• Sonuç bulunamadı

2.2. Yaratıcılık

2.2.4. Yaratıcı Eğitim-Öğretim Faaliyetleri

2005 Türkçe Dersi Öğretim Programı incelendiğinde yaratıcılık ve yaratıcı düşünme kavramlarına önem verildiği görülmektedir. 2015 ve 2018 Türkçe Öğretim Programlarında yaratıcılık ve yaratıcı düşünmeye tekrar yer verildiği görülmektedir. Çünkü modern toplumlar, hayatlarını kolaylaştıran bilgisayarlar, otomobiller, uçaklar, uzay mekikleri gibi birçok buluşu yaratıcı zihinlerin ürünleri olarak kullanmaktadırlar. Teknolojinin dışında edebiyat, sanat, müzik ve mimari gibi alanlarda da toplumların övünç kaynağı olan eserler hep yaratıcı düşünmenin birer sonucudur. Bu nedenle eğitim programlarında bu düşüncenin yer alması ve bunun uygulamalara da yansıması çok yönlü düşünen bireylerin yetişmesi açısından son derece önem taşımaktadır (Temizkan, 2011, s. 200).

Öğrencilerinin aktif ve başarılı öğrenenler olmasını hedefleyen bir okulun yaratıcılığı geliştirici çalışmalar yapması gerekmektedir (Lucas, Claxton ve Spencer, 2013, s. 7). Davis ve Rimm (1989) okuldaki yaratıcılık eğitiminin yedi amacından bahsetmektedir. Bunlar;

• Yaratıcılık bilincinin ve yaratıcı tutumların geliştirilmesi. • Yaratıcılık konusunda bilgilendirmek.

• Yaratıcı öğretim etkinlikleri sunmak.

• Yaratıcı sorun çözme yeteneğini güçlendirmek. • Yaratıcı kişilik özelliklerini kuvvetlendirmek. • Yaratıcı düşünme tekniklerini öğretmek.

• Yaratıcı yetenekleri geliştirecek alıştırmalar sunmak (akt. Özden, 2009).

Yaratıcı öğretmen, problem çözen, uyum sağlayan, malzeme ve düşünceleri ile sınıf ihtiyaçlarını karşılayan kişidir. Yaratıcılık hiçbir şeyden bir șey çıkarmak değil, diğer öğretmen ve kişilerin ne yaptıklarını görüp, bunları kendi öğrencileri için uygun şekle dönüştürüp kullanmaktır. Yaratıcı öğretmen aynı zamanda ilginç, heyecanlı, teşvik edici

61

sınıf ortamı sağlar ve ileriyi düşünüp planlar, öğrenmeyi öğrencileri için anlamlı hale getirmeye çalışır. Bunun yanı sıra öğretilecek bilgi ya da davranışın hep yeni, farklı, ilginç yollarını arar, birçok öğretim yöntem ve malzemelerini ders planında birleştirir (Batıbay ve Piji, 2006, s. 56). Yaratıcılığın sadece özel kişilerde bulunduğu biçimindeki yanlış inanç hala okullardaki etkisini korumaktadır. Ancak tüm öğretmenler, tüm çocukların bu kapasiteye sahip olduğunu kabul ettiğinde yaratıcı düşünceler daha da zenginleşecektir (İşler ve Bilgin, 2002, s. 135). Rawlinson’a (1995) göre öğretim yöntemi yaratıcılık ve eğitim arasındaki en güçlü ilişkiyi sağlamaktadır. Öğrencilerin model aldığı öğretmenin yaratıcı olması oldukça önemli görülmektedir (Batıbay ve Piji, 2006, s. 53). Özellikle ilkokul düzeyinde öğrencilerin öğretmenlerini rol model aldıkları bilinen bir gerçektir.

Sefertzi (2000, s. 4) tüm yaratıcı öğretim tekniklerinde yer alan temel noktaları şöyle belirtmektedir: Fikirleri en az sınırlayacak şekilde ön yargılardan uzak durma, orta derecede zorlukta problemler kullanma, problemlerin çok kolay olması bireyin yaratıcı fikirler ortaya koymasını engelleyeceği gibi çok zor problemler de bireylerde yılma ya da başarısızlık duygusuna yol açacaktır. Analoji ve metaforları kullanma, durum ile ilgili benzerlikleri belirleyici çalışmalar yapmak, durum hakkında hayali ve gerçekçi yapılan oluşturma, en ideal fikri ya da durumu belirlemek için farklı yollar arama, daha önce herhangi bir ilişkisi olmayan durumlar arasında ilişki kurma, problemlere ilişkin çoklu çözüm önerileri getirme. Öğretmenlerin yaratıcı eğitim öğretim faaliyetleri sağlamada şu gibi uyarılara dikkat etmeleri gerekmektedir;

• Mutlu ve ilham verici olmalıdır.

