• Sonuç bulunamadı

Vergi Sistemimiz Kapsamlı Bir Reforma Tabi Tutulmalıdır

YILLAR Tarhiyat Önces

3.4. Vergi Konusunda Öneriler

3.4.1. Vergi Sistemimiz Kapsamlı Bir Reforma Tabi Tutulmalıdır

Vergi dışı piyasa ekonomisinin ortaya çıkmasını engellemek için öncelikle ideal bir vergi sistemi oluşturmak gerekir. İdeal bir vergi sisteminin oluşması için tüm kesimleri kapsayan çok taraflı bir vergi reformuna ihtiyaç vardır. Ancak böylesine kapsamlı bir vergi reformunun başarıya ulaşması için aşağıda belirtilen önerilere uyulmasında fayda vardır.

3.4.1.1. Vergi Sistemi Olabildiğince Basit ve Anlaşılır Olmalıdır

İdeal bir vergi sistemi için yapılacak yasal düzenlemeler, tüm uygulayıcılar ve vergi mükellefleri tarafından kolayca anlaşılır olmalıdır. Aksi halde çıkacak itilaflar, yargının yükünün artması yanında, mükellefler ve vergi çalışanları adına da zaman kayıplarına sebep olur. Sadece yasal düzenlemeleri yeterince anlayamadıkları için, bir kısım mükellefler vergiye tabi faaliyetini devlete bildiremeye bilir veya eksik bildirimde bulunabilir. Üstelik bu durumun vergi idaresince sonradan tespit edilmesi durumunda, iyi niyetli olmalarına rağmen, mükellefler cezalı ödemelerde bulunmak zorunda kalabilirler.

Bunun yanında, karmaşık ve anlaşılması güç yasal düzenlemeler, hem vergi idaresinin, hem mükelleflerin, hem de yargının işlem maliyetlerini arttırır. Özellikle vergi sorumluları, basitlik ilkesinden uzaklaşıldıkça, yasal düzenlemeleri takip edebilmek için uzman kişilerden yardım almak zorunda kalacakları gibi, vergi idaresi de personelinin eğitimi için daha fazla harcamada bulunmak zorunda kalacaktır.

3.4.1.2. Vergiler Karar Birimlerinin Karalarını Minimum Düzeyde Etkilemelidir

Kayıt dışı ekonominin ortaya çıkması ve genişlemesi istenmiyorsa, vergi sistemi karar birimlerinin yatırım, tüketim gibi ekonomi için oldukça önemli olan kararlarını ya hiç etkilememeli ya da minimum düzeyde etkilemelidir. Vergi, nihayetinde devletin iktisat politikası araçlarından birisidir ve her verginin az ya da çok mikro ekonomik ve makro ekonomik etkileri söz konusu olur. Ancak vergilerin tür olarak çoğalması ya da vergi yükünün artması halinde bunun hem mikro ekonomik etkileri (tüketicilerin ve üreticilerin karar ve tercihleri üzerindeki etkileri) hem de makro ekonomik etkileri (ekonomik büyüme, kaynak dağılımı üzerindeki etkileri vs.) daha açık olarak görülmeye başlanır. Bu noktada vergiler “tarafsız” olmaktan uzaklaşır ve müdahaleci olmaya başlar. Vergilerin müdahaleci niteliğe dönüşmesi ise nihai olarak vergi dışı piyasa ekonomisinin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Daha açık olarak ifade etmek gerekirse, çeşitli iktisat politikası amaçlarını gerçekleştirmek için dizayn edilen ve tatbik edilen bir vergi politikası, uzun dönemde bireylerin vergiden kaçınmalarına ve vergi kaçakçılığına yönelmelerine neden olabilir (Aktan, 2000; 1). Bu durumda kayıt dışı ekonomi istenilmediği halde artar.

3.4.1.3. Vergi Sistemi Olabildiğince Adil ve Eşitlikçi Olmalıdır

Bir vergi sisteminin adil ve eşitlikçi olmaması durumunda, mükellefler ya yasal boşluklarla çeşitli istisna ve muafiyetlerden yararlanarak vergiden kaçınacaklar, ya da vergi kaçırarak kayıt dışılığa neden olacaklardır. Vergi sisteminin adil olması demek, vergi yükünün tüm mükelleflere eşit olarak dağıtılması demektir. Buradaki eşitlik ödenecek tutarların eşit olması değil, hissedilecek vergi baskısının eşit olmasıdır. Yani herkes kazancıyla orantılı olarak vergi ödemelidir. Aksi halde, kayıt dışı ekonomi giderek artar.

