• Sonuç bulunamadı

Yüksekö�retimin özel kaynaklarla finansman�

1. DÜNYADA YÜKSEKÖ�RET�M H�ZMET�N�N F�NANSMAN

1.2. Yüksekö�retimin Finansman Yöntemleri

1.2.1. Yüksekö�retimin özel kaynaklarla finansman�

Yüksekö�retime ayr�lan kamu kaynaklar�n�n harçlar yoluyla ö�renci ve aileler, ara�t�rmalar yoluyla sanayi, özel üniversiteler kurulmas� yoluyla özel sektör, ba���lar yoluyla da hay�rseverler taraf�ndan desteklenmesi tüm dünyada görülen geli�melerden biridir. Bunun sonucunda, birçok ülkede yüksekö�retim hizmetinin finansman�nda kullan�lan özel kaynaklar�nda bir art�� olmu�tur. UNESCO verilerine göre ABD’de 2000 y�l�nda yüzde 1,72 olan yüksekö�retime ayr�lan özel kaynaklar�n GSYH’ye oran� 2007’de yüzde 2,20 seviyesine ç�km��t�r. Bu oran ayn� dönemde Avusturalya’da yüzde 0,13 yükselerek yüzde 0,90’a, Japonya’da yüzde 0,39 yükselerek yüzde 1,00’a ula�m��t�r (UNESCO, UIS).

1.2.1.1. Harçlar

Yüksekö�retim, geçmi� dönemde büyük oranda kamusal bir mal olarak görülmü� ve birkaç ülke d���nda tümüyle kamusal olarak finanse edilmi�tir. Fakat

14

yüksekö�retime yönelik h�zl� talep art��� sonucunda, bu hizmetin sadece kamu kaynaklar�yla finanse edilmesi ve bu durumun sürdürebilirli�i sorgulanmaya ba�lanm��t�r. Bu do�rultuda yüksekö�retimin maliyetinin, bu hizmetin faydalan�c�lar� olan ö�renciler taraf�ndan payla��lmas� gündeme gelmi� ve yüksekö�retim hizmetinin maliyetinin önemli bir k�sm�n� olu�turan e�itim maliyetinin; yüksekö�retimin sa�lad��� özel getiri nedeniyle ö�renci ve toplumsal getirisi nedeniyle de kamu aras�nda payla��lmas� kabul görmeye ba�lam��t�r (YÖK, 2007:17)2.

�ekil 1.4. Seçilmi� Ülkelerde Yüksekö�retimin Bireysel ve Toplumsal Ekonomik Getiri Oranlar� (%)

Kaynak: Psacharopoulos (2009:8)

Birçok ekonomiste göre harç a��rl�kl� bir finansman sistemine geçilmesi, yüksekö�retimin maliyetini vergi mükellefleri yerine bu hizmetten faydalananlara, yani ö�renci ve ailelerine, aktararak f�rsat e�itli�ine katk� sa�lamaktad�r. (Jacobs ve Van Der Ploeg, 2006:574). �ekil 1.4’te görüldü�ü üzere, yüksekö�retimin bireysel ekonomik getiri oran�n�n toplumsal ekonomik getiri oran�ndan yüksek olmas� da bu görü�ü desteklemektedir.

2 Toplumsal ve bireysel getirinin ne �ekilde hesapland���na dair bilgilere EK-1.1’de yer verilmi�tir.

0 5 10 15 20 25 30

yüksekö�retime yönelik h�zl� talep art��� sonucunda, bu hizmetin sadece kamu kaynaklar�yla finanse edilmesi ve bu durumun sürdürebilirli�i sorgulanmaya ba�lanm��t�r. Bu do�rultuda yüksekö�retimin maliyetinin, bu hizmetin faydalan�c�lar� olan ö�renciler taraf�ndan payla��lmas� gündeme gelmi� ve yüksekö�retim hizmetinin maliyetinin önemli bir k�sm�n� olu�turan e�itim maliyetinin; yüksekö�retimin sa�lad��� özel getiri nedeniyle ö�renci ve toplumsal getirisi nedeniyle de kamu aras�nda payla��lmas� kabul görmeye ba�lam��t�r (YÖK, 2007:17)2.

�ekil 1.4. Seçilmi� Ülkelerde Yüksekö�retimin Bireysel ve Toplumsal Ekonomik Getiri Oranlar� (%)

Kaynak: Psacharopoulos (2009:8)

Birçok ekonomiste göre harç a��rl�kl� bir finansman sistemine geçilmesi, yüksekö�retimin maliyetini vergi mükellefleri yerine bu hizmetten faydalananlara, yani ö�renci ve ailelerine, aktararak f�rsat e�itli�ine katk� sa�lamaktad�r. (Jacobs ve Van Der Ploeg, 2006:574). �ekil 1.4’te görüldü�ü üzere, yüksekö�retimin bireysel ekonomik getiri oran�n�n toplumsal ekonomik getiri oran�ndan yüksek olmas� da bu görü�ü desteklemektedir.

