• Sonuç bulunamadı

2.3. Yaratıcı Düşünme

2.3.2. Yaratıcı Düşünmenin Özellikleri

Yaratıcılık insanların çevreye uyum sağlaması ve kendini geliştirebilmesi için sahip olması gereken kaçınılmaz bir özelliktir. Bu sebepten ötürü yıllardır araştırmacılar yaratıcı düşünmenin nasıl oluştuğu ve yaratıcı düşüncenin nasıl geliştiği üzerinde araştırmalar yapmışlardır (Simonton, 2003). Yaratıcı düşünme öğrenilebilmekte ve geliştirilebilmektedir (Yıldırım, 1998). Her bireyin belirli oranlarda -zekâ düzeyi gibi- yaratıcı düşünme yetisi vardır. Ancak zekada olduğu gibi yaratıcı düşünme yeteneği de belirli şartlar sağlandığında geliştirilebilir ya da köreltilebilir. Çevresel ve içsel faktörler etkin bir şekilde harekete geçirildiğinde yaratıcı düşünme becerisinin de artacağı bilinen bir gerçektir. İnvestment (karar verme, karara ulaşma süreci) teorisine göre yaratıcı düşünme süreci birbirlerinden bağımsız altı farklı bileşenden oluşmaktadır. Bunlar; entelektüel beceriler, bilgi, düşünme stili, kişilik, motivasyon ve çevredir (Sternberg, 2006, s. 89).

Entelektüel Beceriler: Yaratıcı düşünme için üç temel entelektüel beceri önem arz etmektedir. Bunlar problemlere ilişkin yeni yollar ve kalıplaşmış geleneksel yöntemlerden kurtulmak için sentetik beceriler, hangi düşüncenin işe yarar hangi düşüncenin işe yaramadığını belirlemede analitik beceriler ve yeni düşüncenin işe yarar ve değerli olduğunu insanlara ikna etmede pratik becerilerdir.

Bilgi: Diğer taraftan birey yaratıcılık sürecinde yeni şeyler keşfetmek için mevcut yapı hakkında yeterli bilgiye ihtiyaç duymaktadır. Mevcut bilgi kalıplarını bilmeyen kişilerin yaratıcılık sürecinde ilerlemeleri çok zordur. Ayrıca mevcut olgu ya da durum ile ilgili yeterli düzeyde bilgi sahibi olmak geniş bir perspektif yaratır. Bu kapsamda yeterli düzeyde bilgi yaratıcılığı artırırken yetersiz bilgi düzeyi yaratıcılık önünde büyük bir engel teşkil eder.

76

Düşünme stili: Her bireyin yaratıcılık sürecinde kendine özgü bir düşünme stili vardır. Düşünme stili bireylerin karar vermelerini sağlamaktadır. Özellikle zekâ alanlarından yasamacı zekâ alanı / stili yaratıcılık sürecinde etkin bir rol oynar.

Kişilik: Birçok araştırma yaratıcılık üzerinde kişiliğin etkili olduğunu göstermektedir. Bu özellikler engellerin üstesinden gelmeye sebat etme, risk alabilme, belirsizliğe tahammül etme ve öz-etkililik olarak gösterilebilir.

Motivasyon: İçsel ve görev odaklı motivasyon yaratıcı düşünme sürecinde önemli rol oynamaktadır. Birey üzerinde yaratıcı düşünme sürecinde içsel motivasyon çok etkili olsa da bazı insanlar dışsal veya bir başkasından gelen motive olguları ile de motivasyon kazanabilirler.

Çevre: Bireyin çevresinin yaratıcı düşünmeye uygun olması ve desteklemesi önem arz etmektedir. Birey içsel olarak tüm yaratıcı düşünme kaynaklarına sahip olabilir ancak dışsal çevre etmenlerinin yetersiz olması durumunda birey yaratıcı düşünceler sergileyemez. Alan yazına bakıldığında okuma ve yazma becerileri için gereken özellikler ile yaratıcılık için gereken beceriler benzerlik göstermektedir (McVey, 2008; Sak, 2014).

