• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MATERYAL VE METOT

3.1. VERMİKOMPOST ÜRETİMİNDE DOĞRULAR VE YANLIŞLAR

Vermikompost üretimini doğru yapan birçok firma bulunduğu gibi ne yazık ki büyük çoğunluğunun yanlış uygulamaları sürdürdüğü görülmektedir. Bu bölümde iki firmanın doğru uygulamalarından yola çıkarak yanlış uygulamaları ve yanılgılar değerlendirilmektedir

Bu firmalardan birisi Kamu – Üniversite – Sanayi işbirliği ile kurulmuş olan Sivas Organik Tarım A.Ş tesisleridir (SORTAŞ Sidas AŞ). Bu tesis vermikompost üretim ve kalitesinde bir standart oluşturmada ülkemizde bir ilk olma özelliği taşımaktadır.

Tesisin temel amaçlarını şu şekilde özetleyebiliriz: Doğru kanallar ve metotlar üzerinden gerçekleştirilen üretimle Türk tarımında kaliteli organik gübrelerin kullanılmasını sağlamaktır. Böylece, ülkemiz tarımında kullanılan kimyasal gübre ve pestisitlerin neden olduğu olumsuzlukları azaltmak ve böylece hem üreticiyi kimyasal gübre ve pestisitlerden ortaya çıkan meslek hastalıklardan korumak hem de doğal üretim ve organik tarımı yayılmasına ve tanınmasına hizmet etmektir.

Söz konusu kurum, bilimsel tecrübeler ışığında elde edilen kazanımları ile bölgede ve Türkiye’de çok sayıda çifçiye danışmanlık yapmaya ve örnek olmaya devam etmektedir.

Örnek uygulamalarını tanıtacağımız ikinci firma ise Yeşil Vadi Solucan Gübresi tesislerindeki uygulamalardır. Tesis, 2017 yılında Tekirdağ Kapaklı ilçesi içerisinde 1,800 m2kapalı alan içerisinde katı üretim, sıvı üretim, depolama, solucan yemi hazırlama ve fermente etme bölümleri dahil olmak üzere toplamda 4000 m2

alan üzerinde kurulmuştur.

Aylık 60 ton katı solucan gübresi üretimi kapasiteli, yıllık 900.000 litre sıvı üretim kapasiteli, çalışma onay belgesine sahip, lisanslı, tescilli ve organik sertifikasına sahip vermikompost solucan gübresi üretimi yapmaktadır. Katı üretim aşamasında hiçbir katkı maddesi kullanmadan genellikle ekstansif yöntemle elde edilen hayvansal gübre kullanılmaktadır. Sıvı gübre üretiminde ise hiçbir kimyasal katkı, bağlayıcı veya çözücü kullanmamaktadır. Sıvı gübre üretim aşamasında kullanılan makinaların üretimi ve teknolojisi ile beraber tasarımı ilgili firmaya aittir.

Firma, topraklarımızın ıslahı için solucan gübresinin kullanımın tarımda bir çıkış yolu olarak görmekte; kullanım ve yaygınlaşmasını milli bir tarımsal dönüşüm projesi olarak görmektedir. Faaliyetlerini bu vizyon doğrultusunda şekillendirmektedir.

Firmada üretilen mikrobiyal gübrede mamalar solucanlar tarafından tüketildikten sonra bir yıl süre içinde kazanlarda kırıcı ve dövücülerde inceltilmektedir. Üç aşamalı filtrasyon sisteminden geçirilerek şişelenmektedir. Bu süreç içerisine piyasada birçok örneği görüldüğü gibi, potasyum hidroksit, melas veyahut humik asit benzeri şeyler katılmamaktadır.

Aşağıda bu iki firmanın başarılı uygulamalarından örnekler sunulurken ülkemizdeki yanlış uygulamalara da dikkat çekilmiş; gözlemelere dayalı uygulama sonuçları literatürler eşliğinde değerlendirilmiştir.