2 Toplumsal ve bireysel getirinin ne �ekilde hesapland���na dair bilgilere EK-1.1’de yer verilmi�tir.

0 5 10 15 20 25 30

Özel Getiri Toplumsal Getiri

Harç uygulamas�na paralel olarak, yüksekö�retime tüm kesimlerin eri�imi ve f�rsat e�itli�inin sa�lanmas� amac�yla finansal yard�m sistemleri ortaya ç�km��t�r. Yüksekö�retim hizmetlerinin harçlar yoluyla ücretlendirilmesinin gelir seviyesi dü�ük ö�renciler ve aileler üzerinde olumsuz bir etki yapmas� kaç�n�lmazd�r. Bu etkiyi en aza indirmek amac�yla finansal destek sistemleri ortaya ç�km��t�r. Bütün ülkeler, f�rsat e�itli�ini sa�layacak burs ve kredi gibi destek mekanizmalar�n� olu�turduktan sonra ö�rencilerin yüksekö�retimin maliyetine kat�l�m�n� talep etmi�lerdir.

1.2.1.2. Yüksekö�retimin özel sektör taraf�ndan sunumu

Kamu taraf�ndan sunulan yüksekö�retim hizmetinin bireylerin ve toplumun ihtiyac�n� kar��lamakta özellikle niceliksel olarak yetersiz kalmas� nedeniyle, bu hizmetin sunumunda özel sektör giderek daha fazla rol üstlenmektedir. Bu süreçte, kar amac� gütmeyen vak�f üniversiteleri, kar amac� güden özel üniversiteler, belirli bir �irkete ait �irket üniversiteleri, sanal üniversiteler gibi yüksekö�retim kurumlar� ortaya ç�km��t�r (YÖK, 2007:20-21).

�ekil 1.5. Yüksekö�retimde Ö�renci Say�lar�n�n Yüksekö�retim Kurumlar�na Göre Da��l�m�

Kaynak: OECD Online Education Database, 2008 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100% Ko re Japon ya Be lçik a M ek sik a Pol on ya OE

CD ABD Portekiz Fransa �sviçre Avustu

rya

�sp

anya Norveç Yeni

Zel . Fi nla nd. Almanya �sveç �talya Tü rk

iye Avustraly

a �rlan da Dan imarka Kanad a Yuna nist an Ho llan da

16 1.2.1.3. Giri�imci faaliyetler

Yüksekö�retim sistemlerindeki finansal geli�melerin sonucunda, üniversiteler klasik kamusal görüntülerinin d���na ç�kmaya ve çe�itli giri�imci faaliyetler vas�tas�yla piyasadaki etkinliklerini artt�rarak ek gelir elde etmeye ba�lam��lard�r. Üniversitedeki ara�t�rma ve geli�tirme faaliyetlerinin patent ve lisans yoluyla korunmas�, bilginin ticarile�tirilmesi, e�itim alan�nda i� dünyas�yla i�birli�ine gidilmesi, uygulamal� ara�t�rmalara yönenilmesi ve bu ara�t�rmalar ve olu�turulan �irketler yoluyla yeni kaynaklar�n yarat�lmas�, di�er ülkelerden ba�ar�l� ara�t�rmac�lar�n çekilmesi, ulusal-bölgesel kalk�nmaya katk� sa�lanmas� gibi konular üniversitelerin uygulamaya ba�lad�klar� giri�imci faaliyetlerden baz�lar�d�r.

Yüksekö�retim hizmetlerinin çe�itlili�i h�zla artmakta ve yüksekö�retim kurumlar� ile meslek odalar� ve olas� i�verenlerle teknoloji transferi, ikili e�itim, staj gibi unsurlar� içeren güçlü ortakl�klar kurulmaktad�r. Bu tür giri�imci faaliyetler, üniversitelerin piyasaya duyarl���n�n art�r�lmas�, ö�rencilere e�itimleri s�ras�nda tecrübe kazand�r�lmas�, müfredata katk� sa�layabilecek i� çevreleriyle i�birli�i sa�lanmas� ve i� dünyas� temsilcilerinin yar�-zamanl� ders vermelerinin sa�lanmas� gibi kaliteye yönelik önemli aç�l�mlar da sa�lam��t�r. OECD’nin yüksek gelirli ülkelerinde, giri�imcilik faaliyetleri daha çok uygulamal� ara�t�rmalar üzerinden yürütülmektedir.

1.2.1.4. Hay�rseverli�in ve ba���lar�n te�vik edilmesi

Ba���lar yüksekö�retim kurumlar�n�n kaynaklar�n� destekleyen di�er bir gelir kalemidir. Pek çok ülkede süre gelen bir ba��� gelene�i olmakla birlikte, ba���lar yüksekö�retim kurumlar� ve ö�renciler yerine genellikle hay�r i�lerine ve dini alanlara yo�unla�maktad�r. Baz� hükümetler, vergi gelirlerinin azalmas�n� göze alm��lar ve hay�rseverler lehine baz� vergi düzenlemeleri yaparak ba���lar�n art�r�lmas� yoluna gitmi�lerdir. Ama yine de pek çok ülkenin, ba��� gelene�inin çok güçlü oldu�u ABD’deki ba��� düzeyini yakalamas� mümkün görülmemektedir3.

