• Sonuç bulunamadı

2. İNŞAAT SEKTÖRÜ VE YÜKLENİCİ İNŞAAT FİRMALARI

2.2 Yüklenici İnşaat Firmaları

Yüklenici kelimesinin sözlüklerdeki karşılığı, “başkası için yapı ve ticaretle ilgili bir işi yapmayı üstüne alan kimse” şeklindedir.

Yapı yüklenicisi, “belirli bir işi belirli bir proje, plan, şartname uyarınca önceden garanti edilmiş fiyatlarla yüklenmek, işverenin kontrolü altında şartnamelere, genel tekniğe uygun ve en iyi şekilde yaparak, belirli bir sürede işverene beğendirmek koşulu ile teslim edip, para kazanan kimse ya da kimseler” şeklinde tanımlanmaktadır (Bigat, 1980). Yani, yüklenici inşaat firmaları sipariş usulüyle iş alırlar ve üstlendikleri projeleri istenilen kalite ve zamanda tamamlamaya ve alıcısı önceden belli olan işverene teslim etmeye mecburdurlar.

Yüklenici inşaat işletmeleri; inşaat sektörünün yapısı ve inşaat projelerinin kendisine özgü nitelliklerinden dolayı diğer sektörlerde faaliyet gösteren firmalardan birçok konuda farklılıklar göstermektedirler. Bu farklılıklar esas alınarak yüklenici inşaat firmalarının incelenmesi, özelliklerinin daha doğru ortaya konulabilmesi açısından önemlidir.

İnşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalar, fırsatları değerlendirerek ve bu fırsatların avantajlarını ortaya çıkararak varlıklarını sürdürmektedirler (Kuşan ve Özdemir, 2008). Yüklenici inşaat işletmeleri çoğunlukla sermayesi kısıtlı olan şahıs şirketleridir. Şantiye düzenini işe başlamadan önce işverenden aldıkları avans ile kurarlar. Daha sonra her ay düzenledikleri belgeler ile o ay için ne kadar iş yaptıklarını kanıtlarlar ve yapılan bu işin karşılığında hak ettikleri parayı işverenden alırlar. Alınan bu parayı da sonraki ayda yapılacak işlerde sermaye olarak kullanılırlar. Tüm bu süreç göz önüne alındığında, bu kısıtlı sermayeyi çok iyi kullanmak ve bir işi almadan önce süre ve maliyet hesaplarını dikkatli bir şekilde yapmak ve hedefledikleri kar miktarını iyi belirlemek zorundadırlar (Polat ve Müngen, 2000).

Çok fazla giriş çıkış engelinin olmaması ve düşük sermayeye ihtiyaç duyulması nedeniyle inşaat sektöründe yeni firmaların pazara girişi kolaylaşmaktadır ve bu nedenle inşaat sektörü küçük ölçekli yüklenici firmaların ağırlıkta olduğu bir sektördür (Drew ve Skitmore, 1997). Ülke ekonomisindeki önemine karşın oldukça riskli olan inşaat sektöründe, firma ömürlerinin çoğunlukla kısa süreli olduğu görülmektedir. Yüklenici firmalar, düşük sermaye yapılarına rağmen, yüksek bir gelir düzeyi ile çalışmaktadırlar. Ancak, işlerin ihale usulüyle üstlenilmesi ve özellikle son zamanlarda artan rekabet koşulları firmaları daha düşük kar marjıyla çalışmaya zorlamaktadır.

2.2.1 Yüklenici inşaat firmalarının özellikleri ve farklılıkları

Yüklenici inşaat firmalarının özellikleri ve seri üretim yapan firmalardan farklılıkları, inşaat sektörünün özellikleri de göz önüne alınarak şu şekilde sıralanabilir (Polat ve Müngen, 2000 ; Yapı İşletmesi Ders Notları, 2010 ; Korkmaz, 2004):

 İmalat işletmelerinde sabit olan üretim yöntemleri inşaat işletmelerinde değişmektedir. İnşaat sektöründe üretim yerinin gezici, ürünün sabit olması, üretim faaliyetinin tekil ve tekrarlanamayan bir süreç olmasına sebebiyet vermektedir. Çünkü inşaat işletmeleri tarafından gerçekleştirilen her proje diğerlerinden farklıdır, gerçekleştirilen bir projenin ikinci kez tekrarlanma şansı yoktur, ayrıca projenin kendisine özgü özellikleri de (üretim yeri ve koşulları, üretim teknolojisi, plan biçimi, malzeme cinsi, kullanılan araçlar vb.) her projede değişmektedir. Dolayısıyla inşaat işletmelerinde, her projede üretim yöntemleri farklılık göstermektedir ve ürün standardizasyonundan söz etmek neredeyse imkansızdır. Yüklenici inşaat firmaları ise belirsizliğin yoğun olduğu böyle bir ortamda, henüz ortada olmayan bir ürün için doğru fiyatı belirlemeye çalışmaktadırlar. Bu sebeple, üretim ve maliyet tahminleri daima risk unsuru taşımaktadır.

