• Sonuç bulunamadı

2.3. FORD OTOSAN SANAYİ A.Ş ÖRNEĞİ

2.3.3. İşgücünün Niteliği

Türkiye’deki Ford Otosan 2011 yılı sonu itibariyle 2.160 memur ve 7.653 işçi olmak üzere toplam 9.813 kişi istihdam etmektedir. Toplam işgücünün 815’i kadın, 8.998’i erkek çalışandan oluşmaktadır.

Tablo 2.13: Ford Otosan San. A.Ş. Türkiye’de Çalışan Kişi Sayısı Erkek Kadın Toplam

İşçi 7.269 384 7.653

Memur 1.729 431 2.160

Toplam 8.998 815 9.813

102

İş gücünün niteliği açısından mavi yakalı ve beyaz yakalı çalışanların eğitim durumları şöyledir: Aşağıdaki grafiklerde görüldüğü gibi toplam mavi yakalı çalışanın yüzde 60 ‘ı meslek lisesi ve teknik lise, yüzde 16’sı meslek yüksekokulu, yüzde 15’i lise, yüzde 8’i ilköğretim ve yüzde 1’i üniversite mezunudur. Örneklem alan içindeki Mavi yakalı çalışanların ise yüzde 59,7’i meslek lisesi, yüzde 32’si düz lise, yüzde 3,9’u meslek yüksek okulu, yüzde 3,3’ü lisans ve üzeri, yüzde 1,1’i ilköğretim eğitim düzeyinde olup, fabrikadaki toplam mavi yakalı çalışanların durumları ile paralellik göstermektedir.

Tablo 2.14.: Mavi Yakalı Çalışanın Eğitim Durumu:

Kaynak:www.ford.otosan.com.tr

(http://www.fordotosan.com.tr/downloads/yatirimciiliskileri/Yat%C4%B1r%C4%B1mc %C4%B1_Sunumu_Nisan_2011.pdf:31)

Kurumun İnsan Kaynakları Departmanı eğitim düzeyleri düşük olan mavi yakalı çalışanların dışarıdan açık lise uygulamasına dahil edilerek eğitim durumlarının yükseltilmesini amaçlamaktadır. Eğitim masrafları kurum tarafından karşılanmaktadır. Mavi yakalı çalışanlar düz işçi, posta başı ve ekip lideri olarak sınıflandırılmaktadır.

103

Tablo 2.15: Beyaz Yakalı Çalışanın Eğitim Durumu:

Kaynak:www.ford.otosan.com.tr

(http://www.fordotosan.com.tr/downloads/yatirimciiliskileri/Yat%C4%B1r%C4%B1mc

%C4%B1_Sunumu_Nisan_2011.pdf:31)

Örneklem alana ait bilgilendirme formunda 181 kişilik örneklem grubun 108 kişisinin endüstri meslek lisesi mezunu olduğunu göstermektedir. Bu toplam örneklem grubun yüzde 59,7 oranına karşılık gelmektedir. 58 kişi düz lise mezunu, 7 kişi ön lisans mezunu, lisans ve üzeri mezun ise 6 kişidir. Sadece 2 kişi ilkokul mezunu olduğunu belirtmiştir.

Beyaz yakalı çalışanlardan olan mühendis kadrosu için üniversite mezunu ve yabancı dil bilenler tercih edilmekte, işe giriş yetkinlik bazlı işe alım süreci ile gerçekleştirilmektedir.

104

Kurum bünyesindeki organizasyon yapısı aşağıdaki gibidir: STRATEJİK LİDER: Üst düzey yöneticiler

OPERASYONEL LİDER: Orta düzey yöneticiler EKİP LİDERİ: Alt kademelerin ekip yöneticileri SATIŞ LİDERİ: Satış grubu yöneticisi

UZMAN 1: 3-5 yıllık uzman

UZMAN 2: Yeni işe giren beyaz yakalı çalışan

EKİP ÜYESİ: Ofiste ekip liderine bağlı olarak çalışan DESTEK: Ofiste en alt kademe çalışan

Araştırma için, 16.07.2011 tarihinden başlayarak Ford Otosan’a bir dizi ziyaretler yapılmıştır. Edinilen izlenimler şöyle özetlenebilir:

Ford Üretim Sistemi kapsamında, her istasyon içerisinde çalışma grupları oluşturulmuştur. Bu alanda çalışma gruplarının yaptıkları işlerin ve bunların göstergelerinin takip edildiği panolar bulunmaktadır. Hedef kartlarında kullandıkları ekipmanın tüm sorumluluğunun işçiye ait olduğuna ilişkin ifadeler yer almaktadır. İyileştirme önerileri fabrika tarafından ödüllendirme yöntemi ile desteklenmektedir.