• İletişim kanallarını daima açık tutmalıdır.

• Dürüst olmalı ve başarısızlıkları kabul edebilmelidir. • Dışsal kaynaklardan bilgi edinmekten kaçınmamalıdır.

• Öğrencilere bağımsız davranma ve içsel sorumluluk gibi becerileri aşılamalıdır. • Yeni düşünceler üretmeyi, düşünceleri üzerinde kararlı olup savunmayı ve yeni

düşünceleri deneyimlemeyi teşvik etmelidir.

Yaratıcılığın odak noktası, bilginin özerk yaratıcısı olan bireydir. Bu noktadan hareket eden eğitim uygulamaları, öğrenenlerin aktif bilişsel yeteneklerini geliştirerek öğrenmelerini kolaylaştırmak olmalıdır. Bunu başarmak için kendi fikirlerini oluşturmalarında destekleyici bir çevre hem bireysel hem işbirlikli olarak sağlanır (Tezci ve Gürol, 2003, s. 52). Yaratıcı bireyin davranış ve düşüncelerinin oluşma aşamaları şöyledir (Aytaş,2005, s. 1).

62

1. Hazırlık aşaması: Problemlerin belirlendiği aşamadır. Önce sorunu hisseder. İlgilenecek bir şey olduğunu fark eder.

2. Veri toplama aşaması: Soruna konsantre olur. Tüm bilgileri toplamaya başlar.

3. Kuluçka aşaması: Gerekli bilgileri topladıktan sonra bir süre için aklının bir köşesinde saklar.

4. Aydınlanma aşaması: Sorunu çözmek için, beklenmedik bir zamanda aklına yeni bir fikir gelebilir ve bu fikri not alabilir. Ani bir düşünce parıltısı ile “beyinde şimşek çakması " da denen anlık bir dönemdir.

5. Doğrulama aşaması: Bu aşamada kişi, mantıki tartışmalarla ya da deneylerle yaratıcı çözümün geçerli olabileceğini açıklamaya çalışır.

Yaratıcılığı etkin olarak yönetmek için yapılması gerekenler şunlardır (Marcinia, 2005): Gelişmenin yaşanılabileceği bir atmosfer yaratmak. Yaratıcılığı destekleyecek fiziksel çevreyi yapılandırmak. Örgüt üyelerinin davranışlarını değiştirme yönünde uyarıcı (itici güç) niteliğinde örnekler seçmek. Yeni fikirler üretmek için beyin fırtınası gibi yöntemler geliştirmek ve uygulamak. Personelden gelen yeni fikir ve tekliflere açık olmak ve değerlendirmeye almak. Fikirleri tartışmak, gerekirse fikirleri reddedebilme özgürlüğüne sahip olmak ve bütün bu eylemleri örgütün iyiliği için kullanmak. Çalışanları düşünmeye vakit bulamayacak şekilde sıkmamak, nefes almalarını sağlamak. Kendi kendini yöneten takımlar gibi yönetim sistemleri kurmak. Yeni fikirlerin oluşturulmasına rehberlik edecek yolları araştırmak. Her tarafa yayılan örgütsel bir değer olduğu için yaratıcılığı ödüllendirmektir (akt. Yıldırım, 2007, s. 116).

Torrance’ a (1968, 10) göre, yaratıcılık açısından öğrenci-öğretmen ilişkisi zengin, heyecan verici, öğrenciyi teşvik edici, problemleri çözmede gerekli işaretleri sunmadır. Kısaca, eğitimde yaratıcılığın temel manası öğrencinin, öğrenmeye yönelik öğrenme ihtiyacını hissetmesi ve buna ihtiyaç duymasıdır (La Marca, 2009, s. 90-103).

Yaratıcılığı geliştirmek için yapılacak eğitsel faaliyetler şöyle özetlenebilir:

• Çocuk kendi değerleriyle ilgili algılarını öğretmenle etkileşimi yoluyla geliştirir. Bu nedenle çocuğun fikir ve çalışmalarına yönelik olumlu tutumlar cömertçe kullanılmalıdır.

• Her çocuk tektir ve kendine özgüdür. Bu nedenle odak noktası bireysel farklar olmalıdır.

63

• Çocukların fikirlerini özgürce ifade edebileceği toplantılar düzenlenmelidir. Niçin soruları günlük programın içine yerleşmelidir. Beyin fırtınası, açık uçlu sorular sık kullanılmalıdır.