3.1.1. Tesis Kurulumunda Hatalar

Bilindiği gibi Vermikompost üretiminde tek bir yöntem yoktur. Birçok farklı yöntem uygulanmaktadır. Yığınlar halinde veya kapalı kutu sistemlerde üretim şekilleri vardır. Üretim şekillerinin farklı olması üretim yapılacak tesislerin da farklı olmasını sağlamaktadır. Tesisin kurulumuna etki eden faktörler çeşit çeşittir. En sık yapılan hata başlangıç maliyetlerini azaltmak amacı ile açık bir alana yığınlar oluşturmak süretiyle yapılan üretim modeli ile tesisin oluşturulmasıdır. Bir diğer husus ise mutlaka dikkatlerden kaçmaması gereken nokta olup, hava sıcaklığının düşük olduğu yerlerde yığının soğuktan korunması ya da izole edilmesidir. Açık alanda yeterince sterilizasyona dikkat edilmelidir. Ek olarak yığına istenmeyen böcek veya organizma karışmamalıdır. Bunlardan birisinde yapılacak hata ile üretilen vermikompostun kimyasal kompozisyonu değişmekte ve istenmeyen karışmalar ve kirlenmeler sebebiyle ürün kalitesi düşmektedir.

Toprak solucanları kullanılarak kompost üretimi, açık alanlarda basit yığınlarda, kasalarda, otomasyonlu kapalı kompleks sistemleri kullanılarak, sürekli akış sistemleri ile yapılabilmektedir.61

Maliyet düşük olsun diye açık araziye yapılmakta olan sıralara ve gelişigüzel duvarlar ile çevrilmiş yataklar olarak yapılan tesislerin özelliklerine dikkat edilmelidir. Sıraların uzunlukları için bir sınırlama yoktur. Ancak genişliğin iki metreden fazla olmaması tercih edilmelidir. Eğer gereğinden fazla geniş olursa, sıralarda yapılan işlemlerin düzgün ve homojen olması sağlanamaz. Vermikompostlama için kullanılacak materyaller direk olarak

61

Uğur Tutar, "Eısenıa fetıda türü toprak solucanlarından elde edilen farklı ekstraktların bitki patojenleri üzerindeki antibakteriyel ve antifungal aktivitelerinin araştırılması" 43.

yatak üzerine serilmelidir. Yatakların sulanması esnasında fazla sulama olursa zemin üzerinde akıp gideceği için sorun oluşturmaz. Dolayısıyla, koşulların kontrolünün sağlanabileceği kapalı alanlarda, beton zemin üzerinde yığın yaparak veya daha önce özelliği belirtilen kasalarda başarılı bir üretim yapılabilmesi mümkündür. Hazırlanan yataklarda metrekareye 10.000 – 15.000 adet solucan yerleştirilmesi uygun görülmektedir.62

3.1.2. Vermikost Hazırlanmasında Süreler ile İlgili Hatalı Uygulamalar En başta dikkat edilmesi gereken şey hammadde olarak kullanılacak olan organik kaynakların mutlaka belirli bir devamlılığı olmalı ve nitelikleri aynı olmalıdır. Aksi durumlarda elde edilen ürünün kalitesinin de aynı özelliklerde olmayacağı dikkatlerden kaçmaktadır. Kullandığımız kaynak büyükbaş sığır gübresi ise önceden üre içeriğinin ayrıştırılması gereklidir. Sığır gübresi çoğunlukla bir hafta içinde kullanılabilir duruma gelebilmektedir. Bu durum ana materyal olarak tercih edilmesinin nedenlerinden birisidir. Kompostlamaya hazırlık evresi de diyebileceğimiz bu süreçte fermentasyonun en iyi şekilde olabilmesi için bu süre 30-40 gün olarak uygulanmaktadır. Literatürlerde yer alan fermente olayının gerçekleşesi için yeterli süre 9 gün olarak bildiriliyor olması gözlemlerle uyuşmamaktadır.63 Çünkü bu süre termolifik parçalanmanın olabilmesi ve de zararlı patojenlerin yok edilebilmesi içinde yeterli bir süre değildir.

Diğer taraftan yaygın yanlış kanaatlerden birisi de kanatlı hayvanların gübrelerinin vermikompost üretimi için elverişli olduğu düşüncesidir. Halbuki kanatlı hayvanların gübrelerinde yüksek miktardaki amonyak bulunmaktadır. Amonyak solucanlarda zehirli etkiye neden olmaktadır.

Belediyelerin atık çamuru başta olmak üzere, restoranlardan, hallerden, evsel atıklar, şeker ve kağıt fabrikaları atıkları gibi organik formdaki diğer atıklar vermikompost üretimi için materyal olarak kullanılabilir mi? SORTAŞ olarak belediye (Sivas) kanalizasyon atıkları üzerine yapılan geri dönüşüm işlemleri devam etmekte olup başarılı sonuçlar elde edilmektedir.

