• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: BULGULAR VE YORUM

3.2. II. Kademe Yabancı Dil Dersinde Yeni Öğretim Programına Geçiş

3.2.1. Yabancı Dil Öğretim Programının Öğretime Etkisi

Öğretim programı, bir dersin sınırlarını çizen, o dersin genel prensiplerini açıklayan ve o ders için hedeflenen unsurları genel hatları ile belirten Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanmış yazılı kaynaktır. Bu açıdan yabancı dil dersi öğretmenine kılavuzluk etme görevini üstlenmektedir. Öğretim programı hitap ettiği toplumun özelliklerinden, ihtiyaçlarından ve Milli Eğitim temel amaç ve politikalarından etkilenerek oluşturur. Đhtiyaçlardaki, Milli Eğitim sistemindeki ve öğretim kurumlarındaki meydana gelen değişikliğin, öğretim programı unsurlarının da değişmesini gerektirmektedir. Bu nedenle zaman zaman program değerlendirilmesi yapılarak gerekli görülen unsurlarda değişiklik yapılması uygun görülmektedir.

Öğretim programı, öğretmenlerin sürekli olarak ellerinin altında bulundurarak kendi öğretim faaliyetlerine yön vermede kullanılacakları bir kaynak niteliği taşır. Dolayısıyla her öğretmen dersi ile ilgili olan bu öğretim programını ayrıntıları ile incelemeli ve hazırlayacağı yıllık plan ve ders planları, öğretim programı doğrultusunda olmalıdır. Ayrıca dersin uygulama aşamasında da öğretim programı ile paralellik göstermelidir.

Bu araştırmada öğretim programının yeterliliği ile ilgili sorulan soruda elde edilen genel bulgu öğretmenlerin yabancı dil öğretim programını yeterince incelemediği yönündedir. Çoğu öğretmen tümüyle ders kitabına bağımlı olarak ders işlemektedir. Öğretmenlerden bir kısmı bu soruya, “ Program olarak değil, gönderdiği kitaplardan hiç memnun değilim”(Görüşmeci 2, 2007); “Hepsini birlikte araştırıp bakmadım açıkçası. Yeni olduğum için yeni yeni öğreniyorum” (Görüşmeci 3, 2007) gibi kaçamak cevaplar vermişlerdir. Bazı öğretmenler ise öğretim programı kavramından yıllık planlar veya konu alanlarını anlatmaktadır. Hâlbuki öğretim programı yabancı dil dersi için belirlenen genel hedefleri, prensipleri, ilke ve yöntemleri kapsamaktadır.

Yeni yabancı dil öğretim programı incelendiğinde hedeflerin açık seçik ifade edildiği, somutlaştırıldığı görülmektedir. Eski programda hedefler genel ifadeler olarak belirtilmişti ve açıklıktan uzaktı. Eski öğretim programında 6., 7. ve 8. sınıf kısımları neredeyse birbirinin kopyası gibi görünüp, “günlük konuşma becerisini geliştirme”, “kelime bilgisini kavrama” gibi genel ifadeler kullanılmıştı. Bu durum yeni öğretim programında ayrıntılı ve açık hedefler belirtilerek giderilmeye çalışılmıştır.

Yeni öğretim programında hedefler, içerik ve uygulamalar birer tablo ve üniteler halinde sunulmuştur. Her sınıf için öngörülen 16 ünite mevcuttur. Ancak ders kitapları yenilenmediği için programdaki konu alanları ile ders kitabındaki konu alanları birbiriyle örtüşmemektedir. Bunun sonucunda da öğretim programındaki konu alanları uygulanmamış ders kitapları takip edilmiştir. Dolayısıyla, öğretim programındaki çoğu konu alanı hedeflere ulaşmada yetersiz kalmıştır. Aynı zamanda konu alanlarının sıralanması da öğretim programı ile ders kitabında farklı sunulmuştur. Bu durum yeni sisteme geçişte büyük bir çelişki oluşturmuştur. Örneğin, 6. sınıf konuları öğretim programında “Family” konusuyla başlamıştır. Ancak ders kitabında bu konu 4. ünitede yer almıştır. Öğretim programında yer alan “Hygine” ve “Mathematical Problems” gibi konular ders kitabında yer almamıştır. Öğretmenler ders kitabını takip etmeye daha çok özen gösterdiği için bu konular derslerde işlenmemiş, sonuç olarak da hedeflere ulaşmamıştır.

2007–2008 öğretim yılında 8. sınıfta olan öğrenciler eski sistemin dolayısıyla eski programın öğrencileridir. Ancak yeni öğretim programında 8. sınıf kısmı da

yenilenmiştir. Sözü edilen sınıflar için ders kitabı, öğretim programı ve ders içindeki uygulamalar belirsizlik içinde yürütülmüştür.

