• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

17. yüzyıl:

Saki-namelerin Türk edebiyatında en iyi olduğu dönem 17. yüzyıldır. Bu yüzyılda dönemin önde gelen sanatçıları tarafından yazılmış, şekil ve muhteva bakımından gelişmiş saki-nameler dikkat çeker.

Mesnevi Şeklinde Saki-nameler:

Nevî-zâde Atâî (öl.1635)’nin Âlem-nümâ adıyla bilinen 1590 beyitlik “Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûl” vezninde yazdığı saki-namesi vardır. Eserin muhteviyatı şu şekildedir: “Tevhid, Münâcât, Naat-ı Şerîf, Sıfat-ı Mi’râc, Medh-i Pâdişâh, Azîmet-i Sefer-i Leh, Sıfat-ı Ceng, Bâ’is-i Nazm-ı Kitâb, Şikâyet-i Rûzgâr, Sıfat-ı Hisâr, Hitâb-ı Sâkî, Sıfat-ı Mey, Sıfat-ı Tâk, Sıfat-ı Hûm, Sıfat-ı Câm, Sıfat-ı Surâhî, Sıfat-ı Pîr-i Mugân, ı Mey-hâne, Hitâb-ı Mugannî, ı Şeb, ı Şem‘,ı Subh, Sıfat-ı Arak, Ta‘n-Sıfat-ı Tabîb, Ta‘n-Sıfat-ı Duhân ve Gubâr, Ta‘n-Sıfat-ı Erbâb-Sıfat-ı Keyf, SSıfat-ıfat-Sıfat-ı Bahâr, SSıfat-ıfat-Sıfat-ı Temmûz, Sıfat-ı Hazân, Sıfat-ı Şitâ, Sıfat-ı Fenây-ı Dehr, Sıfat-ı Dil, Sıfat-ı Aşk, Hâtime ve Temeddüh, Kasemiyyât, İtmâm-ı Sühan” bölümleri ve bazı bölümlerin başlarına yerleştirilmiş 12 adet rubai ile Atâî’nin babası Nev’î’nin 5 beyitlik bir gazeli de yer almaktadır. Eserin bazıları yurtdışındaki kütüphanelerde olmak üzere toplam 61 nüshası tespit edilmiştir.

Zaman zaman tasavvufi unsurlardan bahsedilse de genelde dünyevi yanı ağır basan bir eserdir. Atâî’nin eseri yazmadaki amacı, eski mesnevi konularından daha

13

farklı bir konuyu işleyip ortaya güzel ve başarılı bir mesnevi koymaktır (Kortantamer, 1983: 87).

Bu yüzyılın önemli saki-namelerinden biri de Azmi-zâde Haletî (öl.1630)’nin 521 beyitlik “Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûl” vezniyle yazdığı eseridir. Eser mesnevi şeklinde yazılmış; ancak tam bir mesnevi planına sahip değildir. Mesnevilerde çoğunlukla bulunan sebeb-i telif, naat, miraciye ve methiye bölümleri bu eserde bulunmamaktadır. Tevhit bölümü ise daha ziyade münacat tarzındadır. Eser, 1 tevhit, 15 makale ve bir hatimeden oluşur. Eserde yer alan bölüm ve makalelerin başlıkları şu şekildedir: “İftitâh-ı Sühan be-Tevhîd-i Bârî ‘Azze Şânuhu, Makâle-i Yeküm der-Hitâb-ı Sâkî ve Şurû‘-der-Hitâb-ı der-Hasb-i Hâl-i Hîs, Makâle-i Düvüm der-Hitâb-der-Hitâb-ı Sâkî ve Ta‘arruz-der-Hitâb-ı be-Şıfat-ı Bâde ve Câm der-Zımn-ı An Hitâb, Makâle-i Siyüm der-Îstimâlet-i Sâkî ve İzhâr-ı Hüsn-i Taleb der-Şûret-i Kasem, Makâle-i Çehârüm der-Sıfat-ı Mugannî ve Mutrib ve Îstid‘â-yı Sürûd ve Zahme-i Rûd, Makâle-i Pencüm der-Sıfat-ı Pîr-i Mugân ve Ta- leb-kârî-i Telattuf be-Tarîk-i Hitâb, i Şeşüm der-Sıfat-ı Harâbât, Makâle-i Heftüm der-HMakâle-itâb-ı Sâkî-Makâle-i SâhMakâle-id-Makâle-i MeclMakâle-is, Makâle-Makâle-i Heştüm der-Âdâh-ı MeclMakâle-is ü Nedîmân-ı Nûş, Makâle-i Nühüm der-‘Îtâb-ı Zâhid ve Tergîb-i Muvâ- fakat-ı Rindân, Makâle-i dehüm der-Sıfat-ı Baharbe-‘Akd-i Bezm-i Bâde der-Bâğ u Râğ, Makâle-i Yâzdehüm der-Sıfat-ı Subh, Makâle-i Düvâzdehüm der-Sıfat-ı Mey ü Şevk-i Yâ- rân bâ-Iyş-ı Şebistân, Makâle-i Sîzdehüm der-Şevk-i Rindân ber-Iyş-ı Şe- bâre, Makâle-i Çehârdehüm der-Ta‘rîf-i Hâl-i Sipihr-i Cefâ-cû ve der-Hitâb-ı ‘Îtâb-âmîz bâ, Makâle-i Pânzdehüm der-Tenbîh-i Müşfikân ber-Fenâ-yı ‘Âlem ü ‘Âlemiyân ve Tahzîr-i Erbâb-ı Mechs-i Üns ez-Fevt-i Fursat, Hatm-i Kelâm be-Münâcât-ı Bârî ‘Azze Ismuhû ve ‘Özr-i Takşîr-i Hîs.” Hâletî saki-namesinin dili sebk-i hindî üslubunun etkisiyle oldukça ağırdır. Bu eserden bahseden tüm kaynakların ortak kararı eserin tasavvufi oluşudur.