Emeğin niteliğiyle ilgili olarak kurum yetkilileri ile yapılan genel görüşmede kendilerine Bir işçinin işe başladığı zaman alması gereken eğitim başlıkları nelerdir?” sorusu sorulmuş; genel oryantasyonun ve mavi yakalının çalışacağı alanla ilgili mesleki eğitimlerin alınmasının zorunlu olduğu yanıtı alınmıştır. Aşağıdaki tablo mavi yakalı çalışanın alması gereken eğitim konularını ve saatlerini göstermektedir:

105 1.Gün Saat İL K GÜ N Fabrika ve Ürün Tanıtımı 1 Genel Kurallar 2 Fabrika Üretin Sisteminin Genel Tanıtımı 1 İsg + Flim 3 ISO 14001 ÇYS 1 ISO 9001 KYS 1 2.Gün Saat İKİ NC İ GÜ N Yangın 2 İlk Yardım 2 Sendika 2

Mavi yakalı çalışanın uzmanlaşması için istenen kriterlerin neler olduğu sorusunu kurum yetkilileri “Üst seviye uzmanlık beklenmiyor. Ancak temel olarak

istenen beceri kalite, çevre, iş sağlığı ve güvenliği ve maliyet konuları göz önünde bulundurarak üretim yapabilmesidir. Üretim yaparken de hem kendi sağlığını koruyacak hem de işletme için fayda elde edecek iyileştirmeler yapmasıdır.” yanıtını

106

Ford Otosan’da İş Kanunu’nun mavi yakalı çalışanlar için zorunlu hale getirdiği mesleki eğitimler ve kurallar doğrultusunda eğitimler verilmektedir. Toplam 40 saatlik oryantasyon ve 40 saatlik Ford Üretim Sistemi eğitimleri revize edilmiş olup, 15-20 saat oryantasyon, 40-56 saat teorik mesleki bilgi ve 220-204 saat uygulama olmak üzere 280 saate varan eğitim programları uygulanmaktadır.

Kurum yetkilileri 2011 yılı eğitim programlarında mavi yakalı çalışanlardan yaklaşık 6.305’ine birden fazla program uygulandığını, 17.591 katılımcıya eğitim verilerek toplam 244.503 saat eğitim yapıldığını, kişi başı eğitimin 33,8 saat olduğunu belirtmişlerdir. Bu eğitimler işbaşı eğitim süresi 112.214 saat, sınıf eğitimleri 108.931 saat, adaptasyon 18.393 saat, diğerleri ise 659 saattir. Beyaz yakalı çalışanlara toplam 44.989 saat eğitim uygulanmış, kişi başı düşen eğitim, 22.3 saat olmuştur. Eğitimlerin 14 saati işbaşı eğitim, 1.826 saati oryantasyon (adaptasyon), 25.996 saati sınıf eğitimleri ve 6.510 saati kişisel gelişim seminerlerinden oluşmaktadır.

Ford Otosan’da mavi yakalı çalışan, beyaz yakalıya göre çok daha fazladır. Mavi yakalı çalışanlara verilen eğitimlerin içeriklerine bakıldığında özellikle teknik eğitimlerin ağırlıklı olduğu görülmüştür. Kişisel gelişimleri için herhangi bir eğitim verilmediği öğrenilmiştir. Beyaz yakalı çalışanların ise hem yönetimsel becerilerini hem de kişisel gelişimlerini arttırmak için sınıf eğitimleri ve çeşitli seminerler düzenlenmektedir.

