• Sonuç bulunamadı

2.TEDARİK ZİNCİRİ STRATEJİLERİ

2.2. Tedarik Zinciri Strateji Çeşitler

2.2.1. Yalın Tedarik Zinciri Stratejis

2.2.1.2. Yalın Üretimin Öğeler

Yalın düşünce’nin temel amacı, ham maddeden başlayarak, değer yaratma süreci boyunca kesinti olmadan nihai müşteriye değerin hızlı bir şekilde ulaştırılmasıdır. Bunun için değer zincirine bir bütüncül bakış açısı ile bakarak israfları yok etmek ve müşteri için mükemmel değer oluşturmak gerekmektedir.

Yalın düşüncede israf, müşterinin fazladan bir bedel ödemeyi istemediği, kullanıcısına herhangi bir fayda sağlamayan ürün veya hizmettir. Bu nedenle, her türlü israfın (stoklar, beklemeler, gereksiz işler, hatalar, aşırı üretim vb.) yok edilmesi gerekir. Yalın düşünce uygulamalarıyla sistemdeki israflar sürekli olarak azaltılırsa, kaynaklarla daha fazla değer yaratılırsa maliyetler düşer, daha uygun ve daha kaliteli ürün/hizmetler müşterilere sunularak müşteri memnuniyeti arttırılır, piyasa koşullarına uyum esnekliği sağlanır, firmaların kârlılığı ve rekabet gücü artar (Erol, 2012: 18-23).

Yalın üretim, üretim için yük olan, gereksiz tüm israflardan kurtulmayı hedef alan bir yaklaşımdır. Yalın üretimin ana stratejisi üretim hızını arttırarak, kalite, maliyet, teslimat performansını eş zamanlı olarak iyileştirmektir (Erol, 2012: 18-23).

Yalın sistemler, bir şirketin her faaliyetinde bulunan israf ve gecikmeleri yok ederek, onların kattığı değeri maksimize eden üretim sistemleridir (Krajewski, Ritzman ve Malhotra; 2013: 296).

Hızlı üretim süreci için gerekli malzemelerin tam zamanında elde edilmesi, yeniden işlem yapmadan en kaliteli ürünü üretmek amacı güdülür. Yalın üretim genelde müşteri taleplerine göre sürdürülür. Üretim, sipariş alımı olmadan ve ücret ödenmeden yapılmaz. Yalın üretimin en büyük avantajı, hiçbir israfın yapılmamasıdır (Genç, 2009: 287).

teslim edilmesi için gerekli olan zamanın azaltılması olarak tanımlanmaktadır (Bhasin, 2006: 56-72).

Bazı üreticiler yalın üretimin israftan kurtulmak, stokları azaltmak ve daha fazla karlılık konularında faydalı olduğunu bilseler dahi uygulama için bir plana sahip değillerdir. Diğer üreticiler ise sipariş teslim sürelerinin kısalacağının ve israftan kurtulacaklarının farkına vardıkları için klasik üretim mantığını değiştirmişlerdir (Acar ve Köseoğlu, 2014: 212).

Yalın üretim, JIT (Tam Zamanında Üretim), kalite sistemleri, ekip çalışması, hücresel imalat, tedarikçi yönetimi gibi entegre sistemleri içeren çok boyutlu bir yaklaşımdır. Yalın üretimin ana noktası, bu uygulamaların entegre bir biçimde çalışması ile müşterinin istediği miktarda ve yüksek kalite sistemleri ile ürünün minimum ya da sıfır israfla üretilebilmesidir (Shah ve Ward, 2003: 129- 149). Örneğin, merkezi Boston’da olan New Balance şirketi, yalın üretim ilkelerini uygulamakta ve ya fiyatta indirim yapan aracıları devreden çıkararak ürünlerini doğrudan doğruya perakendecilere ve müşterilere dağıtmaktadır. New Balance şirketi, biriktir ve beklet yönteminden uzaklaşıp küçük partiler ve hücre akış üretimine geçmiştir. New Balance şirketi her stilden her gün kaç adet üretim çizelgesine alınacağına karar verirken, üretim emirlerini değil, satış siparişlerini dikkate alır (Krajewski, Ritzman ve Malhotra, 2013: 307).