3.1.3. Mamanın Doğru Hazırlanmasında Yapılan Hatalar

Yapılan yanlış uygulamalardan bir diğeri ise solucanlara verilecek olan mamanın hazırlık safhaları ile ilgilidir. Vermikompost üretiminde en önemli aşamalardan birisi mama hazırlığı safhasıdır. Hazırlanacak olan mama

62

Su ve Liu, "Studies on high-yielding feed factors of earthworm culture"

63

Jaya Nair, Vanja Sekiozoic ve Martin Anda."Effect of pre-composting on vermicomposting of kitchen waste" (2006), 2094.

fermantasyona bu aşamada uğrar. Fermantasyon işlemi ile ilgili organik materyal ayrışır.

Eisenia fetida için ideal olan canlılık ortamını ve beslenme şartlarını şu şekilde özetleyebiliriz: 15-24 C˚ sıcaklık, % 60-90 nem, 0.5 mg/g’dan düşük amonyak düzeyi, 0.5mg/kg’dan az tuz miktarı, 5-9 arasında pH (asitlik) değeri, zengin oksijen ortamı.

Kompostun hazırlanması aşamalarında ve de mama olarak solucanlara verilmesi dönemlerinde dikkat edilmesi gereken diğer önemli noktalardan birisi de nem içeriğinin uygun değerde olmasıdır. Bu safhada uygun nem oranı ayarlanmazsa sorunlar ortaya çıkar. Mesela nem muhtevası % 40’ın altında olursa ortamdaki mikrobiyal aktivite asgari düzeye iner. Eğer devamında % 10’un da altına düştüğü takdirde ise tamamen durur. İdeal nem değeri % 55 olarak bilinmektedir. Her iki firmanın uygulamalarında teyit edildiği gibi solucanlar optimum oranda besinden faydalabilmesi için daha fazla nem değerine (%65-75) ihtiyaç duyar.

Gelişmiş sistemlerde nem durumunu gösteren cihazlar bulunmaktadır. Basit yöntemlerle nem kontrolü yapılabilir mi? Evet; mama avuç içinde sıkıldığında yapışmalı, ama su çıkacak derecede de nemli olmamalıdır. Bu bir gösterge olmaktadır. 64

Organik materyallerin parçalabilmesi sürecinin etkinliğinin üst düzeyde olması için ideal sıcaklık aralığının sağlanması önem taşır. Uygun sıcaklık değeri olarak 15-30 oC aralığı bildirilmektedir. Halbuki deneme ve gözlemlerimiz sıcaklığın 30 oC’ye çıkarılmamasını ve hatta yaklaştırılmaması gerektiğini söylemektedir. Çünkü 30 oC ve yakın sıcaklıklarda solucanlarda ölümler başlamaktadır. Bu sebeple, sıcaklık, 25

oC’nin üzerine çıkarılmamalıdır.

İdeal bir solucan mamasında kullanılması önerilen besin reçeteleri birbirinden farklı olabilmektedir. Özellikle üretimin yapıldığı bölgede kolay ulaşılabilen bitkisel üretim sonucu ortaya çıkan atıkların bunla beraber evsel atıkların, sebze ve meyve kabuğu, kağıt, talaş gibi organik maddelerin genellikle en çok % 30 düzeyinde separe edilmiş büyükbaş hayvan gübresine fermente edildikten sonra veya büyükbaş hayvan gübresine ilave edilip birlikte fermentasyona tabi tutularak hazırlanmalıdır. Bu aşamada yapılan en büyük hataların başında bitkisel ve evsel organik atıkların doğrudan yatakların üstüne eklenmesi gelmektedir.

Sonuç olarak çalışmalarımıza esas teşkil eden her iki firmanın (SORTAŞ ve Yeşil Vadi) örnek uygulamaları şu şekildedir: Vermikompost; separe edilerek idrardan uzaklaştırılmakta, büyükbaş hayvan gübresi ve meyve sebze atıklarının

64

fermente edilmesinden sonra C/N oranı 25-30 arasında, pH 6.5-7.5 düzeylerinde tutularak hazırlanan solucan besini için ideal yaşama şartları sağlanmaktadır. Üretim odalarında solucanlara verilerek en az altı ay süreyle biyolojik degradasyon tamamlanmaktadır .65

3.1.4. C:N Oranı Üzerine Hatalar

Bir hatalı uygulama ve dikkate alınmayan ya da bilinmeyen nokta ise kompostlama için tercih edilen materyalin karbon-azot oranıdır. Oran yüksek olursa mikrobiyal faaliyetlerde azalma gözlenir.

