• Sonuç bulunamadı

Yaşam Boyu Davranış Göstermeyen Tüketici

2.2. TÜKETİMİN CARİ GELİRE AŞIRI HASSASİYETİ İLE İLGİLİ DİĞER

2.3.6. Yaşam Boyu Davranış Göstermeyen Tüketici

Literatürde tüketicileri sınıflarken genel olarak ikiye ayırmak yaygın bir yaklaşım olmaktadır: Yaşam boyu davranış gösteren tüketici ile göz kararı davranış (rule-of-thumbers) gösteren tüketici. Beklenen yaşam boyu kaynaklarına göre, beklenen yaşam boyu faydayı maksimize eden tüketici, yaşam boyu davranış gösteren tüketicidir. Basit olarak cari gelirini tüketen tüketici, göz kararı davranan, yaşam boyu davranış göstermeyen tüketici olmaktadır219.

Cari gelir ile tüketim arasında güçlü bir bağlantı, göz kararı hesap yapan tüketicilerin davranışları belirlenerek kanıtlanabilmektedir. Göz kararı hesap yapan tüketici, ileriye bakmaz ve “sürekli gelir” tüketmezler. Göz kararı davranış sergileyen tüketici her dönemde elde ettiği bütün gelirinin hepsini harcamaktadır. Göz kararı tüketim yapan bireylere odaklanan Campbell ve Mankiw G-7 ülkelerini içeren zaman serisi çalışmalarında, SGH’ye karşıt olarak, tüketimin tesadüfi

217 Mankiw, “Consumer Durables and The Real Interest Rate”, s.353.

218 A.e., s.361.

219 Dimitris Hatzinikolaou, “Modelling Consumption: Permanent-Income or Rule-of-Thumb

değişmediği ve gelirde beklenen değişmenin tüketimde beklenen değişme ile ilişkili olduğunu ispatlamışlardır220.

Tüketicinin bütçe kısıtı altında zamanlararası fayda maksimizasyonundan yola çıkarak alternatif bir model geliştiren Campbell ve Mankiw (1989, 1990 ve 1991) çeşitli analizlerinde tüketicileri bu şekilde ikiye ayırmışlardır. Bu analizler neticesinde geliştirdikleri model, aşırı hassasiyet ya da likidite kısıtlılığını açıklamaya çalışan daha sonra yapılan bir çok çalışmada kullanılmıştır. Dolayısıyla tahmin ettikleri modelleri neyi temel alarak oluşturdukları önemlidir. Onların çıkış noktası yukarıda açıklandığı üzere tüketicileri iki gruba ayırmaya dayanmaktadır (2.7 nolu eşitlik). Toplam gelirde bu iki grup arasında paylaşılmaktadır (2.8 nolu eşitlik). Birinci grup cari gelirini tüketirken, ikinci grup sürekli gelirini tüketmektedir221.

t t t C C C = 1 + 2 (2.7) t t t Y Y Y = 1 + 2 (2.8)

(

)

t t t Y Y Y =λ + 1−λ (2.9)

C1t: Cari gelirini tüketen grup.

C2t: Sürekli gelirini tüketen grup.

λ: Cari gelirini tüketen birinci grubun toplam gelirden paylaştığı sabit oran. (1-λ): Sürekli gelirini tüketen ikinci grubun toplam gelirden paylaştığı oran.

(2.9) nolu eşitlik (2.7) nolu eşitliğe yerleştirildiğinde (2.10) nolu eşitliğe ulaşılmaktadır. Toplam tüketim modeli cari ve sürekli gelirin ağırlıklandırılmış ortalamasına eşit olmaktadır222.

(

)

p t t t Y Y C =λ + 1−λ (2.10)

220 Campbell and Mankiw, “Consumption, Income, and Interest Rates: Reinterpreting…”, s.2.

ABD’nin 1953-1986, Kanada’nın 1963-1986, Fransa’nın 1970-1986, Almanya’nın 1962-1986, İtalya’nın 1973-1986, Japonya’nın 1959-1986, İngiltere’nin 1957-1986 çeyrek dönem verilerini kullanmışlardır. Gelir, tüketim ve faiz oranı değişkenlerinin en az iki dönem gecikmeli değerlerinden araç değişken olarak yararlanmışlardır; ss.36-41.

221 Campbell and Mankiw, “Permanent Income, Current Income…”, ss.265-266.

(2.10) Nolu denklemde λ parametresi tüketimin cari gelire hassasiyetini gösteren katsayıdır. Göz kararı davranış gösteren tüketicinin oranını göstermektedir. (1-λ) parametresi ise yaşam boyu davranış gösteren tüketicinin oranını göstermektedir. λ parametresinin değeri ne kadar 1’e yakınsa tüketimin cari gelire hassasiyeti de o kadar yüksektir. Başka bir deyişle λ=0 ise, bütün tüketiciler sürekli gelirlerini tüketmekte; λ=1 ise, bütün tüketiciler cari gelirlerini tüketmektedirler. (2.10) Nolu denklemi tüketimdeki değişikliğe göre düzenleyip, εt’yi sürekli gelirdeki

değişikliğin tahmin edilemeyeceğini göstermek için ekleyen Campbell ve Mankiw aşağıdaki eşitliğe ulaşmışlardır.

