• Sonuç bulunamadı

2.4. Türkçe Öğretimi

2.6.4. Yaratıcı Okuma Yaptıran Öğretmen Özellikleri

Yaratıcı okuma yaptıracak bir öğretmenin öncelikle öğrencileri ve ortamı yaratıcılığa uygun hale getirmesi gerekmektedir. Bu kapsamda öğrencilerin genel sağlık sorunlarının ve zihinsel yetilerinin yaratıcı okumaya uygun olup olmadığı gözden geçirilmelidir. Ayrıca öğrencinin alıcı okuma becerisinde belirli bir yol kat etmesine dikkat etmelidir. Yaratıcı okuma yapmak isteyen bir öğretmen kullanması gereken yöntem ve teknikleri belirlemeli ve uygulama yapacağı ortamı uygun bir biçimde yapılandırması gerekmektedir. Turner ve Alexander’a (1975, s. 788-789) göre uygun bir yaratıcı okuma ortamı oluşturmak isteyen bir öğretmen aşağıda yer alan noktaları dikkate almalıdır;

131

• Öğrencinin söylemleri dikkate alınmalıdır, bu söylemler kişisel fikirler ve sorular şeklinde olabilir. Öğrencilerin fikirleri öğretmenle çelişse bile dikkate almaya özen gösterilmelidir. Öğrencilerin fikirlerine saygı duymak öğrencide öz güven kazandırmakla birlikte öğretimsel faaliyetlere katılımını da artırmaktadır.

• Öğrenciler arasında saygı ve takdiri geliştirici çalışmalar yapılmalıdır. Öğrenciler birbirlerine övgü dolu sözler söylemeleri konusunda teşvik edilmelidir. Yaratıcı bir düşüncesi olan öğrencinin fikirlerini sınıfın içinde açıkça söylemesi desteklenmelidir. Diğer öğrencilerin de bu görüşlere saygı duyulması sağlanarak öğrencinin hem kendini değerli görmesi hem de fikirlerinin önemli olduğunu düşünmesi sağlanabilir.

• Öğretmenler yaratıcı fikirlerini öğrencileri ile paylaşmalıdır. Bu durum öğrencilere rol model olacağından öğrencilerinde paylaşımlarını artırabilir.

• Sınıfın fiziki düzenlemelerini amaca uygun, kurallara uygun bir biçimde esnek ve öğrencilerin öz saygılarını tehdit etmeyecek şekilde yapmalıdır.

• Eleştirel ve yaratıcı bir ortam yaratırken kişisel özelliklere ve konunun özelliklerine dikkat edilmelidir. Öğretmenler sınıftaki öğrencilerin özelliklerini bilmiyorsa en basit ve güzel manalı bir sözcük bile ortamda yanlış anlaşılmalara yol açabilir. • Öğretmenler sınıfta “otostop fikri” adlı fikir kullanma uygulamasını kullanabilir. Bu

uygulamada bir öğrencinin fikirlerini diğer öğrenci kullanıp geliştirerek tekrar fikir sahibine vererek yaratıcı fikirlerin kartopu şeklinde genişlemesini sağlayabilir. Öğretmenler sınıf içerisinde yaptırdıkları tüm okuma aktivitelerinde yaratıcı düşünmeyi ve yaratıcı okumayı kullanırsa öğrencilerin de okumadan zevk almaları kaçınılmazdır. Ayrıca yaratıcı şekilde yapılan okumalarda öğrenciler okuma yapmaktan zevk alacaklardır (Turner ve Alexander, 1975, s. 786). Turner ve Alexander’a (1975, s. 786- 787) göre uygun ortam sağlandığında yaratıcı okuma geliştirilebilir. Sınıflar yaratıcı okumanın kendiliğinden gelişeceği sihirli ortamlar değildir. Uygun uygulamaların ve öğrencileri cesaretlendirme faaliyetlerinin etkin bir biçimde yapılması gerekmektedir. Özellikle dört alanda yapılacak değişimlerin yaratıcı okumayı geliştireceği söylenebilir bunlar;

1- Yaratıcı okumaya ve yaratıcı düşünmeye uygun yazınsal metinlerin ve araçların seçilmesi,

2- Sözel iletişimin ve metin sonlarında sorulacak soruların yaratıcılığı geliştirecek şekilde yapılandırılması,

132

3- Okuma görevlerinin düşünme kabiliyetini geliştirici, ufuk açıcı ve hayal gücünü geliştirici şekilde verilmesi,

4- Okuma yapılacak ortamın yaratıcılığı kısıtlamayacak şekilde yapılandırılması olarak gösterilebilir.