3 ABD’deki yüksekö�retim kurumlar� 1995-1996 y�l�nda 14,5 milyar dolarl�k ba��� toplam��t�r (The

Chronicle of Higher Education, 1997). Bu duruma di�er bir örnek de, ABD’deki Yale Üniversitesinin 2006-2011 döneminde toplad��� 3,88 milyar dolarl�k ba���t�r (Yale,2011).

1.2.1.3. Giri�imci faaliyetler

Yüksekö�retim sistemlerindeki finansal geli�melerin sonucunda, üniversiteler klasik kamusal görüntülerinin d���na ç�kmaya ve çe�itli giri�imci faaliyetler vas�tas�yla piyasadaki etkinliklerini artt�rarak ek gelir elde etmeye ba�lam��lard�r. Üniversitedeki ara�t�rma ve geli�tirme faaliyetlerinin patent ve lisans yoluyla korunmas�, bilginin ticarile�tirilmesi, e�itim alan�nda i� dünyas�yla i�birli�ine gidilmesi, uygulamal� ara�t�rmalara yönenilmesi ve bu ara�t�rmalar ve olu�turulan �irketler yoluyla yeni kaynaklar�n yarat�lmas�, di�er ülkelerden ba�ar�l� ara�t�rmac�lar�n çekilmesi, ulusal-bölgesel kalk�nmaya katk� sa�lanmas� gibi konular üniversitelerin uygulamaya ba�lad�klar� giri�imci faaliyetlerden baz�lar�d�r.

Yüksekö�retim hizmetlerinin çe�itlili�i h�zla artmakta ve yüksekö�retim kurumlar� ile meslek odalar� ve olas� i�verenlerle teknoloji transferi, ikili e�itim, staj gibi unsurlar� içeren güçlü ortakl�klar kurulmaktad�r. Bu tür giri�imci faaliyetler, üniversitelerin piyasaya duyarl���n�n art�r�lmas�, ö�rencilere e�itimleri s�ras�nda tecrübe kazand�r�lmas�, müfredata katk� sa�layabilecek i� çevreleriyle i�birli�i sa�lanmas� ve i� dünyas� temsilcilerinin yar�-zamanl� ders vermelerinin sa�lanmas� gibi kaliteye yönelik önemli aç�l�mlar da sa�lam��t�r. OECD’nin yüksek gelirli ülkelerinde, giri�imcilik faaliyetleri daha çok uygulamal� ara�t�rmalar üzerinden yürütülmektedir.

1.2.1.4. Hay�rseverli�in ve ba���lar�n te�vik edilmesi

Ba���lar yüksekö�retim kurumlar�n�n kaynaklar�n� destekleyen di�er bir gelir kalemidir. Pek çok ülkede süre gelen bir ba��� gelene�i olmakla birlikte, ba���lar yüksekö�retim kurumlar� ve ö�renciler yerine genellikle hay�r i�lerine ve dini alanlara yo�unla�maktad�r. Baz� hükümetler, vergi gelirlerinin azalmas�n� göze alm��lar ve hay�rseverler lehine baz� vergi düzenlemeleri yaparak ba���lar�n art�r�lmas� yoluna gitmi�lerdir. Ama yine de pek çok ülkenin, ba��� gelene�inin çok güçlü oldu�u ABD’deki ba��� düzeyini yakalamas� mümkün görülmemektedir3.

3 ABD’deki yüksekö�retim kurumlar� 1995-1996 y�l�nda 14,5 milyar dolarl�k ba��� toplam��t�r (The

Chronicle of Higher Education, 1997). Bu duruma di�er bir örnek de, ABD’deki Yale Üniversitesinin 2006-2011 döneminde toplad��� 3,88 milyar dolarl�k ba���t�r (Yale,2011).

Yüksek düzeyde ba���lar için bu konuda köklü bir gelenek ve te�vik edici vergi düzenlemeleri gerekmektedir. Bu yönde bir gelene�in kolayl�kla ya da çabucak geli�mesi mümkün de�ildir. Yüksekö�retim kurumlar�n�n yeterli düzeyde ba��� bulabilmeleri için belirli bir say�n�n üzerinde mezun vermi� olmalar�, bu mezunlar üzerinde olumlu etki b�rakm�� olmalar� ve mezunlar�n ba��� yapabilecek gelir düzeyine ula�m�� olmalar� gerekmektedir. Bunlara ilaveten, yüksekö�retim kurumlar�n�n da mezunlarla, mezun örgütleriyle ve gönüllülerle ileti�im içinde olmalar� önem ta��maktad�r. Geli�mekte olan toplumlar için refah seviyesi ba���lar�n düzeyini belirleyen çok önemli bir ölçüttür.