Ticari amaçlı üretim ile küçük üretimlerde farklı olan bir uygulama karıştırılma ve alt üst etme işleminde kendisini gösterir. İster yalnızca hayvansal gübreler olsun isterse bitkisel kaynaklar, evlerden çöpe giden organik atıklar ve de endüstri atıkları olsun, bütün hepsi yığınlar yapılarak karıştırılır. Organik hammaddeler belirli aralıklarla bekletilir ve iki günde bir karıştırılması sağlanır. Büyük miktarlarda bu tür mama hazırlanmasında iş makinalarından yararlanılır. Çünkü yığının nem ihtiyacı karşılanmalıdır. Daha küçük işletmelerde ise ise daha az ölçekli organik materyaller kürek yardımı ile yapılabilmektedir.

3.1.5. Sıcaklığın Ayarlanmasında Yapılan Hatalar

Bir diğer yanlışlık ise vermikompost üretiminin yapılmakta olduğu ortamın sıcaklığının basite alınmasıdır. Vermikompost üretiminde ortam sıcaklığı hem bakterilerin hem de solucanların faaliyetleri ile hayatta kalmaları için hayati öneme sahiptir. Solucanlar biyolojileri gereği açık kan dolaşımına sahiptirler ve dolayısı ile bulundukları ortamın çevre sıcaklığından direkt olarak etkilenmektedirler.66

Ülkemizde en çok tercih edilen solucan türü Eisenia fetida; diğer türlere oranla çok fazla adapte olabilme yeteneğine sahip bir solucan türüdür. Ne var ki, bu hava sıcaklığı 0 oC ve altına da olan koşullarda solucanlar ölmeye başlarlar. 7-8 oC civarında; 10 oC nin altındaki sıcaklıklarda ise üretim yapmaları hayli kısıtlanır. Tüm solucan türleri arasında farklılık olsa da birçok tür solucan türünün yaşamsal ve üretim faaliyeti için ortam sıcaklığı 15 ile 25 oC aralığıdır.

3.1.6. Solucanları Strese Sokan Davranışlar

Solucanlar ortamın haricinden gelen çok küçük müdahaleler durumunda bile kendilerini korumaya alan varlıklardır. Ortam koşulları istedikleri duruma gelene

65

Tutar, "Eisenia fetida türü " 65.

66

kadarda pasif hale geçerek, kendilerini bekleme moduna alırlar. Bu durumun doğal sonucu olarak solucanlar faaliyet yapmadığı yani beslenmediği takdirde vermikompost üretimi gerçekleşmemiş olmaktadır. Böylece toplam üretimde yavaşlamalar ve azalmalar ortaya çıkar.

Solucanları strese sokan uygulamalardan en sık olabileni solucanların bulunduğu üretim (yaşam) alanlarına müdahale edilmesidir. Vermikompost üretim alanlarında işlem etkinliğini artırmak amacı ile yapılan bir işlem vardır: “Hareketli kapaklı yataklar” adı verilen basit yöntemde şöyle bir işlem yapılır: Bu yöntem ile solucanların en az teması olabilmesi amaçlanmaktadır. Üretim yapılan ortama “hareketli akış üretim sistemi” organik fermente edilmiş olarak bir iki santim olacak şekilde belirli (5 günde bir) aynı şekilde birkaç santim olacak şekilde mama koyularak üst katmanlara solucanların aktarılması sağlanmaktadır. Her aşamada solucanlarla temas önlenir ve stres oluşması engellenmiş olur.67

Birçok üretim ortamı olduğunu biliyoruz. Fakat çok büyük kutularda veya konteynerlerde de üretim yapılabilmekte ancak birçok olumsuz nedenlerle ve ticari üretim için otomasyon olmadığı için tercih edilmemektedir.

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, harici en küçük müdahale solucanlarda strese sebep olmaktadır. Tam anlamı ile solucanların bulunduğu üretim alanlarına hiçbir müdahalenin olmamalıdır. Bu sebeple de sürekli akışın olduğu ve solucanlara sadece üsten mamanın verilip alttan ürünün otomatik olarak alınabildiği en az iki yıl süre ile devam edilebilmektedir. Bu yüzden süre sınırlaması olmamalıdır.

