• Sonuç bulunamadı

3. YÖNTEM

3.6. Verilerin Analizi

Araştırma kapsamında, okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocukların saldırgan davranışlarını öğretmen değerlendirmesine dayalı olarak belirlemek amacıyla kullanılan Okul Öncesi Sosyal Davranış Ölçeği Öğretmen-Formu ile elde edilen veriler ile çocuklar ve öğretmenlere ilişkin kişisel bilgilere ulaşmak amacıyla kullanılan Bilgi Formu aracılığıyla elde edilen veriler SPSS 15.0 paket programında

değerlendirilmek üzere elektronik ortamda veri girişi yapılarak uygun istatistik yöntemlerle analiz edilmeye uygun hale getirilmiştir.

Okul öncesi öğretmenleri ile yapılan görüşmeler ve eğitim ortamında yapılan gözlemler yoluyla toplanan verilerin analizde ise içerik analizi kullanılmıştır. İçerik analizi, toplanan verilerin derinlemesine analiz edilmesini gerektirir ve önceden belirgin olamayan temaların ve boyutların ortaya çıkarılmasına olanak tanır. İçerik analizinde temelde yapılan işlem birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde düzenleyerek yorumlamaktır (Yıldırım ve Şimşek, 2006).

Araştırma sonucunda elde edilen nitel veriler Microsoft Word ortamına aktarılmış ve görüşme ve gözlem formlarından toplamda 90 sayfa ham veri metni elde edilmiştir. Öğretmen Görüşme Formu ve Gözlem Formu ile elde edilen veriler, kategorilere göre sınıflandırılarak frekans ve yüzde dağılımları verilmiştir. Frekans analizi en basit şekliyle birim veya öğelerin sayısal yüzdesel ve oransal bir tarzda görünme sıklığını ortaya koymaktadır. Bu belirli bir öğenin yoğunluğunu ve önemini anlamayı sağlar. Frekans analizi sonunda öğeler önem sırasına sokulur ve sıklığa dayalı bir sınıflama yapılır (Bilgin, 2006).

3.6.1. İçerik Analizi

Araştırmada yapılan içerik analizi basamakları aşağıda açıklanmıştır.

 Kodlama: İçerik analizi, iletişimlerin kodlanmasıyla yani mesajı bir takım kategorilere bölmek, belirli kodlama yada kayıt birimleri saptamakla işe başlar. Kodlamak, mesajın anlamı üzerinde bir işlem yapmak demektir. Kodlama süreci, elde edilen verileri bölümlere ayırmayı, incelemeyi, karşılaştırmayı, kavramlaştırmayı ve ilişkilendirmeyi gerektirir (Bilgin, 2006; Yıldırım ve Şimşek, 2006). Strauss ve Corbin’ e (1990) göre; daha önceden belirlenmiş kavramlara göre yapılan kodlama, verilerden çıkan kavramlara göre kodlama ve genel bir çerçeve içinde yapılan kodlama olmak üzere üç tür kodlama söz konusudur. Araştırmanın temelini oluşturan bir kuram ya da kavramsal çerçevenin olduğu durumlarda veriler toplanmadan önce bir kod listesi çıkarılarak kodlama bu kod listesine göre yapılabilir. Verilerden çıkan

kavramlara göre kodlama ise kuramsal temeli olmayan konularda yapılan araştırmalar için geçerli olan kodlama türüdür. Genel bir çerçeve içinde yapılan kodlama ise birinci ve ikinci tür kodlamanın bileşimidir. Bu kodlamada araştırmacı verilerin analizinden önce genel bir kavramsal yapı oluşturarak kodlamayı buna göre yapar ve yeni ortaya çıkan kodlar listeye dâhil edilir. Bu tür bir kodlama sürecinde genel kategori ya da temalar önceden belirlenir ve bu temalar altında yer alabilecek olan ayrıntılı kodlar verilerin incelenmesi sonucu ortaya çıkar. Bu araştırmada yazılı metinler satır satır okunarak kodlamalar genel çerçeve içinde yapılmıştır. Çocukların saldırgan davranışları, konu ile ilgili kuramsal temele dayandırılarak fiziksel ve ilişkisel saldırganlık davranışları ile ilgili kod listeleri oluşturulmuş, önceden belirlenmiş ve gözlemler sırasında ortaya çıkan kodlar listeye dahil edilmiştir. Okul öncesi öğretmenlerinin saldırgan davranışlarla baş etmede kullandıkları stratejileri belirlemek için, yapılan görüşme ve gözlem sonucunda elde edilen veriler değerlendirilerek kodlamalar yapılmış ve kuramsal temelde var olan kodlarla karşılaştırılarak yeni kodlar eklenmiştir. Görüşme ve gözlem sonuçları için ayrı ayrı kodlama yapılmıştır. Öğretmenlerin görüşmede rapor ettikleri her cevap için ayrı kodlar oluşturulmuştur. Kodlamanın güvenirliği için görüşme ve gözlem formlarından rastgele seçilen bir örnek üzerinde araştırmacı ve uzman ayrı ayrı kodlama yapmış ve sonuçlar karşılaştırılarak, kodlamanın önyargı ve yanlış anlamadan uzak, ortak bir anlayışa göre yapılması sağlanmıştır (Ek 9- 10).

