• Sonuç bulunamadı

1.2. ÜRETİM SİSTEMLERİ

1.2.3. Post-Fordist Üretim Sistemi

1.2.3.2. Yalın Üretim Sistemi

İkinci Dünya savaşı sonrasında Toyota Motor işletmesi tarafından uygulanan Japon yönetim sistemidir. Japoncadaki “ muda” sözcüğü israf anlamındadır. Toyota firması yöneticilerinden Taichi Ohno, israfa karşı bir panzehir uygulanması düşüncesinden yola çıkarak yalın düşünce olarak adlandırılan bir yönetim felsefesi geliştirmiştir. Öncelikle israf konuları belirlenerek israfa karşı eylemler belirli akış planları şeklinde hazırlanmıştır. İsrafa karşı yalın düşünce, daha az insan emeği, daha az ekipman, daha az zaman, daha az alanda en fazlayı elde etme yöntemine dayanmaktadır (Womack & Jones, 2007:23).

Japonya’da işçilerin iş organizasyonu ve üretim işlemleriyle ilgili kararlara esas teşkil edebilecek öneriler sunmaları ve kararlara katılımları oldukça önemlidir. Bu durum, çalışan başına öneri göstergesiyle ölçülmektedir. Ayrıca, işçilerin tek bir iş yapmaktan

34

ziyade, çok yönlü nitelikler kazanabilmeleri yönünde bir bakış açısı geliştirilmiştir. İşçi eğitimi Japonya’da, ABD ve Avrupalı üreticilere göre oldukça yüksektir. İşçi eğitiminin verimlilik artışında etkili olduğu ifade edilmektedir (İmai,1994:112-115).

Yalın üretim sistemi, Toyota yöneticilerinden Eiji Toyoda’nın, Ford’un Detroit’teki fabrikasında Fordist üretim sisteminin gelişmesi gereken yönlerini incelemesiyle ortaya çıkmıştır. Toyada, üretim miktarı olarak Ford’un çok gerisinde kalan Toyota’nın eksiklerini gidermek için bilgiler edinmiştir. Fordist üretim sisteminde işgücünün ve makinelerin tek bir işte kullanımı nedeniyle yaşanan israfı, makinelerin sadece büyük miktardaki üretim için uygun olmasını ve aşırı stoktan kaynaklanan maliyeti görmüş, Taylorizm’in katı hiyerarşisinin devam ettiği izlenimini edinmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda ekipman ve işgücündeki israfın önlenmesi, stoklu üretim yerine tam zamanında üretim, ürün esnekliği ve katılıma dayalı iletişim uygulamalarına geçilmiştir. Fordist üretim sisteminde yürüyen bant üzerindeki ürün işçinin önüne gelerek hızlı ve düşük maliyetle üretim yapılmasını sağlamakta ancak hatların birinde olan aksaklık tüm üretimin durmasına neden olmaktaydı. Yalın üretim sistemi ise Fordist üretim sistemindeki hız ve düşük maliyet anlayışı ile kalite ve esnekliği birleştirerek tüm süreçlerde yalınlığı sağlamak düşüncesine dayandırılmıştır (Türkcan, 2010:30) .

Yalın yönetim sistemi, Uluslararası Motorlu Araçlar programında görevli asistan John Krafcik tarafından tanımlanmıştır (Marchwinski, C. & Shook, J. & Schroeder, A. 2011:127). Yalın üretim sistemi her şeyden daha az yararlanarak üretimin yalın bir hale getirilmesidir. Bu yönetim sisteminde kritik çıkış noktası olarak değerin tanımlanması ve değer akışının sağlanması gerekli görülmektedir. Değeri yaratan üretici, değeri tanımlayan ise müşteridir. Değer, müşterinin ihtiyaçlarını karşılayan belli bir zamanda belli bir fiyattaki ürün cinsi ile ifade edilmektedir (Womack & Jones, 2007:24). Değer akışının aşağıdaki şekilde olduğu gibi tek tek süreçler yerine tüm resmi göstermesi yalın üretim sisteminin önemli bir aşamasıdır. Değer akışı, bir ürünü meydana getirmek için gerekli olan, katma değer yaratan ya da yaratmayan faaliyetlerin bütünü olarak tanımlanmaktadır. Hammaddeden başlayıp müşteriye kadar olan üretim akışı imalat ve ürün geliştirme süreci olarak ikiye ayrılmıştır.

35

Şekil 1.1. : Toplam Değer Akış Şeması

Kaynak: Rother, M.&Shook,J. (1999) Görmeyi Öğrenmek: Değer Yaratmak ve İsrafı Ortadan Kaldırmak için Değer Akışı Haritalandırma. The Lean Enterprise Institute Brokline, Massachusetts, USA. s.3.

Üretimdeki iyileşme, işçilik, enerji ve malzeme kullanımındaki israfı ve savurganlığı ortadan kaldıracak şekilde sıfır hatalı üretimi gerçekleştirmektir. Üretimdeki üretkenlik, gerekli kaynakların sürece girmesi ile oluşan teorik çıktının oranı olarak tanımlanmaktadır. Ana amaç daha ucuza, daha hızlı, daha kaliteli üretimdir. Siparişten teslimata kadar geçen bütün süreçlerde üreticinin katlanmak zorunda olduğu tüm maliyetlerdeki israfın iyileştirilmesi ve azaltılması şeklinde özetlenebilir. Araştırma alanı kapsamındaki şirketin iyileştirme ve tasarruf önerilerine ilişkin bir ödüllendirme sistemi bulunmaktadır.

