toplanması konusunda duyarlı ve sorumlu bir oluşum olduğunu gösterir. Semmens ve Freeman Yavaş Şehir akımının geçici bir durum olmadığını, onun yenilikçi ve şehirsel yaşamda insanların değerleri ile ilgili devrim yapmayı amaçladığını söylemektedir (Hatipoğlu,2015:23). Yavaş Şehir akımı ekonomik, ekolojik ve sosyal unsurların bir araya gelmesini sağlayarak sürdürülebilirlik adına yerel gelişime çok fazla destek vermektedir.

Yavaş Şehir akımı sürdürülebilirliğin üç temel fonksiyonuyla yakından etkilidir. Bunlar çevre, ekonomik gelişme ve eşitliktir. Hava kalitesi kontrolü, atık yönetimi, ışık kirliliği kontrolü ve alternatif enerji kaynakları gibi önlemler kasabanın çevre varlıklarını koruma hedefleniyor. Kriterlerin bazıları da ekonomik üretim yoluyla büyüme ve yerel ürünlerin tüketimi ile ilgilidir. Örneğin, Yavaş Şehir

gündemi tipik yıllık nüfus sayımı yapmak, yerel ürünler pazarlamak, kentin ilginç ve prestijli yerlerde yerel pazarlar geliştirmek, yerel kültürel etkinlikler korumak için, organik tarımın geliştirilmesi, programların yerel gastronomik gelenekleri artırmak ve girişimler ürünleri ve yerel el sanatlarının korunması teşvik etmeği öneriyor. Eşitlik endişeleri doğrudan kriterler listesinde yer almamaktadır, ancak yerel ürünler ve elde edilen ekonomik fırsatlara odaklanan aracılığıyla dolaylı olarak sorumlu tutulmaktadır. Tam bu noktada Yavaş Şehir fikirlerinin vurguladığı yerel ürünler sürdürülebilirliğin tanımlarından ayrılmaktadır. Sürdürülebilirlik gündemler çoğunlukla kaynak kullanımı ve tüketimi sorunu ile motive edilirken, Slow Food ve yavaş Şehirler kaynakları ve çevre kalitesinin endişe sadece bir kısmı yerel, ekonomik, sosyal ve kültürel farklılığın ve sürdürülebilirlik aracı olarak yerel ürünler kullanmaktadır (Mayer,Knox,2006:328). Bu noktada klasik sürdürülebilirlik mantığı ve yavaş şehir mantığı birbirinden ayrılmaktadır. Çünkü Yavaş Şehir sahip olunan değer üzerinden bir sürdürülebilirlik yakalamayı amaçlamaktadır. Ama klasik sürdürülebilirlik kavramı günümüzde aşırı tüketim mantığına adapte edilmiştir.

Bir şehrin atmosferinin, renginin, müziğinin ve hikayesinin bir ahenk içinde olması Yavaş Şehir olması demek, Yavaş Şehir olması da şehirde yaşan yerel halkın ve turistlerin zevk alabilecekleri şekilde orada yaşaması demektir. Yerel işçiliği, tatları ve sanatları yalnızca eskide kalmasını engellemek, onları ölümsüzleştirmektir. Yaşamın insanlara bir yerlere ulaşmak olmadığını, bulunulan andan fazlaca zevk almak olduğunun anlatmaktır (Özhancı,Bozhöyük-Ardahanlıoğlu,Yılmaz,2012:164). İnsanlar bu algıyı sahiplendikleri zaman Yavaş Şehir mantığının sürdürülebilirliği muhtemeldir. Çünkü insanlar bir yerlere koşuşturmak yerine bulunulan andan zevk almayı öğrendikleri zaman bunun devamını isteyeceklerdir. Böylelikle kalıplaşmış bir hayatın, standartlaşmış bir hayat yaşamanın onu mutlu etmeyeceğini, önemli olanın bulunulan andan zevk almak olduğunu fark ettirecektir.

Yavaş Şehir akımını kriterlerinin yanında sahip olduğu amaçları da sürdürülebilirlikle paralellik göstermektedir. Paralellik gösteren tarafları;

 Yavaş Şehir akımının teknolojiyle birlikte yaşamın daha iyi olmasını sağlaması konusunda destek olması,

 Akımın uygulandığı bölgeye yönelik özgü değere sahip çıkması ve bunlarla sürdürülebilirlik sağlaması,

 Yavaş Şehir olan yerinin ekonomik kalkınması açısından yerel ekonomiye katkı sağlayarak bölgenin ekonomik kalkınmasını sağlamak,

 Bölgenin sahip olduğu doğal çevreye ve tarihine özen göstermek gibi ortak amaçları vardır.

Bunun yanında Yavaş Şehir akımının sürdürülebilirlik ile uyuşmadığı yönleri de bulunmaktadır. Bunlar;

 Ancak Yavaş Şehir ve Sürdürülebilirlik insan ve çevre uyumuna değişik bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır. Yavaş Şehir akımı insan üzerine yönelirken sürdürülebilirlik çevre üzerine yoğunlaşmıştır.

 Yavaş Şehir akımı geçmiş ve geleceği ele alırken, sürdürülebilirlik sadece geleceği değerlendirir. Bu bakış açısıyla yaklaştığımızda Yavaş Şehir akımının yerel üretim odaklı olması sürdürülebilirlik ile yollarını ayırır. Çünkü sürdürülebilirlik daha çok kaynak kullanımı ve onun tüketimine adapte olmuştur.

 Bunun yanı sıra Yavaş Şehir kaynak kullanımı probleminden ve ekolojik problemlerden daha çok yerel ürünlere, sosyal kültürel farklılıkları ve sürdürülebilirliği ekonomik unsur olarak kullanmaktadır. Bunlara dayanarak şunu söyleyebiliriz ki, Yavaş Şehir ve sürdürülebilirlik, çevresel, ekonomik ve sosyal yönden baktığımızda ortak birçok kriteri var fakat kapsam açısından Yavaş Şehir, şehirdeki halkın yaşam kalitelerinin arttırmaya yönelik çalışmalara yönelerek daha sınırlı kalmıştır (Keskin,2012;94).