Eserin kütüphanelerde 6 nüshası tespit edilmiştir (Kaya, 2000: 64).

Riyâzî (öl.1644)’nin saki-namesi 1062 beyittir ve mesnevi nazım şekliyle,

“Mef’ûlü Mefâ’ilün Fa’ûlün” vezniyle yazılmıştır. Eserde, “Tevhid, Naat, İgrâ-yı Tab‘, İbtidâ-yı Saki-name, Sıfat-ı Tâk, Sıfat-ı Câm, Sıfat-ı Dürd-i Mey, Hıtâbiyyât, Sıfat-ı Sâkî ve Mutrib, Sıfat-ı Sâz, Sıfat-ı Bezm-i Bâde, Sıfat-ı Şeb-i İşret, Sıfat-ı Bezm-i Subh, Sıfat-ı Humâr, Sıfat-ı Hamyâze, Sıfat-ı Katre-i Mey, Sıfat-ı Dil, Sıfat-ı Aşk, Sıfat-ı Harîf-i Bâde, Sıfat-ı Bâde, Sıfat-ı Bahâr, Sıfat-ı Rutûbet, Tetimme-i Sıfat-ı Bahâr, Riyâ vü Tevbe Der- Bahâr, Sıfat-ı Fenâ-yı Dehr, Bî-Vefâyî-i Ebnâ-yı Zamân, Sıfat-ı Sermâ,

14

Sıfat-ı Şebâb, Sıfat-ı Girye-i Mestâne, Sıfat-ı Sâkî, Sıfat-ı Temmûz, Sıfat-ı Leb-i Deryâ, Sıfat-ı Yasak, Hıtab-ı Zâhid, Güşâden-i Mey-hâne, Redd-i Nâsıh, Sıfat-ı Mey-hâne, Sıfat-ı Pîr-i Mugân, Sıfat-ı Mey, Hâtime-i Meyhâr, Sıfat-ı Mihr-i Cân, Hâtime-i Saki-name, İ’tizâr ve Temeddüh, Kasemiyyât” bölümleri bulunmaktadır. Saki-namede bulunması gereken bütün bölümleri içeren bu eserde diğer saki-namelerden fazla olarak Sıfat-ı Rutûbet, Sıfat-ı Hamyâze, Sıfat-ı Yasak gibi bölümler de bulunmaktadır. Eserde bazı bölüm başlıklarından önce gelecek bölüme hazırlık mahiyetinde ifadelerin olduğu 13 adet de rubai bulunmaktadır. Riyâzî saki-namesi’nin Türkiye kütüphanelerinde yirmiden fazla nüshası vardır.