Öğretmenlerin yaratıcı okuma sürecinin her anında öğrencileri destekleyici dil kullanmaları ve hayal güçlerini geliştirici çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Parisi’ye (1979, s. 66) göre okumaya yönelik motivasyonu artırmada destekleyici ve cesaretlendirici etkinliklerin önemi büyüktür. Etkinliklerin ve yöntemlerin uygun kullanılması ile birlikte uygun materyallerin kullanılması öğrencilerde yaratıcı düşünmeyi ve eleştirel düşünmeyi geliştireceği gibi yaratıcı okumaya da katkı sağlamaktadır. Bu kapsamda uygun materyallerin kullanılmasının artışı ile yaratıcı okuma becerisinin gelişmesi doğru orantılıdır (Lehr, 1983). Yaratıcı okuma süreçlerinde ortaya çıkan duraksamalar ve geri kalmalar ancak hayal gücünün ve zamanın kısıtlanması ve uygun materyallerin sağlanmaması durumunda ortaya çıkmaktadır (Boothby, 1980, s. 675). Bu kapsamda öğretmenlerin yaratıcı okuma çalışmalarında öğrencilerinin zihinsel, fiziksel ve sosyal gelişimlerini bilip buna uygun zamanlama yapmaları ve uygun materyalleri kullanmaları gerekmektedir. Yaratıcılık esasen insanlık için doğal bir süreç olup normal düşünme ve normal hareket etme sürecidir. Yaratıcılık bir tarz ve yetenek olup tüm öğrencilerde görülmekle birlikte kimi öğrencilerde daha fazla desteklendiği için daha fazla gelişmektedir (Granowsky ve Botel, 1974, s. 653). Yaratıcılık gibi yaratıcı okuma becerisi de tüm öğrencilerde bulunmakla birlikte bazı öğrencilerde gerek aile gerekse sosyal çevrenin etkisi ile daha fazla gelişmiştir. Özellikle doğal gelişim süreci ve ailelerin öğrenci ile ilgilenme kalitesi öğrencilerin akademik gelişimlerini dolayısıyla da yaratıcı okuma becerilerini geliştirir ya da engeller (Grotberg, 1974, s. 44).

İsaacs (1974) gerekli desteğin sağlanmaması ve yaratıcı okumaya özgü tekniklerin ve materyallerin kullanılmaması durumunda yaratıcı okumanın gelişemeyeceğini vurgulamıştır. Okuma sürecinde yeterli düzeyde motive olamamış öğrencilerde yaratıcı okumadan kopuşlar gözlenebilir. Ancak yaratıcı okuma ile yapılan çalışmaların daha çok öğretmenlerin uyguladıkları aktiviteler olması nedeniyle bu motivasyon sorununun öğretmenden kaynaklandığı söylenebilir. Uygun anlamlandırma yolları ve yeterli uygulamanın kullanılmadığı durumlarda öğrencilerde doğal olarak yaratıcı okumaya ilişkin motivasyon düşecektir (Williams, 1947, s. 455). Öğrencilerine yaratıcı okuma ile ilgili çalışmalar yapmak isteyen öğretmenler için hazırlanmış okuma setleri ve materyalleri

133

bulunmasına rağmen öğretmenlerin bu araç gereçleri nasıl kullanacakları veya uygulamalara nereden başlayacaklarını bilmedikleri görülmektedir (Dunn, 1979, s. 278). Öğretmenler yaratıcı okuma aktivitelerinde öykü ya da şiir yazarken kendi fikirlerini ve hayal güçlerini öğrencilere empoze etmemelidir. Öğretmenler bu süreçte yaratıcılığı öğrencilerin zihinlerinde yeşerecek bir tohum olarak görmeleri gerekmektedir. Öğretmenler yaratıcı okuma süreçlerinde özellikle şiir tarzı okuma metinlerini sıklıkla kullanmalıdırlar. Bunun için öncelikle öğrencilerin ilgilerine uygun şiirler seçilmelidir. Öğrencilere yaratıcı okuma yaptırırken metinde geçen yazınsal ürünleri hayal etmelerini sağlamalıdır. Bu kapsamda gökyüzünü rengi ne? Bulutların şekli nasıldır? Gibi ayrıntıya inerek olayı hayal güçlerinde planlamalarına yardımcı olmalıdır. Bu ve benzeri çalışmalar öğrencilerin yaratıcı okuma becerilerine katkı sağlayacaktır (Barnhardt, 1963, s. 9).