• Özgün düşüncülere ödül verilmelidir. Örneğin; yaratıcı yanıtlara ekstra puan almalıdır. Böylece çocuk orijinal düşüncelerini öğretmene getirebilir.

• Kısaca okul öğrencinin etkin ve sorgulayıcı olabildiği esnek bir ortam yaratmalıdır (İşler ve Bilgin, 2002, s. 151).

Rogers’a (1995) göre bir yeniliğin sahip olması gereken özellikler şunlardır.

Göreli Avantaj; Bir yeniliğin kazandırdığı fikirlerden çok sağladığı faydanın sosyal

prestij, ekonomik, güvenilirlik derecesini ifade eder. Bazı durumlarda bir yeniliğin elde edilmesi için katlanılan maliyet yüksek olabilir. Bu yüzden düşük maliyetli yenilikler yüksek maliyetli yeniliklere göre tercih edilebilir. Ancak yeniliğin maliyetinin düşük olması yüksek avantaj sağlayacağı anlamına gelmemelidir. Ucuz ve niteliksiz yenilikler, yeniliği kullanmak isteyen birimlere, gruplara ve sistemlere zarar verebilir.

Uygunluk; Bir yeniliği benimsemek isteyen birey ve / veya gruplar, yeniliğin

kendilerine yarar sağladıklarını düşündükleri sürece o yeniliğin faydaları ve uygunluğu üzerinde dururlar. Yeniliğin faydaları ve uygunluğu kesinlik kazandığı zaman benimseyenlerce konumlandırılması kolaylaşmaktadır.

Karmaşıklık; Bir yeniliğin, kullanılmasındaki ve algılanmasındaki güçlük derecesini

belirtir. Yenilik benimseme için uygun olsa bile uygulanmasında yaratabileceği karmaşık durumlar yeniliği benimseme zamanını geciktirecektir.

Denenebilirlik; Bir yeniliğin deneysel ve bilimsel temellere dayandırılabilme

derecesini belirtir. Yeni fikirler ya da yeni yenilikler denenebilir olduğu sürece, öğrenilip benimseme oranı artacaktır.

Gözlemlenebilirlik; Yeniliğin sonuçlarının başkaları tarafından gözlemlenebilirliğinin derecesini gösterir. Gözlemlenebilirlik diğer birimlerin yeniliği benimsemesindeki önemli etkenlerden biridir. Çünkü gözlemlenebilme özelliği bireyden bireye göre değişebilir. Uygun yeniliği iyi analiz eden ve gözlemleyenler yeniliğin avantajlarını daha kısa sürede algılayacaklardır (akt. Yeloğlu, 2007, s. 142).

Çocukta yaratıcılığı geliştiren etmenler şunlardır (Sünbül, 2005): Algıların zenginleştirilmesi için çocukların gözlem ve hafıza eğitimine gerekli önemi vermek. Üretici düşünme yöntemi kazandırmak. Yeni biçimler aramaya, bulmaya ve bunları anlatıp yorumlamaya yöneltme. Sanat eserlerini inceleme. Duygu ve düşünceleri kullanma

64

alışkanlığı kazandırmak, pratik, çabuk, kararlı, cesaretli olmalarına olanak tanımak. İmgelerinin geliştirilmesi. Öğrencinin çevresinin (sınıf, atölye, koridor) yapılan iş ve resimlerle donatılarak bir sanat çevresi yaratılması. Öğrencinin kendi kendine çalışıp, teknik yönden birikim ve doyum sağlayacağı ortam hazırlamak (kitaplık, atölye vb. yerlerden yararlanması gibi). Sanatsal etkinlikleri izleyebilme olanaklarının yaratılması (müze, sergi vs. gezilmesi). Konuların öğrencilerin çevresinden ve yaşamlarından seçilmesi (akt. Küpana, 2013, s. 28).

Pajares (2002) öğretmenlerin öz-etkililiği öğretmen yetiştirme süreçlerinde önemli rol oynamaktadır. Bu kapsamda eğitim bilimcilerin “öz-etkiliğinin” nasıl geliştiği, bu etkililiği artıran, güçlendiren faktörlerin neler olduğu ve öz etkililik konusunda müfredatların ne şekilde düzenlenmesi gerektiği üzerine çalışmalar yapması gerekmektedir. Öğretmenlerin, öğrencilerde yaratıcılığı geliştirebilmeleri için hangi niteliklere sahip olmaları gerekir? Senemoğlu’na (1996) göre öğretmenlerin yaratıcılığı geliştirmede sahip olmaları gereken nitelikler şunlardır;

• Öğretmenlerin çocuklarda yaratıcılığı geliştirebilmeleri için, her şeyden önce kendilerinin yaratıcı bir kişiliğe sahip, çocuklar için uygun bir model olmaları gerekmektedir. Bu kapsamda öğrencilerden yaratıcı ve esnek düşünmelerini isteyen öğretmenlerin kendilerinin de bu gibi özelliklere sahip olmaları ve rol model olmaları gerekmektedir.

