• Sonuç bulunamadı

Aşağıda bu araştırma kapsamında yurtdışında ve yurtiçinde yapılan çalışmalara yer verilmiştir.

2.5.1 Yurtdışında Yapılan Araştırmalar

Garver, Pinhas ve Schmelkin’in (1989) yapmış oldukları bir çalışmada öğretmenlerin ve yöneticilerin kaynaştırmaya yönelik tutumları incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda yöneticilerin kaynaştırma eğitiminin diğer öğrencilerin başarılarını olumsuz yönde etkilemeyeceğini düşündükleri belirlenirken; öğretmenler bu uygulamanın olumsuz etkileyebileceğini belirtmişlerdir.

42

Minke ve arkadaşları (1998), öğretmenlerin kaynaştırma eğitimi uygulamalarına karşı olumsuz tutumlarının, kaynaştırma eğitiminin uygulanmasını da olumsuz yönde etkilediğini belirlemişlerdir.

Kasari, Freeman, Bauminger ve Akin (1999) tarafından yapılan araştırma sonucunda, öğretmenlerin kullanılmakta olduğu ayrıştırılmış eğitim programından memnun oldukları ancak kaynaştırma eğitimine karşı isteksiz oldukları ortaya çıkmıştır.

Richard ve Stewart (2001) yapmış oldukları çalışmada özel ve genel eğitim öğretmenlerinin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını araştırmışlardır. Hafif derecede yetersizliği ve psikolojik sorunları olan çocukların 30 yıldan beri normal öğrencilerle aynı sınıfta eğitim gördükleri belirlenmiştir.

Avramidis ve Norwich (2002) yapmış oldukları araştırmada, öğretmenlerin kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarını, kaynaştırma eğitimini kabul etme derecelerini ve kaynaştırma öğrencilerinin ihtiyaçlarını belirlemeyi amaçlamışlardır. Yapılan araştırma sonucunda öğretmenlerin uygulamaya yönelik olumlu tutum sergiledikleri belirlenmiş ancak uygulamayı kabul etme dereceleri net olarak belirlenememiştir. Öğretmen tutumlarını etkileyen faktörlerin ise çevrenin, eğitim ortamlarının kaynaştırma eğitimi vermelerine uygun olmamasının ve istenilen desteği görememelerinin olduğu da saptanmıştır.

Tracie (2009), öğrencideki engelin derecesinin, öğretmen özelliklerinin ve daha önce ağır engelli bir öğrenci ile çalışmış olma durumunun, ağır derecede engele sahip öğrencilere yönelik öğretmen tutumlarında etkili olup olmadığını araştırmıştır. ‘‘Engelli Bireylere Yönelik Öğretmen Tutumları’’ anketi 113 öğretmene uygulanmıştır. Yapılan araştırmanın sonucunda, öğrencinin engel derecesinin öğretmenlerin tutumları üzerinde oldukça etkili olduğu saptanmıştır.

McKay’in (2012), 38 soruluk tutum anketini uyguladığı, 661 öğretmenin görüşünü aldığı araştırmasında, öğretmenlerin kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarını etkileyen faktörleri belirlemeye çalışmıştır. Araştırmanın sonucunda, okulun konumunun ve fiziki şartlarının, öğrenci özrünün türü ve derecesi ile okul

43

yönetiminin öğretmen tutumları üzerinde etkili faktörler olduğu saptanmıştır. Ayrıca genel olarak öğretmenlerin kaynaştırma eğitimine yönelik olumlu tutum içinde oldukları ancak özel gereksinimli öğrencilerin normal öğrenciler tarafından dışlanabildikleri de araştırmanın sonuçları arasındadır.

2.5.2 Yurtiçinde Yapılan Araştırmalar

Atay (1995), ilkokul öğretmenlerinin kaynaştırma uygulamalarına yönelik tutumlarını ve bu tutumları etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapmış olduğu araştırmada anket formu ile bütünleşmeye karşı tutum ölçeğini kullanmıştır. Araştırma kapsamında 1992-1993 eğitim-öğretim yılları arasında özel eğitime muhtaç öğrencisi olan 96 öğretmen ile görüşülmüştür. Verilerin analizi sonucunda, öğretmenlerin hizmet içi eğitimden yeterince yararlanamadıkları, Milli Eğitim Bakanlığıyla yeteri kadar iletişim kuramadıkları, eğitiminde ek kaynak ve materyal gerektirmeyen çocukların kaynaştırma eğitiminden yararlanmalarına karşı olumlu tutum geliştirirken; ek kaynak ve materyal gerektiren çocukların kaynaştırma eğitimi almalarına karşı olumsuz tutum sergiledikleri görülmüştür. Olumlu tutum sergilemelerinde istekli olmaları, kaynaştırma eğitimi veriyor olmaları, nereden nasıl yardım almaları gerektiğini bilmeleri ve öğretmenlerin öz yeterlilik algılarının yüksek olması gibi sebeplerin etkili olduğu gözlenmiştir (Akt. Önder,2007; s. 23).

Yıkmış, Şahbaz ve Peker (1997), yapmış oldukları çalışma sonucunda kaynaştırmaya yönelik olumsuz tutumların azaltılması için hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi gerektiğini belirlemişlerdir.