Yaratıcı okuma çalışmalarında okuma metninin konusunu seçerken öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olmasına önem verilmelidir. Bu kapsamda örnek olması açısından lise öğrencilerine aşağıdaki konularda yaratıcı okuma çalışmaları yapılabilir, her ne kadar bu konular eğitim-öğretim ortamında ilk bakışta uygun görülmese de yaratıcılığı geliştirmede etkili olacaktır

• Nükleer savaş ve nükleer kış ile ilgili konular, • hayalet ve periler ile ilgili konular,

• hayaller,

• aşk acısını anlatan şiirler,

• genç kahramanlar ve fantastik dünya / gezegen ile ilgili konular • çevresine yardım eden genç insanlar,

• dini konular,

• sevilen birinin ölümü üzerine şiirler, hikayeler ve makaleler,

• alkol veya kötü alışkanlıklar yüzünden zarar gören gençler, (Otten ve Stelmach, 1988, s. 81).

İlkokulda okumanın ilk basamaklarında yaşamsal deneyimleriyle ilgili metinlerin kullanılması yaratıcı okumanın gelişmesine katkı sağlamaktadır. Çünkü ilkokul birinci sınıfta öğrencileri okula büyük bir heyecan ve öğrenme isteğiyle başlamaktadır (Barnhardt, 1963, s. 7). Bu kapsamda okumanın neden gerekli olduğu ve okuma becerisinin yaşamsal önemi üzerine yazılmış metinlerin okunması öğrencinin metne ve okumaya ilgisini artıracaktır. Yaratıcı okumaya başlamadan önce öğretmenler öğrencilerin merak duygusunu ve ilgilerini harekete geçirmek için ilginç bir giriş yapmalıdır. Bu kapsamda öğretmen

134

geçmiş deneyimlerinden bahsedebilir, farklı ve ilgi çekici görsellere başvurabilir, hikayeler anlatabilir veya öğrencilerin geçmiş yaşamlarından kesitler sunabilir (Barnhardt, 1963, s. 7). Roodi’ye (2007) göre yaratıcı okuma aktivitelerinde öğretmenlerin yapması gereken uygulamalar şunlardır;

• Yaratıcı okuma metnini okurken metin durdurulup metnin resmini hayallerde oluşturma alıştırmaları yapılabilir. Metin bittikten sonra yapılan etkinliklerden farklı olarak bu uygulamada metin sonunda bireyin aklında metinden kalan bilgilerin görselleştirilmesinden ziyade bireyin kendi yaratıcılığını kullanarak görselleştirmesi önemlidir. Bu kapsamda sadece metnin geneli için değil metinde yer alan bir paragraf veya bir kelime için bu çalışmalar yapılabilir. Metinde yer alan bir paragrafın resmi görselleştirilebilir.

• Öyküye alternatif bir son yazdırılabilir.

• Öyküyü parodileştirme çalışmaları yapılabilir. Bu kapsamda öyküye abartılı unsurlar eklenebilir. Metinde yer almayan çağdışı veya acayip fikirler veya unsurlar metne eklenebilir.

• Öykünün her bir bölümü dramatize edilebilir. Bu kapsamda öykü ses kayıt cihazı ile okutularak o an içinde dramatize çalışmaları yapılabilir.

• Kolaj çalışmaları yapılabilir. Bu kapsamda öğrencilerden sınıfa resim, görseller, kelimeler vb. elementler getirmeleri istenir ve bunlarla bir öykü görselleştirilebilir. Daha sonra yapılan kolaj ile ilgili soru-cevap uygulamaları yapılabilir.

• Kelimeler resimleştirilebilir. Bu kapsamda metinde geçen bir kelime baz alınarak bu kelime ile ilgili öykü yazılabilir, resim yapılabilir, müzik yapılabilir ya da bu kelime drama ile uygulanabilir.

• Öyküyle ilgili bireysel bağlantılar oluşturulabilir. Bu kapsamda öğrencilerden öyküyle ilgili kendi hayatlarına benzer unsurları belirlemeleri istenir. Öyküde en sevilen üç cümleyi seçmeleri istenir ve seçilen bu cümlelerin ya da unsurların hayatlarıyla ilişkileri tartışılarak fikirler alınabilir.