3.1.7. Standart Kaliteli Ürün Eldesinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Elde edilen ürünün kalite değerinin yüksek olabilmesi ve talep görmesi için dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? Öncelikle elde edilen ürün homojen ve yabancı maddelerden arındırılmış olmalıdır. Bu sebeple büyük işletmelerde mekanizasyon ile küçük işletmelerde ise daha ilkel araçlar veya basit yöntemler kullanarak son ürünün elekten geçirilmesi gerekir.

Bu safhada sterilizasyon yapılması yine yanlış uygulamalardan birisidir. Çünkü sterilize işlemi bakterilerin ölmesi ve dolayısıyla gübrenin işlevini yitirmesi anlamı taşımaktadır. Ticari amaçla üretimi yapılan vermikompost ürünlerinin özelliklerini koruması, yabancı madde bulaşığının engellenmesine ve böcek ve zararlı mikroorganizmalarca tahrip edilmesinin önlenebilmesine bağlıdır. Bunun için de ürünün mutlaka ambalajlanarak bekletilmesi gerekmektedir. Eğer böyle bir imkân söz konusu değilse depo edilmek üzere hastalık, zararlı bakteriler, böcekler gibi

67

etmenlerden arındırılmış bir ortam tercih edilmelidir. Açık bir alanda bekletilen organik materyaller, zararlı mikroorganizmaların ve böceklerin yaşam alanı haline gelir; kalite ve değerini kaybetmeye başlar.

3.1.8. Kurutma Aşamasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yapılan yanlışlardan birisi de kurutma aşamasında yapılmaktadır. Kurutma aşaması vermikompost materyalinin kalitesini etkilendiği en önemli bir aşamadır. Zira kurutma doğru yapılmadığı takdirde, üretilen vermikompostun özellikleri kaybolabilir. Literatür değerlerince de teyit edildiği gibi, ham yani kurutulmamış bir vermikompostun azot oranı (%31.25) kurutulmuşa oranla daha düşüktür.68

Doğru kurutmada nelere dikkat edilmelidir? Kurutma esnasında dikkat edilecek hususlardan birisi zararlı böcekler ve hastalık gibi bulaşıklardan izole edilmiş bir ortamın tercih edilmesidir.

Kurutma işlemi doğrudan Güneş görmeyen ve havalandırması bulunan ve çalışan bir ortamda yapılmalıdır. Havalandırma yapılmazsa kurutma işlemi ortamında nemli olmasından kaynaklı olarak daha uzun sürebilir. Kurutma için ortamın sıcaklığı 35 oC’yi geçmemelidir. Kurutma sonrası ise vermikompost ürününün nem içereği %50 ile % 55 aralığında olmalıdır. Eğer nem içeriği %45 oranın altında olursa ürünün orijinal görünümü kaybolur ve gri-tozlu bir görüntü hasıl olur. Nemlendirmeyi sonradan yapmak siyah rengi kazandırmaz. Bu durum, materyalin mikrobiyal aktivitesindeki azalmayı gösterir.69

Bakanlığın Solucan Gübresi Yönetmeliğinde nem değeri % 35 ile sınırlandırmıştır. Yukarıda değindiğimiz Yönetmelikteki sterilizasyon gereği gibi, nem oranın % 35 civarında tutulma gereğinin de gerçeği yansıtmadığı kanaatındayız. İki işlemin de (sterilizasyon ve % 35 nem değeri) bakteri faaliyetini kısıtlayan ve hatta bakteri faaliyetine ve canlılığına son veren ortamlardır. Yönetmelikteki bu hususların tekrar gözden geçirilme ihtiyacı bulunmaktadır. Yönetmelikteki ilgili hususlar bizim tecrübe ve gözlemlerimizle çeliştiği gibi literatür değerleri ile çelişir bir durum arz etmektedir.

68

Mercy Manyuchi, Anthony Phiri, Ngoni Chirinda, ve Perkins Muredzi. “Effect of Drying on Vermicompost Macronutrient Composition”, Vermicomposting technology, 2013: 1-3.

69

Aivars Kakitis, Imants Nulle ve Olafs Vronskis “Experimental study of vermicompost drying process” 16th International Scientific Conference "Engineering for Rural Development" Jelgava: Latvia University of Agriculture, (2017), 1086

3.2. YEŞİL VADİ SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİM TESİSLERİ GÖZLEMLERİ