Mercedes Benz firması daha önce yüksek kalite ancak düşük verimliliğe sahipti. Mercedes Benz yöneticileri bu durumu iyileştirmek amacıyla etkin bir takım çalışması ile kaliteyi yükseltmek, eş zamanlı mühendislik, malzeme yönetiminde maliyetleri düşürmek ve ana tedarikçi işletmelerle bütünleşme sağlayarak ile yalın üretime geçmiştir (Çelikçapa ve Şenol, 2015: 275)

Geleneksel kitlesel üretime göre faaliyet gösteren pek çok üreticilerin karşılaştığı en önemli sorun, üretim kontrol metodolojilerinin tesislerdeki ürünlerin ekonomik üretim miktarlarının seri üretimin yapılması için tasarlanmasıdır. Müşterinin isteklerinin farklılaşması durumunda ise firma büyük

uygulanması ile işletme esnekliği artar, pazardaki değişimlere karşı firma daha duyarlı hale gelir, yüksek verimlilik sağlanır, performans üzerine daha çok yoğunlaşılır, tedarikçilerle olan ilişkiler gelişir (Sohal ve Egglestone, 1994: 35- 51).

Günümüzde işletmelerin birçoğu yalın üretimi uygulamaya çalışıyorsa olsa dahi, bu uygulamalar yavaş ilerlemektedir. Mevcut üretimi kitlesel üretim sistemleri ile değiştirmek zahmetlidir. Yalın organizasyon, Japonlara özgü bir sistemdir. Seri üretimde makineler pahalıdır ve işçiler az vasıflıdır. Yalın Üretimde ise emek-sanatla seri üretimin üstünlüğü biraraya getirilir ve vasıflı personel istihdam edilir.

Yalın üretim uygulaması ile sağlanacak yararlar şunlardır (Üreten, 2006: 40):

 Kaynakların etkin kullanımı sağlanır.  Sistemde her türlü israf önlenir.

 Düşük maliyetli ve kusursuz üretime ulaşılır.

 El becerilerine dayalı eski tarz üretim ile yirminci yüzyılın kütle tipi üretimin özelliklerini birleştirir ve müşteri siparişlerine göre üretim gerçekleşir. Çeşit esnekliği sağlar.

 Ürünler kısa sürede üretilerek müşterilere teslim edilmesi sağlanır.

Kitlesel üretim ile yalın üretim arasındaki en önemli farklılık amaçlarıdır. Seri üretim, “yeterince iyi” ile ifade edilen sınırlı bir amaç belirlerler. Bu da, “kabul edilebilir düzeyde bozuk mal, belirli seviyede stoklar, standartlaştırılmış ürünler” anlamına gelmektedir. Ancak yalın üretimde amaç kesin kusursuzluktur. Maliyetlerin sürekli düşmesi, sıfır üretim hatası, sıfır stok ve ürün çeşitliliği gibi amaçları mevcuttur (Ertürk, 2012: 287).

Yalın üretim stratejisi, müşteri siparişi istediğinde ve almak için beklemek istemediğinde bir dezavantaj olabilir. Yalın üretim için gerekli teknolojik alt yapı olmazsa yalın üretim maliyetli olmaktadır (Genç, 2009: 288).

Yalın üretimdeki en önemli unsurlardan biri kesinti meydana geldiğinde “hattın durmasının” etkisidir. Hattın durdurulması, hataların artmasına, tespit edilebilen ve çözülebilen problem kaynaklarına izin verilmesini engel olmak için önemlidir. Kesintiler, kalite kontrol problemleri ya da süreçteki arızalar gibi çeşitli şekillerde olabilir (Lee ve Alwood, 2003: 1377-1400). Yalın sistemler, yüksek hacim, düşük çeşitlilik ve tahmin edilebilir çevrede iyi çalışır (Christopher, 2000: 37-44).