• Empati kullanılabilir: Bu kapsamda öğrencilere bazı sorular sorulabilir. Metinde yer alan karakterlerden hangisi ile ne şekilde empati kurdun? Öykü sana ne anımsattı? Öyküde ilgini çeken karakter, fikir, duygu, deneyim ya da olay var mı? Hangi karakteri sevdin hangi karakteri sevmedin? Öyküde sana benzeyen bir karakter var mı? Bu öyküdeki hangi karakter ile arkadaş olmak isterdin? Neden? Öyküde yer alan

135

karakterler ile kendini veya arkadaşını karşılaştırır mısın? Ne tür okuyucular bu öyküyü sever? şeklinde sorular sorulabilir.

• Sonuç çıkarma çalışmaları yapılabilir. Yazarlar öyküleri yazarken her türlü bilgiyi açık açık vermezler bazı durumlarda konu ile ilgili ipuçlarına başvururlar. Bu kapsamda öyküde verilmeyenler ile ilgili sonuç yazma çalışmaları yapılabilir. Ayrıca bu sonuçları çıkarmalarını sağlayan ipuçlarını belirlemeleri istenebilir.

• Bazı metinler insanın düşünce ve bakış açısını değiştirebilir. Bu kapsamda okutulan öykü sonrası öğrencilere zihinlerinde ne gibi yeni fikir ve düşüncelerin oluştuğu? Öyküde en çok akılda kalan neydi? Senin için çok katı olan bir görüşün değişti mi? Şeklinde sorular sorulabilir.

• Okutulan öykü ile ilgili düşüncelere yönelik konuşmalar yapılabilir. Bu kapsamda öykü sende ne tür duygular oluşturdu? Diğer arkadaşlarının öyküyü beğenip beğenmedikleri hakkında ne düşünüyorsun? Bu kitabı arkadaşlarına tavsiye eder misin? Yazarın başka bir kitabını okudun mu? Şeklinde sorular sorulabilir.

• Metinde yer alan önemli unsurları fark etme çalışmaları yapılabilir. Bu kapsamda öyküdeki en önemli fikir hangisiydi? Yazar bize ne anlatmaya çalışıyor? Öyküde seni heyecanlandıran / şaşırtan ne oldu? Ne bekliyordun? Beklediklerin oldu mu? Ana karakterin fiziksel ve duygusal özellikleri hakkında ne düşünüyorsun? Başlık öykü ile uyumlu mu? Şeklinde sorular sorulabilir.

• Yazar şu an sınıfta olsa ne sorardınız? Kitabın yazarı siz olsaydınız bu kitabı yazar mıydınız? Ne gibi değişiklikler yapardınız? Öyküde hatalı veya saçma kısımlar var mı? Sizce bu kısımları yazar neden öyküye dahil etmiştir? Gibi sorular ile öğrencilerin yazar gibi düşünmeleri sağlanabilir.

• Çalışma günlükleri oluşturulabilir. Bu kapsamda öğrencilere “şimdi öykünün içine dahil olsaydınız ne yapardınız?” Şeklinde hayal gücüne dayalı sorular sorarak gelen yanıtları eleştiri süzgecinden geçirmeden günlüklerine yazmaları istenebilir.

Granowsky ve Botel (1974, s. 653) sınıfta yapılabilecek yaratıcı okuma etkinliklerini şöyle sıralamaktadır; öğrencileri hayatta daima alternatif sonuçların çıkabileceğine ve bunlarla baş etmeye yönelik çalışmalar yapılabilir. Fiziksel ve zihinsel olarak güvenli bir ortam oluşturulabilir. Yaratıcı aktiviteler ödüllendirilebilir. Ortam hazırlarken öğrencilerden görüşler alınarak ihtiyaçlarını ve becerilerini belirleyip buna uygun bir öğretim faaliyeti sürdürülebilir Sullivan (1972) yaratıcı okuma uygulamalarında öğrencilerin başarısını artıracak üç tip soru olduğunu öne sürmektedir bunlar;

136

1. Yeniliğe ve fantastik olgulara yönelik sorular: Bu tip sorular özellikle metnin

değişiminde önemli rol oynamaktadır. Metne yeni bir olgu eklemek ya da metindeki olguları değiştirmek, metne alternatif bir son yazmak, karakter eklemek veya metinden karakter çıkarmak için kullanılırlar.