107

3.BÖLÜM

ÜRETİM İLİŞKİLERİ AÇISINDAN İŞGÜCÜ

Emeğin, üretim sistemleri içerisindeki konumu ve önemi üretim faktörlerindeki gelişime paralellik göstermiştir. Emek yoğun üretimden teknoloji yoğun üretime geçiş işgücünü sosyolojik ve kültürel anlamda etkilemiştir. Bu bölümde, öncelikle üretim ilişkilerinde işgücünün sosyolojik açıdan önemini anlamak için sanayi ötesi toplum yaklaşımını benimseyen Daniel Bell’in, sanayi ötesi sosyalizmin savunucusu Andre Gorz’un ve sanayi ötesi dönüşümü yeni uygarlığın öncüsü sayan Alvin Toffler’in yaklaşımlarına yer verilmektedir.

Bell (1973), “Sanayi Ötesi Toplumun Gelişi” adlı kitabında endüstriyelleşmenin ekonomik ve sosyal dönüşümlerin eşiğinde olduğunu ve bunun yeni bir toplumun oluşumuna yol açtığını savunmaktadır. Bell, bu düşüncesini “Sanayi- ötesi toplumun en temel özelliği mavi yakalı işçilerin, imalat sektörünün ve örgütlü emeğin ekonomi ve toplum içindeki rol ve öneminin azalması, yerine beyaz yakalı işgücü ve hizmet ekonomisinin ön plana çıkması” şeklinde açıklamıştır. Sanayi ötesi topluma örnek olarak tüketim kalıpları ve teknoloji bakımından en gelişmiş olan ABD verilmektedir. Gorz, işçinin öz gerçekleştirmeyi iş dışında aramaya eğilimli olmasını aktif zaman politikasına bağlarken çalışma gününün kısaltılmasını önemsemektedir. Toffler ise “yeni medeniyet” anlayışının kapitalist üretim mantığının sonunu getireceğini söylemekte ve tüketim için üretim anlayışının doğruluğunu savunmaktadır. Ayrıca Toffler üçüncü dalga medeniyetinde, “işin büyük bölümünü yapabilen, esnek çalışabilen, değişen koşullara uyum sağlayan, paradan başka şeylere önem veren” işçi tipine ihtiyaç duyulduğunu belirtmektedir (Parlak: 2004:106).

Üretim sistemlerindeki değişimin toplumsal etkisi basit bir şekilde üç grupta incelenmektedir. Birinci dalga tarım toplumu, ikinci dalga endüstri toplumu, üçüncü dalga ise yaşadığımız dönemdir. Tarımsal devrim yaklaşık bin yılda, endüstri devrimi

108

ise üç yüz yılda tamamlanmıştır. Endüstri toplumlarında, bilgi ve veri yayma ağı olarak tanımlanan enfosfer, kişisel davranışları ekonomik üretimle birleştiren teknosfer ve sosyosfer ayrılmaz bir bütün haline gelerek insan yaşamının her alanını etkilemektedirler. Bu ilişki, “ “teknosfer” zenginliği üretir ve dağıtır, “sosyosfer”, birbirlerine bağlı organizasyonlarda bireyin toplum içindeki rolünü tanıtır, “enfosfer” ise bütün sistemin çalışabilmesi için gereken bilginin üretilip dağıtılmasını sağlar. Hepsi bir araya gelince ikinci dalga uygarlığında toplumun mimari temelini oluşturur” şeklindeaçıklanmıştır (Toffler, 2008:48). Ayrıca ikinci dalgada standartlaşma, uzmanlaştırma, senkronizasyon, odaklanma, azamileştirme ve merkezileştirmeden oluşan kavramlar öne çıkmıştır.

Post-Fordist üretim sisteminde, üretimin yeniden yapılanması emeğin niteliğini etkilemiştir. “Esnek üretim sistemlerinde emeğin üretkenliliğinin arttırılması, işgücü yapısında, çalışma biçimlerinde, istihdam biçimlerinde” köklü değişikliklere neden olmuştur (Öngen, 2005:56). İşgücünün bir üretim faktörü olarak değişen konumu ve işçi sınıfının ortaya çıkması sınıf bilinci ile açıklanmaya çalışılmıştır. Türkiye’deki sınıf bilinci, kırsaldan kente göçün etkisi, eğitime ve cinsiyete göre değişen ilişkiler bu bölümde incelenmiştir. Ayrıca araştırmanın işçi profiline ilişkin bazı sonuçları, başka benzer araştırmaların sonuçları ile kıyaslanmıştır.

Benzer Belgeler