(

)

t

(

)

t p t t t y y y c =λ∆ + −λ ∆ =λ∆ + −λ ε ∆ 1 1 (2.11)

(2.11) nolu eşitlikte sürekli geliri kısmı yerine ε’nin konması SGH’nin sürekli gelirdeki değişimin tahmin edilemeyeceğini varsaymasıdır. Sürekli gelirini dikkate alan tüketiciler için ε, t ile t-1 arasındaki şoktur. λ=0 olduğu zaman diğer bir ifadeyle cari gelirini tüketen tüketici olmadığı zaman (2.11) nolu eşitlik SGH’yi kanıtlamaktadır. Çünkü bu durumda tüketim tesadüfi değişecektir. Campbell ve Mankiw, bireylerin bütçe kısıtı altında zamanlararası fayda maksimizasyonunu açıklayan Euler eşitliğinden de yararlanarak daha iyi belirlenmiş modellerini oluşturmuşlardır. t t t t y r c =µ+λ∆ +θ +ε ∆ (2.12)

(2.12) Nolu eşitlikte beklenen faiz oranı sabit varsayıldığında (2.13) nolu eşitliğe ulaşılmaktadır. Aynı zamanda (2.13) nolu eşitlik (2.11) nolu eşitliğe benzemektedir. t t t y c =µ+λ∆ +ε ∆ (2.13)

(2.12) ve (2.13) Nolu eşitlikler en küçük kareler (EKK) yöntemiyle tahmin edilememektedir. Çünkü hata terimi eşitliklerin aşırı belirlenmesinden dolayı, ∆yt

sağ tarafındaki değişkenlerle ortogonal olması gerekmektedir. Ancak εt bir

innovasyon (şok) olduğu için ∆yt ve ∆ct’nin gecikmeli değişkenlerine ortogonaldir

Dolayısıyla araç değişken yöntemiyle model çözümlenebilmektedir. Campbell ve Mankiw’in son çalışmalarında bu yöntemle elde ettikleri sonuçlara göre İngiltere’nin 1957-1988, Kanada, Fransa, Japonya ve İsveç’in 1972-1988 dönemlerinde λ parametresinin azaldığına, diğer bir ifadeyle göz kararı davranış gösteren tüketicilerin miktarının düştüğüne dair kanıt bulamamışlardır223.

Bireylerin gelirlerinin sürekli veya geçici kısmında değişiklik olup olmadığını bildiği varsayılırsa, sadece gelirdeki sürekli değişikliğe tepki vermesi gerekmektedir. Rasyonel beklentili SGH’ye göre, tüketiciler, sürekli şoklara daha çok tepki vermektedir. Ancak bireyler gelirdeki değişikliğin sürekli ya da geçici olmasına bakmaksızın, gelirdeki değişim oranına benzer oranda tüketirlerse, bu tüketiciler, göz kararı hesap yapan diğer bir ifadeyle Keynesgil tüketicidir224. Elwood göz kararı hesap yapan tüketicileri ele aldığı ampirik çalışmasında aşırı hassasiyetle ilgili daha az kanıt elde etmiştir. Daha önceden yapılan bir çok testte elde edilen aşırı hassasiyetle ilgili kanıtları, kendi testinde olduğu gibi, verilerin mevsimsel olarak ayarlanmış olmasına bağlamıştır225.

Keynesgil yaklaşıma göre göz kararı tüketim yapan tüketici ile, likidite kısıtlı tüketici arasında genel olarak bir ayrım vardır. Likidite kısıtlı tüketici, göz kararı davranış sergilememekte, tüketimini düzgünleştirmeye çalışmaktadır226. Ancak göz kararı davranışın ardındaki sebepler kısmen likidite kısıtlılığı kısmen miyopik davranışla açıklanmaktadır227.

223 A.e., s.731.

224 S. Kirk Elwood, “Testing for Excess Sensitivity in Consumption: A State-Space-Unobserved

Components Approach”, Journal of Money, Credit, and Banking, Vol.30, No.1, February, 1998, s.67.

225 A.e., ss.78-79.

226 Chah, Ramey and Star, a.g.m., s.273.

227 Hatzinikolaou, “Modelling Consumption: Permanent-Income…”, s.294. Dimitris Hatzinikolaou,

“Sensitivity of Consumption to Income and to Government Purchases: Some Specification and Estimation Issues”, Applied Economics, Vol.32, 2000, s.767.