2. Okuyucunun üç duyusuna hitap eden sorular: Bu tip sorular okuyucuda bütünsel

bir duyu algısı oluşturur. Olguları nasıl hissettikleri, olgulardan nasıl tat aldıkları, nasıl koktukları veya ne tür sesler duyduklarına ilişkin dönüt verirler. Yaratıcı okumada temel amaç okuyucunun metne tamamen odaklanması ve yaratıcı gücünü kullanmasıdır. Bu kapsamda birden çok duyunun etkin olması yaratıcı okuma gücünü artıracaktır. Öğrencileri farklı duygusal durumlara sokacak sorular, gözlerinden yaş getirebilecek yoğunlukta sorular veya heyecan, korku gibi duygular yaratacak sorular kullanılabilir.

3. Varsayım ve yoruma dayalı sorular: Bu tip sorular genellikle “olsa ne olurdu?

Olmasa ne olurdu?” şeklinde olmaktadır. Bu tarz sorular öğrencilerin kompleks ve birden çok sebep ve sonucu aynı anda düşünmelerini sağlar. Bu soru tipleri ileriki okumalar için de ön ayak olmaktadır (akt. Turner ve Alexander, 1975, s. 787).

Smith (1969, s. 430) öğretmenlerin aşağıda yer alan soruları yanıtlayarak öğretimsel etkinliklerinin niteliklerini ölçebileceklerini öne sürmektedir. Özellikle yaratıcı okuma sürecinde herhangi bir önemli unsurun ihmal edilmemesi için öğretmenlerin bu sorulara yanıt aramaları gerekmektedir. Bu sorular şunlardır;

• Soruların niteliği ve düzeyi değiştiğinde öğrenciler de kendi bakış açılarını veya düşüncelerini değiştirdi mi?

• Öykü hakkında sorulan sorularda öğrenciler yanıt vermek için çabaladı mı? • Soru sorarken öğrencilerde sessizlik ya da kaçınma duygusu oluştu mu?

• Bazı sorulara öğrencilerden yanıt gelmeyince kendin yanıt vermek zorunda kaldın mı? • Öğrencinin yanıtlarına doğru ya da yanlış gibi kesin yanıtlar vermemek için çabalandı

mı?

Nardelli ve Nardelli’ye (1955, s. 9) göre yaratıcı okumayı geliştirici etkinlikler şunlardır; • Öğrencilere herhangi bir sorunun doğru cevabını birkaç yerden araştırmadan kabul

etmemeleri gerektiği hakkında etkinlikler yapılmalıdır.

• Metinde yer alan ve metni yapılandırırken ihtiyaç duyulmayan yazınsal verileri nasıl ve ne şekilde çıkarılması gerektiği hakkında uygulamalar yapılmalıdır.

• Öğrencilere konu ile ilgili tartışmalı konularda farklı düşünceler oluşturma ve olgunun olumlu ve olumsuz yönlerini görmelerine fırsat verilmelidir.

137

• Öğrencilere metinden elde ettikleri verileri kullanarak hipotez oluşturma ve bu hipotezleri test etme şansı verilmelidir.

• Öğrencilere metni değerlendirirken ön yargı ve ön bilgilerini kenara koyma çalışmaları yaptırılmalıdır.

• Öğrencilere kabul ettikleri bir yargının aslında yanlış olabileceği bu kapsamda esnek düşünmeye ilişkin çalışmalar yapılmalıdır.

Yaratıcı okuma sürecinde, öğretmen her bakımdan yetkin bir kılavuz olarak işlev görmek durumundadır. Öğrencileriyle birlikte çözümlemeyi tasarladığı yazınsal metinlerin seçiminde hem metnin yazınsallığını, hem öğrencinin okuma/kavrama ve dil düzeyine uygunluğunu hem de metnin yaratabileceği düşünsel ve duygusal etkiyi göz önünde bulundurmalı, metnin öğrencilerce yetkin biçimde alımlanması konusunda birtakım hazırlıkları yapması gerekmektedir (Çotuksöken, 2006, s. 761). Yaratıcı okuma yaptıran öğretmenin kullanacağı materyaller de büyük önem arz etmektedir. Okunacak metinler güzel bir dille yazılmalı ve yeterli düzeyde görseller içermelidir (Ada, 1987, s. 99). Barbe’ye (1974, s. 27) göre kütüphane ya da öğrenme merkezleri yaratıcı okumayı geliştirmede önemli bir yere sahiptir. Bu kapsamda yaratıcı okuma çalışmaları yapılan sınıflarda farklı tür ve konularda kitaplar bulunmalıdır. Ayrıca evde öğrenciye ait bir kütüphanenin bulunması ve öğrencinin yaşı ilerledikçe kitapların tür ve konularının güncellenmesi ayrı bir öneme sahiptir.