 Kapalı sistemlerde belirli ve tekrarlı işler belirli şartlarda gerçekleştirilmektedir. Ancak inşaat sanayi gibi açık (hümanistik) sistemlerde belirsizlikler kaçınılmaz olmakta ve çözüm arayışında deneyim önem kazanmaktadır. Bu nedenden dolayı inşaat sanayinde saf bir matematiksel modelin kullanımı uygun olmamaktadır. Her ne kadar yapısal bir süreç oluşturulmaya çalışılsa da, yöntemler profesyonellerin sezgi ve deneyimlerine dayalı olmak zorundadır.

 Bir inşaat projesinin yapımı için pek çok mesleki disiplin ve sanayi kolu bir araya gelmektedir. Dolayısıyla, kişilerin ve şirketlerin ilk defa bir araya geliyor olmaları, eksik bilgi, çelişen çıkarlar, adil paylaşılmamış sorumluluklar, zaman, para ve teknoloji baskısı altında çalışılıyor olması gibi sebepler sağlıklı ilişkiler kurulmasını engellemektedir. Tarafların arasında iletişim eksikliğinin olduğu ve koordinasyonun sağlanamadığı ortamlarda da doğal olarak sorunlar kaçınılmaz olmaktadır.

 Taahhüt işleri sipariş üzerine alınmakta ve bir sözleşme çerçevesinde yürütülmektedir. Yüklenici firma, inşaat faaliyetinin türü ve sözleşmenin

şekli ne olursa olsun, işveren tarafından belirlenen koşullara (şartname ve yönetmeliklere) uygun olarak yeni bir tesis inşa etmek ya da mevcut bir yapıyı geliştirmek için işverenle sözleşme yapmaktadır.

 Yüklenici inşaat firmalarında ihaleye girebilmek için teklif hazırlama zorunluluğu vardır. Kazanma ihtimali az olsa bile teklif hazırlama titiz bir şekilde yapılmalıdır. Teklifi hazırlayan teknik ekibin yaptığı çalışmalar, ihalenin kazanılamaması durumunda işletme için kayıp sayılacaktır. Fakat yüklenici inşaat işletmeleri bu tür nakit çıkışlarını göze almak durumundadırlar.

 İnşaat sektöründe projelerin tamamlanması için uzun bir süreç gerekmesi; öngörülemeyen olay ya da durumların ortaya çıkmasını ve yapımı etkilemesini kaçınılmaz kılmaktadır. Yapım sürecini etkileyen olay ya da durumlar projenin yapıldığı ülkenin değişen politik ya da ekonomik koşulları olabileceği gibi, öngörülemeyen çevre ya da zemin koşulları da olabilmektedir.

 Yüklenici inşaat işletmeleri için inşaat sektörüne giriş çok kolaydır çünkü büyük ölçekli sermaye yatırımı gerektirmez. Ayrıca sektöre giren işletmelerde yeterli deneyim ve eğitim de aranmaz. Birçok işletmenin aynı anda sektörde faaliyet göstermesi, düşük kar marjları ile işlerin alınmasını beraberinde getirir. Bu da başarısızlıklara ve iflaslara sebebiyet verir.

 Yüklenici inşaat firmaları arasındaki rekabet, gerçek rekabet ortamının gerekliliklerinden daha yoksun olduğu için, yüklenici firmalar işi alabilmek adına kar ve risk gibi unsurlarda büyük fedakarlıklar göstermek zorundadırlar. Büyük yüklenici inşaat işletmeleri bile zaman zaman düşük kaliteli iş yapan firmalardan daha ucuz fiyat vermek zorunda kalarak önemli zararlar yaşamakta hatta iflas etmekle karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu bölümde değinilen, inşaat sektörünün kendisine özgü özellikleri ve yüklenici firmaların seri üretim yapan firmalardan farklılıkları, yüklenici firmaların teklif hazırlama süreçlerini de doğrudan etkilemektedir. Yukarıdaki maddelerde de vurgulandığı gibi, yüklenici firmalar, standart olmayan bir ürün için, uzun süreli üretim sürecinde belirsizliklerin oldukça fazla olduğu bir ortamda, değişkenlerin proje maliyeti üzerindeki etkilerini tahmin ederek teklif fiyatlarını oluşturmaktadırlar. Yani diğer endüstrilerin aksine, satış fiyatları maliyet henüz

oluşmadan belirlenmektedir. Bu konu, yüklenici inşaat firmalarının teklif hazırlama süreci bölümü içerisinde detaylı olarak incelenecektir.