3.4.1.4. Vergi Sistemi Sık Sık Değişikliklere Uğramamalıdır

Her gelen yeni hükümetin vergi sistemini kendi istekleri doğrultusunda değiştirmesinin yanı sıra, aynı hükümetin kendi değiştirdiği sistemi tekrar değiştirmesi, kayıt dışılığın artmasının en büyük nedenlerinden biridir. Çünkü sık sık yapılan bu değişiklikler başta vergi sistemine güveni zedeler ve istikrarsızlığa yol açar. İstikrarın olmaması ve vergi sistemine olan güvenin azalması da kayıt dışılığı tetikler. Aslında bu sorunun önlenebilmesi için, ya vergi kanunlarında yapılacak değişikliklerde aranacak kabul eden milletvekili sayısının, diğer kanunlarda aranan sayıdan daha fazla olması şartının getirilmesi, ya da vergi kanunlarının sıkça değiştirilememesinin anayasa tarafından garanti altına alınması gereklidir.

3.4.1.5. Vergi Sistemi Olabildiğince Açık Olmalıdır

Vergi dışı piyasa ekonomisinin ortaya çıkmaması için, vergisel kuralların, mükelleflerce açık ve anlaşılır bir tarzda düzenlenmesi şarttır. Yukarıda değinilen “Vergi Sistemi Olabildiğince Basit ve Anlaşılır Olmalıdır” önerisiyle benzer özellikler taşımasına rağmen bu öneri biraz daha farklıdır. Açıklık, gizli veya saklı olmama anlamındadır. Yani mükellefler hangi faaliyetleri sonucunda ne kadar vergi ödeyeceklerini, önceden kesin olarak bilmeleri gereklidir. Verginin gizli veya saklı olması, mükelleflerin ödeme yaparken ne kadar vergi ödediklerinin farkında olmamalarını ifade eder. Bu durum da, daha çok dolaylı, yani vasıtalı vergilerde söz konusudur. Dolaylı vergilerin yol açtığı bu olumsuz durumu azaltmak için, vergi gelirlerini daha çok dolaysız vergiler üzerinden sağlamak kayıt dışılığı azaltacaktır.

3.4.1.6. Vergi Herkesten Alınmalıdır

Hemen her ülke vergi kanunlarında, çeşitli nedenlerle, vergi istisnalarına ve muafiyetlere yer verilmiştir. Vergi imtiyazları da denilen bu durum, ideal vergi sistemini zedelemektedir. Bu durum, ödeyecek gücü olandan da olmayandan da vergi alınsın anlamına gelmemektedir. Genellik ilkesi olarak da belirtilebilecek bu ilke gereği, hiçbir din, dil, ırk ve sınıf ayırımı yapmadan, hiçbir kişi, zümre veya kuruma

imtiyazlar sağlanmadan, herkes vergi mükellefi olmalı ve vergisini ödeme gücü oranında ödemelidir. Aksi halde çeşitli kişi (muafiyet) ve konulara (istisna) sağlanan bu vergi ayrıcalıkları, vergi kaybına sebebiyet verecektir. Bu durumu önlemek ve kayıt dışılığı azaltmak için, özellikle genellik ve eşitlik ilkelerine uymayan vergi ayrıcalıklarının tamamen kaldırılması gerekmektedir. Bu amaçla, basit usulde vergilendirmenin kaldırılarak, halen bu usulde vergilendirilen mükelleflerden sabit bir işyerinde faaliyet gösterenlerin gerçek usule geçirilmesi, sabit işyeri olmadan faaliyet gösterenlerin ise esnaf muaflığı kapsamına alınması sağlanmalıdır. Aynı doğrultuda, vergiden muaf esnafın esnaf muaflığı belgesi alma zorunluluğu getirilmesi ve bu belgenin yanı sıra tevkifatlı mal alış belgesi düzenlemesinin uygulamaya konulması sağlanabilir.

3.4.1.7. Vergi Maliyetleri Minimum Düzeyde Olmalıdır

İdeal bir vergi sistemi için, vergilerin hem devlete, hem de mükelleflere maliyetlerinin minimum düzeyde olması gerekir. İdeal vergilemede, vergi idaresi vergiyi tarh ve tahsil etmek için minimum düzeyde harcama yapmalı, vergi yükümlüleri vergisini ödemek için hem minimum harcamada bulunmalı, hem de minimum zaman harcamalı, ayrıca her iki karar birimi de minimum sayıda işlemi minimum maliyetle yapmalıdır. Zira vergilemede maliyet ne kadar artarsa, kayıt dışılığa kayma da o kadar fazla olur. Kayıt dışılığı azaltmak için, gerek vergi idaresinin, gerekse vergi yükümlülerinin üzerlerindeki vergi maliyetleri minimum düzeye çekilmelidir.

3.4.2. Vergi Uygulamalarında Bürokrasi Mümkün Olduğunca Ortadan