Beyânî (öl. 1597)’nin 298 beyitlik “Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûl” vezniyle yazdığı mesnevi şeklinde saki-namesi vardır. Eser, “Tevhid, Naat, Mirac, Der-Vasf-ı Ashab-ı Güzin, Şarâb-ı Hakiki vü Mecazî, İftitah-ı Saki-name, Der-Vasf-ı Reh-i Meyhâne ve Beyân-ı Süluk-ı Sâlik, Der-Vasf-ı Meyhâne-i Aşk, Der-Vasf-ı Kandil-i Meyhâne, Der-Vasf-ı Der-i Meyhâne, Der-Vasf-ı Bezm-i Elest, Der-Vasf-ı Câm-ı Bezm-i Elest, Vasf-ı Dürdî-i Bâde-i Aşk, Vasf-ı Sâkî-i Bezm-i Elest, Der-Hitâb-ı Sâkî, Der-İltimasî Ez-Sâkî, Der- Vasf-ı Nazm-ı Saki-name, Der- Nasihat-ı Ehl-i Hevâ, Münâcât” bölümlerinden oluşur.

Tıflî (öl.1659)’nin 241 beyitlik mesnevi şeklinde “Mef’ûlü Mefâ’ilün Fa’ûlün”

vezniyle yazdığı saki-namesinde “Naat-ı Şerîf-i Sultân-ı Enbiyâ ‘Aleyhi Mine’s-Salavâti Necîl Be-Ta’rîf-i ‘Alî Rızâ” şeklinde yalnızca bir tane bölüm başlığı vardır.

Eserin Türkiye ve yurtdışındaki kütüphanelerde 13 nüshası tespit edilmiştir. Tıflî Saki-namesi, tasavvufi mahiyette özellikler taşımaktadır (Çınar, 2002: 121).

Na’îm’in (öl. 1694) Gülzâr-ı Na’îm adlı mesnevisinin içinde “Mef’ûlü Mefâ’ilün Fe’ûlün” vezniyle yazdığı 601 beyitlik saki-namesi vardır. Gülzâr-ı Na’îm’in bilinen tek nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesinde (T. 3766/5) bulunmaktadır. Eser bu yazma nüshanın 1.-42. varakları arasında kayıtlı olup saki-name ise bu nüshanın 14.- 29. varakları arasında yer almaktadır. Eser, “Hitâbiyye-i Kalem-i Sütüde- ‘ilm Der-İstimzâ-ı İbdâ’-ı Saki-name, Râbıta-i Kelâm-ı Menkabet-peyâm Evvelîn Hitâb-ı Sâkî vü Mutribân ve Evsâf-ı Sâz-hâ, Sıfat-ı Tanbûr, Sıfat-ı Ney, Sıfat-ı Nefîr, Sıfat-ı Çeng, Sıfat-ı Kemân, Sıfat-ı Kânûn, Sıfat-ı Santûr, Sıfat-ı Mûskâr, Sıfat-ı Dey, Sıfat-ı Nagme, Sıfat-ı Bahar, Sıfat-ı Ezhâr, Sıfat-ı Eşcâr, Niyâz-ı Sâkî, Sıfat-ı Murgân, Sıfat-ı Mey, Sıfat-ı Habâb, Sıfat-ı Katre-i Mey, Sıfat-ı Cür’a-i Mey, Sıfat-ı Dil, Sıfat-ı ‘Aşk, Sıfat-ı

15

Raks-kârî, Sıfat-ı Şeb, Sıfat-ı Subh, Sıfat-ı Hamyâze, Tergîb-i Bezm-i Şarâb, Sıfat-ı Girye-i Mestân, Hitâb-ı Zâhid, Hitâb-ı Vâ’iz, Hitâb-ı Nâsıh, Hitâb-ı Şahne, Tebdil-i Kelâm-ı Takrîr-i Hakîkat-encâm, Du’â-i Rahmet-Ber-Revân-ı İtizâr-ı Taklîd”

bölümlerinden oluşur (Üstüner, 2013).

17. yüzyılda bu saki-namelerin dışında, irili ufaklı çok sayıda saki-name yazılmıştır. Bu yüzyılda mesnevi nazım şeklinde yazılan diğer saki-nameler şunlardır:

Cem‘î Mehmed (öl.1659)’in 91 beyitlik “Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûl”

vezniyle, Şeyhülislâm Yahyâ (öl.1643)’nın 77 beyitlik “Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûl”

vezniyle, Selanikli Es’ad (öl.1633)’ın 114 beyitlik “Fe’ilâtün Mefâ’ilün Fe’ilün”

vezniyle, Şeyh Mehmed Allâme (öl.1633-34)’nin 111 beyitlik “Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûl” vezniyle, Kaf-zâde Fâizi (öl.1621)’nin 168 beyitlik “Mef’ûlü Mefâ’ilün Fa’ûlün”

vezniyle, Sabûhî (öl.1647)’nin 113 beyitlik “Mef’ûlü Mefâ’ilün Fa’ûlün” vezniyle, Bahâyî (öl.1654)’nin 88 beyitlik “Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûl” vezniyle, Nazikî (öl.1688)’nin 64 beyitlik “Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûlün Fa’ûl” vezniyle yazılmış mesnevi şeklinde saki-nameleri vardır.