Yaratıcı düşünce ise hayal gücü gerektirir ve insanı pek çok olası yanıta, çözüme ya da düşünceye götürür. Bunlar arasında bireyin özgürce, herhangi bir baskıya uğramadan, rahat bir ortamda kendini ifade etme imkânı bulduğu düşünme türü yaratıcı düşünmedir (Temizkan, 2011, s. 196). Yaratıcı düşünme bireylerin etkin bir şekilde problem çözmelerine katkı sağlar (Mumford ve Gustafson, 1988). Yaratıcı düşüncede, yeni fikirleri üretmenin anlamı geçmişte karşılaşılan sorunlar için üretilen fikirleri baz alarak yeni fikirler üretmek değildir. Yaratıcı düşüncede başarılı olmak için daha önceden var olan varsayımlara ya da üretilmiş olan fikirlere meydan okunması gerekir. Yaratıcı düşünceye sahip kimseler bir problemle karşılaştıklarında, “bu probleme kaç değişik açıdan nasıl bakılabilir?”, “daha önce karşılaşılan problemler tekrardan nasıl düşünülebilir?” ve “problem kaç farklı şekilde nasıl çözülebilir?” seklinde düşünürler (Duran ve Saraçoğlu, 2009, s. 63).

Yıldırım’a (2007, s. 113) göre genel olarak sorunların tanımlanması ve çözümlerin bulunmasına yönelik bir yaratıcı düşünme süreci aşağıdaki durumlarda oldukça faydalı sonuçlar sağlar;

• işletmenin iç ve dış çevresinde oluşan üst düzey belirsizlik,

• değişkenlerin bilimsel olarak yüksek anlama düzeyinde tanımlanamaması, • olguların, hareket yönünü açıkça saptamayı mümkün kılmadığı haller,

77

• yeni trendlerin ortaya çıkması gibi analitik araç ve verilerin çok az kullanılabildiği durumlar,

• çok sayıda güçlü argümanlara sahip çözüm yollarının varlığı, • zamanın sınırlı ve karar verme konusunda baskıların olmasıdır.

Yaratıcı düşünmenin dört temel boyutu Erlendsson’a (1999) göre şunlardır.

Akışkanlık: Üretilen uygun düşünce sayısı veya sorun için birden fazla seçenek geliştirebilme,

Esneklik: Farklı kategorilere giren düşünce üretme yeteneği veya sorun çözümünde bakış açısını değiştirebilme

Özgünlük: Eşsiz, rastlanmayan, akıllı düşünceler yaratma yeteneği ya da yeni özel çözümler üretebilme,

Zenginleştirme: Düşünceyi tamamlayarak geliştirme, ayrıntılara girebilme, yanıtlar ekleme yeteneği şeklinde tanımlanabilir (akt. Nalinci, 2014).

Yaratıcı düşünmenin karakteristik özellikleri Alder’e (2004) göre şunlardır;

• Düşünme akıcılığı: Kişi serbestçe ve zorlanmadan düşünebilir. Düşünme akıcılığı; kelime akıcılığı, çağrışım akıcılığı, ifade akıcılığı ve fikir akıcılığı boyutlarını içerir. • Düşünme esnekliği: Kişi eski düşünme tarzlarını kolayca terk edebilir ve yenilerini

benimseyebilir.

• Orijinallik: Kişi istatistik açısından normal olmayan fikirler bulur; zaman ve mekân bakımından ya da mantıksal açıdan birbirinden uzak unsurlar arasında bağlar kurar. • Problemleri görebilme ya da problemlere karşı duyarlılık: “Probleme parmak basmak”

ya da “doğru soruyu sormak” ve “doğrudan meselenin püf noktasına varmak” ile ilişkilidir.