Sınıfında kaynaştırma öğrenci bulunan ve bulunmayan öğretmenlerinin tutumlarını belirlemeye yönelik bir çalışma yapan Diken (1998), öğretmenlerin büyük bir kısmının hizmet içi eğitime ihtiyaç duyduklarını belirlemiştir. Araştırma sonucunda sınıfında kaynaştırma öğrencisi olmasını gönüllü olarak isteyen öğretmen sayısının çok az olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca öğretmenler, okul idaresinin bu öğrenci hakkında önceden bilgi vermemesi konusunda şikâyetçi olduklarını dile getirmişlerdir.

44

Kuz (2001), öğretmenin, normal öğrencilerin, özel gereksinimli öğrenci ve ailesinin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını belirlemek için bir araştırma yapmıştır. Yapılan araştırma sonucunda kaynaştırma eğitimi uygulamalarının öğrenci için faydalı olduğu ortaya çıkmıştır. Sınıf öğretmenlerinin kaynaştırmaya yönelik hem olumlu hem olumsuz tutum sergiledikleri de araştırma sonuçları arasındadır. Buna sebep olarak da öğretmenlerin yeterli desteği görememelerinin ve konuya dair yeterli donanıma sahip olmamalarının etkili olduğu belirlenmiştir.

Yıkmış ve Bahar (2002), sınıfında kaynaştırma öğrencisi bulunan sınıf öğretmenlerinin, kaynaştırma becerilerinin gerçekleştirilmesi durumunu belirlemek amacıyla; Ankara’nın Mamak ilçesinde sınıfında kaynaştırma öğrencisi bulunan 14 sınıf öğretmeni ile görüşme gerçekleştirmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden olan yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılan araştırmada söz konusu öğretmenler ile 20-30 dakikalık görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerinin konu ile ilgili uzmanlara danışmak için bir çaba göstermedikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca engelli öğrenciler ile normal öğrencilerin etkileşimde bulunmasında, öğretimde destekleyici ve öğretimi kolaylaştırıcı etkinlikler kullanmada, öğretimin etkililiğini değerlendirmede çeşitli ölçme değerlendirme yöntemlerini kullanmada yetersiz oldukları sonucuna varılmıştır.

573 sayılı Kanun Hükmü’nde Kararname ve ilgili yönetmelikler ile belirlenen kaynaştırma eğitimi uygulamalarının 2000-2001 yılları arasında Ankara’da nasıl uygulandığının belirlenmesi amacıyla Kaya (2003) bir araştırma gerçekleştirmiştir. Araştırma kapsamında kaynaştırma uygulamalarında görev alan yöneticiler, rehber öğretmenler ve sınıf öğretmenlerine anket uygulanmıştır. Araştırma sonucunda söz konusu kişilerin kaynaştırma ile ilgili bilgilerinin yetersiz olduğu ve kaynaştırma eğitimi uygulamalarına karşı olumsuz tutum gösterdikleri saptanmıştır.

Yekeler (2005), sınıf öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimi uygulamalarına yönelik tutumlarının değerlendirilmesi amacıyla bir çalışma yürütmüştür. Araştırma kapsamında Sivas ilinde görev yapan 141 sınıf öğretmeni ile çalışılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda öğretmenlerin cinsiyetlerine, yaş ve mesleki kıdemlerine göre

45

ve mezun oldukları bölümlere göre anlamlı bir fark bulunmamıştır (Akt. Güleryüz, 2014; s.34).

Sınıf öğretmenlerinin kaynaştırma uygulamaları ile ilgili yeterliliklerini araştıran Nizamoğlu’nun (2006) çalışmasında, kaynaştırma öğrencisi olan 12 sınıf öğretmeni ile çalışılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılan araştırma sonucunda; söz konusu öğretmenlerin kaynaştırma öğrencileri ile ilgili sadece rehber öğretmenden bilgi alabildikleri, sistemli çalışma yerine kendi geliştirdikleri sistemi kullandıkları ve normal öğrencilere özel gereksinimli öğrenciler hakkında bilgi verdikleri saptanmıştır.

Çolak ve Çetin (2014), öğretmenlerin engelliliğe karşı tutumlarını belirlemek amacıyla, İzmir ilinin Buca ilçesinde görev yapan 138 öğretmen ile görüşme yapılmıştır. Nicel bir araştırma olan bu çalışmada veri toplama aracı olarak Kaner ve arkadaşları (1997) tarafında geliştirilen “Özürlülere Yönelik Tutum Ölçeği”nden yararlanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda medeni durumun, eğitim durumunun ve ailede engelli birey bulunmasının öğretmenlerin engelliliğe karşı tutumlarını etkilediği sonucuna varılmıştır. Ek olarak öğretmenlerin engelliliğe yönelik eğitim almaları, okullarda bu konuyla ilgili uzmanların bulundurulması ve normal öğrencilere engellilik konusunda farkındalıklarının arttırılması hususunda eğitimlerin verilmesi gibi etkenlerin olumlu tutum geliştirmede etkili rol oynayabileceği saptanmıştır.

Yıldırım (2014), sınıf öğretmenlerinin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını incelemek amacıyla yapmış olduğu araştırmada, Gaziantep ilinin Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerindeki ilköğretim okullarında görev yapmakta olan 500 sınıf öğretmeni ile çalışmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen ve 40 sorudan oluşan “Kaynaştırmaya Yönelik Tutum Ölçeği” veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda; cinsiyet, medeni durum, yaş, ailede engelli bireyin bulunması durumu ve mezun olunan okul türü gibi değişkenlere göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmadığı ancak kimi değişkenlere göre farklılıklar olabileceği sonucuna varılmıştır.

46

3. YÖNTEM