Kaside Şeklinde Saki-nameler:

17. yüzyılda Nergisî (öl.1635)’nin 83 beyitlik kaside şeklinde “Fe’ilâtün Fe’ilâtün Fe’lâtün Fe’ilün” vezniyle yazdığı saki-namesi nesib kısmı saki-name olan kasidelere örnektir. Eserin iki nüshası tespit edilmiştir. Nüshalardan biri Nergisî’nin Hamse’sinin üçüncü eseri Meşâkku’l-Uşşâk’ın başlangıç kısmında bulunmakta ve burada saki-name başlığı yoktur, 63 beyittir. İkinci nüsha ise Köprülü Kütüphanesi’nde içerisinde başka bazı saki-namelerinde bulunduğu bir mecmuadır. Saki-name-i Nergisî başlığı bulunan bu eser 78 beyittir. Her iki nüshada da birbirinde olmayan beyitler olup edisyon-kritik yapılarak toplam 83 beyte ulaşılmıştır.

Bu yüzyılda kaside nazım şeklinde yazılmış bir diğer saki-name ise Fehîm-i Kadîm (öl.1648)’in 101 beyitlik “Fe’ilâtün Mefâ’ilün Fe’ilün” vezniyle yazdığı saki-namedir.

Terkib-i bent Şeklinde Saki-nameler:

Fevzî’nin 9 bend 90 beyitlik, “Mef’ûlü Mefâ’ilün Fa’ûlün” vezniyle yazdığı

“Terkîb-i Bend Der-Naat-ı Efdal-i Halkullâh Muhammedü’l- ‘Arabî Efdalu’s- Salavât Bî- Vâsıta-i Saki-name ve Fahriyye ve Gayr” başlıklı saki-namesi vardır.

Nef’î (öl.1634-35)’nin 5 bend 39 beyit, “Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün”

vezniyle, Kelîm (öl.1699)’in 6 bend 57 beyit, “Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün”

16

vezniyle, Yârî’nin 11 bend 93 beyit, “Mefâ’ilün Fe’ilâtün Mefâ’ilün Fe’ilün” vezniyle yazılmış saki-nameleri vardır.

Kâşif (17.yy)’in 7 bend 56 beyit terkîb şeklinde “Mef’ûlü Mefâ’ilün Fe’ûlün”

vezniyle yazdığı saki-namesi vardır (Büyükyıldırım, 2009).

Terci-i bent Şeklinde Saki-nameler:

Hâletî-i Gülşenî’nin 5 bend 30 beyitlik, “Fe’ilâtün Mefâ’ilün Fe’ilün” vezniyle yazdığı “Tercî-i Bend Der-Vasf-ı İşret” başlıklı saki-namesi vardır.

Cem‘î Mehmed (öl.1659)’in 5 bent 30 beyitlik “Fe’ilâtün Mefâ’ilün Fe’ilün”

vezniyle, Feyzî-i Kefevî (öl.1616)’nin 5 bend 55 beyitlik “Mef’ûlü Mefâ’îlü Mefâ’îlü Fa’ûlün” vezniyle yazdığı saki-nameleri vardır.

Bu yüzyılda Bağdatlı Zihnî’nin 5 bend 53 beyitlik “Mef’ûlü Mefâ’ilü Mefâ’ilü Fe’ûlün” vezniyle yazdığı saki-name de vardır (Kesik; Baka, 2013: 957-968).

17. yüzyıl Türk edebiyatında farklı nazım şekillerinde yazılmış, şekil ve muhteva bakımından gelişmiş, olgun şeklini almış, başarılı örneklerin verildiği saki-namelerle karşılaşırız. Bu yüzyılda çok sayıda irili ufaklı saki-nameler yazılmış; ancak yüzyılda öne çıkanlar, Hâletî, Atâî ve Riyâzî’nin saki-nameleri olmuştur.