• Tepkilerin akıllı olduğuna hükmedilir: Bu öznel bir değerlendirmedir ama deneylerde hükümler arasında genellikle anlamlı bir uyum vardır.

• Yeniden tanımlama: Tanıdık nesnelerin eski yorumlarını bırakır ve bunları yeni tarzlarda kullanır.

• Ayrıntıya girme: Genel bir kalıp verildiğinde ayrıntıları doldurabilir.

• Belirsizliği tolere edebilme: Kişi katı kategoriler kullanmadan, sonuçlarda bir ölçüde belirsizliği kabul edebilir.

• Yakınsak düşünmeye ilgi: Tek bir doğru cevaba yönelik düşünme; gerektiğinde ayrıntıya odaklanma yeteneğidir.

78

• Iraksak düşünmeye ilgi: Tek bir doğru cevabın bulunmadığı açık uçlu düşünme. Bu özellik, evrensel olarak yaratıcı düşünmeyle ilgili olup psikometrik araçların büyük bir kısmını oluşturur.

• Farklı olma ve geleneksele meydan okuma isteği: Fikirler arasında lider olma anlamını taşır.

• Yüksek derecede öz disiplin: Bilinçaltı hususların tersine, toplam yaratıcı sürecin gerektirdiği bilinçli düşünmenin bir örneğidir.

• Yüksek mükemmellik standardı: Kendini ölçme öz ya da iç motivasyonla bağlantılıdır. Öz standartlar daha büyük ve zorlu işlerin ardına düşüldükçe artacaktır.

• Risk alma isteği: Risk, bilinmeyen sonuçları olan zor işlerde başarısız olma şeklinde olabileceği gibi, popüler fikre ve genel düşünceye karşı çıkma sonucunda da görülebilir (Akt. Küpana, 2013, s. 27).

Yaratıcı düşünme, problemlere duyarlı olmayı, akıcılığı, esnekliği, orijinalliği ve yeniden tasvir etme gibi yetenekleri içerir (Torrance ve Goff, 1989; s:136-137). NACCCE (1999, s. 30) yaratıcı düşünme süreci ile ilgili özellikleri şu şekilde belirtmektedir.

• Yaratıcı düşünme hayatın her anında ve her boyutunda kullanılmaktadır.

• Birçok insan yaratıcı olmasına rağmen belirli şartlardan ötürü yaratıcı olduklarının farkında değillerdir.

• Yaratıcı düşünme iş birliği ve etkileşim sonucu oluşabilir. Bu kapsamda iş hayatında, organizasyonlarda ve benzeri alanlarda, toplumda her an yaratıcı düşünme süreçleri kullanılmaktadır.

Tüm bu gerekçelerden ötürü yaratıcı düşünmenin toplumsal yaşamın bir sonucu olarak yaşamın her anında kullanıldığı, her insanda belirli bir düzeyde yaratıcı düşünme gücünün var olduğu söylenebilir. Yaratıcı düşünme daima özgünlük içermektedir. Bireylerin orijinalliği farklı kategorilere ayrılabilir. Bunlar;

Kişisel: Bireyin oluşturduğu ürünler ve eski yaşantısında ürettiği düşünceler orijinal olabilir.

İlişkisel: Bireyin orijinalliği iş birliği içindeki çalışmalarda artabilir.

Tarihsel: Bir ürün birey için orijinal olabilmektedir. Ancak bir başkası için orijinal sayılmayabilir. Bu kapsamda orijinallik bireyin tarihsel perspektifi ile ilişkilidir.

Yaratıcı düşünme becerisi pratik uygulamalar ile geliştirilebilmektedir. Bu uygulamalara yaratıcı ürünler geliştirmek, müzik, hikâye yazma, deney yapma örnek olarak

79

gösterilebilir. Öğretmenlerin temel görevi de öğrencilerine bu tip uygulamaları yaptırmak olmalıdır. (NACCCE, 1999, s. 34).