 Temaların/Kategorilerin Bulunması: Toplanan verilerin kodlanması ve bu kodlara göre sınıflandırılması yeterli değildir. İlk aşamada ortaya çıkan kodlardan yola çıkarak verileri, genel düzeyde açıklayabilen ve kodları belirli kategoriler altında toplayabilen temaların bulunması gerekir. Bu aşamada kodların bir araya getirilmesi, aralarındaki ilişkilere ve ortak yönlere göre kategorize edilmesi söz konusudur. Kategorileştirme veri parçalarını bir bağlamdan (orijinal veriler) başka bir bağlama (kategoriye atanan veriler) aktarımını içerir. Veri parçaları kopyalanır ve bu kopya uygun kategoriye

dahil edilir. Önceden kuramsal çerçevesi iyi çizilmiş bir araştırmada temaların bir bölümü önceden belirlenebilmekte ve gerekirse yeni temalar eklenebilmektedir (Yıldırım ve Şimşek; Kuş, 2006). Analizin bu aşamasında kodlar arasındaki ilişkiler incelenmiş, benzerlik ve farklılıklar saptanarak araştırma bulgularının ana hatlarını oluşturacak temalar oluşturulmuştur. Kuramsal çerçeveye dayalı olarak oluşturulan temalardan bazıları çıkarılmış ve yeni temalar eklenmiştir. Temalar oluşturulurken ortaya çıkan temanın altında yer alan verilerin anlamlı bir bütün oluşturup oluşturmadığına bakılmış ve temaların kendi aralarında bir bütün oluşturmasına dikkat edilmiştir. Görüşme ve gözlem sonuçları için ayrı ayrı temalar oluşturulmuştur. Elde edilen kodlar ve oluşturulan temalar, konu alanında uzman ilgili öğretim elemanlarına sunulmuştur. Uzmanlar ortaya çıkan temaların yeterli düzeyde veriyi yansıtıp yansıtmadığını ve bu temalara göre verilerin etkili bir şekilde düzenlenip düzenlenmediğini inceleyerek önerilerde bulunmuşlardır. Gelen öneriler doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılarak temalar yeniden düzenlenmiştir (Ek 11-12).

 Verilerin Kodlara ve Temalara Göre Organize Edilmesi ve Tanımlanması: Bu aşamada verilerin okuyucunun anlayabileceği bir dille tanımlanması, açıklanması ve sunulması önemlidir. Aynı kod ya da tema altındaki veri setinin çeşitli bölümlerinde yer alan verileri tanımlamak ve ortaya çıkan bilgileri birbirleriyle ilişkili bir biçimde sunmak gereklidir (Yıldırım ve Şimşek, 2006). Bu aşamada, belirlenen temalar ve altındaki kodlar okuyucuya sunulurken mümkün olduğunca tanımlayıcı olunmaya dikkat edilmiş, öğretmenlerin rapor ettikleri ve gözlenen durumlarla ilgili doğrudan alıntılara yer verilmiştir. Görüşme ve gözlem yoluyla elde edilen veriler arasında tutarlılık olup olmadığına bakmak için, veriler birbirleriyle karşılaştırılarak bir arada sunulmuş, tartışma ve yorum bölümünde ise ilgili literatür desteği ile bulgular arasındaki ilişkiler açıklanmış, neden-sonuç ilişkileri kurularak elde edilen sonuçların önemine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.