Teknolojik gelişmelerle bilgisayar kontrollü üretimin otomasyon şekline getirilmesi işin ve işçinin yapısını da değiştirmiştir. Makinelerin sabit ürün üretimi yerine bilgisayarlı üretim teknolojisi ürün çeşidinin artmasına olanak tanımaktadır. Mikro elektronik (CNC, CAD/CAM, FMC, FMS) adı altında toplanan teknolojiler yalın üretim sisteminin amacına hizmet etmek için kullanılmaktadır. Bu teknolojik gelişim üretimin tüm süreçlerinin değişmesine neden olmuştur.

Bilgisayar sayısal kontrollü tezgahlar (CNC); kütle üretimi yerine parti üretimine geçişte ürün çeşitliliğini ve ölçek büyüklüğünü arttırmaktadır. Kopyalama, ölçekleme ve döndürme gibi işlevlerle tasarımı kolaylaştırmaktadır. Bilgisayar destekli tasarım (CAD)

TEDARİKÇİ ŞİRKET&FABRİKA MÜŞTERİ

NİHAİ KULLANICI

36

ve bilgisayar destekli imalat sanayi (CAM); tasarım ve imalatı birleştirerek üretim yapma olanağı sağlamaktadır. CAD, hammaddenin satışa hazır hale getirilme sürecindeki tüm programı yaparak üretimdeki tezgahları harekete geçirmekte kullanılmaktadır. Esnek imalat sanayi hücre ünitesi (FMC) ve esnek imalat sanayi üretim sistemi (FMS); küçük partilerde hammaddeyi taşıyan konveyörler (rulolu-bantlı taşıma sistemleri) işin hızını ve maliyetini azaltmaktadır. Genelde, müşteri talebinin esnek olduğu sektörlerde kullanılmaktadır. Taşıma, bekleme, yükleme ve boşaltma gibi işlemlerdeki zaman kaybı önlenmektedir. Ayrıca üretimi arttırmak ve işçi sayısını azaltmak için sanayi robotları kullanılmaktadır. Bu robotların üretimde fonksiyonel olarak bazı parçaları hareket ettirmek amacıyla programlanabilir olması üretim sisteminin önemli bir özelliğidir (Semiz, Okay & Sekme, 2004.s:549-556).

Yukarıda söz edilen mikro elektronik teknolojinin gelişmesi üretimin arttırılarak, birim maliyetinin düşürülmesi ve verimliliğin yükseltilmesinde çok büyük etken olsa da istihdamın azalmasına neden olmuştur. Teknolojiyle gelişen makine, emeğin yerini almaktadır. Güvenilir olması ve bakım onarımının kolaylılığı da bu teknolojinin kabul görmesinde ayrıca önemli bir etkendir.

Tam zamanlı üretim sistemi toplam kalite ve kalite çemberleri ile iç içe geçmektedir. Sıfır hata ile çalışmak bir dizi kalite kontrol sürecine uyumu gerektirmektedir. Fordist üretim sisteminden farklı olarak kalite kontrol işçinin sorumluluğuna bırakılmıştır. Sıfır stokla çalışmak kütlesel üretim yerine parti üretime geçişin bir sonucudur. Müşteriden gelen talebe göre üretim yapılması katlanılacak stok maliyetini ortadan kaldırarak esnek üretime olanak sağlamaktadır. Ayrıca Fordist üretim sisteminde yukarıdan aşağıya doğru olan bilgi akışı ve haberleşme, yalın üretim sisteminde aşağıdan yukarıya doğrudur.

“İşletmelerde ileri üretim şeklinin kullanım nedenleri” başlıklı araştırmada otomotiv sektöründeki 13 işletme üzerinde bir alan araştırması yapılmıştır. Otomotiv sektörünün tercih edilmesinin nedeni teknolojinin en ileri düzeyde uygulandığı sektör

37

olmasıdır. Araştırmanın sonuçları, ileri teknolojinin kullanım nedenlerinin, üretim sürecinin hızlanması- kısaltılması, kalitenin ve rekabetin arttırılması, işgücünden tasarruf edilmesi ve maliyetin azaltılması olduğunu ortaya çıkartmıştır. İleri teknolojinin gelişmesi ve kullanılması, nitelikli işgücüne gereksinimi arttırmaktadır (Semiz, Okay & Sekme, 2004:549-556).

Yalın üretim sistemi, Fordist üretim sürecine göre ürünün niteliğinde, üretim organizasyonlarında, istihdam biçimlerinde ve işçinin niteliğinde köklü değişiklikler getirmiştir. Post-Fordist üretim sürecindeki mikro elektronik teknolojinin gelişimiyle işgücü talebindeki değişim günümüzde yalın yönetim ile devam etmektedir.

Benzer Belgeler