• Öğretmen, yaratıcı düşünmenin ne olduğunu ve yaratıcı düşünme örneklerini bilmelidir. Yaratıcılığın temel bileşenleri olan orijinallik, esneklik, akıcılık, anlamlandırma, çok yönlü düşünme, birleştirme gibi kavramların ne anlama geldiğini ve örneklerini kavramalıdır.

• Yaratıcı düşünme rahat, eğlenceli, keyifli, zaman baskısında uzak bir ortamda gerçekleşir. Bu kapsamda öğrenciler için baskıdan uzak, eğlenceli keyif aldıkları, rahat bir öğretme-öğrenme ortamı hazırlayabilmelidir.

• Çocukların ilgilerini, gelişim özelliklerini merkeze alan, öğrencinin etkinliğine, araştırıcılığına problem çözmesine önem veren, öğrenci kararlarını ön plana çıkaran ilerlemecilik eğitim akımına uygun bir program, çocuğun yaratıcılığını besler. Bu kapsamda öğretmenlerin ders içi planlarında temel özne öğrenci olmalı ve öğrencinin yaratıcılığını geliştirme konusu yer almalıdır.

• Öğretmen sınıfta demokratik bir ortam yaratmalı; çocuklar ilgi duyduğu, istediği, kendini hazır hissettiği bir dersle ilgili etkinliklere başlayıp sürdürebilmelidirler.

65

Öğretmen, öğrencilerin özgürce denemeler yapmalarına, olağanın dışında çözümler bulmalarına fırsat yaratacak esnek öğretme- öğrenme ortam düzenleyebilmelidir. • Yaratıcı düşünme zaman alıcıdır. Öğretmen hız yerine; dikkatli düşünmeye, çeşitli

olasılıkları düşünmeye ve yaratıcılığa değer vermelidir.

• Öğretmen, öğrencilere problemlere birçok alternatif çözüm yolları bulması için zaman tanımalıdır.

• Öğretmen asla bir tek yol belirlememelidir. Öğretmen öğrencileri kendi kafasındaki çözümü bulmaya zorlamamalı, aksine, açık fikirli, değişik eğilimleri, yaklaşımları kabul eder bir model olmalıdır.

• Yaratıcılıkta merakın, araştırmanın ne kadar önemli olduğunu kendisi model olarak göstermelidir. Öğrencilerin de bir tek yol, bir tek sonuç üstüne odaklaşması ve çözüme kısa sürede ulaşma isteklerini önlemelidir.

• Öğrenciler, öğretmenin çeşitli yollan deneyerek problem çözmeye çalıştığını görmeli; problem çözmede tüm yolların başarılı sonuç vermeyebileceğim anlamalıdırlar. Başarılı sonucu bulamadıklarında, bir başka yolu kullanmaları gerektiği konusunda öğretmen model olmalıdır.

• Öğretmen doğrudan çok fazla bilgi verici doğrudan öğretici ve doğrudan değerlendirici değil, öğrencilerin kendi kendilerinin öğrenmesine ve kendilerini değerlendirmelerine yol gösterici bir rehber bir danışman olmalıdır.

Fisher’a (2006) göre yaratıcı düşünen veya bu yönde çabalayan öğrenciler motivasyon ve öz-saygı bakımından çok gelişmiş durumundadır. Fisher yaratıcı düşünmeyi ve yaratıcılığı geliştirmek için öğretmenlere şunları önermektedir;

• Hayal gücü işe koşulmalıdır,

• yeni sorular, düşünceler ve çıkarımlar ortaya koyulmalıdır. • alternatif düşünceler deneyimlenmelidir,

• orijinal ve özgün olunmaya özen gösterilmelidir,

• bilinenlerden yola çıkarak bilinmeyene doğru bir sıra izlenilmelidir, • yargılar değerlendirilmelidir.

Burada dikkat edilmesi gereken değerlendirme ve eleştirme farkını ortaya koymaktır. Fikirleri değerlendirmek yaratıcılığa katkı sağlarken, olumsuz eleştiriler veya yargılamalar bireylerde yaratıcılığı köreltebilir.

66