Sözü edilen öğretim programında yöntem ve teknikler tek tek belirtilmiş olup öğretmenlere çeşitlilik sunulmuştur. Ayrıca içinde örnek etkinlik resimleri verilmiştir. Ancak bu örnekler geneli yansıtmakta yetersiz bulunmaktadır. Programda öğretmenlerin ihtiyaç duyacağı terimlerin sözlük açıklamaları verilmektedir. Programın giriş kısmı hariç tamamı Đngilizce olarak ifade edilmiştir. Bu durum öğretmenlerin yabancı dili kullanarak yabancı dil öğretmesi yolunda önemli bir kriter olup olumlu görülmektedir.

Yabancı dil öğretim programında ayrıca öğrenci grubunun içinde bulunduğu yaşın özellikleri ve onlara yabancı dilin nasıl öğretileceği hakkında bilgi verilmektedir. Program bu durumu çocuklara yabancı dil öğretimi ve ergenlik dönemindeki öğrencilere yabancı dil öğretimi olarak iki ayrı kısımda sunmaktadır. Bu durum farklı yaş dönemlerindeki çocukların öğrenme etkinlikleri açısından da farklılık göstereceği açısından olumlu bilgiler olarak görülmektedir.

Programda öğrenci seviyesi ne olursa olsun ana dilin kesinlikle kullanılmaması gerektiği vurgulanmaktadır. Bunun yerine öğretmen sürekli olarak jest ve mimiklerini kullanarak anlaşılabilir hale getirebileceği önerilmektedir. Pedagojik açıdan da doğru olan bu yaklaşım uygulamada okuldan okula ve öğretmenden öğretmene farklılık göstermekle beraber Adapazarı genelinde 8. sınıfta bile tamamen yabancı dille ders işlenememekte, anadil sıklıkla kullanılmaktadır. Öğretmenler, ana dili başlangıçta kullanmamak için çok çaba sarf ettiklerini ancak bazı olumsuzluklar nedeniyle ana dile başvurmaya mecbur kaldıklarını belirtmektedir. Öğretmenler bunun doğru olmadığını bildikleri halde özellikle dilbilgisi konularının anlatımı esnasında ana dili sıklıkla kullandıklarını belirtmektedirler. Öğretmenler öğrenci algıladığı sürece yabancı dili tercih ettiklerini ancak bu durumun sınıftan sınıfa değişiklik gösterdiğini belirtmişlerdir. Görüşlerine başvurulan bir yabancı dil öğretmeni bu durumu şöyle açıklamıştır:

“Bu hedef kitleye göre değişiyor. Özellikle durumu çok iyi olan sınıflarda hiçbir şekilde Türkçe kullanmamaya çalışıyorum. Elimden geldiğince Đngilizce olarak, konuları da Đngilizce anlatıyorum. Ancak çocukların seviyesine göre bazen Türkçe

kullanmak zorunda olduğum durumlar oluyor. Hatta dersin çoğunu Türkçe işlemek zorunda kaldığım durumlar oluyor. Özellikle gramer konularının teorik bilgilerini verirken ana dili kullanmak zorunda kalıyorum” (Görüşmeci 6, 2007).

Yabancı dil öğretim programı içerisinde kullanılabilecek materyaller de belirtilmektedir. Materyaller gayet açık anlaşılır bir dille ifade edilmiş açıklamaları yapılmıştır. Burada yaşanan en büyük sıkıntı ise okulların fiziksel koşullarının materyal kullanımına uygun olmayışıdır.

Öğretmenlerim öğretim programları ile ilgili dile getirdikleri en büyük sorun ise kitapların öğretim programına paralel olmayışıdır. Öğretim programının işlevsel ve uygulanabilir olması ders kitaplarının içeriğine ve öğretim programına uygun olmasına bağlıdır. Bu nedenle ders kitapların hazırlanmasında öğretim programındaki unsurlar ve temel nitelikler göz önünde bulundurulmalıdır. Bir öğretmen konu ile ilgili görüşlerini şöyle açıklamıştır: “Anladığım kadarıyla bizden beklenen eğitimle verilen kitaba ait içerikler pek uyuşmamaktadır. Bu yüzden kendime yardımcı kaynaklar alıyorum. Kendi geçmişimdeki işlenen konuları uygulamaya çalışıyorum” (Görüşmeci 1, 2007).

3.2.2. Yabancı Dil Öğretim Programının Hedeflere Ulaşma Düzeyinin